•15 Tegrinisani 1 9 3 4 Yunan Iktısat Nazırı şehrimizde M. Pesmazoğlu Sümeı^ dn i Bank fabrikalarını gezdi Bulgarlar Pomakları hîristiyanlaştırmak mı Yunan Nazırı, bu fabrikalan ve İnhisar idaresinin Lîkör fabrikasını çok takdir etmiştir istiyorlarmış? Sofya (Hususî muhabirimîz den) Duvlen civanndaki köy • lerden bazılannda Pomaklan zorla hrristiyan yapmak için son zamanIard*a tazyiklerin arttığına dair uzaktan uzağa şayialar işitiyoruz. Meselâ bu köy lerden birisinin nahiye müdürü, Pomak köylülerini yanina çağırıp bakınız kendilerine neler söylemiştir: «Ey millettaşlarımız! Siz ötedenberi Bulgarlığa çok sadıksmız. Çünkü en temiz Bulgardınız ve şimdi de gene Bulgarsınız. Fakat Türkler sizi Bulgarlıktan ayırabilmek için zorla müslüman yaptılar! Fakat sizi asla Türk yapamadılar. Siz şimdi gene eski dininize dönüp kiliseye gideceksiniz!.» Ayni zamanda bu nahiye müdürü o köyün imamını da yanına çağırıp bundan böyle camide Pomaklara namaz kıldırmamasını da emretmiştir! Gene bu şayialara göre artık birkaç Pomak ailesinin de tanassur ettiği söyleniyor. Esasen Pomaklarm oturdukları yerlerdeki biitün Türk mektepleri 1927 senesindenberi mülgadır. Hükumet bu mektepleri ka patmıştır. Orada yalnız Bulgar mektepleri vardır ve bu Bulgar mek • teplerkıde Pomaklara haftada bir iki saat Kur'an dersi okutulmakta idi. Diğer tedrisat tamamen bulgarcadır. Rivayete nazaran şimdi mekteplerd'en bu iki saat Kur'an dersini de kaldırmışlardır. Bu asırda bütün dünya vicdan serbestisimden bahsederken münevver Bulgaristanın asırlardanberi müslüman olan bir halk kütlesini zorla hıristiyan yapmak istemesine doğrusu hiç te inanacağımız gel miyor. Bilmeyiz ki uzaktan uzağa kulağımıza gelen bu şayialara inanmalı mı, inanmamah mı? Bu asırda zorla Cumhariyet ÖZTÜRKÇE Hava hatınîn kargîşı IBirind sahifeden mabait \ yandaki çahhktan sıçnyan körpe bir geyik onu ürküttü. Onun izine gözlerini dikmiş v e kesik kesik hıçkmyordu. Geyik ta ileride yazının büklümünde kıvnlıp şanl şanl akan gümüş gibi parıldıyan bir çaya doğru koşuyordu. Göz>'aslarını dindirdi. Bu gSrdüğü gümüş su uçmaktaki ak pmar değil miydi? Neden onun bal gibi tatlı, süt gibi ak suyundan bir içim iç niyecekti. Böyle düşünürken birdenbire toy bir kızhanım ( 9 ) gibi geçmişi unuttu.. Yerinden k^lktı; ancak pek anklamıştı ( 1 0 ) . Sendeliyerek geyiği izledi ve ça>m kıyısınadek geldi. Yorgun ve bitkin gövdesile iğildi ve avuçlarile ağzına götürdüğü sudan umsuk ( I I ) oldu. Umduğunu bulamsrııştı. Bu su ak pınar suyunun tidını vermiyordu. Tatsız ve boz bir akıntı idi. Çaydan uzaklaşt». Arkas:üstü çayırın üstüne düşerek go7İcrinı kapadı. Geçirdiği mutlu günleri anmağa çalıştı: Ak pınar, kızıl alma, narin yapılı uçkunlar ve son gördüğü yılışık soyumlu, uzun burunlu, koşa ( 1 2 ) boynuzi ı, keçi sakallı tavkaç ( 1 3 ) hep tüşevinde ( 1 4 ) geçit yaptılar. Hale Atama öyle dargındı ki.. Onu birkaç kez «Atam, Atam» diye çağjrdı. Sesi yalnız dağlarda yanku yaptı. Bundan ötürü yüreği sızladı. Atama kargamağa ( 1 5 ) başladı* Havanın kargift: Tamuk ( 1 6 ) seni yaksın Atam Kızıl kanın aksın Atam Beni bırakıp gittin Sen ne aarsaksın ( 1 7 ) Atam Yandım, hey Atam, yandım. Yalnızlıktan