(ANADOLU) SA Üçok Yamanları 7-1 mağiüp etti Alsancak 1 - Doğanspor 1 B j en kırılmış ol ünü çıkardı. n maneviyatını dü- oyun noktaf na tecrübeli Mmuhacin an Üçok, hakemin ilt |İkararlarına ra; kr ve 80 uncu da- kikalarda iki gol daha cıkardı. Oyun bundan sonra hâakemin idaresizliği ve göz yummaları yüzünden karmakarı. şık bir şekil aldı, Üçok sön dakikalarda 7 inci golünü de çıkardı. ve 1-7 galip k sahadan ayrıldı. ra günün ve senenin en mühim laşmalarından olan Doğanpsor- maçına gelmişti. Bu o, |Bay Esad ofsaytlere katiyyen dikkat Vetmedi. Orsayt olmiyan vaziyetlerde ofsayt kararı verdiği vaki oldu. Hat. Alsancak kalecisi Hüseyin Hilmi (tâ özür dileyerek topu havalandırdı- Pazar günü Alsancak sahasında ğ bile görüldü. Tevali eden haksız çları seyre gidenler, hâkemlerimi- kararlarına karşı iayan eden seyirci. zin hataları ve tarafgirane İdareleri leri protesto etmek kastile de oyunu yüzünden sukutu hayale uğramış va-| birdenbire durdurdu ve terlemiş ulan : e x dan ayrıldılar. 22 oyuncuyu soğuk ve nemli havada Maçlar mlarının karşılaşma- beş dakikaden fazla hareketsiz bırak- gile başlıyacaktı. Fakat Doğı Yamanlarspor külübleri formalite iti-| — Takımlar şöyle dizilmişti: lamlarını henüz hazırlamadık | — Alâancak: Hilmi, Fuad, Ali, Fethi, an Üçok ve Alsancak saramon! Enver, Nuri, Hakkı, Salâheddin, Ra- ile oyunları kazandılar. Seremoniden sım, İlyas, Salt. sonra ayn! takımlar arasında yapılan| — Doğnspor: Mahmud, Reşad, Fethi, hususl! laşmalarda Üçok - Ya. Sait, Abdullah, Mehmed, — Alâeddin, bere kaldılar Doğanspor » Yusuf, ai 8—0 mağlüb etti. | İki takım b Saat 18 te birinci takım maçlarına leri en ku oyun Üçok — ma ügün için çıkarabilecek - ti kadroları muhafaza imatla oyuna girdiler. . Oyunun hakemi slarda gösterdik- inden yerine ay İsmail leri heyecana rağmen güzel-bir oyun n İki devresinde hatalı ka çıkarmağa gayret ediyorlardı. Nite - avi derecede takımlar k bir zevk ve arasında taksim etti. Kasti favüllere yecan uya İ ve güzel bir oyun b | Leylekler hakkında bir Türk- Rusdostluğu A istatistik | Fransı'da leylekl erin gittikçe azal- masının sebehi nedir? leklerin Fransanın Alsas eyaletin cudiyetleri uğur sayılan ley gittikçe azaldığın. tk. Leyleklerin, seneden seneye, bil- hassa son aylar içinde ender dene- cek dercede azalmaları bu havalide oldukça endişe uyandırmaktadır. Şimdi, Fransanın bir çök yerlerinden Alsas taraflarına, — hele Strazburg şebrine uğrıyanlar, alıştıkları bu u- zun bacaklı, uzun boyunlu kuşları göremeyince, hiç olmazsa hatıra ol- sun diye heykel dükkânlarından ley- leklerin, çinko kurşun ve kartondan sernbollerini abp götürmektedirler, Mülhavz sanayi şirketi, Fransa yetlerindeki leylek hareketleri hakkında bir anket açmış, tetkikler yaptırmıştır. Yukarıda Ren vilâyetlerinde 40 leylek yuvası vardır. Bunların 23 tanesinde leylek yaşıyordu. Halbu- ki 1927 de leylekler 26 yuvayı işgal etmişlerdi. Bunlarda 74 yavru leylek doğmuştur. yetletde daha çok leylek bulunmak- tadır. Burada 124 yuva sayılmış ve 294 yavru çıkmıştır. 