Cumhuriyet an Bir güzellik tacının dikenleri Hesabı cari şeklinde Naşide H. hakkında İstanbul'da yapı de para verecek! lan dedikodular Şili'de nasıl karşılandı? İDünya Güzellik musabakası malum oîduğu üzere «Şıln de, hukumet merkezi olan (Santiyago) da yapuacaktır. Bunun için Şili gazeteleri bühassa Türkiye Güzellik Krahçesi hakkında bir çok neşriyatta bulumnuşlar, Naşide Hanımm intihabı etrafındakı dedikodularla bıle me§gul olmuşlardır (El Merkurıo) gazetesının bir makalesi bu dedikodulann orada ne kadar hay retle karşılandığını gostermektedır. Kraliçemiz hakkında pek takdırkâr ve senakâr güzel satırlan da çok olan bu makalenin başlıca parçalannı aynen ahyoruz:! «İyi kalpli valdesi vect içinde ona bakarak güzel olduğunu söylediği zatnan yalan söylemiyordu.> «Muallimleri, niçin onun gözlerin« bu kadar iştiyakla bakarlardı?» «Caddeden geçenler niçin baş larıffl ona çevirirlerdi ve Altınku • m'a giden otomobillerin içindekiler caddenin dönemecine kadar niçin gözlerini kendisinden ayıramıyor • Iardı?» Hayır, hayır, ne yatak odasın • daki ayna ve ne de lâtif vücudü nün in'ikâs etiği Büyükdere sahilinitı berrak suları yalan söylemi yorlardı. O da, Güzellik musabakası raü kâfatını kasanmagı tehayyül et • mişti. O halde niçin isminin ve resminin dünya gazetelerinde dercedil diğini görmek, (Mis TUrkiye) ol mak, trene binip Paris'e gitmek... (Opera) resmigeçidlne iştirak et • mek... (Mis Avrupa) unvanını kazanmak, Bahri Muhiti Kebirde seyahat eylemek ve (Şili) ye varmak ve nihayet dünya Güzellik Kraliçeliğini elde etmek. . Hayatının baharında, henüz yirmi yasında olan bu gonca niçin bunlan düfünemesindi?.. En sonunda kararını verdi. Muallimi olduğu mahalle mektebin • den şehre geldi. Turkuvaz'ın resmigeçidine iftirak etti. Muzaffer ol mak için Iktiza eden nefis Itima dına malik ve endamı pürvekar ve haşmetti. Bütün rakiplerine galebe çaldı. Fakat muzafferlere mukadder olan acı tenkitlerden kendini kurtara madı. Müsabakada muvaffakiyet ne kadar çetin olmuşsa yapılan tenkitler de o nisbette acı ve şiddetli idi. Lâkin, o ha!... Bir mahalle mektebi muallimesi Türkiye Güzelli ğini temsil edecekti. Öyle mi? Ha yır, bu olamaz, mümkün değildir. Esasen müsabakaya iştirak etme mesi lâzım gelirdi. Dershanesini terke mezun değildi. Muallimeler çirkin olunuz. Artık Güzellik müsabakasında muvaffak olmak ümidinde bulunmıyınız. Sadece talim ile iştigal ediniz. Tahayyül etmiyiniz. Ne rezalet! Talim etmek ve güzel olmak. Kat'iyyen imtizaç ede mîyen bir şey. Ya taçtan veya kürsüden vaz geçmeli. Vaz geçmek, mesleki terket mek! Niçin? Acaba güzel olmak, mea'ut el mamak için bir sebep midir? Tahsili hükumet tarafından temin edildlğinden meslekini terke demez. Meğer ki hükumetin ken disi için yaptığı masrafları ödesin. Düsmanlar haykırıyorlar. Müsaba kayı yeniden yapmalı! Zavallı Naşide yatağında yap yalınız aflıyor. Talebelerinden ebediyen ayrılmak, hayatının me dari istinadı olan meslekini bırak • tnak! Ne kadar müşkül... Saadeti niçin bir inkisari hayale kalbedll miştir. Kader hükmünü yürüttü. Hükumet yalnız istifasını kabul etmekle Iktifa etti. Boğaılçi'nin seri akm tısı ona başka dünyalardan, başka