! Cumhuriyet •• 9 Mart Jürklerle Süngü Süngüye No. 124 Nakili: A. DAVER Çanakkalede ÖZ DtLLE ŞlİRLERi Dumlupmar bir ateş mumlu pinardan; Volkanlar uçurdun o çelik kumlu pl nardan; Kurşunla yikandık yüce hortumlu pl nardan; ' Bir canlı su kaynattl bu yurd Dumlu pinardan. I ! Göklerde ateş özlü demirler yaralandl; Yarlarda alev yüzlü kıliçlar turalandl; Yalçln kayalar inledi, dağlar yaralandl; Bir şanlı su costurdu bu yurd Dumlu pinardan. Günler yüzü gördük Iktisat İşleri Yaralı Generali taşıyan hastane gemisi gecenîn karanlığı içinde Mundrostan ayrılıyordu Temmuz ayın da olub bitenler Mersin limanından 1934 senesinde yapılan ihracat Muhtelif ecnebi memleketlere 7,300,000 liralık hububat, tiftik ve kösele, 1,115,000 liralık hayvan, 4,063,000 liralık pamuk ve saire ihrac eailmiştir Adana (Hususî) Doğu ve cenub Adanolusunun belli başlı ve hemen biricik iskelesi olan Mersin, bu yıl büyük iktısadî ve ticarî fa • aliyetlerin mihrakı oldu. Buhran yıllarını arkada bırakan ve o yıl ların acılarını unutturan bu canh • lık, yurda refah getiren bir netice doğurmuştur; gecen yıllarda ıssız ve durgun bir manzara gösteren Mersin limanı, bu yıl, bazan günde on on beş vapurun mal alıp vermesile bu canhlığı en güzel şekilde ifade etti. Bu sözlecimi rakamlarm şaşmıyan belâgatile teyid edeyim: 933 yılında Mersinden; pamuk, kereste, hububat, bakliyat, tiftik, küsbe, pamuk tohumu olarak ihrac edilen mallarımızın yekunu kilo üzerinden 40,000,000 iken 934 yı lında bu miktar 96,700,000 e fır lamıştır. Bunlann lira hesabile tutarlan da 933 te 2,200,000 iken 934 yıhnda 7,300,000 e ulaşmıştır. Mersin ayni zamanda bilhassa Palastine fazla miktarda canlı hayvan ihrac eden bir iskelemizdir. Bu itibarla yukandaki rakamlardan ayn olarak 933 ve 934 yıllarmda ihrac edilen hayvan sayısı ve be delleri arasındaki farkı da tebarüz ettireyim: 933 yılında Mersinden yabancı memleketlere çıkarılaa hayvan «ayısı baş hesabile 104,000 ve mukabiiinde giren para 780,000 lira iken 934 yılında hayvan sayısı 168 bine ve mukabilinde giren para da 1,115,000 e yükselmişlir. 933 île 934 yılları arasındaki bu büyük artış en ziyade su kalemlerdedir: 933 te 1,070,000 lira değerinde 3,565,000 kilo pamuk ihrac edile • bildiği halde 934 yılındaki ihraca tımız 4,063,000 lira değerinde 10 milyon 230,000 kiloya ulaşmıştır. 933 te 296,000 lira değerinde 12,744,000 kilo arpa ihrac edilebildiği halde 934 teki ihracatımız 1,593,000 lira değerinde 46,730,000 kiloya çıkmıştır. 933 te 40,000 lira değerinde 1,849,000 kilo yulaf ihracına mu kabil 934 teki ihracat 277,000 lira değerinde 8,687,000 kilodur. 933 te 7,300 lira değerinde an > cak 17,800 kilo tiftik dışarıya çık • mışken bu miktar 934 yılında 217 bin lira değerinde 296,000 kiloya fırlamıştır. 