23 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

23 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? 23 Fazi ziran 1=5 Cumhtnivet • Istaııbulu gördüğü için bir çocuk gibi sevinen yıldız üç ay sonra şehrimizde bir filim cevirece&ini ümît Evvelki gün şehrimize gelen AI • tavurlanmı ve hareketlerimi san'atkâ man sinema yıldızı Evelyn Holt dân rane, yiizümü enteresan bulmuş. Beni kısmen istirahat etmiş ve kttmetı şehrifilmde oynamağa davet etti. Tabiî memmizin temaşaya şayan yerlerini dolafnuniyetle kabal ettim. önceleri südmıstır. Sinema muhamrhnîz dün bü yo hayatına, büyiik lâmbalarm önüntiin bir öğleden evveli, kendisiie beraber de çahşmağa ahşmak için çok müskSlât geçirmîştir. Muharririmizm ihtisasatı • , çektim ama, sonra bu müşkülât ortanı, onunla yaphğı raülâkatı aşagıya dan kalkti. Arada sahnede de göründercediyoruz: nrâf olmakla beraber o zamandanbe ri sinema artistliği. 20 sessiz, 7 tane de Bazı san'atkârlarm husugî hayatile sesli film çevirdim. En sevdiğim filmin sahne veya ekran üzermde yaşadıklabenim sessiz olarak yaphğım, şimdi ven hayat, temsfl ettikleri şahsiyetler yekniden sesli olarak çevriien «Libelei» diğerine zıttır. Meselâ: Marlene Di . aşk mı: heves mi?» filmîdir. etrich, hakikî. hayatU iyi bir aile ka İstanbula niçin geldiniz? dmı, sefkatli bir anne oldugu halde fi« Her merkezi ve simalî Avrupalimlerde daima şuh, serbest ve uğursuz lı gibi uzak memleketleri görmeği hakadın roliinü oynar. Halbuki diğer bir yalî bir gaye edinmiştim. Bulgarista talnmlannın hakikî hayatlarile sahne ven» kadar gelip memieketinize yakla • ya ttüdyo hayatlan arasmda kat'î bir sınca kendimi tutamadım. Rüyalanmbenzerük mevcuttur. Kendisile bütün bir oğleden evve • li beraber geçirdikten sonra anladım ki Evelyn Holt bn ikinci kısımdandır. Beyaz perdede nekadar masutn ve samimî ise karşımda da oyle idi. Hatta İstanbula gelişi bile tıpkı birçok fi iimlerde geçirdiği maceralardan biri gib' sessiz ve şatafatstz oldu. lsminm ve şahsmtn etrafında hiçbir propaganda yaphrmağa, hatta seyahatine ait ev velden en kiiçük bir telgraf bile çektirraeğe hacet gormeden şehrimize ayak bash. Hepimiz muvasalatmı ancak birkaç saat sonra haber alabildik. Rıh • tıma çikarken sade İstanbalım ılık ha vası onu karşıladı. Türk sinemasmın müdiriyet odasın» da geniş maroken koltuklarda karşt kar«ıyayız. Peneereden mail giren güneş Evelynm kulaklannın üstiinü örten açık san saçlannm gür teDermi yaka mozluyor, gözîerinin açık mavuâtngi ni busbütön semalaştınyor. Çeknfte bir burun, küçük bir ağız. tşte size Evelynin muhtasar bir portresi. Üst&nde krem bir spor elbtse var. Fakat asıl hanımlara h*şa edeceğim miihim sır bafinm uzerinde. Orada bir bere, ama erkek kasteti gibi önönde küçiik bir gölğelik bulunan bir bere. Güstav Fröh!<chin alnmdaki saçlan hafifçe traş ettiğini de ben yazmıstım. Genç beylerimiz derhal taklide koynldular. Haydi genç hanımlar da hemen birer tane bu bereden yaptırmak için şapkacılannm kossunlar. Evelyn bir taraftan benimie konu şuyor, diğer taraftan hâlâ Boğaza bakıyor. Dün sabah saat albdanberi seyrettiği balde hâlâ doymamış. tstanbu • lun mothis âsıkı.. Ama ne aşk. Şehriroizden bahsederken gözlermdelri parsltılar muhterisleniyor. Bir aralık yüzünun tuvaletini taze • lemek istedi. Çantasmı açtı, pudriyerini çıkardı. Kutunun içini benden4arafa tutarak: Bakrn, dedi, bu seyahate çıkalı ikinci defadır ki aynam Innlıyor. AI • lah vere de bir felâkete uğramasam!. Anlaşılıyor ki Evelyn fihnlermdeki gibi hakikaten çok masum. Böyle hu • rafelere bile inanıyor. tkî üç senedir Türkiyeye filmi gelmiyen Evelyni okurlanma biraz tanıtmak lâzım. Fakat tercümeihaline ait dosyayı dun uzun uzun aradığım halde bir türlü bulamadım. Onun içm burada sözü kendisine terkedecegim. Evelyn, aslen Alman olduğu hal • de tngilterede çok bulunması netice8İ îngiliz aksanmm tesiri albnda ka lan şivesüe anlahyor: « Film artisti olmazdan evvel ne mi idim? Babamın kızı. Fakat hi • raf edeyim ki ta mektep sıralanndan itibaren şantöz olmağa meraknn var • dı. Lisede iken aynca piyano dersi a • Iıyordum. Melrtebi bitirdiketn sonra büsbütün nrusiki ile meşgul olmağa başladım. Bandan altı sene evvel bhgün tanîdığımız bir ailenin verdiği bir müsa • mereye davetli idik. Sesimin güzel olduğunu bildikieri için şarkı söylemeği rica ettiler. Ben de hazır bulonanlann hatırlannı kırmadım. lstediklerini yerine getirdim. Meğer davetlüerin i çinde bir de rejisör varmif. Janes Bower ismindeki bu rejuöı) da bile gormek için çırpındığim tstanbula, doğru yola çıktım. Hiç mübalâ • ğasız ve misafirlik nezaketi göstermek hissine kapılmıdan söylüyorum. Şeh rinizi hayalimdekinden daha gSzel bnldnrn. Şhndflik burada birkaç gün kalacağım. Iki üç ay sonra çevireceğim Şarka ait bir filmin bazı kısunlan İ* • tanbnlda geçecegi için o zaraan ikinci bir ziyaret yapacağım ve tabiî daha fazla kalacağım. Evelyn Holt henüz sehirde bir otele yerlesmediği için yemeği vapurda yiyecektir. Tekrar görüsmek üzere ay • nldık. A. H Evelin Holtla birlikte. * Yarıda kalan Maç yapılıyor Fener ve Vefa takımları 9 kişi ile oynıyacaklar Bugiin Fenerbahçe ve Taksim stadyomlannda Hk ve silt maçlan yapıla • caktır. Fener stadında yapılacak lik maçı Besiktaş İstanbulspor takımları arasmda ve lik maçlanmn sonuncusu o. lacaktu. Takîim stadyomunda da Fe • nerbahçe Vefa takımları arasmda dö. ğüs çıkbğı içm yarıda kalan maç yapı . iacaktn*. Yarıda kalan bu maçtan sonra futbol heyeti, müsabakada kavga çıkaran o yunculara ceza vermiş, bu meyanda Fe. ııerbahçeden Zeki ve Cevat Beylere o.nar lira para cezası tarhetmiş ve bu maca iştirakten de meneylemiştir. Vefa . dan Saim Beye de yedi buçuk lira para cezası tarhedilmiş, bu oyuncunun da maça istirakl menolunmustu. Hakem tarafmdan maçta Vefadan bir oyuncu da sahadan çıkanldığı için bugünkü maç dokuzar kisilik takımlarla 29 dakikalık bir müddet içinde oynanacaktır. Müsabakayı Kemal Halim Bey ida. re edecek ve oyuna hakem atısı ile baılanacaktn. Fenerbahçe takımı bir sıfır galip vaziyette oyuna baslıyacaktır. c Öz dil müsabakamız: 6 teklenir: tülü mayalar çanlar, çıngıraklarla süslenir, onlann da düğünü var! Kızgm buhurlar dizdize, omuz omuza pehlivanlar gibi güreşirler, Obanın kart yiğitleri (seymen kusanır), alay çev rilirken delikaniılar bir düzüye