mir Bir ihtişamın parlak destanına k on arışan aşk. — İ Nakleden: KÂMİ ORRAL tığı eski âşıkı (Carl Grevil) e vermiş lunan kızım küçük Emma, hiç hatı- olduğu sözü unutmamıştı. O; eaki rımdan çıkmıyor. Yavrumu yanım- Aâşıkma karşı, y ız kocası (Sir Vil- da bulundurmak isterdim. Ne çare yam Hamilton) un yeğeni olduğun- ki, buna imkân yoktur. Yalnız, sen- dan dolayı, saygı duymakta devam den bu hususta bir ricada buluna etmiş ve fakat cski sevgiden, kalbin- (caktım: Bana, itimada şayan ve müm de eser bile kalmamıştı. (Ledi Ha- kün olduğu kadar ucuzca bir müreb- milton), bu itibarla, (Çarl Grevil)e biye bulabilir misin? — Yalvyarırım mektup yazmaktan geri kalmamıştı. Grevil, bu ricamı unutma!> Emma; Napoliye ayak basar bas- maz, kraliçe (Karolina) tarafından kabul edileceğini ümid etmiş ve bu mes'ud hâdiseyi dört gözle beklemiş- ti. Kraliçe (Karolina); ehommiyet verdiği herhangi bi hâdisede, mera- sime pek bakmadan harekete geç- meğe alışmıştı. Bu münasebetle, (Le- di Hamilton) un Napoliye geldiğini| Son yazmışi olduğu Mektupta, es. haber atınca, kendisini hemen kabul'ki Emma, şunları kaydeylemi, edeceğini bildirmişti. : «Saray krah da öyle yüksek bir| — Avrupayı sarsan ve her gün bir fe- (Ledi Hamilton), kraliçm'n kız| ,Oi ÇA itibarım vardır ki, bundan 'Tüket doğuran isyanların arkası ke- kardeşinden verilen mektubu hamil | 54..; olamaz, kraliçe, bir gün beni silmemişti. Kraliçe Karolina, Fran- olduğundan, (Karolina) yı fevkalâ- |. , A Çün yüz bin serzeniş- İsaya karşı derin bir kin beslemeğe de sevindireceğine şüphe etmemişt | .7 44 bulunur. Zaman gelir ki, res- başlamıştı. Ertesi gün; na:#.larmeclisinin, &© | < ziyafetleri bile sarayda ben ter- bah saat 11 de toplanması ıııımrn İ deriai eylemişti. Ondan bir sant eveı sarayı | — A L D ea bu yazın :Şİ“ZS;&Hğ";;ı:î";;:nd';:;î mzaladıktan sonra, senelerdenberi asefirler salonuna girmiş, kraliçenit *“”“'"d'k:'"“”"'_" terkkniş Gidiğe küüksici AĞAi Bir Aralık, 'a | EYTESM Kücük Reaipâyı * hatırlantış Kapıdan görünmüşve (Le | © SöZleri yaşararak, mektubun bir ;'ı"';:m'::on)’; alarak, kealiçenin ha. | senarma (Çari Grevli) e şunlârı yaz. züruna seyketmişti. BV L NL H O dört yaşmda/ evlenmiş ve 25| — *A2İz Grevil; ninemin yanında bu- yıldanberi hükümdarlık yapmış olat (Karolina), (Ledi Hemilton)u gö- rünce, o güne kadar kral Ferdinan- dın; Emma hakkında kendisine hikâ- “ye etmiş olduğu bütün evsafı güzel kadında gördüğünden, krala hak ver- miş ve kendisi de, hayranlıkla Em- mayı tepeden tırnağa kadar süzdük. ten sonra Fransızca: — Hoşgeldiniz!» Demiş ve elini (Ledi Hamilton) a uzatmıştı. (Ledi Hamilton), huzurunda derin bir saygı ile eğildikten sonra, krali- çenin elini öpmüş ve hemşiresi Pran- sa kraliçesinin verdiği mektubu ta dim etmiş, müteskiben de bir adım xgeri çekilmişti. x_hwm dalmıştı. İçinden «Hakikaten çok güzel bir kadın» Diye mırıldanmış ve (Ledi Hami ton) u yanına oturttuktan sonra: —Seoyahatiniz nasıl geçti? Her- halde memnunsunuz.» Diye sormuştu. (Ledi Hamilton), heyecan içinde kalmıştı. Kraliçenin sorduğu suale tevap vermek için, birkaç saniye dü- Şünmüştü, bu esnada, kraliçe ay kalkmış ve (Ledi Hamilton) a: — Buyurunuz mütalea odasına gi- delim! Diye seslenmişti.» (Ledi Hamilton) ; yerinden kalkmış ve kraliçeyi takip eylemişti. Kraliçe, hemşiresinin mektubunu henüz açmamıştı. Mütalea odasına Kidip, masasının başına geçtiği z22- Man da, mektup, açılmamış olarak elinde kalmıştı.. Kraliçenin hususf kâtibi, bu cena- da — Nazırların toplandıklarmı Arz İiçin içeriye girmişti; fakat (Karolina), (Ledi Hamilton) la mu- habbeti kaynaştirmış bulunduğun- dan, Nazırların, beklemesini tenbih etmiş ve müteakıben de (Ledi Ha- milton) un yüzüne bakarak: — Huzurunuzdan sön derece se- (Ledi Hamilton), bir gün bile gi yasetle meşgul olmamıştı. Fakat, sefirin karıst olmak ve kraliçe Karo Tinanin yegâne,muhibbesi bulunmak dolayısile, her yün siyasi hâdisele. rin cereyanlarını dinlemekten kurtu: lamamıştı. Bu sırada Pariste vuku: bulan kanlı hâdiseler, tedrici suret te Emmayı ikuza amıştı. —SONU VAR — ——— .. .—— Yakalandı, fakat masum o1- duğunu idıdia ediyor. «Masum olmama rağmen Sen-Saren dü-Maroni hapisanesine gönderildim. 1921 senesinde on sene - hapse mah- küm olmuştum. Beş kişi ile beraber mali bir dolandırıcılıkla itham — odil- miştim.» Bu sözleri söyliyen 43 yaşlarındaki mahküm bir Fransızdır. Atıldığı ha- pisaneden, iki sene kadar yatıktan son ra, kaçan ve sahte isimle Pariste ya- evel yakalam olan bu mahküm bir Fransız gazete- ine aşağıdaki izahatı vermiştir: — Yapılan mali dolandırıcılığı mü- teakip polia tarafından beş kişi yaka- landı. Bunların adları Sapen, Molar, Lake, Rivori ve Sili idi. Bunlardan Molar benim de yaptıkları dolandırı- | mahküm oldum. —— cılığa dahil olduğumu idela ediyor. Bu| — Hapse atıldıktan iki sene sonra, ya: ebeple tevkif ediliyorum. Halbuki bu |Di 26 N'amn 1923 senesinde altı arka cürüm işlenirken ben Liyon şehrinde daşımla beraber hapisaneden kaçtım bulunuyordum. Masumiyetimi ispat e- On beş senedenberi gizli olarak yaşa debilecek Klütiyer adında bir tek kişi maktayın . Artık masumiyetimin mey vardı. O da, bu sıralarda, ifadezi alın- dana çıkarılmasını istiyorum. Gandinin yerine geçe- cek olan genç! Parise gittihayau oldukça ente - ressandır. Gandiden sonra Hindistanda en fazla tanınmış olan Tavaharlal Neh- vinç hissediyorum, Sizin için kabul Yü PURdAn Gört gün e """;-:l:_ z günü tayin otmiyeceğim. Arzu etti. Mit A aa KiR CN ğiniz anda beni görebilirsiniz.. — |Gan yerine geçecel Ki nınmaktadır. — £ Demişti. İki sene kadar Hindistan —milli ç bi kongresinde reizlik eden bu adamı | — (Ledi Hamilton), saraya girip çı-' Gzima ayni gaye için çalışan Gandi- kan bütün kadınların — fevkinde bir ye benzetirler. — Çünkü ikisinin de Mevki kazanmıştı. Kral, kraliçe, pren ymaksadı Hind milli birliğini meyda- | Besler ve prenaler, (Ledi Hamilton) na ektir. la çok kaynaşmağa başlamışlardı. Nehrü 'kırk yaşlarında beyaz saç- (Sir Vilyam Hamilton) ; genç zev- h bir adamdır. Gayesi ve ideali uğ- Sesinin, az zaman içinde Napolide yuna hayatının birçok seneleri ha- Temin etmiş olduğu bu müstesna sem- pishanelerde geçmiştir. Batiden son derece memnun kıl-ı Çocukluğu zenginlik ve ihtişam .“",'_' İ içinde geçen bu adam, Şimali Hindis| — Bu andan itibaren, zarif ve zen- (Ledi Hamilton) un kazanmış ol- , ada oturan tanınmış bir avukatın gin genç adam bütün imtiyazlarını "-ıiiuı ı;,u mevkiden, herkes kıskan- piçicik oğludur. Tah; İngiltere- terkediyor. Gandinin teşkil — ettiği | R"u'!l";'!h—% (Ledi Hamik PH Harov ve Kembriç üniversitele. partiye dahil olarak, köyden köye Ş hce ( AF a), ü AM l de ikmal ettiği için, son derece gezip halka nutuklar söylemeğe * .ıu er gün yanında bulundurma- aşmıştır. Bilhassa oldukçâ başlyor. Bu yüzden sık sık cezaya Om aat Saray kralınin arabalar 10T bir edebi kültüre — sahiptir.|çarpılıp senelerce hapis bile yatıyor. M ari ve diğer bütün nakil vasıtar MA N etine gidince, eyvelâ babası Teşebbüsünde $iddetton ziyode zekâ | ge Vei Hamilton) un — emrine 1i L ik yapmışır. Az zaman kullanıyor. Fsisi (;'Li"ğmf getirilmişi. Ka yonra evlenerek mühteşem bir ha-| — İki senedenberi, İngiltere hükü- aa iton), — kraliçenin . o l amak istemiştir. meti, Nehrü hakkında takibattan ş Fakat bir gün sefil bir vaziyette vazgeçmiştir. Fakat, maalesef, bu yaşıyan köylülerle temasta bulunu- fedakâr ve azimkâr adam 1935 se- yor. Milli — bir kalkınma nr—ıınl (Devamı $ inci sahifede) Yakalanan — kaçakçı madan veremden öldü. Tabii, kabahat İsiz olduğumu ispat edemediğim için Müstakbel Hind Hderi |memleketi için Tüzumlu olduğunu dü h / L (Ledi Hamilton), Londrada bırak- 15 yıllık eski bir kaçakçı Haziran 25 öadeli | » Ç —— Bir az da gülelim Tehlike.. Bir balonu idere eden pilot, hare- ketinden sonra piposunn i tüttürmeğe başladı. atıldı: ai ve Yolculardan biri — Bay pilot, balonda çok tehlike Diye ihtarda bulundu. Pilot, lâkay- pipe içmek - Değil mi? dane cevap verdi: — Karım öldükten sonra benim için hayatın kıymeti kalmadı Tül perdenir ardında Ki Biraz görünüp beni Gene yakacak misin? gene çıplak mazm? — Necmi ile evleniyor muşsun? — | — Aa.. Nereden duydun? — Necminin metresi söyledi. Ondan | kurtulacağına öyle seviniyor ki.. —— Fil dişi —A; a. Bu tarak fil dişi değil ki; Fakat bayım, bu defa seyahat- — m erken ve hem de habersiz dön » Bayan ile yeni arkadaşı bay de kalacaklar.. ——coc— Neden evlenmiyor! Akşamlarını genç bir dulun evinde geçiren yaşlı bir bekâr arkadaşlarile oturuyardu. İçlerinden biri sordu? — Sen bir dul kadınla neden evlen. miyorsun? * Yaşlı bekâr daraladı, sonra cevap verdi: t — Ben de evlenmek niyetindeyim, fakat düğünü takip eden gecelerimi kimin yanında geçireceğimi düşünü- yorum. Narin, ürcedir boyun Git te büzbütün saysen Yeter artık bu oyun Bu kadar korkak mısın? — Belkide filin dişleri takma idi bayan! saseseceLAKESNSANENN SEYELAENSNENAN! Bir buseye hayatımı veririm! —-—00—— Nazik müşteri! -- iyor ve: «Bir busene mukabil hayatımı veririm.» Diye mırıldanıyor., - Fakat o çalacağı tangonun irmini söyledi! orerameramamameraramamamnamame s! Sevgi! Bayanımın ellerini okşadı, dn içine bakarak: — Seni çok seviyorum, dedi. Eğer yenden evel ölüverirsen emin olki şe- H, GELAkLr Arayan kim? — Boni arıyan kadın nasıl birşey, uzun boylu filân mı? * — Garson; bunu tavuk diye mi önü: ,Me getirdin. Bu hale gülmek lâzım.. .| — Teşekkt ederim bay.. Siz çök — Hayır bay, sizin bayana benzi- , 2iksiniz. Diğer müşteriler - gülecek- gözleri- tdirde yaşıyamam, bir köye çekilir, Y9'! |lerine beni azarlıyorlar.. yep seni düşünürüm!. K — ÜÖyleyse yazıhaneden biraf evel eĞ BBi e gktkam'de| İyi nişan alayım! —00—— Ödünc kitab Köprülü zade B. Fuad, kütüphane- gile ve kitaplarile meşhur - bir alimi- mizdir. Kendisinden okumak üzere bir kitap almak zor birşeydir. Çünkü ©, ödünç kitap vermekte — harikulâde titizdir. Maamafih üstad başkasından kitap almâğı da sever ve buna da âdeta ba- yılır. ; Şu meşhur söz onundur: Nakli hane Düsllo edeceklerden biri: — Aman: «Kitap ödünç verenin sağ elini, ki-| 40stum. Şu nişangâhı kalbinin üzerie — tabı ödünç abıp ta geri verenin sol eli-İne koy da, kurşunum hedefini - şaşır- ni kesmelidir.> masın! ğ — Hayrola; bakkalı, kasabı kafese koyduktan sonra nakli hane eyliyor- sun galiba! —-o000—— Saat kaç? | — Pokeri parasına mı - oynuyorsunuz? — Hayır, eğlenmek içint.. — Acaba saar kaç? Karnımda öyle Şacıktı kil,,