3 Aralık 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

Kânıruevvel 1930 Cumhuriyet SON TELGRAFLÂR Tasarruf haftasında.. Ismet ve Kâzım Pş. lar mühim birer nutuk söyliyecekler •I» • M I • Vergiler hakkında anket İktisat Vekili Kazanç vergisinin tarhında sermaye esas tutulmalıdır Veraset vergisinin müntakil aile servetini baltalamaması lâzımdır J İNTÂLINAS MIHIN Maarif Vekili Beyefendinin dünkü nüshamızda intişar eden beyanatı iki güzel haberi ihtiva ediyordu: 1 Vekil Beyefendi, Galatasaray Lisesinde Fransız lisanı tedrisatmın azaltılacağı hakkındaki şayiaların kat'iyyen doğru olmadığını, bilâkis Fransız'canıtf mümkün olduğu kadar takviye edilece + ğini söylüyorlar. Bir kaç gün evvel, bu sütunda şiddetle hücum ettiğim o şayianm doğru olma dığını bizzat Vekil Beyefendinin lisanından işitmekle müsterih ve memnun oldum. İki haber! | j { 1 j 1 1 f ' î • : | Dün Âli İktisat Meclisini açtı bugün Ticaret Vekili Mustafa Şeref Be • Hükumete verdigimiz vergiler ara yin yin riyasetinde toplanmıştır. Mustafa sında muhtacı tetkik ve ıslâh olmıyanı yok gibidir. Benim de bir şikâyetim var Şeref B. atideki nutku irat etmiştir: Ankara 2 (Telefonla) 12 kânu ler hitabelerde bulunacaklardır. Si Bir İktisat Vekili için yüksek iktisat ki nazari dikkate almmıya çok lâyıktır. nuevvelde başlıyarak memleketin her nemalarda filimden evvel halka kon meclisi azasına hoş geldiniz rasimesini Olukışla'da bir arkadaşımla gazino aç tarafında devam edecek olan tasar feranslar verilecektir. yapmak ve bunların mesai devrelerinin tık. Burada müskirat satılmak için müİkinci müjde ise sabık Maarif Vekilinîn ruf ve yerli malları haftasına Anka Diğer vilâyat ve kazalardan gelen ilk celsesini açmak çok zevkli haz ve saade istedik. İnhisar idaresi belediyezamanmda yapılan büyük bir hatanın ra'da fevkalâde ehemmiyet verilmek malumata göre tasarruf haftası için memnuniyet verici bir iştir. İş içinde bu den sordu. Orası da gazinosunun mo tamirine dairdir. Bu hata, spor klüple tedir. Başvekil tsmet ve Meclis Reisi her yerde mühim hazırlıklarda bulu • lunmuş ve el'an bulunmakta olmak iti bilye kıymeti 250 lira olduğu gibi ican rine mensup mektep talebesinin klüplere barile size arzedebilirim ki dün iktisadî da 250 liradır cevabını verdi. Bu sırada Kâzım Paşalarla İktisat ve Nafia Ve nulmuştur. Hassaten IstanbuPun faadevamdan. yani kısaca spor yapmaktan bir iktisadî işlerde «gölege etme başka arkadaşımla darılarak ayrıldım. Daha killeri gibi mühim zevat bu haftanın menedilmesi idi. Halbuki, bizde sporu en liyeti burada alâka ile takip olun ihsan istemem» diyen bir vatandaş bu biz aramızda feshi iştirak işini netice faaliyetine bizzat iştirak edecekler çok mektep talebesi yapar ve bu spor maktadır. Biihassa sanayi erbabının gün, gerek tek tek mes'eleler hakkında lendirmeden namıma bir kazanç vergisi dir. Ezcümle İsmet Pş. ilk günü O heves ve merakı, gencleri bir çok fena ve gerek sistem vücude getirebilecek u ihbariyesi gelmiş. Ortağım bunu almış, ve ticarethaneJerin vitrin müsabaka cakta mühim bir nutuk irat edecek ve lıklardan, muzır iptilâlardan korur. Limumî esaslar hakkında devletten daima saklamış. İtiraz ettim. Bu defa gene Bursa fabrikatörleri muamele selerdeki reşit gençleri bile, bir spor klübu nutuk radvo ile memleketin her ta sina gösterdiği alâka memnuniyet u • bir müdahale ve himaye istemektedir. belediyeden bedeli icar soruldu. Fakat yandırmıştır. Yerli mallarının Beyoğ Bütün bunlar devlet camiasına dahil vergisinden çok miişteki büne kaydolmnktan meneden karar kalrafına neşredilecektir. bu defa belediye evvelki cevabmın hiBursa muhabirimizden: lu'nun en büyük ve maruf mağazala fertlerin ve grupların devlet vazifeleri lâfında olarak icarı beş yüz lira olarak dırılmasaydı, Türkiye'de spor, bir kaç Kâzım Pş. da o gün Ankara radyoGeçen senedenberi yapılan müracaat sene sonra. tamamen sönecek ve öleceksunda bir nutuk söyliyecektir. Hafta rında bile teşhiri sevinçle karşılan hakkında düşüncelerinde terakkilerinde ;österdi. Nihayet iki yüz küsur liralık bir bir değişiklik olduğunu gösterir. Bu de kazanç vergisi ile mükellefiyetime ka ların müsbet bir netice vermediğini gö ti. Çünkü mekteplerde, klüplerdeki gibi hakkında her akşam mühim şahsiyet mıstır. ğişiklik devletin uzuvları üzerinde de rar verildi. Temyiz ettim. Şimdi ne ola ren İpek fabrikatörleri Halk Fırkasına spor yapmanın kat'ivyen imkânı yoktu. müracaatla, ipek ihracatmdan alınan Bu imkânsızlık, mektepler, aeıldı açılalı, tesirini gösterecekti. İşte bu tesir ve i cak bilmem. muamele vergisinin tamamen kaldırıl hemen hemen spor namına hiç bir şey captan sizin yüksek heyetiniz meydana Bu hikâyeyi anlatmaktan maksadım ması için hükumet nezdinde tekrar te yapılmamış olmasile de sabittir. geldi. Devletin vaziyetlerinde gün geçrica kazanç vergisinin tarhında ve tahsilin şebbüs ve tavassutta bulunmasmı Bütün bir milletin spor yaptığı Al tikçe daha muğlâkJık, çapraşıklık olup dururken bu vaziyetlerin altında yalnız de takip edilen usulün yanlışlığını gös ettiler. Fabrikatörierin bu temennisi üç manya'da, 14 ve 18 yaşları arasında hâkimiyet esası tutan (jandarma devle termektir. Bu tarzla esnaf ezildiği gibi noktai nazara istinat etmektedir: 1,700,000 mektepli kız ve erkek çocuk 1 İhracat emtiamızın ecnebi piya spor klüplerinde mukayyet iken biz, zaçok zarar görmektedir. ti) tarafından yapılacağını iddia etmek hükumet te sermayenin salarındaki emsaline kolayca rekabet e ten mektep talebesinden ibaret olan bazı seash uzuvları eksik bir insana aza '•'ikrim kazanç vergisinde debilmesi. sı tam olan bir insanın görebileceği işle •sas ittihaz olunmasıdır. sporculuğumuzu bâltahyorduk. 2 Muamele vergisi yüzünden fab Konya Ereglisi'nde Muhittin zade ri gördürmeğe benzer. Devletin mümeyMaarif Vekili Bevefendi, bu memnu rikatörleri alelekser kredi ile dahilde yeti refetmekle Türk sporunun halâs Mehmet Emin yiz vasfı hâkimivete sahip olmaktır. Fasarf mecburiyetinde kaldıkları ipeklerin kârı olmusjardır. Kendilerine gençlik vd kat bugün hâkimiyetin sahası gittikçe eylemektedrr. Sila gazetesi darlaşıyor, bu her müşahidin gözünden Sofya 1 (A.A.), Türkiye Hariciye Ve hoşamedi Vraset vergisinin şekli mühim bir kısmını harice sevkedebilme sporculuk namına teşekkür ederiz. kili Tevfik Rüştü Bey refakatindeki ze hakikaten muslihane olan Bulgar siyase kaçataıyan bir hâdisedir. Onun yerini Bir aile ne kadar zengin olursa olsun leri ve binnetice daha bir miktar ecnebi ( Bu yazıyı yazdıktan sonra, bu haberiri deveran birlikte ve beraberce çalışmak esası tu aile reisinin vefatından sonra eski re parasının toprâklarımıza girmesi ki: Bu vat ile Sofya'ya gelmiş ve istasyonda Ha ti hakkında son zamanlarda riciye Nazırı M. Buroff kâtibi umumî eden bethahane şayiaların Bulgaristan'ı tuyor. Biihassa «Colleboration econo fahı bulamaz. Anaları, babaları ölmüş sayade ipekçiliğimizin sür'atle inkişafı bazı gazetelerde menfi şekilde olduğunu hakkındaki miqe» hâmiyetin bıraktığı sahayı hari bazı çocuklar var ki veraset vergisi ta da kabil olabilecektir. Aksi halde, dahili gördıim. Haberin müsbet veya menfi olması Dabref ve teşrifat müdürü Pulyef tara mümtaz Türk şahsiyetleri tikrimin esasını değistirmez. O zaman te • misafirperverlik vazifesini ifadan me sane işgal ediyor. Ve devletin mümeyyiz hakkuk eder etmez onu tesviyeye mec htiyacat muayyen ve mahduttur. fından karşılanmıştır. Tevfik'Rüştü Besekkürüm temenni seklini ahr. o kadar!) yin Sofya'yı ziyareti resmî bir mahiyette nedemiyeceğini tesbit ile Bulgar milleti vasfı olmak istidadını gösteriyor. Bugün burdurlar. Filvaki İngiltere'de de böyle 3 Son senelerin geçim hususundaki olmamakla beraber Balkan teşriki me nin muahedeler dairesinde tekmil huku her milletin cültür seviyesini ölçmek icap bir veraset vergisi vardır. Ve hükumetin müşkülâtı müvacehesinde fabrika amesaisini kolaylaştıracak hususat hakkın kuna riayet etttirmek azminde olduğunu ettiğinden o milletin iktisadî vaziyetini en büyük varidat menbamı teşkil edi esinin yevmiyelerini tezyit etmek zaruda mutat siyasî çerçeveye mukatı nazar yazıyor ve diyor ki: «Bu maksatla bir za mikyas tutmak en salim bir usuldür. İk yor. Fakat son zamanlarda bu vergiye reti hasıl olmuştur. Fabrikatörler. mu mandanberi sık sık mevzuu bahsolan tisadî teşkilâtımız tekemmül ettikçe yük karşı mütehassıslar, maliyeciler şikâ amele vergisinden affedilirlerse, yüzlerce teatisini mümkün kılacaktır. yabancı sek iktisat meclisinin faydası da artarak yete başlamışlardır. Bunların fikirlerine amelenin refahı da bu suretle kısmen teAtina 2 (Hususi) Sofya'dan verilen büyük siyasî kombinezonlara milletlere gidecektir. Asrî hayatta bu tekemmül göre veraset vergisi halkın elinde serma min edilmiş olur. habere