12 Şubat 1934 Nel elere inanıyorlar! Cumhuriyet Senaryo musabakası Birinciye 500 lira mükâfaf verilecek, iştirak ediniz iyi mfllî bir fHim senaryosu yapraak içm fpekföm muessesesi ile möştereken bir senaryo mosabakası tertip ettik. Bu mSsabakanra şeraiti sunlar • dır: 1 Musabakaya her istiyen is tirak edebilir. 2 Musabıklar, senaryo mev zuuntm bir hulâsasmı bir kSçSk hîkâye seklmde yazarak grazetemizde neşredilmek Szere idaremize gon dereceklerdir. 3 fdarehanetnize gronderilen senaryo hulâsalan bir heyet tarafından okunarak ilk bir secmeye tâbi hrtulacak ve bunlarm içînde nesre Iâyrk olanlar sırasile gazetede nes redüecektir. 4 Gazetelerde neşredilen »e naryo hulâsalan hakkmda karile rmıizin reyi sorulacaktır. bnn'ardan en fazla rey aian on ııtev^uuıt senaryolan tam oîarak bir hakem heye tin* arze^îlecektir. 5 Bu on senaryodan hakem heyetinin bîrincni^e lâyık eörduğS esertn sahibme 500 lira mükâfat ve telif hakkı verilecek ve bu senaryo filme alınacakhr. 6 Senaryonun muharriri, ese> rînî kîtao yapmakta veya bir raze> teve tefı^ka ettirmekte serbe^t olacaktır. Yalnız bn semrvoyu ln*k • fümden baska bı'r mSesseseve fiihn yanhrmak Szere ve*«miyecektir. 7 Gazetemizde mtişar edecek ola» senaryo hulâsalarma rey verecek karîTere de mukâfatiar verile • cektir. Bu hediyeler birmcili?! kaza» »an senarvoya rey veren karilere takdim edilmek üzere 8ç tane birer »enelik, öc tane ahişar ayîık, Bç tane Sçer ayîık. ür tane de birer ay • lık serbert duhuKye karhdnr. 8 Hakem heveti, Yunas Na di. Resat Nurî, Mahmut Ynari, Namtk tsmafl, Vedat Nedîm. thsan t nekcî, Kemal F^'m sah'olerînden Sakir ve Abîdin Daver Bevlerle. Senîha Bedrî Hanımdan müteşekkil olacakttr. Hakem heyetî azasmdan birî bir senaryo yazduh takdirde, hakem heyetirden cekiîecektir. 9 Senaryo hulâsalarmm yazetemizde intişar eden köçuk hikayelerden uzun olmaması şarttır. 10 Senaryo hclâsalarmm şu • bst «ihayetme kadar maAaanMUi gön^erilmesi şarttır. 11 Senaryo hulâsalarmm daktiio ile yazıhnif olması lâzımdır. 12 Asıl senaryolar, son karan verecek olan hakem heyetme verîlmek Szere hazırlanaeak ve bunlar ga7e*ede ne«r«»dflmîyecektîr. 13 MıHî fiümden maksat, mevzuun miTlî hayahmızdan alınmış ohnasıdır. Binaenaleyh Senaryonon bSyuk mkılâbımızdan mulhem ol • ması şarttır. Çinde, Hindîstanda, Mısırda, Senegalde hüküm süren batıl itikatlar Şurası muhakkaktır ki, insanda idrak hassası vücude geldiği andan itibaren batıl itikatlara inanmak temayülü de hasıl olmuştur. Hususile iptidaî ve medeniyetçe geri mem leketlerde bunlar çok mühim bir mevki tutmuşlardır. Hatta o şekle girmişler, ve dînî esaslarla o derece kanşnuşlardır ki ikisini yekdiğerinden ayırmak irakânı kalmamıştır. Medenî memleketlerde de batıl itikatlara kat'iyyen ehemmiyet ver meyen birçok münevverler bile gene onlann tesiri altında kalmak • tan kendilerini kurtaramazlar. Fakat bilhassa geri kavimler ve ka • bileler arasında «fena ruhlar» m şerrinden kaçmmak <iyi ruhları» m hoşuna gittnek bütün hayat müd detince takip edilen yegâne gaye sekline girmiştir. Türk sporunun inkişaiı için ne yapmalıdır? Sporcular manevî inzıbat bahsinde hassas olmalı, Büyük Gazinin yüksek öğüdünü unutmamalıdırlar [Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı umumî merkezi ikinci reisi Beyazrt meb'usu Bayraktar oğlu Halit Bey «Türkspor» mecnruetsına çok kıymetli meb'usu Bayıaktaroğlu