1912 den 1937 ye kadar 21 do- ğum azalması kaydediln Hazır- lanmış olan bir rapora göre, leylek- wleıin bu mıntakeda gitgide azalma- sının bir çok sebebleri vardır: sas mıntakasında sulama işle- rinin bir intizam dahilinde olması, burada barınan sinekleri ve hele kur- bağaları çok azalmıştır. | Elektrik şebekesinin, Alsas taraf- |larında çok sık olması da leyleklerin buraları terketmelerine mühim bir İsebeb addedilmektedir. Haştat'ta ley Şti şlamıştı. |bir elektrik teline çarparak bir kısa'oturanları kovarak, kendii mev evvelce yazmış-| Asağı Ren miıntakasındaki vilâ-| de tüfek atmak âdeti vardır. Cihan harbinden so: bu âdet daha çok almış yürümüştür. Tüfek sesinden korkan bir çok leylekler de yuvala- rını terketmiştir. Leyleklerin bu bölgelerden elle- rini ayaklarını çekmelerine yalnız bu hâdiseler sebep olmamıştır. Daha bir çok tabil hâdisealer vardır ki ley lekleri kaçırmıştır. Havaların şiddet- li soğuk ve sıcak yapması ve fırtına- lar bu sebebler arasındadır. Fırtına- dan bir kaç yuvanın harap olduğu görülmüştür. Hattâ bir gü ibir dolu bombardımanına — tutulan yuvada, bir anne leyleğin, kanadla- rını açarak yavrularına siper olduğu fakat bir müddet sonrı şerek yuvanın bir tarafına çök! ;ve yavrularının da dolunun şidde- |tinden burdahaş oldukları görülmüş- tür. Keza bir gün, yüksek yuvalar- dan birisine yıldırım düşmüş, yav- rüların hepsini yakmıştır. Leyleklere bir çok kuşlar musal- "lat olur. Kolmar kilisesinde eskiden- beri kurulmuş, ve her yıl yeniden işgal edilmiş olan bir leylek yuvası vardır, Son aylarda leylekler bu yu- vayı da terkeşnişlerdir. Bu hal, hal- kın derhal dikkati: celbetmiştir. Hattâ Kolmar tarihi tabilye cemiye- ti reisi bunun sebebini tetkik etmiş- ketmelerinin sebebi. hala karga ile olan mücadeleleri imiş. Bu karganın da kilise çatısında yuvası varmış. Leylekler, bazan birbirlerinin ta- arruzuna da uğramaktadır. Bazı müs tevli çiftler, bütün yuva halkını baş- larına toplıyarak başka bir leyleğin yerleş- bilhassa tekmelere tam bir müsamaha Beşinci dakikada Alaancak Üykala ak.|devre vücude getirmiştir. Keza, He» mektedir. gösterdi. Oyundan sonra 22 oyuncu » ti ve Rasımın ayağındanilk sininn topallıya topal- v yrılmalarına sebebiyet Takımılar şöyle dizilmişti: Nejad, Ziya, Halim, Mazhı i, Namık, Namik, Sait, Kemal, Faruk Yamanlar: Mazhar, Servet,, Hakkı, Doğanspar bir firi « musavattan İdaha heyecanlı ve daha alâkalı olma- iga başladı. Top süratle kaleden küleye İgidiyordu. Her iki takımi müteaddid 801 Niyazi, Hida. ehmed, Cavid, Hikmet. na Üçok başladı. Taçla metice- akından sonra da dolaştı, 4 aktı; »|lâde müdahaleleri fırsatlar ele geçiriyorlardı, Müsavi de. ece körnerler, firi veriliyordu. müdafaası ve bil iBi Hilmi harikü- gol imkânımı ver . Devre 1-1 beraber . 1 taraf oyuncuları iki miyordu. Her fer neşe v külüde b rediyorduk Üçok akınlarda dah: . Nitekim 20 nci da- birer korner odu. 18 inci dak bir gayretle müdafileri e kaleci ile karşı şahsi hi atlatı kaldığı halde topü kepçeledi. Doğan - sporun mukabil şütle neticelen. İkinı ye Yamarlar birar da- Fakat günün en İyi oyununu çıka- ha fazla gayretle girdi. Ve lIk dakika-Jran Hilmi bu ları semere vermiyordu. Üçoklular 87 inef, 40 inci ve 43 üncü dakfkalarda üç göl daha kazandılar ve devreyi 4.-0 p olarak bitirdiler. kargı: . I |. V aşamininb e Yazan: (Tomas Conson) Umumi harpte Amerika ente.icens servisi: G-2 ICASUS larda kazandığı penaltıdan İlk ve son'dakikada Doğanspor kalesine topla Le. |Kahramanlık, kan ve dehşetl y Amerika entelicene servis kumandanı Piyetro telefon muhaberesin! bi- | gelmiyeci mra salondaki koltuklar-|ladı. uzandı. Ve yemek santiy- arson yemeklerin tevzlatını bi- 1 Diye düşünmeğe baş- yecanla beklemeğe başladı. Farkı. n salonun içini iki defa Dostane bir hareketle