İşte, Rus Peterhof sarayı Rus kanına pek büyük baha biçen ve kan dökmeyi sulh konferansları teşkiline gayretiyle göstermek isteyen Çar Nikola hazretleri halin güçlüğünü anlamış ve Stolipin ile Terepof ve Durnof gibi kimseler ile iş görülemiyeceğini kani' olmuş olmalı ki, son zamanlarda bıktığı Yahudi hesablı Vitetesini(?) çağırmağa karar vermiş. Vitete'nin idare-i hükümete çağırılması büyük bir nişane-i inkılabdır. Rusya'da ekabir-i memurin içinde köylülere zemüstud denilen vilayet meclis idarelerine Vitete kadar sevimli hiçbir çehre olamaz. Köylünün yani umum milletin en büyük dostu Vitete olduğu gibi Vitete de umum milletin bilhassa köylünün dostudur. Demek Vitete çağırılır ise, Vitete re's-i idareye geçer ise iki dost karşı karşıya gelecek: Bu dostların biri millet, diğeri de hükümettir. Çarın maksadı bu iki dostu karşı karşıya tekrar getirmek, raz-ı derunlarını birbirine söylemeyi serbest bırakmakdır. Vitete'nin re's-i idareye geçmesiyle, dahil-i memleketdeki ihtilallerin önü alınacağı Çar tarafından şübhesiz sayıldığı gibi, Vitete'nin temşiyet-i ümur-u hükümetdeki mahareti ile birçok ıslahat-ı iktisadiye ve siyasiyenin dahi tatbik edileceği Rus sınıf-ı münevveri tarafından ümit edilmekdedir. Avrupa mehafil-i siyasiyesi ile mehafil-i milliyesinde Vitete'ye karşı vasi' bir emniyet, büyük bir ihtiram mevcuddur. Hatta Çarın Vitete'yi davet-i teşebbüsü üzerine, Fransız ekabir Maliyoni, Rusya hükümet bankasının, eski imtiyazlarını muhafaza etmek şartıyla, altı yüz milyon ruble eshamlı bir şirket-i hususiye-i maliyeye kalbini teklif etmekde ve Vitete'nin öteden beri tefekkür etmekde olduğu bu mühimme-i azime içün Berlin bankalarının da muavenet-i mahsusada bulunacaklarını te'min eylemekdedirler. Dahilde emniyet, haricde emniyet ve teveccüh hükümferma olduğu ve birçok işler yapıb Rus tarih-i ahirine daha birkaç zinetli sahife ilavesi mümkün bulunduğu halde bir Viyana gazetesinin öğrendiğine göre, Vitete Çarın davetini kabul etmiyor imiş. Bunun sabebi bile garib olmak lazımdır. Bu gazetenin rivayetine inanmak lazım ise Vitete'nin re's-i idareye çağırılması henüz daha bugün zamansız imiş. Hatta Vitete diyor imiş: "Rusya'da daha biraz kan dökülmek lazımdır. Ne Çar ne mukarrebini zamanın ehemmiyetini, icrasını teklif ettiğim ıslahatın elzemiyetini anlayamıyorlar. Fakat zaman herşeyi anlatacakdır. Bana gelince, zamansız ve kavi şartsız re'si idareye geçüb, vicdanımı ve ismimi lekelemek istemem. İş yapabilecek olduğumda, işe kendim başlar, ona yol dahi bulurum. İcrasını hükümetin va'd ettiği ıslahat-ı arzıye laşey ve tatbikatda belki ehemmiyetden aridir. İhtilallere gelince, onların önü alınamıyacağı ve bu sene nihayetlerine doğru yeneden [..] ihtilalin alevleneği cümleye malum bir keyfiyettir. * * * İNSAF. HAYA NERDE KALDI? Dilimizde tüy betti. Ahlaksızlığımızın, fısk ve fesadımızın hainliğimizin had ve yapanı olmuyor denecek bir hale geldik. Söylesek kabahatdir, söylemesek azabdır, günahdır. Doğruyu nerde görse söylemek, doğruluk içün canıyla, başıyla yardım etmek, insan içün borcdur. Bu borc dinedir, Allah'adır. Fakat kime söyler, kime anlatırsın.Var mı bize bir lokma ekmek, bir de yumuşak döşek. Bundan gayrı ne lazım? İsterse dünya batsın?!.. Öyle değil mi? Her halde Allah bizi ıslah etsin. Şu yaşadığımız memleketde Filibe'de beş on müslümanız fakat güce gitmesin, hakikat olduğu içün i'tirafdan kendimi alamıyorum; şu beş on müslümanın ahval-ı idareye ve ictima'iyesine bir kere bakmak, islamiyetin, insa- [-sayfa bitti-]