irinci Teşrin CUMARTESİ 1808 Açlıktan biribirini bo- Eski Mısır Başvekili Zi- gazlıyan iki aygır Yolda durup kendilerilerini seyre- den iki adama saldırdılar Açlıktla biribirimi DO Şetemyu deke arazilerinden biri olan Uzi bir posta otomobili İki su aygırının| a uğramış ve — otümobildeki vabşt hayvanlara yem olmak tan bir tesadüf eseri olrak kurtulmuş lardır. Hâüdise güyet fuhaf bir şekilde olu. yör: Uğganda da Mbararaya giden posta otomebili, her günü vektinde hereket * ediyor. Otobobil, kapalı bir kamyonet geklindedir. ve içerisine posta paket » leri" yüklüdür. Şoförün yanında da turmaktadır. Şofür de Uğanda yerlisi bir zencidir. Ötomobil büyük bir bataklık arasın da, arazinin bir kısmı — kurutularak, bir kısmında beton köprüler inşa edi derek yapılan bir yoldan gitmektedir. Bazen iki taraflarında weniş su biri - kintileri, göller olduğu halde uzun müddet gidiyorir. baze! rafı göz alabildiğine çayır vu sazlık olarak devam ediyor. Bu yolu her gün gidip gelen Jİnsiliz| posta memurü e zenci şoför artı! çok iyi ahbap olmuşlardır. Uzun cüluğun yeknasaklığım — şakalaşarak, gülüp söyliyerek unutuyorlar. © gün de uzaktan İki su aygırı gör- dükleri zaman işi gene ulayla karşılı- yorlar: — Şunları çiğneyip geçelim! Di - yorlar. Pakat, biraz daha yaklaştıkt, ra gürüyorlar ki iki hayvan müthiş bir kavğaya tutuşmuştur. Bu — koca güseli iki hayvanın altalta, üstüste bağuşmaları İki yolcuyu çok alâkadar ediyor. Çünkü, su aygırlarının bgzan Vilhasa acıkıp yiyecek birşey bulama- dıkları zaman böyle birbirlerile çar - pışmaları o havalideki ahali arasında | malümdur, Zenci de köyüne döndüğü | zaman tanıdıklarına anlataçak güze) bir mevzu bulmuş olduğu içli nundur, Otomobili hayvan nıbaşına kadar sokarak güreşi seyre. diyorlar. Fukat hayvanlar yanıbaşlarında in- #an eti duyarlar da birlibini boğazla - mağa devam ederler mi? Fırın ağzı gibi geniş ve korkuç ağızlarını açarak, derhal otomobilin üzerine saldırıyor - İgr ve arabayı yolun kenarındaki hen- dekten aşağı yuvarlıyorlar.. Şoför, kendi kavğalarımı — bırakıp etomobile hücum eden bu eanavarla- fin karşısında ne yapacağını şaşırı - yor. Fakat, soğuk kanlılığını muhaf' za eden İngiliz derhul otomobilden at hyor. Zenci de o zaman arabadan fir- | byor ve kaçmağa başlıyor. Bereket versin au aygırları otamo- bilde parçalıyacak ve açlıklarını — gi- derecek bir iki şey buluyorlar da, iki adamı bırakıyorlar. Otamobildeki pa- kötler içinde yiyecek olurak bazı şey-| ler varmış. Onlar olmasaydı herhalde| #4 aygırlarından biri sensiyi, diğeri yolün iki ta- an son İşer lira yardımda bulunmuşlardır. (ANADOLU) | | | » eu ygırı İngilizi parçalıyacakları Haş « paketleri de y sorna gidiyorlar. O z değin içinde, diğeri sazların araşı saklanmış alan şöför ile posta memu- ru otomobillerinin başına geliyarlar, posta paketlerinden başka — ötemobile | hiçbir zarar