yanan çıralığm çevresinde zeybek oynar, sallama teperler, bir cümbüştür ki bu, görülmeğe değer; yanık sesli türkücüler uzun havalar çağınr: Deli m&îla yaylasını yayladı Indı ovalarda seyran eyledi «Deli Moila dedikleri bir gökçe uşak Beline sannır ipekli kusak Bağdadından geldik kırk elli uşak Değmen gelen gelsin, der Deli molla Kır atıma bindim dolaştım dağı Evime yolladın kan ile ağı Ezelde biz idik yöriiğün beyi Vorun keleşlerim. der Deli molla> «Yörü g«lin yörii yolundan yörü Ağustosta enr dağların kan Kendinden baskın olsa yiğitin yâri Eğlenmez gurbet elde dönerde gelir» «Yagmur yağar ışılahr kayrağ Göçü gitmiş buzalaşır taylağı Teze gelin koç yiğitin yaylağı Gelinden usanmış gönül kız ister» «Ak pınar başında altin tas mısın Güzeller içinde gayet has mıstn Kaşlann eğriimiş yoksa küsmiisün Kiisme dilbtr küsme ge! bansalım» Turnam ne yatarsın karile kıştan Sakın kırkmalannı alıcı kuçtan Dolan tumam Bey dağından Maraştan SeKil göllerine inin turnalar! tşte Gülsünün düğünü bu saz ve söz cümbüşü içinde, sehil obasınm bir bayratn günü oldu. Gelin otağınm önunda süseğen koçlar, geyik boynuzlu tekeler, yeğin yüriiyüşlü güre çelepler armağan bağlarvdı. Güzel Gülsünün toyu, bütün obalarda sehil dirliginin sürekli sevincini «ssis gönüllerde günlerce çalkalandılar. Evelin Holt Foto Söreyyada Matmazel Evelyn Holt dün Foto Siireyyaya giderek muhtelif pozlarda bir çok resimler çıkartmifhr. Bir filim iki yıldız yarattı «Aşk Tangosu» kordelâsı Almanyada Victor de Kovva ve Maria Sörensen isminde iki artisti vükseltti Fener stadında «Ask Tangosu» nun baskadın artisti Maria Sörensen Berlin 12 haziran (Hususî) Bu radaki Aafa film sirketi geçenlerde sinema ile alâkadar zevata ve gazeteci • lere mahsuc olmak üzere hususî bir müsamere tertip etmiştir. Bu müsamerede hepimize edilen mökemmel ik • ramlardan maada davetliler birçok varyete numaralan ile eğlendirildi. En sonra da şirketm bu sene çevirdiği güzel filimlerden biri gösterildi. Bu fil • min adı «Es War Einmal ein musünıs.», Fakat ben filmi seyredip brtirdîkten sonra ona «Aşk Tangosu» ismnri verdim. Mevzu oldukça basitti. Rolf ve Heinz isminde iki Darulfünun talebesi var. Heinz ayni zamanda bir kâfiftL Otomobillerin çahfmaman içm bir 4let icadile meşgul. Fakat yaşamak î çin beş on para kazanacak bir vasıta da bulmak lâzım. Oıran için Henız ve Rolf Haberlinin kahvesinde çalgı ça hyorlar. Rolf kahve sahibinin kızı E • va ile kur yapıyor. Heinz de bir »kyn» oraya gelen gayet güzel bir kiza Lilyye âşık oluyor. Arada birçok tuhaf ve garip vak'alar geçh'kten sonra bu kız Van Berg isminde zengin birinin kızı çı • kiyor, Heinz onunla, Rolf ta yavuklusu Eva ile evleniyorlar. taraftan Ralph Arthur Roberts, Szöke Sakal, Ernest Verebes gibi komikle • ri »inesinde cemetmiftir. Bunlara ilâveten bu fihn ortaya yeni iyi bir yıldızın çıkmasma sebebiyet verdi.