CUMHURİYET 24 Birincitesrin 1935 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî roman : 85 Yazan : M. Turhan Tan Bunlar, bu ünlü başbuğlar da on iki akmcınm gelişini büyiik bir se racle karşıladılar, kendilerini ayn ayn çadırlarına çağırarak öptüler, koçtular, armağanlar verip gönüllerini hoş ettiler. Hele İskender Paşa, o ihtıyar yaşmda yeniden bir oğul sahibi olmuş gibi sevi niyordu, Mustafayı yanından ayırmı yordu, boyuna söyletip dinliyordu. Arada sırada da kendi içini açığa vuruyordu. Bre Mustaf a, diyordu, ağlaımk bilmiyen şu gözlere yaş dökmeği öğret tin, beni günlerce hıçkırttı!.. Seni öl müş sanıp yasa girdim. Neyse sağmış sın. Gene sağ ol, çocukluk edıp uçurumlara atılma. Çünkü sen bu yurda gereklı bir yığıtsın. Fatih Mehmed, yüzünden değil, sesinden Mustafayı 150,000 liralık birmesele tanıdı ve ona ısmarladığî işi hatırladı! tahkik ediliyor yalnız birşey vardı: Toplann atılışını. îstihkâmlann ve bürclerin yıkılışmı seyretmek hazzı!... Bu, akıncılar için bir harb oyunu, bir donanma seyri gibi birşey o lacaktı. Halbuki hazırlıklar kolay kolay bitmiyordu, günler binlerce devenin dizi dizi gidip gelişile, azablann hendek doldurmasile, toplann dağlara çıkanlmasile geriyordu. Nihayet bir gün herşeyin yerli yerjne konulduğu anlaşıldı, bütün kumandan lar muhasarayı idare etmek için oraya gelmiş olan Fatih Sultan Mehmedin yanına çaeınldı. îskender Paşa, kendine damad edinmek istediği, Mustafayı da bu çağınlışı fırsat sayıp yükseltmek istedi, yanına alarak hünkânn otağına EÖtürdü. Fatih ayaktaydı ve kısa konuş mak istiyordu. Onun için, karşısında sıralananlann ayrı ayn yüzlerine bakmı ya bile lüzum görmeden fikrini söyledi: Herşey tamam. Yanri ateş açılacak, savaş başhyacak. Beylerin, paşalann kendi bölgelerinde canla başla döğüşeceklerine, şu kartal yuvasını içindeki kargaların başına yıkacaklanna kuşkum yoktur. Yalnız ateşe başlanmadan şehre bir elçi göndermek isterim. Malum ya, ümidi kesilen it yavuzlaşır, aslana da saldmr. Bizim elçiye de iceridekilerin kötülük etmesi mümkündür. Bunun için gözü pek, yüreği pek, dilegi pek bir a dam isterim. îsin ucunda ölüm bulunduğunu bilerek oraya gitsin, emrimi söylesin, herifleri teslim olmıya davet etsin! Hiinkâr yüzünden değil, fak?t sesinden Mustafayı tan'dı, ona ısmarladığî ışi hatırladı, biraz şaşkin ve biraz k'£guı haykırdı: Sen şu benim Tuna boyunda gördüğüm küçük akıncı değil misin? Evet şevketlu hünkâr. Oyum. kücüklükten kurtuldum, ışte ırıyan bir adam oldum. Hani sen bana bir iş görecektin, Macar ilinden haber getirecektin. Gereği kalmadı o işin. Çünkü cılk Ciktı. Cılk çıktı ne demek, anlamadım. Senin amcam öğlu dediğin herif, soya sopu belirsiz bir dilenciymiş. İlkin Lâybahta karşılaştım, tanımadım. Sırtı ma bir kız yükletti, beni kündedrn attı. Sonra Sebenikoda gene yüzleştik. Bu sefer can çekişiyordu. Başucuna dıkildim, içindeki sırn söylettim, onun Türk dahi