4 Nisan 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

4 Nisan 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SENE N £482 VUNUS NADt İDAREHANESl: ' J,' lirı\ıınuuıııutfli\c lur>iMiıda daireı utâlisusa f t Trlgraf: İstaobul Cumhurivet Posta kulusa: N° 2 4 6 BaşmuharrJr Tahrir rnüdürü Idare mUdürü 22365. Matbaa 22366 23236 20472 Baçmuhnrrlrt Cu m h u riy e Alman polislerinin Türkiye seyahati CUMARTESI 4 NİSAN f931 ABONE ŞERAlTİ jTÜRKİYEİÇİNj HARİÇ İÇİN i 1 1400 Xr. f 2700 Kr. ^ 5 Kurnştar ^ 1450 Kr.. 400 Kr. 1 800 Kr. IMUshası her yerde Eski borçlar için Yeni müzakereler Mezuniyetile memleketinde bulunan Fransız sefiri Kont dö Şambrön Cenapları ahiren memuriyeti başına avdetle evvelki gün Hariciye Vekilimizi zivaret etti. Gazeteler bir saatten fazla süren bu mülâkatta bilhassa haricî borçlarımızin konuşulmuş olacağını tahmin etmekte müttehittirler. Bu tahmini pek muhtemel kılan bazı son hâdiselerden haberdar bulunuyorduk. Paris'te Düyunu Umumiye meclisi nihayet hükumeti mizle temasa gelmeğe karar vermiş ve bunun için murahhaslar da tayin etmiş bulunuyor. Diiyu • nu Umumiye meclisine göre yeni temas ve müzakerelerin Paris'te olması daha ziyade iltizam edil mekte olduğunu, hükumetimizin ise murahhasların Ankara'ya gelmelerini tercih ettiğini biliyoruz. Şimdiye kadar öğrenmediği • miz bir nokta vardı: Düyunu u • mumiye meclisi yeni temas v e müzakerelere ait kararını hükumetimize bildirdi mi, bildirmedi mi? Zannediyoruz ki bildirmedi ve zannediyoruz ki bu hususta ilk resmî malumatı Fransız sefiri Kont dö Şambrön Cenapları getiriyor. Sefir Cenaplarının Hariciye Vekilimizi ziyaretindeki mü • lâkatın uzun sürmesi de galiba bundan ileri geliyor. Sefir Ce naplarının son kararlardan bahestmek için işin Paris'e müteallik safhasına ait bir tarihçe yapmış olması muhtemeldir. Biz o tarihçeyi zaten biliyoruz. Fakat Sefir Hazre^leri, vazifesi iktizası, işin müşkülât ve ehemmiyeti ile beraber Fransız hükumetinin bize karşı dostluğunu da tebarüz ettirmek üzere bunu bir de resmen kendisi tekrar etmiş olabilir. Bunda saşılacak hiç bir cihet yoktur. Düyunu Umumiye murahhas • ları geçen sene Ankaray'ı terkettikleri zaman zaten ortada mev cut mukavelenamenin harfiyyen tatbikına imkân olmadığı esası • na müstenit bir anlaşma hasıl olmuştu. Bunun îçindir ki o zaman şunlara karar verilmişti: 280 kişilik bir zabıta grupu Istanbula geldi Polîs kafilesi Rıhtımda Vali ve Türk zabıtası namına resmen karşılandı Türk gençliğini tahrik İstanbul muhteliti 3~2galip geldi edecek mühim bir nokta.. . * • * * f ! •• • Izmir'de Şehit Kubilây abidesi Hakemin haksız olarak Ilk verdigi penaltı İzmhrlile re bir sayı kazandırmışhr fzmir 3 (Sureti mahsusada gi • den muharririmizden) İzmir ve tsîanbul muhtelit takımları ' Al«ancak» spor sahasında bugiin saat 17 de karşılaştılar. Maçta, Vali ile Fahrettin Pasa ve Şükrü Naili Pafa Hz. bulundular. Evvelâ; istanbul takımı alkış lar aratında »ahaya çıktı. tzmir halkını telâmladı. Müteakiben, tzmir'liler tarafından bayrak merasimi yapıldı, resimler çekildi. Oyun, hakem, Altın Ordudan Sait Beyin idaresinde idi. İstanbul takımı söyle idi: Avni, Bürhan, Saim, Resat, Sadi, Hakkı, Mehraet, Muzaffer, Zeki, Fikret, Rabii. tzmir takımı da şöyle tertip edilmisti: (Mabad 4 üncü sahfede) teberrülerde bulunanlardan biri bîr Afgan'lıdır. Liste yarına kaldı Ana vatan haritası uzerine dikilecek heykeî bütün mületi temsil edecek ve Kubilây'ın meşhedi olume Inle bel vermiyen Cumhuriyetçi gençliğin rertvd olacakttr. Şu gorünen topraklar hürriyet imanına bu irtifaı vermeğe mecburdur. Alman ve Türk polisi erkânı Galata nhtıvnn&a Dünkü konserler Ocakta ve Tepebaşı'nda iki güzel konser verildi Dün cuma olduğu ve gerek veznemiz, gerek İş Bankası ka palı bulunduğu için bittabi Kubilây abidesi teberruatı gelme miş ve listenin derci mümkün olamamıştır. Yanndan itibaren muntazaman neşri devam ede cektir. Abidenin inşası lüzumu muvacehesinde millete terettüp eden vazifeyi tekrara hacet görmüyoruz. Fakat hatırlatmak i«teriz ki ikinci teberru listesinin başlarında; Türk inkılâbı şehi {Mabadi 4 üncü sahifede) Hanriyetin ölümü . . . . • • >•* •. Banyosunda ölü bulunan eotistin intihar ettiğine ihtimal veriliyor Banyosunda havagazi ile ölen Matmazel (Hanriyet) in bir kazaya kurban olduğu ihtimali mevcut ol duğu kadar bunun bir intihar olması da muhtemel görülmektedir. Bu şuh kadın, son günlerde parasız kaimış ve ikamet ettiği apartımanın üçüncü katının fiatı yüksek olduğu için e!?i beş liraya birinci katını kiralamıştır. Esyalar'nın bir kısmını satarak yeni apartımanını tanzim etmek istiyormu». Hanriyet, bulunduğu müşkül vaziyetinden hemen hiç kimseye şikâyet etmemiştir. Diin bir muharririmiz, Hanriyet'in en sevdiği Matmazel Eleni ile görüşmüs tür. Genç kız, şunları anlatmıştır. Zarif, şakacı olduğu kadar sinirli ve çabuk münfail olan bir kızdı... tstanbul'a ilk geldiği zaman Maksim'de çalıştı... Sonraları bazı barlarda numaraiar yaptı. Fakat, bu hayat onu çok sıkıyordu. Küçük bir evim olsa... Başbasa verecek Muhittin Sadtk Bey bir de arkadas.. Baska bir sev i<temiyorum» Diyordu... Sevimli bir kız Dün Türk Ocağında Madam olduğu için Türk, ecnebi bazı arkaPalyaçki ile Muhittin Sadık B. daşlar bulmuştu!. Fakat bunlarla otarafından alafranga bir kon lan münasebatı uzun müddet devam ser verilmiştir. Maruf san'at etmiyordu... Daima kalbini kimse nin anlıyamadığmdan şikâyet eder kârlann konseri çok kalabalık di... Fakat intihar edeceğini zannetolmuş, muhtelif Garp âsarı mumiyorum. vaffakiyetle çahnarak alkışlanHanriyet belki bir kazaya kurban mıstır. Alman polis erkânının refikalan 1 Türkiye'nin eski borçlara karşı hakikî kudreti taayyün et mek üzere Türk maliyat ve iktisadiyatı bir mütehassıs tarafın dan tetkik edilecektir. 2 Bu tetkikatın hitamından ve mütehassıs raporu Türk hükumetile alacakhlarımıza tevdi o • lunduktan sonra murahhaslar tekrar Ankara'ya gelecekler ve bu rapora istinaden yeni müza kereler icra edecekler ve yeni ka Kafüeye riyaset eden Berîin Polis Müdiriyeti cinayet işleri müdürü Her ViUy Finke rarlar alacaklar. muharririmizle görüşürken 3 Bu iki vaziyetin tekemmüBerlin polis müdiriyeti cina lü neticesine kadar Türk hüku yet işleri müdiri Her Villy Fin meti senevî taksiti yalnız üçte bir ke'nin riyaset ettîği 280 kişilik olarak tediye edecek. polis seyyahlan dün Romanya Buraya kadar iyi. Hatta mütevapurile şehrimize gelmişlerdir. hassıs M. Rist'in tetkiklerini ik mal ile raporunu vermesine ka olsa memleketin eda kabiliye dar da iyi. Ondan sonrası karıştı. tine ait bir hakikat muvaceheRaporun verilmesinden sonra sinde onlar ne yapacaklardı? Düyunu Umumiye meclisi mu Her hangi bir zaruretle borcurahhaslarının Ankara'ya gel nu ödiyemiyecek vaziyette o meleri bir türlü mümkün ola lan adamı asıyorlar mı? tnadı, ve onun yerine Paris'te Hulâsa bu mes'elede biz ittibir sürü kavgalara, tenkitlere, haz olunan anlaşma