CUMHURİYET 5 Ağustos 1936 Nasihatin sonu 1 M. Bridol, köprüyü geçtikten sonraki dörtyol ağzında, zarif, şirin, ufacık lo kantanın önünde otomobilini durdurdu, ındi ve her zamanki gibi, binaya, etrafını çeviren bahçeye meftun nazarlarla bakarak içeri girdi. , Lonkantada, bir hizmetçi kadın masaları düzeltiyordu; kapıya yakın bir noktada bulunan tezgâhta, esmer, güzel bir genc kadın iş islıyordu. Bridol, bütün zarafetini takınarak tezgâha yaklaştı, hergünkü nakaratına başladı. * * * Bibliyoğrafya Kemalizm „ » Yurdda müthiş sıcaklar RADVO Izmirde gölgede sıcaklık 41 i buldu. Her taraf sıcak dalgasından kavruluyor, ölenler var Bu akşamki program J ISTANBUL: 18 oda musikisi (plâk) 19 habeıler . 19,15 muhtelif plâklar 20 şan: Diakonof (Baritonı 20,30 stüdyo orkestraları 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadls servisi verile « cektir. VIYANA: 18.05 seyahat 18,35 konscr . 19,05 sanat hayatı 19,20 konuşma 19,40 espe ranto 20,05 haberler, hava raporu . 20.15 Berlinden naklen Olimpiyad mösabaka . ları . 20,45 eğlenceli musiki 22,05 Salz burg musiki şenlıkleri . 23,20 haberler, lıava raporu 23.30 Berlinden naklen Olimpiyad müsabakaları 23.40 konuşma 23,55 musiki 24,55 gramofonla dans mu« sikısi. BERLİN: 17,05 karısık musiki 19,10 küçük koru ser 20,05 ağızdan üfleme aletler orkcs trası . 20,55 haberler 21,05 Olimpiyad haberlerl . 21,25 karısık musiki yayını 23.05 haberler 23 20 Olimpiyad haber leri 23.50 güzel plâklar 24,35 musiki • 1.55 eramofon . 2,05 geccyarısı konseri. BUDAPEŞTE: 18 35 çingene musikisi, konferanslar 20 piyano konseri. konferans 20,50 gramofon . 21,15 Olimpiyad haberleri 21.45 hayvanat b^hcesinden nakil. haberler . 23.35 Olimpiyad haberleri 24,05 cazband takımı 1.10 haberler. BÜKREŞ: 19,10 konser. konferans 20.25 gramo fon. konferans . 21,30 keman konseri havadis 22,10 san konseri 22 35 haberler, spor 22,50 konser 23.50 fransızca, al manca ve rumence haberler. LONDRA: 18.20 çocukların zamanı, havadis • 19,35 National istasyonu . 21.05 münakaşalar 21 20 piyano konsçri . 21.35 piyes, snor 23.35 dans musikisi 24.35 havadls . 24,45 piyano konseri. PARİS [P. T. T.l: 19 konuşma 19,05 orkestra konseri, havadis 20,40 orkestra konseri . 21,05 gra. mofon 21.25 piyano konseri 21,35 or kestra konseri . 23.05 koro konseri, havadis 23,50 gramofonla dans musikisi. ROMA: 18.05 havadis 18,20 konser 19,25 yabancı dillerde konuşma . 20,10 almanca turizm haberleri . 20,25 eğlencell musiki, fransızca haberler 20,55 Yunanistan için yayın. havadis, gramofon 21.45 orkestra konseri 23.05 haberler 23.35 dans musikisi . 24,05 havadis 24,20 ingilizce haberler Cumhuriyet Matbaası 1936 • kabil olduğu kadar fazla bağıtmağa çalış, Fiatı 150 kuruş sen de ayrıca gürültü et, bir iki ıslık çal... Serseri, kirli tırnaklarile sakalını ka Kemâlizmin inkişaf safhalarını gösyyor, düsünüyordu: teren ve ideolojisı hakkında çok etraflı Bana bakma aslanım, dedi, ense malumat veren bu kıymetli eser bu günkü Türkıyeyi tanımak istiyenlere lenmeğe vaktim yok. Korkacak birşey yok acanım. Evde mükemmelen rehberlik edecektır. Yurdumuzun tarihte eşi olmıyan kurbir tek insan var, o da yerinden bile kıtuluş, uyanış ve yükseliş hareketi, gemıldıyamaz. Gürültüye ben koşacağım, ne tarihte eşi olmıyan büyük bir kah sanki oradan geçiyormuşum da imdada ramanın. Atatürkün eseridir. gelmişim gibi! Sen beni görünce duvarTürk inkılâbı tarihi mutîaka bu esasdan atlayıp kaçacaksın, ben bir iki el sitan başlamak ve bu zaviyeden bakıl lâh atacağım. mak suretile yazılmalıdır. Ayni zaman Nereye atacaksın? da yazan nekadar bitaraf olursa olsun Bridol, seyyar şarab kumusyoncusu ol Rasgele! Duvara, ağaca fılân... eserinın manası o kadar kuvvetli olur. duğu için, dolaştığı lokantalar ve kazino Benim olduğum tarafa değil ha! Bu sebebden: «Ben ne profesyonel bır lar meyanında, bir gün buraya da uğraTabancadır bu güvenilmez... Peki sonra kalem sahıbiyim, ne de siyasî bir adamış, dul Madam May ile tanışmıştı. O mım. Sadece vazifemi müdrik bir yurdne olacak? gündenberi, kandırıp kendisile evlenme Sonra sen çekilip gideceksin. Şa daşım ve bu sıfatla da yurdumu daima ğe, lokantanın patronu ve evin sahibi ol" yed aksi bir tesadüf olsa bile ben işi idare hakıkî mahiyetile tamtmağa çalışmı mağa karar veren Bridol, Madam Maederim. Esasen dedim ya, bir arkadaşa şımdır. Her hangi siyasî bir gaye ile hiç yın peşini bırakmıyordu. Her gün öğle bir zaman gayretkeşlik etmedim ve hâmuziblık olsun diye yapıyorum, sonunda disatı daima içinde vaşadığım ve pek vakti mutlaka buraya uğrar, tezgâhın ötehlike yok. tabiî olarak her türlü heyecanlarmı ve niine gelır, bıyık büküp göz süzerek genc Ben böyle azizlikleri pek sevmem aksülâmellerini paylaştığım muhıti dula ilânı aşkeder, bir yandan şarablarıamma, neyse... Bizim elli frank ne o müşahede ettiğim gıbı, aynen göster nın nefasetini bir yandan aşkının şidde lacak? mekle iktifa ettım> dıyen Tekmalpın tini anlatır dururdu. Madam May, onun Al şu yirmi beşi. Yarın akşam, ba bu eseri, böyle bir eserde aranabilecek bitmez tükenmez âşıkane sözlerini gülümna bugün tesadüf ettiğin yerde bulun, bütün meziyetleri camidir. Çünkü teksıyerek, basını sallıyarak dinlerdi. Evlenrar edelım. Atatürk, hâdiselerın yaratüst tarafını veririm. meğe niyeti olmadığını, beyhude ısrar etBu muhavereden sonra artık konuşma tığı bir Şef değil, hâdiseleri yaratan bir memesini kaç defa söylemışti. Fakat, odılar. Bridol sevincinden uçuyordu. Bir Şeftir. Kurtuluş Savaşınm ilk günle Ustteki resim: Sıcaklar yüzünden tzmir plâjlarına rağbet fazlalaştı, nun bu inadına bir türlü mana veremiyen Alttaki resim: Ankarada bir bardak sudan serinlik alanlar yandan da, bu yaman plânı bulduğun rinden başlıyarak bugüne kadar geçen Bridol, sabırla, dut yaprağının atlas olabütün inkılâbları siyasî, içtimaî, fik dan dolayı kendi kendine böbürleniyor İzmir (Hususî) Şehrimiz ve mül cede kalabalık olduğundan, şehrin bu cağını düşünerek azmını elden bırakmı rî onun dimağı, onun iradesi yarat du. Madam May, evine hücum eden mıştır. Bu muazzam eser, dar görüşle hakatında adeta tahammül edilemiye tnevsimlere has tenhalığı, bu yıl göze yor, Madam Mayı ikna etmek için her haydudların elinden Bridolun kahraman rin zaviyesine sığmaz. Bu yaratılış sis cek derecede müthiş bir sıcak hüküm çarpmıyor. Gölgede hararet derecesınuı gün lokantaya uğramaktan bir türlü vaz ca müdahalesi sayesinde kurtulduğunu temi bütün büyüklüğü, orijinalliği, ma