olmadısını öğrendim. Sonra ne yaptın? Ölen adama ne yapılır ki. Rahat döşeğinde bıraktım, aynldım. Demek Davud öldü. Sen sağ ol şevketlu hünkâr, öldü, gozümün önünde ve eski ağlardan yapılma bir yatağın içinde! Niye bana haber vermedin? Değmezdi. Fatih Sultan Mehmed dik dik deli kanlının yüzüne baktı, onun yalnız doğruyu söyler bir ağız taşıdığını apaçık gördü: Değerdi amma değersiz bulmuşsun. Bir dahi böyle yapma, benim bilmek istediklerimi bana bildir. Verdiğin müjde hoşuma gittiği için bu sefer kızmıyorum. Ve beylere, paşalara döndü: îstediğim işi şu delikanlı yapar, hem de çok iyi yapar. lyi giyinsin. iyi kuşansm, sehire gidip Venediklilere emrimi söylesin. Büyük bir oktruva Bayram hazırlığı kaçakçılığı Müessese ve binalar şimdiden donanıyor Cumhuriyet bayramına aid hazırlık lara hararetle devam edilmektedir. Şe hirde resmî ve hususî bütün binalar donatılmağa başlanmıştır. Sokaklarda bayraklar, ampüller ve ayyıldızlı armalar sanlmağa başlanmıştır. Dün îlbayhktan bütün resmî dai'e lere yapılan bir tebliğde, müessesatın mümkün olduğu kadar güzel donatılması ve tenviratın üç gün devam etmesi bildirilmiştir. Şehrin birçok yerlerinde taklar hazırlanmağa başlanmıştır. Geçen cumhuriyet bayramında olduğu gibi Vilâyet onünden Sirkeciye kadar olan caddeye 'ki taraflı bayrak direkleri dikilmekte, tramvay ve elektrik direklerint ayyıîdızlı levhalar ve küçük bayraklar takılmak tadır. Beyazıd meydanmda merasim kür süsile tribünlerin yapılmasına başlan mıştır. Deliliğin ilâçla tedavisi imkânsız Doktorlarımız Amerikadaki keşfe inanmıyorlar Amerikanın meşhur operatörlerinden Dr. Çarles Maryonun baiı delileri daimî surette kurtaracak bir ilâç keşfettiği haaer verilmektedir. Enjeksiyon suretile tatbik edilen bu ilâçla yapılan tecrübeler henüz kat'i bir netice vermemiş ise de, doktor Maryo keşfındeki muvaffakıyetten emin bulun makta ve akıl hastanelerinde yedi sene tedavi edilmekte olan hastalardan aşı yaptığı bazi delilerin gözleri parladığını ve melekelerinin geri geldiğini iddia et mektedir. Profesör, keşfettiği ilâcm ,dimağdaki deveranı değiştirebilecek bir hassayı haiz olduğuna emin bulunduğunu söyle miştir Tıb âlemindeki bu yeni keşif üzerin de şehrimizdeki emrazı asabiye müte hassıslarınm fikrinj almak istedik. Profesör doktor Mazhar Osman bize sunlan söyledi: « Haberi okumadım, böyle bir keşiften de malumatım yoktur. Delılik umumî bir isimdir ve akıl hastalıklan muhtelif cinslerdedir. Bütün bu başka başka şekillerde görülen akıl hastalık lannı bir ilâçla tedavi kabrl olacağını zannetmiyorum. Her halde ciddî bir şey olmasa gerektir.» Profesör doktor Fahrettin Kerim de şu fikirde bulunmuştur: « Delilik diye birşey yoktur. Evvelâ bunu kabul etmek lâzımdır. Bir akıl hastalığı vardır. O da çeşid çeşiddir. Bütün bu hastalıklan bir ilâçla tedavi etmek kabil olamaz. Iç hastalıklarda da öyle değil midir? Frengiye aid bir ilâcı bir mide