Halit Bey yin bu makalesini de evvelkiler gibi aynen iktibas ediyonız. ] raber ruhlarınızda ümit ve sevinci söndürmemek için bir hakikati açıkça umuma arzetmeği faydada» hali bulmamaktayım: Henüz sporda varacağımız he def • bugünkü görüşüme nazaran pek uzaktadır. Kendilerine saha ve kulüp gösteremediğimiz sporcularm adedi bu gün kulüpleri ve sahaları olanlar dan nisbet kabul etmez derecede fazladır. Teskilât ve mahallî bele diyeler bu kabil yersiz, yurtsuz kulüplere yer buluncıya ve tedarik edmciye kadar sporcularca bu hedef uzak tanınacak ve mutlak bu he defe varmak için yılmadan usan • madan çalışılacaktır. Çünkü Türk sporcuları bugün faaliyet sahasi aramaktadır. Ve onun hayat ve hareket istiyen sporcularma bir an evvel saha ve kulüp bulmaği ihmal etmemek lâzımdır. Maahaza bütün spor işinin bir hükumet işi olduğu kadar bir cemiyet ve halk işi bulunduğu ve Avrupanın ekser memleketlerindeki bu teşekküller çok kuvvetli ve müsbet işler yaptıklan halde, her suretle kabiliyetinin diğer miiletlerden geri olmadığını ispat etmiş olan Türk milletinin ve Türk sporunun bu iş lerde neden mevcudiyet göstereme* diğinin esaslarını da tetkik faydalı olur kanaatindeyim. Hakikaten bis de birçok teşekküllerin pekâlâ hat ta devlet müzaheretine daha az nail olduklan halde büyük tekâmüller gösterdikleri meydandadır. Bi naenaleyh spor teşekküllerinin de muvaffak olmamalan içm esaslı bi sebep görmemekteyim. Hariç memlekette spora büyük yardımlar yapan yüksek vatanperverlerin eserlerini sık sık seyredi yoruz, Bizde de halkın spora olan, bu maddî yardımından memleket sporunu mes'ut bir inkişafa mazhar etmek hususunda esaslı surette is> üfade edülmelidir. Bütün bunlar sporcularımızın ma nevi hayatmda memleket ve spora karşı olan merbutiyet ve asklarını takviye eder. Bununla beraber bütün sporcu • larımızın emniyet ve itimadıaı da takviye için diyebilirim ki mem lekette bundan sonra spor çok kuvyetlenecektkr. Çünkü kuvvetli ve imanlt heveskâr uzuvlara istınat ediyor. Birlik teessüs edecektir. v 11 ' kü Türk sporcuları kalpten bîroı rine bağh insaniardan ibarettir. Hurateler diyarıru bugünkü şekU sokan Büyük Reisimizin: <Cumhuriy*t bedenen kuovetli v yüksek »eciyeli muhafular ister. Y+ ni nesli bu evaaf ve kabitiyette ye* tistirmtk nzin elinizdedir. Afiim • taz, vazifenizin iftuına âli himmet • lerle hturi mevcudiyet edeceğin.ze alsa füphe etmem. Sizin muvaffakiyetiniz, Cumhariyetin muvaffaki yeti olatMhtır.» Sözü bütün sporcuUnmızm sîari olmaİKÜr. Bu yüksek öğüt ayni zaman<ia bütün sporcularm hahralanpoan çıkmamaM için bir levba haBnde bütün teşekküllerin en göze görünür yerlerine konuunalıdır. Büyük Reisimiz sporun başuıda bulundukça, Türk sporculuğunun serî hamlelerle inkisaf edeceğinden şüphemiz yoktur. Ayni zamanda bu hal, kendislne pJ serefli mazisinden aldığı kuvvet ve ilhamlarla parlak bir istikbal nasip o lan Türk milletinin arzu ve iradesirin bir ifadesidir. Safcahları rcafarı kabul etmek memnudur Meselâ Şimalî Afrikadaki yan vahşi kabileler efradı şu iki batıl itikada son derece ehemmiyet ve rirler: «Sabahleyin uyanıp ta henüx hayatla kat'î teması temin etmeden Atrikanın ortasındaki kabüelerden birinde bir büyücü fala bakıyor senden birşey rica ederlerse kat'iy«Sakın evini şarktan garbe doğru «Çok karanlık gecelerde dışan yen muvafakat etme!» süpürme, iyi ruhlan kaçırırsın!» çıkma öyle zamanlarda ölüler de «Bir dostun, bir ahbabm, ailen • «önde daima en yüksek yerde osokaklarda dolaşır. Belki bir tane • den birile birlikte el yıkarken takın tur. tyi ruhlar oraya gelirler.> sine rasgelir, korkarsmî» sabunu ona verme, aldığın yere koy, «Senenin son günü omzunda bir Avusturalya adalannm bir kis • oradan alstn. Çiinkü aranızda dostsüpürge taşı ve yeni sene başlıyacamtnda ölümü bir cadı kadın şeklînluk» rabıta sabun gibi kayarak lail ğı dakikada onu kaldır at. Istırapde tahayyül ederler. Buna «Kale> olur.» lann, felâketlerin de onunla beraber adını vennişlerdir. OradaJd itfka Meşhur Yunan müverrihi Hero dotun Nil ilâhesinin bir hediyesi ad kalkar gider. Yeni sene sana saadet data nazaran bu kadın ekseriya ler temin eder.> fırtınah gecelerde faaliyete geçer. dettigi Mısırda bu nehrin temin etAfrikanın ortasmda yasıyan ka Hastalar bu fırt'na srürültüleri aratiği feyr ve bereket ayni zamanda smda bir tsıkrm kahkahalar tşitir nihayetsiz batıl itikatlarm yerleş • bileler efradı da bilhassa kedi öl dürmenin insana birçok uğursuzluk lerse bu Kalenin kahkahalandir. mesine de sebebiyet vermiştir. lar getireceğine kaildirler. Bu hu • ölvmleri yaklaxtmş demektir. ÇiinHer sene muayyen zamanda Mıkü Kale caTiIanm almak üzere sesırhlar Nil ilâhesine nehri kabart • vinerek yola ctkmıştır. Yok eğer matı için yalvarır yakarırlardı. Hathıçkmklar iwtirlerse iyi olacaklarta bu dualarmin kabul olunmasi için dır. Zira Kale yeni bir kırrban da • suya bir de genç kız atıp kurban eha ele geçiremediği için müteessârderlerdi. Bugün de bu an'ane devam dir. etmektedir. Fakat canlı kız yerine bir kukla kaim olnruştur. ?m!ni sfiyierlersa cevan vermel n Afrikalılar ve devrilmis ağaçlar . Keza jçene Afrikada yerliler a rasında şu itîkat hükümfermadır: • «Seni isminle çağırdıklan vakit kat'iyyen derhal cevap verme! Çünkü seni çağıran belki de Azrail olabilir. Tam o dakikada cevap vermezsen, seni unutur, başkasını aramaya gider.» Krallar kralımn hâkim olduğu Habeşistanda i»e föyle bir fikir yerleşmiştir: «Sakm ölülerin aleyhinde bu lunma, gece rüyana girip seni korIruturlar!» Bmlerce iyî ve kötü mabudun hâkim olduğu Hindistanda da çok tuhaf itikatlar hükümf ermadır: «Bir genç kız seni sevdi mi, o nun sevgtsmi kat'iyyen reddetme. Reddedersen hayatta eriseceğin saadetler de onunla birlikte senden uzaklaşır.> «Gömleğini sakm ters giyme. Muhakkak birile kavga edersin!» «Uzerine kus birşey bırakırsa yalunda çok mes'ut olacağma d?lildir.» Bir maymun avctst hayvant eve sokarken uğur getirmen için kalaklarından tutup bağtrtıyor sustaki itikatlan şu merkezdedir: «Allahin huzuruna çıktığm va kit kedi sendem şikâyetçi oiacak, bunun şikâyetlerini dinleyen ce hennetn zebanisi varkuvvetîle ke dinin iizerine üfleyecek, kedinin bütün tüyleri cihsnm hsr tarafma yayılacaktır. Sen bunlarm hepsjni ayrı ayrı uçtukları yerlerden topîajnp getirebilirsen ancak o zaman affolunacak ve cemnete girebile ceksin!» Mtsafir.er jrataga oturtulmaz! Moris ada«nda bazı iptidaî te lâkkiler hâlâ ra&bettedir. Orada babalarm çocuklamna verdikleri nasahatlerden birkaç nümune: «Bir dostun seni zîyarete geldiği vakit odada oturacak bir yer yoksa yatağma oturmasma kat'iyyen müsaade etme. Bütün rahat ve i huzurun bozulur!» Evler şarktan garbe süpürülmemeiı! Madagaskar adasında da îyi ve kötü ruhlan memnun etmek gayesi takip