g ını'ş Kat Sehılsıhlj Istanbul halkı artık et yiyemez oldu CUMMURİYET /| Felâketzedeler için Şehrimizde futbol maçları yapılacak Bu müsabakalara bütün Çünkü et yenemıyecek kadar pahalıdır. — kulüblerimiz iştirak Mühim bir nokta: Senede 10 bin keçi kesiliyor, lâkin| hiç bir kasabda keçi eti bulamıyorsunuz. Acaba bunlar ne oluyor? Türk yemek Ttesinde etli yemeklerin haddi hesabi yoktur. İstanbulun, ömrün de ağaına bir lokma et koymamağa ah Getmiş birkaç et düşmanını bir kenara br zakıranız, hemen / hemen hepimiz her sofrada —mutlaka baş yemek olarak et Aranaz, fakat acaba bulabiliyor mu —| y) Ben size peşinen söyliyeyim ki, hayır, İstanbul artık et yemesini / unutmuş bir, beldedir. İlâve edeyim ki, bu neticeye, bir hayli zahmet sonunda varabildim. İşe evvelü mezbahadan başlamak 14 zım geldi. Halic vapurlarından birine at hyarak Sütliceye kadar uzandım. Doğ - n isterseniz, mezbaha hiç le görü lecek bir yer değilmiş. O kadar çiy et, o kadar kan ki, biran geldi. gözlerimi bürüyen kızıllık içinde. kendi derimin de yüzülmüş olmasından şüpheye düştüm ve artk görmemek için yumdum gözlerimi. Sonra baktım ki gözleri kapalı adama, g bacaklarından #ilmiş kuzucuklar ka-| dar bile aldırış eden yok. İster / istemez bir silkindim ve gözlerimi de, kulakl ıi da, ağrımı da açarak - dolaşmağa başladım. Defterler sıralandı. rakamlar dökül -| dü, hetablar yapıldı. yekünler - dizildi.| gözti, kabardı, fakat nihayet dağ, doğura | bir fare doğurdu. Çünkü dik ki, zavallı İstanbullunun — kursağına Riten et devede kulak bir şeymiş... Bakın, işte hesab çu İstanbulda 936 seneni — zarfında 595 bin 837 koyun, 27.486 sığır ve 9.772 keçi kesilmiştir. Bu yekânları, vazati bir hesabla kiloya) yarduk ve gördük ki birbiri üzerine her İstanbullunun yılda histesine ancak () kilo et düşüyor. 365 günde 9 kilo, yani günde 25 gramcık. Buna 633.097 aded başla iki buçuk, mülyon paçayı ilâve ederek, onu da nü-| fus başına taksim ederveniz görününüz ki 'adam başına düşe düşe yılda üç aded Ayakla birer kellenin üçte biri düşüyor. İşte netice bundan ibarettir. Ve bu netice karşıında, İstanbulluya.| et yiyor, denebilir mi? Fekat durün. Daha bitmedi: Muhte- HE semtlerdeki kasabları dolaştım. Beyoğlu, Şişli taraflarındaki kasab - her gün et alan evler yüzde vek seni buluyor. Ve bu evlerin aldıkları et İRL A “gönde ik yüz. din yiz. halta beş yüz gramı geçiyor. Buna mukabil İstanbul tarafında, bu bahtiyar zümre yüzde yirmi beyi güç bur Tuyor, Şehrin kenar semilerinde ise haftada bir, hatta yarım kilo et alabilen beş nüfmlü aileler vay Bütün bunlardan anlaşılan şudur ki; manil yeytarı ve tahsili yolunda bir adam- Aabah beni saat / doküzda. uyandırmağa | geldi. Onunla birlikte bir de otel garso- u odamdan içeri gimmişti ve sabah kah-| Yalsını getiriyordu. Bir duş ve bir ma| undan İsmsil ber) aaj beni tezeledi. Ark ha bir mektib uzattı Bernutad. gizli girketten gelen bir mektub.. Bu mektob beni hemen kırbaçladı. Bu mektub içim- | de ehemmiyetli olan yalnız şu birkaç v glan Diyamandiye hiç bişey vadet mmeyiniz. Diğer mülükatlarınızı da — kat iyete Bağlamıyarak müphem burakınız Bize daha sarb talimatı İstanbula avdet mizde vereceğiz » Bu mektubu bana verilen talimata Ö- e tekrar zarfın içine koymak ve inde ©- amek icab ediyordu. Tahit İsmaile vere cektim. Fakat