yor: susun hususi Lavrens çöl adamı.. hagilizlerin umumi harpteki met- hur casusu Lâvrens hakkında yeni bir eter, onun bir çok gizli kalmız anacoralarını - ortaya koymaktadır. «Lâvrensin mektupları» ismiyle neş- redilen bu kitabın mühim parçaları-| v nakledeceğiz. Arabistandaki mücadelesi esna - sında Lâvren iki gizli seyahat yap-| miştır kiz bundan şimdiya —kadar hiç bahsedilmemiştir. Lâvrens bunlardan birinde Şam- 4 Osmanlı ordusunun arasına girmiş, diğerinde de, 1918 de Mek- kâye gitmiştir. Lüâvrensin Mekkeye siyas! bir maksad yoktur. Ve bunun derf, gübak, misrik - sükasile yapıldığı anlaşılıyor. Lâvrens Mekkede ken- disine altın kakmalı bir kama yaptı- nyordu. —Arabistanın taçsız - kralı iemi verilen casus, 1920 senesi ey- lülünde arkadaşlarından H. Hadle- ye bir mektup yazmıştı. Hadley A- rabistanda onun beraber çalışan en yekın “arkadaşıydı ve Lüâvrensin Mekke seyahati hakkında malkfimat istiyordu: Lâvrens bu mektubunda Mekke- yi «garip bir yer, ne ağacı var, ne de suyu; kesme kayalık dağlar a- râsındaki vadilere sığışmış, çok 8- cak bir şehir» diye tasvir ettikten sonra şöyle devam ediyor: «Fakat şehre girmek hiç te güç değil, hele si: olduğunuzu bi lrerse hiç müşkülât yok. Çünkü halk hiç te mutaassmp değil. Yalnız hiristiyanları bir az uzakta tutuyor- lar. Zira aksi takdirde dünyadaki diğer müslümanlar (Hindistandak ve diğer yerlerdeki müslümanlar) kızacaklardır. - « Bu müslümanlar k:nrl;ı Mekkeyi ziyaretlerini keserler. Hal- buki Mekkenin başlıca geliri hacca gelenlerin bıraktığı paradır. «Önün için bana: «— Mekkeye gittin mi Diye sorarlarsa, |— Hayır> Cevabıni vermem lâzim. Fakat şana husus? surette söyliyebilirim. de ilmemesi 1â- zun. Aksi takdirde kralın buradaki nüfuzu baleklar olur.» Mahut motosiklet tiyanları bir az (ANADOLU) LAVRENSiİN GiZLi KALMIŞ MACERALARI Osmanlı idaresi, Ammanda orduya mMüracaatla hataya düşmüş.. Lavrens bir mektubunda şöyle yazı- Mekkeye girmek çok kolay. Çünkü halk müteassıp değil; yalnız dünya Müslümanlarını gücendirmemek için Hiıris- uzak tutuyorlar mek LAVRENSE GÖRE: Bir Arap imparatorluğu hayaldir. Çünkü onlar birleşemezler.. Çete muharebelerinde hava hücumları- nın rolü hemen hemen sifırdır Mekkeden bir gödinüt. Lâvrens, ondan üç ay sonra or- dunun tank kıtalarına yazılıyor. Ha- yatındaki bu devreye «gizli geçen seneleri> ismi verilmektedir. Arabistanın - taçsız kralı çıkan ihtilâfları, Lionel Kurtise yaz- dığı — mektuplarda anlatmaktadır. 1923 temmuzunda yazdığı bir mek- tupta, tank kıtalarına oradaki lerinin emniyetini temin için gire- ceğini söylüyor ve « Buna acele bir ihtiyacı yerine| getirmek için karar verdim. M iş göremez işimde kullanıl- maz bir hale getirmekti.» âvren bu mektubunda «mahud vakkat: bir yor ve sonun «Motosiket kazasında ölmekten- , balık olup sulara dalarak veya; uş olup uçarak ortadan kaybol - ak isterdira. Türklerin hatası: Lâvrens, mektuplarından birinde Arabistandaki maceralarından bah- sederken Osmanlı ordusile İngiliz ve Arap kuvvetlerinin çarpışması hakkında general Vavele - yazdığı mektupta şunları söylüyor: «Sizin de dediğiniz gibi taarruzlar- da esas olan hücumdan ziyade ha- reket lâzımdır. Eğer Türkler kuleli arabalarına üç dört makneli tüfek ko yarak haftada bir Amman ve Ma- an'nın şarkındaki çölleri muhafaza altında alsalardı, bizim develi kuv- vetlerimizi derhal durdurabilir ve bu suretle ihtilâl bastırılabilirdi. Bu da onlara 20 kişiden veya 20 bin İngi- liz lirasından fazlaya mal olacak bir İ onlar bize karşı süvari, lerdi, bizi