diyarladan ve tahayyül etmediği bir çok memleketlerden bahsetti, dalgalar onu seyahate teşvik etti. Bir hissi derunî ona Kraliçe olacağını tepşir ediyordu. Her şeyi terketti ve güzelliğin kanatlarile ı a feri ihraza koştu. Muzaffer oldu, zafer ve güzellik tacını giydi. Ey Şili'liler! Büyükdere'nin müte • vazi muallimesi Naşide Hanım yakında buraya Türk Güzellik Kraliçesi olarak gelecektir. Onun tacında dikenler vardır. Onları koparı ntz. Şili gazeteleri Naşide H. hakkında ne yazıyorlar? f Sehir ve memleket haberleri j Siyasî icmal Emlâk Bankası İyiye iyi, köfiiye kötii İnsafsız baba Tekaüt, eytam ve eramil maaşlarının tahsisi hakkında Dahiliye Vekâleti Vilâyetlere J yeniden bir tamim göndermiş ^ Ağırceza, dün maznunu tir. Tamimde bu gibi maaşla (f rın biran evvel intaç ettirilme # tevkif ettirdi si, ve bu kabil muamelâtın Ağırceza mahkemesi dün sayani bütün tâli işlere tercih olun dikkat bir vefata sebebiyet dava ması tavsiye edilerek deniyor sının rüyetine baslamiütır. Bu davada ki: maznun olanlar Sişli'de Mesrutiyet Bahri İtilâf tngiltere Fransa İtalya devletleri arasında Londra deniz muahedesine ilâveten teslihatı bahriyenin tahdidine dair husule gelen itilâfın metni hayli zaman geçtiği halde biı türlü hazırlanamadı. Bu maksatla Londra'da toplanan mütehassıslar komitesi mesaisini neticelendiremedi. Defeatle tatil edilen bu komite şimdi de paskalya münasebetile toplanmıyor. Gelecek içtimaını 16 nisanda aktedecektir. Bu komite yerine asıl müzakerat Paris'te Fransa Hariciye Nazın ile İtalya sefiri arasında cereyan ediyor. Lâkin bu müzakerat şimdiye kadar müsbet bir netice vermemiştir. İş uzadıkça itilâf metninin ne den tanzim edilemediği dahi iyi anla şılıyor. Fransa ile İtalya, İngiliz Hariciye Nazırı ile Bahriye Nazı rınin tavassutu üzerine itilâfın esasatı hakkında uyuşmuşlar ise de itilâfın teknik cihetini teferrüatile tetkik ederek bir karara gelmemişler ve bu işi Londra komitesine bı rakmıslardı. Halbuki Londra komitesi madde bemadde tetkikat yaparken ttalya ile Fransa'nın noktai nazarları arasında büyük bir fark görmüştür. Şöyle ki itilâfın iki mühîm esası vardır: Yeni gemiler hususunda Fransız ve İtalyan donanmaları arasında takribî müsavat olacak ve lâkin eski gemiler hususunda Fransa vâsi müstemlekâtını muhafaza edebilmesi için ttalya'ya faik bulunacaktır. Roma'da 1936 senesinde, yani Londra deniz muahedesinin müd deti bitinciye kedar her sene iki devletin eski ve yeni bahrî kuvvetIerinin nisbeti aşağı yukarı tayin edilmisti. 1933 senesine kadar ge çecek senelerin nisbeti hakkında komitede ihtilâf çıkmamıştır. İhti • lâf bundan sonraki senelere aittir. Fransa'nın bu senelerde bulunduracağı fazla kuvvetin seksen bin to nunun eski gemilerden ibaret ola cağı zannile İtalya itilâfa razi ol mustu. Komitede Fransa murahhası 1936 senesine kadar Fransa'nın istediği vakit bunların yerine yenî gemi yapabileceğini iddia etmiştir. İtalya yeni gemiler hususunda Fransa'ya ufak bir tefevvuk bırakmıştı. Buna seksen bin ton ilâve edilecek olursa İtalya yeni harp gemileri hususunda dahi Fransa ile müsavatı büsbütün kaybedecektir. İşte ihtilâf esas itibarile teknik mahiyette ise de