31 Temmuz ı931 Sehir ve memleket haberleri Siyasîicmal Ingiltere Fransa Almanya Başvekiline iadei ziya ret için Berlin'e giden Ingiltere Başvekili tayyare ile Londra'ya avdet etti. Almanya'nın geçirmekte olduğu en müşkül anlarda yapılan bu ziyaret ve Berlin'de siyasî ve iktısadî nutuklar tngiltere He Almanya arasında halisane bir dostluk havası tesis etmiştir. Siyasî ve iktisadî bir çok müşterek menfaatler bu iki devleti muazzamanın harbin ve mazi nin acı hatıralarmı unuta rak dost olmalarını icap etmiştir. Şimdiye kadar Avrupa'da fngiliz siyaseti Fransa'nın samimî dostlu ğuna istinat ediyordu. Fakat bun dan sonra Avrupa'daki tngiliz siyasetinin daha başka âmillere de da yanacağı istidlâl olunuyor. Son zamanlarda bir çok hâdiseler tngiliz ve Fransız nokta nazarları arasmda mühim ve derin farklar olduğunu göstermiştir. Bilhassa Almanya'ya muavenet mes'elesinde ve terki teslihata ait münakaşalarda bu ihtilâf iyice tebarüz etmiştir. Fransa hükumeti Al manya'ya. bir istikraz şeklinde ve siyasî ve askerî bazı şartlar ile muavenet edilmesine taraftardır. tn • giltere hükumeti ise Almanya'ya bilâkaydü şart muavenet taraftarı dır. Terkî teslihat mes'elesinde tngiltere hükumeti diğer devletlerin dahi Almanya gibi teslihattan tecrit edilmesini istiyor. Fransa ise Al manya'nın ve diğer mağlup devlet lerin sulh muahedeleri ile tesbit edüen askerî vaziyetlerinin değişti « rilmesine şiddetle muhaliftir. Şimdiye kadar umumî siyaset mes'elelerinde tngiltere ile Fransa arasmda noktai nazar farkları vardı. Ahiren bu iki devlet arasmda malî sahada gayet mühim bir ihti • lâf çıkmıştır. thtimal bu ihtilâfın asıl menşei gene siyasidir. Almanya'daki ecnebi kredilerinin çekil • mesi bu memleketi malî cihetten müşkül bir mevkide bırakmıştı. Şimdi buna benzer bir buhran tngilte re'de zuhur etti. tngiliz'ler Almanya'ya bir çok sermaye yatırmış idiler ve bu sermayeleri yani Fransa'dan ucuz f aiz ve şeraitle aldıklan kredilerle temin etmişlerdi. Almanya buhranı üzerine Fran sız'lar Londra'daki kredilerini müddeti geldikçe tecdit etmeyip altına tahvil ederek geri çekmeğe başla dılar. Son zamanlarda Londra'dan günde beş altı ve hatta yedi milyon tngiliz liralık altın harice gönderildi. Bu halin devamı tngiliz lirasının kar< şıhğını tehlikede bırakacağından ve kredi miktanm azaltacağmdan tn giliz'leri endişeye düşürdü. tngiltere Bankası Londra'dan Fransa'ya al • tm akmını durdurmak için müşte rek çareler düşünmek üzere Paris'e Sir Kindersley isminde bir murah has göndermiştir. Şimdiye kadar zuhur eden bu gibi buhranlarda tn giltere ve Fransa merkez bankalan dostane surette teşriki mesai ederek tehlienin önünü almışlardı. Fakat bu defa böyle olmadı. Mumaileyh hayli müddet Fransa Bankası erkânı ile görüşmüş ise de itilâf hasıl olamamış ve müzakerat mün kati olmuştur. Son gelen haberlerden anlaşıldığma göre Fransız'lar bu defaki buhranın muvakkat ted birler