derhal ellerine geçirebil lerdi. malümat sahibi bir adam bulunduğu tarafı aldatarak bü bir ihtilâl ortaya çıkarabil Aşiret halkını bombat mek, hiç müsbet netice veren bir değildir. Bence hava kuvvetleri mun tazam ordular üzerinde bir tesir el- de edebilir. Gayri muntazam kuv- vetler üzerindeki tesiri sadece ma- lmaktan ibarettir. Türklerin bir çok - tayyareleri vardı ve bize karşı kullandılar. Fa- kat; harbin son devresine kadar hiç bir netice elde edemediler. Yalnız, muntazam askerlerimizden bin kişi- yi Deraa taarruzunda ileri sürünce tesiri görülen bir netice aldılar. Çe- te muharebeleri hava kuvvetine al- dırış etmiyen bir harp usulüdür. İsmi değişiyor: LAvrens, bir müddet sonra tank kıtalarından tekrar hava kuvvetleri- ne nakledilmiştir. Fakat bu sefer T. E. Şav ismini almış kim olduğunu keşfetmekte'geç kal madılar. Lâvrens gizli istihbarat şef- lerinden Palmere yazdığı bir mek- tupta bunu şu şekilde anlatıyor: «Bir gün onbaşı bana Ros diye sesleniyordu. O zaman yanımdaki- lerden biri: «— Ros değil onun ismi, dedi Ben kendisini Rovingtondan' tamı - tım: Albay Lârrens bu..> Ondan sonra tekrar işlerim bozuldu. Beni ihtiyat zabitlerinin bulunduğu ka- rargüha gönderdiler. Daha sonra ka- rargüh kumandanının karşısına çık- tım. Kumandan sordu: — Hangi sınıftansın? —Dün tank kıtasındaydım. —Bugün? —Tayyare. — Peki, yarın da bahriye olmak is- Arabistan işleri müşavirliğini etmiş|zırhlı tren, develi kıtalar ve blok .|ter misin? haziranında ve 1929 miştir. Ayni B istifaşını ver- senenin ağustosunda kuvvetlerine miasi üzerine dever, * dalayısile, kânunusanide #a etmiştir. havzlar kullandılar, İhtillâlleri muvaffakıyetsizlikle —Hayhay! Fukat ertesi gün Lüvrena Kranvele yarılan | neticelendirecek bir şey daha vardır| çağrılmıştı. Orada rakat idi. Yalmız, Lüvrens, hüviyetinin meydana çık-|ki, o da ihanettir. Makabil propa -| Yakında çıkacak olan «çöl isyanı> is-|önünde tutmak lâzimdır. 'an eden şayialar|ganda yerine, büyük bir harekette|mindaki kitabından sonra-orada da|n orad n is-İdaime hulum-> bazı alçak seciyeli| keşfedilmesinden korkuyordu. Ka ak vlna L y u gea sarfeteer — Bunün içla, kendisinin İngiltere-| rülmesi icap eder an et- |& Yalnız, orada| (or Milyarder Bundan bir buçuk sene kadar evvel ölmüş olan dünyanın en zengin adamı Con Rokfellerin vasiyetnamesi niha - yet n açılmış ve serveti buni re taksim edilmiştir. Rokfellerin bıraktığı nakit servet, milyarderliğine nisbetle, çok az görül- mektedir. «Dünyanın en zengin ada- mi> mirasçılarına 27 milyon dolara yakın (bizim paramızla 85 milyon li- ra kadar) bir servet bırakmıştır. Ba - nun da büyük bir kısmı vergi olarak hükümete veriliyor ve varislerin eline iyon dolar kahyor. Rokfeller, bu servetinin en büyük ni torunu Misis Margaret de Ku- la onun İki çocuğuna kmak - tadır. Oğlu küçük Rokfollere ise 600 bin Hira kadar bir para verilmesini va- siyet etmiştir. Rokfellerin elinde bulunan - birçok tahvilât, iİflâs etmiş bir şirkete ait ol- D j Bir Arap İmparatorluğuna en laşan devlet bugünkü halde İbnis devletii Fukat bu da, kum üzerinde inşa edilmiş bir binsdır. Çölde daim kalacak hiçbir şey kı az. Bu yoğurulmuş kaç r. Onlar gibi İbnisaın. dun imparatorluğu da bir gün çökecek, Bügün Arap hükümetlerinin en iy yerleşmiş olduğu yerler Hicaz, Yemet, İrak ve Mısırdır. Bunlardan Hicaz devleti İbnissuudun — idaresi altında Hüseyinin idaresinden dahs kuvvetli- dir. Kral Mmirastı, ve fi ğim ÜO gittikt in harptan kalmış Biz onun emrinde çalışırdık bir. hden ne kadar nefret tmanın imkânı yoktur. sonra ben şahsen çok mem- nüti olmi nissunda karşı © ettirdi. Fakat nihayet '0 da muvaffak olamadı. Bununla beraber, Hicazın kuvvetli vir memleket olduğunu - zannetmiyo- rüm. Yalnız slâkayla — bakılabilecek bir yerdir. En fazla ümit vereni, İr: Vinpton hurasını tazi niden kur Lavrens Ammanda iken.. den uzak bir yete gönderilmesini 18- rvarla istiyor. Ve 1921 ünuevvelinde Hindtstana gidiyor. ”y LA Üç plâ'la kalınca.. Lâüvrens Hindistanda, Karaşliden yedi mil uzaktaki bir tayyare deposu-, , 1920da, vi n u gündenberi birçok hari: kulâdelikler meydana geldi. Oradaki harp idaresi ne İngilizlerin menfaa. Üneydi, ne de İraklıların. Traktan daha İyi H Çolabilirlerdi. Çünkü oranın halkı daha atliğ başlangıç müterakki ve daha tecrübelidir.Fakat Fransızlar oradan Faysalı — uzaklı radaki «Boş vaklilerimi grar 4 geçiriyorum. Fakat var.Biri <o han iki keman üzerine yazdığı konser-| gördü ve diğer tarı tosu; üçüncüsü de Bokkorininin s0-İça halinde bırak: Batı. Halbuki bu memlek &.. Sabahları develerin çıngırakları|ayrı hükümet müaait değildi. Belki ile uyanıyorum. Gidip bir kaktus ağa-Jorası da İrak gibi olacak. cının altına oturuyorum ve Kranvelde-| — 1921 de İngilterenin müstemleke na- ki eski günlerimi katırlıyarak ağlıyo-İzırı olarak Viston Çörçilin bulunmuş ofan 'a tırdıktan sonra yalnız Lübnanda bir jBa-|merkert hüküâmet kurmayı — muvafık ları dört ayrı par- ilın: SAHİFE « Rokfellerin varislerine ne kaldı? Müteveffa milyarder Rokfoller duüğu serveti orudan çok kaybedilmiştir. Ancak, nakit para. sından hariç olmak üzere Rokfellerin varislerine birçok emlâk ve akar, Şire ket hi i kalmıştır. Isırmak Tepecikte Yavru sokağında-Fla- san kızı Ayşe, kavga ettiği Osmanın elini isırarak yaralamıştır. Umumhaneler arasında- —— Kemerde umumhaneler arasında İstanbullu Fehmi oğlu Bahaeddin, eç vakit umumhaneye girmek iste- , vaktin geç olduğundan belsile içeri alınmayınca umumi! kadınlar- dan Hasan kızı 23 yaşında Munkkek € Makbulenin çalıstıkları eve zorla ş. bıçakla her ikisini ellerindân hafif surette ya tır. Kadını döğmü Bucada Muradiye camii civarın- la Numan oğlu İsmail, Fehim karı- yaşında Ayşenin arkasını ta- cip ederek ağır sözlerle tahkir etmiş 'e yumrukla döğmüştür. Suçlu yar aştır. giri ni lan hiçbiri de çölü görmüş değil. Bü- ün coğrafyacılar da buradan daima soğrafyanın halledilemiyen büyük bir meselesi olarak bahsederler.» arelerin tecrübelerini bu çöl pmalşriri rüm. Bu. Keşİf olacaktır. Ayni” ze- manda, bizim tayyarelere de güzel bir şöhret temin edecektir. Bu suretle düm. yanın çoğrafyası hakkındaki - malâ. matimiz da tam cak.- Bu çölüm keşfi, esasen, ancak tayyareyle yapı- abilir. «Haritaya bakacak olursanız gö Karâşi le'lek oğ bir 'saha teşkii rü arasında etmektedir. Diğer taraftan, bu teşşebüsün; ta- hakkuk anına kadar gizli kalması lâs zım. Tayyareler yola çıkmadan evvel gazeteler bü işten uzun uzun bahaet- memeli. Coğrafyacıların — birdenbire ortaya çıkan bir keşifle karşılaşmaları daha iyi olur.» ktan develerin çıngırak sea-Jolması bizim için büyük bir tali eseri- leri derin bir sarmıca dökülen su dam-|dir. O zamandanberi İrakın masrafı laları gibi devam ediyor.» ile Suriyenin masrafını, İrakın refa- Lâvrens Arabistan isyanını mühim|hıyla Süriyenin sefaletini mukayese bir hulâsasını, Permana yazdığı birledersek bunu daha iyi anlarız. mektupta yazmıştır. Parman Arabis.| — Pransızlar yaptıkları hatalardan tandaki develi kıtalara mensup bir|ders almamakta israr ediyorlar. zabitti ve yaptıkları mücadeleler hak-| — Fakat, lord Gürzon geldikten sonra kında bir rapor hazırlıyordu. Filistin.|bizim siyasetimiz de değişti. Ben dai- de yeni bir Arap iayanı başladığı için| ma İngiltereyi de, Fransayı da emper- bugün Lâvrensin anlattıkları büyük | yalistlerin deliliklerinden kurtarmaya| ehemmiyeti haizdir. Bilhaasa srabca| çalışıyordum. Bunlar bize lord Klayv kavmlerin arasında ne kadar|ile Rodzun siyasetini 1921 de tek- a ğunu anlamak — hususunda,| rar ettirmek İstiyorlardı. Halbuki dün-| taçsız Arabistan kralının bu yazdıkla-|ya bu devreyi çoktan geride bırakmış. rının büyük yardımı olacaktır. tı.> İngilterenin gayesi ne idi? Lâvrens Lüvrens diyor ki: 1929 da kral Amanullahın tahttan- «İngilizlerin gayesi Türkiyeden be:|inmesiyle neticelenen Efganistan — is- devileri ayırmak değildi. Çünkü bede-|yanında Lüvrensin rolü olduğuna dair viler esasen kimseye bağlı olmıyan bir|umum! bir şayia çıkmıştı. Bunun üze- hayat yaşamaktadırlar. Bizim maksâ-|tine İngiliz hükümeti Lâvrensi tekrar dımız, Suriye ve İraktaki şehir halkı-| Asyadan geri aldı. nt Türkiyeden ayırmaktı. Lâüvrena, 1929 senesi temmuzunda Bir Arap konfederasyonu veya im-|Sir Hugt Trençard (bugünkü lord paratorluğundan bahsedenler. hayalâ-|Trençard) « yazdığı bir mektupta, o-| ta kapılıyorlar. İki Arap - devletinin|senelerde Arabistandaki tayyare se. bile birleşmesi için nesiller geçmesi lâ-|ferlerini anlatıyor. Sonradan felükete izamdır. İstikbalde belki birleşebilirler |uğramış olan 100 B. ve R. 101 tayya- bu ümide ben de iştirâk ederim. Fakat|relerinin tecrübe yapacaklarını Lüy. bu, onlar için gayri tabit bir hayat ola.|rens haber almıştı ve bunun üzerine caktır. Şöyle yazıyordu: Zorla ortaya getirilen birlikler teh-| — «Bir iki mil cenuba gittikleri tak. Hikelidir. Bu gibi işlerde siyasetten ev.|dirde tayyareler Rübaelhâli'ye (yani vel coğrafi ve iktısadi vaziyeti göz| «beş murabbara) gireceklerdir. Burası Muhtelif yüz binlerce mil murabbai çok geniş maleketleri biribirine birleştirmeden | bir çöldür ve şimdiye kadar hiçbir Av- evvel yolların ve ticaretlerin birleşti-|rapalı buraya ayak basmamıştır.Hat- ta, kendisiyle görüştüğümüz Araplar. Afgan isyanı ve «Bu sefere ben de iştirük edeyim de- Miyorum.Fakat isterdim. Bununla be- raber a&i) olan cihet, bu tecrübenin yapılmasıdır.r " Rusya hâdisesi: 1927 de Rusyadaki davalar esnağın. da Lâvransin 1 bir İngiliz casusu olarak geçmiş ve casusların — onunla Londrada görüştükleri ileri sürülmüş-- tü. Lâvrens 1980 da mebuslardan Er- nest Turtl'e yazdığı mektupta bundan dolayı hayret ettiğini söylüyor ve dir yor ki: «Bilirim ki onlar İngilterenin -res- men bildirdiklerine bile inanmazlary Fakat benim 1926 künunuevvelinden 1929 şubetına kadar Hindistandar bus lundumu ispat ederim.> Lâvrensin tekrar hava kuvvetlerine verilmesi lord Baldvinin müdafaaği zerine olmuştur. Baldvin o — zamas başvekildi ve bugünkü lord Tuidsman olan Mister Con Buçan — kendisine Lâvrensin lehinde bahsetmişti. Lâvrens, daha sonra, hava kuvvet- lerinden ayrılacağı zaman lord Tulds- muire bir mektup yazmı; bundan dolayı teşşekür ederek şöyle demiştir: «Mister Baldvini görürseniz lütfel kendisine söyleyin: Haya kuvvetlerint tekrar girişim hayatımdaki en met ut senelerimi teşkil etmiştir. Yine keB- 'ne bildirmenizi rica ederim ki, bü müddet zarfında vazifemde — faydaD olmak için daima çalışmışımdır. Bunları, sizin ve Mister Baldvin' bana tevececüh göstererek millet lehift hareket ettiğini işaret etmek için söl” iüyorum.,