933 yıhnda ancak 300 lira değe • rinde 10,000 kilo çikid «pamuk tohumu> ihrac edilmişken 934 teki miktar 33,000 lira değerinde 1 milyon 459,000 kilo olmuştur. Yalnız kereste ihracatımızda bu iki yıl arasında bir düşüklük var • dır: 933 te 246,000 lira değerinde 7,994,000 kilo kereste ihracatımız olmasına rağmen bu miktar 934 te 166,000 lira değerinde 5,500,000 kiloya düşmüştür. thrac mallanmızm en çok sev • kedildiği memleketlerin adı ile giden mallann cinsi de şöylece tes • bit edilebilir: Çavdar, yulaf ve canlı hayvan; Plastine. Kereste; Suriyeye. Pa muk; Almanya, ttalya, Japonya ve Plastine. Kösbe; Almanya ve Belçikaya. Çikid; Maltaya. Arpa; Almanya, ttalya, tngiltere ve Belçi • kaya. Tiftik; Ingiltereye. Bakliyat; İngiltere ve Belçikaya. Buğday; Almanya, ttalya, Belçika ve Isviçreye. 935 yıh gireli çok az bir zaman geçtiği halde Mersindeki ihrac faaliyetinin fazlalığı, bu yıhn daha yüz güldürücü bir bilânço ile ka • panacağına aid bize kuvvetli umudlar vermektedir. Naei AKVERDt R A D YO \ Btı VtYANA: nrogram j ı Nafıa BakanîığmdaiK I temmuz, perşembe Ç ad hastane vapuru, bu gece Mundrostan Yangln savuran korlu bulut bozguna Toulona hare döndü; ket ederek yaToprakta kanadlar klvlran kuzguna ralı Guroyu gödöndü; türdü. Gene Yatkln dereler, gök tepeler coşkuna ral hareketin döndü; den evvel, kı • Bir ünlü su fişkirdı bu yurd Dumlu taata aşağıda • pinardan. ki emriyevmiyi Nabedid neşretmişti: *** «Yaralı ge neral, c e s u r kıt'alanndan ve zabitlerin(Universiteli arkadaşlarıma) Yüzbaşı Föyün aldığı reaimlerden: Bir Türk den derin bir teI Acun! Doğrul yerinden, dinle gür se 1 mermisile berhava olcn düşman cephaneliği essüfle ayrıhyor. simizi: Kumandayı General Bayuya bı Bataryamız da elinden geldiği Evrende baş eğmiyen bir soy büyüttü rakıyor ve kuvvei seferiyenin, takadar cevab veriyor, hem de hiç bizi. * şıdığı Fransız kuvvei seferiye ismidurmadsıi. Öğleyin Rokfor peynine lâyık olmakta devam edeceği Olümden korkmuyoruz, sağlıkla boğ rine benziyen küflü ekmekle bir ne tamamen emin bulunuyor. duk onu. kutu maymun yedik. (Fransız asYaşamak Tiirkte baslar, Türkte kala kerleri, sığır eti konservesine mayGeneral vatan sancaklannı se cak sonu.. mun derler. A. D.) Yemek esna lâmiar. Güzel zafer günleri parla sında tooçu düellosu devam edi Inanclmlz solmlyan bir kizil tan gi Cad gemLsinden, 30 haziran 1915 yordu. Bu mızıkah yemeğin so bidir. Başkumandan nunda Türklerin bize bir acı kahözbeylik ( I ) bağrlmlzda çelık kalkan Gouraud ve içirmek istedikleri anlaşılıyor gibidir. du. Generalin gidişi, Çanakkale sefeıi için büyük bir zıyadır; çiinkü. Saat 5 te eski, Henri IV zırhlısı, Tanrlyl klskandlran bir gücle yürü o, General Jan Hamilton üzerin Boğazın ağzında göründü ve kıçyoruz. de büyük bir nüfuz ve hakimiyet üstündeki büyük topile Anadolu Bilgiyle ocaklanmls kararmiyan bir kotesis etmişti. sahiline birkaç mermi attı. Hurda ruz. demir haline gelmiş olan bu zırhh, Muhribler ve balıkçı gemilerile Bizertedeki Sidi Abdullah tersa sarılmış olan Süfren zırhlısı, Bo Yüreğimiz; yurd diye, ülkü diye çar nesinden çıkarılarak Boğaza gönğaz önünde dol?