(SAHİFE 6) (ANADOLU) 23 Temmuz 939 Pazar- YAZISIZ HİKÂYE: Mendakka dukka! Mektup Anasının — babasının bir tanecik, gımartılmış ve lalar elinde büyütül- Müş-oğlu, askerlik vazifesini yapma- ğa gitmişti. Annesinden bir mektup aldı: «Nasılsın oğlum? Kışlada mesud- sundur inşallah.. Umarım ki orada evde olduğu kadar tenbellik etmez- sin ve sabahları vaktinde kalkarak bütün bir kışla halkını kahvaltı sof- rası başında saatlerce bekletmezsin.» €cekikrrr——— Kendisi sarhoş eğil Sağ eli sargı içinde idi. Sordular: — Geçmiş olsun. Ne var, ne oldu? — Sarhoşun birisi, dün gece mey- haneden evime dönerkon üstüne bas- tı. Saçma — Müerekkepsiz yazı yazmak için yeni bir usul keşfettim. — Çok güzel! Nasıl yaptığını ba- na da anlatsana! — Kurşun kalemi kullanıyorum. Ayyaş — Dün gece evde bir içki müsa- bakası yaptık, — Yok canım, İkinciliği kim aldı? ——— - Arıh'ımı biner misini: — Terbiyesiz! Ben k 1 imiasdan — Terbiyesiz! Beni kim sandınız siz?, Buyyot — Ayşe, hava soğuk, bu akşam 4ocamın yatağına bir şişe koymağı | getirmişsin neden? unutma... — Rakı şişesi mi, yoksa konyak 'nı görünce #işesi mi bayan?, —o0— * ' Zekâ Otelde — Yahu,-sahibinden zeki köpek izi kaçta uyandırayım.. olur mu? iz üzülmeyin, uyandırılmak is- — Olur amma pek ender, bende|tediğ.n zeman ben zile basıp - size bir tane var. haber veririm. — Şimdi «yamyamlar radyosu için intihablarını söylemek lütfunda bu- lunuür musunuz? —oo— Boş kafa Traşçı anlatıyordu: — Bilsen ne heyecan — geçirdim. xumm evvelâ başıma geldi, sonra Ü İntikam için Hocasından dhyak yiyen çocuk: — Beni dövdünüz — fakat betim düyduğum kadar siz de istırap duy- dunuz öyle mi vvi d ' tidek Evet Ne zahnetin? M — Öyle ise, çok rica ederim. Amı|tâst gedikina - koydu: — Kurşunu ameliy çıkardilar değil mi? ——— l tla başı & tokat daha vurunu: atla başınızdan ——— 1c0022R—— Amerikan fıkrası Hâkim maznuna sordu: — Vapuru batırdığınız iddia edi- liyor, Müdafaanız için ne söyliyecek. siniz? Maznun sükünetle cevap verdi: — Kaynanam o vapurda efendim! Plâjda — Cahide denize yalnız gitmeme-| li, geçenlerde az daha boğuluyordu Vehbi kendisine sun'i teneffüs yap- mağa mecbur oldu. — Sun'i teneffüs mü? Sakın Ca- hide sun'i boğulma yapmış olmasın? T 2E SA k — Telâşlanmayınız efendim. Bügün pazar olduğu için gelen her halde alacaklı değildir. — Fransız karikatürü — —okxroo——— Roman 'Timarhanede sakin delilerden, bi- — Kösteğin ucunda saat olmadığı | yi direktörden bir roman yazmak için ldatıldığımı - anlayarak | müsaade istedi. Direktör buna mü: hiddetlenmiştim. de etmekte bir mahzur görmeyince, deli geceli gündüzlü çalışarak roma- nını yazmağa koyuldu. Kendisini o kadar fazla işe vermişti ki yemeği içmeği bile unuttuğu oluyordu. Direktör endişeye düşerek deliyi görmeğe gitti. Hasta onu görünce — İşte doktorcuğum, dedi, roma- nıma bir göz gezdirmek istemez mi siniz? Direktör defterj aldı. İlk sayfada Mazeret Hâkim, maznuna sordu: —Ş$ikâyetçinin altından zaat kös- teğini çaldıktan sonra üstelik zavallı | adamı dayaktan yarı ölü bir hale| Simon