sürmektedir. Günlerdenberi, İzmir, bir 39 a, 40 a kadar yükselmesine rağmen, geçmıyordu. gördükten sonra, bu cesur erkeğe kalbini nasile gösterilmelidir. serin deniz rüzgârı görmemiştir. ne bir yangın, ne de bir hastalık vak'aNihayet, aklına, işi başka cepheden leslim etmekte artık tereddüd gösterir Şehirde, bahçe ve ovalarda bayılan sı yoktur. Sadece, buzlu meşrubat sa Tekinalp, mevzuun bu inceliklerini idare etmek geldi. O gün, Madam Ma miydi? Bridol, genc dulu, gecelik kıyatamamile kavramış, ve lâyık olduğu gi lar çoktur. Bir günde, ayni saat zarfm tan dükkânların önü günden güne ka yın, hassas olduğunu tahmin ettiği başka fetile, perişan bir güzellik içinde tahay^ JI bi meydana çıkarmıya çalışmış ve bu da dört kişi bayılmıştır. Bunlar, şehirde labahklaşıyor. Sıcaktan, en çok istifade bir damarını iskandıl edecekti. Once, ge ediyor, heyecandan kabma sığamıyorc1 :. güzel eseri vücude getirmiştir. Göztepe tramvay caddesinde yürüyoredenler de açık hava bahçeleri ve kahlardı. Hepsi de hastaneye kaldırılmışne her zamanki gibi âşıkane sözlerle işe Nihayet otomobil eve yakın bir n^k Kitab üç kısımdır. Birinci kısımda velerdir. girişti; sonra, lâkırdmın sırasını getirerek, tada durdu. Yağmur dinmişti. Bulutların Kemalizm inkılâbı, Kemalizm ruhu, lardır. Bilâhare, içlerinden birinin güAmatyada ncaklar bu ıssız yerde, bu tenha evde, geceleri yap arasından, arada sırada bir ay ışığı görü Kemalizmden evvel ıslahat hareketle neş çarpmasile öldüğü anlaşılmıştır. yalnız, korkmadan nasıl oturduğunu sordu lüyor, tekrar kayboluyordu. Bridol, ser ri, îstiklâl Harbi, ilk merhale, Kema Amasya 4 (Hususî) Şehrimizde şidSıcaklar, orman yangınlarına da se detli sıcaklar hüküm sürmektedir. Ha Kadın omuzlannı silkti ve korkuyu ak seriye duvarı gösterdı ve onun duvardan list ruhun bazı hususiyetleri, yenile beb olmaktadır: şen bir vatan ve yeni bir millet, kadroSeferihisarın Halimepınarı mevkün raret, dün gölgede sıfırın üstünde 3536 Ima bile getirmediğini söyledi. Vakıâ, beceriksizce aştığını gördü. Fakat serseri kşamlan, lokanta müstahdemleri gittık daha duvardan iner inmez küçük bir lr ların tanzimi ve Halk Partisi başlıklı deki ormanlık kısmen yanmıştır. Bu idi. flkşa etüdleri vardır. yangın, Seydıköy nahiyesinin Yeniköy fen sonra evde yapyalnız kalıyordu. Fa monluğun damına basmış, müthiş bır şanİkinci kısım, Kemalizm yolunu iyice arkalarında başlamış, yayılarak 60 hekkat kapılar sağlam, pancurlar sıkı sıkı gırtı koparmıştı. Bridol, Madam Mayın göstermek için: Geriye doğru bir na tar saha içinde 12,212 ağac, 1621 metro kapalı olduktan sonra korkacak hiçbir şey bu gürültü üzerine her halde uyanmış ozar, Kahrolsun şerıat hükumeti, Lâik mikâbı çam ağacı yanmıştır. CumaovaSuriye Valisi merhum Naşid Paşa yoktu. Esasen o civarda hırsız yoktu. lacağını düsünerek serserinin pesi sıra du kanunlar, Harf inkılâbı, Kadın serbes smda tarlalarda çıkan bir yangında 13 hafidi ve Divani Muhasebat azasından Bridol, genc dulun bu ıtimadını sars \ardan atladı, bahçeye girdi. Komşu ev tisi, Türk tarıhınin yenıden kuruluşu, harman ve 60 ddnüm işlenmiş bağı yamerhum Fuadın oğlu bahrıye kolağalımak, evde tek başına gece geçirmenin lerdeki köpekler müthiş surette