CUMHURÎYET 7 Afustos 1936 #/ ( Şehir ve Memleket Haberlerl •') Sîyasî icmal VIYANA OONUŞU Şiddetli sıcaklar Bir öküzle bir ineğin İspanyadaki dahilî hşrb Doğru değil mi? Tarihî tefrika: 116 M. TURHAN TAN devam ediyor Budinde 500 Türk, 3,000 den fazla düşman Dairelerde mesai saatleri tepelemiş, metrislerin altını üstüne getirmişti! jeğişmeli... Bekriyi bozguna uğratan Dük dc Lorrendi ve zaferi kazanır kazanmaz Budini muhasaraya teşebbüs etmişti. Aynı zamanda Herçuğ Fon Lutrinken Viş gradı düşürmüş, Budin yolundaki Vaç kalesi de felâketli çarpışma sonunda Avusturyalıların eline geçmişti. Budin, bu zincirleme bozgunlar yüzünden dikmanın ilk hedefi oluyordu ve bütün Avrupa gibi bütün Türklük de büyük bir heyecan içinde bu meşhur kalenin akıbetini bekliyordu. Çünkü Budinin düşmesile Macaristandaki Türk hâkimiyeti zevale erecekti, Avusturyalılara da Sırbistan yolu açılacaktı. Türkler de, Avusturyalılar da Budinin ehemmiyetini takdir ettiklerinden bütün kudretlerile çarpışmaya azmetmiş bulunuyorlardı. Kalenin kumandanlığı eyalet Valisi olmak haysiyetile, Kara Mehmed Paşanın elindeydi. Melek İbrahim Paşa onun ne madunu, ne mafevki sayılmamak şartile müdafaa işinde büyük bir rol alıyordu. Serdar Mustafa Paşa alargada dolaşıyordu. Avusturyalılar da Dük de Lorren gelinciye kadar Herçuğ Fon Lutrinken tarafından idare olunuyordu. Budinde kırk bin Türk vardı, düsman iki yüz binden fazla idi. Muhasara 1684 yıh temmuzunun dördüncü günü başladı. Türkler Peşte kalesini çürük bularak boşaltmışlardı, düşman bu boş kaleyi aldıktan sonra Tunayı geçip Budini sarmaya başlamıştı. İlk taarruz Horozkapısı ile Yenikapı arasındaki hat üzerinde teksif olundu. Bu kapılar kale varoşunu muhafaza ediyorlardı. Nemseliler on altı balyemez topu birden işleterek ve altı havanla da kumbaralar savurarak duvan sarsmaya koyulmuşlardı. Kara Mehmed Paşa, düşman bom bardımanının verimli olacağını sezdiğin den hemen varoşa çıktı, yıkılmaya namzed göriinen duvar ardında birkaç ka demeli dizmeler sıraladı, metrisler kur durdu, Şimdi topların. açtığı her gedik ağzında bir küme Türkün palası pjrıldıyordu ve düşman güllelerini bu palalar karşılıyordu. Nemseliler ateşin yıktığı duvarın ye rinde Türk palasından bir sed peyda olduğunu görünce hücuma kalkmışlardı. Tam iki gün iki gece süren bu hücum düşmanın çekilmesile neticelendi. Türkler tek bir gediği dahi terketmemislerdi ve düşmandan on kişi öldürmedikçe kendilerinden bir şehid vermemişlerdi. Herçuğ Fon Lutrinken, bu ilk sınayıştan fütura düşmüstü, hücumları artık tekrarlatmıyordu. Kalenin varoşunu böyle müdafaa eden Türklerin öz kaleyi daha yaman koruyacakları anlasılıyordu. Böyle bir vaziyette ise Budini iki yüz bin kişilik değil, dört yüz bin kişilik bir ordu ile düşürmek imkânı yoktu. Herçuğ fon Lotrinken bu mülâhaza ile muvaffakiyeti kaledekilerin açlığa düşüp aman dilemelerinden beklemeğe koyulurken küçük Kara Mehmed sah nede belirdi, müdafaayı hücuma çevirecek teşebbüslere girişti. Onun Paşa babasına ilk yaptığı müracaat şu biçimde idi: Yuvasına ateş verilen kurd saldı rır, oka tutulan kartal bir köşede pineklemez, hücuma kalkar. Biz burada bu ğuya sarıh örümcekler gibi çırpmıp duruyoruz. Gel, izin ver, şu heriflere çul lanalım. Kendılerini