8Temmra 1933 Türk Bulgar binicilik müsabakası dün Taksim stadyomunda yapıldı Müsabakalar kesif bir seyirci kütlesi önünde yapılmış ve çok heyecanlı olmuştur. Birinciliği, ikinciliği, dördüncülüğü Bulgarlar, üçüncülüğü beşinciliği, altıncılığı ve yedinciliği de biz kazandık Cumhttrîyeİ (cEge» seferden Kârla döndü Hattın ilgası haberi Mısırda mesele oldu Birinci aahifeden mabat kömurcülere yaptırdığı tenzilâtı, bîr haftadanberi yazdığımız gibi, ihracat mahiyetinde olan tskenderiye seferleri Hırakiyesine tesmil ettiği takdirde lâakal 75,000 lira tasarruf edilecektir. Fu da, hat, farzı mahal ac.A verse de açığı pek ehemm'.yptsii bir lıadJe mdirecek demektir. Dikkati celbeden diğer bir nokta da, haricî seferlerden mütemadiyen zarar eden Romanya kumpanyasmm d»ha dört yeni vapur almatra ve bunlan ls kenderiye hattma tahsise karar vermiş buiunmaMdır. II Öz dil müsabakamız: 14 İKİ Kurtuluşa giden yol çok sarp, taşlı ve dikenli idi. Dibi görünmiyen korkunç uçurumlar bu yolu çok yerlerde kesi • yor,* kesilen bu yol, başlarken ateşler ve dumanlar içinde yitiyor, görünür ken dulunuyor, engmlerde ölüm ve a teş yalçmlarile çeperleniyordu. Bir yol ki: Yolculan genişliği obnıyan yaşa yışa tüküren, ölüme, bir sevgîliye koşanlar gibi gülerek koşanlardı. Bu yolun yolcusu, bu yolda yürii • yen Türkün bağn delindi, etleri limelendi... Bağnndan akan her damla kan, gövdesinden kopan her dilim et, öf kesini tazeliyen, yiğitliğini artıran, coşkunluğuna coşkunluk katan bir aşı oldu. Her ölüm ona, andınm yerine gelece ğinden, genişliğe ereceğinden, kurtu lusa kavuşacağmdan sağlıklar getiriyordu [ 1 ] . Bu sarp, ölümlerin yalçınlaştırdığı yolda yuvarlanır, sürünür gibi yürüdü... Dibi pörünmiyen korkunç uçurumlar dan anlaşılmaz, ussa sığmaz bir uçuş la uçtu .. Yolunu kesen ateşleri kan la söndürdü, ölüm ve işkenceyi ölüm le öldürdü. Yerlere düşen, ayak al • tmda kalan ve boyası solan bayrağı mızı kanımızla yikayarak ona eski kı • züiığından daha solmaz bir kızülık verdik, kınlan direği yerine kemiklerimizden kınlmaz b>r direk yaparak onu öz yerine, göğedek yükselttik. tşte Kurtuluşa ancak bu yürüyüş ve atılışla kavuşabildik. Dileğimize böylelikle ere bildik. Budun birliğinin temeK böyle kuruldu. Kemikten ve kandan atılan bu temel uzerinde kurulan büyük yapının çatısı, örtüsS geniş dirlik ve kazançta üstunhlktür. Yüce Başbugumuzun gençliğe ve yeni yetişenlere armağan bırakacağı kurtuluşun ve kurtuluşun elde tutulması, sonsuzlaştınlması, kazanç üstünlüğü ne ulasmakla olur. Yüce Başbugumuzun el uzatarak gösterdiği gözeğe [ 2 ] en çevik adımlarla şimdiden koşmalıyız. Kazanç üstünlüğüne giden yol, Kurtuluşa giden yol gibi korkunç » e n • çurumhı değildir. Bu yolda sarplıklar, taşlar ve dikenler başka türlüdür. Bu yolun dibi görünmiyen uçurumlan birdenbire göze çarpmaz, bu yol ateşler ve dumanlar içinde yitmiyor. Bu yolun enginleri ölüm ve : ''""nce valçınlarile sanlmıyor... Bu yolda tersme gözlc > maştıran, gönülleri avlıyan şasılacak ışıklar yanıyor. Bu yolda batı şenliğinin en ince ustalığı, en yüksek tanıtıcılığı bo • yah ışıklardan pırıltılarla ussu ek sik olanlan aldatan yalancı bir uç mak [ 3 ] yaratmışbr. Kazanç üstünlü ğüne, şenlik yüksekliğine giden bu yolda bile gelmiş teller ve kutular durmadan söyleniyor, hınldıyor. Bu yolun uçurumlan ceşit, çeşit boyalarda örğülerle, bürğrülerle örtüimüş... Bu yol boncuklar, gümüşe benzer işlemeler, ya lancı altmlar, ince ve ak telden duvarlar, sözüm ona elmaslı taraklarla be zenmiş... Bu yola başlan döndüren kokular serpilmiş, bu yolda batı ve yeni acun düşünceleri, buluşlan yanşa cıkmış... Düşünüyor, buluyor... Kendin den başka adamlan gölğede bırakmak için seriyor, donatıyor. Ey bu yolun yolcusu büyük Türk, bu ergmliğm tıpkısına erebilmek için sağa sola bakmadan yürü.. Büyük Basınm buluşu olmıyan nesnelere gönüi kaptırmadan yürü... Dile gelmiş kutunun bayatlamış sesi ussunu çelmesin... Acuna şenliği ve düzenli olmağı öğreten sensin. Bunu sen değil, senden hız alarak şenliğin en yüksek basamağma ulaşanlar söylüyor. Sen, en önde gi derken ve ey Büyük Kılavuz arkandan adam süriilerini sürükleyenken nice olduysa durakladm. Senden hız alanlar, senin yol gösterdiklerin durmadı. Se nm durduğun ve onlara yol verdiğin uzun çağlardanberi koşuyorlar. Yo (1) Sahk: Hab«. ( 2 ) Gözek: He def. ( 3 ) Uçmak: Cennet. ( 4 ) Uy durulmuştur. Y O L... rulmak bilmiyen bir seğirdişle koşuyorlar. Bu koşuş onlan kanatlandırdı. Sen onlarm yerdeki koşuşu kertesmde hıılanamadan onlar uçuyor. Yerde emekliyenlerden, sendeliyerek yürüyenlerden daha korkusuz uçuyor* lar. Bir yılda gidilip gelimniyen uzak bir ilden birgünde gidiyor, geKyor « lar... Onlann bulup taktığı kanadı sen de takarak uçmıyor değilsin. Yahuz bu uçuş gene onlann uçuşu demektir. Sen bir yandan onlann kanadmı takarak uçuşa çıkarken beriyandan da kendi eHnle yapbğın kanadı takarak uçmağa bakmalısm... Taşıma su ile değirmen dönmediği gibi tasıma kanatla da istenildiği gibi uçulamaz. Seni dileğine ve kurtuluşa erdiren yürüyüşün onlann yürüyüşü ve uçusundan hızlı, acunun görmediği hıx' da bir yürüyüş idi. Güneşin ışığında, elektrik gücünün akışmda bile bu hız ycktur. Güneş ışığının, elektrik gücünün delip geçemediği, yıkıp akamadığı tngelleri deviren, kıran, yıkan ve bu yıkıntı üzerinden aşan güç, sonu olan güçlerin en sonsuzu ve en uçsuz bucaksızıdır... Senlik ve kazanç üstünlüğü yolunda da Kurtulus yolunda koştuğun hızla kosar, o büyük adınla koşar, o günkfi kıhğınla yünelirsen, yüz yıllar içinde yapılamaz büyük isleri beş on yıld» «ap tığm ve acuna en büyük izi bıraktığm gibi, bu yolda da o izin hpkısuıı bırakacağına söz yoktur. Yalntz sende her budunda bulunmıyan büyükiüğünden gehne ikinci bir büyüklüğün vardır ki: ö z yüceliğinden bir kol biçiminde av • nlan bu yüceHğinm, kosuya girdisrm bu yolda seni gerileten, yürüyüşünü ya • vaşlatan bir aksakhğı vardır. Bu yüce» liğinin