fl Hikâye Hafta ortası izini » Pendik'te Bir cinayet Cumhuriyeİ 16 Ağustosl932 (jfaffmurlu, ıslak bir kış akşamı. Bir ktz yatı mektebinin kapısı öniinde bir araba durmuş, gittikçe şiddetini artır^n yagrnurun altında bekliyor.) Ikbal (kapıdan göriinür; kırk yaşlannda kadardır) çok bekletmedim ya? Arabacı (Homurdanır) Biraz daha dur&aydm, çekip gidiyordum. Ikbal (Elinden tuttuğu altı yaş larındaki kız çocuğunu arabaya bindirir) Geç.yakit, ben, sokaklarda, bir koltu ğumda paketler, bir elimde çocuk, ne yapardmı ? Arabacı Haydî binin de... Sizi, tramvav durak yerine kadar götürüp bırakayım. İkbal Tramvay durak yerine mi? Pazarlığımız ne idi? Arabacı Pazarlıkta bu kadar beklemek yoktu. Başka söz verdiğim müşteri var! îkbaj^ Olmaz, evvelce bize söz verdin... Hem işimiz acele... Evden bizi bekliyorlar... Sen de vakit geçirtme... Arabacı Tramvay durak yerine kadar bırakınm! İkbal Tam da çekişecek zamanı buldun... Yirmi beş kuruş fazla veri • rim. (Arabacı burun kıvırır.) Yarım liraya da söz yok ya! (Arabacı homur • danmaktadır.) Bir lira fazla var, oldu mu? Ama, beygiri sür. (Arabacı, kamçısmı şakiata şaklata arabayı sürer.) Neclâ (Korkak korkak tkbal'e sokulur.i Ah, ne fena adam! Hayvanlan döğüyor... Hiç acımıyor... Zavalh hayvancıklar da hiç seslerini çıkarmıyor • lar... Yazık... tkbal Herkes senin gibi iyi kalpli çocuk mu ya? Neclâ Çocuk muyum? Tuhafsin dadı! Ben artık böyüdüm. Küçükken, yere düşunce, bir yerim acırsa ağlardım. Ama şimdi hiç ağlamıyorum... Geçen srün koşmaca ovnarken kapaklandım, dizim çurüdü de, hiç ağlamadım... Es vabım da baştan basa yırttldı idi... İkbal Yenilerimi? Neclâ Değfl... Mektep gömleğim.. (İkbal'm dizinde tuttuğu paketleri gösterir.) Bunlan niçin aldın? İkbal Hemen mektebe dönmiyeceksin de onun için... Bir kaç gün evde kalacaksuı. Neclâ (Ellerini çirparak) Ne iyi! Ne iyi! Ah, ne sevindim şimdi! Mektepteki arkadaşlanm beni kıskanacak • lardır: «Neclâ Rakım, hafta ortası izinli çıkh! Sinemayır.'Hlylrtfoya gidecek, gecip, eğlenecek!» diyecekler... Mektepten çıkarken Şükran Baha, beni kucakîaoı, öptü. O iyi kızdır ama, mektepten hiç çıkmaz. Gideceği yer, kimi kimsesi yok ki... Annesi öldüğundenberi mektepten çıkmıyor! tkbal Zavalh çocuk! Neclâ Dadı, onun koca burunlu, şişko karınlı bir velisi var, görmelisin! Her gelişinde Şükran'a çikolatalar, sekerlemeler, pastalar getirir. Ama, Şük ran, onu hiç sevmez. Öperken sakalları diken diken batıyormuş! îkba) O adam, babası değil mi? Neclâ Hayır... Babası, uzak bir yerde imiş!.. Hem Şükran, babasını düşünmez ki... Bana, hep: «Anne baska! Annenin yerini bir şey, kimsecikler tutamaz» der, durur. İkbal Doğru... (Yutkunur.) Bak, unutuyordum, beybaban, bana, sıkı sıkı tenbih etti. Eve girince, gürültü etmiyeceksin. Neclâ Neden? Annemin başı mı ağrıyor ? tkbal (Mütehayyir) Yok ama... Eh biraz hasta... Epey hasta... Neclâ Annemin nesi var? îkba! (Çocuğu kollan arasına alır.) Hani annen, sana bir kardeş gfitirecekti ya' Neclâ Evet... Getirecekti... İkbal tşte, onu getirmek için uzaklara gitti... Yoruldu... Yol