olmamıştır. Yo l yam ediyorlar. Pakat, her halde bir| gaha veşi & ol üzerinde dürüp Spor kulüpletinin ça-! lışma programı — Baştatafi 5 nci Sahifede — binme olanlara pak olarak ata fırsatını vermesi — karurlaştırılmış - tir, | Valimiz, Cumhuriyet bayrama için duha geniş mikyasata hazırlık yap- mâak üzere bütün kulüplere yüz elli. Valimiz, hayatiyet — güst için bütün kulüpler Idare he birl arasında ahenk ve fikir min edilme bilhassa istemiş ve bu husüsta israrla Taydalı lerde bulunmuştur. lavsiye- Mesleki tedrisatta ta-| yin ve terfiler safı 2 nci Sahifede — idaresi öğretmenliğine, Terfiler Bıvas akşam kiz sanat okülü biçki, dikiş öğretmeni Kadriye Şahin, An kara İsmetpaşa kız enktitüsü direk- törü Haver Oskay, Bursa Necsti ens- titösü direkiğrü Bakiye Koray, E - dirne mintak zt okun direktörü | Ferit Saner, Konya mıntaka — sanat okulu direktörü Ali, — Riza Gürkan, | Ankara ticaret lisesi yurdirektörü Nihat Sayar, Aydın sanat okulu yar- direktörü Orhan Hızıroğlu, İzmir sa nat okulu yardirektörlerinden Sabri| Buyan ve Haydar Sünter. İngiliz heyeti Parista tayyare fab- rikalarını gezdi Paris, 14 (Radyo) — Birkaç gün evvel buraya gelmiş olan İngiliz ha- va mareşa| (Sir Niyux), (Sir Dug-| las) ve daha bir çok tayyare subay: larından mürekkep İngiliz heyeti; bugün (Putes) fabrikalarını gezerek tetkikatta bulunmuş, fabrikada ye- rilen ziyafette bulunmustur. Heyet geç vakit tetkikatını bitir- miş ve buraya dönmüştür. | | 'ı 4 İstikbale ve muvvafakıyete en emin * yak sizler kadar benim de x ver paşa Ankarada Ziver paşa diyor ki: yollardan gidiyorsunuz, biz Şarklılar sizinle iftihar ediyoruz 4 ( Husüsi ) ve am İstan- & gelmiş ve dün - gece spresiyle Halebe gitmlş- Ankara, Misirin eski, başve Mizir gençliği ba n her sahada kazi heyecuniyle Ben diyebilirim alı devirle- Türkiye bu kâdar umumi şumullü bir pati ve alâka top- lıyamamışlır. Bununla ne kadar ifti- kadar iftihar etsek r haldedir. Ziyer kend cilere demiştir — Avrupad sevdiğim görmek her — Avrupa banim için feda edilmesine imkân olmıyan be itiyat halindedir. İşte ge iyle görüşen gazete sey har etseni eridir.> «Hatay ne bu m bir ibret di de bulunuyorum, Asil Türk milleti- , nin, Büyük Önder Atatürkün irşadı ve Türk devlet udaanlarının foragat- Hi çalışmaları sayesinde bütün dünya gıpta, hayret ve takdir hisle, le her zama: s mavzuu olmakta- atimde gene Av ye mensup bir asi diplomasi tarihine ndla güzel memleketiniz- teşkil eder. Herkes lâ biliyor ki, eğer Türkiye iste- uzun zaman halli sürüncemede kalan bu işi gayet küçük ve askeri Vir hareketle sona erdirebilirdi. Za- ey feri sulh yoliyle aradı ve muvaf'Yak da okdu. Bu hüdise benim üzerimde k büyük bir tesir uyandırmıştır, bunün içindir ki memleketime rken Hataya uğrıyarak birkaç kalacağım. bal dir, Bü sön ge) pada yüksek ı toplantıda bul Ümum manada Avrupa siyası üşülü- yordu. Malâm