tahrikatda bulunmak; hele balıkçı bozması, kah Türkiye hafiyesi ve kah Bulgaristan partiyacısı bir imam bozması tarafından aynı zamanda müdür-i mes'ulümüzü: "Hep o hasdalıklara tenbih var. Ve sonra asacağız, keseceğiz, biçeceğiz sen bilirsin" gibi tehdidlerle tasaddi' etmek; bunlar da yetmeyüb muhteviyatı insanları değil hayvanları bile nefrete ilka edecek galiz küfürlerle mali, imzasız mektublar yağmaya başladı. Lakin mektubların muharriri tanınmasın içün sol el ile, ve şübhesiz vicdan azabının bahş ettiği heyecanla, titrek bie el ile yazılmış mektublar?!.. Bu mektub sani'leri kendilerini ne kadar saklamak isteseler sivri demir çuvalda durur mu? Bu gibi bir adiliğe tenezzül edecek Filibe'de iki partizan imam bozmasından başka bir müslüman tasavvur bile edilemez. Fakat süfliyetden aciz ve harhara-i denaetden başka bir şey olmayan böyle mu'ameleden ne çıkar, ne anlaşılır? Cay-i dikkat olan budur. Bundan o çıkar ki o denaetlerini bila perva icraya azm eden partizanlar bile denaetleri, kötülükleri huzur-u vicdan.[..] teşhir olundukca, söylenen doğru, hak sözlerin her biri onların kalbine kan gibi damlıyor. Hakikat o siyah, o mülevves yürekleri sıkıyor, o siyah vicdanlar öyle sıkılıyor ki kudurmuş gibi ne yapacaklarını şaşırdıyor, buna mukabil acz ve denaetde bellerini bükünce şu'ur haricinde, adi, bayağı mu'ameleler irtikaba sevk ediyor. Bu kuvvet, feyz [..] hakikatdir. Hakdan udul etmemeli. Zira hakikat nasıl olsa insanı ruhen, ma'nen ezer, mahv eder. ----oOo---- SULTAN HAMİD'E VELİAHD KİM OLACAK? Sultan Hamid'e halef ve saltanat-ı ali Osman'a veliahd kim olacak? İstanbul'dan "Kolinişe Zaytung" gazetesine yazıldığına göre şimdiye kadar cari olan usule yani saltanat-ı ali Osmaniye cülus edecek zatın sülaleden en ulusu bulunması şart iken Sultan Hamid'in oğlu Burhaneddin Efendiye kendine halef tayin edebilmek içün veraset-i saltanata dair usul ve adet-i cariyeyi lağv etmek üzere yakında bir ferman ve irade ısdar buyurması hakkında Yıldız Köşkünde mukarrebin-i şahane tarafından bazı tedabir desaisperverane ittihaz eylemekde imiş. Şehzade Burhaneddin Efendi sultanın bir rivayete göre üçüncü, ve diğer rivayete göre dördüncü oğlu olub tevellüdü miladi olarak 1885'de imiş. Mülazım-ı evvel rütbesini haiz olan efendi müşarün ileyh, gayet faal ve müste'ıd imiş. Pederinin iradesi üzerine ahaliye pek seyrek görünen Burhaneddin Efendinin hayatı son derecede bir dikkat ve ihtimam ile muhafaza olunmakda imiş. Çünkü bu vechile kendisine karşı ika' edilecek her türlü tecavüz ve su-ikasdan emin olunacak imiş. Zira Türkiye'de murad olunan eşhasın vücudlarını kat'illeri hiç keşf olunmayarak kaldırmak hemen adet hükmünde imiş. Veliahd Reşad Efendi ile şehzade Yusuf İzzeddin Efendinin hakk-ı veraset-i saltanaddan keff-i yed etmeleri hakkında Yıldız Sarayında enva-ı güna gün hile ve desais kurulduğu rivayet olunmakda imiş. Veliahd Reşad Efendinin yaşı altmış ve vücudu kan kötürüm olduğundan ba ihtiyar hakk-ı veraset-i saltanatdan vazgeçeceği zann ve tahmin edilmekde imiş ise de Yusuf İzzeddin Efendinin hakkını kolaylıkla terk ve bağışlamak fikrinde olmadığından korkuluyormuş. ----oOo---- REDİFLER TOPLANIYOR İki hafta talim-i askeri icrasında bulunmaları içün Bulgaristan'ın bazı redif alayları efradı eylülün birinde taht-ı silaha davet olunuyorlar. Efrad-ı mezkurenin ağustosun yirmibeşinci gününe kadar behemehal kendileri- [-sayfa bitti-]