göre Türkiye Hariciye Vekili Tev kalmakla beraber bizi diğer fik Rüştü Bey Zora gazetesine şu beya bağhyan dostli|k rabıtalarını takviyede olmaksızm yaşamak kabil değildir. Ü Ankara 2 (Telefonla) Maarif Vekili büyük menfaatimiz vardır.» natta bulunmuştur: çüncü senesi ikmal etmek üzere olan meEsat Beyin yapmak istediği bir çok işler Tevfik Rüştü B. Sofya'da sai hayatımızın ilk beş içtima devresi ha« Bulgaristan'la münasebatımız pek arastada biihassa Ankara'da bir DarülSofya 2 (A.A.) Tevfik Rüştü Beye fev yat pahahlığı, gümrük siyaseti, tediye samimi oldugu gibi iki memleket arasınfünun, bir millî kütüphane, bir opera, bir kalâde bir kabıil gösterilmiştir. Müşarun muvazenesi gibi memleketin iktisadiyadaki muallâk mes'eleler kâmilen halleinkilâp müsesi v« bir asarı atika müzesi ileyh hudutta Türkiye maslahatgüzarı Cedilmiş olduğundan Sofya'yı ziyaretime lâl Osman B. ile teşrifat müdür mnavini tını umumiyetle alâkalandıran uzuvlarvardır. İnkilâp ve asarı atika müzeleri hususî bir nıaksat atfedilmemelidir. Bu Stantchef tarafından ve Sofya is>tasyonun dır. Bundan sonra mesaimiz bu mevzuAnkara kalesi içinde yapılacak ve burarada hiç bir vesikanın imzası mevzuu da hariciye nazırı M. Buroff ile bir çok ri lar haricinde ayni zamanda daha Conda bir de park vücude getirilecektir. bahis değildir. Yalnız Bulgar ricalile cal tarafından istikbal olunmuştur. İki crete ve daha müteayyen mes'eleler üMaarif Vekilinin teftişleri dostane mükâlemelerde bulunulacaktır. nazır birbirlerinin ellerini samimiyetle sık zerinde olacaktır. Mesaimiz temsil ettiMuhtelit Mübadele komisyonu dördüncü Ankara 2 (Telefonla) Maarif Atina 2 (Hususî) Bu akşam Sofya' tıktan sonra M. Buroff, Tevfik Rüştü Beye ğiniz grupmanların menfaatlerini birbibürosu dün akşam üstü bir içtima akte Vekili mektepleri teftişe devam edi,da Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü istasyonda hazır bulunan resmî ricali tak rile mezç ve telif etmek millî iktisadın Şehrimize avdet eden Tahran sefi derek etabli Rum'ların emlâki hakkın yor. Vekil Bey İsmet Paşa kız ensti • Bey şerefine M. Burof tarafından veri dim etmiştir. Tevfik Rüştü B. kendisini esasını teşkil eden ahengi korumak ve tüsünü de gezmiştir. Enstitü yeni bi lecek ziyafette Riyaseticumhur Başkâtibi Kral namma istasyonda selâmlamağa me kuvvetlendirmek olacaktır. Mesainizde rimiz Hüsrev Bey fran'la münaseba daki raporları tetkik etmiştir. mur edilen ve yaverandan miralây Sar Tevfik ve Hariciye Vekâleti hukuk mii kof'tan bakkında gösterilen nezaketten parlak ve emin muvaffakiyetler diler ve tın çok iyi şekilde takviye edilmekte Komisyon heyeti umumiyesi perşembe nasına nakletmektedir. şaviri Suphi Ziya B. lerle M. Liyapçef ve dolayı Krala minnettarlığını arzetmesini altıncı içtima devrenizin ilk celsesini a olduğunu, her yerinde bir tek bile şaki Manisa'da H. F. heyetinin günü saat dörtte içtima ederek Kurfalı bir çok zevat hazır bulunacaktır. kalmıyan Ağrı dağında tam bir em rica etmistir. Yapüan takdimlerden sonra çarım.» köyü ahalisinin tabi oldukları şeraiti temasları iki nazır bir arabaya binerek Tevfik RüşBulgar matbuatımn dostane Âli iktisat meclisi bugünkü içümaında niyet ve asayişin teessüs ettiğini muh Ankara itilâfnamesinden istifade edecek tü Beyin Sofya'daki ikameti esnasında oManisa 1 (Hususî) H. F. teşkilâtına telit hudut komisyonunun sınırı tesbit neşriyatı turduğu Türkiye sefaretanesine gitmişler tediye muvazenesini ve Türk ticaret eşolan Rum'lara verilecek vesika ve Rum memur Hakkı Tarık Bey gençleri Türk Sofya 1 (A.A) Tekmil gazeteler fır di. Türkiye Hariciye Vekili kendisini bu yasının inkişafı çarelerini tetkik etmek etmekle meşgul bulunduğunu söyliyelara ait istihkak talepnamelerinin kabu Ocağına toplamıs ve ictimada münakaka farkı olmaksızm Türkiye Hariciye dut üzerindeki Dragoa istasyonunda kar üzere teşkil edilen komisyonlara atideki rek demiştir ki: salar olmuştur. Eski Son telgraf sahipVekili Tevfik Rüştü Beyin ziyareti hak şılamış olan gazetecilere Türkiye'nin en « Tebriz Erzurum Trabzon ti lü için nihaî vadenin tayini. Yunan iti lerinden Fevzi Lutfi Bey: yakin komşusu olan Bulgaristan'ı çoktan zevat seçilmişlerdir: kında hararetli makaleler neşretmektecaret yolunun emniyetini muhafaza i lâfnamesinin yirmi beşinci maddesinde < Türk Ocaklarında ruhî ateş azalıTediye muvazenesi komisyonu: Salâdirler. Nimresmî Demokratıceski ve La ziyaret etmek arzusunda bulunduğunu söyledikten sonra Bulgaristan'm hal ve hattin, Bekir, Vehbi, Sadi, Reşat Rifat ve çin Ağrı dağları hakkındaki teklifimizi bahsolunan hacizlerle büroların on beş yor. bunu alevlendirmek lâzımdır.» DeBulgari gazeteleri Türk Bulgar dost inkişafına yardım etmek arzusunu besle İran hükumeti esas itibarile kabul et günlük raporlarmı müzakere edecek ve miş. sabık serbestcilerden Faruk Cevdet luğunun istikbali hakkında itimat izhar diğine dair Roma'da vaki olan beyanatuıı Hüseyin Münir Beyler. mistir. ayni zamanda reis tarafından bitaraf Bey fırkalarm ocaklara müdahale etmeetmekte ve Türk haricî siyasetinin mü tekrar etmistir. İhracat eşyası tetkik komisyonuna da mesi lâzım geldi*im, serbest bırakılmaAğrı'da kat'î sükun için istediği azaların verdikleri kararlar heyete tebmessilini Türk milletinin kahraman Galarını söylemiş. uzun "münakaşalar olNiyazı Asım, Mehmet Vehbi, Nazmi, Ha miz kısma mukabil Cempton verile liğ edilecektir. zi Mustafa Kemal Hz. nin idaresinde ifa Tevfik Rüştü B. in temasları muştur. lil Murat, Şükrü Şevki, Remzi Sadettin cek arazi hakkında tetkikat yapılıyor. ettiği muazzam eserin samimi bir haySofya 2 (A.A.) Türkiye Hariciye Vekiranı olan dost Bulgar milletinin kıymet li Tevfik Rüştü B. hariciye nezaretinde ve Süreyya Suphi Beyler. Ağrı harekâtı esnasında dost İran en verıyor: tar bir misafiri olarak selâmlamaktadır Hariciye vekili