usandım, Üzelden ( 1 8 ) seni sevdim Seni bh yiğit sandım. Batırlar ( 1 9 ) yılmaz Atam Seven ayrılmaz Atam! Ilkanndan ( 2 0 ) dönenler Bil, er sayılmaz Atam!. * Gel Atam. olma uysal Seninim; yanımda kal Bu yer uyarlı ( 2 1 ) değil VaT, uçmağı geriye al. Ne Ne Ne Ne akarbakan ( 2 2 ) var kırmızı nan var bir Kızılalması de Akpnarı var.. * Uçmağm giilü yansın Süsen sünbülü yansın, Uçkunun kanatlart Favgaçın dili yansın... MEHMET SADIK Ingiltere: 3, Italya: 2 Bütün dünya futbol meraklılarının sabırsızlıkla bekledUderi maç dün yapıldı IBirind sahifeden mabait] yi&seldiğini göstermisti. Avusturyalılar maçta 4 3 mağlup olma • Ianna rağmen büyük bir teknik kudreti göstermisler, fngilterede çok güzel intıba bırakmışlardı. Fakat geçen sene Romada ya • pılan dünya kupası maçında İtal yanlar bütün rakiplerini yenerek dünya şampiyonluğunu kazandık • tan sonra Avrupa futbolünun tngiliz futbolüne karst olan vaziyeti de değişmiş, İtalyanlar, Avusturyalı ları, Almanları ve Çekleri mağlup ettîkleri gibi İcıgilizleri de yenebileceklerini iddiaya girişmişlerdi. Bu iddia, bu maçın yapılmasım temin etmis, ftalyan takımı büyük ihti • mamlarla hazıclandıktan soro a Londraya gitmistir. Ingilizler herhangi bir Avrupa takımının İngilterede Ingiliz millî takımını yenemiyece ğine kani olduklarından İtalyan millî takımının karşısına sadece Londra kulüplerinden seçilmiş bir takım çıkarmışlardır. Filhakika hadisat tngilizlere hak vermiş, bir Londra muhteliti halinde ttalyanlara karşı oynıyan Ingilizler bu maçı 32 kazanmışlardır. Dünya şampiyonu İtalyan takımının fngiliz topraklannda ve tngiliz seyircileri karşisında 32 gibi bir netice alması fena birşey de • ğildir. Bu netice, maç ayni oyunculardan mürekkep ayni takımlar arasında herhangi bir ttalyan şeh • rinde yapilmış olsaydı ttalyanlar galip gelebilirlerdi hükmünü ver • direbilir. Bu maç hakkında ajans şu malumatı vermektedir: Londra 14 Bugün Highburyde tngiltere ve ttalya millî takımlan arasında yapılan müsabakayı 32 tngiltere kazanmıştır. Sahada pek çok mîktarda İtalyan seyirci olduğu halde, takriben 50,000 kişi toplanmış bulunuyordu. ttalyan seyirciler, ellerindeki millî bayrakiarı sallıyarak mütemadiyen bağınyor, takımlarmı şiddetle alkışlıyorIardı. Saha son yağmurlaırdan dolayı çamurlu ve ağırdı. Ingiltere takımı oyunun daha ilk dakikasında feci bir talihsizliğe rnaruz kaldı. Solaçık Brook kendine verilen uzun bir pası kontrol edemiyerek faul yaptı ve takımı aleyhine penaltıya sebebiyet verdise de bu vuruş neticesiz kaldı. Brook ta, adeta bu cezanın acısını çıkarmak ister gibi, ilk on dakika zarfında arka arkaya iki sayı kaydederek takımını galip vaziyete çıkardı. Bu» na biraz sonra Drake tarafından kaydedilen 3 üncü gol de ilâve edilince tngiltere takımı oyunun birinci 15 dakikası zarfında 30 lip vaziyete geçmiş bulunuyordı Devre bu netice ile bitirildi. ttal yanlar bu devrenin bir kısmında yaralanarak sahadan çekilmiş olan merkez muavinleri Montiden mahrum olarak oynamak mecburiyc tinde kaldılar. tkinci devre başlar başlamaz yun tarzı tamamile değişti. ttalvaa lar çok şiddetli hücumlara baslaraıştılar. Merkez muhacimleri Meazza da tngilizlere aynen mukab< Ie