A Ka ae ha — SİNEMA | “Sürgün,, Yeni çevrilen güzel bir film Mevzu bir haydutluk havası içinde | | vatan âşıklığı v2 hürriyetperverliktir | Alağ ioceü Cerür” e Yü LN ketin yüzü açıktı. Çünktü köye kral İraişti. Takorya Köylerina böyle me- murlar geldiği zamen, Âdeta o gün. ler bir #na baba günü olurdu. Dayak, hakaret, hapis ve basan insan öldürmek bu zalim tahsildar- “|ların her an yaptığı işlerdendi. Bir köşeye gizlenerek kralın me- murlarını- hayranlıklar içinda seyre yün kakramanın elf ütiyen genç ve / ve Ja lterede yeni bir film çevrilmiş-|bü mükâfat vardır. ) f Sokakta rastladığım çocuk! de Varner, Balfur rolünde Fred- 'temadiyen' yumruklarını Ve Bartolgmev, Yanni rolünde Arlin'asılı olan ilânı yırtmak, onu ayaklar Vilan vardır. Bir sinama mecmuası, altına almak istiyorlardı. filmin mevzuunu gu şekilde ramance onların bu bareketlerine etmiştir. yordum... Bunları size anlattığım zamanlar-, Nasıl mani olmıyayım? ben de sizin gibi küçüktünü yave| Çünkü ilânda kralın imzamı vatdı. izin gibi ben de köy mek- Bu ilâm oraya koyan, kralın vekili| e giderdim. Ancak aramızda Arjil Düküydü bir fark vardı. Bu fark, sizin| — Nasıl bu çocuklar krala ve bizzat amları eve, yani annenizin baba- Dük hazretlerine isyan ediyorlardı? yanına avdetiniz, benim ise ge-| Hocama bu kavga mı anlattığım | "© ©' t AA ken birdenbire mektepte geçirmekliğimdir. zaman, o benden son derece mem- Maikiadı. iyet ben, geceyi de mektepte ge-'nun oldu. Çünkü kralın sadık tebaası 3 BÜ Ü kE k h - Çünkü babam, bir gün beni olan küçük Balfonr, yani (ben) ve-| —marken yakı Karma karışık ma çağırdı; rilen derslerden mükemmelen istifa-|, . | Earula — Oğlum, dedi. Ben memleketten 'de ediyorum. kimin attığını öğrenmek istiyordu. - | yorüm. Seni de burada mekte-| H da benim gibi İskoçyalıy-| | His kimse silâhin kimin tarafın. * v * (dan atıldiğini görmemişti. | rleştireceğim. Mektepteki M-wm. Fakat her nadense İskoeyalılıları İ nin her şeyin olacaktır. Hoca-İseymez Fakat ben görmüştüm. Evet, kö. sede dürürken meçhül bir adam be Ben İ mani olu- itmüştüm. | albuki o an da halkın cekti. tirap bana da dokünüyordu! Sıdkımı bütün tütmak, şevketlü kra onun memurlarından zerre kadar «ip he etmemeğe çalışırak kösede dumr rularım abaşımda bir silâh zdi. Onun arasıra telâffuz et. an Berek kelimesi kendisine inden bir tabanca rmış ve kral tten yani An İ b kurşunda cansiz olarak yere sermiş- adan çabük gelirim. Belii olma k kral hazretlerinin sadık bir yurdu. i olmaya çalış oğlum! O kral Ben, aözımı acın ta tahsildarı vu- van adamı söylemek Üzerayken bir- denbire ağzımın — bir el tarafından Belki tarib derslerinde muallimle- idir. riniz size Alan Berek ismini söyle- bam Lord Balfour, bu sözlerden mişlerdir. Evvelce onun başını geti-| © ©'düm.. : beni kucaklıyarak ayrılıp Bitti. yene büyük mükâfatlar vadedildiğini| — Pösımı verive cevirdim, — O vakitler Amerikanın nerede gy iştim! Fakat $i n baniz bez Gene merknl unu, memleketim olan İskö: ble onan aya uzak mi, yahüd yakın mi bi üi öeeretfii, iairinak unduğunu hiç bilmezdim. İluluğunu Ciçma takdir ederi w. alarımız beni köy mektebine — Alan Berek ilk defa İngilizier alay- yerleştirdiler. Hakikat burada harekete geçen ve pla- Compell adlı bir muallim vardı. arkadaşlarile dağlarda — gezer, © devirlerde İskoçyayı memurlarına adalet Kaçmak 'itedim, ancak kacısım| daha çok yakalanmamı — İran ptti. Çünkü birkaç dakita sonra kendimi bu adamın bevsirine binm'a buldum. © da beyrirde yanıma atladı. Dört nala, dağa doğru tırmanmağa başla- dij Za- zalim İngiliz bir adam olan Arjil Dükü idare dersi veren ve zayıfları her an koru- K dik, ordu. Herkes bu adamdan yaka yan bir gençtir. ğ — Arkamızdan bir ses haykım- İk İngiltere imparatorluğu — Fakat hocamın telkini ile ben onu| * e ASA AA FU Çok alçak bir udam sanmıştım. Ben |* a AAt eai namına çıkardığı emirlere, kral na- ğ ei " yi — Yaza Alan Berc ansa! $ de onu şeytanın şeriki nediyr, Cu iğimi hi ı tığı zuülümlere üdeta diş bi- AAALALT k için Kkulaklarımı Beygirin üstünde ürperdiğimi his- AT — Oadımı duymamak İçin TU CAT tem, Meğer Ki benim yanımdaki lerdi. fıkıyor, kasabalara yaptı'ğ baskın- adam meshur eşkiya Alan Berekmiş! Uzatmıyayım çocuklarım! - Onüne la günlerce beraber kaldık. Bana İs- koçya İstiklâline ve insanlardaki hür Filhakika bugün İngiltere impara- jarı işitir işitmez küplere bıniyordum. torluğunun sadık bir bendesi bulun-| — Ancak bir sabah köye gelen bir aktayım; ona hürmet etmekte ve mektup işin rengini büsbütün de:g 1 dalma sevmekte daima ön plân- tirdi. Ba mektup Amerikadan geli- ÖİTE L Y A LA D yım atfma, söylediğim cski hatı- yordu. Hocam Campell mektubu bü- yrr e A an Zül- alar tarihe aittir. Bu tarihlerde he-'yak bir dikkatle açtı. Ve içindekileri ( p , eegilerin çokluğunu, yüksek nüz hürriyetin adı etrafa yayılmas- C )i li Gkudu. sınıfla fakir sınıfın ezeli farkını ön- | B. Campell mektubu bitirdikten 'dan daha ivi anlatacak hiç kimseye sonra bana döndü: rast gelmedim, | David Balbour, dedi. Artik baban! - Dikkat ediniz! Tahsildarı — öldü- İ iliz f İskoçyaya hiç gelemiyecek! Çünkü Ten © değildi. Yanındaki arkadaşla- Bilhassa İskoçya Tngiliz .—mıdş- skoçyaya hiç gelemiyecek! İ B RAK ae lerk Kekadi, dindun çok çekmiştir. Bünun içindir baban ölmüştür. Onu bahfıııııu. _Fı. Finı A D ON Zaman zaman İskoçyalı köylüler kât babanın vasiyetgamesine göre, pna kaçmasını tavsiye etti. isyan ederek kraldan hütriyet iste- çok müleessirim ki 'sen de - Burada Çanlım yanıma gölmeden kaçmak is- Tişlerdir, (kalımıyacakaın!. Baban seni Edim- “Bir akşam Kocam Campell beni di- botlgdeki amcanın'yamna “gönderi-, “Ayan, Berekle beaber, tahsildarı Zinin dibine oturttu: iriyor. Doğrusunu iatersen David, sen- öldüren adamın nişanlısını aramıya — Favrum, dedi, sakın kendini bu den ayrılacağımdan dolayı çok ke- çıktık. Ve birkaç gün sonra güzel SYah dağlıla; aptır-' derliyim. ygA ) S aamn. onıaı_î:,h,:i:::x:;kîfd“ Köyde yalmız kaldığım zamanlar, Tannini” bulduk. Bu kız. o şka birşey değillerdirler. Onlar, hep babamı düşünürdüm. Onun bir dar güzel ve o'kadar cana ynkuı:::: idırlar, Asidir! Kanuna ve gün çıkıp geleceğini, beni kollarının; İskoçya istiklâli için çalışan Ka arşı her an allâh istimal eder- Arasına alacağını tehayyül ettikçe Breeke o bütün mevcudiyetile bağ- ler. Ne zaman onların dağ sarkıl yüreğim heyecan içinde çırpınıyordu. landı. Ve, yaam, derhal kııı:ıkıı:r:ılml::,:ıı) Artık küyde duramazdım. Bir sa-| — Ne yaparsanız yapınız, değ:v Çünkü ben kral hazretlerinin haki. bah kocama veda ederek elli dört Beni nişanlımın yanına ıötur)ıxı - t bendesiyim. Sen de onun hakikf mil — uzaklıkta - olan Edimborgun niz! Çünkü onu seviyordum. M bic'ia ndesi olmiya Çalişmcakam, — İyolunu tattum. Yolda yaya gidiyor- ade ediniz, ben mücadelenizde sizin camın küçük Mevcudiyetimda dum. Ben yaşlaki bir çocuk için bu )'n';ırı;uzd-l bulunayım! Bu bana ye- ptığı tesi k katlanmak ti yapt rlerle ben de İskoçya asi-,uzun yolun meşakkatine N iş KN an olmiya - başlamıştım. az birşey değildi! Alan Berek bana İzin verdi: B:n. Çi ün üç çocukla boğaz | İgene amcamın şatosunun yolunu tüt- Üe Buna sebep, duvara | Velhasıl durmadan yürüyordum. tum. Ancak amcam beni çok soğuk jlândi. İYalnız başıma birçok dağlar, dereler kabul etti. Çünkü 0; babamdan bana 3 ut harflerle şu satırlar ve köyler aştım. Bir öğle üstü küçük kalan mirasın Uatüne oturmak İsti- İlân da büyük ha bir köye girdim. yordu. ; Köyde bir fevkalüdelik vardı. Her — Hatta bir gün beni yabancı bir ge- ünkü krallar halkı esir görme te, onlardan istediği gibi vergi al- temem ; dedi. yafamıı getirene - (ANADOLU) |ti I - Havada Rapsodi Meşhur Bageut, K | boşluklarda viyo- | Jonsel çalıvor! Resmini gördüğünüz Maurice Ba-| Tuet, sinama aktörü, spörcu, fud-| bol kaptanı ve dansçı ol men en hararetli meşgal sel çalmaktır. Fakat bu viyolonsı sına rağ- viyolen- n çalınması hepmizin zannettiği gibi yer yüzün- de değil, kök yüzündedir, Maurice Bauguet, uzun yıllar - danberi yaptığı provalara istinad e- derek geçen hafta Parisin en yüksek katlı apartmanlarından birinin kü- çük balkonunda viyolenselini çal - mağa başlamıştır. En - tehlikeli oyunlar icra eden bir canbazdan daha cesur olan Ba- guet, hava boşluğu içinde ve göz karartıcı irtifalar dahilinde akrobatlı danalar yaparak - viyolonselle Rap sodi parçasını kusursuz surette tirmiştir. Onun musikiye aid noktai nazarı, (dansla musiki) yi birleştirmektir. micinin eline teslim ederek uzak di- yarlara göndermek iştedi. Zorla gemiye bindirildim, Gemide|nelmilel gönüllüler uvdet etr kimi görsem beğenirsiniz Alan Berek ile Janninei! hükümet kuvvetlerinin tazyiki gemiye kaçmışlardı. Fakat bu defa talih ona yar ol olmadı. Çünkü kaptan, Alan Berckin gemideki mevcudiyetini — hükümet kuyvyetlerine ihbar etti. Ve onu tey. kif ettirdi, TT TAR AA — A | Resimli Dünya Haberleri imalâtına fazla ehemmiyet v başlanmıştır. Onlar r: İle ğini duyar duymaz derhal İDüküne koştum: ye bağırdım! Onu asmayınız! Ben am! Önü biz çok severiz! O düny r, kurbağaları bile yutarlar de- |: ? Halbuki, kurbağa cinsinden, 'rıdı büyük, ç hlüku ik bağaya z. Şimdi d 1 da, san-;resm kurbağa da büyle bir gebe yılanı yakalamış, miştir. yimeğ anı - | anlarda tayyöre türe çıkarılmaktadir. Yu ğe ' Fransız t tay güzükmekted are fabrikasının iç kısmı mdi günde ikiy İspanya harbine iştirak eden © eğe bi dan asılmağa mahkün le (Jannin ile Alan Breck uzak m, ketlere doru giderlerken — gözlerim sir! Di yaşlandı. Ben de onlarla boraber git ja! mek istedim. Lâkin Al. son defa İyaşlı gözlerimi öperke şu cüm- — Merhamet! Merhame Onu öld İskoçyalı- €en astl bir ıdlmıdır.l Onun tavkifi beni geee gündüz nın en temiz a Ürnarüi uyutmıyarak harap bir hale koydu,. onu asmayınız sir! Asmayınız! "fn'lş u ş alfonr! Ne yapabilirdim? Mahkeme tokrar toplandı. Vatanın ci Vari> Bir gün onun kral mahkeme& ta- Alan Berckin memleketten dışarıya Nina Framlı — —S Ği / e e —