yorgunu yatıyor şimdi! Neclâ Peki, kardeşim?... Ben onun için gürültü etmiyeceğim değil mi? Minimini, gürültüden korkar, sonra!... İkbal Elbette... (Kekelemektedir.) Hem beybaban da... O da... Zavalh bev°f?r>di... O da içler acısı... Neclâ (Titriyerek) Anneme ne oldu? Nesi var? Niçin beni kollanmn arasında böyle sıkıyorsun? Niçin ağlı yorsun? Anne!.. Anne!.. Benim minik anneciğime ne oldu? (Hınçkırır.) İkbal (Hüngür hüngür ağlıya rak) Yok yavrum, yok benim seker, cici kızım... Sen artık maşallah büyüdün, çocukluktan çıktın, koskoca hanım kız oldun!.. Yoo, kendine gel ya... Sil gözlerinin yasını... Sonra sana huysuz, şımarık, derler... Anneciğini göreceksin.. Sana da gösterecekler... Yatağında u yuyor, dersin... Babacığını teselli edecek sensin... Zavalh beyefendi... Neclâ (Bir çığlık koparır) Annem öldü, değil mi? Anne... Annem ölmüş! tkbal Allah anneni bizden fazla seviyormuş, yanına aldı, Allahın emrine karsı durulur mu?... Bu gece, sabaha karşı gözlerini yumdu... Neclâ (Çırpına çırpına hınçkırır) Annemi görmek isterim! Şimdi isterim... Anne!.. Anneciğim!... Annemi isterim!.. (Bayıhr) İkbal (Arabacîya) Arabayı eczanenin önünde durdur. Arabacı Ne var? İkbal Çocuğun üstüne fenalık geldi. (Araba, bir eczane önünde durur. îkbal, Neclâ'yı kucaklıyarak eczaneye girer.) Îkba! Aman efendim, başımıza gelenleri sormayın... Annesi bu gece öldüğü icin, çocuğu mektepten almışhm.. Arabada birdenbire üzerine bir fenalık geldi... (Tafsilâtile anlatmağa koyulur.) Nakili MAHMUT YESARİ Yunanistan'a yaptığımız ihracat tehlikede 7 senede 70 milyonluk mal sattığımız memleketi ihmal etmemeliyiz Türkiye ile Yunanistan arasın • daki münasebatı ticareiye ve iktisadiyenin son senelerde lehimize büyük bir terakki ve fcıkişaf seyri kaydettiğini memnuniyetle görüyo ruz. Aşağıdaki tabloda görüleceği ü zere, 1931 senesinde Yunanistan'la olan mübadelâtımızda ihracat fazlahğı 10 milyon liraya kariptir. Son yedi sene zarfında Yunanistan Türkiye'den 70 milyon liralık mü bayaatta bulunmuş, buna mukabil Türkiye'ye 5,5 milyon lira kıymetiv de eşya satmıştır. Şu hesaba göre 1925 ten 1931 nihayetine kadar Yunanistan'dan memleketimize 65 milyon liraya yakın bir servet girmiş tir. Kendilerile elyevm münasebatı ticareiyede bulunduğumuz başlıca43 devlet arasında hiç bir memleket yoktur ki Türkiye lehine bu kadar tnüsait bir ticareti hariciye bilânçosu vermis bulunsun. Türkiye • Yunanistan ticareti hariciyesi Sene Bu akşamki program ANKARA: 12,5 Plâk neşriyatı (13,5 a kadar'). 18 stüdyo orkestrası. 19 Cazbant havaları (20 ye kadar) ÎSTANBUL: 18 Plâk neşriyatı. fl9 a kadar). 19.35 Bedayii musikiye heyeti. 20.25 Takriben Ajans haberlert, doğru saat. 20 30 Gramofonla bir opera. 