İlk randevüyü on yaşında vermiş Simon Simon da alt çenesi ile burnundan şikâyetçidir â — müharrirlerinden — biri n Si- monla çok alâkah bir mülükat yap- mıştır. Bu mülâkatı aynen neşredi- yoruz, — Uyanırken kendinizi nasıl bulü- yorsunuz? — Hasta olmamak şartiyle sabah- ları iyi uyanırım. Telefon, herhangi bir zille birdenbire uyandırılmaklı- Kım, beni epeyce sarsar bunun için- dir ki, filim çevirdiğim zamanlarda, beni öğleden evvel hiç kimse telefon. la rahatsız etmemesini — aıkı sıkiya adamlarıma tenbih ederim. Öğleye kadar uyuduğum zamanlar, hakika- ten çok nefis zamanlarımdır. — Mektepte iken mükâfat alır mı idiniz? — Çök küçük iken Fransızcada, vo bilkassa tarihte — kuvvetli idim, Hesaptan ve coğrafyadan notlarım kötü iİdi. Ancak büyüdükten ıoııra nn oruu v mektep sıralarında hep başka şoıler düşünüyordum. Şunu da kaydede- yim ki, bDen gene mektepten kaçmış değilimdir. — Asgarl ne kadar bir masrafla .pçmmensı mümkündür? — Bu bir hesap meselesi olmakla beraber, yalnız sizi ndeğil, kendimin de kendi kendime sorduğum bu su- ale her halde cevap vermek-isterim, | düşünüyorum.. Simon - Simon, cevap vermiyordu. Kendisine yavaşça, meselâ ayda üç bin frank, dedim, O, bu sözüme Itiraz ederek, — Hayır hayır, bu kâfi değildir. Dedi. Maamafih — bana-lâz:m olan para.. Simon Simon, masrafına dair ba- na kat'i birşey söyliyemedi.. — Hayranlarınız sizi gördükleri zaman da hakikaten — memnuniyet gösteriyorlar mm, yoksa — hayranlık- larından pişman mı oluyorlar? — Bir kalabalıkta — tanındığımı hissedince o kadar korkuyorum ki, bir müddet için kulaklarım düymü- yor Ve gözlerim hiçbir şey görmü- yor. Maamafih kalabalığın içinden yükselen şöyle bir sos: «Ne nefis, yahu ne nefis» Kendilerini göatermeklen başka bir marifetleri olmıyan yaramaz er-| keklerin oyuncu, bağırışlarıdır. Bir çokları beni fotojenik bulmadıkları gibi, bazıları da arkamdan: — Eh, şöyle böyle, güzelce.. Derler.. — Yanmızdaki erkek arkadaşınız bir kadını beğense ne yaparsınız? — Ah, bu çok müdhiş — şeydir. Böyle bir vaziyeti hiç ımm m. Yal- nız arkadaşımı dinlerken Simon n çok sokağa beraber çıkmak z erkek kimdir? Simon bu sualime ilk defa cevan vermek istedi, Birkaç hece kekoledi. Fakat kelimeyi tamamlamadan dür- du. Süküt eti — Hangi artistle bir film çevirmek isterdiniz? — Meselâ Klark Gebi, — Sponser Trasi, Fransada Şarl Buaye.. Şunu yim ki, benim çevirdiğim (dişi tilki) filmi için henüz kendime bir erkek arkadaş bulamadım. Korkarım Bam. azanız hangisidir? — Alt çezem hiç hoşuma git: Eğer güzellik operatörleri bunu dü- zelte bilseler.. Sonra burnumu da hesaba katmak lâzımdır. O, şehirde küçtücük, Tâk'n filmde,.yani fotoğ rafta o kadar kalın — görülüyor ki, HABE #eDünyanın boks şampyonu Maks Şmeling Avrupada çok para kazan- mıştır, Fakat Amerikadan Almanya ya döneceği sırada Amerika hükü- meti Almanyaya &merikan parası ih- racını menetmiş olduğundan — oski şampiyon dolarlarını götürememiş - süretle isitfade edebileceğini düşüne | n boksör ni - r.