aksaklığı da, yangm bacayı sarmadan teprenmek istemeyişîndedir. Kara günün adamı, ölümlü ve korkunç çağlann göz yummıyan yiğit adamı oîduğun gibi durgun ve ak günlerm de adamı ve yiğiti olmalısın... Seni yutacak veya yoracak kertede büyüme elverişinde olan, ayaklanna sürünecek, dilmi çık^rnrak yaltaklanan ko çül yılanlarm yedi bulı kocaman bir yılan clmasma ön v«rme. KüçÜkken bı şını ez... Görülmiyen iş yapmak gu • cünti, elmde olmadan gelen kara ve pğursuz günlere bırak... Yurdumuz ve budunumuz kara gün gormesin ve biz de o kara ve uğumur günleri uğurlu ve aydm etmek icin ö zümüzü ve vanmızı yakımyalım. Genişlik, dirlik ve jnineşim'zi, bulutlanmıvan bir gökten ardı arası kesilmeden yurdumuza sağltk ve dirilik ışığmı verir bir Darlaklıkta bulundurmak, tutmak yo • lu varken bizi ucuruma, karanltklara ga tiren yoldan gitmiyelim. Kurtulus ve savas üstünlüğümüzüıt getirdiği ivilikler, Türklüğe yeni bas tan kazandırdıiŞı yaşama paylarmm dizi dizi yazıldığı kâğıda acunun sayıK budunlan 338 yılı temmuz aymtn yir» mi »'nrdüncü gü^ü «dmı yazın oarmak bastıktan sonra Tüklüğe yeni bir yol dt ha acılraıstır. Bu vol, yukanda taslağını çizmek istediğim, kazanç, yaşayış ve her iyiliği içîne alan senlik yoludur. Dünün atesli ve ölümlü yolunda valnız kurtulus (gözeğini) [ 4 ] gözetliyerek yürüdüğün gibi bu yolda da ka * zanc ve senlik üstünlüğü gözeğini gö zetliyerek yürüyeceksm... Durmadan koşarak yürüyecek, kazanc ve şenlik üstünlüğüne ulasacak, elde edeceğin üstünlüğü yaşatmak ve sana yakışan üstünlükte tutmak için gene durmadan koşacaksm ki: Kurduğun kurtulus yapısı örtüsüz ve saçaksiz kaU masın ve bu yolun açık ve genisliğile kurtuhış yolu da açık ve geniş bulun • sun... tşte iki yol ki: Birbirlerinin tîpatıp eşi ve kardeşidir. öyle iki kardeş v« öyle ik: eş ki: Biri olmadan öteki ola « maz. Oaman Çelebi oğla Nrnnan Sabit Yukandat Dünkü müsabakalar* dan heyecanlı üç enstantane, asağıda sağda: Mürsel Paşa mükâfatlan tevzi ederken, solda: Müsabakada derece alan zabitler mükâfatlannı aldıktan sonra Türk ve Bulgar zabitleri arasın • daki mania atlama müsabakalan • nın birincisi dün Taksim stadyomunda yapıltnıştır. Müsabakalar tahmin edilemiyecek kadar kesif bir seyirci kalabalığı huzunında cereyan et • miştir. Halkımızın at sporlanna karşı göstermiş olduğu bu alâka bilhassa şayanı kayittir. Stadın tribün leri, balkonu, dühuliye kısmı en büyük futbol maçlannda görülen kalabalıktan daha fazla bir merakh kütlesile dolmuştur. Bu kadar kalabalığa rağmen, stadyomda gayet güzel bir inzibat tesis edilmiş olduğundan, hiç kimse rahatsız olmamış, müsabakalan büyük bir intizam içinde takip etmek mümkün olmuş tur. Seyirciler meyanında Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım Pş. Hazretlerile Büyük Erkânıharbiye ikinci reisi Asım Pş. Askerî Temyiz mahkemesi reisi Nihat Pş., Kolordu kumandanı Şükrü Naili Paşa, Bulgar sefiri cenaplan, sefaret ateşemilteri ve daha birçok maruf