21 Tanburî Refik Bey ve arkadaşlart* 22 Tango orkestrası. Kinyüzünden kayık bekçisini öldürdü Evvelki gece Pendik'te feci bir cinayet olmuş, Yanya'lı Mehmet namında bir adam Kasımpaşa'Iı 17 yaşlarında Süleyman isminde bir genci öldürmüştür. Mehmet Niko isminde bir adamm kayığını bundan bir müddet evvel aralarındaki husumet sebebile parcalamıştır. Niko ikinci defa aldığı kayığa Kasımpaşa'Iı Süleyman'ı bekçi olarak koymuştur. Evvelki gece Süleyman sandalda yatarken Mehmet onu da parçalamak üzere yeni kayığa yanaşmış, bu sırada uyanan Süleyman'la aralarında bir kavga baş lamış, bir aralık Mehmet çektiği bıcağını Süleyman'ın karnına sapla miş ve kaçmağa ba.slamıştır. Yaralı Süleyman inliyerek yerden kalkmış, Hacı Ali'nin kahvesine kadar gel • dikten sonra yere yuvarlanarak ölmüştür. Bir müddet sonra jandar . malar tarafından yakalanan Meh met cürmünü itiraf etmiştir. Mehmet verdiği ifadede sarhoş bulunduğunu, Süleyman'ı öldürmek fikrinde olmadığını ve ne yaptığını bilmediğini söylemiştir. Vak'aya Usküdar müddeiumumiliği vaziyet etmiştir. Tahkikata de vam edilmektedir. careti hariciye rakamlarmdan kat'î bir netice çıkarmak doğru olmamakla beraber; Yunanistan'a vaki ihracatımızın % 40 nı teşkil eden kasaplık hayvan, balık, yağ gibi mevaddı gı daiye sevkiyatının j'az aylarmda yapıldığına ve bu senenin ilk bes aına ait ihracatımızın 3,5 milyon liraya baliğ olamadığına bakılırsa, ayni zamanda Yunanistan'da halen tnalî ve iktisadî buhran dolayısile bütün ş<ddetile mer'i olan döviz tahdidatı ve kontenjantman gibi mânialar karşı sında da bulunduğumuzu düşünecek olursak, bu sene Yunanistan'a ihra catımızın geçen senelere nisbetle çok aşağı bir seviyeye düşeceğini tahmin edebiliriz. TULÜZ: 20,50 Arjantin orkestrası . 21,05 operalardan parçalar 21.35 komik sahneler • 21.50 akordeon 22.05 Carmen (Bizet) o perasının bazı kısımlan 23,35 konfe rans 23 50 Carmen operasına devam . 24,35 senfonik orkestra 1,10 İngiliz mü sikisi. BÜKREŞ: 17 05 muhtelif konser 19,05 konferans . 20 05 radyo orkestrası • 20.35 konferans 20,50 şarkı konseri 21 20 radyo orkestrasına devam. BELGRAT : 18 05 gramofon 19.05 milli muiski 20 05 Salzburg'dan naklen Mozart'ın ope~ rası 23.20 havadisler ve muhtelif Avrupa istasyonlarından nakil. ROMA: Boğulurken kurtarıldı Bevierbeyi'nde mukim 65 yaşla rında imatn Hacı Emin Efendi dün çöp iskelesinde denize girmiş, yüzme bilmediğinden akıntıya kapılmıştır. Emin Efendi boğulmak üzere iken yetişilerek baygm bir halde deniz • den çıkarılmıştır. 1925 1926 1927 1928 1929 1930 1931 (Biner Türk lirası hesabile) İhracat fazlalığı Ihracatımız Ithalâtımız 8,568 8,401 9,880 11,585 10,483 11,360 1,274 1,163 783 968 593 468 7,294 7,238 9,098 10,617 9,890 10,892 Bir kız cesedi bulundu Eyüp'te, Rami civarında bir kuyuda genç bir kız cesedi bulunmuştur. Jandarma tarafından yapılan tahkikat neticesinde cesedin asabiye doktorlarından Kemal Beyin evlâtlığına ait olduğu ve bir müddettenberi kaybolan kızm kazaen kuyuya düştüğü anlaşılmıştır. 10,058 278 9,780 70.335 5 527 64,808 1932 de ilk beş ay 3,356 92. 3,264, 1931 de ilk beş ay 4,005, 109, 3,896. Yekun Yunanistan'ın 1931 senesinde hayvanat ve bahk ve bunlardan yapılan mekujât ithalâtı 860 milyon drahmi (22 milyon lira), mahsulâtı ziraiye, balşıca zahire ve hububat, ithalâtı 1,739 milyon drahmi (43,4 milyon lira) tuttuğuna göre; Yunanistan'ın havayici zaruriyei esasiyeden madut bu maddelere olan ihtiyacı büyüktür. Ancak, tnemleketimizin Yunanis tan'dan mübayaatı lâşey denecek derecede cüz'i olduğundan; iktisadî buhranın her tarafta bütün şiddetile hü kümferma olduğu bir zamanda, velev kî ıhracatımız gıdaî maddelerden ibaret olsun, Yunanistan'dan bilmu kabele az ve çok bizim de mübayaatta bulunmamız mukteziyatı hal ve za man icabıdır. Ayni zamanda bahrî devlet olmak ve Akdeniz havzasında nakliyatı ticariyede mühitn rolü bulunmak itibarile senevî kömürle beraber 700 bin tona baliğ olan ihracat malları mızın bir kısmının olsun Yunan gemilerile nakiini de temin ettnek için Yunanistan'daki alâkadarların teşvik ve tergip edilmesi Îâzımdır. Bu takdirde Yunanistan'dan mühim miktarda esya mübayaası bizim İçin mümkün olmasa bile, Yunanis tnn'ıö 1931 sfnesinde 4,5 milvar dr^bcpiye (eski kor üzerinden 115 milyon liraya) baliğ olan ticareti hariciye açıklarını kapayan Yunan gemilerinin kazançları gibi tediye muvazenesinin büyük bir uzvuna Türkiye'nin hissei iştiraki bulunacağından, iki memleket arasındaki iktisadî münasebatın atisini kâfil bir vaziyet tevlit edilmiş olur sanırız. Aksi takdird'e ekseriyeti azimesi Garbî Anadolu müstahsillerinin e linden çıkan mahsulâtımızın Yuna nistan'a kemafissabık geniş mikyasta ihracı müşkül olacağı gibi, ahval ve hâdisatm revişine nazaran iki memle. ket arasındaki ticaretin de ciddî surette rahnedar olmaması gayrikabili içtinaptır. HAYRETTtN SÜKRÜ 21.05 gramofon 21,50 bir operet istirahatte: Konferans. VARSOVA : 17 45 spor mvsahabesi . 18 05 senfonik konser 19,50 Mozart'a dair bir musa habe 20.05 Salzburg'dan' (Die Zauberflötei Mozart'ın operası 23,30 dans mu sikisi. BUDAPEŞTE: 18 35 salon orkestrası 19,35 konferans . 20.05 tsigan musikisi 21,20 bir hikâye • müteakıben konser 23,50 tsigan or . kestrası. PARtS (Radio Paris) : 21 05 tiyatro: (L'eternel Mari Ebedi koca) Dostojevski'den adapte 21,45 tenkit 22 35 salon musikisi. PALERMO : 21 25 gramofon 21.50 (Der trovbadovr) Verdi'nin operası (gramofonla) isti rahatte: Konferans ve edebiyat musaha . besi Karpuz yüzönden '"L. , Takgim taHmhanesinde ycni y« pılmakta «lan Niyaz! Bey aprarttmanında çalışan amele Şirin ile AH ve biraderi Mustafa arasında bir karpuz yüzünden kavga çıkmış, iki kardeş beraber olarak Şirin'i dövüp bıçak çektiklerinden yakalanmışlardrr. Yunanistan'a yaptığımız ihracatın başlıcasını canlı hayvanat, ham pa • muk, yağlar, zehair ve hububat, baIık, kömür ve tütün teşkil etmektedir. İthalâtımız ise tnüstahsalâtı nebatiye, pamuk mamulâtı, mevaddı nebatiyeden mamul mensucat gibi esyaya ünhasırdır. Yunanistan istatistikleri 1930 ve 1931 senelerinde Türkiye'nin Yu nanistan'a ihracatmı mütenaztran 392 v« 481 milyon Jr>Kmi ala'ralc *«• Halkevi konferansları Persembe günleri Halkevinde verilen konferanslar haftadan haftaya canlanıyor, devam edenler çoğalıyor. ' I Z I 1 Bu perşembe konferansını müderris dokl u lSiij.uiti.Lui ı An Bey >ı.....uUı. Bir sabıkelı yakalandı Muhtelif cerhlerden maznun Mehmet AH isminde bir sabıkalı polis tarafından tevkif edilerek adliyeye teslim edilmiştir. Mehmet AH bir müddettenberi aranmakta idi. Karamiirsel'de define Karamürsel kazasının Tahtalı köyünde toprak kazılırken bir küp altın meydana çıkarıldığı haber alınarak tahkikata başlanılmış ve kaymakam vekili, jandarma kumandanile malmüdüründen mürekkep bir heyet köye gitmişlerdir. Bir kazanç memurluğunda tahkikat Yenicami iki numaralı kazanç memuru Fikri ve muavini Saim Beyler Maliye Vekâleti emrine alınmışlardır. Maliye Vekâleti bu kazanç memurluğuna ait işleri tetkik ettirmektedir. Sergiye tehacüm Dün akşama kadar 288,900 kişi gezdi bit ettiklerine nazaran tâ>afeyn \t • tatistikleri arasında az çok bir mü tabakat mevcut olduğuna ve mallarımızın bir çok memleketlerle olduğu gibi transit suretile başka memleketlerden Yunanistan'a ithal edil mediğine hükmedebiliriz. Son senlerde Yunanistan'a ka saplık hayvan ıhracatımız senevî 3 milyon liraya, pamuk 2,5 milyon H raya baliğ olmuştur. Umum hayvan ihracatımızın yarısma yakın bir kısmı Yunanistan'a gitmekte, ihraç ettiğimiz pamuklarımızın da sekizde birini Yunan fabrikalan çekmektedir. 1932 senesinin ilk aylarmda Yunanistan'a ıhracatımız calibi dikkat derecede azalmağa başlamıştır. Fil vaki senei hazıra ilk aylarına ait ti Mevzu: Bizde ve cihanda iktisadi va zivet. ÇIKTI Moskova Roma Falih Rıfkı Beyin eski müşahe delerini tamamlıyan, iki inkılâp rejimini Kemalizm ile karşılaştıran, en son rejim davalarını tahlil eden son eseri bugün çıktı. 75 kuruş. Kitap • çılarda arayınız. Süadiye balosu Haber aldığımıza göre Süadiye gençIeri 18 ağustos perşembe günü aksamı içir mükemmel bir balo hazırlamışlar dır. Balonun hasılatı tayyare cemiyetine teberru edileceği gibi, biletlerin yüzde yirmi beşi de gene cemiyete aittir. Süadiye gençleri bu balonun mevsimin en güzel balosu olması için hiç bir hazırhğı esirçememişlerdir. Zengin eğlenceler, kotiyon ve varyete sabaha kadar devam edecektir. İki cazbant vardır. Türkiye'nin en güzel plâjı olan Sü& • diye'nin mükemmel gazinosunda tertip olunan bu eğleneceye iştirak etmemek bu yaz kaybedilmiş bir fırsat olur. izmit'te imar faaliyeti tzmit'e getirilecek su için muhtelif yerlerde pek büyük depo ve tesisat yapılmağa, yeni yeni caddeler açılıp bina inşaatı ilerlemekte ve bu yiizden şehir gittikçe güzelleşmektedir. İnşaatı bitmek üzere olan Gazi mektebinin açılma merasimi eylul ortalarma doğru yapılacaktır. izmir'de satılığa çıkarılacak Yunan emlâki Müzayedeye çıkarılmak üzere, tzmir metruk mallar müdiriyetinden Zi raat ^ankasına devredilen Yunan emlâki 400 parçayı bulmuştur. Metruk mallar daha pek çoktur. Fakat tapu kayıtlarının bulunamaması yüzünden bir çoklarının Yunan mah mi, Türk emlâki mi olduğu anlaşılamamakta ve bu yüzden müzayede de gecikmektedir. Başvekilimizin bir malule yardımı Başvekil İsmet Paşa Hz. tzmir'de bulunduklan sırada nalbant Salih ustj» isminde bir malul arzuhal vermiş ve muavenet talebinde bulun muşlu. Başvekil Hazretleri Salih usta ilp konuşmuş ve istidasmı da nazari dikkate alınmak üzere İzıuir Valisine vermişti. İsmet Pasa Hz. ahiren Salih ustaya yiiz lira göndermiş ve para kendisine verilmiştir. Dördüncü yerli mallar sergisinin son günleri çok kalabalık olmaktadır. Sergi kat'iyetle cuma günü akşamı kapanaçağından görmiyenler Vilâyet muhasebei hususiyesi sene sergiyi ziyaret edebilmek ve görenbaşında Beykoz köylerine mecca • ler de bir defa daha görebümek için nen damızlık ligorn horozları da tehalük göstermektedirler. ğıtmıştı. Muhasebei hususiye ayni Sergiyi dün akşama kadar 288,900 köylere bu defa da damızlık boğalar kişi ziyaret etmiştir. Dün bazı mebvermistir. uslarımız da sergiyi gezmişlerdir. İpekiş'in sergi münasebetile tertip ettiği eşya piyangosunda kazanan hanım ve beylerden bir çoğu dün Hamidiye Etfal hastanesi sertabibi akşama kadar hediyelerini almak Rifat Beyle diğer bazı doktorlar tara için müracaat etmişlerdir. fmdan Şişli'de yirmi yataklı ve «Şişli ŞiSergi bilhassa dün aksam üzeri fa Yurdu» namı altındaki hastanenin çok kalabalık olmuştur. Akşam satesisine mezuniyet verilmiştir. at 17 den sonra sergide bahriye bandosu terennüme başladığından halk Zonguldak hastanesine kaldırılmıştır. Fakat vaziyeti ümitsizdir. Babası bu sıralarda sergi bahçesini doldurmaktadır. Sergi radyosu da reklâm ile karısınm yaraları ağır deeildir. usulü taammüm etmiştir. Derhal yakalanan katil delilik eserleri gösterdiğinden Tıbbı Adliye KARİLERİMİZE KOLAYLIK: esvkedilecektir. Beykoz köylerine verilen damızlık Pamuk fiatları Yükseliyor Adana'lıların dikkatli bulunmaları lâzım! Marsilya menabiinden alınan son haberlerde pamuk fiatının yükselme yolunu tuttuğu anlaşılıyor. Son fiatlar Amerikan pamukları için librede 6,95 sentestir, ki kiloda ve bizim para ile 34 kuruşa teadül eder. Amerika'da rekoltenin umulan miktarda çıkmıyacağı anlaşılmasından mütevellit olan bu vaziyet bil hassa Adana'hlarımızın şimdiden nazari dikkatlerini celbetmelidir. Şu hale nazaran millî tnahsulü bu sene daha iyi fiatlarla satabileceğiz de mektir. Ingiliz Iktisat sebekesi Ottava'da yeni esaslar hazırlanıyor Ottova 15 (A.A.) PerşembV, jünü bir heyeti umumiye içtimaı yapmak için konferans mesaisini tecile çalışılmak • tadır. Standardisation tâli komisyonu, Bü yük Britanya dahilinde ve dominyonların her birinde merkezî bir Standardi sation teşkilâtı ihdas etmeği tavsiye eden bir rapor neşretmiştir. Bu merkezler sınaî inkişafata muvafık Standard'lan nuhafaza ve ipka salâhiyetine malik olacaklardır. Talî komisyon bilhassa çelik, inşaat kerestesi, sınaî makineler, ziraî istihsa • Iâ' ve ziraî makineler aksamı ile meşgul olmuştur. Kanada gazeteleri, M. Nevill Chamberlain'in nakit komisyonunda irat et miş olduğu nutku neşretmektedirler. Mumaileyh bu nutkunda, geçen sene altın miyarının tezelzüle sebebiyet vermis olan şeraite çaresaz olabileceğine kat'iyetle kani bulunmadıkça Büyük Bri • tanya'nın altın miyarına avdet etmemek niyetinde olduğunu söylemektedir. Yeni bir hastane Siiimk ara Büyükada'da Nizam cadde • sinde Muratlı sokağında biri 500, diğeri 2000 mimarî arşın murabbaı iki arsa satılıktır. Taliplerin 9 numaralı haneye müracaatleri. nin şimdilik münasip görülmesi Seyrisefainin seyyahin iskelesine karşı ve gümrüğe civar bu'unmasın • dandır. Babasını, karısmı ve çocuğunu vurdu ' Devreğ'in Yazıcı köyünden Molla Halil oğlu Nuri babası ile karısını bıçaklamış, sonra kudurmuş gibi bir halle, dört yaşındaki çocuğu Mehaıed'n üzerin* Mİdırarak zavalh yavrunun karnını desmistir. Mehmet Hususile vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta İzmir'de doksan yaşmı mütecaviz zaman kendi adreslerine alabil • olduğu halde vefat eden tzmir'in mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karilerin doktorlar babası Mustafa Enver Bey arzularını yerine getirmek üzere namır.a dikilecek heykel hakkında Cumhuriyet için ayhk abone usulü İzmir Valisi Kâzım Paşanın riyaseti ittihaz etmeğe karar verdik. Ay altında bir içtima vuku bulmuştur. hk abone bedeli yalnız Içtimada İzmir'deki doktorlar, İzmir > matbuat erkânı ve diğer bazı zevat I 150 kuruş... hazır bulunmuşlardır. tan ibarettir ve tabiî pesin olarak gönderilmek îâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi İzmir'de garip bir hâdise olmu», icap eden külfetli bir meşgale olKarantine'de bir merkep sıpası ön duğu için abonelerinin inkıtaa uğayaklarile boğazını sıkmak suretile ramamasını istiyen karilerimizin anasını boğmuştur. Söylendiğine göparalarmı idareye vaktinde yeti re sıpa, anasından hiç iyi muamele secek veçhile döndermekte devam görmemiş, hatta son günlerde daretmeleri iktiza edecektir. gınlarmış.. izmir'de Mustafa Enver Beyin heykeli Ayhk abone Yaş meyvacılar bir İçtima yapıyorlar Haricî Ticaret Ofisinin delâletîle a ş meyva ticaretile mesgu' başlıca v tacirlerimiz yakında bir ivtima aktedeceklerdir. Bu içtimada yaş meyva ihracatımızın arttırılması husu • sunda bazı esaslar tesbit edilecektir. Berlin icaret odası, Ofise müracaatle Almanya'ya yaş meyva sevkiyatının fazla alâka uyandırdığından ihracatın arttırılması hususunda nazari dikkati celbetmiştir. ilk fındik mahsulömöz Trabzon'dan gelen malumata göre ihraç olunan ilk fındik mahsu • lümüz dün Tiryeste'ye varmıştır* 8u mahsul 22 çuval iç f ındıktan ibarettir. Anasını boğan eşek sıpası! Daimî bir sergi Açmak isteniliyor Topane'de Merkez Kumanc'anlı ğının bulunduğu binada ve yahut daha münasip bir yerde daimi bir sergi açılması hususunda, Sanayi Birliği tetkikat yapmaktadır. Yerli mallar sergisinin bilhassa bu sene Türk vc ecnebiler tarafından görcTuğü rağbet bu tesevvura âmil ol muştur. Böyle bir »ergi için Topane ! Anason mübayaatı İnhisar İdaresi İzmir ve Çeşme'de anason mübayaasına başlamıştır. Tütün istihlâki azalıyor Neftsindikatla mukavele Şehrimizde çıkan fransızca ga zetelerden birisi Türk hükumeti ile Neft Sindikat arasında beş sene ır.üddetle aktedilen itilâfnamenin üç sene dahe temdit edildiğini Mosks • va'dan bir iş'ara atfen haber vermektedir. İhracat Ofisi 931 932 senelerinin «lünya tütün vaziyetini tetkik et miştir. Bu tetkikat neticesinde dünyada tütün istihlâk kabiliyetinin, 930 a nazaran 931 d'e yuzd'e 9 buçuk noksan olduğu gürülmüşür.