havlamağa Sümer ve Hıtıt medeniyeti, Dilin türk kıp geçmiştir. ğmdan mütekaid Fenerler idaresi kontehlikeÜ olduğuna inandırmak, maksadı baslamışlar, kıyameti koparıyorlardı. Ser çeleştirilmesi, Soy adı inkılâbı, HumaKarşıyaka istasyon halâlarında Hü trolörlerınden Bay Kemal Emen vefat na daha emin bulduğu bir yoldan ermek «eri, kümese girmeğe bile vakit bulama nitarisme ve sulhperverlik. Kerrializrn spjin oğlu Etom Bohçot namında alt ptmiştir Cena7eei bugün saat 11 de Kabu luzumundan fazla gürultünün ve Güzel San'atlar, Kemalist rejimin mışlık bir ihtiyarın da cesedi bulun dıköy Sakızağacı Ruşen sokağı 1 nu tavırlı, serseri kılıklı adamlara tesadüf et verdiği korku ile tabanları kaldırmış, du ilerıde vapacağı işler başlıklı yazılara maralı hanesinden kaldırılarak Karacamuştur. Zavallı. sıcaktan ölmüştür. tiğini söyledi; her halde ihtiyatlı davran vardan öbür tarafa aşıp savuşmağa çalr hasrolunmuştur. Bu bahislerin hepsı Şehidliğine defnolunacaktır. Burada gölgede hararet derecesi 41 i ahmed mak lüzumunda ısrar etti ve kalbi her za fiyordu. incelenmiş ve çok değerli malumatia Mevlâ rahmet evlıve. bulmuştur. Karşıyaka ve Reşadiye banmankınden daha fazla ümıd dolu olduğu Bridol, aralarında kararlaştırdıkları süslenmiştir. Üçüncü kısımda da Kemalizm dok yolarile înciraltı plâj ve banyolan, her halde Madam Mayın elini sıkarak ayrıldı. gibi, tam silâhını çekip atmağa hazırla Mevlid trini ve ıdeolojisi tahlil edilmekte, şe gün iğne atılamıyacak derecede büyük Bridolun zihninde şimdi bir plân can nırken evin birinci katından bir pencere Kars askerî müteahhidi ve alay kâ lanmıştı. Aylardanberi takıb ettiği gayeye açıldı ve bir silâh patladı. Ayni zaman niyetın ışığı altmda. demokrasi, devlet kalabalıkla dolup boşalmaktadır. tibliğinden mütekaid Erzurumlu Hüs çilık, millicilik ve Türk mılliciliği, Kebu plân sayesınde mutlaka eriseceğıne da gür bir erkek sesi: Vakit ve hali yerinde olanlar, şehri nü Saracoğlunun ruhuna ithaf edilmek malizm ve millet mefhumu. Kemaliz ınanıyordu. Derhal tatbıkata girişti. Dur! diye bağırdı. Kımıldama ya min inşiaı, inkılâbcıhk ve Kemâlizmin terkederek, Çeşmelere, Balçuva ılıcala üzere 6 ağustos 936 parşembe günü iÜç gün sonra, karanlık ve yağmurlu karım. Ellerini yukarı kaldır, buraya doğ atisi hakkında kıymetli mülâhazalar nna, Yamanlar dağına ve Bozdağa çe kindı namazından sonra Kadıköy Os bir gece, Bridol, geceyarısından biraz ev ru yürü, yoksa gebertirim! yürütülmektedir. kilmektedırler. Çeşme sahillerindeki o manağa camisinde Mevlid okunacaktır. ve! otomobilıne binip yola çıktı. Yanında, Bridol, alnında biriken ter damlalarıArzu edenlerm teşrifleri rica olunur. Böyle bir eser vücude getirdiği için teller tıklım tıklım dolmuştur. pejmürde kılıklı bir adam oturuyordu. nı silmek imkânından bile mahrum, elleri müellifini can ve gönülden tebrik edeAnarada müthiş sıcaklar Bridol, adama sordu: havada, bacaklan titriyerek yürüyor, bir riz. Ankara 4 (Hususî) Müthiş sıcak Yapacağm işin ne olduğunu iyice yandan da kendıni tanıtmak ıçın izahat Yaz mevsimi bir ecnebi dile rahat ralara rağmen, bu mevsimde, Ankaradan anladın ya? vermeğe yelteniyordu: dü. Fakat vaziyeti böyle bir sual sormahat çalışmak için en müsaid ve