rahaUızlığında kullanabilir miyiz? Her halde ortaya atılan iddia ilme de hakikate de uymamaktadır.» Fransanın tavassutu ve İngilterenin hazırlığı 5 ngiltere Fransadan Akdenizdeki ln11 giliz donanması bir tecavüze uğradığı takdirde Fransız donanmasının yardım edip etmiyeceğine dair kat'î ve sarih cevab istemişti. Fransız Başbakanı M. Laval buna hem tasdik cevabı vermiş, hem de Fransanın İngiltereye karşı hulus ve sadakati bulunduğunu binlerce kelimelik bir nota ile teyid etmiştir. Fransız donanmasının yardımının temin edilmesi üzerine îngiltere Akdenizm Cebelitank kapısında bekliyen Atlantik donanmasından iki büyük saffı harb gemisini geri çekmiştır. Bu iki geminin çekilmesi askerlik aoktasmdan ehemmiyetli olmaktan ziyade In gilterenin Akdenizde yalnızbaşına hareket etmeyip Fransa ve Milletler Cemiyetinin diğer azalarile birlikte hareket edeceğine bir remz olması itibarile önemlidir. Fransa hükumeti İngiltereye karşı çok büyük bir askerî taahhüde girerken İngiltere ile İtalya arasındaki tehlikeli gerginliği hiç olmazsa zahiren hafıfletmeğe lü zum görmüş ve bu yolda iki taraf nezdinde teşebbüslerde bulunmuştu. Nelicede îngiltereden iki harb gemisinin çekilmesi ve İtalyadan dahi Trablusgarb ve Bingazide mutad muhafaza kuvvetlerine ahiren ilâve edilen fazla kuvvetlerin geri getirtilmesi vaidlerini almıştır. Fransa hükurr.eti elde ettiği bu ilk neticelerden cesaret alarak İngiltere ile İtalya arasında Habeş meselesi üzerinde de bir anlaşma yapılmasına gayret ediyor. Fakat bunun muvaffakiyetle neticelenmesı çok şüphelidir. Çünkü îngilterenin vaktile Mi*ter Eden tarafından Romada M. Musoliniye yapılan tekliflerin' yani Habeşis*ana denizden yol ve mahrec verilmesi mukabilinde cenub eyaletinin bir kısmının îtalyaya bırakılmasının haricinde bir müsaadekârlık göstermesine ne dahilî, ne de haricî vaziyet müsaid değildir. M. Musolininin dahi Adua muvaffakiyetile Italyan ordusunun şeref ve itibarınıh artmış olmasma rağmen İngiliz Bakanmm vaktile yaptığı tekliflerle iktifa etmesi beklenemez. Bu hasbihaller, dertleşmeler sık sık yapılmakla beraber harb de yaman bir hızU sürüp gidiyordu. İskodra, Araavudluk üzerinde kuru lacak Türk hakimiyeti için mutlaka elde edilmesi lâzım bir şehirdi. Şehri Vene dikliler müdafaa ediyorlardı. Kalenin kulelerinde Sen Mark ve Sen Etyen bayraklan dalgalanıyordu. Evrenosoğlu Ahmed, Turhanoğlu 0 mer beylerle Rumeli Beylerbeyi Da vud, Anadolu Beylerbeyi Mustafa, sa vaşı idare edecek kumandanlann en ileri gelenlerindendi. Çoğu atlı olan Türk ler beş kola ayrılmışlardı, sancakları nın sayıları ve renklerile biribirlerinden ayırd ediliyorlardı. Birinci kolun dördü beyaz, biri yeşil, biri pembe a!tı sanca ğı; ikinci, iiçüncii ve dördüncü kollann ikişer erguvanî, ikişer yeşil, ikişer san; Davud Paşa kolunun dördü pembe, Sın sırma işlemeli pembe, ikisi yeşil yedi sancağı vardı. Yeniçerilerin önünde dört beyaz sancak