edilir. Bayramlarda yeni len, içilen şeylerin en iyi parçaları onlara ayrılır ve bu hususta bazı şeyler tavsiye olunur: ,A|r^kanu) Hatjı üstüvaya yakm kaaunlannda oturan kabilelerin ça£) itikatları^daın birkaç nümune: «Ormanda devrilmis bir ağtfea rasgelirsen sakm üzerinden atla yıp geçme. Evvelâ onu sev okşa. Sonra yoluna devam et. Düşkün • lere karşı merhametli davranırsan, hayatta daima muzaffer ve muvaffak olursun!» «Eğer bir maymun satm alır, yahut avlarsan onu evine sokacağın zaman kapınm onünde başını ku • laklanndan tutup geriye doğru çek. Ailenden bir kadını çağır, gözlerine derin derin baksm. Bu suretle çocukların bütün hayvanların taarruzundan sakli kalır!» Senegalde bir köpeğin yeri eşe lemesi çok fena telâkki olunur. Böyle bir vak'aya kim tesadüf ederse hemen köpeği döver ve onun açtığı çukura bir taş tıkanır. Adam ayni zamanda şu sözleri söyler: «Başkasımn ölümünü haber vermek isti yorsun ama, onun yerine insallah sen ölürsün!» Keza, orada baykuşun bir evin damma konması da uğursuzluk addedllir. O evdekilerden birine mu hakkak bir felâket geleceğine hükmolunur. Yolda bir yılana rasgelen adamın muayyen «yılan duası» m okuması lâzımdır. Çinde en ugurlu aun Çinde, teşrinisaninin yirmi üçüncü günü çok uğurludur. O gün bü • tün Çinliler arzulannın, emelleri nin hasıl olması içm hususî dua âyinleri tertip ederler. Çünkü o gün dünyanm hâmisi olan büyük ma • budun bütün hacet kapılan açıkttr. Martinik adalarında bir gelin alayı giderken yolda bir cenazeye tesadüf olunursa gelin alayı takımile en yakındaki ilk eve sokulur. Cenaze geçtikten sonra tekrar çıkılıp yü rümeğe devam edilir. Ycksa o aile ocağı dağılmağa mahkumdur. Gene o ada ahalisine göre, her aym ilk cumasmda iğne satm almak uğurludur. Her ay, ayı ilk def a gören adam ona bakarak ne tem^t»nı ederse hasıl olmak ihtimali vardır. Memleketm her bucağmda için için sporda yenî bir hayat başiadıgını memnuniyetle goriiyoruz. Bu ümit verici hareket kanısında sporcularm da kalbi ümit ve teselli ile titremektedir. Hrç şuphesiz hukumet ve mahallî Belediyeler içrn en esaslı vazife, memleket sporuna lâzım gelen asgarî ihh'yacı kısa bir zamanda temin etmektir. Teskilât km de en bayaftî bir gaye olan bu vazife bittabi ihmai edüemez • di. Bunvn için hükumetin ve mahallî Belediyelerin spora daha fazla yardun etmeleri temin olnnmus, bunun netîcesi ohırak büyük mmtakalardan başlamak Szere muhteîîf stadvomlar, an trenman sahalan ve mühim merkez lerde kapalı idman salonian vucude gettrPmesi karariastmhnıştır. Birçok kuiüplerin yersizlik vüzîm den çahşamamalan cidden dSsumil raeğe lâyik bir meseledir. Gerci sporda henöz baslançıçta niduğınnuzu kabal etmekle beraber. Türk sporculan • nra gayesi, bu topraklar Szerinde TSrkun hahrasma en büyük SDOT mevkii kaydeden eser olacaktır. Sporculan mz, mhlarmda iman namma ne var • sa hepsini bu gayenin tahakkukuna hasretmel'dirier. MuhteKf federasyonlann (atletizm, güreş, hotbol, tmis.. tlâh) hepsinin herrün "yeni yeni esefler mevdatM getirdiklerinî memroniyetl»» lörmekte yiz. Türk sporcularmm, Türk mîîleti ve Türk vatanı için duvdu&u heyecanm bir ifadesi olan bu yenil'*klere yakrnda hariç milletlere karşı kazanıiacak mu •affrki'vetli eserieri ilâve ettiklermî görmek isteriz. Spordularımızın, bu gayeye doğru emniyetle yürüyebilmeleri için «tâhevî mzibatı temin hususunda fevkalâde hassas bulunmaları lâ • zımdır. Aksi takdirde kulüplerin, sporcularm muvaffak olabilmelerine imkân yoktur. Sporda lâübalilik, intizamstzlık sporcular için en bü > yük nakisedir. Bu hususta sporcu • ların ve kulüplerin yekdiğerine karşı muamelesi bütün teşekküllere nümune olabilecek şekilde olmalıdır. Çünkü spor kulüpleri ve salonla* n, sporcularm ruhundan doğan ve spor faaliyetini idame ve takviye eden en serefli müesseselerdir. Bu roüesseseleri milletimize faydalı ola cak surette hazırlamalıyız. Bugünkü faal kulüplerin daha muntazam ve Bursa 10 (Hususî) Köy yatı pan daha iyi neticeler alabilmesi ve yasayabilmesi için birçok yardım memsiyonlannda okuyan kimsesiz ve fakir balan düsünülerek bulunabilir. talebe menfaatme belediye salonunda Bu tedbirin yapılmaması yüzünden verilen balo Bursalılan yepyeni ve çok dir ki kulüpler çok fena serait tahenteresan bir manzara üe karşdastırdı. tmda bocalamaktadırlar. Her halde Halk Fırkasmm kaza kongresme ge • kendilerinden memleket nam ve hesabma birçok şeyler beklediğimiz len köy morahhaslan kongreden sonra kulüplerin dertlerile mintakalardabelediye reisimiz tarafmdan baloya ki en büyük spor hâmilerinin bizzat davet edOdüer. KoyKi murahhas ar • meşgul olmaları ve onların âcil ihkadaşlar fırkanm Vüayet idare heyetî tiyaçlannı temin etmeleri en ehem ' ne birlikte ük defa baloya geldiler, miyetli hususattandır. kendilerine maarif müdürii Fâkir Bey Federasyonlar ve umumî mer bizzat izaz ve ikramda bulundu. Bu kez bütçe mülâhazası dolayısîle teşekküllere resmî yardım yapamıyor. hâdise baloda çok güzel tezahürata veHiç olmazsa hususî yardımlar için sîle oldu. ciddî surette alâkalı olunmalıdır. Spor teşekküüerinin yük»elmecine çahşmanm her halde memlekette mevcut bütün spor muhiplerinin kaltzmir civarında Yamanlardağmdaki binden doğan bir iman mahsulü olaltın madeni tkbsat Vekâleti maden duğuna şiiphe edilemez. Bununla bemühendisleri tarafmdan tetkik edil mektedir. Bunun pek zengin bir maden oîarak tesbtt edildiği haber verilmektedir. Vekâlet mühendîslerinden Hadi Bey İzmire giderek bu işle meşgul ohnuş • tur. Bursadaki fak>r talebe balosunda VöylOler Yamanlardapındaki altın madeni Hasanpaşa Gençler Birliğinde bir müsamere Kadın iözünden bir cinayet Geredeye dört saatlik mesafede bulunan Viranbaşı köyünde feci bir ci nayet olmuştur. Şehtr oğlu Mahmut is minde bir köylü, ayni köy den tbrahim oplu Osman tar^fmdan tam kalbine isabet eden bir biçak darbesile öldü • rülmüştür. Cinayete sebep Ayşe isminde bir kadının Mahmutla yasamasıdır. Osman Ayşeyi seviyormuş. Fakat kadın Os mana ehemmiyet vermiyerek Mah mutla sevişmeyi tercih etmiştir. Tah kikat neticesinde OsmaTMn babası ta rafmdan teşvik edildiği anlasılmıs, i • kisi de tevkif edilmiftic Cedesmi öldüren genç Birkaç gün evvel Bolunun T a ş çılar köyünde feci bir cinayet ol mus, Tevfik isminde bir genç bir tarla vergisi meselesinden dsdesi Halil Ağayı bıçakla oldürmüş, kardeşile, kardesinin kansını da yara lamıştır. Katil yakalanmıs; Adliyeye yerilmistir. Hint rahiplerinden ikisi Mukaddes nehir kenarında güneş mabaduna dua ediyorlccr Kadıköy Hasanpaşa Gençler Birliği azaları Kadıköyündeki Hâle tiyatrosunda Mete piyesini temsil etmişlerdir. Gençler bu piyesîn temsilinde çok muvaffak olmuşlar ve hazırunun takdirlerini karahmışlardır. Resmimiz Mete piyesinin temaüinden bir sahneyi gös teriyor.