müna Serseri kılıklı adam, yolda kendisine Benim, Bridol, yabancı değil. Si ;a müsaid değildi. Delikanlı, onun verdi ayrılanlar, geçen seneye nazaran az sib bir devredır. Diplomalı ve pratik tesadüf edip otomobiline bindiren, bir lo âh atmayın rica ederim. Madam. Ma ği izahatı, yani hakikatin tam zıddı olan dır. Daha doğrusu, Ankaradan İstan bir metoda sahib Fransız bayanı, md kantada tıka basa karnını doyurduktan dam May beni tanır... Ben Bridol, şa tydurma kahramanlık menkıbesini din bula hereket eden trenler gibi,. Ankara saıd şartlarla ders vermektedir. Gazeteedıkten sonra, elini uzattı ve: sonra elli frank vadeden bu zatın, kendi rab kumusyoncusu... ya gelenler de aşağı yukarı ayni dere de <F» remzine yazılması. sinden bır iş bekledığını anlıyordu. Fa Bravo! dedi. Cesur bir erkek gibi Pencerede bir fısıltı oldu, bir dakika kat o isin ne olduğunu, karnını doyurmak sonra evin kapısı açıldı ve korkudan kal hareket etmişsiniz. 15 Ağustos 16 Ağustos telâşile, pek te iyi kavrıyamamıştı. Per bi duracak hale gelen Bridol, karşısında O esnada Madam May bir parça kıCumartesi Pazar Vasızca dedi kı: eli tüfeklı, yarı giyinik, iriyarı bir deli zararak, delikanlıyı Bridola takdim etti: kanlı gördü. Madam May, Bridolun bi Kuzenmi size tanıtayım Mösyö Doğrusunu isterseniz pek farkmda Fındıklı Çocuk Esirgeme Kurumu menfaatine değilim. Bir daha anlatsanız fena olmaz. raz evvel tahayyül ettiği perişan bir gü Bridol. Kendisi av bekçisidir. îzinli ol İyi dinle öyleyse. Şimdi bahçe için ellık içinde, elinde bır fener olduğu hal duğu günler burada yatmasını rica et HALK Şehir Tiyatrosundan San atkâr NAŞİD de bir evin önüne gıdeceğiz. Duvar al de onun arkasında duruyoıdu. Eli silâhlı mıştim de... Anlattığınız hırsızlık vak'aOPERETi San'atkâr HAZIM ve arkadaşları ları beni çok korkutmuştu. Fakat görü çaktır. Bu duvardan asıp evin yanına ka dam, Bridola: yorum ki hakkınız varmış, nasihatleriniz dar yaklasacaksın. İçeri girmek için bir Ne oluyor? Burada ne arıyorsubeyhude değilmiş. Size nekadar teşekkür yer arıyormuş gibi evin etrafını dola nuz? dive sordu. Bando Varyete Kukla Orkestra Hokkabaz Çeviren: şacaksın. Sonra, kümese girip bir iki taBridol, ayni suali asıl kendisinin ona etsem azdır. Çocuk kaydı için Bahçeye müracaat. HAMDt VAROĞLU vuğun kafasını koparacaksm. Tavuklan sorması icab ettiğini gayriihtiyarî düşün ölüm Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar dır: Istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Şerefı, Alemdarda (Eşref Neşetı, Bakırkoyde fMerkez). Beyazıdda 'Asador Vahram). Eminonünde (A. Mi nasyan), Fenerde (Husameddın), Kara giimrüktc (Kemal). Kucükpazarda (Necati). Samatya Kocamustafapaşada (Pad van). Şehremıninde (A. Hamdi), Şehzadebaşmda fAsafı. Beyoğlu cıhetindekiler: Galatada iHidayet), Hasköyde fNisim Aseoi, Kasımpaşada fMueyyed), Merkez nahiyede 'Galatasaray), (Garih), Şişıide ıMaçka\ Taksimde (Kemal Rebül), (Kurtuluş). Üsküdar. Kadıköy ve Adalardakiler: Buyükadada ıMerkez). Heybelıde (Vu suf), Kadıköy Muvakkıthanede (Saadet), Kadıköy Soğudluçeşmede (Osman Hulusi), > Uskudar Iskelebasmda fMerkezı. Nöbetçi Eczaneler Fransızca dersleri / Irtihal Gazeteci arkadaşlarımızdan Tan gazetesi İstihbarat şefi