ile bertaraf olunamıyacağı id« diasını îleri sürerek tngiltere'ye istikraz teklif etmişlerdir. Anlaşılan bu istikraza Fransız'lar bazı siyasî şartlar koymak istemişlerdir. tngi liz'Ier ne Fransa'nın muavenet tarzını ne de şartlanm beğenmiyerek müzakeratı birdenbire kesmişlerdir. Bu hâdisenin tngiltere Fransa münasebatında fena tesirler bırakması ve bu iki büyük devletin bir çok Avrupa mes'elelerinde teşriki mesaide bulunmasına mâni olması muhte meldir. MUHARREM FEYZt ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namik Vahit Bey İntihar ettî Eski Diiyunu Umumiye mektupçusu kendisini tabanca ile vurdu Güzel San'atlar akademisi sabık san'at tarihi muallimi Vahit B. dün sabah saat beşte tabanca ile intihar etmiş tir. Merhumun kendini niçin öldürdüğü son dakikaya kadar anlaşılamamıştır. Fransız tayyarecileri abideye çelenk koydular Dün akşam Tayyare Cemiyeti tarafmdan şereflerine bîr ziyafet verildi 97 Meç'in zaptı: Evler yerl e yeksan Katli âm Paris yolu açık Attilâ Paris kapılannda Halkın korkıt ve dehşeti Attilâ, mukavemet eden bir şehir önünde vakit kaybetmektense ileri hareketine devama karar verdi. Muhasara kalktı. Bu hal Loren'lilere geniş bir nefes al dırdı. Süvarilerin bir deniz gibi kuvvetli şiddetine, Asya ordularının mütehevvir satvetine mukavemet eden Meç şehri, kapılan önünden sayısız geçen ve ilerili yen Hün ordusunu seyrediyor, onunla adeta alay ediyordu. Meç'in zaptı ve tahribi Uzaklaşah bir kaç gün oimuştu ki Attilâ bir kaç hafta faydasız döğdüğü Meç surlarından bir kısmının çöktüğünü haber aldı. Demek oluyor ki, lüzumsuz görünen muhasara semeresini göster mişti. Halk kedikleri ka pamak ve duvarlan yapmak ile meşgul iken Attilâ, ansızın gerisin geriye gddi. Paskalye gecesi halk taş tasımak ve stranbol yapmakta iken, Hün Kralı şehrin kapısmda göründü. Kendisinin epey uzaklaşmış olduğu zanediliyordu Attilâ ansızın sehre ghdi. Evleri yerle yeksan etti, Ahaliyi katli âm ettirdi. Yalmz (Sen Etyen) e tahsis edilmiş kilise bu tahribattan kurtuldu. Halk, bunun bir mucize eseri olduğuna kanaat etmişti. Guya (Sen Etyen) Allah'a dua etmiş, kilisesinin tahribattan kurtarılmasm> dilemiş, bıi dua da müs tecap olmuş.. Koskoca kilise Hün'lere görünmemiş ve görünmiyince tabiî tahribattan kurtul muş!.. Katli âm haberi, o mıntaka dahilinde derhal yayıldı. Hün'ler Rems şehri önüne gelinciye kadar sehir boşanrr.ış, bütün halk kaçmıştı. Yalnız şehrin valisi ve kumandanı, Mikes metropolidi bir avuç cesur ve fedakâr arkadasla şehri «nüdafaaya çalıştı. Fakat bu mukavemet çok sür • medi. Hün ordusu şehri bilhü cum zabtetti. Metrepolit ve as kerleri katlettı. Evler yakıldı. Hfin'ler buyük kiliseye girmek özere iken mihrabm derinlikle rinden müthiş bir ses yükseldi. Hurafelere mutekit olan Hün'ler korkarak kiliseden kaçtılar. Bu sayede büyük küise tahribat • tan kurtultkı Paris yolu açık: Rems'ten sonra Laon ve Sen Kanten zaptolunarak