|O, ban Sevımlı yıldız Simon Sı- mon la bir mülâkat Fransız dilberi, yeni çevireceği (Mavi tilki) filminde arkadaş bulamıyormuş Simon tarif edemem.. Halbuki düz ve İnce bir burmum olsa ne kadar güze) ola- cak.. —Umumiyetle tabiatiniz nasıldır? — Benim tabiatim çok iyidir. Her gün görüştüklerimle çok İyi geçini: rim, Onlarla beraber her şey bana kolay görülür.. Ancak içinde bulun. duğum dostların arasında beğenme. G'klerim de vardır. Fakat hissiyatımı onlara hiç belli etmem ve yavaşç& yanlarından kaçarım. — Başınızda beyaz saçınız vıgı ki bu arkadaşı hiç te- bulamıyaca-| mıdır? Beyaz saça bayılırım.- ” Geçöm — Yüzünüzde hoşunuza gitmeyen | gün berberime, başım da beyaz gaç bulünup bulunmadığını -sormuşlum. ok nazikâne bir tavırla-ce- vap veri — Arkanızda, çokzarif bir tel.-bes çınız Var. yazık ki, bu saç başımın çok — Devamı 9 ncu Sabifede .— RAL'E'R rafından — yazılmıştı. Bu — havadif şimd; Fransada yaşamakta olan A” man Muharrilerinden Leonar Frai” ka bir film senoryosu mevzuu vef * miştir. Serseri gemi ismini alacak V b film pek yakında jan Renuvarın rakiyle Fransız stüdyolarında nı"' tir. Amerikada kalan parasından ne| nacaktır. * Tatil mevsiminin başlamış oımi' İna rağmen FPransız stüdyoları Kü" hayet' bu paralardan İstifade Hrr.ekhll' anı tamamiyle kapamış Ö0t ile yolunu - bulmuştur.- Amerikadan 250 lerdir. Reda , Ker tatiline - Tai pir şöyle yazılıydı: terim. Ancak bu hal çok d Akşam olmak üzereydi. Gece bas-| medon birdenbire sinirlerim ayağa lardır. — Ben de onu düşünüyerum. Ser.den nazı! ayzılacağım. tırmadan köye - yetişmesi lâzımdı. Beygire atladı ve kumanda etti: — Dehi,, Kâğıdın geri kalan kısmı & doh>» hecesiyle doldurulmuştu. — Doktor sayfaları çevirdi. 800 sayfalık defter' de edeh> den başka bir kelime yoktu. Doktor, hastanın yüzüne baka kalın- €a o izahat vermek lüzumunu his- 1 — Na yapsın doktorcuğum, tgir bir türlü yürümüyordu!. kalkar. Eğer erkek arkadaşımın med- hettiği kadın hakikaten güzelse, mü- kâlemeyi değiştirir, onu hafif ge ririm. Amma bahsedilen kadın çir- kinse, işte buna tahammül edemem. Çünkü arkadaşımın zevksizliği beni çok asabileştirir. — BSevdiklerinizle yalnız kaldığı- niz zaman, onlar size hangi İsminiz- le hitap ederler? « Onlar bana sadece Simon, der- ler., bin dolar mukabilinde «Pamuk pren-| «Yalnız sizi seviyorum> isimli ses Ve yed; cüceler» filminin Alman- yada gösterilmesi! inhisarını almıştır. Bu film şimdiye kadar Almanyada gösterilmemişti. Önüğtüzdeki mev - simden itibaren Almanlar da bu fil- mi göreceklerdir. YeAlmanya uzaklaştırılan yahudi Kuruplarından birişinin kendilerini Kabul edecek bir memleket bulama- dan haftalarca Atlas denizinde do -| kardığı halde bir ti teleri ta-|bir kadın rolünü 9, laştıkları bütün dünya gaz film çevirecek ve bu film devai derken iki misli yevmiye alaca! '“ * Fransız filmlerinde dalma © kalmış, koca bulamamış ihtiyâr rollerini oynıyan bir yıldız yardır” lin Karot. Bu yıldız önümüzdek! — nema meveimi için «Halam dİFE Ş tördür> isimli bi tfilm çevirmekte » bu sefer birçok -i baştaf wlenel