etmek ister gibi bu hücumlar es nasında ve ilk çeyrek saat zarfındı iki gol çıkardı. Bu goller İngilizlc de ayni şiddetle mukabeleye se\ ketti, fakat bunun karşısında İtalyan oyun.u gittikçe güzelleşerek yunun sonuna kadar ayni parlaklı ğı kaybetmedi. ttalyanların ben berliği temin edememeleri sırf ta1 lihsizlik eseridk. Oynadıkları oyun en yüksek takdirlere şayandır. Yunan Iktısat Nazırı Siimer Bankın Beykoz deri ve kundura fabrikastnda Siimer Bank Umum Müdürü Nurullah Esat Beyle beraber [Birtnci sahifeden r.iabaıt] Saat 13 te Perapalas otelinde Yunan Nazıtının şerefine bic öğle ziyafeti verlimiştir. Ziyafetten sonra M. Pesmazoğlu gazetecileri kabul ederek şu be yaaatta bulunmuştur: « Ankaırada imzaladığımız yeni ticaret anlasmasının başlıca hu«usiyetini; teşciki mesai hususun • da Yunamistanla Türkîyenin samimî bir arzu beslemeleri teşkil et • miştir. Ben ve meslekdaşım Celâl Bey, bifhassa iktısadî ve ticarî münasebatımızı idame ve inkişaf et • tirmeğe çalıştık. Maamafih, bütiin Lunlar müstakbel teşrikî mesaimiz içı'n hazırlık mahiyetinde idi. Vaktile harplere ve ihtilâflara rağmen Türklerle Yunanlılaır bir • birlerile daima temasta bulunmuşlardır. Bunun başlıca sebepleri a • ralarındaki yakınlıktan jnaada mütekabil menfaattir. Şimdi ise, Türk ve Yunan hükumetleri taraf'ndan iki millelin arzusuna tamamile te tabuk eden »iyaset tam bir hüraü niyetle tatbik edilmektedir. , Ankarada nercedilen tebliğten de anlaşıldığı veçhile 15 kânunuevvelde Türk ve Yunan mütehassıslaıından tnürekkep komisyon Ankarada toplanarak tütün ve kuru üzüm gibi Jbazı mahsullerimizi hariçte müş tereken satmak hususunda bir tapor hazırlıyacaklardır. Bu münasebetle yeni bir anlaşma imzalamak icap ederse kısa bir müddet için ve belki de tayyare ile tekcar memleketinize geleceğim. şekilde tasnif edebiliriz: 1 Tarafeyn a<~asında tam bir hüsnü niyet vardı, 2 Yeni muahede ticarî eşyamızm mübadelesini kolaylaştırmak için imzalandı, 3 Maamafih, maksat sırf mübadeleyi çoğaltmak değil, bilâkis daha geniş bi<r tesriki mesainin temelini kurmaktır. Tüırkiyede görduğüm fevkalâde hüsnü kabulden ve bilhassa çok hürmet ettiğim Büyük Şefiniz Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin lut fen bana karşı esirgemfdikleri iltifatlardan fevkalâde mütehassis oldum. Bundan maada gerek Basvekil tsmet Paşa Hazretlerile aziz meslekda • şım Celâl Beyefendi ve kıymetli arkadaşları tarafından hakkımda gösterilen teveccüh beni o derece minnettar bırakmıstır ki bu seya • hatimin hatıraları ebediyyen kalbimde ve hafızamda kalacaktır.» Nazırm beyanatı Celâl Beyin beyanatı Yunan İktısat Nazırı M. Pesmazoğlu ile birlikte sehrimize gelen Iktısat Vekili Celâl Bey de şu beyacıatta bulunmuştur: « tstanbulda daha nekadar kalacağımı henüz ben de bilmiyo • rum. Biliyorsunuz ki Ankaradan Yunan tktısat Nazırı M. Pesmazoğlu ile birlikte hareket ettik ve tetkikat yaparak buraya geldik. Türk Yunan ticaret anlaşması hakkındaki bütiin malumat neşre dildi. Anlaşmamn tatbikı için Türkofis tarafından bi>r nizamname hazırlanılmaktadır. Bu nizamname birkaç güne kadar gazetelerle nesredilecek ve tatbikata başlanacak • Ankaradaki konuşmalarımız esnasında ayni zamanda