yağma ve tahrip edildi. Paris yolu artık açık ve serbestti. Hün'ler Paris'e doğru küçük atlarile dört nalla ilerliyorlardı. S'° " ilk hedef leri Paris şehri idi. Roma împaratorluğunun an anevî namağlup satvetine itimat eden ve hakikî kuvvetinden bi haber oldukları Hün'leri istihfaf eyliyen Lütesiya'hlar Aetuis'e sadık kalacaklarını temin etmişlerdi. Onlar unutuyorlardı ki Roma'lılar kendilerini tazyik etmişti. Onların hürriyetlerini nez eylemiş, krallannı ve aîlahları m mahvederek vilâyetlere Ro roa bölak'erini ve tahsiîdarları nı yerle^tirmek için Gol memle keturn eski istiklâlini kahretmişti. Maaınafih kendilerine mev hum gibi gelen büyük tehlike pek ziyade yaklaşınca gösterdikleri cür'et ve küstahlıktan pişman oldular. Her gün akın akın gelen muhacir kaf ileleri yakılan ve a levler içinde kalan şehirlerden, katliamlardan, yağmalardan, kadmlara vâki tecavüzlerden ba hisle bu halleri acı acı tasvir ediyorlardı. Paris ahalisinin em niyeti birdenbire dehşetli bir korkuya tahavvül etti. Evvelce gelen haberleri ercüfe telâkki eden ve bunlarla alây ederek eğlenen Paris'liler birdenbire büyük bir korkuya düştüler ve şehri ter ketmek istediler. Erkekler kaç mak icin pıhyı r v m toplarken, büyük kiliseden dönen kadınlar şehri terketmiyeceklerini, oradan gitmiyeceklerini söylediler ve ilâve ederek dediler ki: «Dindarlığile meşhur ve bütün metropolitlerin ziyareti ve hürmetkâr selâmlarile müşerref olan dindar kadın, korkulacak bir şey olmadığım ve Attilâ'nın Paris'i kat'iyyen zaptedemiyeceğini te min etti.» Bu kehanet kadmlara emniyet bahşetmiş oimuştu. Madamki azize Jeneviev temin ediyordu, ar tık korkulacak bir şey oknadığı na şüphe yoktu. Evini ve rahatını bırakarak yollarda muhace • retle sürünmekte hiç bir f aide olamazdı. Paris tehlikeye maruz değildi. Erkekler kadınların bu cehaletine, mütehekkimane mukabele ederek yüklerin bir dakika evvel hazırlanması için kadınları tazyik etti ler. Erkekler kadınları itaate davet için doğeceklerini tehdit makamında söyliyince, kadınlar, işlerini bırakarak Jeneviev'in dua etmekte olduğu Sen • Jan vaftiz mahalline giderek orada kiliseye kapandılar. Mabadi var Merhum Vahit B. Müze müdürü merhum Hamdi Beyin damadı olan Vahit B. Diiyunu umumiyede mektupçuluk, Darülfünunda müderrislik yapmıştır. Son zamanlarda Barut tnhisarmda idare meclisi reisi bulunuyordu. Merhum millî san'atlar kütüphanemizde kıymetli yerleri bulunan bir çok eserler yazmış, Türk irfanına hizmet etmiş, değerli bir zattı. Herkesi müteessir eden ölümü hakikaten büyük bîr ziyadır. Merhuma rahmet diler, ailesine beyanı taziyet ederiz. Cenazesi bugünkü cum a günü 8ğleden evvel Taksim'de Sıraselvi caddesinde 108 numarah Graviye a partımanından kaldınlarak namazı Teşvikiye camünde badeleda Ru melihisan'ndaki aile makberesine defnedilecektir. Meşhur Fransa tayyarectteri Taksim abidesi önünde Malî teskilât Defterdarlığın iki