kararlan münakaşalara şahit olduk. İşin hududu dahilinde kalarak bir asıl hakikati ne olduğunu uzaktaraftan taksiti üçte bir bankatan kestiremiyor idi isek te za ya yatırdık, diğer taraftan M. hiren hâmillerin bir taraftan Rist'in tetkiklerine azamî yar • meclise, diğer taraftan Fransız dım ettik, üçüncü olarak Pa hükumetine taarruz ettikleri ris'ten murahhasların gelmesi ni görüyorduk. Guya arayerde ni bekledik durduk. Filhakika hâmillerin hukukunu feda e başka yapacak bir şeyimiz de den kararlar ahnmış imiş. Halyoktu. Bu murahhaslar sittin buki hakikatte hâmillerin hu sene gelmeseler yapacağımız iş kukunu ihmal etmekten ziyade hep bundan ibaret olacaktı. sadece yürüyen bir işi yürüt Paris'te hâmiller ve meclis mek için çareler bulmak mes'ebaktılar ki beyhude münakaşa lesi mevzuu bahisti. ve tenkitlerle iş yürümüyor v e yürümiyecek. O halde amelî oMeclis olmayıp ta hâmiller Bu seyyah grupuna Viyana, Budapeşte polislerinden de iştirak edenler vardır. Seyyahlan İstanbul Valisi namına Ekrem, Polis müdürü AH Rıza, beşinci ve ikinci şume müdürleri Kenan ve Kerim, polis müdiriyeti tercümanı Mustafa Beyler istikbal etmişlerdir. Alman polisleri vapurdan çıktıktan sonra safıharp nizammda nhtıma dizilmişlerdir. TülVinya kulübü reisi seyyahlar arasında bulunan polis erkânını, AIi Rıza Beye takdim etmiştir. Bundan sonra Berlin polis kumandanlanndan Her H. Kalizinki bir nu • tuk söyliyerek. Türk vatanına ayak basarken Türk devleti mü messillerinin ve meslektaşları nın gösterdiği samimiyet ve mi(Mabadi 3 üncü sahifede) Nuvıara artisü Matmazel Hanriyet oldu. Fakat asrî, medenî bir kız ha> ( Lutfen sahifeyi çeviriniz ) Deniz orkestrasının konseri Dün Tepebaşı kışhk tiyatro sunda İhsan Beyin idaresindeki deniz orkestrası Tayyare Cemiyeti menfaatine bir senfonik konser vermiştir. Klâsik parçalarla dolu zengin bir program la verilen konser fevklâde mu vaffakiyetli olmuştu. r Bir dostluk hatırası larak yeni temas ve müzakere ye karar verdiler. Fakat bu kararda temas ve müzakere Pa • ris'te olsa daha iyi olur demişler. Bize göre hiç te öyle değil. Evvelce verilen karar mucibince temas ve müzakerenin An kara'da olması elbette daha muvafık. Çünkü tetkik oluna • cak mevzuun bütün defterleri, kayıtlan ve adamlan orada. Paris'e talimat vermekle bu işin iyi bir neticeye varmadığı yü rünmiyen eski mukavele ile bile sabit! Şimdi zannediyoruz ki Dü • yunu umumiye meclisi murah hasları Ankara'ya gelmek zahmetini ihtiyara karar verirler, ve altı yedi ay fasıla ile müza kerelere tekrar başlanır. tşte vaziyet budur. Askerî tekaüt şubesinde işi olanlar Müdafaai Milliye Vekâle ti Askerî Tekaüt şubesinde işi olup gazetemiz vasıtasile işlerini takip ettiren karilerimizinl Ankara'da tasfiye ve netice f leri alman işlerine ait haber J leri derce başhyacağız. f Gazetemiz, askerî müteka 7 idin, malulin, eytam ve era • | milin işlerini fahriyyen takip A etmektedir. â Bu suretle işi olan karilen k miz işlerinin tarih ve numa j | rasını bir mektupla bize bil • dirmelidirler. Moskova'da Türk Rus'tlcaret muahedesi imzalantrken... YUNUS NADI Türk Rus ticaret muahedesi, iki devlet dostluğunun 10 uncu yıldönümü günü olan 16 martta Moskova'da imzalan mıştı. Dost iki millet için kıy metli bir hatırayı tesbit eden yukarıki resimlerde Moskova büyük elçimiz Hüseyin Rağıp Beyle Rusya Hariciye Komise ri Karahan yoldaş muahedeyi imza ederlerken görülmekte • dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: