FWW 4 Birlnciteşrin Salı 19548 S. Ruslara göre “Çekoslovakyayı parça- lama plân ve düşüncesi Pravda, kuçuk devletlerin İngiliz - ve Fransanın vait'erine olan itimatlarının |: azaldığını yazıyor Haddi ratında bu - faşist mütşarrız yeni bir talif ve cihan harbini ateşle- me yolunda yeni bir adımdan - başka birşey değildir. » Gene ayni gazetenin 21 eylül tarih- li nüshasında <ateşle oyun> — başlığı altında şar eden başmakalede A diği tehlikeli günler hak- bi mütalealar yürütülmek- Bovyet Basımız Pravda gazetesinin 20 eylül 1938 tarihli nüshasında — (Çekoslovak, parçalama plân ve enoktai nazarsl vi) başlığı altında intişar eden makâ- lede ezcümle şöyle denil adir: «Çemberlaya ile Hitlerin Berhte: gadende yaptıkları müzakerelere özir ecnebi matbualin neşrettikleri haber- lerden bu müzakerelerin — mafhumu hakkında tam bir malümat edinmek mümkün olmu Her iki tarafın da Çekoslovaky lama ve onu de let istik um birakma me- el kında şu gi tedir: «AÂvrupa gayet tehlikeli günler te- çirmektedir. Alman , faşizmi İngilte- tere ile Fransanın idareci mohafil yI Parç Jinden mah Taevzuubahs ettikleri tama-|parçalamı ondan Südet - havalisini Çemberlayn — Hitleri)ayırmaya ve zaptetmeye hazırlanmak. ancak askeri bir taarruza başvurmak|tadır. Alman faşistle hususunda ikna edebilmiş ve Almanlşantaj, tehdid, Çekoslovakya dahiline ağjanlarının böz- ti ve nihayat — Her- rın Çekoslovak — hükümeline açıktan açığa ayaklanması gibi n vasıtalara müracaat etmişler- ini, Çekoslovak cumhuriyetine k İngiliz - Pransız tazyiki ne- muslihane yollarla tatmin etmeyi taahhüt etmiştir. Zaten «Çe- koslovak meselesinin böyle bir hal> şekli Hitlerin esas arzularına tama- tetabuk etmektedir. «Çekoslovakya hakkındaki İngiliz- Alman anlaşması esas itibarile şu ne- tlcelere varmıştır. Südet havalisinin ya verilmesi; Çekoslovakya- .— mevza | nın Fransa ve Sovyetler birliği ile ak- d di olduğu muahedelerin — feshi; k Çekoslovakyanın devlet taksimatının Alman metalebatma uygun olarak de- Biştirilmesi; Çekoalovak İktısadiyatı nn Alman ekonomisine tabi olması. Bu şeri n her hangi birii ierası Çekoslovakyanın Alman — hakemliği ına girmesi ve Çekoslovak istiklâ. in boş lâfa münkalip olması ile te- tevvüç etmiş oluyor. , «Anlaşıldığına göre, — Çemberlayn bu sefer, Alman mütearrızla uzlaşma yolunda Çekoslovak istiklâlini Hitler ile «dostluğu» uğrunda feda — etmek uren)!e. her zamankinden çok daha «Alman faşizmi kendi istilâ tini emüsavat» ve Almanyayı Versuy inden <kurtarma»:gibi - ni- retmektedir. — Hakikatte iç de Versaya-dalr-döğil- muahedesi mücibince es- razisinden bir kısmının Danimarka ile Polonyaya, Alman müstemlekele- rinin başlıca ngiltereye geçtiği ve bu muahede mücibince — Çekoslovakyaya bir karış bile Alman arazisi yerilmi diğ! Çekoslovakyanın eski almanvaya dahil bulunmadığı gibi gimdi Alman, faşizmi tarafından zaptedilen -Avus- turyanın da eski Alman arazisinden olmadığı bütün cihşna malümdür. Alman faşistler, Südet havalisinin «milli vahdet» iİn meydana getirilme- si için kendilerine lüzumu olduğunu iddia etmektedirler. Şurası tamamiyle aşikârdır ki, «milli vahdet» hakkında- ki parlak cümleler ancak Hitlerin Av- rupa devletleri hududlarını — İngiliz konservatörleriyle onların Fransada- ki dostlarının tasvibiyle ve tazyik y liyle parçalama teşebbüsü için bir per- de hizmetini görmektedir. Milli kuvetin vücüde getirilmesi için göyle bir tahmine çalışalım. gün Çekoslovak cumhuriyetinin — bir kismını teşkil eden Südet havalisinde ne kadar Alman ve ne kadar Çekoslo. vak bulunduğu hesap ediliyorsa, ya- rın da İngil dalariyle âe Fransaya, bir. kısmının «Çekoslovakya üzerinde — yapılan bir İngiliz - Alman pazarlığı Fransa- maın muvafakati olmaksızın kabil de- ğildir. İşte bunun içindir k! — dünya İngiliz ve Fransız nazırlarının Londra- daki görüşmelerini büyük bir - heye- eanla takip etmiştir. Lâkin bu görüş- melerin neticesi Avrupa — gsulhunun perspektifi için pek o kadar tatmin e- dici çıkmamıştır. «Çekoslavakyanın boyunduruk al- tına alınması hakkındaki plân — ve enoktai nazarlar», bu mesele ile en ziyöde c âkadar bir memleketin yeni Çukezlovakyann işt.raki almaksızın, ancak emperyalist devletler arasındu müzakere edilmektedir. Emperyalist- lerin Çekoslovakyayı parçalama plânı esulhu kurtarma» gibi — riyakârane cümlelerle mağskelendirilmektedir. buna — Devamı 5 nci Sahifede — Namus Hlırsızı (Bir Aile Faciası ) Sî_viren :İrfan Hazar nin başında beklemişti!. Şarl, çocuğa dair Blanşa hiçbirşey söylememişti! Demek bütün bağlar, ancak elin- den çocuk alınıncaya kadardı. Blanş, hıçkırıklarını güç zaptede. rvek grisin geriye dönmek istedi. Fakat bu defa Şarl onu yanına ça- dardı: — Biraz yürüyelim Blanş! Seni müteeasir görüyorum! Değdi. — Yürüyelim patron?! — Bırak şu patron kellmesini en- (37) Bügün ona ne olmuştu? Blanş, ağır ağır Şarle sokuldu. Onün gözleri kızarmış gibiydi. Rengi solgundu. — Ne var ne yok Blanş? Yeni bir havadisin mi var? Blanş; Paskala baktı: — Hayır müsyö, dedi; hiçbir ha- vadisim yök! — Şu halde? Blanş, kendi kendine düşündü: — «Şu halde mi?» Bu, nasıl adamdı böyle! Onda kalp denen, vledan denen hiçbir gy yok muydu? nım! Blanş, bir buçuk aydır ki çocuğun-| — Hayır Şari! Artık sen benim dan havadis alamamıştı. patronumsun ! O, kaç defadır Şarlin bürosuna| — Gene beni iğnelemeğze çalışı-| | gitmiş, belki yavrasandan bir hava-|yorsun ! dis alır ümidile içi titriyerek masa-' ——— Niçin seni iğneleyeceğim Şarl? | üi “ |manyayı abloka etmek fikri tihsalin bir miktarını piyasadan çek- iten idhalât yoluna da başvurmuştur. milyar marka yakın açık vermiştir. mek imküânsızdır. Resmi istatistikler ancak normal rakamlar göstermek- tedir, halbuki hükümet makamları, şimdiden, Alman müddet beslemiye kâfi gelecek stok. lara malik olduklarını iddia etmekte- dirler. Bundan başka, &on zahire re- tihzali çok kifayetsizdir. Yağın yeri- sre ile Fransanın idareci|pılan araştırmalar beklenen netice- mehafilinin hiç te hoşuna gitliyecek|leri vermemi: benzer bir. takım — meselelerlcak, Almanyanın hariçten idhal et günün mevzuu olabilir. Meselâ, Hin-|mek Mmeeburiyetinde bulunduğu ne- distanda yüzde kaç nisbetinde İngiliz|bati veya hayvani maddelerden is- Hindi Çinide ve Fasta ne miktarda|tihsal edilebileceği kat'iyyetle sabit Fransız bulunduğu meseleleri çok en-|olmuştur. Nebati ve hayvani yağlar Sdhalâtı, TT YŞ v LANAYULUJ | - Harp çıkarsa! Almanya, ablukaya ne kadar davarabilir? iremberg köngresinin en sansas vel beyanatı arasında, Almanya ısadi sahada tani istiklâlinin )lât vardır. Haziran buğunda yapılan ileri sürülmesi de vardır. Şansöliye|sayımda; dommuzlâmın miktarı geçen Hitler, artık Alman otarişisinin ke-İseneye nazaran yüzde 8 noksan çık- geldizini ve harp halinde Al-)mıştır. Harp öncesine nazaran vazi- manyanm ablokaya ahnmasının te-İyet gene gayri müsaiddir. 1913 te sirsiz kalacağımı söylemiştir: memleketin domuz miktari 22 bu- «Dostumuz Göringin enerjik ted-İcuk milyonken şimdi 21 milyona in- birleri sayesinde, demiştir, son sene-|miştir. Sığır ve koyun hususunda da mu aşmıştır. Et tedariki hususunda da müşkü- lerin noksan rekoltelerine - rağmen,|harn öncesine nazaran eksiklik var- ehemmiyetli miktarda — rezerveler|diır. Hariçten idhalât tamamen kesil: vücüde getirebildik. Bu rezorveler|dizi takdirde sıkıntı başgöstermekte | ve yeni Almanyanın, uzun — yollar için, beslenme endişesini ortadan ka! dirmaktadır.» Ve daha İleride ilâve ediyordu: «Alman ekonomisi o gu- retle nizamlanmıştır ki, her zaman diğer memleketlerden müstakil rak, kendi kendini idare edeb yecektir. Demek oluyor ki umumiyeti itiba- barile, Almanyanın gıda maddeleri hususundâ vaziyeti, abloka halinde pek parlak olmivacaktır. Zahire ve nebati gidalar kaynakları herhalde gelecek rekolteye dar karşılamıya yetecektir. Fakat e! vacını karşı- İsmak için meveud hayvan miktarı- nın azalmasına katlanmak icap ede- gektir. Yağlı maddelre gelince, bun- Tarın eksikliği - pek çabuk — kendini hissettitecektir. ola- ir. Al. şimdi- den gömülebilir, bu tamamile tesir- siz bir silâhtır. Nasyonal - Sosyalist devlet, kehdisini karakteri: eden iyle dünya harbinden lâzım ge- Ten dersi almasını bilmiştir. Eskiden olduğu gibi, yabaneıya tâbi kalmak- tansa, şu veya bu sahada, icabında zarurete katlanmak prensibini ida. me edeceğiz.> Bu iddiaların, ne kadar emniyetle Demir ve petrol: Almanya demir cevheri hususun- da fakirdir. Dört senelik plânın ma- den işletmelerini genişletmeyi istih- ileri sürülmüş olursa olsun, kontrol :"’ etmesine rağmen, müliyet fiati edilmesi lâzimdır. Almanyanın ikti- _'”'“*ğ"d“ *"c—('jîf' kayda-tâbi olm- sadi imkânları meselesi - buzün çok| ©? Horman Göüring şirketinin - ku- rulmasına rağmen, Almanyanın bu senenin ilk yedi ayındaki istihsali 6 milvyon tonu geçmemiştir. Avustur- Himdir,; Gıda maddele Son rekoltolerin düşüklüğüne rağ- men, Alman hükümeti ehemmiyetli miktarda zahire stoklamıya muvaf- fak olmuştur. Bunun, yalnız mill? | yanın istihsalini de hesaba katmak artile, senelik istihsali 18 milyon tondan fazla taktir etmiye imkân yoktur. Bu da ancak 4 milyon ton çeliğe tekahül eder, Halbuki, Alman çelikanelerininin meemu — istihasali geçen sene 20 milyon tona yükaeli-. yordu. Alman çelik fabrikaları ihti- yaçlırının beşte dördünü hariçten temin ediyordu. Wocudi YetiPMİŞ OTAN WOKTAYA Yağmen, hariçten demir cevheri id- halâtı kesildiği takdirde, — endüstri faaliyetinin bugünkü hızlle devam edemiyeceği aşikârdır. Komşu İsve- çin madenleri, geçen harpte olduğu gibi Almanya için çok lüzumlu ola- caktır. Yakacak noksanı belki daha az mahsus olacaktır. Alman toprakla- mek süretile yapmış değildir. Hariç- AL iyanın dış ticaret mizanı gıda maddeleri şubesinde, geçen sene İkİ BU stöklürmn "MiktarİNT “tdsrim eti halkını — aylarca koltesi çok iyi olmustur. Bu rekolte, stoklura başvurmadan — memleket 1939 senesi rekoltesine kadar gü sını temin edecek miktarda tahmin ediliyordu. Patates hugusunda da va- ziyet aynidir. Yağlı maddeler hususunda va- ziyet çok daha naziktir. Sütlü inek- ler miktarının son seneler zarfında 18 buüçük milyondan 21 milyona çık- miş olmasiına rağmen, süt ve yağ is- lan gayretler,'erzata maddelerin timali hüsusunda gösterilen fevkalâ- ide maharet ve daha şimdiden teşkil edilmiş olan muazzam stoklar, belki Almanyaya hiçolmazsa kığmen ve muvakkâten, müşkül yakacak mese- lesini hâletmek imkânını verecektir. Filhakika, harp halinde, Almanya- ihtiyacının 18 vöya 14 milyon tona indirilebileceği sanıl- maktadır. İmdi, Almanyanın tabil petrol istihsali şimdiden — 500,000 tonu bulmustur ve sun'i yakacaklar istihsali de bir buçuk milyonn geç- mektedir. Demek ki harp — halinde daha 10 ilâ 12 milyon ton yakacak bulmak icap edecektir, —Devemt 6 met sakifede— ni alacak maddeler butmak için y ir. Bühassa yağın an- 1997 senesinde, — 995,000 — Öyle ya, bana mütemadiyen Aşk aylarımızı bir det patron diyorsun! —T gözlerinin önüne getirsene! Bir saat bile beni görmeden yapamazdın! Her yerde — Spsuyorsun Blanş! bni arardın!.. — Nasıl susmayayım Şarl? Doğumdan sonra, bana ilk geldi- — Ne var, n oluyorsun rica ede- ğin günü şimdi hatırlıyorum da val- rim? İçindkileri lütfen dök! Istıra-|lahi titriyorum Şarl! bin ne ise onu bana söyle! Yavrumuz yatakta uyurken, da- — Benim ıstırabım yok Şarl! kikalaren kalp kalbe, nefes nefese, — © halde niçin beni çağırdın? |kendimizden geçerek derin derin ku- — Çağırmış buundum! caklamşmıştık ! — Blanş! Rütün bu astbiyetlerin | — O saati hiç unutamam Şarl! nereden geliyor biliyor musun? Bundan sonra ne oldunuz bilmem! »— Hayır Şarl, bilmiyorum! Her zaman atölyede beni ararken, — Düşün bir kere Blanş! Sana kaç 'birdenbire aramaz oldunuz! defa yavrünu yanında alıkoymanı,| Gözlerim gözlerinize tesadüf eder bizim eve götürmeni, çünkü pek az'etmez hemen sararırken artık sarar- bir zaman -sonra bu hareketinden | maz oldunuz! pişman olacağını söylemiştim.. İştel — Senin bir buhran geçirdiğini sana- o ftarihin üzerinden daha dört buçuk rak uzun müddet bu buhranın neti- ay geçmedi'ki şimdi'kabına sığamı-|cesini bekledim. cak derecede hem ssabi, hem de| Uzun müddet Şarl! müteessirsin ! Sen gene gelmedin! —— Ben-mi Şarl? Artık ben, seni —— Evet Blanş, sen! mahlük oldum Şarl! — Seninle ne zaman başbaşa kal- dik azizim Şarl? Bakiden böyle miy-|kandan çağırdım. din? Gerek. gebeliğim - zamanında, igerekse-on dan evvel devam eden pıenııı oldum! ileffuz edemedim. senin nazarında âdi bir mış bay veya bayan daktilo bilen İşte, bu sebepten bugün seni ar-|bilen tercih edilir. Lâkin sonradan çağırdığıma dıl (7) Kasım pş.bu okunmaz ya zıyı sana kim verdi dedi Yazan- M. Ayhan Paşa, şüphe içinde idi. Hattı hümayun- da vefat eden bir babadan bahis vardı Bir gece evvel, Mahmud pasa,'dı açtı ve baktı. Yazı karışıktı. Oku- jmüftü ile Anadolu ve Rumeli kadı- Yamadı: askerlerini sıkıştırıp sadrıazam Ha-| — Bu okunmauz yazıyı sana - kim san paşa hakkında bir idam fetvası|verdi? Diye sordu. Kethuda, isesle cevap verdi? — Hattı hümayundur, Darüssas. - de ağası verdi. Kasım paşa, şaşa kalmıştı. Çünkü yazı, padişahın yazısı değildi: — Fakal bu yazı noktaşızdır, pa- dişahımızın hattına da Benzemiyor. Elfaz 've ibareler okunmuyor: 2Ba- bam» tabirini kullanıyor, — halbuki efendimizin hali hayatta babaları yok... Kasıtn paşa adamakıllı şüphe içine de idi. Filhakika hattı himayunda vefat eden bir babadan - bahsedili- yordü. Hattı hümayunu, reisülküttap Ha- san efendiyo uzattı: — Şunu oku bakalım.. Şöyle, ba- kınca gel de işiteyim. Reisülküttap, bir. mırıltı halinde çıkarmış, bu fetyayı bir ariza ile pa- dişaha göndermişti. Mahmud paşa, arizasında, sadrıazamın idam edil- memesi takdirinde, — karışıklıkların artacağını ve zatı şahanenin hayatı- nin bile tehlikeye düşeceğini bildi- riyordu. Ayni gece ise, sadnazam da padisaha bir telhis sunmuş ve ta- lih ona gülmüstü. Padişah, Kasım ağaya iki kâğıd uzattı: — Al şunları, sadrıazam paşaya ver.. Ve sonra git, Malımud paşayı idam et!. Demişti, Kâğıdlardan biri kay- makamın arizası idi, diğeri de müf- tünün sadrıazam hakkında vermiş olduğu idam fetyası.. Kasım ağayı yetiştiren, hafif bir Müftü Mustafa efendi idi. O icazetini on- dan almıştı. Şimdi kendi Iıocuımm; imzalı fetvası sadrıazamın eline gi-'hattı hümayunu okuyunca tesessür dince, sadrıazam da intikam almak ve hayretle Kağım paşaya baktı. Ka- için elbette müftüye bir oyun oynı-|sım paşa da şaşırmıştı. yacak ve onu da temizliyecekti. Kasım ağa yanına yeniçeri efra- dından bir bölük alıp - çıktı, fakat -TT A yolda giderken müftünün tezkere- tavznı sini gizlice yırttı ve attı. Bu suretle Miğra n KBi M. Ayhan, Anadolu KMK MARMÜE PAREYT Tn D DA İBGİ Ha aa Hahrir ailesi — Hayır, çünkü Mahmud paşı ici K Bazirgân camii yakınında Zehcirli içindedir Gazetemizde tariht roman, tef tika ve diğer yazıları çıkan arkada: servi mahallinde Şeyh Ramazan e- fendinin — zaviyesine giderek iltica eylemişti. Ramazan efendi, çok bü-İşsımız M. Ayhanın, vaktile Ayhan yük bir şeyhdi. Ona herkes itaat ve|imzasile bir iki eser neşretmiş olan hürmet ederdi. Bir aralık hayma -| Arif Oruç olduğu hakkında yersiz kam paşanın orada buunduğu söy-|ve mantıksız. bir dedikodunun do- Jenildi ve gizlice gidilerek tetkik - laşmakta olması, bizi şu tavzihi yaz- lundu. Dervişler arasında ona ben- mağa mecbur etti. ziyen biri vardı. Fakat kıyafetini o| - M. Ayhan, Anadolunun kendi kadar iyi değiştirmi: bir|yazı ailesi içindedir. İslâm tarihi ile ünhe hasıl oldu ve şeyhe hürmeten | başlıyan ilk eserinden sonra Giridin daha ileriye gidilmedi. zaplı, Yavuz Selim, Selâhiddini Bu hâdiseler arasında Kasım ağa Eyyübi, Hatun han, -diğer bir arka- zvvelâ yeniçeri ağası oldu, sonra da|dası ile beraber yazdığı- Teodora, vezir.. Fakat kısa zaman zarfında| Meçhul korsan, Fırtına Ali ve diğer da Cerrah Mehmed pasanın yerine| eşerlerini yazmıstır. Bunların bir kış- kaymakamlığa terfi ettirildi. mı da Anadoluda çıkmıştır. Bizim Nihayet Mehmed salis vefat etti.| ykadaşımız, M. Ayhanın, eskiden Fakat bu vefat hâdisesi ile sultan İhir iki eser vermiş olan Ayhan ile, Ahmedin tahta çıkışi çok garin oldi. (Kiç bir suretle alâkası, benzerliği şu- Padişahın vefatından kimsenin ba- 24 busu yoktur. Kendi ısrarı dola- heri yoktu. Sabahleyin «galebel di. ni Yermiyoruz dÜ bir çör van» toplanacaktı. Kapıcılar kethü-|> — tanıyıp 3nzı|ınm zevkle dası atlas deatmal içinde, bir hattı| | dökü irulili hümayun getirdi, Kasım paşa, küğn- (Sonu yarın) -- Bu çağırış, çok gayri ihtiyari oldu patron ! Affet beni! Öyle sandım ki biz gene eski gün- İri yaşıyoruz! Öyle sandım ki biz gene iki eski sevgiliyiz! Onun için geni, — Şarl! Diye adınla çağıracaktım ! Utandım dostum! Anlıyor musün çok utandım! Büunun için (Şarl!) kelimesini te- dahiliye mütehassısı ||Dr. Celâl Yarkın Muayenshae: İkinci Beyler sokak No. 25. Telefonn:3956 Evi: Göztepe No.1018 Telefon: 7545 Memleket hactanesi başoperatörü Arkanızdan, . — Pairoal M. Nuri Arkan Diye bağırdım! Adres: İkinci Beyler sokak (Arkası var) fırın karşısı.. Kabul saatları 3-7 — kadar. Tele: muayene- hane 312 .Evi — 2980 Daktilo aranıyor Ticaretane veya bankalarda çalış- Setolin Diş Macunu, bir memüura ihtiyaç vardır. Visani| — Dişleri inci gibi yapan et- Çölir. Müracai edecek (| lerine KUVVET ağıza güzel londa Saphane sakn- TĞeÜ edr Y ğında Şerif Riza halefleri ticaretane | 'ığ"fığ',î"'” T #ine müracaatları.