hakikati halde itilâfın en mühim esasına taalluk ediyor. Fakat bir defa iki devlet uzlaşmağa karar vermiş oldukların • dan bu ihtilâfın mühim olmakla beraber bir sureti tesviye ile nihayet bulacağı zannolunuyor. Çocuğu düşürtüp kuyuya gömmüş! Halka yeniden bazı suhuletler gösteriyor h ~ıiâk Bankası Muuura Mahwut B Emlâk ve Eytam Bankası şimdiye kadar yapmakta olduğu ikrazat işlerinde müşterileri lehine bazı teshilât yapmağa karar vermiştir. Bu hususta bankanın İstanbul şubesi müdürü Mahmut B. bir muharririmize demiştir ki: « İkrazat şekillerinde vaziyetle mütenasip olarak halka bazı teshilât göstereceğiz. Evvelce yalnız vadeli bonolarla para ikraz ettiğimiş halde şimdi bir taraflı hesabı cari şeklinde para veriyoruz. Bundan başka ikrazattaki vadeleri de müsterile.rimiz lehine tadil ettik. Beş seneye kadar yaptığımız vadeli ikrazatı on seneye çıkardık. Bankamızın en esaslı iştigalâtından birisi de memleketimizdeki emvali gayrimenkuleye bir kıymet ver mektir. Bu hedefe göre mesaisini tanzim eden bankamız geçen sene emlâk mukabili olmak üzere fa iz ve kumusyon da dahil olarak yüzde on üç alıyorduk. Bu sene bu miktarı yüzde on ikiye indirdik. Bu gayet müsait bir fiattır. Bankamız, paranın ikraz nisbeti ve vade ve şekil itibarile bugün en müsait şeraitle emlâk üzerine ikrazatta bulu nan bir müessesedir.» mahallesinde Bahattin Bey, zevcesi Rabia ve ebe Hatice Hanımlardır. f Davanın esası sudur: BeH^ *în Beyin zevcesi Rabia Hanım, bir gün zevci ile kavga etmiş, kavg£> n?ti 1 cesinde Bahattin Bey karısını döv : müş. Hamile bulunan RaV a **»n'm çocuğunu düşürmüstür. Bu vak'ada ebe Hatice Hanım da medhaldar bulunmaktadır. Çocuk düşürüldükten sonra boş bir kuyuya gömülmüş, bu suretle, karısını döverek i$!.atı cenine sebebiyet veren Bahattin Beyin mes'u • liyeti ortadan kaldırılmak istenil miştir. Fakat bu hâdise mah<Mede ağızdan ağıza suyu bulmuş, nihayet Mütekait memurlara ve aimes'eleden müddeiumumilîk ha*>erlelerine karşı Dahiliye Vekili dar olarak çocuğun cesedi kuyudan Şükrü Kaya Beyin gösterdiği çıkarılmış, zevç ve zevce de vefata bu yüksek takayyüt ve ihtimam Z sebebiyet cürmünden dolayı Ağır maişet derdinden ileri gelen k ceza mahkemesine sevkedilmişler ıztıraplan dindirecek ve aile k dir. Gayrimevkuf olarak mahkemeye ocaklarına biraz sürur ve hu b sevkedilen karı ve kocanın dünkü zur verecektır. Ş ^•'hakemeleri esnasmda bazı sa tnkâra lüzum yoktur ki te « hitler dinlenmiştir. Şahitlerin sureti ? kaüt ve aile maaşlarının tah • f şehadetleri bu cürmü tesbit eder sisind» takip ediîmekte olan ^ mahiyette görüldüğünden hey»ti hâsualler, Cumhuriyet devrine 1 kime, faili aslî olan ve evlât katili mevkiinde bulunan Bahattin Beyin , yakışmıyacak kadar eski ve 2 tevkifine lüzum görmüs ve ırr<Va köhnedir. Hükumetin bu tarzı j kemeye mevkufen devam edilme u en kestirmeve kolay bir yola k sine karar vererek diğer «ahitlerin sokacağına emin olmakla be ty celbî içîn muhakemeyi talik etmiş tir. «.. İstilâmlara vektu zamanile ce vap verilmemesinden ashabının se falet ve şıkâyetleri temadl etmek tedır. Uzun zaman hizmet ifasın dan sonra istirahate çekılen ve artık maişetleri bağlanacak tekaut maaşma munhasır kalan vatan daşlarımızın gerek kendilerinin, gerekse mıllete vedia bıraktıkları yetimlerinin daha zıyade elem ve ıztıraplanna, muzayaka ve peri şanlıklarma mahal kalmamak üzere vali beyefendilerden ve peri bil evrakın dikkat ve itina ile tanzim ve ihzar ettirilmesine ve isti lâmlara azamî sür'atle cevap verdirilmesine ihtimam etmelerini ehemmiyetle rica ederim.> I \ ( ! • S I J ~ ~ raber, Dahiliye Vekilinin at f » tığı bu mürüvvetkâr adımın w D a r 0flf a n u n di a da iyi neticeler vereceğine ® şüphe yoktur. 1 Fen fakültesi mezunlarına Daima iyiye iyi, kötüye kö ? dün diplomaları tevzi edildi tü diyen gazetemiz, memur ? Dün Darülfünun Fen Fakültesinin ları ve onların kimsesiz kal î içtima salonunda, beş sene evvel küşat edilen makine ve elektrik mü mış olan ailelerini düşünen hendisüği subesinin ilk mezunları Dahiliye Vekiline de aferin olan Besalet Kâzım, Halil S'tkı ve der ve karileri namına kendiAlber Samoil Efendilere müderrissine tesekkür eder. ler ve talebe huzurunda merasimle ' T ı" T J H H ıJtıUIL ,!= L TF Koli postallar Muamelâtın betaetinden şikâyet ediliyor Paket Gümrüklerinin kaldınlması üzerine muamelât biraz bataetle yürümeğe başlamıştır. Talimatname henüz tatbika başlandığı cihetle Postahaneden gelen irsaliyelere göre paketleri bul mak için biraz sıkıntı çekmek ve her paketin açılıp muayenesi icap ettiğinden bu muayene işi de uzamaktadır. Dün tüccar ve ecnebi bankalarından bazıları gümrüğe gelerek şikâyette bulunmuşlar nisandan evvel gelip te gümrükte bulunan paketlerin henüz teslim edilme diklerini bildirmişlerdir. Paskalya münasebetile Avrupa'dan bir çok eşya ve hususî hediyeler geldiği cihetle bunların birer birer açılarak muayeneden sonra re simlerinin tahakkuku hayli müşkülâtı mucip olmaktadır. Gümrük idaresi bu müşkülâtın önüne jeçmek için yardımcı olarak muayene memurlan gönder mistir. Komünist beyannameleri Kubilây abidesi Tahsil gençliğini vazifeye davet ediyoruz! İnkılâp şehidi Kubilây Türk gençliğinin ateşin ve fedakâr bir mümessiliydi, abidesi gene gençliğin bir remiz ve kudret şahikası olacak... Bu hakikat meydanda dururken bu işin gençliğin haysiyet ve şeref mes'elesi olduğunu izah ve isbata hacet mi var? Bütün gençlik teşkilâtı muallim ve talebe ordusu, hele Da • rülfünun gençliği mutlak bir vazife önündedir. Vatan yalnız sınırlarile, Cumhuriyet yalnız eş kâlinin malum olmasile müdafaa edilmez. Cumhuriyet imanının takviyesi, Cumhuriyet mukaddesatının eserlerle ilâsı lâzımdır. trfan ordusunun harekete gelmesi abidenin sür'atle vücut bul masını temin edecektir. Kubilây öldürüldüğü zaman memleketin her yerinde miting • ler yapıldı. Ateşin nutuklar biz de de, hırpalanmış akideleri kar şısında isyan etmeği ve kudretini haykırmağı bilen bir gençlik mevcut olduğunu anlatmıştı. Bu kutsî infialin aksülâmeli Darül • fünun gençliğinde daha etraflı, daha velveleli oldu. Şimdi ise işin tahassüse taalluk eden faslı kapanmıştır. Gençliğin şerefini yere düşürmemek için ölümün kucağına atılmakta tereddüt et miyen Kubilây'a bir abide yap manın vakti geldiği gün; şuurlu gençliğin mümessili olan bu zümre, verilmiş sözlerinin tatbika tına geçmelidir. Varlığına inanan bir gençlik varlığmın ifadesini maddf ve eser heybetile tesbit etmek mev kündedir. Ses Kraliçesi Hudadat Şakir H.