[-orjinal sayfada, sayfa sayısı yanlışlıkla 2 yazılacakken 4 yazılmıştır-] uçlanmadıkdan sonra müftü kapusundan geçmek imkanı bile yokdur. Hele yirmi gündenberi Şükrü Osman Efendi Hisar karyesine tenezzühe getmiş olduğu cihetle imam efendi la yüs'el amma yef'aldir. *** Bu rezalet Bulgaristan'ın en mu'tena bir beldesi olan Filibe'de cereyan ider. Hukuk-u islam böyle bir beldede bu derece pamal-ı hakaret olursa bu hal-i esef-i iştimal Bulgaristan kanunu esasiyesine, adaletine, hürriyetine, Bulgar milletinin iddia-yı medeniyetine bir taarruz değil midir? Memleketin müftüsi var; evkaf idaresi var, cemaat-i islamiyesi var; fakat hepsinin hakimi bir imamdır. Canım bu imam necidir, kimdir, ne gibi bir sıfat-ı resmiyeyi haizdir? Acaba hükümet-i mahalliyeden bir sıfat-ı resmiye kendisine ihale edilmiş midir? Her halde bu rezaletlere bir nihayet verilmek üzere hakikat-ı halin belde mutasarrıfı Gosbudin Manulof'a layıkıyla anladılarak hükümet-i mahalliyenin nazar-ı dikkati celb edilmesini biz dahi ezcan ve dem temenni eyleriz. İNGİLTERENİN MISIRDA VAZIYETİ İngiltere'nin Mısır'da vaziyeti gettikce şiddet kesb idiyor. "Nuviye Presesi" gazetesine Kahire'den bildirdiğine göre İngilizler Mısır hıttasında yeni bir takım ıslahat yapmağa karar vermişler ki bu teşebbüsatın Mısır'ca fena neticeler tevlid eyleyeceğinden korkulır. İngilizlerin karar ve tasmimlerinden en mühimi, Mısır hükümetinde müstahdem rical-i memurinin Arab olanları yerine hep İngiliz İngiliz yerleştirilecekmiş. Bunun aslı çıkarsa Mısır hıttasında hukuk-u islam mahv oldu demekdir. Allah versede İngiltere'nin başına yeni bir gaile çıksa!.. MEKTUBLAR Rumeli İdaresine! Muharrir-i muhterem efendim! Mekteb-i Rüşdiyenin adem-i intizamından şu hale girmesi her sahib-i vicdanın yüreğini sızlatmakda, bunu teemmül idüpde intibah-ı galbe gayret-i fikriyle makalat Nafi'a yazmak, cevab vermek iktidarını haiz olan her bir zat-ı ali sıfatı içün icab etmekde iken, Tuna gazetesinin muhbir zi iktidarı olan Ahmed İhsan Efendi kaıdenin hilafında olarak kız mekteb-i rüşdiyesinin nevakısla mali olmadığına dair i'tirazata başladı, ve fikrini te'yid içün Tuna gazetesine bir mektub bile yazdı ve ve la yetesavver olan şu cür'et-i narevası kendini bir muharrir zi iktidar silkine dahil fikir sekimine teb'ıyetle zuhure geldi, fakat gazete-i mu'teberinizde o zat-ı ali himmet kendisine bendeler tarafından verilen cevabı gördükde şu hakikate karşu ızhar-ı hiddet eyliyerek kendisi çekilüb arkadaşları tarafından cevab verilmek daıyesiyle fikren isbat-ı hakka şüru' idildi heyhat! O hürriyetperver ve ve sahib-i vicdan olan Ahmed İhsan Efendi kız mekteb-i rüşdiyesine dair bir günlük müşahedatında pek çok noksan bulunduğunu anlamış, ve bu derece keşf-i hakikate muvaffak olmuş, ve muma ileyh efendinin böyle bir sahib-i iz'an olduğunu mütefaharane, E.B. efendi mektubunda beyan idiyor, ey E.B. efendi madem ki o zat bir günlük mesa'i-i aleyhisini kız mektebinin müşahedatına sarf etmiş tabi'i bir kaç günlük müşahedatında mekteb-i rüşdiyeye ma'tuf kılmıştır çünkü "Elfazlu lilmütekaddem" kaidesince evvela ana terettüb eden vazife mekteb-i rüşdiyeden bahs etmek idi ki şan-ı insaniyet de bunu iktiza idiyor idi, ey E.B. Efendi bendeleri mektebi rüşdiyeden neş'et etmiş bulunduğum cihetle her an terakki-i tahsil fikri-