tam - zarfı açıp mektubu hemen banka bir zarfa kaydum ve derhal İsmalle uzattım, o da aldı, çıkt Köşe minde a Zabitarüı Bizim uşak İsmail hakikatte kimbilir| Mezbahada etler tevzi olunurken İstanbulun büyük bir kumu et yiyemi -| Şimdi bir hajka malaaya ö Gd Hü kiyillie Ç 96 dt sinde İstanbulda 9,772 aded keçi kesil- mişir. Fakat vi hişbir küsabda keçi di var li görümürnün Hat herhani bir İskeni K Dar sarlar slebi in eder msiiz? © halde bu keçi etlerine oluyer? Araştra araştıra nihayet o da dana, çıkıı İstanbulda keçi etleri ekse — iyetle pazar yerlerile Fti Çarşamba | Palimekapı gibi. semilerde” satlıyormuş | 've kamen kebabeilarda sartediliyornuş. | Ancak keçi eti diyip geçmeyiniz. leclşkedki &8 aöknenlarederi ki- vi bu hurusta, bana şöyle anlatız e | e— Keçi eti hiç te fena bir et değil - di Bi GA bdlaee see d l çük olursa - pekâlâ Karaman - tercih e- dölir. Keçi etinin ishal - yaptığı, —mide > ye dokundüğü Tâftan jbaretir. — Vâkıa zayıf ve kınır olanlar fazla miktarda ye- 'nire mideyi bozabilir amma, biz bunla- 'ya dört köşe kırmızı damçalar - vurarak halkın mazarı dikkatini celbediyoruz. E- saven etlerimiz iki kıumdır ” Yüntarlak damçahlar birinci, dört köşe damgahlar ikinci. Koyun etile keçi etini - tetrik için. de birincilere mor, ikincilere kırmızı dam- ga vururuz. Şumu da - unutmamalı ki keçinin başı, paçanı, hatta işkemberi / koyumunkinden 'daha makbuldür, çünkü daha etlidir.» Mütehassıt mühatabıma- sarıyorum. — Et alirken aldanmamak- için ne yapmalığ — Evvelâ bu damgalara dikkat etme> Ti Bunun için de kat'iyen parça et alma mmah. Kerilecek — hayvanlar - mütehatsın haytarlar tarafından kesilmeden ve ke ikten sonra aynı ayrı müayene edil dikleri ve bu muayene neticesine göre bır: 'vada damgalandıkları için, bu damgalar 'aldanmanın önüne geçmeğe kâfidir. Ek L dediğim gi parçaya tağbet e Bir de yediğimiz etin nereden geldiğin anlamak istedim. Meğer en makbul ko- yan alan erkek kiviraak hemen hemen v- Mümiyetle bizim Trakyadan, - dağlıç | Konya ve Niğdeden, Karaman da Er zurumdan geliyormuş... Gene neticeye gelelim: İstanbul, pek 'serdiği halde et yemiyor, daha doğrusu " Çünkü &t pahalıdır. KANDEMİR manı : 36 Davud - tarafından — yazılmıştı. Anlaşlar mektubu da yazan oydu. Be ni ihya eden birkaç kelime şundan iba- eGidiyoruz. İstanbulda sabırlı ve einin olunuz l Başka e isterdim? Deme kki Hasret| li 'e beni düşünüyor, bana - bikaç iyazabilmek için can atıyordu. Bu Terden ber birinin bana: 4Seni seviyoruz 'seni seviyorum!a diye haykırdığım duyar| İsibi oluyordum. Demek beni seviyordu. Zarkı aldım, evirdim. çevirdim. Ace- ba başka bir yerinde başka bir işaret, bir kelimecik daha var m? diye araştırdım. Sonra dişarda bu kâğıdı kaybetmek üze re cebime koydum. İyi ki acele Çünkü zarfı tam cebime yerleştirdiğim mırada kapıdan yavarça İzmailin girdiğini — Beyelendi, dedi, bu sabah sizi 1 |Jan Diyamandinin ziyaret edeceği batır nazdadır, değil mi? Tabü burada k. satırlar görüşeceğiz. kelime Bana getirilen zarfın iç tarafındaki bu edecekler “Türk Spor Kurumu başkanlığı, İstan- bul Mıntakasıma yolladığı bir tamimle hanlatı Adana felâketzedelerine veril | mek üzere bütün kulüblerin iştirakile fut bol maçları yapılmasını bildirmiştir. İstanbul Mintakası ögeri kalan ” İik maçları bitikten sonra ven müsaid. bir zamanda bir tumuva yapmak üzere te yebblise girişmiştir. Bütün kulüblerin iştirakile - yapılacak bu tumuvanın - Futbol Ajanlığı, Ha kem Komitesi ve yahud da bütün ku Tüblerden teşekkül edecek bir komile ta; Tafından teribi düşünülmektedir. Bu hafta yapılacak lik maçları 2 SK İatazbel Bülgei Fti Ayoal- 5l Oalatasıray — Eyüb B dakımları aat ySlne Tİnamlmer B sakımları at geet atadı: Beşiklaş — RtlMl B “Fmabahee - Topkapı B takumları saat 15 Bakem: Gamim Tahı Tank ve Bahseddin Vluğe ŞESE siadı Alan gözeti Nazım darı saat 1430 hakam Nazın " Harli'Se'EKNA Özbeşkaj — O an Şa şa şa yerine sağ ol! "T S K, sporcularnmızın halkı veğa müsafirlerini selimlamak için yaşa, var ol, şa gibi muhtelif şekilde bağırdıklarını ve bu halin intizamsızlığı mucib olduğu: 'nu görmüş ve bundan sonra Türk spor cularının sağ ol hitabile selim vermeleri ni karar alna alarak - muntakalara — bul yolda tebligatta bulunmuştur. Vaziyet kulühlere tebliğ zanra gporcular birbirlerini edildikten bu. şekilde K ea l milli kümeye girebilecek? İzmir (Hususi) — Mili Küme lik maçları devam etmektedir. İzmirden mil li kümeye iki takım - girecektir. - Dünkü karşılaşmalardan evvel puvan neticesine göre, Gözlepe, Altay, Altınordu takım- lan önde gidiyorlardı. Dün Gözlepe v karşılaşımışlar ve Allınordu, bir galibiyet| veya beraberlik - temin / edemediğinden milli küme namzedliğindeki / merküni saramıştır. Buna mukabil Güzlepe, AL hnorduyu 2-1 yenerek namzedliğini ga: Maamafih bir maç Altay ize gelecek hafta Altımordu ile karılaşacaktı. Bu maçı kazandığı - ve hatta berabere kaldığı takdirde artik mil- gelecek, — Hatınmda İsmsil, batırında, rak etme. Jan Diyamandi ile mülükatın ehemmi: yeti aşikârdı. Me- Büyük mali meselelere, tü tün işlerine, para dalaverelerine dair olan bu mülâkat benim Hasan Azmi rolüne ilk çıkışm olacaktı. Bu mülâkatta çok — dikkatli / olmam acab ettiğini öğrenmiştim. Çünkü ben İs- tanbulda mali mehafilde, tütün işlennde, borsa oyunlarında ne derece nüfuz sahibi izem Jan Diyamandi de Atinada aysi ehemmiyetle idi. Milyonlarla oyauyan bir adam, Bu Jan Diyamandi hakkında İsmail bana pek az malümat vermişti. Bu ma lümattan herifin ehemmiyetini idrak- et miştim. Zaten İsmail ancak bana Tâzım 'olan malümatı veriyor, yaltız benim ha- kâtımı tanzim ediyor, söyliyeceğim söz ri bildiriyordu. Ben burada kendimi bi artistine benzetmeğe başladım Ben artit, o süflör.. Fakat muhakkak ki |o da oyauyacağımız piyesi tonuna kadar biliyor, her perdeyi ayrı aynı söylüyor, perdeler üzerinde lözun gelen - tadilâr sonraları gelip bildiriyordu. Jan Diya #decektiniz. Galiba bamı gazeteciler del mandi girket erkânından olduğu: Altnordu takımları | yıkmak etmişler, Moskova 26 (A.A.) — Tas Ajansı bildiriyor: Mahkeme, dün Siberya Troç. kist teşkilâtının elebaşılarından Boğuk Tavıki'yi sorguya çekmiştir. Boğuklasvki, — suçlulardan Nerkin ve Buzneteki hav faaliyelini idare olun münas kında izahat vermiş, Molotof'a ve komü: sında sabolaj eden diğer nist partisinin Siberya genel sekreleri o- lan Eikhe'ye karşi hazırlanan / iki kardi anlatmış, kendisi tarafından Siber- yadaki demityolları üzerinde tertib e len bilkasta 1934 te kazaların pek ziya- de artmasına sebeb olan sabotaj hareket. lerini saymıştır. | Mehkeme bundan sonra, 1934 tenbe © Troçkist merkezin — talimatına — göre, Kuznetik havzasında sabotaj üni idare elmiş olan Drobniz Drobniz, maksadla nasil gönderildiğini. |Novosibeki'e geldikten sonra Muralof İtan batı Siberyasındaki Troçkist teşkilât İve fanliyeti bakkında Kemeroro'da suçlu. dünlemiş Piadatkof izahat Norkia'le takof tarafından tasvib edilmiş olan bolaj plânının tatbikına başlamış olduk -| Tanını bildirmiştir. Akşım celsesinde, Siberya — Troçkist mmerkerini idare etmiş olan Muralof diz- lenmiştir. Muralof, Noros dk'de iken - Sedof. İtan Troçki'nin parti ve hükümet şefleri ne karşı tethiş hareketleri ve bi Ctalin, Voroşilof, Kaganoviç ve Kirof'a karşı sukkatdler hakkında talimatı ihtiva eden Berlin mektublarını” aldığını, talimatları tatbik için, Piatakof ve Smir: aof'un iş'arları — üzerine, - Siberyadaki Troçkirtlerle geçerek - sabotui| arupları teşkil ettiğini, Melotof ve F; be'ye karşı sukasdler hazırladığını bil - dirmiştir Molotof'a karşı suikasıl ne şekilde ha- arlandığı ve niçin — muvaffak — olmac hakkında müddetumum! tarafından <0 rulan saale cevab veren Muralaf, Malo- taf'a karşı suikasdir. tertibine - Çestof'u memr ettiğini, onun da / Troçkistlerden Aamold'u Molotof'a şoför tayin ettirdi Hin, şoförün, otomobili bütün süratile gi derken arabayı şiddetle hendeğe yuvar. İamak için talimat aldığını ve fakat ce- sareti kırlar bu şeförün hayatım — feda etmek istemediğini söylemiştir. Bunun üzerine 1923 tenberi Troçkist 'olan Çestaf dinlenmiştir. Çestof, 1931 de Soryet mndenleri için siparişlerde bulunmak üzere git Berlinde Sadof'la müreaddid mülâkat larda bulunmuş. Sejof kendisine bu yazi fesinden istifade ederek Feriebih Dayl. disine icab eden malümat vermesini, bu İmüesseseyi Sövyetler Birliğindeki Troc kistlerle Sedof arasında kullanmasını tavsiye etmiştir. temata müzakerede bulunmuş ve bu firmas K kümeye girmek bakkını kazanmış ola- cakı Dünkü maç, çok heyecanlı ve - güzel almuştur. Gözlepe, Altınordunun seri ve enerik oyun sislemine karşı daha teknik ve itidalli bir oyun vererek netizeyi karl 'da muhakkakt. Acaba bu adam hakiki Hatan Azmiyi tanıyor ve benim rolümü biliyor muydu? Belki Belki merbut olduğu teşkilt namın Jareket ederken benim mahiyetimi bili yor, fakat bilmemezlikten gelerek hesabı doğruhuyordu. Ne olursa — olun artık vaziyetimden şikâyet etmiyordum. - İster| Bilsinler, ister beni sahiden Hasan Azmi sansınlar; umurumda değildi arık. Ben bu yeni şahsiyet ve hüviyeti benimsemiş im. Artık hiçbir şeyden şikâyetim yoktu Hele Hasret te beni teşvik- ediyor, ve abra davet ediyordu. Bu vaziyetie iler bed Hasan Azmi olarak kalnağa ne- | Azı k rumca vali, vaziyet, tütün iraz malümat edindim. Galiba Hasan Azmi de pek - fazla - birey bilmezmi Konuşulacak mevzau, nasıl iradei kelâm| ni öğrendikten sonra Diyamandi| ki bu herife karşı gayet parlak oynadım. Eğer Jan Diyamandi m hakkım muhakkak bu rapor benim methi kur. Herif, doktor Samı irkete be 4 bir rapor vere seki fan tertibat Çevtef, kimselerle leri ve Muralof ile birlikte tethiş hareketleri teşkilâtı hak - arekelle - tarafından bul aalatmış.| aldığım, birlkte| Norkin tarafından hazırlanmış ve Pia - bul Çestof, Daylman firmasının direktörü | Pa sBgpy Sovyet Rusyayı içinden / istiyenler Troçkistler birçok cinayetler yapmışlar, müesse- seleri yıkmışlar. Molotofu da öldürmeğe teşebbüs fakat muvaffak olamamışlar yetler Birliğindeki Troçkitlerle - Troçki arasında irtbaj vazilesi yapmayı tekli eşlemiştir. Çestof. Koznezk havzasna — gelince, Troçkinin bir mektubunu Muralof' tağı görüşmeleri kendisine anlatmıştır. »| Müralof bunları tesvib etmişti. Alman casusu ve sabol remni mümesili arasında irtbat vazifesi gören Stayn ile münasebet tesix ettiğini Şebesto'nun rican üzerine Çestaf'un ken- disine Prokopievak atmak için bir plân - verdiği ve bu plânı tatbika tevessül etmiyse de, dinamit de Posunun civarda oynamakta olan — bar çocuklar alduğunu, 1933 te Alınan casusluk ser yisinin ve - Çertof'un - talimatı ” üzerinel |Kuznetzki elekirik - santralini / yaktığını, altmış kadar yeraltı yangınları tertib etti Şini, gene 1933 te, maden işlerindeki| Bazukluğu kendisihe hatırlatan 'mühendis| Boyarinof'u / öldürdüğünü —ve nihayetl 1934 te tethiş Faaliyeti yolunda sarfedil mek üzere Anzerka bankasından — 164 milyon ruble çaldırttığını itiraf eylemiştir. Otlo'dan bir tekzib | Odlo 26 (AA) — Havas bildiri « “«Dagblodeto gazetesi aşağıdaki ha İvadisi vermektedir. Moskeva mühakemesi enasında Pi -| Troçki ile görüşmek üzere 1935 İatokot *i | kümunsevvelinde Berlinden Osloya hu zt bir tayyare ile giltğini bildirmiştir Bu beyanat doğru değildir. Zim 1935 könümuevvelinde Berlinden Onloya hi bir tayyare gelmemiştir. gönderdiği bir emirde mekteblerdeki Kızlay genelik teşkilâtindan çok netleeler alınmakta olduğunu ve bu teş İkilütm inkişafına — çalışılmasını,” hatta İkültür Direktörlerile mülettişlerin bu Haşkilâtın vaziyetlerile yakından alâka- olması lâzım geldiğini. bildirmiştir. ir Kızılayı da buna muvazi şekil- 'de mekteblerdeki Kızılay ” faaliyetinim gene muhakkak bi hiç birşeyden süphe -| a manasile Hasan Az: İmi sanmışlır. Onun için - de, herkes için de ben tepeden / umağa - kadar Hasan| Azmi olmuştum. Ondan sanra beni zi- İyarete gelen diğer maliyeciler ve kaze-| Şiscilerle konuştum. Gözeteciler bana İs tanbulda birdenbire Mehmed Fikretten bahsettiler. Evet, beni de meşgul eden meselele vin başında Mehmed Fikretin ölümü l nan gzetecileri Mehmed Fikretin ölümü dolaysile ismimin kanı masından dalayı ağrımı aradılar. Onlara| Tumailden öğrendiklerimi söyledim ve lâ- kırdıyı kusa kes S Mehmed Fikset çok yakın dostum rkada deşindi. Buraya gelme -| miş ve Berlinde Daylman firmasile yap- taf, 1932 de Kurnetak havzasında içılarından mü - madenlerini havaya aralından meydana çıkarılmıs| 1 İkincikânın 1907 Çocuğunu denize atan bir ana İzmirde hazin bir muha- keme - görülüyor İznir (Hui) — Şekrimiz Ağrce v malkenci, Skdi Ö yerıde Ave sasada bi kudz Çülndende dekie ee Tarak boğmak vçile mlekemeye başi antr. Ayıenin Tarıp İlmlim ervden Mdakesi çak sükek ae Kada dedi'di Kocam öldükten tonra — Sökede bir doktorun yanına girdim. Orada Ali naminda bir erkek hizmetçi de vardı. Ser vismeğe başladık. Doktor da farkına vanı mıstu, Bizi evlendirecekti. -Fakat Alinin ananı razı olmadı. Hamile de kalırıştr Nihayet doğurdum ve çocuğumu İzmirde Çocuk Yuvasına vermek için, Söke beler diyesinin yardımile İzmire geldim. — Bir ameliyat ta geçirdim. Yuvaya başvur « dum. Çocuğumu almadılar. Sokakta kal- mişem. Kapı kapı dolaştim, bizmetçilik. aradım. Kucağımda çocuğum olduğu için hep reddedildim. Tekrar Yuvaya gel « dim. Ayni cevabi.. Üç gün aç kalmış - 'm. Ameliyattaki yaralarımın dikişi de | 'dan bazi sipariylerde bulunulması mukar | sökülmüştü. Meyus, bitab bir halde Kar- bilinde, Daylman mücssesesi - Kuznetek | giyakaden vapura bindim, nasıha çocu havzasında sabataj hareketleri ve Sov umu düşürdüm. Mahkeme reisi Fakat -dedi- ilk itadende çocuğu boğulun, diye denize attığını söylemiş- Kadın ifadesini değiştirdi: — Evet, cevabını verdi, çünkü artık tahammül edecek vaziyette değildim. İş bulabilmek için ondan ayrılmak lâzım - d zekkeb kalabalık bir grupun — mülehasas| , Aönenin sözleri dinleyiciler —arasında iltle sdüğnk Teti Seslefi,| et bi leesie yyundımın Çocüim yabancı bir devletin. Novosibirek'teki| denizden kurtarın zat ta iinlendi. Sa - hilde durürken vapurdan bir cimin deni- ze atıldığını gördüğünü, - kendirinin bu cimi kurtarınca çocuk olduğunu anladı. dimı, yavrunun tedaviye rağmen kurta » | rlamadığını söyledi. Diğer bazı şahidler de filhakika kadı nın kendilerine müracustle iş istediği hah de çocuğu dolayısile redde mecbur kal - diklarını, hatta çocuğun Yuvaya alınmanı için çahsan alâka gösterdiklerini söyledi. der. Muhakeme, bazı şahidlerin dinlen - mesi için başka güne bıtakıldı. Kâğıd buhranının İzı akisler İzmit (Hususi) — Piyarıdaki kü faatlarının tahavvülât, kâğıd fabrikası 'ın burada olması dolayisile, İzmitlileri alâkadar etmektedir. Buradaki alüka - darların kanaatlerine göre piyasadaki kâ- öad buhranı, fabrikanın yazı, ambalâj ve abisar idaresi için karton siparişi almatı. ve bütün çalışmalarını bu siparişlere has: tetmesinden ileri gelmektedir. Cazete küğıdi stoklarıı ellerinde bu- hunduran birkaç müessese, ikinci fabrika yapılıncıya kadar fırsattan istifade edin, stok azlığından bahisle fintlar üzerinde oynamakta ve buşünkü vaziyet bundan Hasıl olmaktadır. Üİzmir mekteblerinde Kızılay — İkinci fabrika çalışmağı — başladıktan | teşkili yonra bir daha kâğıd . buhranı/ diye bir |tzmir (Hamsi) — Masrit Vati | ehran görülmiyecektir. -Akından Akına Edib tarıhçimiz M. Tur- han Tan'ın bu çok güzel eseri kitab halinde çıktı konuştuk. mahiyette geçmişti. Ondan ayrılarak tayyareye bi den evvel oturduk. Musahabemiz yalnız Dosiça dim. Nerden aklıma gelirdi ki - zavallı, zarallı dostum yarın ssat sonra böyle bir kaza yüzünden ölüp gidecek. Pek samimi ve candan / teenürlerime bilmem. Fakat elime geçen bazı Yunan gezetelerinin bu yeli imalar göntererek bahıct- mekte devam etmeleri beni üzüyordu. Bu üzüntümü İsmail sezdi. Beni tatmine ça- üi ei harekdim srarnda Si |it Şani hai Hatan Azmlale dortu olmen | “ — Ehemmiyeti yak, dedi. Mezde ter ve ondan ayrılır ayrılmaz bir kazaya| mamen kapanmıştır. İstanbul polisi hâ- ban göreesi berim aazarında aN (dinede mikendden cser bulumuddını kinleria 'elade barbta gitiğine. vek, Te Mlkikanm balnndan Telanı byen he taslayorda Fabur'la e BöRE B maea gll HDLA Flaran Azmi”olarak kamımam. yürekler aridir. O da bir iki gün içinde kapaap he ği ve salrordum . İrabula gö |e G sitmiz başma bir ukün işler açi " Acabağ., Va bepatmammz Va. hakikaten Flasın Azmi addedilinem ve- a Hatan Azani bu işleri yaptıya2. li geyet sakin görünmesi ve bu meselede tereddüdrüz - beni tatmine ça lşması ne ifade eder? Mahküm olması ahtemel olan ben idim. Samcilafa bun- an gelebilir?. dürken a den ne