ı bu hafta filimde göreceğiz Gazetemiz ta rafından ter tip edilen Ses Kraliçeliği müsabakasın da birinciliğ" kazanarak Gü • zel Ses Kraliçesi olan Hüda dat Şakir Hanım bir kaç ay evvel Paris'e gitmiş ve ora dan Nis'e gide rek beynelmilel güzel ses mü sabakasına iş tirak etmişti . Hudadat H. 16 milletin iştirak ettiği bu müsabakada altıncı lık gibi iyi bir derece aldık tan sonra «Milletler şarkısı filmine iştirak etmiş ve bir kaç şarkı okumuştu. öteye beriye komünist beyan nameleri asan ve bazı müesseselere posta ile bu nevi beyanname gön • derenler hakkında polis müdi'iveti kısmı siyasisi ehemmiyetle taki batta bulunmaktadır. Beyannamelerin kimler tarafından tertip edildiği ve ne suretle duvarlara ası'.dı ğı henüz tesbit edilememekle be raber zabıta bazı ip uçları elde etmiştir. Bu hususta azamî ketumiyet muhafaza edilmektedir. diplomaları tevzi ediîmiştir. Mezunlar memlekete ve Cumhuriyete sadakatle hizmet edecekle rine ve vatana müfit birer unsur o larak çalışacaklarına, hakkü adil den inhiraf etmiyeceklerine yemin etmişlerdir. Avrupa'da mümasillerinin pro • gramlarını tatbik ve n. zarî tedri satı büyük himmetlerle kurulan lâ boratuvarlarda takviye eden bu şubenin ihdası memleketimiz sana"iinin büyük bir ihtiyacını tatmin edecektir. Memleketimize kıymetli unsurlar yetiştiren heyeti tedrisiyeyi tebrik eder ve genç mühendislerimize meslek hayatlarmda muvaffakiyet temenni ederiz. MUHARREM FEYZ1 Dispanserler Müdürler dün bir içtima aktettiler Usküdar, Edirnekapı, Beşiktaş çocuk dispanserleri müdürleri dün Sıhhiye müdürü Ali Rıza Beyin riyasetinde bir içtima aktetmis • ler dir. Içtimada Vekâlet tarafından dispanserler hakkında hazırlanan talimatname okunarak bazı mes'eleler hakkında müzakerat ce • reyan etmiştir. Üsküdar ve Beşiktaş dispanserleri faaliyete başlamışlardır. E dirnekapı dispanseri de ancak bir aya kadar faaliyete başlıyabilecektir. Pr. Guryero'nun bir konferansı Paris Tıp fakültesi müderrisle rinden profesör Gurjero çarsamba günü saat beşte Darülfünun konferans salonunda umuma mahsus bir konferans verecektır. Bu konferansa Darülfünun gençleri, münevverler ve her arzu eden davetlidir. Dahiliyenin tamimi Dahiliye Vekâleti Vilâyata gön derdi^i bir tezkerede Cumhuriye tin müdafaası uğrunda sehit düsen zabit vekili Kubilây Bsy natnma Menemen'de rekzedilecek aSid" icin B. M. M. Reisi Kâzım Ps. Hz. n'n riyasetinde bir komite teskil ed'M'Si ve verilecek teberrüatın C. H. Fırkasının bütün suabatı tarafından kayıt ve kabul edileceği bildirilmiş ve bu hususta icap eden teshilâtın fösteril mesile memurinin i^ti'akine delâlet ediîmesi rica edilmiştir. Pr. Savzerhal Hukuk fakültesi doktora sınıf larındi hukuku medeniye müderrisi ve Türkiye İsvicre hakem mahkemesinde müsaviri adlî bulunan M^^^ö Savz<»rhal, kiınturat mîî'l deti bittiği cihetle bugünkü eks nresle İsvicre've mü^eveccihen şehrimizden ayrılacaktır. Bu kıymetli müderrism serefîne dün aksam Darülfünunda bir çay zîyafeti verümistir. Çayda hukuk müderrisleri, di ğer fakülte reisleri ve