şarak Anadolu piyor.. Bizdeki yllmazllğl çağ çağ tarihlere bataryalanna ateş etti. derilmişti. Başka bir devrin harb sor. gemisi olan bu garib tekne, muh 2 temmuz, cuma Son iki gün temel bir denizaltı gemisi taarru içinde, ortalık aydınlanır aydın Baslmlzda dirilmis gecesiz yarlnlar zuna karşı birçok muhrib ve ba lanmaz, Anadolu bataryaları Sedvar. lıkçı gemisi tarafından sarılmıştı. dilbahri ateş altına alıyorlar. Bi Işlk gibi, ses gibi uçallm arkadaşlar!. zim batarya da sıksık, Türkler tarafından döğülüyorsa da düşma Koç yiğidler geliyor, acun, doğrul yeSaat 11,30 da hakikî bir felâ nın ateşi çok az tesirli ve mucib rindenl ket oldu. Dört gündenberi, Sed olduğu zârarlar ehemmiyetsiz... Ülkiimüze yer aldlk sonsuzluk ellerin dilbahir civarındaki, Ilyasburnun Bu demir „ yağmurunun bolluğu den.. da, yükünü çıkarmakta olan Car karşısında, bir adama isabet vu thage (Kartaca) nakliye gemisi, kuu veya bir topun iskatı için neApaydln güneylerin açlk kollarl bi bir denizaltı gemisi tarafından ba kadar mermiye lüzum olduğunu zim, tırıldı. Erkekçe yücelmenin engin yollarl bi saymağa kalkmak güç iş! Harbden evvel Fransa ile Tu zim.. 3 temmuz, cumartesi Gene nus arasında işliyen bu güzel varal Bayu, kumandayı ele aldı. Kıt'pur, kıyıdan 400 metro açıkta Şaski dolu gözlere bakmadan yürüyo a kumandanları bugün kendisine müttefikin askerlerinin gözleri öruz, takdim edildi. nünde torpillenmiş, beş dakika i Ugursuz geceleri yakarak yürüyoruz.. Bizim bulunduğumuz derenin çinde batıp gitmişti. Katil torpil, üstünde, 15 buçukluk toplarımı vapurun kıç tarafına doğru bir yeBaslmlzda evrenin kul olduğu önder zın civarına 14 lük bir gemi topu re isabet ederek büyük bir yara var tabiye edildi. Topa, betondan sarYalnlz anun göğsiinde yatan binlerce açmış olacak ki batmadan evvel, lam bir dcşeme yapmak lâzım er var.. geminin baş tarafı göke doğru geldiği için L iş uzun ve güç! Bu # yükseldi, sonra, bir dev pençesi ile topun önceleri, yeldeğirmenleri Er doğduk, er yaşarlz; yabandylz kordalgalara doğru şiddetle itilmış gicivanna tabiye edilmiş olduğunu, kuya. bi, bir anda sulara gömülüp gitti. fakat kundağmı sağlam bir yere Kurşunlar hayklrarak nasll girers« su. Bu zıya, vapurun ambarlarında oturtmak imkânı olmadığı için a ya. karaya çıkarılacak daha 5000 ta tış yapamadığını vazmıştık. ne 7,5 luk sahra topu mermisi ile Bugün Türk bataryaları gene öyle bir hlz!a deler zorluklarl erkimiz. 15 buçukluklara mahsus cepane Yaygaraslz yürüriiz, acun bilir biz ki çok faaliyet gösteriyorlar. bulunması dolayısile bir kat daha miz. acı olmuştu. 6 makineci ile ateçci boğuldu. 