karışıklılar bir müd- * fikirleri işgal ettikten sonra Tür yeden bahsedilmeğe başlandı. Ta. bil mübahaselerin bu tarafı beni bu yatana olan yakınlığım dolayısile da. ha fazla alâkalandırdı. Can kulağiy- le dinledim. Orada bulunanların & İşte gid gün ze son olarak şunu — söyliyebili- rim, İstikbale ve muvaffakıyete en #min yollardan gidiyorsunuz. Bugü- ne kadar olanlar gibi bundan “sonra tahakkuk edecek'olan ilerlemenizle te bütün dünyayı daha fazla teshir tisnasız hepsi de Türkiyeye karşı hay edece ları daha çok &ee ranlık hislerini söylemek için âdeta vindirecek ve heyecanlandıracaksı- a| müzabaka hâlindeydiler. Ve hepsi- nız. Ankarayı İçinden hiç görmemiş - tim, Bu şehir Türkün yapıcı kudreti- leketlerinden birl olduğu merkezin- nin en güzel ve büyük âbidesidir. leydi. Duyduklarım hiç farksız ola- Bğer bunü yapanların Türk olduğu gsümü l m haretten inanmı- Türkiye yacağı geliy vin kanaali Türkiyenin bugün Av-! rupanın en küyvetli ve nüfuzlu mem mese, kabartmaktadır. Bugünkü Salihlide belediyedîntihabı ve yeni açılan bir kulqp BSalihlide erdiğini bildirmiştim. Taanif petice. «5 Eylül » p kulübü —adın- sinde partit amzedleri ittifakla da bir külüp açılmştır. — Yuyanın belediye üyeliklerine seçilmişlerdir. açılış töreni, kulüp — binasında ve Seçil kadaşlar şunlardır. — Parti| lak bir gekilde yapılmıştır. Acı- lışta ilcebay kısa bir nutük söylemiş, onu müteakıp te kulüp başkanı, kü- lübün gayesini izah eden bir söylev ermiştir, İlk umumi toplantısını yapan ku- lüp, başkanlığa Ali Cengizi, ve yön- kurul üÜyeliklerine de Mehmed Va. ya, Mehmed Adıgüzel, Faik, ve Ali yi seçmişlir, Kendilerine — muvaffa- kiyetler temenni ederiz. lip Musal, Kâni, felâl Tecimer Hamit Akiş, Rıza adullah İskendani, Süley- man Ulaş, doktor Natık Nureş, ko- misyoncu İhaan Sabah, Mustafa Uy- Bnl, manifaturacı Sabri Karaman, tu hafiyoci Şahin Yalabık, meelisi umu- mi üyesi A, Vehbi Özgür, Ahmed Muhtar, Hilmi, Sami Savak, Ulvi Bır. $0y, Sıtlı Arıkan, Riza Oktav, Ha- san Taşer. Muyaffakıyetler tömenni ederiz. Nedim, Tavas, BSalibli belediye intihabının sona Adanada yapılan hava limanı Liman çok beğenildi. Hava sefer- lerine Nisanda başlanacak yamame aa Yazan: Ertesi günü si kunç cinayet oldu. © bir alçaktır, hâkim bey.. nişanlı- mı değil, ka gil, ki kişiyi öldürdü. kadim. —Ne bir yavrı mu?.> lunanlar endişeyle denberi, ölmüş gl duranadam, son sözlerle deliye dön- müş, müthiş bir hayvan gibi doktorun bulunduğu yere altılmak istemişti. Kendilerini toplayan jJandarma katili yerine oturttular, İskemleye yı- kılan ihtiyarı rperdiler., Domin. imliyordu, Herkex guşırmıştı.. Doktor bila, bir an için acısını unutmuşa benziyordu.. O zamun, adam: —Beni dinleyin, dedi, hakikati or. taya çıkarmak, bir katili cezalandır. mak için toplananlar, Ve sen,, Kısı dürdüğünü, ulçak bir katil olduğumu söyliyen zavallı gafil. Hepiniz beni| dinleyin.. Doktorun da söylediği gibi, hayatımızın üstünde meş'am bir sır halinde kıyrılan karanlıkları Tatacağım, Dinlerin, Bundan yirmi beş sene oldu. Bir iş dolayısiyle yaptığım seya: hatten döndüğüm zaman,. Annem be- ni pişanladığını söy Kendisini çok sevdiğim için hatırım kıradadım. Evlendik... Karımı hiç aevmedim. Zu- ten hayalım seyahatle geçiyordu. Bir gün, Anadolunun yeşil bir kasa, basında çok güzel bir çerkes — kızım sevdim, Aylarca oradan ayrılmadık. Nihay erimin daha fazla geri kal- maması için İstanbula dönerken, ken- disini aldıracağımı söyledim. 'e döndüğüm xaman, Beni karımın zayıf kollarında yeni doğmuş bir ağ-. lum karşi « İsyanla titredim, — Bu küçük et parçası, saadetimin — önüne bir düvar gibi dikilmişti, Günler geçti. Beni bu kötü vaziyet. ten kuyüm kurtardı. Çünkü onu — sev mediğimi, cocuğumdan vefret eltiği mi anlamıştı.. Çok mağrurdu. Sevigili: me yazdığım mektplarj (a bulunci duramadı, Bir akşam onu evde bula: madım. Biraktığı bir mektupta sonları hiç aramamamı, ikisinin de benim içir öldüğünü - söylüyordu, Bir un sersemledim. Fakat, sevgili: min hayali, yeniden kuracağım yuvü eti bu sersemliği hemen kal dirdi, Evlendim. Mes'yttum. — Karin her geyimdi... Beş sene yaşadık, Al tme sene kızımız doğarken karım öl, dü., Valız kulmıştık. Çök aei çektim., Arlık hayatımı ı zıima Yükfetmiştim. Keki karım 3 oe zağıim ZAN I, Olumun ü genyin bir p? hi eslendiğin| vler., Yılla Bit gün kızım, bir doktorü sev, söyledi.. Yegüne dileğim onur saadetiydi, Onları hemen nişanladır Bir akşam seyahatten — döndüğür gaman, evde kimseyj bulamadım. Dok tor hastahaneden gelmemiş, kızım d öteberi almak için çargıya yitmişt Hizmetçi, doktarun annesinin geldi kini söyledi.. Kr n mes'ut eden adamın annesi ni ziyaret için çıktım yukurı, Oday: girdiğim zaman taşlaştım. Tüylerim ürpermişti, Hasta do deli gibi doğrul du yataktan,, Gözleri korkuyla — açıl min & şu sözleri söylemiştir: — Dört gün evvel mensup bu Tunduğum — Devlet hava — yollar umum müdürlüğü tarafından tetki katta bulunmak lizere şehrinize gön- derildim. Koşu yerinin yanıbaşında yapılan hava limanını gözden geçir- dim. Bu liman İstanbul, Ankara, İz mir gibi yerlerde yapılan limanlar- dan hiç de geri değildir. Çok mükem meldir, mevkii ehemmiyeti itibarile de yarının en büyük hava limanla Adana (Hususi) — Şehrimiz-'gündenberi yaptığı tetkikatını bitir-|rından biridir. de yapılan hava limanını tetkik et-' . olduğundan bu gün Ankaraya mek üzere Devlet haya yolları 1 Ş e l zir dönecektir umum müdürlüğü tarafından husu- # suyette gönderilen uçucu telsiz Hayri Yalman; yaptığı bu tetki- | sust: mümüzdeki nisan ayında İstan bul , Ankara - İzmir - Adana arasın da seferlere baslanacaktır, — Bu hu simdiden umum müdürlükçe beş memuru Hayri Yalman dört kat hakkında dün bir muharririmize | her türlü tertibat alınmıytır, Bir baba kızını !dürd-'i de bildiğiniz kor- amı öldürdü. Bir kişi de- Karnında üç aylık yayrüsunu taşıyan mesud bir dedin; ne dedin? Üç ıu-ııkl Hâkim, azalar, avukatlar bütün bu- » Keskiz, hareketsiz / , —Ah botbahtlar, betbahtlar,,, diye aydın-| Muazzes Kaptanoğlu ) mışti: «— Benin kızın mı? Senin..» diye konuşmak İztedi, kü her şeyi anları Yatağa yuvarlanarak Bunları «evlenmiyeceksin!» dedim. sormadan, kaçlılar benden. iki arkalarında dolaştım. Niha- yet burada olduklarını duyürük koş- tüm, Daha evlenmemişlerdi. Bon bir ümidim kalmıştı; Hor şeyi söylemek. Bu korkunç şeye mani olmak., © ak- şam kızıma, yavaş yavaş — anlattım. zlerini açarak dinledi beni., İlk ev- veli «— Yalan, yalan söylüyorsun!» diye bağırdı.. Sonrü nasıl öldü bilmi. öldü. endiremezdim., Kımıma Sebebini İyıııum. Cobimdeki tabancayı ahıp - teş etti. Üstüne atıldım. Elinden ta. bancayı aldım. Fakat iş işten geçmiş- U, Kızım, sevgili yavrum arlık yaşa- miyordü.» İhtiyar adam, nefesi kesilmiş göbi durdu. Konuşacak kuvveti kalmamış: ti Alnından iri ter daneleri yuvar. lanıyordu. Güküsü sık wık inip kalkıyordu. Bebebini süylememişti., Bütün an- lattıkları (Meşum bir sır) diye isim- lendirdiği istifhamları çözememişti!, Hâkim sordu —Peki,, Niçin evlenmelerini mediniz? Kadını korkuyla öldüren... zimi Öç aylık — yavrusiyle —ölmeğe meebur eden bu korkunç sır nedir?. iste, İhtiyar adam yavaş yavaş başını kaldırdı. Gözlerindek| ıslak — bakışın RcISI, öyle, derin, Üyle sonsuzdu Nedümetle karışan bü acı karşışmda korkuyla ürperdiler. Hepai, duyacağı hakikatten ürkmüş gibiydi. Adam. Göz Joktora, yü; leri dehşetle — büyüyen birüşen hâkime, azalara ve avukata baktı. zaklardun, derinlerden geliyor gibiye di Mu, böğük sesin ördüğü — hakikat >dadakileri serseme çeyirmişti. Adam: Çünktü, dedi, döktorum hüsta ane vesi benim İlk karımdı! Doktor da öğ- um 1 Tunusta Büyük bir radyo is- tasyonu açıldı Paris, 14 (Radyo) — Tunusta süyük hir radyo istasyonu inşa edi on; bugün, Tunus be- açılmıştır. ransanın Tunusa zerdiği ehemmiyeti — tebarüz ettir- niş ve bundan dolayı müteşekkir olduğunu söylemietir, Polonyanın yı!dızı İdrojen'e doldurulur- ken patladı Varşova. 14 (Radyo) — (Po- onyanın yıklızı) adındaki -büyük salon; bugün üç ekip tarafından İd- öjenle doldurulürken ansızın patla- Jiştır. İnsança zayjat olmamış ise e balon hayli hasara uğramıştır. 14 (Radya) — Habeşis- anda altın madeni bulunan - ocak- ardan çıkan 69 sandık kumla beş vüz balya deri ve Harar mıntakasın- la yetişen elli bin kental kahve gel- niştir. ArzavuAdİuk sefiri Ankara, 13 (ALA.) — Arnavutlu. Tun yeni Ankara elçisi B. Asaf Ca- ahi bugün Cumhur başkanı Atatür- 'te iİlimatnamesini takdim etmiştir. Hizmeztçi aranıyor Bir müczsesede sabahtan akşama 'çadar çalışmak üzere bir kadına ih- iyaç Yoerdır. Arzu edenlerin Baştn- akta Sıhhat eczahanesine müraca. Atları.