13 Mayıs 1949 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

13 Mayıs 1949 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sanal) Dy aDü GE) Jenmişlerdir, Ne seki 2 Lr OSTLAR, kalbleri iman ateşile yanan aziz dost- lar! Şakası olmayan bir a şmiş u- s uhalefet ta- vırlarının muvazaacı tertipleri- 1 rig eki içi ie, m gerçe) ir bağlı kiç işi kat ve nezaketle bakmak lâ- amdır, İçinde, birkaç sahici o Türk xw > Sa n > g 8 > 5 3 ismini ta- kan Şeytani hizip, bizim gibi alelâde insanlar hakkında ne demez? unları (görülmemiş bir een karşılaytı- cak, cevabını obekliyecek; ve onların kara e Me her noktamızın yeni yağı kar gibi beyaz olduğunu bile- ceksin! ii © ei yl “bir Ss se Ka için di mi d , hep senii beratları diye gös tereceğimizi ilân ederiz ödün Sönl vermiş, Al lahtan iman ruh muvaze- nesi dilenen AŞ ipe a gösterenler hep al- fak i Üçüncü Muradı etti, iy Sultandan soğutmak isteyen Vâli- de Sultanın, el atmadığı tedbir kalmadı, Üçüncü 3 ş güz iyeler he Safiye bep cariye piyasası yüksel- i, İkiyüz altuna alınan cariyeler üç dört bin a kadar çıktı, ç Murada genç, Nihayet cariyelerin m kı- uh, zel cariyeler hediye etti, ran geldi, Padişah eler U yazıdan evvelki kısa bir Fakat Padişah bunllrdan hiç biri- iltif, uyurmaya 1 > Panaroma yazısiyle, tarihi- pe ehemmiyet vermiyor ve Safiye tün gücü ve kuvveti ealineie mizde ilk i nüfuz VE Sultanın tılsım ağından kurtula- hattâ son nefesini verinceye ka- hulâl yollarını göstermistik, ynıyordu, Artık Nürubânü Sultan dar Padişahın bu faaliyeti var Sokullu gibi bir devlet bü- öfkesinden çatlayacak hale gel- yüğünün devrinde ve Sarı Selimin mişti, 5 yeryüzüne (oemreden Os- zevceliği makamına kadar yük- o Faka ie akışı Vâlide İnen alnın sahibini şehvete n hudi hulülü, Sultan Se- Lİ SRk Sir suretle iradesi- lim münden sonra da, bütün © Bir gün Üçüncü Murat Sokullu: ni Sd sin ellerinde yumu: haliyle devam etti, Zira, ko- pun zevcesi ola hemşiresi İsmi- mak için, en hayâsız tedbire ürk inhitat devrinin ilk han Sultana ilkitir gitmişti Daş vurmaktan çekinmeyen ya- adla Ban Selimin vefatından büsü! dişah kızkardeşile irken, o birdenbi , Pa- bahçede gezi- hudi dehasının ti vonis a, Nürubânü isimli yahu- , bi e karşıdan iki Sokullunun, bütün bu entiri di karısı, artık Valide Sultan ol- yüzel iye göründü. Üçüncü lara karşı artık hiç nüfuzu kal- REN Murat cariyeleri pek di, ya- mamış gibiydi, İhtiyar vezir Vâlide Narubang Sultan, sara- nına çağırdı, onlara 5 çaldırdı, desiselere arışmıyor, âciz İl Su en nnun let işlerini görmeye çalışıyordu oldu, Artık Safiye Sultana galip şhur ase si, lelüsul gelmek için ellerine fırsat geçmiş ticaret ve ercel meşguldü, demekti, Ne gariptir ki, 29 yaşın- Yasef Nasiden başka birisi di daki genç Pa oi , bu bâkireler- le o da saraya girip den m G Padişa- çıkmi başlamıştı, o İstanbul hın iktidarsızl » reg Safi; ultanın ray avucu içine alan Hi- büyüsü şeklinde tefsir olundu; ve raçe (Kera) isimli Yahudi karısı zavallı i ânü Sul- hudiler, devletin dış politika- tanın emrile, Tavasil: linde iş- SM da nüfuzlarını göstermek- genceler yu tırıldı, Birçok uğraş- ten geri kalmayorlardı, . Üçüncü ve n sonra Padişa- Muradın dani a Venedik ii iKi £ ökobildiler Saraya Cumhuriyeti adına tebrik için İs- Canfeda ve Râziye kadıkilarla itti. akın akın cariyeler getirildi, İs- tanbula gelen Soranzo, aynı za- Ja Mefküreci Ahlâkı ; < Mefküreci e hiç bir hasis nefs < «Viran önde Kimdi evlâd-ü-iyal var!» tefessüh devirlerinde, kör " Smazereti, Şarkın ve kaba nejfslerin kendilerini korumak için < baş da aşağılık bir hileden ibarettir. “Ayni tefessüh devi, “mefhum bet yaşayamaz olan aküde Şeriat hakkın- Sda da «Hilei Şeriye < rleri ai lr. ki, hile ile arasında en kü bir münase- ey tâbirin Mefküre ahlâkında, ya cemiyetle bera- €ber ferdi hanenin de kurtulması, yahut için» <deki evlât ve iyalle iv z r! <“ GTem 400 yıldan beri bu ahlâka uzak ya- yon Sade uzak değil, taban tabana zıt... i uydurmuştur? beraber viran olması Gg 'iran olası hane değil, kahrolası nefs e” her İ erdin kendi kendisini muhaja- Çaya Ssuüru besleye bulunması gibi melun bir » besleye, G8 de, een bütün- mahküm Slük hassasiyetinin ki “müştür, Ö) bir cemiyette birisi karşılarına çıksa da «içi- nizde bir namussuz var!» diye hayhırsa, kim- alınmasına imkân kalma ibrit suyu dök- ki, on kişinin e Büllakdlir senin bunu üzerine mıştır. Bizdeki mecburi hassasiyet ve aksülü- mel, ancak ş ahsen ismimiz tayin mandır. Halbuki on kişili < < < < * bir topluluk ara” sında isim tayin etmeden bir namussuzun Slunduğunu söylemek, isim tayin edilinceye çe adar on kişiye birden namussuz demek de- Sğil midir? Fakat, söyledik ya, isim tayin edi- ie kadar, kimse, Me tecavüzleri, fer- di tecavüz ayarında görmez. © Döriyüz senelik a devrimiz yüzün- den, maddi ve manevi izmihlâl çığırımız o- lan son yüz senedir başımıza ne geldiyse, iş- te, bu içtimai bütünlük vi kaybe gdişimizden; mefküreci ahlâkına topyekün AAA AA m İD veda etmiş». var!» derdine düşmüş olmamızdan © Veselâ komünisma gibi, haklı olarak? iğrendiğimiz bâtıl a bazı kahramanlarında a hiç bir gaye ve esasa bağlı olmaksızın, tamam ve mükemmeldir. Bu bâtıl akideler mesinin ilk aksiyoncuları, bütün ömürlerin- soğan ekmek yemiş teli ele aldıktan sonr lerdir. Kaldı al çindirebilm hı oldukları mai fert hamlesini a hiç bir ân! yüz çevirmem © Komünizmanın yolunu büsbütün Cehenneme çevird net, bütün a olduğu gibi, hiç bir itikat mi layamayacağı Mİİ İİ İN İN BİNİN, > v e «viran olası hanede evlâd- ei geldi ler manzumelerinin? bile mejküreci ahlâkı, manzu” > > > ve koskoca bir İmpu? ile evlerini se? ek için karılarına işçilik ettirmiş:? ki, her vesileyle, nejslerini, bağ? mefküre uğrunda feda edi ? ci içti mişler: VE arayıp bulamadığı ve| rdiği Cen» aslı, esası ve hakikatile aldm izumesinin aşı e e an a3 mefküreci ahlâkının h eyecan) ve fedakârlık dolu ana kaynağı da İslâmlık-; tadır. > © Künatın Mejharine bağlı olanlar ara) v sında büyükler üyüğü Hazreti Ömere «eğri- lecek olursan seni dlieğmifi düzeltiriz!» ği abını verenlerin da ürpereli, kaybettik; çevirdik? © Bizde başımıza mu yerine onları müsamahakâr O ih, evlât ve iyalile beraber AAA mefküreci ahlâkı karşısın, * m! Bu ahlâkı nasıl unuttuk, nasıl ve aman Allahım, nasıl da iğ bu hal Sn suçu, ül Imuş şahıslirda aramak? yl fazla lütufkâr ve» bulsak daha iyi etmez miyiz 22). bütün haneleri, içindeki bütün? 1 gergekesi: viran eden? iyal var!» Mi va a a dk dvd manda devletle bir muahede uah ks ei hemi lunun başlıca fazilet ve dü imiyetine ve ti nüfu— zuna set ki Prof, Ş, Ü, Evet - e «hayır!» ADIN derse «evet'» demekmiş... ki, Buna Ai 2 diplomat ayı «evet'i» derse ır»: «bel- ki...» derse ev: e demek- ır!» diyen diplomat, artı! iplom: sayılmaz, dip- lomatlığını kaybedermiş... iz bu kokmuş Fransız pirisine, işin hakikatini e edelim: Bir Ee «açım!» derse mke ie las maz, Rus sefarethanesinden e: Buna karşılı ii vE Anadolu «tokum!'» derse «a&- derse TE ezi sa reçeli alâkası o kal ER P, li, muvafık olduğu- e Mm bitaraf oluşun söyler, muvafıktır, Hiçbir ei P, li muhalif oldu- da sönüyem a gn a muvafıktır; duğunu e muhal Hiç vafık olduğunu tan» derse «ke-

Bu sayıdan diğer sayfalar: