E Ka Büyük hikâye Yazan: Kemal Binbaşa —< Ağa enmiye gitmiş olmali.. Dedi. Her ikisi de bu süze İnan> Kabül etmek İstemiyor- mak istediler ve baklediler. du, Kayınvalide hanım haber verdi. | ııı;ı;:.—. :,ı Yeğeni gelmişti. Kıllı oğla ve şehir- mescid müda de :gcl:ı meclisi umumt azaları kah sopalarına dayamark dağıldiktn son> vede toplanmışlardı. Kendisinden &- ra da kapı calınmayınca #imdiye ka: kıl danışmak datiyorlardı. Kahveye'dar gizlediklerini #çığk vurdular: kadar. gelmesini rica ediyotlardı. —| — Ana, ağam nmı.—R aldikii. Ömer ağa bu Kkanşık günlerde| — Amanım deyem.. kaşına bir hal Kullı oğlunun yaptığı işleri bilmesine|mi geldi #iz Memsune? iç bir şey enme- iye tellişi n TADa H L aa Ji Ve 6.| — Biraz sonr Nözli di odadakile- nutla görülecek bir hesabı olduğu- rin nîı:&l'ışı ku'rı.'l'. Mll'ıııklı(ak h'r:ır nu da bilmiyordu. ketle dizlerini varuyorlar, yapılı: S aa aha z d ö İ DAT ARRİAR TU n Kendisini unuttuklarını mek ister gibi yirmi beş günlük kü- çük Ayşe de keyifdiz keyifsiz ağla- mağa başladı. Bu ses dizlerini dövenlerin sızla- mıştna yeni bir istikamet verdi. Şi diden yetim Kalmış bir çocuk gibi onun adı etrafında şikâyetler dizi- yorlardı, Ömer ağanın — <azlatman izıtmı> sözleri bir vüsiyet halini alı yordu. Nihayet il —2— Bir türlü susmuyar ve tekrar Veri- lura y imleri, en — ihtiyarlar SÜ hissetti — Kayınvalide: — Ete almadan gelme, demiş, de- di, ö gee Ömer ağa hâlâ kızı ile meşgül- dü. Ağlıyan yavrusunu yerinden al- dı, okşadı. Yumuşak sakalı küçük Ayşeyi yumuşattı. Önu yerine bira- rak: ş — Ağlatman gızımı.. dedi ve san- ra Hasanla birlikte evden çıktı. tiyar kadın peştemali- mı alıp komşuya geçti. Ve Ömer ağa- dan bir haber alması için. Durmuş dayıya ricada bulundu. Endişeli bir bekleyiş saatından sonru gelen ha- ber hiç te müsbet değildi. yı gören yoktu. Hatta Yataı ezanı mescidin Iptidai mi- naresiâden' küçük kasabayı gamlı bir nhenge büründür! ü halde Ö- mer ağa henüz dönmemişti. K Çocuğün tekrar başlıyan Ve bir saat süren ağlamasında bir uiıır?uz- luk sezinleyip te lnınm!ıı_k :îlr;:ı::vrn n TUAA HN ü stğını Ğ n DÜR L Haa a l a çi ürpe- mişler'amma sonra oradan ayrılan ğanı ve gittiğini bilmi- $ bir düşün- Ömer ağanı hnereye gittiğini bil sor ve şüpheli bir düş TES OD ister yordu. cînğn nk* hıüı“)ıım::î:lrdîmk Gece uykusuz geçti. Gündüzün u ı'.?m:iı“m; kaç gece evvel gör- (ilk aşığı ile berâber komşü- kapıları ım:*ı ;::p rüyalar, damda inliyen sıra Şle çalındı. ('rkel: b':.—sh-k.:d'ı:î okuş, pencere dibinde uluyan kö-|lar bu hâdise hakkında y mı'.l*ıua:ıe eme' bir Akıbetin müjdeclsi mat beyan ediyorlar, fakat bildilde 'Pt* 1 manidarlaşıyor, içinden ri bir şey varmış da söyliyemiyorlar- ü "ıı'n:ı.n zamanı anlaşılmaz ' mış hissini veriyorlardı. :î:ııln tekrar ettiği sırada şu karışık| — Akşama kadar bütün #Paştırm günlerde kasabada başına îelı#îetvlıfr, ? gelenlerin hep hali vakti yerinde in- di. Yalnız k sanlar olduğunu hatırlıyordu. Kasa- çan w-lı.ı. Alma-İTunan yanma salayatsız varılmıyı dan gelme..» sözüne — şimdi İıııkı'xe tt da ekanı göce vakti- balara türlü manalar veriyor. On ıu_nıuıı',;m_ Aman dl_ yi ynçıdmm SöRiüE, çocuğunun beşiği başında güllü bü-İzi kısın. Gilli oğlu şikâyetten hoşlan- ük bir yün çorap örmekle meşgul maz.> GelEğ) #lan kızının pek dalgin yüzüne acı-| — Diye fikrini söylediği zaman me- OAN Özlerle bakıyor, içinden «Sen|şum neticelere büşbütün hazırlan - Mayirra 'ı a nclvı temennisini ge- mağa ve evlerini Kıllı oğlunun cel- ea İlâd ruhunun kapladığını düşünerek Msurdn'i a yoruluşlarına kıziyor, 'şikâyet ve iniltilerini büsbülün kıs- Sönra BU Tara y eldin sağın-|mağa başladılar. BAA ola ümidle bakıyordu.| — Ertesi gün ev dolup boşalmağa e _kıvıîılın : sessizliği İ başladı. Bu ziyaretler söylenmiyen S Ml:u:ımiı Hiç bir akşam|bir <başın sağ olsuna merasimi ko- Te .imlu d'ln"ıemlslî. Bu evde|kusunu taşıyor, fakat herkes malü- N ÇERİR 'l--evşı»ıımdın gıkıldı-|mat almağa gelmiş görünüyordu. gelibin'nağh ErE alışamadığı için| > Bütün bu ziyaretçiler karşısında EÜYEE GRĞR onrd,iı bu gastlerde|ki kadın yüreklerine taş basarak, a- odasına' örken Sae e nn belki de (S..) ve gitmiş h:rş:":.:îîu kadının da içinde|olacağını söylüyorlardı. buki bu B soruşturmalar bir netice verme- asabamın her kapısını - mev- K ; 'or. buda-adım azraili & il6mandıkları Killi oğlunu: ğ vakitsiz dul kalmağı - ar gibi idi. Ve| — Genç kadın vakitsiz dul kalmağ DS :.-.u:ıd,:'u'ıuini biribirin-| kabul edemiyen bir dişi haleti ruhi- hor Şidatda dğdn e P yesile ve her kisi Kıllı oğlundan çe- den gizlemeğe ça'ISI verdiği bir ihtiyat sevki ta- İhüyar kadın artık sık Sık dişanikinmen âr bi İ ediyorlardı. iyordu. Sanki bir|Dilsile böyle hureket — ediyorlari baknlaktan Cet :”ıî"ırımıır.lır gibi: İBelki bu gelenler içinde Kıllı oğlu- düşüncenin aB aa saraNanıra 8$— Gemi sahibi Morel fena mî'?d*u!î değildi. İkinci kaptanın verı:igıkı:g. hatı kâfi gördü. Bundan ma' ;: mî. tan Lekler gencin deııiwlık' dıî KA tini takdir ettiğinden Adoh_x!;ıı dm; ona gemiyi teslim etmişti. — Bun daha tabii hareke hale göre Dangle! lerine rağmen gem * na olabilirdi. Şu zehirli telkin- genç Döntese âzım geliyordu. etmesi lâzım ge HLA loaîimkı rin vefatı, onu kaymetli bir Lekle: mişti. Fakat mahrum eti arkadaşlar mahrul £ genç kaptan d görüyordu. Daıı_i tam bir itimad ile D kaptanlığına © gdakikada TENDE Dantesi tayih etti. Mufıukk;_ kı”u" namuslu ve daha lık.ızu'r_ ırl l bulamazdı. Muhasibiü itirazı ne ona sual !emısıı:)l:: kaklı olarak danltşbile dü ve kuptan Leklerin yıptfğ: "öıı— samimiyetini ve me! W _vuıınnnı_ı“b termek içn elile ım%kıplım vi larından kucakladı. — Konuşa konuşa y meziyetleri itibaren i — bu vaziyeti takip ediyor. ve hırsın- dan sapsarı kesilmiş vaziyelle yüre- gine gelen fenalıkla baygınlıklar ge- çiriyordu. Demek ki, genç kaptan hakkımda gemi sahibinin ruhuna yapmak iste- diği kötü telkin tesir etmemişt mod Danptes, Morel üzerinde ikinci defa olarak kendisinden manen da- ha kuvvetli ve daha MüÜücasl rolmuş- ürüyelim, de- ç Geminin güvertesinde a,:ğıky:-ım karı gezinmeğe başladılar. lııs î"ç. ve ayni zamanda ahlâkszın hîı:dm'ni T muhasip Dağler saklı olduğu ye | Şimdi, kurnaz muhasibin, rakibi- hvetmek için ne - yapması lâ- ——— Yabanın kini oldan tek tük |oda xıtmadan korunulmaza dair - vaziyete girdiğini ve kininin (ANADOLU) *Fenm' bahisler: Kinin ne vakit alınmalıdır? Sayın Bayım; Yeni Asır gazetesinin bugünkü sa- iyısında bir doktor arkadaşımızın sit- ma hukkinda yazdığı kıymetli bir ya- n kısmında günde veya haftada üç gün muayyen miktarda kinin alınması tay siye edilmektedir. Filhakika bu keyfi- yet böylece malüm ise de, birkaç sene evvel Tan gazetesi birinin Adana sıtma enstitüsü müdü- rül ile yaptığı bir mülükatta, salxhiyet sahibi olan bu zat, yaptıkları tecrübe- lere nazaran, evvelce alınan. kininin vikaye edici tesiri bulunmadığını ve bü gibi eşhasın sıtmaya yakalandığı vakit kininden d atifade edemez bir ancak ve münhasıran hastalığın zuhurunda verilmesini katiyetle beyan eylemiş o! duğunu hatırlıyorum. Muharririn bu röportajının mezkür milesaeae tara. fından tekzip veya tashih edildiğini de görmediğimden bunu fenni ve ilmi ,bir hakikat telâkki ettiğimi gazeteniz delâletile bildirmeği umumi sıhhat na ına Jüzümlü ve Taideli Hürmetlerim. ı ) addederim. Dr. Sırrı Tinel YıldızTarın——büyük endişeleri — Baştarafı 4 ncü Sahifede VA ar yeni bir makine icad & tir. Bu makine- Niyorkun 1939 yılı sergisine konacak ve makinenin deli- ği kan bir rayiçe ile bizzat talihini anlı- bilecektir. ine bir dolar atan adam, delikten çı- nun adamları da bulunabllir ve Ü- 'mer ağanın âkıbeti hakkında ondan şüphe ettiklerini anlaraa belki de kendilerini yok etmeğe kalkardı. ana kızı ihtiyatlı mağa sevk ettiği h N gözü'tki Çeşdre Böyünü dövük dü. Yapılan — ihtarlara rağmen mi- gafirlerin yanında: —İçim yanıyor.. İçim.. diye hay- kırıyordu, Ah gidi ocağı sönesice, sü rünesiee Gilli oğlu... Bubama nasıl giydim.. düşünceler Hâdiseden iki gün sonra, kene laca karanlıkta kapı çalındı On beş Mi yıl önce kasaba delikanliarını iribirine kırdıran ve şimdi yosma- ları efelerin birinden öbürüne ulaş. tıran «rastiklı Zevneps içeri girdi. — Efeden aelâm gettim.. Yataı- dan sonra garagolda görüşmek İsti- yo sizlen. dedi. Ve yılışık yılışık gülerek ilâve et- ti: — Lohusa kırkından önce sokağa çıkmaz dedim emme.. Ve omuzile genç kadını dürttü.. Umduğu teessürü bu yüzde bula- madığı için ağzını burnunu büzerek geldiği gibi selâmaız çıktı, gitti. üyör -|4 Edvar Benes: Dünyayı harp felâketin- Trakyada Köy kalkınması faaliyetleri den kurtaran adam Mağlübiyeti asla kabul etmezdi, bug'n de mağlüp değildir Yazan: Vernon Bartlet: İngiliz diplomatik muhabiri dâa sahte Bir pasaportla seyahat edi yördü..Bu şerâit altında bancı"biri. düşman, ertesi Jiiülttefik dost telükk yaşıyordu. Meslek ha mantik idi ki, tesiri altında kalıma-| Mâdün İmkânı yoktu. Bununla bera. Ber millötükin! Jâl kazana: söylerken ' gösterdiği nikbinlik bana İgarip geliyordu | Fakâat o nikbinlik pek yerinde imiş, Çönkü Edvard Beneşe ikinel de fu rastladığım zxaman, o Orta Avru- pada Çekoslovakya udile teşekkül etmi şolan yeni devletin ilk hariciye nâzın sıfatını taşıyordiü. Mister Çemberlayn, eylülde radyodaki nutkunu söylerken Çek - ler hakkında «bizim hiçbir T izden» bahsetli vekile tavsiyelerde bu olan' hariciye nezareli rile istişare etseydi. Çe rin rejslerim kında çok gün ya- günü ilmek tal atı o kadar ro bilme Halbaki, baş- unması müutat tehussala- Çekoslovakyanın eski cumhurreisi Edvar Benes bir gündü. Ordudan » onla- neş hak 917 sene çıkartık gazetelerde diplomatik >mu - harirliğee başlamı am. Londranın St- |Y n kabiliyetli dan olarak çalıştığını öğrenirdi. Bir buhran baş gösterdiği zaman, Mf esdöisltin mutavassıtların - siz bir köşesinde bir büro vardı lemle çizilmiş Çekoslovak hu gösteren Ört Bu büroda mavi ka - nun | sun her hangi bir| cek bir uzluşma daima Edvard Beneşin arını Avrupa haritası bulu- tutlar ki, bugün birden bire ortadan silinmiştir. zebebi ne olursa inkıtaın önüne geç projesii or- Büroyu işleten adâm, “ Kendisinin | ©YS çıktığını BELSİĞE bir Çek oldugünu söylüyardu ve o za- ga Kilayek ğ asla kabul et- man ,'ben, Çekin ne olduğu hakkında BEb rağn ı $i vee! SYA Z ; RAla H n tikir sahibi' değildim. — Bürodaki Te dayamır ve müşkülâttan kürtülmak draretle bana zarik isimli üzere sağa sola baş vurur, fâkat her balde o müşkülâtın içinden çıkardı ylatta bügün bile, kendisinin mağ- ha 12 Birinci Teşrin Ç MEMLEKETTE rşamba 1938 General Kâzım Dirik Edirne (Hususi) İstanbul Selimiye — Trakyanın mektebinde»Prf, Besim ve muallim Salih idaresindeki üçüncü devre nalbant kursu dahi bit iraat vekületinin 'ya» detnamolerini taşıyacak olan, bu aç köylü mek üzeredi h nalbantlar bir” yandan Dir yandan da, erine — giderken dördüncü kısım toplanacaklır. köylüsü bllgisiz. nalbanta dlen kurtulacağı için çok irne, (Hususi) — Tohum İslâh Trakyanın Lüleburgazın biraz geç makineleri, selektörler er tarafına kuruldu kö kaldı. O da 10 gün sı yalnız Ahmedbeyli Bacak ve makinenin montajı YAPI ktır Bütün kö ler Zirant vekâletinin hediye ettiği bu makinelere sarılmış. bur ve iaydalarını gürmüşlerdir. Hae Tübiyeti Kabul “etmediğini söy Hiriz, Beneş, Fransız - Çek ittifakı siya- Betini en ziyade tutan bir adamdı. O, siyasgti bugün Fransa mahvet - miştir. Şimdi Prag”'a yeni bir siyaset jstikametini tayin etmek mecburiyo- ti vardır. Beneğ, relsleumhurluktan çekil - mekle belki milletinin ezici yüknü bafifletmiş olacağına kanidir. Zira, Alman matbuatı dajma «Beneş dev-| letir diye hücum etmektedir. Artık «Beneş devletir yok, Onun yerinde " gadece şekilsiz bir Çekoslovakya var ki, bir milletin felâeketinden istifa deyi ümit edenler, amın - bududları üzerinde çekişip duruyor. Ben, ne Mazarik, ne de Reneş Hak- kında malümat sahibi idim. Fakat o büro, yıkılmak üzere olan Avusturya — Macari: luğu hakında — zengin membal idi. bir havadia Sonra günün birinde 6 - zamanlar gayet berbut bir İngilizce — konuşan ve gene onun kadar berbat fransızca konuşan ufak tefek bir adama rast- ladım. Bu ufak tefek adam, itilâf dev letlerinden yana mücadele etmek üze- re vatandaşlarını getirmekte olduğu- nu söyledi. Onun bir mektep hocası olduğunu söyliyorlardı. Birçok mek- tep çocukları hocalarının hikâyelerini hnasıl tereddütle karşılarlarsa ben de o ufak tefek mektep hocasının naklet. lerini öyle karşılıyacaktım, Fakat, bir Çekoalovak — milletinin — dünyaya gelmekte olduğu hakkında bana- öyle, inandırıcı deliller getirdi ki. Bu ufak tefek adam, Ed x ŞA Hırsızlık | Keçeciler Aptülkadir paşa hanın- da Mudanyalı Kelrim oğlu Mehmed;' Hasan, Şevket ve Hakkınım odaların dan elbiselerini çaldığından — tutul- d Be- — Devam edecek — İneş idi. Avusturya ile İsviçre arazın-İmuşlardır. Kont dö Montekristo — yam gelirdi? Kimleri harekete geti- recekti? Ne gibi tedbirler alacaktı? Edmond Dontes ayni gemide bul |dukça, gemi vahşi dalaların oyun- 'cağı oldukça Daglor bir çok tuzak- lar örebilirdi. Farao gemizi önginler- de dolaştıkça neler yapamazdı. Hat- ta onunla dövüşmekten de çekinmez di. Fakat karaya vardıkları zaman!.. Daglor intikam almak kararını vermişti ve mel'unane bir şekilde plçnlarını hazırlamağa — bşldi. — İlk B iş; bütün namterd insanların takipet- liyebilseydi, ne bahtiyar — olacaktı. tikleri yolu tutmaktı. iÇünkü ralarında geçen konuşmanın Körü körüne onunla töşriki mesai her ikisini de kuvvetle alâkadar etti- edebilecek bir adama ihtiyaeı vardı. Şini, hararetii harareti hareketlerin- Hazırladığı Korkunç axların içine, den ve takındıkları vaziyetten boz- evvolâ gemi sahibi yüvarlayıp atmak belli aluyordu. | istemişti. Ve bü süretle #orç kapta-” ” Dağlarun. korktu; , Morelin mın imhası için doğrudan doğraya 'genç xaptanın ruhunü oksşamak için onunla teşriki mesai ödecekti. Fakat bir çok geylere tevensüe edeceği uşl- onu Kdmond ile çak samim? konusur : kâr idi. Nitekim Morel, ilk iş olnrik ken görünce bütün —ümidleri suya gencin nisanlısı madmazel Mer: düşmüştü ten bahsetmeğe başlamışt Hiç olmazsa konuştuklarını din- zel Mersedes için Morel değ. kâfi malü-; ber aldığımıza göre, Ziraat vekâleti miden selektör makineleri satin â« lacaktır. Ru arada Trakayaya daht iyeniden hisse verilecektir. Bundan başka köylüler küçük büt. çelerine Maro — kalbur makineleri artırmaya karar vermiş ve sipariş. lerde bulunmuştur. İzmir Tuarında üç takdir ve kıymet kazanan Biga'ma- ro makinelerini — vilâyetlerimiz' sev. iş ve siparişlerini vermiştir. Edirne, (Hususi) — Lüleburgaz- daki tohum üretme ve islâh -devlet çiftliği, devletin ziraat işletme çift. kleri ümum müdürlüğüne devredil. miştir. Trakyanın ekonomi kalkın « masına daha geniş ölçüde hiz ve kur vet verecek olan bu tedbir hele de- miryolu ile asfalt yolun üzerinde bu- lunan bu çiftliğin verimini çok gente Tetecektir. Trakya kalkınmasına her bakım- dan büyük yardımı dokunacak 'olan çiftliğin yeni programı:Üze- rinde ayrıca yazacağız. senodenberi mat vererek gencin gönlünü okşadı. iına kanaat hâsıl ettiktensonraikim. senin duymıyacağım hafif 'bir sesle Edmondün kulağına İğildi. Ve'korka korka geminin avdetini niçin-sabır. ıkla beklediğini anlatti. — Dirlum -dedi--Elva adasmdan 'ne haberler getirdin; İmparatoru dün mü? gör. — EBvvelâ' büyük ' yaveri onün va gördüm, tasile imparatorun huzuru- tim ve mektubu bizzat büyük imparatorun eline verdim. Büyük Na PolyohaMörel allesini pek, yakmdan tanıyorum> bilhassa bizzat Morel ile ta harbettik. Selâmı rmeği unulma dedi. na çıl beraber Vala: mı göt Sonra Pariste zengin bizisine verilmek üzere bir mektup yazdı ve elime verdi. e a Morel genç-kaptanın y rılmadan ona bazı indan &y nasihatlerde bu - lunmaklığın münasip olduğanu: kana- etti ve — Oğlum a Bilhasa burada kimsenin haber ifga edildiği vakalıyı key dikkatli- ol dedi. konuştuklarımızdan olmamalıdır. Çünkü takdirde seni casus diye aklar. Ve büyük, bir tehlle maruz İ Vevam edeoek—