söküp atamasak bile kollanmızm hamlığı gider, yüreğimize biraz ferahlık gelir. Kara Mehmed Paşa, küçük silâhşoru hoşnud etmek değil, fakat kaledeki Türklerin canlan istedikçe taarruza dahi girişeceklerini düşmana anlatmak için bu müracaati hoş gördü, varoş gedikle rinden bir hücum yapılmasını kabul etti. Hatta kendisi de dalkıhc askerlerin başına geçti, bizzat savaşa girdi, yaman hünerler gösterdi. Viyana önünde, Usturgonda, Viş gradda, Vaçta öz Türk bileğinin ne ol duğunu lâyıkile anlıyamamış olan Nemseliler, öldürücü bir top ateşini çiğniyerek, metrisleri merdiven basamağı aşar gibi geçerek hücuma kalkan bu bir avuç serdengeçtinin yürüyüşünde, gürleyişinde ve kelle düşürüşünde bilgisizliklerini gidermek fırsatını bulmuşlardı. Türk nedir ve bir Türk neler yapar, bunu ancak şımdi hakkile görüyorlar, anlıyorlar ve ahklaşıyorlardı. Küçük Kara Mehmedin zorile yapı lan bu hücum, Budin muhasara tarihinde şanlı bir sahife olup kaldı. Beş yüz Türk, üç binden fazla düşman tepelemiş, birkaç top çivilemiş, metrislerin altını üstüne getirmiş ve gün batarken şarkı okuyarak gene gediklerin başına dönmüştü. Küçük Sipahi bu şanlı melhamede yoldaşlarına adeta kılavuzluk etmişti, hep önde yürümüştü. Kara Mehmed Paşa ise en ünlü babayiğitleri imrendirecek celâdetler gösterip düşmana kan kusturmuştu. (1) Son birkaç gün içinde şehrimizde sı caklar şiddetle hüküm sürmektedir. Dün hararet 35 dereceyi geçmistir. Sokaklarda yakasız, kıravatsız, hatta açık yaka ile gezenlerin, ceketini koltuğunun altına alıp dolasanların, ufak bir fırsatta en yakın plâja giderek de nizde serinliyenlerin adedi çoğalmıştır. Devairde memurlar muntazaman işlerinin baslarına gelmekte iseler de sıcakların şiddetinden çalışmak imkânı bulunama maktadır. Daha doğrusu arzu edıldığı derecede iş çıkarılamamakadır. Dün bir muharririmiz memurların vaziyetlerini tetkik etmiş, işin sıhhî kısmını doktorlardan sormuştur. Alâkadarlar memleketin garb ve orta vilâyetlerile îstanbul için yaza mahsus ayrı bir mesai saati tanzimi lehinde bulunmaktadırlar. Buna nazaran memurlar senenin en sıcak aylarında sabahleyin sekizde ise başlayıp birde tatili faaliyet etmelidirler. Hususî müesseselerin hiç ol mazsa saat on ikide tatili faaliyet ederek saat üçte vazifeye başlamalan lâzım gelmektedir. Dünkü hava vaziyeti hakkında Rasadhaneden aldığımız malumat şudur: Dün asgarî hararet derecesi 24 azamî ise 29,4 idi. Şehir Kandilliye nazaran daima dört derece farkettiğinden dün şehirde asgarî hararet 28, azamî ise 34 idi. Son günlerde azamî hararet derecesi 34 e birkaç defa çıkmışsa da asgarî olarak hiç 28 e çıkmamışü. Mekteb yıkılmaz, yapılır İsim ve adresi bizce saklı bir kariimizden aldığımız mektubda de niliyor ki: <Ben Zonguldağın Yörük kö yünde doğdum. Felek beni bir hocanın önüne diz çöküp bir tek harf öğrenmekten de mahrum etti. Bu köyde, Reşid Galib merhu mun Maarif Vekilliği zamanında, Zonguldak Maarif müdürlüğünün de tensibile bir yatı e vi yaptırmağa koyulduk. Bu esnada devletten teşvik ve teşçiden başka maddî hiç bir isteğimiz olmadı. Birçok emek ve on bin lira sarfile müesseseyi meydana getirdik. İki ders yıhndanberi köylerimi zin istifadesine açılan yatı evi ve mekteb azamî randımanla çalış makta olduğu