Piyetroyu se- Gözleri kapudan — ayrılmı- lümladı ve derhal odasına çıktı. Piyetro bekliyorduz. İki d gelecek m geçmeden Emllya şapkasız ve palt dü suz ve fakat tuvaleti yerinde bir v yorda ve Emiliya gözüük- ziyette tekrar göründü. ve Piyetro- ördü. Bu karşısındaki böş sanda Ve Piyetro yemek salonuna gide- külerek ve neşeli olduğu du. gün Piyetroya iltifatı dünkü- mü- ne di. Yemek H arasınıla bir ll sırada yemek zili çale 'nuu ey de otur- vakit nazaran dahü fazla başladı. j a gitmedi tolduğunu göyledi. Bu suret! W teessir oluyordu, Sevgilisi meydanda Piyetro lük gleriyle, meşgul le geceyi oktu. — Nafile; pekliyorum.. Anlaşılan a da kurtardı. 22 inci|v ve komad- İgenez' delelektrik tehlerinin çağalmâs) » iyle Bi | tur. çok Teylekler'telef olmüş Bir çok kuşlar gibi, leyleklerin de işitme hassaları kuvvetlidir. Onun için gürültüden pek mütee; olur- lar. Strazgurg'ta yapılan yeni bir hastahanede makinelerin gürültüsü ile, civardaki yuvadan leyleklerin kaçtığn tesbit edilmiştir. çehne e düşürüldü. Hakem penaltiyı firikiğe tahvil etti. Seyireilerin ha - kem #leyhine devam eden tezahüratı na reğmen oyün kaybetmemişli. Fakat hakemin idare- ği fazl yt tevali edi- yar, htlk bağırıyor, yan hakemlerin arelleri bükümsüz kalıyordu. Bira: sonre Alsancağın sol bir & normal — vaziyetini ge i görünce topu yet halkı büsbü- protoatn etinde oyunu durdurdu Beş dakika tekrar oyuna başladı. Rereket, oyuncuların Sıhhatine hale) gelmedi oyun da biraz sonra 1-1 berabere bitti. duran müda! rdı, Bu ası) geçirdiğini. nereye gittiğini ve eler gördüğünü anlatmak — sırası milyaya geldi. at Piyetro onun müstesna çehresi. i tetkik etmekle meşgüldü. Sadece tafasını sallıyor, fakat dilberin neşe le dölu sözleri kulağına bile girmi- vordu. Piyetro, âdeta güneş ilyasına rekabet eden parlaklığına hayran olmuştu. Yemek - bittikten sonra Piyetro dün akşamki sualini tekrarladı: — Kahvemizi burada mı alahım Yoksu dışarıda, rüzgürdan mahfuz onuün di.İbir Vere Mi gidelim? Emilya dişarıya — çıkmağı — tercih etti. Bu suretle biraz sonra ikisi de Madridin zevkli, temiz eaddelerin- de dolaşmağa başladılar, — Nihayet İbahçeli büyük bir kahvehaneye girdi ler ve bahçenin rüxgürdan mahfuz bir k sine olurdular Her ikdisi de neşeli Edi; Havn ber- vük ve gll ları etrafın ralarında tuhaf ve malar yeçiyordu. #izdi, likisi de geviuşli Idi L A- ü konuş payan- Güneşin neresini Artıı Fakat bpr öyle zannedildiği, gibi kolay olmaz. Yurdundan yuvasın- dan kendisini çıkarmağa gelen mü- tecaviz leylekler, vuva halkı arasın- ekseriya — şiddetli da çarpışmalar lolur. Bir kaç seneye kadar Alsas böl- gesinde leylek kalıp kalmıyacağı en- 'dişe ile sorulmaktadır. Fakat leylek- leri kaçırmağa saik olan şeylerin ber- taraf edilmesiyle leyleklerin tekrar buralara geleceği, normal bir sekil- de çoğalacağı ümit edilmektedir. Bunun için de, gürültüden uzak |mahallelerde sun'i yuvalar yapacak- lar, sineklerin, haşaratın ve kurba: gaların çoğalması iı sulanacak ve otlandırılacaktır. İşte bu suretle, Alsas'lıların gu- ruru, ve Alsas'ın ziyneti ve bereketi telâkki edilen leylekler buralarda tu- lıunaukludır. Faşist meclisi Tekrar toplanıyor Roma, 7 (Radyo) — Faşist meclisi, bu ayın otuzuncu günü Venedik sara. yında tekrar toplanacaktır. berrak ziy nu bildiriyordu. Tabiatin Zevk ve ne- kaldılar. Emilya birdenbire — yapacaksınız? Nasıl vakit geçirecek. siniz? — Bu akşam, malesef işim var! — Fakat kuzum, Akşam da iş o- lür mu? N Piyetro dilber kızın - gözlerinden bir teessür geçtiğini hisseder gibi ol- du. | | İki samimi kardeş gibi Mudridi: ekddelerini gezmekle vakit geçirdi ler. Emilya hiçbir tarafa girmeğe ra- zi olmadı. Müzehaneleri bile gezme- diler. — Müzehanelerde ölmüş sanat. kârların eserlerini görmeden evvel etrafımızda dolaşan beseriyeti ya » kından tanıyalım lber Emllyanın bu #özüne mans veremedi. Söyleyiş m Fakat kendisine mi, yaksa umuma mı şamildi? Hava akşama kadar güzelliğini muhafaza erti, İki tödardı Bundan başka, Alsas'ta düğünler. tir. Meğer, leyleklerin bu yuvayı ter-' ta- türkle Lenin tarafından kurulmuştur 'İki lider, bu dostluğu her iki taraf için ara- daki menfeat ve münasebetle-in en faydalısı haline getirmişlerdir Ankara, 7 (A.A.) — Bugün in- tişar eden Ulus gazetesi; «Dostla- Tamızın bayramı» başlığı altında, F. . Atay imzasile aşağıdaki makal İ neşretmiştir: Dost Sovyetler Birliği vatandaş ları bugün ihtilâllerinin yirmi birin €i yıldönümünü kutlulamaktadı: lar. Leninin iktidarı 1917 ikinci teş rinin Zci günü teessüs etti. Geri bir ı fi ekonomi, iptidat bir sosyal bünya, aşağı bir kültür seviyesi, Baltık ve Karadeniz sularından uzak doğuya kadar her karış toprak yeniden feth- edilerek ve yalnız içerideki — irtica g orduları ile değil dışarıdan gelen © nebi kuvvetlerile mücadele oluna - rak kurulacaktı. Tahminlerin hepsi boş çıktı. 1938 deyiz. Bir rejim için 21 yaş istikrarda olgunluk ifade e- der. Bir de Fransız ihtilâlini hatırla- yınız. Bastillerin atılşından yirmi ir sene sonra Napolyonun impara- torluğu bile sukut zamanlarına yak- laşmak üzere idi. Leninle bir avuç arkadaşının eseri yekânu milyonları geçen inkilâp gençlerine mal olmuş- tur. Bugün orndu ve üniversiteyi dok düran gençler 1917 de henüz doğ- marmışlardı. Sovyet - Türk dostluğu Atatürk- le Lenin tarafından - kurulmuştur. İhtilâllerimiz de yaşıttır. İki reis on yedinci astın sonlarından yirminci asrın on yedinci yılına kadar iki memleket halkını biribirine boğazla- tan iki yüz küsür senelik bir düş - manlık ananesini tasfiye etmişler ve Jleklerden birisi yüksek tansiyonlu 'yuvasına hücum etmekte ve burada bu dostluğu her iki taraf için arada- ki menfaat ve münasebetlerin en faydalısı ve daimisi haline getirmiş- lerdir. 1919 mayısında Anadoluya ayak basan Atatürkün ilk kararlarından bi ri kafkasyayı terkeden müttefik kıta lar eğer karaya çıkmak ve Anadolu şarkında bir cephe kurmağe teşeb- büs edecek olursa bunu silâhla kar- şılamak emrini vermek - olmuştu. En müşkül devirlerden biri her im- hafta sonra Moskovanın bayramını tebrik etmekte daima derin bir haz duyar. Çünkü bu inkilâp ta bütün ci- anın menfi kehanetleri arasında nkâr edilerek ve iflâaları beklenerek saşlamış — ve yalnızlıklarını birbir- erinin dostlukları ile teselli etmiş- -|'erdir. Rejimlerimize ve davalarımı- zın muvaffakıyetine karşılıklı derin bir hürmet hissi ilk zamandanberi nünasebetlerimizin esasını — te: >der. İki üç yaş farkı ile en nazik buhran - safhalarını atlatan kemal safhalarına giren rejimlerin hakikt deval ncası olan yenilikleri yetis iren inkilâplarımız bundan sonra da iki büyük reisin eserini takip e- decekler, dostluklarını baris, emni- vet, milli hürriyetler, ve beynelmi - lel dayanışma prensiplerinin mu - zaffer olması lehinde kullanmaktan geri kalmıyacaklardır. Dostluk politikamızın bugüne kadar gerek milli menfaatimiz, ge- rek beynelmilel sulh ve emniyet menfaati için en iyi semere verdiği- ne şüphe olmıyan istikameti muhafa za edeçektir. 7 teşrin bayramlarını kutlulayan dost memleket yığınları- na sulh içinde uzun say ve refah yık ları temenni ederiz. | Balığın karnından çıkan insan kolu Kanada'nın — şark sahillerinden Golfetrim cereyanı geçer. Sıcak ve soğuk su cereyanlarının — birleştiği bir yer olan Atlas Okyanus'unun bu noktasında, dünyanın hiç bir deni» zinde mevcud olmıyan bir balık bol- luğu vardır. Bundan bir kaç gün evyel burala- ra avlanmağa çıkan bir balıkçı gemi- Si son derece enteressan bir av yaka- lamıştır: Köpek halığı. Fakat bu balık. köpek balıkları- | tihan ve tecrübeden geçen Sovyet -|nın ve hemen bütlün deniz mahlükla- 'Türk dosluğuna' itimiad bavanı ç- İnnın en İpuilan, olarak tağmdn vi de iki devlet kendi emniyetlerine akl Parsköpek balığı denen bir cins kö- politikalarını serbestçe takip ede -|pek balığıdır. gelmişlerdir. Faaliyetlerini — içeride ayvanları, yalnız küçük ba- rejimlerini kuvvetlendirmek ve in- lıklarını kırıp geçirdiği için değil, fa- şalarını tamamlamağa haareden iki'kat iç yağından çıkarılan ve tıpta son inkilâp devleti dışarıda milli hürri - yeşler ve barış prensiplerini hâkim kılmak hedefini güden bütün gay- retleri teşvik ettiler. Bizim dostluğumuz hiçbir zaman kimseye karşı mücadele cephesi al- mamıştır. Bilâkis herkese açık bir dayanış- ma nizamının kurulmasına çalışmış: 'tır. Nerede sulh ve emniyet davası- vardım! etmek lâzım gelirse Sov- yetler - Türk dostluğu bu hizı vakfedilmiştir. kendi şenliklerinden bir rek geniş eaddeleri geziyorlar, fel- gesi kendilerine de sirayet etmişti.|sefeden, sanartan, harpten buhsedi-/pöy Emilya neşe ile anlatıyordu. Fa- Akşama kadar ayrılmadan beraber |yorlardı. Calibi nazar olan biribirinin refa- Akşam ne katinden memnun olmaları idi. Sa- Ü- at 6,30.. Küçük bir kahvehanede o- turdular, Gerek Piyetro ve gerekso Emilya dört saat kadar süren gezin- ıımıı yorgun düşmüşlerdi. Zevk ve neşeleri devam - ediyordu. Gözleri memnunletle parlıyordu. En ufak bir hareket onlari neşe ile güldürüyordu. Piyetro bir aralık saatine baktı. Ve derhal çehresi bozuldu. Kederli kederli, — Vuktimizi çok güzel geçirdik -dedi- fukat saat sekizde mühim bir işim var. Onun için maslesef sizden ayrılmağa meeburum. Bu «öz Emilyanın gözlerini gölge-' lendirdi ve garip bir tarzda —İsinix mi var? Diye sordu. — Evet, #nat sekizde işim 80 dur. Ancak yetişebili üye bü kiyafetle gidil gidecetim, — kıyafetimi m, üstümü başımı temizli- yaceğim. Binmenaleyh vakit çok dar- var. |derece işe yarıyan bir nevi yağ için lavlarlar. Gemi tayfalarından biri bu bah- a vurarak gemiye almış ve karnını deşmiştir. Fakat, balığın karnından bir insan kolu Çıktığını hayretle gör- müştür. Meğer bu balık, tutulmaz- dan bir mütldet evvel bir insan par- çalamıştır. Bu adamın bir cinayete kurban gittiği tahmin edilmiştir. Fakat bu 'kolun gövdesi ne bulunabilm İde kimin nesi olduğu tesbit edilebil- Wmiqti — Yazık!.. Ne söylemekle mani olmak Emilyal içih en ufak bir hareket bile gösterme « yazık!.. —Devam edeçek ANADOLU Günlük siyasi gazete Sahib ve Beşmüharriri HAYDAR RÜŞDÜ ÖKTEM Umumi meşriyat — ve yazı İşleri mü- dürü Hamdi Nüzhet Çançaz — İDAREHANESİ İrmit İkinci Boylar sokak CHalk Parüsi bizas için e Telgrafi İzmir — ANADOLU memleketler #bone üereti 27 Hira ti ANADOLUMATBAASINDA BASILMIŞTIR