8 Nisan 1949 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

| | Hazreti “İbrahim Miu B kıyıları... Mermer ve üstüste kayad © mikâpların en ük edenler, Bâbil den kopup çıkan bir ği uluk - tur © ii üküm, Ni kavminin ——.. Bâbil, âsi lan tü- yl tekâmül ununun gayet girift ve ince seyri, Nabi kavminin ilim ve sanatına vâris olacak ve Bâbili yeniden beze- yecek bir kavim hazırla dır; iğ Bâbil vahdaniy: bayrağının ad ren harikulâde o nağmesi insan ruhunda yüzen ilâhi ve tecrid. bestesini unutmuşlar, “7 tani gulgule ve şamataların keskinine - dalmışlar, yalan tapmaktadırlar. Allah, bu > İbrahim Peygu: İbrahim Pey, ... Bayra” ğı O'na üre ve bir son sahil * denler arası O müstesna, en büyüğü... İbrahim Peygam - ... © Kurtarıcılar okurtarıcısı da beraber olarak, bütün Pey- mi i gamberler arasında, derece ba “ ———, tihsal edecek Ykm ve im Kânlar âlemini eeçirmiş bu- Ve Masonluk, se re w ancak bir tanesiydi İşin garabetine bakınız a “ nı garp dünyasının, kozu! velâ çi garp vw ere yari laşmaya mecbur vi A a, ee ini - yaya ait Aİle em, tl ederi Ve güya elimi ımizı isterken, Istanbula Alma; Masonlarin- dan ğin bir h eyet gönder t vasıtasile Bizi itti- iyoi fakat mabvimizi gaye mücerred Masonluk” ruhu öle) tığa “hâkim olmakta devam edi- yordu tekim mütareke yıllarında di âzamlığı Riza Tevfik geçirilmiş ve localardaki İttihat- çilârı kapıdışarı: ederek İngiliz Masonluğuna «Buyvursunlar!. de- miştir! Mücerred Kamel için dâva “daima tek ve sabit kalmıştır: Müslüman ve ve. Türk bütünlü- dünün köküne kibrit MAYA dök- mmek!,. Prot. Ş. Ü. 5 3 (Çöle kımından İkinci Ea Birinci, kâinatın yi suyu hürmetine yaa üecler Müjdecisi; ü çüncü, ve ağn na) Vey gamber! lan 20 Halili, lâkabını . ta- şıyan, bu, en Üstününden bir derece sonra gelen üstün Pey - ber, sessizliğin yılan gibi 15 hk çaldığı osahralarda, başını sır hazinesi gö çevirmiş, gözleri bu Yine altın çivile- ri yıldızlarda, vahdani hikmet- t leri düşüne düşüne gezdi. Selâ- met ve Benn yolunu göster - mek üze! memur bulunduğu kavim, ei sahralarda ,aynı yıl dızlara bakıp onları Allaha şe rik koş oşmuşlardı. İbrahim Peygamber, kavmini hak dine çağırdı: Ma h birdir, mazisizdir İnanmadılar. İnanmamakla da kalmadılar. Bâbil o Kükümdarı Nemrut, ona (opençesini atmak İbrahim Peygamberin bir put (o heykelitraşiydi. Gi Peygamberin babası, ne hikmet- tir ki, ellerile özene bezene Sa” natlı putlar yontar ve bunları v. satardı. Bir de putları k durmuş, pazara çıkmış ve avaz hay) mağ — Kimseye ne fayda edecek, çocuk büyüyünce put kıra - cak ve Bâbil halkını dininden ayıracaktır! ber kadınları toplattı ve hapsetti Hazreti in ann eyse hiç belik alâmeti yoktu. Pey mesinin gamber bile gebeliğinden habersizdi. O- nu hapsetmediler; ve muhterem 2 linee, bir mağaraya çekilip Allahın Halilini dünyaya getirdi ve bir müddet çocuğunu mağarada giz Ji tuttu, vi İbrahim Peygamber, ir gün Bâbilin en büyük ma e girdi, İbrahim Peygambere sorul- du: — Putları kim — Sopa elinde O ğa herhalde en büyük put! asıl, niçin re olunmasını istemediği için... İnanmazsanız ona Ssorün! — Hiç putlar Jâkırdı eder mi? ü Sâ etmiyen ve da amir iktidarında ol mayan cemat parçalarına nasıl tapılır? Nemrud, artık Allah Resulü cezaların en korkuncun! biçmek r r mej bir ateş La Kızgın gi iin, kiz- m nel Si emn alevler reti kk İsmai maları ei detirdiler ye pi içine attılar. stün gamber, dudakla a keki mili derin bir te vak ve itimad o tebessümile “ani irade... Akılları berhava eden mucize... Harlı ateşin bir a gözleri az harlı dı, silindi v ck bah çesine döndü. da meet vekil 7 iti e bir anda çi- Dudakla- hi derin bir te- bessümü, - çiçek lamak seyircilerine â bakan İbrahim Peygamber... Mucize muhbtacı zavalllardan ur etti: cer im ir de cariye katarak ey raktı, v Sâre, İbrahim Peygam bele zevcesi oldu. Peygamber Mısırda emniyet bulama - adı ve Kenan illeri- Ve Ismail Ve Ishak Peygamberler Peygamberin, zevcesi Sâreden ordu. Sâre bu hal ikinci zevce ali i iceren İsmail Pöğgüt etice Sâreyi o ber doğdu. m * kadar iledird ki, Allahın ig eti Sârenin üzerine yağdı, da İshak eli Yili Buna göm * Hicer ile oğlu İs- mail Pey; i kıskanmaktan geri kalamadı. ğa Se haykir - dı: Mektubat bazret- lerinin, bu, Allahın ve Pe: kita; pc dan sonra en nurani yg gelecek sa; - dan itibaren, parça ça takdim e - ateş tan iman er Kâbeyi ve bütün zamani ve thekâna) “Tef” 5“ N. E, KISAKÜREK & aa — Bu diyardan çıkıp gitsin. ler! Hazreti İbrahim çaresizliğe düştü. Hâcer ile Ismaili yanina > allı ve Mekke istikametinin h yı unu tuttu. İsmaili Mekkede “br O vakit Mekke dolayları! Cürlüm (kabileleri yaşıyordu. Ne Keye gitti ve orada kalan İshak enan illerinde ra bezine de İsrail oğullarınm babası ol sı oluyor. Göklerin en na kadar çıkacak bir kule yapıl masını emrettikten sonra cüceler cücesi Xulenin üzerin- den semaya ok çeken ve en muhteşem delinin kahkahalar - doğru yöneltiyor ve 175 yaşında, du- ü derin bir tevekkül ve zafer tebessümü, ruhunu teslim ? İbrahim ismi, İbrânicede baba mânasma «Eb» ve cumhur mâ - nasına «Reham. kelimelerinden mürekkeptir. Demek Allahın Halili, hak ve üstün Peygamber, cumhurun babasıdır. 6 laygaşıdan İbrahimin yeğe- al. MR, Allahın Halik olan üstün 'gamberle beraber Bâbil * diyarından çıktı ve Suriye taraflarına geçti. Ar. tak o, vi (Sodom' ve Ge more) nin irşadına memurdur. Bu ülke, fuhş, riya, dalâlet ve Lüt Peygamberi dinleyen ol. madı; ve Allah, Nebisinin asını kabul ederek, çözülen bu- lutlardan taş yağdırdı. iŞ , bütüm zi zelzelerle kay- ü edebiyatını ürperten (Sodem ve : Gomore) Bu fazahatler yi insan ihten evvek ki yaşayışı e 9 ara en korkunç küfür ve ahlâksızlık seviyesini giri e elin ki, nice ta- Bizans, Roma rihi tefessüh lez, onun yanıp- da, kargann yawındaki güver cin gibidir. (Devam var) »“ | MÜMİN - GÂFIR Mümin — Â a itiraf eder yi bir dil: bun: duğunu ve müminlere imanâ Zıd yol da kullanmaya © davrandığını hissediyor musunuz? Kâfir — Geçelim, 'efendim, yag Dinleri giren ha- iN misiniz? fi — Tüik eri ina - myor musunuz?. ğuna inanabiliriz!» Bu nasi; kâdar da m'nasibiniz yok? Kâfir — i Haydi, — Allaha, ) mücerred kuvvete, evveli ve ni- Kâfir — Ama sualime cevâp | vermiyorsunuz! M ümin — Ne yapayım Ki, sua evvel, ve dönüp bakmam; sen daha evvel arkamdan kaj beddır |