^Heinz ro lonü oynıyan Victor de Kowa şimdiye kadar kabarelerde çalısan bir artisttir. Lilyyi yaratan Maria Sörensen ise sahnede şöhret kazanmıştı. Bu ikisi işte bu film sayesinde sinema yıldızı olup çıktılar. Acaba biz ne zaman böyle yıldızlar yaratacak filimler yapmağa başlıyacağız ? Fenerbahçe stadyomunda Besiktaş . İstanbulspor maçmdan evvel Fener bahçe kulüUünün tertip ettiği büyiik at)etizm müsabekalan yapılacakbr. Bu müsnbakalara Kurtuluş kulübünün atlet. leri de istirak edecek ve saat ikide başlanacaktn. Besiktaş tstanbulspor müsabnka . sının çok heyecaalı olacağı muhakkaktır. Fakat bu maçta her iki taraf ta nasıl bir netice alırsa tvlsm, bu nel<celer derece üzerinde bir tesir yapmıyacaktır. Maa Her evin davan, koyuna kırkılmak mafih dün ekşatn geç vakk haber aldu için komşulan imed çağnhr. Hep bir ğımıza göre Besiktaş takımı, geçen haielden bu işler başanbr; bir yanda lnr • taki Fenerb?hçe maçında, oyunculann . kım evfnm kadm kadıncıklan (as ko • dan birroğunun yaralandığmt beyan etanr). Ancak helvayı erkekler bular. derek bu msra çıkacak vaziyette olmatsten sonra aş yenir. Sıra eğlenceye gedığını ve hiikmen mağlubiyeti kabul elir: deceğini alâkadarlara bildirmistir. Sazlar titrer, kavallar inler, kemen • Taksim stadyomunda da, yarıda ka. çeler şakrar: delikanlılar oynar: \*r. Hilâl • Ahm ordu müsabakası yapıla. Hordadır kara* mayam horda( ?) caktır. Atıver çılbın yayılsın kırda Beykozun ikinci kümeye gitKolanlar erişmez ak göbek yerde Gül baharında maya gördnra, suna •me8İ meselesini kongre gördüm hey!.. halledecek Pmar başalnnda, cay kıyılarmda a • Birinc: kiime 19i maçlannda yedmci yanmağa başlryan gönül çıralan bu ezolan ku'.übor. doğrudan doğruya Bcinct gilerle yüreklerin tatlı sızlayıştnt avu • kümeyn meceği ve altmcı olan kuJübün : ; rur, eşsiz gönül köşelermi aydmlatır. de ikinc kiime bir nci*i]e terfi müsaba Yanık gönüller bhteşmek içm (kışlak k?sı yapEcagı hakkında evvelce verilen göçü) mi bekler, düğünler kışlakta yabir kararuı, lîk maçlartnın neticelenmepılır: Yayla a'anlannda enine boyuna si i'zerine itirazlara uğradığını yazrmş meydan bulamıyan kuheylanlar kışlak ve bu meyanda yedinci olmasına rağ . men gene kuvvetli bir mevcudiyet olan ovasmm geniş çayırhklannda şaha kalBeykoz kulübünün doğrudan doğruya kar; avurtlan kopüklü lök develer kösikinci kümeye indirilmesinm kat'iyyen muvafık olarnıyacağuu kaydetmiytik. Bu neşrivahmız üzerine Istanbul Futbol heyeti namına heyet kâtibi Nuri Bey, bize beyanatta bidunarak böyle bir endişenin simdiden varit olmadığım, bu hususta vftrilmiş kat'î bir karar bolun madığın: söylemiş ve demiştir ki: « Teskilât nizamnaroesinin heye timıze küme taksimatına lüzum gördü . ğümiiz sekilde yapmamıza salâhiyet ve imkân veribn«sine rağmen biz bu ka . rar:mızı kongrenin tensip ve tasvibine talik ettik. 0nun için bugün ortada mev rut bir emri vaki yoktur. Kararınuzın kat'ivet kesbetmesi ve tatbik sahasına geçmesi kongrenin tasvibiaden sonra olacaktır.» San Gecili obasmda gene şenlik var! Yüce sarp dağlardan göçeden yurtlann kışlak dirliği toyla, düğünle ge • çecek! Sahil obasmın bugünkü deprentisinden birşeyler seziliyor: Besbelli düğün var; kimin ki? Gülsümün düğünü var!.. Büyük Seferberlik içinde, (Kelceler Obası) na uğradım birgün Gülsümü çadırın önünde minicik oğlaklarla birlikte, kıvırcık bir kuzu gibi, zincir ör gülü san saçlarmdaki akçalan şıngır • datarak oynaşırken