Türk • Yu tır.» nan ticarî eşyalarının mübadelesini Yunan Nazırı Perapalastan çıkçoğaltmak hususunda da bir çok citıktan scrora Vilâyete giderek Vali hetleri ve hatta günr ükleri birleşMuhittin Beyin ziyaretini iade et • tirmek ihtimalini bile tetkik ettik. mis ve oradan otomobille Sümer Bankın Bakırköy bez fabrikasına Ahnacak tedbirier sayesinde ikgitmistir. İktısat Vekilimiz daha evtısadi münasebatıtnızm pek yakında ve kolayca inkişaf edebileceği • vel fabrikaya varmış bulunuyordu. Nazır, gelir gelmez derhal fabrika ne kani bulunuyorum. Umumî diinya iktısadiyati salâh buldukça Tür gezilmiştic Fabrikanın bilhassa yeni yapılan kısmı Yunan Nazırını kiye ile Yunanistan arasımdaki iktıfevkalâde alâkadar etmiştir. Pa • sadî münasebatın da daha tabiî bir muklarwnızın cinsleri de Nazınn mecraya gireceği muhakkaktıır. nazan dikkatini celbetmiştir. M. Türkiye çok zengin ve müstahsil Pesmazoğlu eline aldığı bir parça bir memlekettir. Halbuki Yunanistan daba ziyade tüccar bir mem Adana pamuğunu göstererek, türklekettir. Bu itibarla bu iki kuvve • çe olarak: tin birleşmesi ve he«r sahada bera« Adana pamuğu bu mu?» diye ber yürümesi iki millet için son de sormuş. rece hayırlı neticejer temin edebi Ve nümuneyi aydınlığa çıkarak Iecektir. uzun boylu tetkik etmiştir. Son defa Ankarada toplanan Mımterem misafiırimiz fabrika BaDcan Birliği konseyinin umumî ikhsat nın iplik ve kuruttna dairelerinde işlerini kolaylaştıracak bir zemin ki en modern tesisatla da çok meşhazırlamak içia Celâl Beyle beragul olmuş ve makinelerin randman ber çok çalıştık. defterlerini tetkik etmiştir. Yunan Türkiyede görduğüm terakki e İktısat Nazırına fabrika müdürü serleri cidden çok büyüktür. Sana Fazlı Bey izahat vermiştir. yileşme peoğramınızın rasyonel bir Yunan tktısat Naznrı fabrika • eurette hazırlanmış olduğunu bü dan geç vakit ayrılmış ve ayrılır yük bir memeıuniyetle gördüm. En ken: ziyade nazan dikkatimi celbeden Eşi Avrupada bile az buluhususiyetlerden biri de pamuklu nacak mükemmel bir kombina!.. mensucatınızın bir sene içinde kayDedikten sonra Sümer Bank udettiği mühim terakkiledir. Maa • mumi müdürü Nurullah Esat Beyle mafm bu terakkiyata her sahada, fab ika müdüırü Fazlı Beyi tekrar batta san'atte ve reklâtnlarınızda tekrar tebrik ederek: bile tesadüf edilmektedir. Nitekim Hakikaten mükemmel, fev Ankara sergisinde bilhassa 1* Ban kalâde bir çahşma ve tnuvaffaki • kası ve Siimer Bank paviyonlacın yet, demiştir. da görduğüm reklâmlar hakikaten Yunan Nazırına hediye nazan dikkati celbedecek kadar M. Pesmazoğluna Sümer Bank ilmî mahiyettedirler. tarafından Sümer Bank Hereke Türk Yunan sanayiinin de fabrikasi mamulâtından gayet güze tesriki mesaisi mevzuubahs oldu ipekli bir halı ile kostümlük fan • n»u? tezi kumaşlar hediye edilmiştir. Türk ve Yuna.n sanayii ara Nazır, bu hediyelerden mütehassında esasen tesriki mesai vardır. sis ve mütesekkir olmustur Meslekdaşım Celâî Beyin bana söyPatrikhanede lediklerine göre Türk sanayii memM. Pesmazoğlu Bakırköy fabrikaleket ihtiyacının yüzde 60 ını temin sından ayrıldıktan sonra Fenere giedebiliyor. Şu halde bizim sanayiderek Patrik Efendiyi ziyaret et imize de burada yer vardır ve teşmiştir. rikı mesaimize mâni olacak hiçbir Tiearet Odastmn ziyafeti şey yoktur. Dün akşam saat 18 de Tokathyan Ankarada gördüğümüz isleri şu Dün Sofyada, Belgrat ve Sofya şehir takmları arasında bir intikam maçı yapıldı. Maçta on beş bme yakin seyirci vardı. Maç ikiye karşı iki golle berabere bitmiştir. Bundan evvelki maç Belgratta oynanmış ve bu maçı Belgrat şehri üçe karşı bir golle kazanmıştı. MEMDUH TALÂT Belgrat Sofya takımlart berabere kaldılar Yeni Fransız kabinesi itimat reyi aldı [Birinei sahifeden mabait] de hiçbir hükumete yapmadığı şekilde tezahüıratla karsılamıştır. Meclis, Flanden kabinesine 118 reye karşı 423 reyle itimat etmiştic. 1 Kargış Beddua 2 Kulluğunda Hızmetinde Âyan mecîisinde 3 Keşik: Nöbet bekleme keşikçl: Paris 14 (A.A.) Ayan mec Nobetçl. Iisi hükumetin beyannamesini bü • 4 Erkevin: Nazlı yük bir hararetle karsılamıştır. Be5 Yazı Yayık: Uva, auz yer. yannamenin, hükumetin cumhu<riye6 Canıvar: Hayvan, canavar ti müdafaa arzusunu gösteren kısmı 7 Doluksunmak: Ağlamağa ha mutat olmıyan bir şiddetle alkışlanzırlarunak. mıştjr. 8 ütanç: Hicap. Gazeteler ne diyorlar? 9 Kızhanım: Matmazel (şimal türk. Paris 14 (A.A.) Havas ajansı çesınce: Tutaş). bildiriyor: 10 Arıklamak: Zayıflamak. 11 Umsuk: ümup aldanmak, Fırkalar arasında siyasî müta 12 Koşa: Çifte. reke devam etmektedir. 118 e karşı 13 Tavkaç: Şeytan. 423 gibi büyük bir ekseriyet Flan14 Tuşevi Hayalhane. den kabinesinin elde ettiği muvaf • 15 Kargamak: Beddua ftmek fakiyeti göstermektedir. 16 Tamuk: Cehennem, Bütün gazeteler bunu kaydetmek17 Sarsak: Budala. te ve ekserisi Flanden kabinesine 18 Uzel: Ezel. tam bir itimat göstermektedirler. ' 19 Batır: Comert kahraman Maten gazetesi diyor ki: 20 nkar: Aht, peyman. «Şimdi meclisin, bu tecrübeden 21 Uyarlı: Münasip. sonra millî birliğin hee zamandan 22 Akar bak: Yüksek manzara. ziyade lâzım olduğu şu sırada, ciddi surette ise koyulacağı ümit edilmek icap eder.» Pöti Parizien (Petit Parîsien) gazetesine nazaran, M. Flandenin aldığı rey, meclisin siyasî mütaırekenin korunmasma bağlı kaldığına bir delildir. Jumal (Journal) gazetesine göre yeni hükumet sağlam bir parlamento temeli üzerine kuruln>uştur. Fakat ra dikallerle mutedillerin birliği pek te istekle olmamıştır. Pöti Jumal (Petit ]ournal) gazetesi, meclisin mütarekeyi tekef fül eden ve tazyikler haıricinde doğmuş olan bir cumhuriyet birliği hükumetine malik olmaktan mütevellit memnuniyetini kayit ve fakat meclisin, parlamento usulünün son tecrübelerinden birini yapmakta olduğuna kani bulunduğunu beyan ediyor. A v r u p a y a tahsile gönderilecek talebeler imtihanında k a z a n a n t a lebeler şunlardır: Istanbul Yüksek ticaret mektebi mezunlarından Hasan oğlu Mustafa Bey (Amerikaya), Ankara Hukuk Fakülte sl mezunlarından Ibrahim Ratip Bey (lstatistik tahsil etmek \izere Italyaya), Konya liseslnden Fehmi oğlu Mehmet Nall, Agâh oğlu Osman, Ali Rıza oğlu Hasan Rıza, Sıvas lisesinden Abdul . kadır, oğlu Ahmet, Ankara lisesinden. Omer Feyzi oğlu Tuğrul Beyler (Maarif hesabına. riyazıye tahsil etmek uzere Fransaya), Ankara lisesinden Cevat oğlu Necmi, Galatasaraydan Ahmet oğla Hasan, Konya lisesinden İsa oğlu All Rıza Beyler (Iktısat Vekâleü hesabına makine muhendisllği tahsili İçin Al manyaya), Galatasaraydan Sait oğlu Mithat Bey (Zıraat Vekâleti hesabına su mühendisliği tahsüi için Amerikaya), Galatasaraydan Ali Kemal oğlu Bürha. nettin Bey (fizik tahsili için Almanyaya) gonderileceklerdir. Hukuk ve san'at mektepleri hesabına gönderilecek talebelerin lmtihan evrakı bugün tetkik edilecek ve netice anla şılacaktır. Tahsile gönderilecek talebe Ekmek bıçağıle yaraladı Galatada Necatibey caddesinde tütüncü Ali Asgar bir alış veriş meselesinden Hıristoyu ekmek bıça • ğile boynundan hafifçe yaralamış ve yakalanmışty. 5 kişi mantardan zehirlenerek öldü Konya (Hususî muhabirimiz den) Ilgm kazasının Geçit köyünün fakir ailelerinden Mustafa kızı Ayşe, Ahmet kızı Keziban, Mehmet oğlu Satılmış ve kardeşi Kerim mantar toplamak üzere kva çıkmışlar. Topladıkları mantarları evlerine getirerek pişirip yemişler. Halbuki bu mantarlar arasında zehirlileri de varmış. 1618 yas arasında bulunan bu döVt genç zehir lenme sancıları içinde köy tedavisi altında kalmışlar, fakat kurtula mıyarak ölmüşlerdir. Bu acı akıbet muhitte çok hazin bir tesir yapmış ve vak'ayı işitenler için müessir bir ibret olmustur. Vak'ayı öğrenen vilâyet, ma • hallî gazeteler vasıtasile mantar lar üstüne halkın nazan dikkatini celbetmiştir. Yüksek Mühendis Mektebi Satınalma Komisyonundan: Mektep talebesile pansiyona ait çamaşırlann yıkanmatı alenî münakasaya konulmuştur. Bu baptaki münakasa 8/12/934 cumartes: günü saat 14 te yapılacaktır. Taliplerin çartnamesini görmek üzere müracaatleri ve münakasaya gireceklerin muayyen saatten ewe! muvakkat teminatlannı mektep veznesine yatırmalan ilân olunur. (7761)1 Konya Akşehir • Malmüdürlügüncten: Bolvadin kazasına tâbi olup idaresi kazamıza ait bulunan Ep her gölünün balık avlama hakkı iki »eneliği 7/11/934 tarihinden itibaren otuz bir arün müddetle ve müzayedeî alen>ye suretile mevkii miizayedeye konulduğundan taliplerin seraiti anlamak ve ı>ey sür mek üzere teminat akçelerini hamilen Aksehir Malkaleminde mü • teşekkil komisyonu maiısusuna müracaatleri ilân olunur. (7753) Oksürenlere Bronşitlil< En güzel, en müessir ve en emin bir ilâç İstanbul İthalât Gümrüğü Müdürlüğünden: No. Kilo Gr. Cinsi eşya Marka 2616 70/75 2617 Çuval 2681 76/77 " 2682 844 500 Kına 2632 26*4 136 2679 2680 26 Yukarıda yazılı bir kalem esya son talibi üzerinde beher kilosu 60 kuruşta takarrür etmis ise de verilen bedel haddi lâyık görülmediğin den müzayed^nin bîr hafta temdidine karar verilmiş, 20/11/934 tarihinde saat 14 te ihaiesi icra edileceğiden :steklilerm ayni saatte ttKalât Gümrüğü 6 numaralı satı? ambarında hazır bulunmaları ilân olunur. (7763) Adet Kap PEKTORİN Komprimeleridir Kutusu 3 5 kuruştur BEŞİR K E M A L MAHMUT CEVAT Eczanesi: Sirkeci otelinde Ticaıret Odası tarafından M. Pesmazoğlu şerefine bir çay ziyafeti verilmiştir. Misafirimiz bu sabah Adriya vapurile Pireye hareket edecektir. ROMATİZMA Celâl Beyin yeni adt İktısat Vekili Celâl Bey isminin sonuna Bayar kelimesini ilâve etmiş, bu sucetle Celâl Bayar namını al • miftır. SULAJİL Çok faydalı ve tesirli bırdevadır. Ha nten kullanı'ır. Fi. 65 knruştur ve her nevi ağnlara karşı