şubesi lâğvedildi Ahiren kazalarda maliye teşkilâ' tı da yapılmıştır. Bu teskilât mucibince Defterdarlık yalnız murakıp vaziyette kalacak ve tahsilât işlerile daha ziyade malmüdürleri meşgul olacaklardır. Teftiş ve muhasebe işleri Defterdarlık'ta bırakılmıştır. Bu karara tevfikan Defterdarlığın birhi' ci ve ikinci şubeleri Iâğvedilmiş. Şube müdürleri Hilmi ve Amir Beyler malmüdürlüklerine tayin edilmiştir. Defterdarlığın varidat kadrosu dün Vİlâyete tebliğ edilmiştir. Yeni kadroda 60 memur noksandır.Bazı me murlar yeni vazifelere tayin edileceğinden ancak 11 memur açıkta kalmaktadır. Muhasebe kadrosunun da tebliğine intizar edilmektedir. Evvelki gün şehrimize gelen Fransız tayyarecileri dün sabah saat 10 da Fatih'e giderek parktaki tayyare abidesine büyük bir çelenk koymuşlardır. Bu merasimde Jeneral de oys, yüzbaşı Kost ve diğer Fransız tayyarecilerile Tayyare Cemîyeti namına reis' Hasan Fehmi, Salâhattin, Fe ridun, Vilâyet namına Ekrem Bey • lerle Fransız sefareti ataşe milîterî Kolonel Saru ve sefaret erkânı hazır bulunmuşlardır. Misafir tayyareciler bu mera • simden sonra otomobille doğruca Vİlâyete giderek Vali Muhittin Beyi ve müteakiben Tayyare Cemiyetini ziyaret etmişlerdir. Tayyareciler öğleden sonra da Kolordu Kumandanhğını ziyaret etmişlerdir. Jeneral de Goys'nn beyanah Fransız tayyare filosu kumandanı Jeneral de Goys dün kendisile görüşen bir muharririmize şu beyanatta bulunmuştur: « Evvelce uzun seneler burada bulunmuş ve çok müteessir bir halde tstanbul'dan ayrılmıştım. Bu defa tekrar geldiğim için duyduğum memnuniyeti tarif edemem. Burada gördüğüm hüsnü kabule nasıl te şekkür edeceğimi bilemiyorum. Muhtelif vesilelerle tstanbul'u ta nımış olan arkadaşlarım da bu güzel şehri görmekle çok memnundurlar. Büyük bir muvaffakiyet göstermiş olan Nevyork'tan fstanbul'a uçarak gelen Amerika'lı tayyareci Russel Bourdman ve tskon Polando fle fevkalâde bir tesadüfle burada tanış • tığımıza çok memnunuz. Bilhassa bugüne kadar tayyare ile uzun mesafe şampiyonluğunu muhafaza eden yüzbaşı Kost dahi bu rekoru kırdıkIarını tahmin ettiğimiz Amerika'lı meslekdaşlarmı burada selâmlamakla mütehassiatir. Maamafih rekorun tamamen kırılıp kırılmadığmı anlamak için bir coğrafiya heyetinin tetkikat yapması Iâzımdır.» Fransız tayyarecileri şerefine Tay yare Cemiyeti dün akşam saat 21 de Perapalâs otelinde mükellef bir ziyafet verilmiştir. Misafir tayyareciler bu sabah Eskişehr'e gidecek ve akşama şehrimize avdet ederek yann Atina'ya gitmek üzere tstanbul'dan ayrıla caklardır. nııiHiınnıiHtııınınnnuııınıııııiınıınıiHinııııııımııiMniHiımııııııııiHiınıınıııiMmnıınııtıiHiııııııııımnmmiHnıınnHiınınnınnnıııııııın AdOlyed® v e iki gazetenin nOshalan toplattırıldı Yeni Millî Talebe birligi Reisi MUlî Türk Talebe Birligi dün saat 16 da fevkalâde bir içtima aktederek riyaset müddeti hitam bulan Şükrü Saip Beyin yerine mühendis mektebinden Şevki Beyi seçmiştir. Birliğin bankadaki parasını te sellüm etmek üzere mutemet heyetine Suavi ve Şevki Beyler intihap edilmiş, müteakiben Birlik için yeni bir bina temini hususunda Anka • ra'da Vekiller Heyeti nezdmde rica •e teşebbüsatta bulunmağa karar verilmiştir. Cemiyet, mahkeme ve efkârı umumiye [Başmakaleden mabaiti sonra olmasınm hiç bir ehemmiyeti yoktur. Muhakkak olan şey şudur ki ba îş behemehal olacak ve böyle olacaktır. Bizim efkâri umumiyeye karşı kendimizi müdafaa etmeğe ihtiya cımız yoktur. Vatanımıza karşı ifa ettiğimiz hizmetleri sayıp dökmek tenezzülü hatırımıza bile gelmez. Fakat yalan dolanla efkâri umumi yeye karşı gösterilmiş olan hürmetsizliğin cezasını behemehal verdi receğiz, ve bütün efkâri umumiyenin onünde adalet mahkemesi tarikile. Bir vatandaşa asılsız astarsız rast gele bir sürü ayıp isnat olunur da bunlar sorgusuz ve cezasız kalırsa o cemiyetin şirazesine halel gelmek tehlikesi baş göstermiş olabilir. Şahsımızı müdafaa etmek için değil, yeni rejimle haysiyeti yükselen Türk eemiyetinin muhteremiyetini isbat •e ilâ etmek için bu davayı Türk efkâri umumiyesinin gözleri ve kulakları önünde mutantan neticesîne vardıracağız. Namussuzluğa ve va tansızlığa karşı hep cidal ile geçen hayatımızın son eseri de bu olmuş olacaktır. Bu neticeye varmak için yeni raat buat kanunundan hiç bir faide beklediğimiz yoktur. Bizim gördüğü müze göre ortadaki noksan matbuat davalarında iltizamı zarurî olan sür'atin bulunmayışından ibarettir. Ondan da pek fazla şikâyet etmi • yoruz. Nihayet haini mahkeme huzurunda yerin dibine geçîreceği mizden en kat'î surette eminîz. Dünya ile beraber hain Oruç ta görecektir ki biz öyle köpek gürültülerine değil, hatta gök gürülütlerine bile pabuç bırakır mahlukattan değiliz. Bu bizim müessir ibret olmak üzere behemehal kat'î ve kahir neticesine isal edeceğimiz kutsî bir cidaldir. Ondan beklediğimiz semereler ise bittabi ezelî ve ebedî mahkum bir bedbahtin adalet ve efkâri umumiye onünde bir daha teşhir ve imhasın dan çok yüksek başka gayelerdir. tstiyoruz ki kimin olursa olsvn na mus ve haysiyetine vuku bulacak tecavüzlere karşı efkâri umumiye nin hassasiyeti nihayet yavaş ya vaş bizde de bir itiyat halini almış olsun. Memlekette bu hassasiyetin tabiî hal haddine getirilmesi Türkiye B. M. Meclisini ikide bir matbuat kanunile iştigalden esirgiyebilir. «Son Posta» gazetesinin 29 tem muz tarihli nüshasında intişar eden bir hikâye müstehcen mahiyette görüldüğünden müddeiumumilik taraYeni malmüdürlükleri hakkında Vilâyete dün şu tebliğat yapılmış fından bu gazete aleyhine bir dava tır: açılmış, evrak 7 inci müstantikliğe Beşiktaş malmüdürü Havrettin B. verilerek gazete nüshalarının top münhal Silivri, Sarıyer malmüdürü Mustafa Lutfi Bey Beşiktaş, Eminönü lattırılması için de karar almmıştir. Bıldırcın mecmuası hakkında da malmüdürü Lutfi Fikret Bey Sarıyer, yeni bir dava açılmıştır. Davaya Kartal malmüdürü Mustafa B. münmevzu olan nüshalar toplattırılmış, hal Of, Beykoz malmüdürü Süruri Bey Kartal, Fatih malmüdürü İb evrak dördüncü müstantikliğe verilrahim Hakkı Bey Beykoz malmü miştir. dürlüklerine maaşı halilerile tayin e dümişlerdir. Maliye Meslek mektebinin üçüncü devresinden âlâ derecede mezun bulunan ve 926 senesindenberi terfi müddetini ikmal etmiş olan tstanbul Haliç Şirketi vaziyetinin fenalığı Defterdarhğı varidat birinciy şube hakkında Belediyeden sonra hükumümeyyizlerinden Tevfik Bey mümete de müracaat etmiş ise de he essesat muhasebecilikleri kadrosun nüz bir cevap alınmaımştır. da münhal bulunan 40 lira maaşlı muhasebeciliğe, 1 ağustos 931 tarihinden itibaren 35 lira maaşla nakli ile muvazenei umumiye kanununun 19 uncu maddesine tevfikan Fatih malmüdürlüğünde istihdamı ve Beyoğlu malmüdürü Mehmet Saffet Beyin gene 1 ağustos 931 tarihinden itibaren askerî muhasebeciler kad rosunda münhal 40 lira maaşk muhasebeciliğe maaşı halisi olan 35 lira ile naklen tayini ve bu kanuna tevifkan Çatalca malmüdürlüğünde istihdamı, ve halen 45 şer lira maaşla İstanbul Defterdarhğı varidat mü dürlüğünde istihdam edîlmekte olup 1 ağustos 931 tarihinden itibaren İstanbul kadrosundan tenzil edilen Hilmi ve Amir Beylerden Hilmi Bey varidat müdürlüğü maasile Beyoğlu ve Amir Bey de Eminönü malmü dürlüklerine tayin edilmislerdir. Fen FakOltesınde maaşlar Darülfünnn Fen Fakültesi meclisi dün toplanarak yeni barem kanunu mucibince müderrislerin maaşları nin derecesi hakkında müzakereler debulunmuştur. İçtimada; müderris maaslarınm derecesinin tayini için sicillermin tevsik edilmesine karar verilmiştir. Haliç Şirketi hükumete de müracaat etti Muallimler Birliğinde çay * Eminönu Kaymakamı hakkında bir iddia Tramvay Şirketi biletçilerinden 900 numarah Nurettin Efendinin, Eminönü kaymakamı Haluk Nihat Beyin kendisini polis marifetile Beyazıt merkezine götürerek sabaha kadar nezarette tuttuğu ve komiser* tutturarak dövdüğü hakkmdaki iddiası üzerine mes'ele tahkikat yapıl< mak üzere alelusul Vilâyete tevdi edilmiştir. Dün müdürler şerefine verilen çayda bulunan muallimler YUNUS NAD1 İzmir'de 70 yaşında ve Ülfet isminde bir kadın müptelâ olduğu hastalığın tedavi edilememesinden müteessir olarak çakı ile karnını deşmiş ve ağır yaralar açmıştır. Ülfet Hanım memleket hastanesine kaldı rılmıştır. ihtiyar bir kadının intiharı Lise ve Muallim mektepleri kongresinden avdet eden mü dür ve muallimlere dün Muallimler Birliğinde bir çay verilmiştir. Müdür ve muallimler saat 4 te İstanbul Muallimler Birliğinde toplanmışlar* İstanbul'daki ar kadaşlarile bir saat kadar görüşmüşlerdir. Müteakiben Yüksek Muallim mektebi müdürü ve Muallimler Birligi Reisi Hâmit Bey tarafından «birlikçilik» mevzulu bir konferans verilmiş, musa habeden sonra muallimlere çay Doktor Cemil Paşa dün Avrupadan avdet ve pasta ikram edilmigtir. etoıişür. i OPERATÖR CEMIL PAŞA