doktora smıfı talebesi hazır bulunmuşlardır. Memduh Şevket Bey O ü mm ır ö k 0 Ambardan çalınan kumaşlar bulundu Istanbul Gümrüğünün 4 numa • ralı ambarında bazı manifatura sandıklannın eksik zuhur etmesi nazari dikkati celbetmiş ve güm • rük idaresi tarafından gizli tahki kat icrasına başlanmıştı. Evvelki gün noksan çıkan mal • Iar cinsinden bazı kumaşların Ga • lata ve İstanbul piyasalarmda sa tılmakta olduğu haber alınmış ve İstanbul tthalât GümrüğU müdür muavini Methi B. icap eden terti batı alarak Galata ve tstanbul ta raflarında bazı dükkânlarda taharriyat yapmıştır. Bu taharriyatta bazı kumaşlar zuhur etmiş ve am • barda zayi olan kumaşların ayni olduğu için müsadere edilerek tahkikata başlanmıştır. C. H. F. merkez heyeti azasmdan Tahran sabık elçisi Memduh Sev I ket Bey Zonğuldağ'a gitmiştir. Memduh Sevket Bey bir müddet Ahiren Mil Ses Kraliçemiz letler şarkısı Zonguldak'ta kalacaktır. Hudadat Sakir filmi ikmal e Hanım olduğu kadar alaturkada da mu dilerek Istanbul'a da gö*Herî'miş vaffakiyet gösterd'ğini isbat etmektir. Herkesin merak ve sabırsızhk tedir. Ia beklediği bu filim cumartesi ak • Milletler şarkısı fümi yalnız milşamından itibaren Glorya sinema letlerin şarkıs'ndan ibaret değ'ldir. sında gösterilmeğe başlanacaktır. Bu filim meraklı bir hikâyeyi de Hudadat Şakir Hanımın Avrupa'da kazandığı muvaffakiyet ve se ifade etmektedir. Bilhassa bu hikâsinin filme uygunluğu <M:''etler yenin kahramanları sırasına geçen şarkısı» filmine olan merakı bir kat Fransız'ların meshur ve dilber ar daha arttırmaktadır. tistlerînden Dolli Davis ile Simon Ses Kraliçemiz Milletler şarkı • Serdan filme baska bir parlaklık sı filmine iki şarkı okumuştur. Bu vermektedirler. nun birisi Türk'çe olup Cemal Re Glorya sineması müdiriyeti bu filsit Beyin bestelediei halk sarkıîa mi halka göstermeden evvel hususî rından «Ayın on dördü.."» şarkısı bir matine yapacaktır. Bu matineye dır. Diğeri de «Travyata» dan bir parçadır. Hudadat Sakir Hanım söy erkânı matbuat ile rüesayı memurin lediği halk şarkısı ile alafrangada davet edilecektir. Ou a ı Nazmi Nuri Bey Baro bize gönderdiği bir tezke • rede avukat Nazmi N"i Beylîi bir ay müddetle avukatlık yapamamasına baroca karar verildiği tarzın da bir gazete tarafından neşredi Ien haberin asılsız olduğu ve ba roca böyle bir karar ittihaz edil memiş olduğu bildirilmektedir. ttolyan talebesi şercHne bolo Sehrimizde bulunan İtalvan Darülfünun talebesi şerefine Darülfünun talebesi tarafından çarsamba akşamı Türk Ocağında bir balo verilecektir. Ele^tro mehanik şubesi mezunlart Dört sene evvel tesis edilen Fen faküîtesi ele''t'o mehan'k si'^ı??! nin son sınıf imtihanlan nihayet bulmuş ve ilk olarak üç efendi mezun olmuştur. Mezunların şahadetnameleri dün müderrisler ve talebe huzurunda Fen fakültesi reisi Mustafa Hakkı Bey tarafından tevzi ediîmiştir. Sürpagop mezarhğı Ermeni Patrikhanesile Belediye arasında Sürpagop mezarlığı mes'elesinden dolayı açılan ve dördüncü hukuk mahkemesinde rüyet e dilmekte bulunan davaya dün de devam ediîmiştir. Dünkü celsede tarafeyn vekilleri uzun müdafaatta bulunmuşlardır. Muhakeme karar içitt 18 nisana talik ediîmiştir.