Casuslar Arasında 159 Naküi: A. DAVER f Şehîr ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Deniz faciasından alman ders... ^Camhuriyet '6 leşrıııievvei Prensin gezintileri Lehistanın harp hazırlıkları vrupa memleketlerindeki harp hazırlıkları mütemadî bir inki şaf halinde... ttalyada yedisin den yetmişine denilecek kadar bütün erkek'er askerlik ve harp işlerile mü ke'Iefiyete tâbi tutuldular. Lehistanda ise kadmlar da dahil oldu* ğu halde bütün efrat millete harp işlerin de vazife venldi. Harbiye Nazırı olan, ayni zamanda Lehistanın mukadderatına hâkim bulunan Maresal Pilsudiski tarafından neşredilen bir emirname ile memleket'n muvazzaf ve ihtiyat ordu lanndan m«rda bir de muavin ordu teşkil edilmiştir. Muavin orduda hizmet etmek diğer ordulardaki hizmetler gibi mecburi dir. Muavin orduya nzamiye ve ihti yat sınıflarmın haricinde bulunan 17 yaşından 60 yasına kadar bütün erkeklerle 19 yaşın^an 45 ya«ına kadar büHin kadınlar dahildir. Muavin ordu mensuDİan harp zamanmda hizmete d«« vet edîlecek'er, sıı'h zamanmda mes • lekî talim görecek'erdir. Hükumet sulh zamanında dahi fevkalâde ahvalde mu; avir orduyu vaz fe başma davet etme; ğe sa!âh yettardır. Nizamiye ve ihb'y«t ordulannm en güzide ve muktedir zabitîerinden se çilecek heyetler kadm ve erkek umum muavin ordu efradını hava müdafaası, nakliye, istihbarat, askerî teknik İş • : leri için tal m ve terb'ye edecektir. Lehistanın nüfusu 33,000,000 dur. Bun • dsn yüzde yetmişi muavin orduya dahil olacaktır. Yani takriben yirmi mil • yondan fazla yeni muavin askrr ye • tiştiri'ecektir. tlk hamlede beş yüz bin kişiye baliğ olan işsiz erkek ve kadın muavin ordu talimgâhlanna gönderilecektir. Lehistanın bazarî ordusu mevcudu da ibaret değildir. Harbiye Nazın ta rafından neşrolunan diğer bir emirna • tne ile yüksek mektep'er talebesinden 200,000 kişi kanunî hizmet müddetleri henüz geimedijri halde üç sene müd • detle talim görmek üzere silâh altma davet edilmişlerdir. Lehistanın hazerî ordusu mevcudu 17,000 zabit ve 260,000 neferdir. Bi jincî smif ihtiyat ordusu mevcudu bir milyondur. Devlet bütçesinin yüzde kirkı zaten müdafaai milliyeye gidi yordu. Yeni muavin •rdunun teşkili ile harp bütçesi bir kat daha kabaracak • tır. Lehi'tan bu kararlan vermeden az evve' Cenevreden memleketine dö • nen Hariciye Nazm miralay Beck harp cephesinden dönen muzaffer ve kah raman bir kumandan g%i karşılanmışti. Varşovada kendisini bütün erkânı hükumet ve 200,000 kişüflt bir haHs kütlesi selâmlamışta. Mumaileyhin Versay muahedesinm Lehistan ekalliyet • lerine ait ahkâraını feshetmesi, Fransa, tngiltere ve ttalya Hariciye Nazulan nın tebditlerine meydan okuması Leb milleti tarafından askerî bir zafer ka dar büviik b'r siyasî muvaffakiyet te • lâkk; edilmiştir. Asker Hariciye Nazinnin avdeti aka« bmde Lehistsntn bir milleti mü.telle ha olarak ilân edihnesi, bu devletin mülî menfaat ve emellerinin tahakkukunu şu veya bu devletin ittifak ve itilâfmda değil, kendi millî satvet ve kudret< dahilinde aradığım ispat ediyor. ttalya ve Lehistanın yeni tuttuklan askerî siyaset Avrupada büsbütün yeni bir devre başlangıç teşkil etse gerektir. MUHARREM FEYZl İsveç Veliahtî ve Prensesler dün Ayasofya, Kariye Ingiliz Başkumandanlığı, Wasmusun ölüsünü veya camileriiîi, Yedikuleyi ziyaret ettiler dirisini getirene 50000 Ingiliz lirası mükâf at verecekti Kayıkla insan nakli Dört sene mütemadiyen mücadele Herifler, nihayet ahıra inip çık • derhal menedilmelidir maktan bıkarak Wasmusun yalnız başına hayvanının yanına gitmesine müsaade ettiler. O, zaten kaçmak için bu fırsatı bekliyordu. Sapsağlam olan hayvanına atlıyarak kaç tı ve üstelik, 7000 tngiliz altınını da beraberinde götürdü. Wasmus İranı ve İran ahalisinin âdetlerini gayet iyi bildiği için memleketin dahiline çekilerek orada halkı îngiltere aleyhine ayaklandırdı. Hatta bazan, petrol nakliyatmı bile kesmeğe muvaffak oldu. Hulâsa tngilizlerin başına belâ kesildi. ettikten sonra nihayet mağlup olan, kendisine karsı ayaklanarak vadettiği paralan istiyen ve intikam al • mağa kalkışan binlerce aşiretlinin arasında tekbaşma kalmış olan bu Almanm feci halinî düşünikıüz. Waımuı işte o zaman nasıl şeytan bir adam olduğunu gösterdi. Elinde uzun bir sırık olduğu halde aşiret halkınm ortasma çıktı. Bu sırığın etrafına bir telgraf teli sarmış ve ucuna da küçük bir telefon makinesi bağlamıştı. Sırığı yere sapladık • tan sonra, aşiret halkına hitaben bagırdı: Susunuz! tstanbula telefon edeceğim. Halife ile konuşacağım. Halk susarak dinledi. Wasmus gayet iyi bildiği Fars dilile sozde tstanbula, halifeye telefon etmeğe başladı. tranda, aşiret halkının kendisini tehdit ettiklerini, öldürmek istediklerini söyliyerek şikâyet etti. Saf aşiretliler, ağızlan açık dinli yorlardı. Bir müddet söyledikten sonra, gayet hürmetli ve tazimkâr bir tavırla sözde halifenin söylediklerini dinlemeğe başladı. Müteakı • ben aşiret halkına dönüp halifenin sözlerini onlara anlattı, Halife ona, eğer kendisine en küçük bir fenalık yapar • larsa pek büyük bir günah iflemiş ola caklannı ve başlarına dünyada ve ahirette azim belâlar geleceğini söylemişti. Bu telsiz telefon muhaveresi o • nun hayatını kurtarmıştı. Wasmus sonra ne oldu? Ne ol • duğunu kimsenin bildiği yoktur; çünkü ortadan kavbolmuştur. 26 Maltepe açıklarmdaki tüyler ürpertici deniz faciası, vapur uğrağı limanlar arasında yapılan kayık s«ferleri meselesini, alâkadarlara hem de pek acı şekilde hatırlatmıştır. Hem Denizyolları işletme kanunu bakımmdan, hem de tehlikeli mah zurları itibarile menedilmesi icap eden bu kabil nakliyat, hatta kazaya rağmen, devam edip gitmektedir. Yalova ile Karamürsel, MudanyaGemlik Armutlu tstanbul, tstanbul Tekirdağı arasında, tzmit körfezinde adeta muntazam motör ve kayık postalan vardır. Ayni se fetrler Marmara havzasında olduğu gibi, Ege denizinde ve Karadeniz Hmanları arasaında da yapılmakta • dir. Bu seferlerin çoğunda, son kazada görüldüğü veçhile bir pîyadeye 50, 60 kişi dolduruluvor. Bir taraf tan da Denizyolları tşletmesile, Vapurculuk şirketine rekabet eden bu tehlikeli ve nizamsız nakliyatm durdurulması için arasıra teşebbüs • lerde bulunulmuşsa da bir netice alınamamıştır. Alâkadarlardan bkri bu münase • betle demiştir ki: « Deniz Ticaret müdürlüğünün, liman reislermin ve diğer alâkadarIarm bu nakliyatı şimdiye kadar menetmesi lâzım gelirdL Son kazada kayık, vapura rastlıyarak parçalandu Fakat rousademe olmasa da böyle bir kaza her zaman için beklenebilir. Hiçbir tahlis vasitası, hatta bir tek minimini sandalı bile olmı yan, karanlıklar içinde ekseriya fenersiz yola çıkan motorlerin, ka • yıklann içindekiler görünür bir kazaya atılmışlar demektir. Ufak iskelelerden 50 60 yolcu bazan bir vapura verilmiyor. Bu kayııklan ve motörleri tıklım tıklım dolduran köylüleır tehlikeyi bilmiyerek yola çıkıyorlar. Deniz ortasında fena bir havaya yakalanırlar, yahut motör bir arızaya uğrarsa kendilerini kurtarmak için yapacakları hiçbir iş yoktur. tşin esefle kaydedilecek tarafı ise bu şekilde nakliyatın hâlâ devam etmesidir.» tngilizler, bu Alman casusunun tneziyetlerini bilâmünakaşa kabul ederler. Onun daima namuskârane ve şerefli olan harekât ve faaliye • tinde hiçbir siyah leke görmedik leri için kendisine (centlmen) GentIemen lâkabını vermişlerdir. Sene • lerce kendi başına kalmış olması • na rağmen, Wasmus, hiçbir zaman tstanbul ve Liman von Sanders Paşa ile irtibatını kesmemiş, Irak cephesi ve hatta Hindistan hakkında muntazaman haberler göndermiş tir. Onun kurdugu istihbarat şebe • kesi her tarafa uzanıyordu. İran ile Hindistan arasında işliyen yelkenlilerin kaptanlan, Basra körfezin • deki bahkçılar, ona tngiliz kıtaatı • nın harekâtını takibe yarıyan bir • çok haberler getiriyorlardı. O, In • giliz zabitlerinin lokantalarına bile kulağını vermişti. tngiliz zabitlerine hiztnet eden emirberler ve hizmetçilerin birçoğu onun casuslan ve telsizleri idiler. Prens ve Prensesler Ayasofyada oerilen izahatı dinlerlerken tsveç Veliahti Prens Güstav A • dolf Hz. dün öğleye kadar tsveç sefarethanesinde istirahat etmişler ve saat 13 te sefir M. Bohemanın refakatinde olduğu halde sefaret bina sını gezmiş ve memurlarla konuş muşlardır. Bu münasebetle tsveç sefarethanesi konsolosluk şubesi işlerine memur kançılar M. N. Ha • yonun 12 senelik mesaisini takdir ederek Türk vatandaşı olan bu memuru Vasa nişanamn ikinci rütbe • sile taltif etmişlerdir. Prens Hz. öğle yemeğinden sonra Prenses Luiz, Prenses İngrid, sefir M. Boheman ve yaverlerile birlikte İstanbula geçmişler ve Ayasofya, Kariye camilerini ziyaret ederek Yedikuleye kadar gitmişler ve saat 17,30 da sefarethaneye avdet et • mişlerdir. Saat 18,30 da sefarethanede ts • tanbuldaki tsveç kolonisinin iştira • kile muhterem misafirlerimizin serefine tsveç sefiri cenaplan tara • fından bir çay ziyafeti verilmiştir. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hz., Prens Hz. ne karşı fevkalâde bir hüsnü kabul gösterdiler ve mülâkatları pek samimî oldu. Gerek Veliaht Hz., gerek Prenses Mari Luiz ve Prenses tngcid Hazeratı Ankarayı çok beğendiler ve son derece memnun kaldılar. Her tarafta balkın misafirlerimize karşı gösterdiği ha raretli hüsnü kabul dahi ayırıca büyük bir tesir bıraktı. Muhterem misafirlerimiz Bursadan da çok hoşlandılar. Bilhassa LJludağın manzarasını çok takdir et • tiklerinden küçük otelde uzun müddet istirahat ederek bu manzarayı temaşa ettiler ve kış sporları hak kmda malumat aldılar. Hulâsa gerek resmî makamlar, gerekse halk tarafından hear yerde gösterilen samimî hüsnü kabul muhterem misafirlerimizi çok derin bir surette mütehassis ettiğinden yeni Türkiye hakkında fevkalâde müsait intıbalar edinmişlerdir. Prens Hz. nin tstanbulu ziyaret • leri hususî mahiyeti haiz olduğun dan burada merasim yapılmıya • caktu*. Muhterem misafirlerimiz çarşambaya kadar güzel tstanbulun tarihî ve şayani dikkat mahallerini hususî surette ziyaret edeceklerdir.> 50,000 Ingiliz lirası değen bir baş 1916 senesinde dört tngiliz harp geroisi Basra körfezinde Wa*mu»a silâh ve haber getiren yelkenlileri kovalatnağa memur edilmişti. Bir sene sonra, tngiliz başkumandan • lığı onun ölUsünü veya dirisini getirene 50,000 tngiliz lirası gibi miihim bir mükâfat vadetmişti. Bu büyük paraya rağmen, Wasmusu ele verecek veya öldürecek brr tranlı çıkmadı. Unutmıyalım ki bu tarihte kasasmdaki altınlar boşalmıştı ve hristiyan oltnası itibarile müslüman tranlıların nazarında kanı helâl bir kâfirdi. tngilizlerin başına 50,000 lira vereceklerîni ilân etmeleri üzerine trandaki mevkiini kuvvetlen dirmek lüzumunu anladı ve müslüman olarak Uhram aşireti reisinin kızile evlendi. Harbin sonuna doğru, Wasmusun taraftarlan arasında bir memnuni yetsizlik başgösterdi. Ona karşı îsyanlar çıktı. Bazı tranlı düşmanları işi kökunden halletmek ve ttflâf zümresi galip geldiği takdirde tngilizlerle bartşmak için onu feda etmek istediler. O zaman, kendisini yakalayıp tranda hâkim olan aşiret reislerinden birinin huzuruna çıkardılar. Kaç senelik harekâtınm hesabını sordular. Sahte gezeteci casuslar Bu tefrikayı tngilterede çalıçır ken yakalanan sahte gazeteci Al man casuslannm maceralarile bitirmek istiyorum. tntellicens Servisin eski şefi Sir Bazil Tomson anlatı yor: Almanların tngiltereye gönder dikleri en garip ve en az tehlikeli casus, 1917 mayısında tevkif edilen Alfred Hagen ismindeki Norveçli genç oldu. Onun geleceğinden (40 O. B.) de halledilen şifreli bir Alman radyosu vasıtasile haberdar olmuştuk; hatta kendisi tngiltereye ayak basmadan... Bu gencin ismi, hemen, Almanya hesabına çalışan casuslar Iistesine kaydedildiği gibi mazisi hakkında bazı tafsilât ta aldık. Hagen, roman yazan, fütürist tablolar boyayan, çok ileri mecmualar için acayip şiirler ve garip nesirler karalıyan; fakat hiçbir zaman muvaffak olamıyan züppelerdendi. Harbin bidayetinde tablolarını sat • mak ümidile Amerikaya gittniş ve 1916 da raeteliksiz memleketine dönmüştü. Pek mutavazı bir hayat süren ebeveyni, bu macerasından dolayı kendisinden daha ziyade muahezeye Iâyıktırlar. (Mabadi var) M. Bohemanın beyanatı MAARIFTE Orta tedrisat muallimlerinin maaşı Orta tedrisat kadrolan henüz resmen tebliğ edilmediği için orta tedrisat muallimlerinin teşrinievvel maaşı henüz verilememiştir. Lise ve ortamektepler talebesi nasıl çalışacaklar ? Bu seneden itibaren liselerde ve ortamekteplerde talebenin çahşma tarzına dair yeniden bazı mühim esaslar tesbit edilmiştir. Bu esasla • ra göre talebenin sene içinde derslerini iyi yapabilmesi ve imtihanlara daima hazır bulunması temin edilecektir. Talebe derslerini sabahları öğleye kadar görecek, öğleden sonra hocalarının nezareti altında çalışacaktrr. Bu hususta bütün mekteplere yeni bir ders talimatnamesi gönderilecektir. Sefir M. Bo heman Cenap • ları dün sefarethanede kendisi ni ziyaret eden bir muharrîrimi ze muhterem misafirlerimizin son seyahatleri kmda şu beya natta bulunmuştur. < Pren» ve Prensesler HazeM. N. Hayon ratı Türk topraklannda kendilerine karşı gösterilen son derece samhnî hüsnü kabulden dolayı fevkalâde mütehassis olmuşlardır. Bilhassa Ankaradaki emsalsiz hazırlıklar sureti mahsusada nazari dikkatlerini cel • betmiştir. Bu geceki balo Bu gece tsveç sefarethanesinde tstanbuldaki tsveç kolonisi serefine hususî surette bir bolo verilecektir. Bu baloya Vali Muhittin, Vali muavini Ali Rıza Beyler, Türk matbuatı Başmuharirleri ve sefir M. Bohemanın şahsî dostları davet edil Muhterem misafirlerimiz perçembe günü Wasaland vapurile tzmire gidecekler ve tzmir civarile Bergamayı ziyaret ettikten sonra Toros ekspresile Halebe hareket edeceklerdir. Devrekte Maarif Bu fakir kazanın 33 ilkmektebi var. Tütün piyasası Geçen seneki stoklar hemen kâmilen satıldı Son haftalar rarfinda tü'fin piyasası müspet bir faaliyete sahne olmuştur. F.ge mintakasmda eski seneler mahsulünden mevcut son stoklar da satıl • mi^tır. Bu meyanda yerli bir şirket, Çekoslovak rejisine teklif etmek üzere tzmirin yerli tüccarlarmdan 2 m'lyon kiIo tütün almişbr. İtalyan rejisi de son ay içinde tzmirden vasatî 50 kuruş fi atle 400,000 bin kilo tütün almıştır. Müstahsfl mintakalarda yeni tütün mahsulü mubayaatı i'in hazırhk'ara başlanmiştir. tnhisar ldaresi ve tütün tüccarları birçok mintakalarda zürraa avans tevzüne başlamiştir. Samsun, Artv'n, Taşova mintakala rinda kalmış olan 933 mahsulünden az miktardaki tütün de tnhisar tdaresi?e tüccarlar tarafı»"lan iyi fiatlerîe satm aImmaktadir. Gcen sene mahsulünün bu mintakalara münhasir o'an son sa tiş'an bu ay nihayetinde ikma! oluna • caktir. Şark vüâyetlerinde yeni tütün mah »u'ünün satişlarina badanmutır. Diğer mmtaka'arda da yeni mahsu' mubaya atı için tnhisar tdaresince tedbirler alaımaktadir. tzmir mmtakasinda 934 mahsu'ü tütun'erin ambarlanmasi işine bir hafta • danberi başlanmiştir. Kâzım Paşa Hz. nin (Birinci sahifeden mabait) olmuşlardır. Bu tetkikat heyeti u • mumiyesi itibarile faydah ve müsbettir. Fakat daha henüz intihap dairelerinden dönen meb'usların hepsile görUşemedim. Tabiidir ki ken • dilerile görüşeceğim. Tetkikleri etrafında izahat alacağım. gazetemize beyanatı münhallere ait namzetler henüz tespit edilmemiştiır. Meclisin bu içtima devresînde bu münhal meb'usluklar meselesi de mevzuu bahsolacak ve zamanında yenileei »eçilecektir.» ŞEHÎR İŞLERİ Belediyede maaşiarı artırılanlar İstanbul Belediyesi memurlarm • dan şimdiye kadar ücret alanlardan bazılarının aylıkları maaşa tahvil edilmiştir. Bu meyanda bazı müdürlerin de maaşiarı arttırılmıştır. 165 ! lira ücretli Zeynep Kâmil hastanesi ' müdürlüğü kaldırılaırak yerine 55 lira maaşlı dahiliye mütehassıshğı ihdas edilmiştir. Bundan başka 165 lira ücretli operatörün yerine de 55 lira aslî maaşlı bir operatörlük ihdas edilmiştir. Fatih Evlenme memurluğunun maaşı 35 iiraya çıkarılmıştır. Belediye Muhasebe müdir muavini Nail Be • yin maaşı 70, Encümen kalemi müdürü Zühtü Beyin maaşı 70, Varidat müdürü Ochan Beyin maaşı 55, Müvazene müdürü Cemal Beyin maaşı 55 İiraya çıkarılmıştır. Bunlardan başka Belediyede yeniden bir de 55 lira aslî maaşlı Emlâk şubesi müdürlüğü ihdas edil miştir, Tasarruf Cemiyetinin faaliyeti Millî Tasarruf ve İktısat cemi yetinm reisi bulunan Kâzım Paşa Hz. bu cemiyetin mesaisi etrafında da şu malumatı vermişlerdir: « Tasaı.ruf cemiyetinin mesaisinden çok büyük istifadeler edil mekte olduğunu her gün muhtelif vesilelerle göVmekteyiz. Ankarada yapılan sergi binası Tasarruf cemiyetinin muvaffak olmuş teşebbüslerinden biridlr. Bu sergi mühim bir ihtiyacı karşılamaktadır. Sergi Cumhuriyet bayramında açı Iacaktır. Millî Tasarruf ve tktısat cemi yetinin bunun gibi alınmış ve alın makta olan daha bir takım mühim teşebbüsleri daha vardır.> Kâzım Paşa Hz. on gün sonra Ankaraya döneceklecdir. VÎLÂYETTE Parlamentolar Konferannmn kararları Parlamentolar konferansının verdiği bütün karaırlar, bu konferansa iştirak eden meclislerin parlamen tolar grupu tarafından, memleketin vaziyeti umumiyesi ve hususiyesi nazari itibara alınmak suretile tatbik ve icra tarzları üzerinde tetkik edilir. Her meclis konferansın verdiği kararlar üzerinde evvelâ kendi meclislerinde çalışır. Bunların içinde millet meclislo.ince müza • keresi veya kanuniyet kesbetmesi icap edenler hakkında ayrı ayn hazırlıklar yapılır ve iş, formalitesi dahilinde tekemmül ettirilir. Bizim grupumuz da bu şekil dahilinde çalışacaktır. trtihal eden Sıvas meb'usu Rahmi, Samsun meb'usu Emin ve Balıkesir meb'usu AIi Şuuri Beylerle ikinci umumî müfettişliğe tayin edilen ts • tanbul meb'usu tbrahim Tali Bey • den inhilâl etmiş dört meb'usluk vardır. Millet Meclisince bu münhallere resmen ıttıla hasıl edilmemiş • tir. Halk Fukası tarafından da b« tJsvrek muallimleri bir arada... Devrek (Hususî) Devrek Anadolunun bakılmağa en ziyade muhtaç kasabalarından biridir. lktısadî buhran bu kasabada olduk ça büyük tahribat yapmıştır. Şehir gayrimuntazam bir manzara gös • termektedir. Belediye şehre su getirmek ve elektrik tesisatı yaptır mak için çok çahşmaktadır. Fakat bellibaşlı bir ihraç maddesi olmıyan bu beldenin halkının ekseriyeti gibi belediyesi de fakirdir. Bir Türk sermayedar grupu Devrek belediyesi ne müracaat ederek elektrik tesisatı yapmayı teklif etmiştir. Bu mesele ehemmiyetle tetkik edilmekte • dir. Fakat Devrekin maarif işleri çok iyidir. Kaza dahilinde 33 ilk • mektep mevcuttur. Devrekte hal * kın okumağa karşı çok büyük bir merakı vardır. Rüftü Bekir Müfettişlerin avdeti Uç ay evvel şark hudutlannda utnumî teftişat yapan ve iki grup • tan ibaret bulunan mülkiye müfet tişleri mutat teftişi bitirerek mıntakalarına dönmektedirler. Bunlar • dan Karadeniz tarikile avdet eden Rifat ve Cavit Beyler evvelki gün Ankaraya dönmüşlerdir. Müfettiş Rüknettin Bey Ankara yolile tstanbula gelmiştir. Cumhııriyet | Nüshası 5 KuruştuT Münhal meb'usluklar v Meclii Reisi serefine tiyafet Büyük Millet Meclisi Kâzım Paşa Hz. serefine dün akşam saat 17 de Beyoğlunda Dağcılık ve YürüyücüIük kulübünde bir çay ziyafeti ve rilmiştir. Ziyafette Vali Muhittin Bey, Vi Iâyet, Belediye ve Fırka erkânı, Federasyon mümessilleri bulunmuş • lardır. Bir Istiklâl Harbi fîlmi yapılıyor Hükumetçe Istiklâl harbinin ta • mamile tebarüz ettirilmesi için (bir (Istiklâl Harbi) filmi çektirilmesi takarrür etmiştir. tstiklâl harbinde tzmir kahramanlarınm o vakitki kıyafetlerile rol almaları alâkadarlara emredilmiştir. Bu maksatla tz • mire bir heyet gönderilecektir. Bir tashih Yarin evleneceğini dünkü nüshamizda yazdığimız Miste? Smit Laytın asil ismi Mister Harry Smit Layt olduğu yanlifhğa mahal kahnamak üzere tashih olunur. Abone J T ü r k i y e şeraiti i 'Ç i n için ı Senelik 1400 Kf. 170Ö k Altıayhk 750 1450 Üç aylık 400 60Û Bir ayhk 150 jroktur