bulunuyordu. Türkler Derin suyunu geçerek ObM ka denilen ve Boyana suyundan ileriye doğru uazanan ovadaki köyleri *le ge çirdiler ve hemen İşkodra gölü ile Bo yana arasındaki gidip gelişı kesmek için Katilinada iki kadirga yaptılar. Sonra Paşadağında ahşab bir kale kurmıya giriştiler. Bu yapıyı, içi taş dolu dört kule çeviriyordu. Toplar ve erzak on bin deve ile Paşadağının arkasına taşınmış, oradaki Geri çayı önüne yerleştirılmişti. Mustafa ile arkadaşlarının oraya geldikleri sırada henüz bu işler yapıhyor du, muhasara hattı kuruluyordu. Yapı lacak işin en önemlisi toplann yerleştirilmesiydı. Bunlar, çok büyük ve taşınması güç şeylerdi. tclerinde bin iki vüz libre ağırlığında gülle atanlar vardı. Ta Istanbuldan oraya kadar nehirler, ba taklıklar, dağlar aştınlarak getirilen bu toplardan ikisi Paşadağına, ikisi Derin suyunun eteklerini öpüp geçtiği dağm tepesine, biri îşkodradan Derivastoya giden yolun üzerine, biri Sent Veteranda kilisesinin karşısına konuldu. Akıncılar, savaşın bu çeşidinden hoşlanmıyorlardı. Onların topla, tüfekle; hendekleri çah atıp doldurmakla. yer altından lâğım kazmakla ve uzaktan dö ğüşmekle neş'eleri gelmezdi, döğüsün zevkini göğüs göğüse gelmekle cıkarır lardı. Sonra muhasara, akındaki sonsuz yürüyüşe göre hareketsizlik sayılabilirdi. Halbuki akıncı, durup dinlenmeden hareket eden bir varlıktı. Bu bakımdan da onlar üzüntülü bir durumda bulunuycrlardı. Kendilerinin iç sıkıntısını gideren Uray teftiş heyetine bundan birkaç gün evvel beş sene evvele aid bir oktruva kaçakçılığı ihbar edilmiştir. Kaçırıımış olan oktruva vergisi 1 50 bin liraya baliğ olmaktadır. lhbara nazaran kaçakçılık şu şekilde vâki olmuşRır: Şehrimizde ötedenberi ipekli mallar üzerinde ticaret yapan bir müessese, yolunu bularak Mudanya ve Bandırmaya bir milyon liraya yakın kıymette ipekli kumaşlar çıkartmıştır. Bu kaçak mallar bir müddet orada depolarda kaldıktan sonra tedarik edilen yerli mallara aid menşe şehadetnarnelerile bu ipekliler, yerli malmış gibi İstanbula nakledilmiş ve hiç oktruva resmi verilmeden şehre ithal edilmiştir. Bu ipeklilerin yalnız oktruva resmi 150 bin liraya baliğ olmaktadır. Oktruva resmi Rüsumat Direk törlüğünce tahsil edilmekte olduğuna göre bu paranın orası tarafından tahsil edilmesi icab ederdi. Ayni zamanda bu resim gümrük memurlannın, gelen malı muayene sonucunda verdiklen raporlara göre tahsil edilmektedir. O vakit bu mallar gümrük memurlan tarafından mua yene edilmı< mi, edilmemiş mi bu da bilinmemektedir. Uray teftis heyeti derin incelemelerde bulunmuşsa da bu hususta kesin bir sonuc elde edememiştir. Maamafih kaçakçılığın vâki oîduğu sabit olmuştur ve mesele malıkemeve intikal etmek üzeredir. Bayramda açılacak yollar Gerek Bayındırlık Bakanlığı tarafın dan, gerekse Uray ve müteahhidler ta rafından yapılarak ikmal edilen yolla nn açılma töreni, cumhuriyet bayramı esnasında yapılacaktır. Bu suretle açılacak olan yollar Bakırköy Incirköyü bitiştirme yolu, Heybeliada yollan, İs tinye Büyükdere yolu vardır. Bu yollar cumhuriyet bayrammdan itibaren nakil vasıtalanna açılacaknr ŞEHIR IŞLERI Kışlık tramvay tarifesi Istanbul tramvaylannın kış mevsimine mahsus tarifeierinin tanzimine başlan mıştır. Sinema, tiyatro gibi oyun ve eğlence mahallerinin paydos saatlenne ve halkm is zamanlarına göre yapılmakta olan tarıfeler ikinciteşrinin on beşjnden itibaren tatbik edilecektir. Ankarada Ankara 23 (Telefonla) Cumhu riyet bayramı hazırlıklan sona gelmiş sayılabilir. Bugün birçok izci kafileleri Ankaraya gelerek mekteblere misafir edildiler. Bundan başka, bahriye silâhen dazîan da geldiler. Misafir kıtaat, önde mızıka olduğu halde şehirde bir vürü yüş yaptı. Yol parasının tahsil zamani Gecen sene Şehır meclisi, kvol paralarının birincitesrin ve haziranda tahsil edilmesine karar vermişti. Halbuki bu aylarda" tahsilâtra muvaffakiyet h'asıl o!amamıştır. Bunun için Uray dün şubeiere gönderdiği bir tamimde Şehir meclisin Üsküdarda oturan talebe babalan Uden geçirilmek üzere, hangi aylarda tah raya baş vurarak Üsküdar Kadıköy silâtın kolaylıkla yapılabileceğinin bildi tramvay ücretlerinin, İstanbul tramvay rilmesini yazmıştır. ücretlerine nazaran pahalı olduğu için, Ka Çamlıcaya yol isteniyor dıköyünde bu sene yeni açılan ikinci orİstanbula gelen yabancı turi?tlerin he ta okula devama mecbur olan talebe men kâffesi, îstanbulun eşsiz manzarası lerden fazla ücret alınmakta olduğundan nı kuşbakışı bir durumda seyretmek icin bahisle şikâyette bulunmuşlardı. İl ve Çamlıca tepelerine çıkmak arzusunu gös Şarbav Muhittin Üstündağ bu şikâyeti naterdikleri hal'de Çamlıcaya muntazam zarı dikkate alarak dün Üsküdar trambir şose bulunmamasından buna hemen vaylan idare meclisine bir tezkere ya da'Tia imkân bulunamamaktadır. zarak ötedenberi üç bölgeye bölünen Üsİstanbula seyyah getiren arentalarla küdar Kadıköy yolunda seyahat eden Vagon li sosyetesi ve Turing Kulüb U lalebelerden bir bölgelik para alınmak raydan Çamlıca yolunun önümüzdeki suretile tahsilde bulunan genclere kolaymevsime kadar yaptınlması için temen lık gösterilmesini istemiştir. nide bulunmağa karar vermislerdir. BöyBu itibarla, Kadıköy ikinci orta okule bir yol yapıldığı takdirde Çamlıca luna devama mecbur olan Üsküdar taverli ve ecnebi herkesin rağbet gösterece lebeleri şimdiden sonra yalnız bir bölgeği güzel bir mesire mahalli olabilecektir. lik para vereceklerdir. Üsküdar tramvayı V1LAYETTE Halkevlerine alınacak cihazlar Halkevleri için alınacak sinemalarla radyo cihazlannın ve bunları sevk ve i dare eden otomobillerle kamyonlann her türlü rüsumdan istisnaiyeti hakkın daki kanun İstanbul İlbaylığına bildiril miştir. *** Talebelerden bir bölge parası alınacak llbay Ankaraya gitti llbay Muhittin Üstündağ Uraylar kongresine istirak etmek üzere dün An karaya gitmiş ve istasyonda uğurlanmıştır. Istanbul sayım yekunu Ankara ya gönderildi Sayım bürosundaki heyet dün de ça lışmağa devam etmiştir. Şehir dahilinde ki genel nüfusun 739.600 olduğunu yaz mıştık. İlbaylığın şehir haricindeki ka zalarile bu nüfus evvelce de yazdiğımız gibi 900,000 e yaklaşmıştır. Sayım bü rosu dün bütün yekunu İstatistik Genel Direktörlüğüne göndermiştir. INHİSARLARDA İkramiyeli sigaralar çıkıyor İnhisarlar idaresi tarafından yeni ikramiyeli sigaralir ay başından itibaren sat'«a çıkanlacaktır. İkramiyeli sigaraların ambalâilan müşteriden başkasınm açmasına imkân vermiyecek tarzda olacaktır. Bazı gazeteler kutularda ikramiye hakkındaki ilânı bulacakların muhtelif kıymette mükâfat alacağım yazmışlardır. Bu doğru değildir. Kutulara muhtelif kıymette ikramiye bonoları konmuştur. Bu bonolan bulanlar en yakın bayie götürerek bonoların üzerinde yazılı mik tarda ikramiyelerini alacaklardır. KutuIardaki ikramiye ilânları reklâm mahivetindedir ve bunlara mukabil para veril mivecektir. İdare şimdilik ikramiyeyi yalnız ve nice sisaralarına inhisar ettirmiştir. İle ride diğer çesidlerde de ikramiye usulü tatbik edilecektir. Fatih Kaymakammın teşekkürü Fatih kaymakamı Haluk, sayım giinü sayım ve kontrol memurlarının gösterdiği gayret ve faaliyetten dolayı kendilerine teşekkür ediyor. İki feci ölüm Bir ihtiyar tekme ile, bir kadın pencereden düşerek öldüler Dün zavallı bir kadın feci bir surette ölmüştür. Kuledibinde, Florya apartı manmda 2 sayılı dairede oturan Yakonun kansı otuz yaşlarında Ester, dün apartımanın penceresinden bahçeye bakar ken her nasılsa düşmüş ve ağır surette yaralanmıştır. Yaralı hemen cankurtaran otomobilile Senjorj hastanesine kaldınlmış, fakat çok geçmeden ölmüştür. Dün sabah saat 11,30 da Karagümrükte Köprü caddesinde 4 sayılı bostanda bahçıvanlık eden 84 yaşlarında Muharrem, atını bostan dolabından çıkar mış ve hayvanın terini kurutmak için gezdinneğe başlamıştır. Bahçıvan beygiri gezdirirken hayvan birdenbire ürkmüş ve ihtiyara kuvvetli bir tekme atarak zavallının kafatasmı parçalamıştır. Bahçıvan muharrem ölüm halinde Gureba hastanesine kaldınlmışsa da bütün ihti mamlara rağmen ölmüştür. Kadın polislerimiz artıyor Kadınlanmız polis olmak için çok büyük arzu göstermektedirler. Evvelce polis mesleğine giren kadınlar kendilerin den umulmıyacak derecede muvaffak olmuşlardır. Halen Türk polisinde 23 kadın memur çalışmaktadır. Bunjann bir tanesi müfettiştir ve rütbesi merkez memurudur. İki tanesi ikinci komiserdir. Dört tanesi üçüncü komiser ve on beş tanesi de polis memurudur. Bu 23 kadın polisin on sekizi Istan bulda, biri Sevhanda, ikisi îzmirde, ikisi de Ankaradadır. (Arkaat var) Bu gidişle İngiltere ergeç kendi kabuğuna çekilecekfir (Başmakaleden devam) yolda Fransa İngiltereye, İngiltere Fransaya türlü sualler sorarak her ikisi karşılıklı vaziyetleri anlamağa çahştılar. Milletler Cemiyeti paktınm 16 ncı maddesınin tatbikı etrafındaki bu araştırmalar ne Ingiltereyi tatmin edebildi, ne de Fransayı. Nihayet Fransa zecrî tedbirlerın askerî kısmı yok elduğunu ilân ederek siyasasını açığa vurdu. Menfaatlerin ve düşüncelerin başkalığı iki büyük devleti ayni çizgi üzerinde yürütemiyordu. Şimdi ingiltere Fransayı anlamış ve ona uygun bir yol tutmuş görünüyor amma bunun alttarafında Ingilterenin arbk Avrupadan çekilme siyasası saklı olmadığına inanmak pek zordur, ve hâdiselerin Ingiltereyi hergün daha ziyade bu yola götürmesinden cidden korkulur. ' Lokarnoyu şimdiden suya düşmüş saymakta hata yoktur. Yarın bir Avusturya meselesi çıksın da görülür: İngiltere bu işlerle bundan sonra yalnız kendi menfaatleri miktarınca alâkadar olarak üsttarafına kanşmıyacaktır. Çünkü îngıltere Milletler Cemiyetini barışın korunmasında müşterek bir yürümeye götürememiş ve bunun sonuncu olarak ta Avrupadan uumudunu kesmistir. Italvan Habes anUsmaTİı&ı tneiliz siyasasının bu yeni temayülünden istifıde edebilir mi? Biz bunu umud etmeğe de ımkân bulmuyoruz. Bu anlaşmazlık kendi âleminde sürüklenebildiği kadar sürük.lenmekte devam edecek ve en sonunda onda gene tngiliz siyasasının sözü bulunacaktır: Bu yıl, gelecek yıl, veya üç yıl sonra. Fransanm İngiltereyi darıltması Italyan Habeş anlaşmazlığına yeni bir şekil olsun verememiş, belki bu seferi artık ne vakit biteceği bilinmiyen yepyeni bir safhaya geçirmiştir. Meğer ki îtalya Pariste reddettiği esaslara dönerek onlan kabul ettiğini söyliye. Bu takdirde şimdi de Habeşistanı kandırmak zorluğu karşısında kalmacaktır. GÜMRÜKJ,ERT)E Yunanistandan kaçırılan ipekliler Fransanın tavassutu Afrika harbinîn önünü almak ve Avrupada bir harb çık masına mâni olmak yolunda son bir fır sat gibi görünüyor. Maahaza îngilterenm ne bu tavassutun iyi netice vereceğine, ne de M. Musolininin Milletler Cemiyeti misakı ahkâmını yerine getireceğine kanaali yoktur. Bunun için îngiltere hükumeti, îtalyayı sıkıştırdıkça sıkıştırmaktadır. Bu tazyik tedbirlerine bir yenisi ilâve'olun muştur. İngiltere îtalyan müstemlekelerıne asker ve mühimmat ve levazım götünnckte olan İtalyan vapurlarının Mısır, Sudan vc Akdenizde, Şapdenizinde, Hind Okyanusunda ve alelumum İngiliz İmparatorluğu limanlarında yirmi dört saatten fazla kalmalarını menetmiştir. Bu limanlardan Italyan gemileri ancak en yakın limana gidecek kadar kömür, yiyecek ve su alabileceklerdir. Kâfi derecede asrî limanları bulunmıyan, suyu ve erzakı kıt olan Italyan müstemlekeleri sevahilinde pek bannamıyan İtalyan gemileri İngilizlerin idaresi ve himayesi altmdaki limanlan adata melce, mahrukat ve erzak istasyonlan yapmışlardı. Bu tedbir îtalyanm sevkiyat ve levazım tedariki işleri için gayet ağır bir darbe olmuştur. îngiltere bir taraftan da askerî tedbirîeı almakta devam ediyor. Akdenizdeki Ingiliz donanma ve ordusunun, hava kuvvetlerinin başlıca üssü Maltadan îskenderiyeye nakledilmiştir. Hayfa limanı dahi Ingiliz donanmasının levazım merkezi haline konulmuştur. îngiltere Mısır hükumetile nüzakere ederek İskenderiyedeki İngiliz garnizonunu yeni bir liva ile takviye etmiştir. Mısır ve Sudan arazisi üzerinden tayyare geçmesi serbestisi kaldırılmıştır. îngiltere Milletler Cemiyeti namma hareket ede ceğine dair Fransaya söz verdiği halde kendi kendine Akdenizdeki askerî vaziyeti değiştirmiş, îngiliz împaratorlu^unun müdafaa ve taarruz kuvvetlerinin, tesisatının merkezi sıkletini bu denizin büsbü * tün doğu havzasına taşımıştır. MUHARREM FEYZİ TOGAY KÜRVMIARDA Turing Kulübün faaliyeti Türkiye Turing ve Otomobil kulübünün murakabe heyetine aza sıfatile Türkofis Istanbul şubesi direktörü Mahmud Celâlin tayini takarrür etmiştir. Kulüb idare heyeti dün toplanmış ve kış mevsimine aid faaliyet programı ü zerinde cahsmıstır. Habeş İşgüderi Ortada henüz bozulmuş hiçbir şey yoktur. Fakat bizim anladığımıza göre Avrupada işlerin içyüzü bozuldu. Milletler Cemiyetini yürütememiş olmanın ne büyük bir felâket olduğunu yakm senelerde bütün Avrupa görecektir. îngilterenin Avrupa karasmdan elini çekmesi kit, yeni bir hâdise önünde, İngiltere: ise bu diyarda sanki hissiz bir boşluk ya Pek yakın geçmişi hatırlıyarak arratacaktır. bk beni affedin! Ufukta sezinlediğimiz işler bugünlük Manasma gelecek bir tutum gösterirse yannlık değildir. Ingiliz siyasasmda hiç iste o zaman san öküzün boynuzundaki acele yoktur. Pek önemli yeni bir Av dünya bir kere yerinden sarsılır. Yannın rupa hâdisesi çıkıncıva kadar işler sanki ufuklan omuzlannda bu ihtimali taşımahic birşey olmamıs gibi şimdiki körtopal ğa başladılar BÖriinüyor. yürüvusunu muhafa7» *r?w ci<W. Nc vaYUNUS NADİ Balkan memleketlerinde bir tetkik seSon zamanlarda Yunanistandan şehyahati yaparak îstanbula dönen Habeş rimize gelenler arasmda kaçakçılık ya işgüderi Ato Berhas Markos bu akşamki panlar gene çoğalmıştır. Gümrük muha ekspresle Ankaraya gidecektir. faza teşkilâtı bu hatta büyük bir ehemmiyet verdiği halde kaçakçılık vak'alan gene görülmektedir. Dün de gümrük muhafaza teşkilâtı Pireden gelen Daçya Ekmek Bursada da yükseldi vapurunda Eleninin üzerined kacak i Nnshatı 5 fCuruftnr oekli kumaş bulmustur. Şaya™ dikkattir Bursa (Özel) Uray encümeni ki bu şekilde ipekli kumaş kaçakçılığı yason toplantısında ekmeklere zam yapıl panlann hepsi kadındır. masını kabul etmiştir. Karar altına alı nan ve bugünden itibaren tatbikına baş Enspektör muavini alınacak Senelik 1400 Kr 1700 Kr. 1450 lanan bu zamma göre birinci nevi ek Gümrüklere yeniden enspektör mua Altı aylık 750 meğin kilosu 11,5 kuruşa, ikinci nevi vinleri alınacaktır. Bunun için yakında 800 Üç «yUk 400 ekmeğin de 10,5 kuruşa satılacaktır. Şeh Ankara ve İstanbulda yüksek mekteb yoktur Bir ayiık 150 rimizde de ekmek buhranının başlıyaca mezunlan arasında bir imtihan yapıla ğı tahmin edilmektedir. cakbr. Cumhuriyet Abone j şeraiti •