4 temmuz, pazar Bugün saKoç yiğidler geçiyor acun, doğrul ye at 2 de Zimmermann çiftliği tara Vapurun yakımnda bulunan bir rinden! fında şiddetli bir infilâk toprağı fngiliz nakliye gemisi, denizaltı Ülkiimüze yer aldlk sonsuzluk ellerinsarstı. 7,5 luk bir Türk mermisi gemisinin periskopunu, hava berden. rak ve deniz sakin olduğu için, ubir kara torpili cepaneliğini uçur Suzi Can Cuder zaktan görmüş ve düşman gemi muştu. Bu depo, ateş hattına ya sinin gelmekte olduğunu haber km bir yerde ve açıkta bırakılmışvermişti. Bu sayede, mürettebat, tı. Tozla karışık kalm bir dumaıi cankurtaran kemerlerini takmış sırtın üstünü örttü ve geniş bir bular ve infilâkı müteakıb, pek ya lut teşkil eden bir duman sorgucu kında bulunan kıyıya çıkmak üze(Baştarafı birinci sahifede) göke doğru yükseldi. re denize atlamağa hazırlanmışîartenkidde devam etmektedir. Sabahtanberi büyük bir topçıı dı. Deyli Herald, bie ulus tarafın • faaliyeti gösteren Türkler, bu Bu esnada, Boğazın ağzmdan dan emniyeti için istenilen yüksek mes'ud isabetten şevklenerek atesilâhlanmanın, muhakkak surette Anadolu bataryalanna ateş eden çi artırdılar. Anadolu kıyısındaki bir başka ulus için emniyetsizlik ve Henri IV zırhlısı da ateş keserek daha aşağı bir silâhlanma istemek bataryalar da işe karıştı ve bize uzaklaşmağı ihtiyata uygun bul detnek olduğunu yazıyor ve diyor birkaç okkalı demir ve ateş paketi muştu. ki: hediye ettiler. I [Arkası var] «Böyle bir meseleye kollektif bîr emniyet sisteminden başka bir çıkm a z bulunamaz.» Seyahat gelecek haftaya kaldı Londra 8 (A.A.) M. Edemn y e k e ? k 2 a S l m n A ğ ğ Ç Ç a ğ l V 6 y a D ü m e n n M k o™anlannd«n S d ğ Mk ke « lI ml £ k l v e S//u m, u c a, k , 1 e E s k i p a z a r a r a s m d a h o™anlannd« ke M. Litvinofla ve Vatşovada da M. « e ve Sumucak ,1e Eskipazar arasmda herhangî b î iistasyonda h î t Bek ile görüşecektir. bîr M. Eden, Moskovada M. Stalin ve v a g o n jç,nde te.Iun ediLnek »artile muhammen bedeli 6,750 lira oM. Litvinof, Varşovada da M. Bek lan 1,500 aded ç.rah ç a m telgraf diregi kapah zarf usuîile eksilt ile görüşecektir. m konulmuştur. Eksiltme 24 m a r t 935 tarilrne rashyan pazar Fon Ribbentrop Londraya 1 6 A k gidecek mi? ^ Müdürlügünde yaLondra 8 (A.A.) Von Ribbentropun Londraya »eyahati şayiası tekliflerini Ticaret Odas, vesikas, ve 506,25 Hrahk herhangi resmî bir haberle teyid muvakkat teminatranmn Malsand.gma yatmld.g.na daîr olan m akedilmiş değildir. Londra ve Berlin Dış Işleıri Ba ^ / ^ r y a n U m U n e s İ n e «**» b a n k a ^f»Iet mektuble birlikte 24/ 3/935 pazar g«nü 8 a a t 1 5 e k a d a r M a , z e m e M ü d ü r , ü | ü n e ^ ^ kanları arasmda Londraya Von Ribbentrop veya herhangi bir başa J l hU8U8takİ a r t n a r a e I R 7", T '" * ~ P«a»z oîarak Ankarada kasının gönderilmesi hakkmda hiç Bakanhk Malzeme Müdürlüğünien ahnabilir. (1217) bir muhabere ©Imamıstır. Gençlik türküsü 17,25 mandolin koiLserl . 18,05 konu? ma 18.25 konuşma . 19,30 halk şarkı larmı öğrenelim 20 ulusal neşriyat 20,05 konuşma 20,15 sesll filim neşri yatı 20.25 hava raporu ve haberler 21,05 musiki neşriyatı 22,35 haberler 22,45 piyano konseri 23.45 gramofonla Vagnerin «Tanhauser» lslmll operasmm üçüncfl perdasl . 24,50 dans havalan. BUDAPEŞTE: 18 45 orkestra konserl 20,10 haberler20,45 piyano marifetlerl 21,20 konuş . ma 21,50 Macar halk şarkıları . 23,05 haberler 23,20 piyano ile birlikte viyolcnsel konseri . 24,05 cazband takımı 1,05 son haberler. BELGRAD: 19,30 gramofon 20,05 reklâmlar 20,10 gramofon 20,15 haberler 20,30 ulusal n^şrlyat 21,05 konuşma 22,10 konuşma 22.30 orkestra konseri . 23,05 haber. ler 23,15 orkestra ile sarkılar 23,45 dans havaları. PRAG: 18,05 piyano konserl . 18.25 konuşma 18.35 gramofon 18,55 amele neşriyatı 19,05 almanca neşriyat 20,15 hafif musiki neşriyatı . 21.05 operet . 23,05 haberler 23,15 gramofon . 23.30 dans havalan. VARŞOVAJ 17,45 piyano konserl 18,05 konferans. 18,10 gramofon . 18.50 konuşma 19,05 eğlenceli neşriyat 19,30 konuşma 19,45 gramofonla marşlar 20,07 konuşma 20,15 konuşma 20,25 haberler . 20,35 şarkılar 20,50 haflf musiki neşriyatı 21,05 Viyanadan nakil . 21.45 haberler 22.05 valsler . 23,05 reklâmlar 23,15 konuşma 23.30 eğlenceli neşriyat . 24,05 dans havalan. için mütehassis lisan bilir bir Türk gene veya kiza ihtiyaç vardır. Hasan ecza deposuna müracaat. Ankara HASAN ıtriyat deposu Bir nakliye gemisi batıyor FAR Beşeriyete belâ olan fareleri imha ediniz. Özü sözüne uymıyan bir siyasa candan duygularımızı hiç te ek siltememiştir. Türkiyenin başında bulunanla rın ve bugün Türkiyeyi idare edenlerin bu çeşid yazılardan hoşlan madıklarına ve onlara aleyhtar olduklarına inancımız vardır. Bulgaristanda herkes Türkiyenin ba şında bulunanlan sever ve onla ra pek çok inanır. Bulgar ve Türk siyasacılarının ileriyi iyi ve açık gören adamlar olduklarına büyük güvencim vardır.» Başbakanımız General İsmet Inönü, Bulgar Başbakanının işte bu sözlerine samimî bir dille ce vab verirken, Bulgaristanın bizi Uluslar Derneğine şikâyet etmesi, doğrusu, çok gücümüze gitti. Çünkü Bulgaristanın bu hareketi, bize özü sözüne uymıyan bir si yasa karşısında bulunduğumuz duygusunu verdi. Türk Bulgar dostluğunun sonsuzluğundan bahsettikten on gün sonra, Türkiye den şikâyet etmenin; hem de bi ze, hiç doğru olmıyan işler ve niyetler isnad etmenin başka manası olabilir mi? Bulgarlara karşı, asker topladı ğımız bir kuruntudan ibarettir. Hükumetimiz Bulgaristanla dost geçinmek »tiyor. 1923 tenberi daima bu siyasayı tutmuştur. Bulgaristan bize dost kaldıkça da Türkiyenin bu siyasayı gütmemesine hiçbir sebeb yoktur. General Zlatef bir askere yaraşan merd likle Türk dostluğuna yalnız sözle değil, özden de değer verirse, bizden de dostluktan başka şey görmez. Türkiyenin binlerce yıl lık tarihinde Türkün verdiği sözü tutmadığı ve dostlarına karşı kancıklık ettiği görülmemiştir. Biz, sözümüzün ve dostluğumuzun e riyiz. Elverir ki karşımızda can dan dostluk görelim. ABİDİN DAVER Berhava olan cebhaneük «Bugünkü vaziyetin anahtarı Berlindedir» [Başmakaleden mabaid] başkadır. Öyle sanıyoruz ki bu gürültülerle Bulgar ordusunun banş mevcudunun 20,000 den 47,500 e çıktığını, topçusunun 64 bataryaya iblâğ edildiğini ve iki sınıfın silâh altına alındığını gizlemek veya haklı göstermek isti yorlar. Bulgar ordusunun mii temadiyen arttığı, 8 alaydan 8 fırkaya çıktığı ve Bulgarların kaç senedir mecburî askerlik hizmeti kabul ettikleri meydandadır. Garibdir ki Bulgar hükumeti, Türkiyeyi Uluslar Derneğine jurnal ederken Türk hükumetinin Başbakanı, Kamutayda Bulgaris tan için şunları söylüyordu: «Bulçaristanla münasebetleri mizin dostça mahiyetinin delil lerini, bu komşu memleketin bü yük salâhiyetli ağızlarından işit mek, Türk ulusunca yüksek değerile takdir edilmektedir. Ara » mızda iyi geçinmek, dostluğu artırmak ve Balkanlarda sulhun muhafazasında müşterek büyük menfaatlerimizi görmek niyetle rimiz, ki karşılıklı olduğuna şüphe etmiyoruz geniş ve güzel tatbikata namzed bulunmaktadır.. Balkan devletleri arasında bir birinin saadetini özlemek zihniye tinin istikbal için hayırlı bir müjde olmasını dileriz.n Daha on gün evvel Bulgar Başbakanı General Zlatef te şu aşağıdaki sözleri söylememiş miydi? «Türkiye ile aramızda sonsuz bir dostluk andlaşması vardır. Bu, boş bir Jâkırdı ve formül değildir; bir gerçekliktir. Biz, Türk dostluluğuna çok büyük değer veriyo ruz ve Türkiye ile gerçekten iyi geçinmek istiyoruz. Türk gazetelerinden birkaçının bizi gücendi recek şekildeki yazıları ve Bulga ristana karşı gösterdikleri kuşku lar, bizim Türkiyeye karşı oîan FAR HASAN Fare Zehiri Macunu Bir parça ekmek veya pastırma veya yağlı gıdalara sü rülerek farelerin bulundukları yere bırakınız. 25 ku.rus.tur. Fare zehiri bugdayları Farelerin bulundukları yerIere serpiniz. 25 kurustur. MACUN ve BUĞDAY ikisi bir arada Bazı fareîer buğdpv zehi rinden hoşlamr ve bazıları macun yemek ister. Bunun içindir ki her ikisini istimal eylemek çok muvafılîtır ve bu suretle farelerin ana, baba ve silsilesi muhakkak ve kat'î surette ölürler ve kokmazlar. tkisi bir arada 40 kurustur. Hasan deposu: ANKARA. E^YOÖLU Üskiidar Hâle Sinemasında MAHSER llâveten: GİZLt DEFJNE TANGOLİTAJ TANGOLİTA TANGOLİTA TANGOLİTA PAUL ABR/\H*\l'in musikisi kraliçesi (Savov ı 'telinde Ralo) | GİTTA HANS ALPAR JARAY Bu akşam TÜRK Sinema sînemasında yıldızlarının BRiGiTTE HELM ve JEAN MURAT PRENS VORONZEF'in ESRARI YerJerinizi evvelden temin ediniz. Tel. 40690 muhteşem bir gala suvaresi : Emsals!z bir aşk ve heyecan filminde: