B < Deniz konferansı Japonya ve İtalya Sovyet Rusyanın konferansa iştirakini istemiyorlar, konferans gene beş devlet arasında olacak Londra deniz konferaasının müddeti 1936 senesinde bitecektir. Bunun için 1935 senesinde akti lâzım gelen yeni konferans hakkında a lâkadar devletler arasında iptidaî müzakereler yapılmaktadır. tlk müzakereler Londraya gelen Amerikan neyetile tngiliz heyeti arasında ic ra olunmuştur. Japon beyeti yolda olduğundan bu heyetin müzakerelere iştiraki biraz gecikecektîr. Fransa ve ttalya dahi tnüzakere • lere iştirak etmeğe muvafakat ey • lediklerinden Vaşington ve Londra deniz konferanslannda olduğu gibi müzakerelerin beş büyiik deniz devletine münhasır kalacağı anlasılı yor. # Fransa konferansa Sovyet Rus • yayı dahi iştirak ettirmek istemişti. Fakat buna mukabil İtalya Almanyayı istirak ettirmek teşebbüsünde bulunmuftur. tspanya dahi açıkta kalmak istememiştir. Bunun için konferans eskisi gibi beş develte münhasır kalacak gibi görünüyor. Müzakereler gayet mahrem oldu • ğundan devletlerin metalibi hak • kında mevsuk malumat alınama • maktadır. Dün bu husnsta şu tel • graflar gelmişttr: Londra 28 (A..A.) 935 deniz konferansı ihzarî müzak«relerine memur tngiliz ve Amerikan heyetlerî dün mütehassıslarla beraber umumî bir içtima aktetmişlerdir. tçthnada Başvekil M. Makdonald ile beraber M. Stanlay Baldwin, Sir Jon Simon, vis Amiral Little ve M. Braigie hazır bulunnraşlardn*. Amerikayı, Londra sefiri M. Robert Bingham, M. Norman Davis, Amiral Leigh ve M. Fatherton temsil ediyordu. Bir eğlencenin feisefesi az geldi. Denize yakın olan sayfiyelere tanşmanlar, erken baslayıp geç biten günlerin uzun luğunu duymamak için, arada sı • rada balığa çıkacaklardır. Balıkçılık Avrupada spordan sayıkr. Fakat spordan maksut olan hareket ise, balık avının, insanı saatlerce nhtımda veyahut ki bir kayığın içinde oturmağa mecbur et • tnesi ona tevcih edilen bu sıfatı biraz tehlikeye düsürür. Balıkçi • lık sadece zevkli bir eğlencedir; hele bizim tstanbul denizlerinde! Sabahleyin, erken, günes henUz doğarken, Ada açıklarında mezit, hani, barbunya avlamak, Boğazm, fazla çırpıntı yapan noktalannda, kamısla izmarit, istavrit tutmak, mevsiminde, tstinye, Kanlıca kör • fezlerinde mübarek lüferin uğru • na olta sallamak müstesna bit zevktir. Zavalh balıklar! Ağızlan, dillc ri yok ki, bizim bu zevkimizî protesto etsinler. Hayvanlan Himaye Cemiyetine gelince, karadaki uyuz kedilerden vakit bulup ta, deniz • deki balıklan düsünemiyor. tsabet! Zira buraya da müdahale edecek olsaydı, elindeki oltanın arkasm • dan, saatlerce denizin içini gözetlemekten haz duyanlar bundan mahrum olurlardı. Bahkçıhğin, bir zevk olmaktan baska, terbiyevî tesirleri de vrjrdn*. Bu zevke düskün olanlar dediko • dudan, kumardan, içkiden mümkün mertebe uzak ohırlar. Bunlann aklı, fikri, hep balıktadır. Balığın haricinde düsündükleri seyler mah • duttur. Balık meraklısının daimî kolladıği sey hava, diline doladıği oltası, sandalı, kesfettiği balık yatağı, kullandıği yem, tuttuğu ba • lık miktandır. Balık meraklisı sabırü, müte • vekkil, sükutî ve sinirsiz olmağa ahsır. Lüfere zoka yutturmak en • disesi, zokayı kendi hemcinslerine yutturmak istidadını onda yok eder. Balık yemlemekten, insanlan yemlemeğe vakit bulamaz. Gözü da • ima denize müteveccihtir. Etrafı na bakıp, tenkide, gıptaya, hasede kendîni kaptıracak mecali yoktur. Bu merak bir kere iyiden iyiye sar> maya görsün. Cuma, pazar, bay • ram.. Hepsi ona feda olur. Ben bazı hükumetlerin yerinde olsam, bahkçıhğı tebaa arasında tatnîm ederim. O zaman ne fırka kavgalan, ne îhtiraslar, ne nümayisler, hiçbiri kalmaz. O zaman, bulanık suda balık avlamaktan hosIananlar, açık denizlerde uslu uslu izmarit avlamağa mecbur olurlar. ERCÜMENT EKREM İHEM 1912 deki Balkan ittifak Deri. lâstik kavgası BALKAN HARBINE DAtR 11 NALINA M1HIIMA çok gizli tutuimuştu 1 Balkan devletlerinin Osmanlı imparatorluğu aleyhinde birleşmeleri Avusturya Macaristan için de bir sürpriz olmuştu Abdülhamidfn Paris sefiri Salih Münir Pasa, 26 sene evvel Bulga • ristana karsı Türkiye, Snbistan, Romanya ve Yunanistandan mürek kep bir Balkan ittifakı aktine te febbüs edildiğini, bu işin tam kıvamına geldikten sonra evvelâ Sul tan Hamidin ve istibd'at idarefînin gevsekliği, sonra da tttihat ve Te rakki ve meşrutiyet idaresinin si • ya«î basiretsizliği yüzünden akim kaldığını anlattı. Bu Balkan ittifakı tesebbüsü yalnız akim kalsaydı, gene neyse... Halbuki bizim yapmak istediğimizm tama men aksi oldu. Balkanlılar aleyhi mize itttfak ettiler ve birbirine düsmüs olan siyasî fırkalarımizm körce, setrsemce ve ihanetkârane mü • cadelesinden istifade ederek asır lardanberi Türk bavrağı altında yasayan Balkanlan elimizden aldılar. Avusturya Macar ordusunun son tstihbarat dairesi sefi Jeneral Max Ronge, Türkiye aleyhindeki Balkan ittifakmın nasıl siyasî ve askerî bir sürpriz ve baskın seklinde yapıldığını söyle anlatıyor: ttalyanm Trablusgarbe taar • ruzile başlıyan Türkiye ttalya harbi devam ediyordu. ttalya, önce yalnız Trablusgarple iktifa eder ken Tikklerin mukavemeti üzerine Ege adalarmdan on ikismi de isgal etmisti. Bu esnada Balkanlarda da birşeyler hazırlanıyord'u. tlkbaharda bir Arnavutluk isyanı vuku bulacağı, aşikâr göcünüyordu. Makedonyada çeteler faaliyete basla mıştı. Yunanistan ordusunu ve donanmasmı ten*ik ediyordu. Rusya ile ttalya, Karadağa silâh ve ce • pane veriyorlardı. Sırbistanda gizli bir tefekkül meydana gelmisti. «Karaeb ve «Birlik yahut ölüm» ismi verilen bu gizli cemiyet, Avusturya • Macaristanın parçalanma»! ve imparatorluk idaresi altında yaşayan Slâvların kurtulma»! için çahşıyordu. Cemiyetin basmda 1903 te Strbistan Kral ve Kraliçesmi öldüren zabitler vardı. Binaenaleyh yeni cemiyetten eskisinden daha fazla hareketler beklenebilirdi. «KaraeU teşekkülü, Sırbistanm büyük erkântharbiyesile elele çahşıyordu. 1912 şubatının 29 uncu günü Sırbistanla Bulgaristanm Avusturya • Macaristan ve Türkiye aleyhinde gizli bir ittifak muahedenamesi imzaladıklarım haber almıstık. Bu haber, Avusturya Macar tstihbarat dairesi için bir muvaffakiyet, fakat muahedenin akti Rusya için daha büyük bir muvaffakiyetti. Ayni tarihte, Rusya, Galiçyayı casuslarla doldurdu. Balkan diplomatlan, islermi o kadar gizli tutuyorlardı ki Avus turya • Macaristanm Sofya atesemiliteri kaymakam Laxa (Laksa), Bulgar Sırp ittifakı hakkında bize yazdığı raporda bunun siyasî ve askerî bir itilif fikrinden uzak iktı • sadî bir anlasma olduğunu iddia ediyordu. Halbuki daha 19 haziran 1912 de, Bulgaristanla Sırbistanm Türkiyeye karşı müşterek bir haırp plânı hazırladıkları harpten son • raki nesriyattan anlafildi. 23 temmuzda, Avusturya Macar büyük erkâniharbiye reisi Sırbis • tana karsı <takviye edilmis istihbarat servi»i> nin tatbikmı emrettiği gibi Hariciye Nezaretinden de Rusyadaki hariciye memurlannin istihbarat teşkilâtma yardımını istedi. Erkâniharbiye, daha 1910 senesinde Hariciye Nezaretinden böy le bur talepte bulunmuş, fakat Hariciye Nezareti aldırıs etmemişti. Bu defa da verilen cevap bastan savma ve sudan olmuştu. Nazırlar arasında vuku bulan yeni müzakerelere rağmen Haı.iciye Nezareti, kendİ memurlarmm ordu istihbaratına yardım etmeleri hususunda ki teklifimizi, 1914 senesine kadar ciddiyetle telâkki etmedi ve bu yardım 1914 senesine kadar, asağı yukarı, sıfırdan ibaret kaldı. Bu arada kâh Sırpların, kâh Karadağlılarm hazırlıklacma dair haberler ahyorduk. 1912 ağustosunda Arnavutlukta çıkan isyan Türkler tarafından bastjılmıştı. Fakat mahallî casuslarımız, siyasî mücadeleler yüzünden Türk kıtaatımn maneviyatı çok bozuk olduğunu bildiriyorlardı. Türk ordusu zabitanınm efkân hakkında Bulgaır ordusu erkâniharbiye reisi Jeneral Fiçefin her zaman esaslı malumat sahibi olduğu sonradan anlafildı. Bulgarlar,' her Osmanlı kolordusu nezdinde maaslı biır müşahit za • bite maliktiler. (Bu cümle sarih de» ğil ama, muharrir, galiba bu zabi • tin Osmanh zabitlerind'en olduğunu söylemek istiyor.) Von der Goltz Paşanın kumandası altında yapıl • mış olan son büyük manevralarm mevzuu, 20,000 firank mukabilinde satın alınmıştı ve Jeneral Fiçef bu mevzuu tetkik ve mütalea ederek Türklerin Trakya ordusuna karşı yapılacak bir taarruzun Edînne üzerine değil, Kırkkilise üzerine tev cihi lâzım geldiği kanaattni hasıl etmiîti. Avant Kamarasında Londra 28 (A.A.) Avam ka marasında bir meb'us, M. Stanley Baldwinden tngiliz ve Amerika deniz mümessillerinin iki taraflı iptidaî müzakereler esnasında aldıkları vaziyet hakkında malumat istemiştir. Mr. Baldwin, tngiliz • Amerikan heyetleri arasmdaki noktai nazar teatisi hakkında malumat venneğe hazırlanmamış olduğunu ve esasen bu müzakerelerin mahrem oldu • ğunu söylemiştir. Mumaileyh, Fransız, Japon ve ttalya hükumetlerinin bu şekilde iki taraflı görüşmeler yapılmasına muvafakat ettiklerini ve 1935 konferasının nerede toplanacaği hak kında henüz bir karar ahnmadığıni ilâve etmiştir. Mr. Baldwin Tokyo hükumetinin tngiliz ve Amerikan donanmalan ile kat'î bir müsavat isteyip istemediğine dair sorulan bir suale ceva ben, şimdiye kadar resmen böyle bir talep ve müracaat vâki olmadığmı söylemiftir. Tokio 28 (A.A.) Japon matbuatı, Fransanın 1935deniz konfe ransına Sovyetlerin d© iştirakini arzu ettiğine dair olan haberleri resmî mehafilin şüphe ile karşıladık lanm yazmaktad'ır. Filha,kika bu mehafil, Sovyetlerin iştirakinin, Al. manyanın, tspanyanm ve diğer milletlerin de iştirakini davet edeceği, bu suretle, deniz konferansının da Cenevredeki silâhlan bırakma konferansına benziyeceği ve şüphesiz ayni akibete uğnyacağı kanaatin • dedir. lâstik mücadelesi, d&B Büyük Millet Meclisinde mfi zakeresi mokarrer bir kanunla halledilecekti. Bu mucadeleyi, geçen sene, takriben bu mevsimlerde, ilk defa olarak matbuata ben aksettirmiştim. Cumhuriyette yazdığun iki makaleda, derilâstik mücadelestnm, yalnız iktısadî değil, ayni zamanda bir millî mSdafaa meselesi olduğunu da izah etmiştim Bu defa da, gene Cumhuriyetm Sctısat muharriri dericflerîn şikâyetlerini ilk defa ortaya attı. en Japonlar ne diyorlar? """iımıılllllHnMIIIUIIUIIIIIIIHIlJllllllllllllHllftlllUllııc Almanyanın İngiltere hükumeti ihracatı ve borçları ve silâh yarışı Alman Hariciye Nazırı Lortlar kamarasında şamühim bir nutuk söyledi yani dikkat bir müzakere Berlin 28 (A.A.) Alman is • tihbarat bürosundan: Ticaret odaları ve hariçteki Alman iktısat tesekküllerinin heyeti umumiye içtimaında söylediği nu • tukta Hariciye Nazırı M. Von Neurath, Alman ihracatının azalmasım büyük sanayi memleketlerinde kasten vuku bulan paranın kıymetten düfürülmesine atfettikten sonra bunun Alman rekabetini hemen hemen ' tamamile imkânsız bıraktığını söylemiş ve demiştir ki: « Almanya ihracatının azalması yüzünden tediyatta bulunamamak vaziyetine düşmüştür. Almanya bütün memleketlerle müzakereye girişmeğe amadedir. Ancak Alman • yadan haricî bocçlarını ödemesi istenirken ihracatma karşı gümrük resimleri, kontenjanlar, paralarm kıymetten düsürülmesi ve hatta cezrî tedbirler tatbiki gibi bin türlü müşkülât çıkarılmamak lâzımdır. Tediye meseleri bir hüsnüniyet ve ya suiniyet meselesi değil, fakat filî kabiliyet işidir. Sebepsiz olarak paralarını kıymetten düşüren ve bu suretle AI • manyaya, münakaleleri için bashca müşkülleri çıkaran memleketlerden bizi daha iyi anlamalannı istemek hakkıımzdır. Son günlerde Almanya iktısadiyatına tevcih edilen tehditler, eğer tahakkuk ederse, bu, Almanyaya ve bütün diinya iktısa diyatına karsı şiddetli bir darbe olur.» Londra 28 (A.A.) Yakm bir zamanda bütün dominyonlarm da iştira • kile umumî ve millî bir müdafaa kon feransmın içtimaa davet olunması hakkmda Lortlar kamarasında cereyan eden müzakere üzerine', Hava Nazın Lort Londonderry, bazı amelî güçlük* lerin buna mâni olduğunu söy'emiştir. Maamafih, büyük Britanya ile dominyon hava kuvvetleri arasında sıkı bir iştirak temin edilmis ve bu inkişaf etmekte bulunmuştur. Hava kuvvetlerinin acilen iki misli arbnlman hakkında serdedilen bir teklife karşılık ta, Lort Londonderry, Mr. Baldvinin geçenlerde vaki olan beya • nannı teyitle hükumetin, herhangi bir diğer devletle havada müsavat temi nine azmetmiş bulunduğunu ifade ey lemiştir. Akdeniz misakı ingiltere ile İtalya istirak etmiyeceklermiş Sofya 28 (Hususî) Romadan bildiriliyor: tngiltere sefiri M. Erik Drümond Musolini ile uzun bir mülâkat yapmıştır. Bu mülâkatta Akdeniz misakı meselesi görüsülmüştür. Hayatî menfaatleri için tehlikeli bulduklan bu misaka lngilte re ve ttalyanm istirak etmemeğe karar verdikleri söyleniyor. Şurayı Devlette münhal a?alık]arm namzetleri Ankara 28 (Telefonla) Haber aldığıma göre Şurayı Devlet baskâtip • liğine Ferit Bey, azalıklarma Millî Mödafaa Vekâleti mSsteşarlığmdan mS • tekait Şefik Paşa, Surayi Devlet baş muavinlerinden Muammer, Giresmı Valisi Mustafa Arif, Mersin Valisi Fahri Beyler namzet gösterilmektedir. Mahkeme harcları hakkında yeni bir fâyiha Ankara 28 (Telefonla) tlâm ve tahsil harçlaeı üzerinden alraacak resim ve mahkumlardan geri alınacak ekmek bedellerinin mah • keme binalan ve hapisanelere tahsisi lâyihasınm esasları sunlardır: tcra dairelerinde miktar ve kıynveti muayyen olan ilâmlı ve ilâmsız alacaklardan tahsil olunan pa ranm yüzde 2 si, kıymeti muayyen olmıyanlardan tahsil harc.nm yansı nisbetinde resim ahnacaktır. Maktu harçlar ilâmın icraya k c nulduğu zaman peşin olarak alınacakttr. Bu harçlar borçluya yükletile • mez ve bu meblâğ 25 liradan asağı olursa resme tâbi değildir. Meselenm esası malum: Ham maddesi haricten gelen lâstik kunduralar, ham maddeleri memlekeHe yetisen deri kunduralara müthiş tjir rekabet ya • pıyor. Bu gidişie Bulgaristanda oldu ğu gibi kunduracılann ve deri fabri Arnavutlukta sükun teessüs et • kalanmızın faaliyetlerini tatil etmeleri misti ki Kocana katliâmlan, Bul lâz'm gelecektir. garisıtanda hevecan ve kansıklıği Deri fabrikalan kapanıp dericflik v» mucip oldu. 23 aŞustosta kayma kunduracılık sönunce yarm, blr harp kam Laksa bize Bulgar erkâniharolduğu ve seneler sfirdüğü takdirde, biye reisinin, Sırplarla herhangi bir halka ve askere ne giydirecegiz? Lâsitilâf aktini mkâr ettiğmi ve ken • disine sulhDerverane teminat ver • tik papuçlar mı? Halk lâstik kundura diğini bildiriyor ve Kral Ferdinangiyse bile ordu, seferberlikte ve harpte, dın Rusya tarafından tertip edilen tenis oynamıyacağı veya asfak kaldv bir Balkan birliğile beraber kat'iy nmlarda piyasa etmiyeceği için, tab» yen yürümiyece§ini teyit ediyor lâstik kundura giyemez. Esasen dfif • du. Halbuki ayni pünde Başkumanmanlanmız kauçuk ithaline mân! oladan Jen«ral Savoff, Türkiyeye karcaklan için, lâstik kundura bulmamıı sı yapılacak müseterek taarruz plâda imkânsız olacakhr... nı üzerinde bazı tadilât vapılma«i iMeseieyi millî mSdafaa cephesmden çin Sırplarla müzakerede bulu • nuyordu. tetkik edince deri lâstik mucadele shıde hemen derinin tarafmı iltizam et« Avusturva Macar gizli istihbarat dairesi, 1912 martmda, Kara • mek millî bir vazifedir. dağın payitahtı olan Çetineye bir tktısadî cepheden bakmca da meseate^emiliter tayin ettirmeğe n«ı !e aynidir. Çfinkü Yüksek îktısat mec vaffak olnrustu. Bu yen! memur! • h'si ve tktısat Vekâleti. sanayi prog yete tayin edilen yüzbaşı Hubka arammm birinci maddesi olarak ham ğustosta vazifeye baslamıştı. Yüzmaddeleri dahilde yetisen ve mamu başı 18 eylulde Karadağm iki Hva lâtı memlekette ençok kullanılan sanaile bütün topçusunu seferber etti • yiî diğerlerine tercihen himaye etmek" ğini telgrafla bize bildirmifti. Di ğer istihbarat şubelerimizd'en aynî esasmı kabul etmiftir. Kauçuk hariç sekilde haberler gelîyordu ve bunten geldiği halde, deri fabrikalannm lar, yamlan hareketin Avusturya • kullandıklan ham maddeler (deri, paya değil, Türkiyeye kar« olduğu lamut, krom gibi mevat) memleket hakkında teminat Teriyorlardı. te yetişir. Demek ki lâstiğe karşi Romanya ordusunun manevra deriyi himaye sanayi programımızra lannda bulunmak icin kendisin« ana prensiplerinden birine uygundor. mezuniyet verilmiş olan Beljfrat aDeriyi lâstiğin şerrinden korumak teşemiliterimlz 27 eylulde, Sırbis • !çin lâstiği öldürelim mî? Hayır, bu da tanm âni bir seferbclik tehdidi kardoğru değildir. Çünkü memlekette, sısında, vazife başma avdet* mecbur oldu. Filvaki, 3 tesrintarveld'e kauçuktan yapılan birçok maddelere Beigrada döndüğü zaman, orada ihtiyaç vardır. Bu kauçuktan mamul es30 eyluldenberi resmen seferberlik yayı memleket dahilinde yapmak ta dilân ed'Im's olduğunu cöıdü. bette faydalıdır. Esasen, deriyi sıyanet Sırp Veliahdmın (şundiki Kral Hz.) için lâstiği Sldürmeğe lüzum yoktur. o esnada aldığı vaziyeti, muahha Yalnız lâstiği, deriyi öldtiremiyecek ren Büyük Harp icmde el« gecirdibir hale koymak lâzımdır. Bunun için de ğimiz profesör Mile Pavloviç bize. diğer kauçuk maroulâtmı himaye ederanlatmıştı. Seferberliğm ilân edll ken lâstik kunduraları himayeden mahdiği gün Pems şu sözleri söylemişti: rum etmek, onlan deri ve köseleden < Milletimizi yegâne ve hakikt yapılan kunduralara rekabet edemes düşmanımıza karşı müteyakkız bu* bir vaziyete sokmak kâfidir; tabiî kılunmağa davet etmeliyiz. Bu düş ştn giydiğimtz lâ»tik kaloşlarla soşon man cenupta değil, «imıaldedir. lar istisna edilmek şartile... (Yani Tiirkler değil, Avusturyalı lardır.) Türk düsmanlığı eskidir; Mesele, bu sekilde halledilirse ne fakat Avusturya düsmanlığı ateş şiş yanar, ne kebap! lâvi haünde etrafa yayılacak bir volkandır. Türklere karşı yaptığı mız bu hareket. bizi Avusturyalı lara karsı zayıflatacaktnr. Binaen • alevh onların isine varayacaktır. Asil hazırlanmanmz lâzım gelen mücadele, vukuu muhakkak olan Avusturya harbîdîr.» 2 teşrinievveld'e So.fya ateşe militecimiz kaymakam Laxa (Laksa), Sırbistan, Bulgaristan ve Yu Kayseri 28 (A.A.) Dokum» nanistan tarafından Makedonya ya muhtariyet verilmesi hakkında fabrikaıının inşaan ilerlemektedir. HaTürkiyeye müşterek bir ültimatom Ien fabrikada hergün 650 amele ve usverilmek üzere olduğunu bildndi. ta çalısmaktadır. Fabrikanın şimendi • Diğer taraftan yüzbaşı Hubka da, ferle iltisak hattmın temmuz nihayetinKaradağın tskodra üzerine yürü de bitmesi lâzım olduğu halde ba en mesi pek yakm olduğunu haber mühim iş bir ay evvel bitmiştir. verdi. Kayseri fabrikası İnşaata geceli gündüzlü devam edüiyor Hâkimler kanunu lâyihası Ankara 28 (Telefonla) Hâ kim'er kanunu lâyihası tabı için matbaava verilmiştir. Cumartesi günü meb'uslara tevzi edilerek Mec Iisin pazartesi içtimaında müzakere edilecektir. Esaslarında geçen gün haber verd'iğimiz sekilden başka tadilât yaoılmıs değildir. Mecüse ge!en idam mazbataları Ankara 28 (Telefonla) Şeh riye isminde bir kızı zorla kaçırmak istiyen ve kızın yanmda bulunan kardeşinin haber vermesi üzerine yardıma gelen anası ve babasını öldüren Boyabatlı İbrahimle on yaşında bir kıza zorla tecavüz ettik ten sonra bu suçu saklamak için kızcağazı suya atarak öldüren Mehmet oğlu Mustafa ve Konyanın Mahmudiye mahallesinden Mahmut ve Aksarayın Gülberi köyünden Yu suf oğlu Hasan hakkındaki idam mszbataları Meclise gelmistir. Balkanlılan ovnatan ipin ucu, Rusların elinde olduğu, AvusturyaMacar büyük erkâniharbiyesince muhakkaktı. Avusturya gizli istih barat dairesi herşeyd'en evvel, Avusturya hudutlannda kalan Sırp setir kıtaatımn miktannı, sonra da muharip devletlerin topladıkları askeıyı sayısını öğrenmeğe çalıştı. Sottu yarm ABlDÎN DAVER Kurt avında bir facia Bursa 28 (Telefonla) Muratlar köyünün muallimi Ramazan Bey hayvanını kurtlar parçaladığı için dün gece saat 9 da kurt avına çıkmış bir tneşe ağacının üstünde kurtları beklerken elindeki tüfeği patlıyarak yaralanmış ve ölmüstür. Fırka Idare Heveti aza'arı ziraat enstitüsünde Ankara 28 (Telefonla) Bugün Fırka Umumî Kâtibi Recep Beyle Fırka idare heveti azalarmdan bazıları Ziraat Enstitüsünü ziyaret etmişlerdir. Ziraat Vekili Muhlis Bey tarafından kendilerine izahat verilnv'tir. Beynelm:lel konferansiar hakkında bir lâyiha Ankara 28 (Telefonla) Mec Iisin cumartesi içtimaında müza • kere edilecek bir lâyihaya göre beynelmilel konferanslara istirak için Türkiyeye gelecek veya Türkiyeden geçecek olan murahhas'ara hüku • metçe görülecek lüzum üzerine meccanî vize verilecektir. Edirnede teskil edilecek posta başmUdüriügü Ankara 28 (Telefonla) Edirnede teskil edilecek Posta Bifmüdürlüğü hakkındaki lâyiha Mecli sin cumartesi içtimaında müzakere olunacaktır. Lâyihaya göre 8 inc? derecede bir basmüdürlük ihdas olunacaktır. Bütün fabrika dahilinde 45,526 metro mikâp insaattan on bin met ro mikâplık kısmı tamamile ikmal edilmiştir. Fabrika dokuma mahallinin bütün beton ayaklan konul muş, beton dırelkerin kalrplan di kilmiştir. Mamulât ve gayrimamu! | esya ambarı bitmek üzeredir. Ta • mir atölyesinin temelleri tamamile bitmiş ve betonarme iskeleleri ku rulmağa başlamıştır. Kuvvei muhartrike santralıntn te • nrıelleri için lâzım olan beton kazıklar hazırlanmış ve yerlerine konma ameli • yesine geçilmiştir. Bu santra! günde 6000 kilovat kudreti elektrikiyeyi haiz bulunacaktır. Su deposu, khnyevî tasfiye binası ve tulumba daırelerinin temel hafriyatı tamamile ikma! olun • muşhır. Günde yirmi ton çimento sarfedilmekte ve geceleri de inşaat ma hallinde mesaiye devam olunmakta • dır. Ankarada bir katil asıldı Ankara 28 (Telefonla) Ankarada Fahrettin Efendı ve refi kasını öldürmek cürmünden idama mahkum edilen Sinan oğlu Dursun hakkındaki idam hükmü bu sabah burada Hamamönünde infaz edildi. Türkofiste tayinler Ankara 28 (Telefonla) tzmur Türkofis müdlirlüğüne Âkil Emrullah ve tstanbul Türkofis memurluklarına Sadık Cemal ve mülga Ticaret müdürlüğündeki komiserlerden Rasim Beyler tayin edilmislerdir. Tunus Beyine verilen ziyafet Paris 28 (A.A.) Reisicumhur M. Löbrkn bugün Tunus Beyi şe refine bir öğle ziyafeti vermiştir. Teati olunan nutuklarda Fransa ile Tunus arasındaki dostluk medih V« sena ediunisnT.