halde, Zonguldak Kültür Direktörlüğü mektebi bi zim köyden kaldırmağa karar vermiş. Ben, on bin lirayı bir daha öm rümde bu dar kazancımla bir araya getiremem. Diğer taraftan bütün köylü, sırtta taş, kum ve top rak taşıyarak bu bina meydana getirildi. Bugün bütün emeklerimiz ta; ve toprak yığını haline getirilmek istenij'or.» Bu mektubu okuduktan sonra, gayriihtiyarî «mekteb yıkılmaz, yapılırî» << diye bağırdık. yaptıkları İki hayvan ortalığı altüst etti Tophanede Tekirdağı oteli sahibi ku* musyoncu Şehabeddin Anadoludan bir sürü inek getirtmiştir. Bu inekler dün Tophane rıhtımmda Bartm vapurundan çıkanlırken bir tanesi sürüden aynlmış ve caddede koşmağa başlamıştır. İnek yollarda öteye beriye saldırarak Ankara caddesine gelmiş, oradan Polis Müdiriyeti önünden geçerek Alemdar caddesine doğru koşmağa başlamıştır. inek bu sırada önüne çıkan Fethi isminde küçük bir çocuğa çarpmış ve küçüğü yaralamıştır. Azgın hayvan buradan Ahırkapıya gitmiş ve orada da askerî otomobil taburunun kapısını kırarak nöbetçi askeri yere yuvarlamıştır. Firarî inek buradan da emrazı zührevıye hastanesinin yanındaki Alinin tütün imalâthanesinin marangozhane kısmına gırmiş orada da bir miktar hasar yap tıktan sonra yakalanmıştır. Ihsan isminde bir tüccara aid öküzler, dün sabah Galata rıhtımmda vapurdan çıkanlırken bunlardan bir tanesi de ür kerek kaçmağa başlamıştır. Bu öküz, Köprüyü geçerek Mahmudpaşaya kadar kaçmış, orada kendisini tutmak istiyen halktan büsbütün ürkerek manifaturacı Artinin dükkânına girmiştir. Dükkânda bulunanlar korkudan tezgâhlann üstüne çıkarak kendilerini kurtarmışlardır. Öküz boynuzlarile taban tahtalarını kırmış sonra, kumaşlara hücum ederek top top kumaşlan parçalamıştır. Bu öküz de bin müşkülâtla yakalanmıştır. ve devletler Romanyadan İtalyaya giden mektebliler Işte bu sırada Dük dö Lorren Nemse ordusunun kumandasını ele aldı ve dınî ayinler, parlak nutuklar, bol bahşişlerle askeri şevke getirerek taarruzları tazeledi, Fakat ruh ve bilek kuvvetine değil, top ateşine güveniyorlardı, duvarsız varoşa hiç durmadan gülle yağdınyorlar dı. Günde iki bin beş yüz yuvarlak ve bin kumbara atılmakta idi. Çatlamıyarak yakalanan ve tartılan kumbaralar içinde iki yüz seksen okka ağırhğında olanlar Dün rüzgâr poyraz olarak saniyede 10 vardı ve bunlardan kırk bir okka barut metro süratle esmiş bulunmasına rağmen çıkarılmıştı. asgarî hararetin 28 olması dikkate şa Top kuvvetince düşmanın taşıdığı üs yandır. tünlük ve cepane harcamakta gösterdiği Bir adam tıcaktan denize düştü ısraf nihayet müessir oldu, varoşta tu Çengelköyünde oturan İstefan, dün tunmak Türkler için imkânsız bir hale annesile birlikte Şirketi Hayriyenin 65 geldi. Gülleler artık göğüslerde patlıyordu, duvarlar ve siperler o derece tarümar numaralı vapurile Istanbula inmiş, vapur yanaşırken sıcaklar olmustu. Bununla beraber Türkler bo tam Köprüye dan müteessir olarak başı dönmüş ve değaz boğaza bir savaş daha yapmadan varoşu terketmeğe yanaşmıyoriardı, yıl nize düşmüş ise de etraftan yetişiUrfk „ dırımlar püsküren kumbaraları kucakhy* kurtarılmıstır. kucakhya yerlerinde sabit kalıyorlardı. SACLIK IŞLERİ Düşman, kırk üç balyemezle yirmi sekiz havanın hazırladığı şehidliği, yeni bir Dizanteri gene çoğahyor mezarlık bıçımıne gıren varoşu almak iBundan bir müddet evvel dizanteri çin gerekli olan hücumu, bir hayli tered şehirde salgm bir hal almıştı. Alınan teddüdden sonra göze aldı, kırk bin seçme birler üzerine bu salgının önüne geçilmiş askerle yıkık duvarlara ve dümdüz ol ise de şu bir iki gün zarfında yeniden şehmuş siperlere saldırdı. Türkler de varoş rin muhlelif semtlerinde dizanteri vak'aları luktan çıkıp şehid kanile yuğrulmuş bir çoğalmağa başlamıştır. Alâkadarlar bu kabristan halini alan dış mahalleleri verhastalığın taze sebze ve meyvalann tememek için uzun bir gün didindi, birkaç miz yıkanmadan yenmesinden ileri geldiyüz şehid daha verdi ve birkaç bin düşğini söylemektedirler. man daha öldürdü, sonunda iç kaleye Sıhhat Müdürlüğüne verilen malumaçekildi. (155) yıldanberi yapılan mes cidler, köşkler, evler artık yanıyor ve va ta nazarn, kenar mahalle bostanlarının roşu müdafaa uğrunda ölen şehidlerin bazıları lâğım sularile sulanmaktadır. ruhu kızıl alevlere bürünerek göklere u Sıhhat müdürlüğü bu sahada yeniden tetkikata başlamıştır. Lâğım sularile su çuyordu. lanan bu bostanların mahsulleri söktü Şimdi düşman kaleyi düşürmek yol rülüp ımha edılecektir. larını arıyordu. Viyana kapısından topTekirdağda dizanteri rak sürerek kurduğu metrislere yerleşip meselesi güzel Budini bombardıman ediyordu. Toprak kule kapısı karşısmda iki, Ka Tekirdağ Sıhhat müdürlüğünden şu sımpaşa kulesi ve ova kapısı önünde bi mektubu aldık: 3 8,936 tarih ve 4390 rer, Karga bayırında üç tabya yaptığı sayılı gazetenizin ikinci sahifesinin dör gibi Frenk kulesile Gürzilyas tepesine de düncü sütunundaki «Tekirdağında sal iıîtihkâmlar kurarak kaleyi her yandan gm halinde dizanteri mi var?» diye öğ top atesi altına almıştı. Türk kuvvetleri renilmek istenilen suale: dokuz tabyada yerleşmiş bulunuyordu, «Tekirdağında ne bugün, ne dün, ne kalenin altı kapısı bu tabyalarla ve dört bu sene ve ne de geçen sene salgın halinkule ile müdafaa olunuyordu. de dizanteri olmadığım ve hatta salgın MrJfcast t«wl bir hastahk bulunmadığını kuvvetle ar (1) «Muhasaranın üçüncu günü guzati zedebilirim. mansure kızışıp varoştan çıkıp dalkılıc Meme ve ilk yaş çocuklarında görü Velibey metrisine varınca seğirtip düsman metrislerini bastılar, iki aded topu çivile len ishallerde sıcaklar, meyvalar, hava yip üç binden mutecaviz kâfiri endahteı değişmeleri amil diye kabul edilebilse de vadıi siccin eylediler. Hatta binefsihi Ve gene en başta ebeveynin ve bahusus anzir Kara Mehmed Paşa celâdet gösterip on beş nefer kâfiri zurumendi kendi eîile kat nelerin bebek bakımı hakkındaki eksik ve leyledi» yanlış malumatlı bulunduklan geldiği Silâhtar Tarihi. C: 2; S: 146 mutlaktır. Hasta çocukların vaktinde doktora gösterilmemesi ve en acısı doktor tavsi yelerinin tatbikında müsamaha ve şef katin büyük rol oynaması yavrular akı betini tehdid ediyor. Hürmetlerimi sunarak keyfiyeti izah buyurmanızı rica ederim.» Müdiriyetin gösterdiği alâkaya teşekkür ederiz. Doğru değil mi? MÜTEFERRtK tktısad ve Înhisarlar Vekillerinin ziyaretleri Şehrimizde bulunan îktısad Vekili Celâl Bayar, dün, bazı ziyaretler yapmış tır. Celâl Bayar, sabahleyin evvelâ İş Bankasına uğramış ve oradan yeni kurulan Ankara sigorta şirketi merkezine gitmiştir. îktısad Vekili Ankara ve Anadolu sigorta şirketleri merkezinde yarım saat kadar kalarak alâkadarlarla Türk sigortacılığı etrafında görüşmelerde bulun muştur. Vekıl bu iki sigorta şırketinin bü~ rolannı da gezmiş ve çıkarken Başvekil Ismet Inönünün sigorta bürolarında bu îunan bir büstünü çok beğenerek bir ha tıra olarak almıştır. Celâl Bayar, öğleden sonra Heybeliadaya giderek Başvekil Ismet İnönünü ziyaret etmiş ve geç vakte kadar Heybeliadada kalmıştır. ŞEHİR tŞLERl Çubukludaki gaz depoları Belediye, Çubukluda yapılmakta olan gaz depolan, gaz tasfiye fabrikası ve gaz tanklarınm inşasmı Soyuz Neft isminde bir Rus firmasına vermişti. Bu müessese bir müddettenberi burada çalışmaktadır. Şimdiye kadar 10 depo ile üç tank ikmal edilmiştir. Fabrika inşaatı da epeyce ilerlemiştir. Müessese ile Belediye arasında yapılmış olan mukavele mucibince bu te~ sisat, bittikten sonra 26 sene müddetle bu müessesenin emrinde olacak, 25 sene sonra da kabili istimal bir halde Bele . diyeye devredilecektir. Rumelihisarı rıhtım ve caddesi tamir edilecek Bakımsızlık ve fırtınalar yüzünden Bebekle Rumelihisarı arasındaki rıhtım ve cadde, son derece harab bir hale gelmiştir. Belediye gerek rıhtımın gerekse cad denin daha fazla harabiyetine mâni ol mak için burada esaslı tamirata karar vermiş ve lâzım gelen keşfi yaptırmıştır. Bir kaç güne kadar burada başlanacak olan tamirat kıştan evvel ikmal edilecektir. Dahiliye Vekili Dahiliye Vekili Şükrü Kaya da dün Heybeliadaya giderek Başvekil İsmet 1nönünü ziyaret etmiştir. înhisarlar Vekili Ali Rana da dün înhisarlar İdaresine giderek bir müddet meşgul olmuştur. Înhisarlar Vekili ayrıca Gümriik tdaresini de ziyaret etmiştir. Kuyruklu yıldız daha görülebilecek Evvelki gece hava bulutlu olduğundan kuyruklu yıldız görülememiştir. Yıldızın mil derecesi nakıs (21) e yaklaşmış ve cenub ufkuna düşmüştür. Halen atzımızdan gittikçe uzaklaşmaktadır. Maamafih, yıldız, hava açık olursa daha beş gece görülebilecektir. Caddelerdeki geçid yerleri Şehrin kalabalık caddelerinde yapılacak geçid yerleri üzcrindeki tetkikler bitmiştir. Verilen karara göre, muhtelif caddelerde 250 geçid yeri aynlacaktır. Geçid yerlerinin boya ile ve çivilerle tesbit edilmesi hakkında bir karar vermek üzere Belediye Fen heyetinde bir top lantı yapılacaktır. VtLÂYETTE Vilâyet mümeyyizlikleri Vilâyet idare heyetile evrak kalemle* rinde ihdas edilen mümeyyizliklere aid kadro ahiren vilâyete tebzliğ edilmiştir. Bu kadroya göre Vilâyet mektubi kaleminin kıymetli mümeyyizi Ibrahim Özyazıcı birinci mümeyyizliğe terfi edilmiştir. Vilâyet idare heyeti kalemi başkâtibi Cemal bu kalem mümeyyizliğine, Vilâ yet evrak kalemi şefi Hüseyin Vilâyet evrak ve dosya mümeyyizliğine terfian tayin edilmişlerdir. Bundan başka, îstanbul Vilâyetinde bir seferberlik müdürlüğü teşkil edilmiş ve buna aid kadro da gelmiştir. Bu müdürlüğe henüz kimse tayin edilmemiştir. Vapurlar limanda temizlenmiyecek Belediye, deniz banyoları mevsimi olması münasebetile vapurların liman da hilinde temizlenmemesini ve mazut, gaz gibi yağlı ve kirletici maddelerin denize ahlmamasını alâkadarlara tebliğ etmiştir. Anneler Birliğinin faaliyeti tNHİSARLARDA Hediyeli sigaralar înhisarlar idaresi Yenice sigaralarının paketlerinden para ikramiyeli kuponları kaldırmağa karar vermiştir. Buna mu kabil Yenice paketlerine hediyeli kuponlar konacaktır. Hediyeli sigara paketleri ağustosun on beşinden itibaren piyasaya cıkarılacaktır. Bu tarihten sonra piyasada kuponsuz sigara paketi kalmaması için idare ba yilerin elindeki stokların sarfedilmesi hususunda icab eden tedbirleri almıştır. Romanyadaki Italyan tebaasının çocuklarından mürekkeb bir mektebli, Ital yaya gitmelc üzere şehrimize gelmîşlerdir. Bu çocuklar tatil sonu gene Roman yaya dönecektir. Resmimiz bu tarebe kafilesini göstermektedir. Anneler Birliği dünkü toplantısında, cemiyet nizamnamesi üzerinde görüşmelerde bulunmuş ve nizamnameyi bugünkü ihtiyaçlara cevab verecek şekilde bulmadıklarından değiştirilmesi kararlaş tırılmıştır. Heyet bu karar üzerine yeniden bir nizamname hazırlıyarak Çocuk Esirgeme Kurumu merkezine göndermiştir. Oğrendiğimize göre yeni nizamname eskisine nazaran daha şümullü olacaktır. Izmir Defterdar muavinliği Beyoğlu maliye tahakkuk müdürü KeEvvelce bir kısım yaştaki çocuklara yard;m eden Anneler Birliği yeni nizamna mal Izmir defterdar muavinliğine tayin me ile yardım sahasını daha çok geniş edilmiş ve keyfiyet dün kendisine tebliğ olunmuştur. letmiş olacaktır. Nizamname merkezden iade edilir e Makinesi yanan tramvay dilmez Birlik derhal yeni şeklile faaliyete Dün saat on üçte 517 numaralı Şişli başlıyacaktır. Sirkeci tramvayı Bankalar caddesinden CEMtYETLERDE geçerken makine kısmında bir sakatlık Gayrimübadiller kongresi olmuş ve tramvaydan dumanlar çıkmağa Gayrimübadiller cemiyeti kongresi ek başlamıştır. Bu hali gören yolcular ken seriyet temin edilemediğinden toplana dilerini tramvaydan aşağı atmağa başlamamış ve toplantı 15 ağustosa bırakıl mışlardır. Vatman, tramvayı biraz sonra durdur mıstır. Nizamname mucibince o gün ekmuş ve sakatlanan araba diğer bir tramseriyet olmasa da kongre toplanacak ve müzakerelerde bulunacaktır. Kongrede vaya bağlanarak depoya gönderilmiştir. idare heyetinin bir senelik raporu müza Bu arıza yüzünden seferler bir müddet kere edilecek ve yeni heyet seçilecektir. inkıtaa uğramıjbr. vrupa muvazenesini ve sulriunu muhafaza için îspanyadaki dahilî harbe karşı büyük devletlerin bitaraf durmalan ve ne hükumet taraftan komünistlere ve sosyalistlere, ne de ihtilâl hareketini yapan ve son gayesi, faşizme benziyen bir diktatörlük kurmak olan milliyetperverlere yardımda bulun mamaları için Fransa tarafından yapılan teklife îngjltere hükumeti esas itibarile muvafakat etti. Tamamile kabul etmemesine teşriî merasimi sebeb gösterdi. Almanya ise Fransanın teklifini kabul etmek için evvelâ Sovyetlerin bitaraf kalacaklarına ve îspanyadaki komünistlere herhangi surette muzaheret etmiyecekle rine dair kat'î taahhüdde bulunmalannı şart koşmuştur. Almanyadaki resmî makamlann ve matbuatın kanaatine göre, İspanyadaki dahilî harb, bolşeviklerin elaltından komünistlere yardım etmekte olmalarından dolayı uzamakta imiş. Alman gazetelerinin iddialarına göre, ihtilâlcilere karşı harekâtı idare edenlerin başında Ruslar varmış. Hatta bunlardan bir kısmı ihtilâlcilerin eline esir düştüklerinden derhal idam edilmişlermiş. Sovyet hükumeti İspanyadaki dahilî harbe ve îspanyol komünistlerine herhangi suretle muzaheret göstermemeği ve hatta Komintern denilen üçüncü komünist enternasyonali vasıtasile dahi yardım etmemeği kat'î surette taahhüd etmedikçe, Almanya, Fransanın teklifine muvafakat etmiyecektir. Fransanın teklifini tehwlluğ eden İtalya Dış Bakanı Kont Ciano ce • vabında Başvekil ve kaympederi M. Musoliniye bunu bildireceğini söylemiştir. Binaenaleyh İspanyadaki muharib taraflara yardım etmekte bulunduklarmdan şüphe edilen büyük devletler arasında henüz bir anlaşma vücude gelmemiştir. Hatta bitaraflık teklifinde bulunan Fransa nın bile hal ve hareketinden Almanya ile îtalya son derecede şüphe ediyorlar. İki gün evvel Fransadan İspanyaya beş bomba tayyaresinin gittiği Fransadaki İtalyan ve Alman ajanlan tarafından derhal haber verilmişti. Şimdi Fransa hükumeti bu tayyarele rin ispanyadaki Fransız tebaasını kur • tarmak için sevkedilmiş olduğu ve bir kısmının İspanya hükumeti ve kalan kısmının mahallî hükumetler tarafından mu sadere edildiğini bildirmektedir. Netice itibarile modern beş Fransız bomba tay yaresiz komünist ve sosyalist hükumetin kuvvetleri eline geçmiş bulunuyor. Diğer taraftan İtalyanın Sardinya adasından şimalî Fastaki îspanyol askerî htilâl hükumetine yirmi kadar tayyare gönderdiği, bunlardan ikisinin Cezayirde Fransız toprağına bilmecburiye inmesin den anlaşılmıştır. Tayyareler makinelitüfeklerle mücehhez olup pilotlarınm da zabit olduğu tahkik edilmiştir. Şimalî Fastaki ihtilâl hükumetinin elinde mevcud tayyarelerden çoğunun İtalyan ve Alman malı olduğu da haber alınmıştır. îspanyadaki dahilî harb yüzünden hayatları tehlikede kalan ecnebi tebaanın kurtarılması için büyük devletler harb gemilerini göndermişlerdi. Almanya da en yeni harb gemileri olan ceb zırhhlarını sevketmışti. Fakat bunlar İspanyadaki komünist ve sosyalist hükumetinin elinde julunan Akdeniz sahillerine değil; ihti âlcilerin elinde bulunan Atlantik sahilerine ve şimalî Fasa gönderilmiştir. Şimalî Fasa gelen bir zırhlınm ku * mandanı ihtilâlcilerin üssülharekesi Septe müstahkem mevkiinde karaya çıkarak ihtihareketinin başında bulunan General Frankoyu bile ziyaret etmiştir. Bu ziya • ret, ihtilâlcilerin kuvvei maneviyesini fevalâde kuvvetlendirmiş olduğundan Fransa tarafından mühim bir müdahale olarak karşılandı. Şu kadar var ki şimalî Fastaki beynelmilel Tanca mıntakasını üssülhareke yapan İspanyol hükumetinin harb gemileri İngiltere ve İtalyanın zoru üzerine buradan uzaklaşmış olduklarından Cebelitarık Boğazında vahim bir ihtilâf çıkmasının önü alınmıştır. İspanyol donanması nm boğazdan uzaklaşması üzerine Faslı müslüman askerlerin külliyetli miktarda İspanyaya sevkine yol açılmıştır. Yaman muharib olan eski Rifli mücahidlerin eski Endülüse tekrar ayak atmalan Ispanya arihinde yeni bir dönüm noktası olacakır. Gerek dahilî gerek beynelmilel nok adan îspanyanın hali pek tehlikelîdir. Muharrem Feyzi Togay Emniyet müdür muavininin terfii îstanbul Emniyet Müdür muavini Kenan Dahiliye Bakanlığı emniyet işleri umum müdürlüğü ikinci şube müdürlüğüne erfian tayin edilmiştir. Kenan Avrupada tahsil etmiş ve mu vaffakiyetli polislik stajı yapmış güzide zabıta âmirlerimizdendir. Kendisine yeni vazifesinde de muvaffakiyetler temenni ederiz.