Tevfik Necati Korolun ve Kayseri mensucat fabrikssı ustabaşılarından Vefik Korolun ve izmir Kız Muallim mektebi tabiiye muallimi Aliye Tahsin Akın babaları mü derris Ayasofya dersamlarından Ah med Necati Korolun vefat ettiği tees sürle duyulmuştur. Merhumun cenazesi Cerrahpaşadakı evinden kaldırılarak Merkezcfendıve defnolunmuştur. Allah TAKSiM Bahçesinde Büyük müsamere ve Sünnet Düğünü Vefat Tüccardan Bay Garabet Topalyan vefat etmiş olup, cenaze merasimi, bugün 5 ağustos 1936. saat 14 te Beyoğlu Ba lıkpazarı Ermeni kilisesinde yapıla caktır. Funuz. Cenaze mağazası bu da bir teselli. Haydi ğidip şefe haber verelim. iki arkadasile papazkâğıdı oynıyan kel adam bu haberi bekliyordu herhalde. Zira elinden kâğıdları bırakmaksızın şu mülâhazada bulunmakla iktifa etti: Sonra bir de Alman gizli servisi, ışine gelmiyenleri ortadan kaldırır derler! Görüyorsunuz ya böyle fikirler yürütmek nekadar boş. Kabahatliler lâyık oldukları cezayı kendi kendilerine tatbik ediyorlar. A h ! Şu vicdan denilen nesne ne güzel birşeydir. Haydi Kraft, oyun sizde. * * * Vagonrestorandan bir adam indiği vakit Amsterdam ekspresi gara geleli bir eyrek saat olmuştu. Bu adamın üzerindc vagonli üniforması, ve yan tarafmda da bir tahsildar çantası vardı. Beraberinde, ayni üniformayı taşıyan bir kımse daha bulunuyordu. Seyahat esnasında geçen muhtelif vak'alardan bahsedıyorlardı. Birkaç dakika, rıhtım üzerinde beş asağı, bcş yukarı dolaşhlar. Bundan sonra içlerinden en genci, kimsenın kendilerine dikkat etmediğinden emin olunca, arka • daşına: lArkası var] Deniz Kızı EFTALYA SADi S A F i Y E basarak merhamete getirebilirdi. Birşey bulamadı. Ayaklarına kapanırım, diye tasar«.Cumhuriyet» ın zabıta romanı: 126ladı. Beni öldüremez ya o vaziyette. Fakat bir saniye sonra bu ümid de söndü. Kadın, bir takım ayak sesleri duyar gibi oldu. Kel adam geri dönerek dışarı çıktı. Hakikî bir kâbus içinde tekrar etti: Doria, kapıyı kihdleyip sürgülediğini gö Beni öldürecek! Beni öldürecek! riince korkudan buz kesildi. Buna yemin etti. Yeminini tutar. * * * O zaman, adamın yeminini nasıl yeriDoria yerinden kımıldamamıştı, fakat ne getireceğini düşündü ve kafasında bir birdenbire öyle birşey oldu ki genc kadın çok sekiller canlandı. yerinden sıçradı; elektrik söndü. Genc kadın, o adamın boğan ellerini Doria hemen kalkmıştı, kalbi yerinden gördü ve parmaklarını boğazına götürürkopacakmış gibi atıyordu. Bir takım ayak ken boğulur gibi oldu. Evet, adam işte sesleri duydu. Bunlar uzaklaşıyordu. Ni böyle yapacakh, ne bıçak ne de tabanca hayet kesildi. Genc kadın yalnız kalmış kullanacuktı. Kadın kendisini, zor nefes tı. alır ondan sonra da boğulur bir halde taElini uzatarak, ümidsiz ümidsiz, kapı hayyül etti. Fakat birdenbire isyan etti: nın mandalmı çevirdi, gördü ki kel adam Lâkin istemiyorum! İstemiyorum! yalan söylememişti: Doria oraya hapse diye avazı çıktığı kadar haykırdı. Açın dilmisti. Genc kadın, kapıdan aynlmak kapıyı! Açm kapıyı! Bırakın çıkayım dısızın dinledi. Etrafta bir çıt olsa duya şarı ! Acıyın bana! caktı. Kendi vaziyetini düsünüyordu. Kapıya yapışmış, yumruklarile duvaYalnızdı ve yanında silâh ta yoktu. ra vuruyordu. Nekadar çabuk coşmuşsa Geleceğini söyledikleri adam biraz sonra o kadar çabuk sükunet bulmuştu. Yardıiçeri girerse ne yapabilecekti. Genc k*dın mına ?elecek!erini ummak nekadar budadü§ündü, o adamın hangi zayıf damarına lalıktı. Ne yapsa mahvolmuştu. Beşi kırk iki geçe Yazan: Oharles de Richler Yuvarlanacakmış gibi sallanarak kapıdan uzaklastı. Bır sandalye arıyarak üzerıne çöktü. Ona yapılacak işkence nekadar sürecekti? Bu korkunc bekleyiş, bitmezden evvel daha kaç dakika, kaç saat geçecekti? Birdenbire bir takım ayak sesleri duyar gibi oldu. Kulak verdı, yanılmış olduğunu sandı, fakat bu kuruntusu bir saniye bile sürmedi. Koridorda biri yürü yordu. Doria bir sıçrayışta kapıya atlıyarak kulağını kanada dayadı, dinledi. Belki de yürüyen o adam değildi de kapıyı asacaktı. Genc kadın daha büyük bir halecanla dinledi, kalbi durur gibi oldu: Bir el tokmağı tutmuştu. Doria, tokmağın döndüğünü duydu. Bir ses genc kadınm anlıyamadığı birşeyler fısıldadı. Bir saniye sonra anahtarın kilidin deliğine girdiğini işitti. Anahtar hemen dönmedi, bir ses kızgınlığını izhar etti. Doria sendeliye sendeliye kapıdan ayrılarak karşıki duvara doğru yavaş yavaş geriledi. Biraz sonra açılarak koridorun aydm lığile gözlerini körletecek ve onu öldür meğe gelen adamı karşısına dikecek olan kapıya bakışlannı dıkti. Adam arkasından kapıyı çekecek ve koyu karanlıkta... Ah, havır, hayır, hayatta herşeye razı idi, fakat buna asla! Gerileye gerileye birşeye çarptı ve azkaldı haykıracaktı. Baktı, pencereye dayanmış kalmıstı. Kel adamın söylediği şey aklına geldi. Düşündü, dışanda semanın aydınlığı olmalıydı. Odada hüküm süren karanlıktan fena halde korkarak pencereyi açtı ve pancurları itti. Kel adam yalan söylememişti, orada bir demir parmaklık vardı. Doria taze hava ile ciğerlerini doldurdu. Yumruklarını sıkmak ihtiyacına karşı kovamıyarak, demirlere asıldı ve sarstı onları. Doria rüya görür gibi oldu: Parmaklık verinden oynamıştı. O vakit bütün kuvvetile demirlere abandı. Nerdeyse sevincinden haykıracaktı. Parmaklık aşağı düşmüş ve penrere nin önünü serbest bırakmıştı. Genc kadın daha fazla düşünemedi. Kapının kılıdi nihayet acılmış ve kanadlar dönmeğe baslamıştı. Doria, rüyada imiş gibi, kel adamın sesinin şu sözleri fısıldadığını duyar gibi oldu: «Gerçi pencere topraktan elli santimetre kadar yüksektedir, fakat istersen, aç bakalım önünde demirparmaklık var.» Genc kadın arkasina döndüğü vakit, kapının arahğından içeri sızan ışığı gördü. Adam da oradaydı. Daha birkaç saniye durursa iş işten geçmiş olacaktı. Bunun için artık hiç hesablamadı. Bacjiğını pencereden dışan attı, toprağa ayak basacağını umarak atladı. Fakat toprak yerine bir boşlukla karşılaştı. Uzun müddet havayı yardı. Karanlığı yırtan bir haykırış kopardı. Odada, biran için açılmiş olan kapı tekrar kapanmıştı. İçeri kimse girmemişti. On dakika sonra sigarasmı içe içe, taze hava almak için küçük avluya çıkan bir adamın ayağı, şeklini kaybetmiş bir şeye çarptı. Bir arkadaşmı çağırarak önündeki şeye ışık verdirdi. Ne olduğunu görünce başını salladı. Tuhaf şey, dedi. Bugün öğleden sonra tevkif ettiğimiz siyahlı kadın intihar etmeği tercih etmiş olacak. Beşinci kattan kendini atmak ta cesaret doğrusu! Neyse, hiç olmazsa fazla ıstırab çekmemiştir,