simalar var • dı. Futbol sahası, bu müsabakalar için bambaşka bir şekle kontılmuştur. Sahanın muhtelif yerlerine mü* teaddit manialar konulmuş, kum dökülmek suretile yollar yapılmış, havuzlar açılmıştır. Stadın her tarafı yüzlerce Bulgar ve Türk bayraklarile süslenmiştir. Hakem heyeti için sahanın kenanna ayn bir mahal yapıltnıştır. Müsabakalara, proğram mucibince saat 15,30 da başlanmıştır. Evvelâ müsabakaya girecek Bulgar zabit leri atlanna binmiş olduklan halde halkın alkışlan arasında büyük balkonun önüne gelmişler ve saffıharp nizammda mevki almışlardır. Bu sırada bando Bulgar millî marşını çalmıştır. Bundan sonra Türk sü vari zabitleri de ayni şekilde bal konun önünde dizilmişlerdir. Bando bu defa da istiklâl marşını çalmış • tır. Bu merasimden sonra Türk ve Bulgar zabitleri güzel bir geçit resmi yaparak sahadan ayrılmışlardır. Hakem heyeti süvari müfettişi mirliva Mürsel Paşa Hz. nin riyasetinde kaymakam Miçkarof, kay • makam Abdülkadir, binbaşı Tahsin, yüzbaşı Dobref Beylerden teşkil olunmuştur. Teknik komite de kaymakam Cevdet Mehmet Ali Beyin riyasetinde kaymakam Murat, kaymakam Refik Beylerden kurulmuştur. Müsabakaya evvelâ yüzbaşı Cevat B3^in koşusu ile başladı. Bizden sekiz zabit ve on iki at, onlardan on bir zabitle on iki at müsabakalara iştirak ediyorlardı. Birinci safha baştan nihayete kadar zabîtlerimizin parlak muvaffa kiyetüe geçti. Birinci safha bittiği zaman umumî tasnif şu idi: Yüzbaşı Cevat Bey Akın ismindeki hayvanile, mülâzim Sadettin Bey Bahir ismindeki hayvanile, birinci mülâzim Eyüp B. Sakarya ismindeki hayvanile dorder ceza puvanı almışlar ve birinci, ikinci ve üçüncü olmuşlardı. Bulgarlar da yüzbaşı Lakarski 4, 3/4 ceza puvan ile dördüncü, vüzbası Kafaçief altı ceza puvanile beşinci, yüzbaşı Doğramacief 6, 1 /4 ceza puvanı ile altmcı, mülâzim Saim B. Kısmet ismindeki hayvanile ve 6, 2/4 ceza puvanile yedinci, birinci mülâzim Cevat B. de sekizinci olmuş lardı. \ 1 inci safhanuı bu netice ile bitmesi bi zim lehimizde büyük bir ümit vermişken Bulgarlarm ikinci safhada fevkalâde güzel ve şanslı bir müsabaka yap malan umumî neticeyi değiştirdi. Bü • yük bir hevecanla takİD edflen ikinci safha bittiği zaman umumî tasnif şöyle ilân edildi: Yüzbaşı Cevat B. ikinci kısımda 12,5 ceza puvanı alarak umumî tasnifm yedmcîugine düşmüştü. Mülâzim Sadettin Bey de 12 ceza puvanı abmş ve altîncdığa düşmüştü. Birind mttlâzim Eyüp Bey de yedi ceza puvanı alıraf ve üçündi olmuştu. Birinci mülâzim Cevat B. sekiz ceza puvanı alarak besinci olmuştu. Buna mukabtl Bulgar zabitlermden yüzbaşı Lakarski ancak 1/4 ceza pu • vanı almış ve birinci olmuştur. Yüzbaşı Kafaçief hatasız koştuğu halde, birinci safhada altı ceza puvanı aldığı için ikinci olmuştur. Müsabakaya 24 at gîrmiş, bunlardan dört Bulgar zabiti ile hayvam yaralandığı için ikinci safhaya iştirak edemiyen bir Türk zabiti tasfiyeye uğranuş ve 19 zabit müsabakayı bitirmiştir. Müsabakalarda takım halinde puvan verilmediği için dereceler şahular üzerinde toplaıumştır. Hakem heyeti, ne ticeyi şu şekilde ilân etmistir. 1 inci yüzbaşı Sekarski Bey, 2 inci Kofaçiyef Bey, 3 üncü birinci mülâzim Eyüp Bey, 4 üncü yüzbaşı Semof Bey, 5 inci birinci mülâzim Cevat Bey, 6 mcı mülâzim Sadttem Bey, 7 inci yüzbaşı Cevat Bey. Netice ilân edildikten sonra Mürsel Paşa Hazretleri tarafından derece alan müsabıklara gayet güzel kupalar, vazolar ve muhtelif hediyeler tevzi edumiştir. Yann Taksim stadyomunda ikinci bir müsabaka daha yapılacaktır. Bu müsabakada mânialar biraz daha yüksel tilecek bu suretle yanşlara daha büyük bir ehemmiyet verümiş olacaktır. Atina sefirimizin beyanatı Dün Ege ile Pireden gelen Atina sefîrimiz Enis Bey de, tskenderive hattınuı devamı lüzuraundan hararetle bahse • derek demistir ki: « tİskenderiye seferlermin açık verdiğini bilmiyorum. Fakat, hat, açık ver; se de bitvasrta meml«skete tem'n »»•&i varidat ile bu açığı kapattığına şüphe yoktur. Vapurlanmızm bu seferleri savesin de Yunanistana ihracatunıza müteaMik nakliyat isleri intizam kesbetmistir. Temenni edilrrki bu faîdeli hat muhafaza olunsun. Birçok ecnebilerin de Törk vapurlarmı tercih ettnclerine Atinada sahit oldum. Hatta bunlar arasında Türk vapurfle seyahat icin diğer vapurlara bmmiyerek seyahatlerini tehir edenler vardır. Mısıra giden Yunanldar da Seyrisefain vapurlaruu tercih ediyorlar. Vapurları • nrtztn sürat, temizlik ve servislerdeki mtizam çok mucibi memnıniyettir. Ve hariçte gayet iyî mtibalar bırakmıçtır. Bu itibarla devanu memleket için çok havırlı olacağı kanaatindeyim.» Ege ile gelen yolcular arasmda Mısır âyan azasmdan Ratip Paşansn refik alan ve eski Ankara sefiri tbrahim Ratip Beyin valideleri Hammefendi fle yüksek tabakaya mensup birçok aüeler, El • hamra gazetesi rnuharrirlermden Tev fik Habtp ve Mısır konsolosluğu baş kâtibi Huseyni Hatip Beyler de bulunmaktadır. İstanbul mıntakası heyetleri dün seçildi Mmtaka heyeti ile Futbol heyeti ipka edildi, diğerleri tadilâtla kabul olundu Bir Mısır gazeteci&inin dedikleri Tevfik Habip Bey, seferlere devam edileceği hakkmdaki tebligahn Mınrd« çok memnuniyet uyandadığmı, Egenin tamamen dolu olarak sefer yapmasi da hattın zarar edeceği iddiasuim asılsız lığını gösterdiğmi, sevahat edecek Mı suhlarm, acentamn ihmaline ve lâvndle reklâm yapmamasma rağmen daima Türk vapurlarmı aramakta ve tercîh etmekte oldukianm, DenizyoHan isletme idaresmm acenta işlerini de doğrudan doğruyaderuhde ettiği takdirde sefer • lerin hasılâtı mühim surette artacagmı, Mısır matboat mudürlüğü tarafmdan, seferlerm inkıtaa nğnvacajı şayiasmm tekzip ve efkân umunuyenin tatmini için bütün Mısır gazetelerme tebügat icra edildiğmi, Mısırhlann bu hattm ebedi yen devammı temenni ettiklerinî "Diihka I$tanbul mtntakatt îçtımmneta kulüp marahhaslatt ve Mısırda Türk vapurlarma bin • Tiirkiye ldman cemiyetleri htifakı sizin gençliğin kendi kendine tpor hayatımenin bir hamiyet meselesî halini İstanbul mmtakası kongresi dün Halkemıza yeni bir can vermesmi söylemiş, Aaidığmı bu seferlerm temm ettiği vinde toplanmifbr. Kongreyi, mmtaka bidin Daver B. sporun artık bütün medereisi îbrahün Kemal Bey açmış, kongre temaslarm Türk • Mısır dosÜuguna taknî memleketlerde bir devlet işi olduğunu, riyasetine Abdülkadir Ziya Bey intihap vive edeceğinî söylemiştir. milletlerin dimağ terbiyesi kadar beden edildikten sonra merhum Beşiktaşlı Şeterbiyesine de ehemmiyet verdiklermi Mısir matbuat müdürümin refin habrasma hürmet olmak üzere bir ve spor teşkilâtmı her yerde devletin dakika ayakta sükut edilmiştir. himmeti idare ettiğini, bizde de devletçilik prenBundan sonra Fethi Tahsin Bey tarasibtni takip ettiğimiz için sporu devletin Sehrîmize gelen Mısırhlardan aldıfından mmtaka merkezinin bir senelik idare etmesi lâzun geldiğini söylemiştir. ğımız malumala göre, seferlerin ilgası faaliyet raporu okunmuştur. Bu rapora Müteakıben mtihabata geçilerek muh şayiası üzerine tskenderiyede bazı Türk göre İstanbul mmtakasuıda 4656 mü telif heyetlere atideki zevat intihap o düşmanian derhal faalivete geçmisler seccel idmancı vardnr. Bu sene müteadJunmuslardır. dit oyunculara cezalar veriîmiştir. ldman ve zehirli propasrandaya baslanvslardır. tstanbul Mmtakası Reis: Kemal B., heyetlermden denizcilik ve atletizm he • Bunun üzerine Mısır matbuat umumî aza: Fethi Tahsin, Naim Cemil, Muhtar, yetleri müstesna, diğer bütün heyetler müdürü Ismail Şirin Bey, matbuata bh* Avni Beyler. resmî müsabakalan ikmal etmişlerdir. tebliğ vererek seferlerin devam ettiğini Futbol heyeti Reis: Zeki Bey, aza: Lik ve şilt maçlannda Taksim stadyo Mısır halkma bildirmiştir. Muslih, Basri, Nuri, Emin Beyler. munda 7467 lira 75 kuruş, Fener sta dında da 4109 lira gayrisafi hasılat elde edilmiştir. Bu hâsılât birinci küme kulüplerine şu şekilde tevzi edilmiştir: 692,82 Fenerbahceye, 519,99 Galatasaraya, 320,26 BeşBrtaşa, 212,30 tstanbulspora, 139,03 Vefa Kumkapıya. 142,02 Süleymaniyeye 115,34 lira da Beykoza veriîmiştir. tkinci küme kulüplerine mütesaviyen 120 şer lira tevzi edilmiştir. 387 lira da hakem ücreti veriîmiştir. Mmtaka merkezinin raporu kabul edildikten sonra hesap raporu okunmu* ve bu rapor uzerinde bir takım münakasalar cerevan etmistir. Futbol heye • tinin raporu hakkında kongre azasmdan hiç kimse söz söylememiş ve rapor kabul edilmiştir. Bundan sonra atletizm, güreş, voleybol, basketbol heyetlerinin raporları okunmuştur. Yalntz güreş heyetinin rapormda vesaitsizlikfen şikâyet edildiği için bazı münakaşalar olmuştur. Raporlardan sonra sporun inkişafmı temin etmek maksadile azadan Aydın oğlu Raşit Bey tarafından ortaya atılan mevzu uzerinde hasbıhal yapılmış, Raşit Bey, hükumetten yardım beklemckGüreş, boks ve eskrim heyeti Reis: Ismail Hakkı Bey, aza: Saip, Sedat, Süheyli, Rıza Beyler. Voleybol, basketbol ve tenis Reis: Sami Bey, aza: Ali Rıdvan, Hadi, Tahir, Aziz Beyler. Atletizm Reis: tlhan Bey, aza: Şekip, Ali Rıza, Ekrem, Mümtaz Beyler. Denizcilik Reis Kadri Bey, aza: Ekrem, Şazi, Şeref, Selim Beyler. Müteakıben merhum Şerefin çocuk • larına sporcularm bir hediyesi olmak üzere tstanbul mıntakasınm idaresi altmda birinci küme kulüplerinin bir turnuva yapmalan ve hâsılatın çocuklar namma bankaya yatırılması karargir olmuştur. llk futbol oynıyan Türklerden Hü • seyin Beyin kendisine veya ailesme yardun edilmesi hususu da mmtaka heye tine havale edildikten sonra mmtaka reisi İbrahim Kemal B. kendisin* ve arkadaşlanna karşı. gösterilen teveccühe teşekkür ederek İstanbul mıntakasmın her zaman kulüplere açık olduğunu ve mmtakanm ihtiyaçlarmı teşkilâtmı da • ha yüksek makamlarma bildireceğmi söylemiş, müteakıben içtimaa nihayet veriîmiştir. Esasen üç senelik muntazam nakliyat Mısırlılar arasmda o kadar esaslı bîr kanaat ve itimat hâsıl etmistir ki bu propagandalar devamlı bir tesir yapmamış, hiç bir Mısırlı, Türk vapırlarmm seferlerini tatil edeceğme inanmamış, diğer vapur kumpanyalanmn biletlerini sat • tırmak için yapılan gayretler boşa git miştir. Mısır seferleri yapan ecnebi vapur kumpanvalan, Türk vapurlarınm za feri ve kazandığı muhabbet karşısında navlunlan yüzde elli kadar indirmekten başka yapacak tedbir bulamamışlardır. Mısırda tatil mevsimi gelmiş olduğundan bundan sonra seyahate çıkacak aileIer artacak, bu itibarla gelecek cuma Mi' sudan avdeti beklenen Ankara vapuru daha kalabalık olacaktır. Yolculann azahnağa başladığı son • baharda ise ihracatume başlıyacaktır. Hanımları alâkadar eder Taksimde Sıraservilerde 38 numa ralı Hrisovergi apartunanının 2 numa rasında Madam trene Fein bugünden itibaren Paris modellerini tenzilâtlı fiatlarla elden çıkarmağa başladığmı tepşir eyler. (5255) bmıza mukabele etmiş olmak için dünkü nüshasuıda bir takım hesaplar daha çıkarmtştır. Bu hesaplann baştan aşağı yanhş olduğunu söylemeğe bile hacet yoktur. Esasen biz tskenderiye postalan meselesini Vakit gazetesile münakaşaya girmek için açmadık. Gayemiz millî ikttsadiyatunıza milyonlar kazanduan bu hattın kaldınlmasmdan vazgeçilmesini temin ederek memlekete hizmetten ibaretti. Seferlere devam kararile bu da, tahakkuk etmiş olduğundan bizce or tada Vakit refikimizle münakaşa edecek mesele de kalmamıştır. KAR1LER1MİZE KOLAYLIK^ Aylık abone Hususüe vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini mnnta • zaman kendi adreslerine alabfl • mek için bizden bazı kolaylıklar b temektedirler. Bu aziz karüerin arzularmı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay • hk abone bedeli yalnız 150 kuruş.» tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderilmek lâzmndır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin inkıtaa ogramamasnu istiyen karilerimizin paralannı idareye vaktmde yeti • şecek veçhîle döndermekte devam etmeleri iktiza edecektir. Mesele kalmamıştır Vakit refikimiı tskenderiye seferleri meselesini tekrar kurcalıyarak neşriya