M. Buroff ile uzun uzadıya direkt bir tarzla yardım etmiştir. Vergilerin tadili Kürt'lerin son vaki olan harekâtı lar. Mir gazetesi Türkiye Hariciye Veki görüşmüştür. Mülâkatı müteakıp M. Buroff Ankara 2 (Telefonla) Metruk çoBu kabilden olarak İhsan Nuri, AbAnkara 2 (Telefonla) Projesi hazırlinin bu ziyaretini iki millet arasındaki Başvekili M. Liyaptcheff ile görüşmüştür. neticesi olarak Türkiye ile İran ara cııklarm 6 yaşma kadar belediyelerce balanmağa başlanan vergiler tadilâtı kâ dülkadir kör Hüseyin paşa oğullarım mes'ut mukarenetin mütekabil bir taNafia faaliyeti nunusani iptidasına kadar ikmal edilerek tevkifle Tahran'a sevketmiş, firarları sında bir itilâf aktedilmiştir. Bu iti kılması, varidatı nıüsait olan belediyelenınması addetmektedir. Demokrat fırkası naşiri efkârı olan Zname bu seyaAnkara 2 (Telefonla) Nafia Ve Maliye Vekâletine verilecek, bu sırada na ve muhaberelerine mümanaat ede lâf mucibince İran Ararat dağını Tür rin bir muesse.se açmaları, olmıyan yerhatin muslihane rabıtaların ve dostane kâleti 3 buçuk senede 8 buçuk milyon toplanacak maliye müiettişleri kongre ceğini vadeylemiştir.» kiye'ye terketmektedir. Buna muka letde çocukların ücretİe bakacak ailelehastalıklara müptelâ münasebetlerin takviyesi yolunda yeni sarfile 48 köprü yapacaktır. Ayrıca 6 sinde de bir noktai nazar raporu hazırİran «Ararat» dağını Türkiye'ye bil Türkiye de İran'ın Cenup hududu re verilmesi, sarî nakil vasıtalarile nakolahların umumî bir adım olduğunu yazmakta ve Türk büyük köprü ikmal edilmiş, 24 ü bit lanacaktır. Tadilât projesi şubat içinde imtidadmca bir kısım araziyi İran'a linin men'i Sıhhiye Vekâletince tamim bırakıyor meclise tevdi olunacaktır. Kabulü takmisafire pek samimî bir surette beyanı meğe yakınlaşmıştır. «Deyli Telgraf» gazetesi şu haberi bırakmaktadır. dirinde 931de tatbikı tabiidir. edilmiştir. Hafta için her yerde haz ırlanılmıştır. Istanbul'un faaliyeti memnuniyetle karşılandı (Vergiler etrafında mütalea ve Vekil B. bir nutuk irat ederek Mec kanaatlerini bildiren karilerimizin lise muvaffakiyet temenni etmistir cevaplartnı neşre devam ediyoruz. Bunlar ktsa ve kâğıtın bir tarafına Ankara 2 (A.A.) Âli İktisat Meclisi yazdmış olmaltdır.) yenin toplanmasına mâni olmaktadır. İngiltere gibi parası bol bir memlekette veraset vergisi sermayenin halk elinde toplanmasına mâni olursa bizde acaba ne fena neticeler vermez? Fikrime göre veraset vergisi alınacak ise bari aileye intikal eden meskenler bundan istisna edilmelidir. Daha sonra bu verginin başlaması için de bir hat tayin olunmalıdır. Veraset vergisi kanununa göre hakkı itirazın istimali tahsilâtı durduramıyor. Pekâlâ muteriz haklı çıkarsa cibayet edilen vergi haksız almmış olmıyacak mı? Ve bu haksız alınıp ta iadesi lâzım gelen paranın tahsili kolaylıkla oluyor mu? Bu verginin çok derin tetkike muhtaç olduğunu söylemeğe lüzum bile yoktur, var mı acaba? Rıza , ı Galatasaray'da okuttukları cocuklan <• ' nın tahsilini pek yakından takip eden kıymetli bir şahsiyetin Maarif Vekâleti zamanmda Galatasaray Lisesine böyle ] bir sui kast yapılamıyacağına emin ola * y 1 biliriz. , ( [ ' f j ! f ; j ; j j | ! | J ] J ! j Tevfik Rüştü B. Sofya da imzası mevzuu bahis değildir)) diyor Hariciye Vekilimiz «Sofya'da bir vesika • Maarif Yekilinin tasavvurları Ağrı'da emniyet Mübadele isleri Küçük Ağrı'ya mukabil Muhtelit komisyon cenuptan arazi verilmesi perşembeye toplanıyor takarrür ediyor Mafrıık çocuklar «CUMHURİYET» ONLARIN ROMANI TEFRİKASl : 19 Başefendinin hanımı derhal bi raz çalı çırpı ile soğanlı bulgur pilâvını hazırlamış, kuru köfteyi salçahyarak kaynatıp sahan köftesi yapmış, siniyi ortaya koyup yemeğe buyur etmişti. Çadır direklerine takılan fenerlerin lâmbaları yandı. Çamlar uzaktan uzağa birbirlerile korıuşuyorlardı. Çamlar konuşurken mutlaka dünya musikisi susar. Çamlar gece konuşurken kulak lardan kalplere ve oradan ruhlara bir hayat girer. Çamların dili sıhhatin, hayatın ve sevginin dilidir. Çamların dili dikenli, fakat sesi yumuşaktır. Suyun sesi, çamların sesini bil lurlaştırıyordu. Arabacı çocuk ça yırda yayılan atlarını* muayene e derken bir köy türküsü mirıldanı yordu. Bunu kavaldan bozma bir ay da burada yaşadık. Sonbaharda ne olacak? Kışı nerede geçireceğiz? Gene bu ovaları, kepirleri, dağları mı tepeceğiz? Dönecek ye rimiz neresi? Oralara artık dönülYazan: AKAGÜNDÜZ mez. Bu tuttuğu yeni yolun yeni düdük sesi takip etti. Zayıf atların merhaleleri olmak gerek. Meçhul bir tanesi kendini küheylân sana memleketlerde meçhul insanlar gibi yaşamak arzusu adeta bir mecrak kişnedi. buriyetti. Kendini ve macerasım Çamlar konuşuyordu. unutturduktan sonra İstanbul'a Arabacı düdük çalıyordu. dönmek kabildi. Ana oğul da niçin Çeşme akıyordu. Ve gece pırıltıh bir hayat coş beraber gelmesinler? Niye Çamhca'nın bir köşesine çekilip oturmakunluğu ile bu sesleri içiyordu. sınlar? Gülöz uykusunda ağhyordu. Dadısı mektbunu almış olacaktı. Fakat bunun ne kadar devam eBir kaç güne kadar İstanbul'daki deceğini kestiremiyordu. ölünceye işlerini halle yola koyup gelecekti. kadar böyle ruh yalnızhğı çekmek Zaten yapacağı çok iş yoktu. Evi, hiç reva değildi. Yirmi dört yaşmdükkânları kiraya verecek. Eşyayı daki olgun güzel kadının nasibi bu güzelce denkletip iki odaya kilit değildir. liyecek, istedikleri zaman aldıraBir kimsesizliğin giderme ivazı, caklafdı. Yanına biraz para aldık bir haksız fena vaziyetin ıslah betan sonra ne var ne yok hepsini bir deli hasta bakıcılık mıdır? Gerçi cekmeceye kapayıp Emniyet San bunun bir fazilet tarafı var. Fakat dıeına yatırecaktı. nihayet ahlâk kitaplarında, romanBütün bunları rüyasında olmuş tik devrin romanlarında tozlanıp bitmiş bir halde görüyordu. Yalnız kalmış kıymet. Zaten has rüyada bile bir endişesi vardı. E..y, tanın anası da bu işî bir fazilet bütün bunlar oldu farzedelim. İki kastile teklif etmemişti. Açık kalp li, dürüst davranmıştı. Çocuğum yi tahayyül eder. Kasabalı genç, gülümsediler. Gülöz'ün içinde taşhasta, ben ihtiyar demişti. Bir gün mercan terliğe geçirilmiş çıplak a mak istiyen bir gevezelik vardı. ben de yatağa düşersem ne olaca yakh komşu kızının topuklarını Şakadan soruverdi: ğız? Kimsemiz yok. Senin de kim tüyleri ürpererek, gözleri sislene Gelinim! Dedi. Bu gece kocasen yok. Biz senin kimsesizliğini rek seyreder. Penceredeki kasaba nı düşündün mü? giderelim, çirkin vaziyetini kurta kızı, sokaktan geçen kâtibin kendi Nesini düşüneyim? ralım, buna mukabil sen de bize ni sevmesini bekler. Ayrı yattın da. bak. Bu kombinezonda hiç hot Şehir kızının gürbüz, itaatli bir Ne olacak? Şuncacık yer. İki kâmlık yoktu. Fazilet denilen mü koca sevgisini istemek neden hakkı gecelik ayrılık ayrılık mıdır? cerret mefhumdan çok daha üstün olmasın. O şehir çocuğu ki hayata Ama iş öyle değil. Kocanı istebir realite vardı. Nihayet bedbaht atıldıktan sonra ilk ideali para ve mek mes'elesi başkadır. ların bedbahtlarla tabiî bir insiyak Biz eksikliyiz. Kocamız bizi sonra nefis bir kadındır, ama ne la birleşmesi vardı. Ve nihayet bir şekilde ne şeraitte olursa olsun bir ister. ayrılmak, iki tarafı mukadderatın Senin de istemek hakkındır. da serbest bırakmak kabildi. Mem kadındır. Hayatının bu öz hakikat A! Bu işte hak olur mu? Hak, nun birleşenlerin memnun ayrılma leri yaşayıp dururken bir defterdar ehlimizindir. Yat der yatarsın, ları kadar tabiî ne olabilir? Bahu kurbanı olan olgun güzel kadından kalk der kalkarsın. sus olgun bir gençliğin göz göre gö başka şeyler istemek haksızhkla Fakat senin de kadınhğın re israf edilmesi reva değildir. Bir rın en haksızlığı olmaz mı? var. Arzun var. Keyfin var. Bu mantık, Gölüz'ün kafasma sarışın lenfatik olsaydı belki, fakat İnsan evlenmeye görsün hanı« başsız bir pençe çivisi gibi çakılmış mım. Sen de evlenirsen anlarsın. kendi kendini pekâlâ biliyor ve anIıyordu. Adalî ve kalbî ihtirasları tı, çıkarmanın imkânı yoktu. Saba Arzu, keyif neymiş ki? Eksiklinin nın sönmez ateşi gittikçe artan bir ha kadar kulağı kirişte.. Çadırın eri insanı bekler mi hiç? O kendi tipti. Sevgi ve yatak.. İşte kendi re kapısından kocası ha şimdi gire keyfini yitirir geçer, bir azıcık gön« alisti. İnkâra ne lüzum var? Cemi cek, ha giriyor. Kocası veya her lünü avutmağa başlasan yarı yolda yet belki bunun ifşasını ayıp görür, hangi bir koca.. Yanakları yana ya haykırır: Böyleri nereden öğren fakat inkârına da inanmaz. Köy kı na, ensesi ürpere ürpere, vücudü dik? Kim öğretti? İyisi mi yarı buzı, yeni tıraş olmuş delikanlının en kıvrana kıvrana gözlerini açtı. Ba çuk, ot yastık gibi ne tarafa atarsa sesine ısıracak gibi bakar. Dağdaki şefendinin genç karısı yatağına ya orada serili kalırsın. çoban memeleri fıkırdıyan Emîne' rı uzanmış tigara içiyordu. Bakışıp Mabadi var