görmüstüm. O, şimdi, çadırın bir köşesindeki tezgâhta gelinlik çehizinle sermek için (alaca kilim, zili) dokuyordu; ne kadar ser pilmiş, büyümüştü! Belinden aşağı inen saçlannın örgülerine gümüş zincüierle iliştirilen altmlan şıngındatarak yosma bir kurumla tezgâhtan kalktı, üçetek entarisini şalkuşağma çemredi; göğsünün körpe tomurcuklan üstünü, ay biçimi kavuşturan sıkmasınm daracık yenleri, som gümüşten ak kollannm dirseklerine kadar sıvanmıştı. Lök deve gibi ocak bastna bağdaş kuran, babası Gök Mustanın pişirdigi kahveyi fakfon zarfli filcanlarla bize sunarken Gülr&m de bir gelinlik duraşu ve utana vardı. Bu oymaklarda (beşik kertme) nisan veya görücülükle (yavuklanma) olmaz gibidir. Her yaz mevsimi göçlerle şenlenen sıradağlann kar bürgülâ yaylalarmda bahar çağlarmm olgunloğuna eren delikanlılar tanışır ve sevişirler. (Geyisi) humaya, su totumlannı doldurmaya pmar başlanna inen kız • larla, s&rSlerini sulamaya gelen deK kanlılar buralarda yüreklerinm ilk temiz sevgi duygularila çarpmağa başladıgmı sezerler. Pınar perilerinm büyücü elleri coşkun gönullerinde sevgi dağlan, vurgunluk yaraları açar. Bu kaynaklann gün filizler vermesi için başka yönetler de vardır: (Göç şenlikleri), (larkun imecileri) !. Antalya: Atabeyli Nad Hıkayede geçen öz türkçe sozler: Toy = Dü$ün, zlyafet Sehil = 8ahU. Deprenti = Hareket. Zlli = Kllim ufağı. büyük seccade. Sıkma = Mlntan. Lok = Kart, erkek deve. Utanç = Mahçubiyet. Buğucü = Sihırkâr. Yonet == Fırsat, cthet. Bular = Bulamaktan, helva karmak, Maya = Damızlık, dlsi deve. Bohur = Erkek, tülü deve. Seymen = (Sekban) «fe kıyafett. çıralık = Meş'ale. Sallama = Yorük oyunu. Kırkma = Kâkül. züluf, kanat. Alıcı kuş = Kartal, sahin Yeğin at = Seri yürüyüşlü at. Güre çelep = Ahırlamamış taze kısrak. Şehir mütehassısları M. Lamber tetkikata başladı M. Agaş dün de bir konıerans verdi Mütehassıs Ankarayı nasıl bulcîu? Otomobil yarışları TSrkiye Turing ve otomobil kulnbii ile Milliyet gazetesi tarafmdan Istinye köprüsii Zincirlikuyu yolu üerhrde tertip edilen otomobil yanşlan bu sabah saat dokuz buçukta yapdacaktır t*rofes>r Akaaemıde konrerans venrken zel üri şehir tanıdım. Biri tstanbul digeri de Riyodur. Bu iki şehrin de vaziyet. lerindeki karakter dünyanm diger şehir Ierinin hiç birinde yoktur ve olamaz.» Prof. Agaş dün kendisile görüşen bir muharrirknize demiştir ki: « Ankarada şehrm her tarafmı, nümune çiftliklermi ve nümune köyle • rini gezdim. Orada edindiğim kanaat Gazi Haretlerinin fevkalâde bir şehircî olduğu merkezindedir. İstanbuldaki tetkikatım oldukça nerlemiştir. îstanbulun merkezi idare olmaması şehrm tanzi • > mini kolaylastırmaktadır. Resmî bma lan bir araya taplamak möşkülâh yok. Çünkü şehriniz çok dağmıkhr. Ve plânl çok güç yapılacak şehirlerden birisidir. İstanbul beni çok alâkadar etti. Tet. kikat yaparak birçok fikirler elde et . tim. Bu malumatla bir rapor hazırhya rak üç ay sonra belediyeye gönderece • ğhn. Eğer sehrtn plânmı benitn yap • makhğun tensip edilirse bir flti yardıma ile birnkte Tekrar tstanbula gelerek çalısacağmı. M. Agaş Gazi köprüsunün nasıl ya. pılması lâzım geldiği sualkıe de şu ce. vabı vermistir: «t Burada bu işle de meşgul oldutt Fikrimi şündâik söyliyemiyeceğim. Plâm hazuiarken 50 sene sonraki vaziyeti de düsünerek hareket etmek wte rim. Binaenaleyh bu mesele 3e de alâ» kad«r elaeagan gayet t«b5dir.» At yarışları tslanbul at yanşlan temmuzun on beşrode başhyacak eyiâlun bidayetine kadar devam edecekt». Şıklık müsabakası Hollyvootta yıldızlar arasmda tertip olunan şıklık müsabakasına hiçbir yıldız istirak etmemiştir. Geçen sene smema payitahtının en zarif kadınları unvanım alan Lilian Tashman, Costance Bennet te ortada görünmemislerdir. Bumın sebebi halkrn fazla sık Dün öğle üzeri Besiktaş • Fatih •efermi yapmakta olan bir tramvay artistte artık gençlik ve güzellik arabası Beyazıda geldiği zaman kalmadığı fikrini beslemekte oldu • motrisi yamnağa başlamıştır. Müş ğuna dair çıkan bir sayiadır. teriler indirilerek araba derhal AkDiğer taraftan verîlen bir haber e saray deposuna çekilmiş ve bir kagöre, bu şayiada yaşüca artistlerden zaya meydan verilmemiştir. biri tarafından çıkarılmıştır. Ne kadar sık giyinirse giyinsin, gençlerin yanında sönük kalacağım düşünen bu Dün Nisantaşmda Karakol sokaartist, elakmdan bu şayiayı çtkar • ğında doktor Bürhanettin Beyin eFakat bu filmin kıymeti hiç te mevtarak müsabakaya kimsenin istirak vinin pencerelerini boyamakta olan zuuna istînat etmiyor. Bir kere rejisöetmemesini temin etmiştir. Tabiî mü ameld Ahmet müvazenesmi kayberiinün Friedrich Zelnik gibi kuvvetli sabaka da yapılmayınca kendisinden derek sokağa düşmüş ve muhtelif bir san'atkâr, bestekârmm Friedrich daha genç olanların yanında onlaryerlerinden yaralanmış, Beyoğlu Schwan gibi mühinı bir artist olmaa dan çok zarif bil« olsa, ihmal edüV cükur hastanetmd* tedavi altına amek tehliketi b«rtaraf olmuştur. ^ bu kordelâam baslıca meziyetidir. Diğer lınmıştır. Eskişehir 22 (A.A.) 30 haziran cuma günü Eskişehirde Türkiye baş pehlivaniannın iştirakile büyük bir güreş yapılacak ve bu güreşte Türkiye rekof ları tesbit edilecektir. Eskişehir spor mıntakası Türkiye başpehlivanlarını ajansımız vasıta•ile bu güreşe davet etmekteyiz. Pehlivanlar Eskişehire davet ediliyor Bir tramvay arabası yandı Bir amele sokaga düştü Evvelki gün şehrimize gelen mütehassıs M. Lamber tetkikata başla • mıstır. Tetkikat çok uzun siirmi yecekrh. Alma . cak raporlar tet . Irik edildikten sonra bir buçuk, iki ay içinde şehrm müs takbel plâruna ait müsabaka acıla caktır. Bir müddettenberi şehrimizde tet • kikatta bulunan şehir müteha*Msı Pro. fesör Agaş dün Güzel San'atlar Akade. mki konferans salonunda bir şehir mütehasnsının bir şehir plâmnı nastl hanrladığı hakkmda uzun ve projeksiyonlu bir konferans vermistir. Konferansta Vali ve Şehremini Mohittm Bey, Akademi profesörleri ve talebeleri ve dîger birçok davetliler hazır bulunmuştur. Profesör Agaş konferansından son re Brezilyadaki Riyo dö Janeyro şehri. nin muhtelif projelerini, tabiî resim . lerini ve çizdiği plânın muhtelif ktsunlannı projeksiyonla göstermiş ve izahat vermistir. M. Agaş, Riyonun tabiî manzaralarmdan bir tablo hakkm • da izahat verirken demiştir ki: « Şimdiye kadar btrbiriıukn gfl •

Bu sayıdan diğer sayfalar: