GTK OKMT T a AAT AA AY A . n Te A O *O Ki ÜüW AA D LA Ç a y yi y g: ç) t g y y ş Yazan: Aleksandı DÜMA Mayledi, bittim, mahvoldum, diye bağırdı, öyle adamların ellerine düştüm ki... merhametli — 185 — — Pek âlâ bu muyalfakıyetaizlik |tecrübesizdir, saftır ve Bu esmada sabrı tükenen Felton ANADOLU Zabıta: Sarkıntılık Kestelli caddesinde sarhoş — olan kahveci Hızır, yoldag geçen Hasan karısı Muradiye ile kardeşi Zehraya sarkıntılık ettiğinden tutulmuştur. EVE TAARRUZ Bayraklıda, Menemen caddesinde Ali öğlu Abdüllah, sarhoş — olarak Süleyman oğlu Hasanın evine taar- ruzetmiş ve yakalanmıştır. DÖVMEK 3 A ei —-16- Yozan: Ali Enver Gaziantepte Maarif hareketleri- Halkevi çalışmaları - sosyal kalkınma Antep Mmasrifi çok eski ve esaslıdır. pyeti, lli yüz kişi alaâcak genişlikte bir. Medrese devrinde bile bu sahada çok İsalonu ve zengin dokorlu bir sahnesi ileri gitmiştir. Sayısız âlim, edip, şa- |fudbol sahası ve fudbol, — voleybol ta- mazı kaçırmasın Mayledi, gu tü-| de görünüyor. Onu yola getirecek çu Vuktan, şu yiyiniz, şere- (reler buluruz. fi mhakkı için zehirli değildirler.| — Mayledi yatağa girip düdakların- Ahşımla aram iyidir ve kendisi be-| J4 bir tebessümle uykuya daldı. O- böze karıştı: masını istediğrinizi siz gi — Ne süyliyebilirim? Allahım! Karşıyakada .| Arif oğlu 15 yaşında Recep, Moel İnkılâp sokağında|ir ve san'atkür olması bü- |kımları, ciritçileri, muhtelif lisan mun delilidir. Filhakika, Antep yüz- İkursları, sorgi ve müzesi, iki bin beş kızı 6 yaşında Zineti, Gazi bulvarın«jlerce münevver yetiştirmiş ve yaşat- 'yüz mevcudlu bir kitapsarayı, gazete da Mustafa oğlu Ahmet, bir iş mese-|miş, münevver bir muhittir. Pakat|ve matbaası vardır. Ürnek olarak ele ğ varisim olmadığı için ona tama- Hile ve kuvvetli itimadım — vardır. Biz de benim gibi insansınız. Adiy Sevgili baldızım, ikinci baygınlığınız kadar adiyö.. | Mayledi bu kadar — sabır, sandalyesine gicirdiyordu. gördü, hemen ko- Sup eline aldı. Fakat, ümidi zalimce- ine kırılmıştı. Bıçağın ağzı kör ol- :ı:'ıu yumuşak gümüşten yapiıl- Yarı kapalı kapımın arkasında bir ikaha koptu ve kapı tekrar açıl- — Ha ha hat, , Diye Lord dö Vinter haykırdı: " — Hal Ha! Ha! Görüyor musün Sesur Feltonum, söylediğim igörüyor İusun? Bu bıçağı senin için aldı, oğ- Tum, seni öldürecekti: bak, onun ho- Ana gitmiyenlerden kurtulmak için vurduğu çare budur. Eğer senin #öRünü dinleseydim bıçak sivri uçlu Ve çelik olacaktı. Sonra da Feltonun Üa İşi bitmiş olacaktı. O senin boğa- Zhi kestikten sonra herkesin de bo- kesecekti. Bak, Con, — biçak ne güzel biliyor. Filhakika, Mayledi kür - bıçağı bllü elipde tutuyordu. Fakat bu son Sözler, bu yüksek hakaret onun elini ve hatta emelini bile gev- Aetmişti. Bıçak elinden yere düştü. Pome Hakkınız varmış, Maylord, Imız LE Her ikisi de tekrar odadan çık- Fakat Mayledi bu sefer çok dik- kulak verdi, onların ayak ves- koridorun sonunda kaybolu- Yünu işti. -—=ı. mahvoldum, diye söy- İâadi, öyle adamlarm ellerine düş- İtün ki, bir bronz yoya granit hey- karşı yapılabilecek tesirden zi- yapamam. Beni pek iyi ta- İiyorlar ve bütün silkhlarıma kârşı Tirhlanmızş beraber, bu işin onların istedikleri "İcek bir baloya giderken başın Ölceği çiçekli tacı rüyasnda — gören bülunüyorlar. — Bununla | ma üyürken seyreden herkes, v bir genç kız #annederdi. LIHI MAHPUSLUĞUN İKİNCİ GÜNÜ Mayledi rüyasında nibayet Dar- ı: tanyanı ele geçirdiğini, idam edili- şini seyrettiğini ve cc âdın — balta. sından onun İğrenç kanının akmakta olduğunu görmüş, onun için dudak- larına bu güzel tebeasülm gelmişti. Onun uyanması ilk ümidi ile u- yuşan mahpusların haline benziyor- duü. Babahleyin odasına girdikleri Xa- man hâlü yatakta bulunuyordu. Fel- ton koridorda kalmıştı. Dün akşam bahsettiği ve şatoya henüz gelmiş olan kadını beraber getirmişti. Bu kadın içeriye girip Mayledinlif yata- âmmn yanma sokularak emirlerini i- faya hazır olduğunü bildirdi Mayledi eskisi gibi sararmıştı, o- Nu ilk defa gören kimse, yüzüne ba- kınca aldanabilirdi. — Hastayım, dedi. Uzün gecede bir dakika bile uyumadım. Her la- rafım ağrıyor; bana karşı dün ak- şamkilerden daha insanca müamele- de bulünacakmısınız? İstodiğim şey yatakta kalmaklığıma müsaade ©- Tunmasıdır. — Doktar çağırsınlar mı? Diye kadın sordu. Felton bir kelime bile söylemiye- l mak için di hşmak lüzimgeldiğini, Lord dö Vinterin kendisini daha sıkı göz altında bulundurduğunu düşün- dü, Bundan başka, gelecek — doktor| Mayledinin yalândan hasta olduğu- ü söyliyebilirdi. Birinel hilesinde Muvaffak olamamış olan — Mayledi İkinel oyunu da Kâybetmek istemi yordu, — Doktor gotirtmak ha, dedi. Bu- nün ne faydası var? Ö efendiler dün ibenim bayılışımın komedi olduğunu İsöylemişlerdi. Şüphesiz bugün de ay HİDİ Söyliş kler, günkü dün ak- İekilde devam etmesine imkün Yo! Filhakika, bu son düşünece, bu - verici his üzerine, ateşler gibi Yanmakta olan ruhündaki zaafı Ve :nıım gok Müddet ipka etmemiş- Mayledi masasının başına oturdu. tabaktan birer parça yedi, bir V lspunya şarabi da içti. ve bütün *im kuvvetlerini tekrar topladıfını: Yatağa girmezden evel, —düşün- Müş, tahlil etmiş, her tarafa bakın- * Tüş, her Yöri muayeneden göçirmiz Ve sindancıların sörlerini, Bakışla- L':ıı. biribirlerine yaptıkları işaret- ve hâtta sükütlarım tetkik etmiş ** bu derin, meharetli ve dikkatli leri neticesi olatak o iki gad- adamdan Feltonun, her hususta, ü kolay yola — getirilebilcceğine iküm vermişti. Mahpusun en ziyade zihnini işgal *den söz şu olmuştu. Lord dö Vinter Foltona: Tüğer sizi dinleseydim. VĞ Demişti. Bunun üzerine Pelton kendisin- yana müdafaa göstermek isle- İ Ün 8e de Lord dö Vinter önu dinle- ik istememişti. — Bu î.k.h::hımıı kıvilemi var, — Ben "“Mı.l.' parlatıp onu yola geti- Diye Mayledi söylendi. B Öbürüne gelince, o beni bilir, üden korkar ve elinden kurfula-, |şamdanberi doktor. göndermek için vakitleri yardı. #vAMANARA N AAA e naanand Sabiha Bizim kahraman — Sabiha Gükçen, göklerin bilmem kaçıncı kâtından bir sıçrayIşta Atinaya, iki kanad çırpiş- ta Selâniğe, bir yanlamadu Sofyaya, | sonra da Bolgrada, Bükrese gitti. Harita üzerinde sattime vursanız mesafe yakmdır, fakat — dafrelerin mikyaslı hesabı; bu mesafenin kuhve- hane palavralarındaki burun ücü göl- gesi kadar kısa olmadığını Kösterir.. Bir Türk kızı, gökleri kilometreler- e karşılayıp #eçiyor. Evvelâ Türk ayanışımı Ve kalkımmasını, sonra Türk kızının İçindeki cevherin bü- yüklük ve parlaklığını dünyaya göste- iyaru Sabiha nal bir tünde göklere fırlamıştır. Ya biz?. Gökçen, bir davanın - oriji- aK KNKA YA KKK BN SA kariYelele e Yele A ll ÇİMDİKLER: «İHasta olduğumu biliyor.. İşte o ka. dar.. Ne isterseniz — veriniz, bente hepsi birdir Bu can ahkıcı şikâfetlerden nsan- miş olan Felton dedi ki: — Gidlin Lord dö Vinteri çağır yınız. — Ah! hayır, hayır!. Diye Mayledi haykırdı. Hâyir efendim, onu çağırtma yınız, Bizi aldattm, ben hasta deği- lim. Birşey İsteiniyorum: sakin onu çağırmayınız. Mayledi bu feryadina o derece şiddet, o mertebe ciddiyet vermişti ki, Felton kendini tutamıyarak oda- tün içine birka, — İçeri giri Diye Mayler Felton dedi ki: — Eğer mâdam, hakikaten hasta iseniz doktar getirelim; eğer — bizi aldatıyorsanız o başkal Her hâalde hiçbir hususta kendimizde kabahat Rürmüyoruz. Mayledi cevap vermedi, ancak güzel başını yaatığa kapatarak lamağa ve yürek yakıcı hıçkırıklar galivermeğe başladı. y Felton onu bir an için mutad olan kayıdsızlığı ile seyrediyordu. Sönra uğlayışın uzayacağından çekinerek dışarıya çıktı. Kadın da peşinden git miş ve Lovd dö Vinter gürünmemiş. ti. — Zannederim ki, tutacağım yo- lu bulmağa başladım. Diye vahşi bir sevinç hisseden Mayledi, bu ciddi ksnaatini gözetli- yebilecek olanlardan gizlemek ar- larla örttü. TöRS et düşündü Artık hastalığımın geçme za- eldi. Kalkıp bugün müuvaffa- kıyet teminine çalışmalı. Yalız on günüm var, halbuki bu akşanr İkisi geçmiş ölacak. Diye düşlnüyordu. Sabahleyin hizmetçiler Mayledı.. nih odasına girdikleri zaman, kah- valtısını bitirmiş bulunuyordu. Sof- rayı kaldırmak için geldiklerini ve isonra da Feltonun geleceğini düzün- müştü. Mayledi yanılmanaştı. Folton tek rar geldi ve onun kahvaltıyı kundurup dokundurmadığmı hiç ka- le almiyârak sofranin odadan çıka- rılmasını isaret etti Gökçen kek hodirümlığrımız korku ve — evham çindeydi; Aklı uzün saçı kısa! Diyerek önu bir. yarı deli halinde, vesayete Muhtaç bir mahlâk — olarak telâkki etmek istiyorduk : Bu, bizim için bir izseti nefis hAâdI- Besi idi. Onun da bizim kadar cevher olan tarafının — tozdün, çamüur ve nisiyandan kurtulması bizi korkutü- yor, ürkütüyordu, Bilekleri, kafası sağlam bir kadin varlığımı meydana gelmesi, bizlm bütün köhne tefahlr ve guürurlarımızı, fakat hakikatta içi: mizde yaşıyan bütün meizlerimizi 05 ılıyı çıkaracaktı. | Dün, biz önu, sapanak, prasa — gibi İillmı hakkı olmadan kapı dişarı eder- |dik.. Kucağında çocuğu, yüreğinde aşr lesinden Salih oğlu Hikmeti Sinekli enddesinde Yapıcı Ramazan, met- resi 46 yaşlarında Zehrayı dövmüş- ler ve tutularak adliyeye — verilmiş lerdir. BİSİKLET KAZASI Tilkilik caddesinde Cemal — oğlu, Vasfi, bindiği bisikleti Mohmet kızı 70 yaşında Nuriyeye çarptırmış, ya- ralanmasına sebebiyet verdiğinden derhal yakalanmıştır. TAŞLA YARALAMAK Dolaplıkuyuda Ali oğlu Nuriddin, Mustafa oğlu beş yaşındaki Aliyi taşla başından yaralamıştır. KADİFE KALESİNDE YANGIİN Kadife kalesi arkasında Hakkı ve Şerafettin adlarında iki çocuk, Os- Man oğlu Mustafanın Buğday tarla- gında oynarken ellerinde — bulunan kibritle kurü otları — tütuşturmuşlar ve yangın çıkarmışlardır. Etraftan yetişenler yangını söndürmüşlerdir. Zarar 15 lirâa kadardır, Suçlular tü- tulmuştur. YANKESİCİLİK Hurdavatçılar çarşısında sabıkalı Elif, yankesicilik suretiyle Mehmet karısı Bn. Rüveydanın 9 lirasını çal- mış ve zabitaca tütülmüştür. 40 KURUŞ ÇALMIŞ Bucada Pazaryerinde Hüsnü a- dinda bir çocuk, bakkal Süleymanın dükkânındaki tahtaları sökerek içe- Yi girmiş, 40 kuruş çalmıştır. .- SARHOŞLUK VE HAKARET ”. demetpaşa.. mahallesinde — ikinci Yüksek sokağnda Şeri? oğlu İbrahim #arhoş olarak Hasan oğlu Mehmede hakaret ettiğinden tutulmuştur. SARHOŞLUK Keçeciler caddesinde Hasan oğlu Ahmot ve da belediye azinosunda Kemal Can- raz fazla sarhoş olarak hâdise çı- kardıklarından yakalanmışlardır. SİLAH TAŞIMAK Keçecilerde Ahmet oğlu Hüseyin- de bir kama, İkiçeşmelikte bakkal Ömerde bir bışak bulunmuş, zabıla- ea ahnmiştir ,.KIZ KAÇIRMA Seferihisar kazasının Ulucak kö- Yünde İmam kizı Fatmayı, aynı köy- den Mehmet kaçırmıştır. Zabitaca Ç HP. Yeni neşriyat do- çenetlerinin konfe- ransları neşrediliyor C. H. P. Genyönkurülü, halkin kül- |tür Ve bilgi seviyesini yükseltmek yo- lunda çalışan Halkevlerine esaslı bir yardım olmak ve genç - bilginlerimizi kendi metzu ve Thtisasları dahilinde yeni etüdler yapmağa teşvik etmek için doçentlerimizi Ankara ve İstan- bul Halkevlerinde konferanılar ver- meğe davet etmişti. Halkı ve gençliği yakından ilgilendirecek mevzuları ele alarak bunları ilmi kıymetlerinden birşöy kaybetmeden kolayca anlaşıla- bilecek bir şekilde izah eden bu konuş. malar, bu defa birer brogür- halinde hukukçu gözü ile milliyetçilik ve halk. gılık » konuşmaları intişar etmiştir. s*Evlenme ve boşanma» Ve «Sıhhat sembolüdür ki, iki - kanad üs- antın alır ve iki lâkırdı ile, hem de hiç| Y© *POrs konferanaları da — hasılmak Di Bu broşürler ucuz bir fiatle büyük Biz miskinler, biz korkak erkekler? kı, alnımda teri, içinde susmak mee- | Gtübündlerden tedarik olunabilecek. pışmiş, otomobi biraz hızlı giderken, ken; —« Fena oluyorum, öyyah, Diyen biz erkekleri, |ve hicabi ile koğardık.. vapur deninde — dalgalarla - boğuşür-| — Dütün analarımız, büyle bir tehlike büulutunun altında ömür sürdüler.. Şimdi, onlar bulutların üstündedir. ler ve bize arkadaşlık ediyorlar, Bevi- Dün, bu güzel arkadağı, bayağı bir |nelim çünkü, kadının ilerlemesi bizim| dördüncü — sınıf Suk olursam kendisine ne yapaca-İmüstefreşe halinde fırlattığımız oda- | içimizdeki birgok pis Ve budalaca şey-| Muhtar Çakırın — üçüncü — Sınıf baş- Adamın ruhunda, az yahud| — Toprağın Pis kabuğuna sımsıkı ya- büriyeti, Yarlığında ifet, — masumiyet | ' İsparta nafıa müdürlüğü İsparta vilâyeti Nafın — müdürü baştmühendis. B. Gi anlar, bunun için onu yola getirfmn kafesleri. pencereleri, ve bütün |leri yıktı, buna mukabil saadetlerini, | mühendisliğe terli ve maaşının BO şalışmak beyhude olur. Fakat Peltan, büzbütün başka; o genştir, mahremiyet ve yasak kaldeleri içinde boğarken, muhakkak ki, bütün bir er. güzellik ve iyiliklerini getirdi.. Çimdik Tirayg çıkarılması — kararlaştırılmış- tır saltanat maarifile Cumhuriyet maa- rifini mukayese etmek İmkân! yoktur. © vakitki birkaç basit Tmüesesaye muükabil şimdi Lisesi, - Örtamektebi, müteaddid ilkokulları, kây mektepleri vardır. Yeni mektep halinde ilk açılan ti- çaret idadisidir. Bu mektep sonradan idadiye, daha sonraları — sultaniye İn- kılâp etmiş iken bilâhsve ortamekte- be kalbolunmuştur. — Örtamekten 933 de İnönünün himmetiyle Lise haline getirilmiş ve o tarihdenberi - devamı etmekte bulunmuştur. Gaziantep Lisesi bütün — venubun değerli bir irfan — ocağıdır. Gençliğin rağbeti o derece artmıstı ki, 989 da Orta ve Lise dört yüz mevcudlu ola-, rak açılmişken bügün sekiz; vimi, Maraş, Urfa ve havalisiyle ahnan ot köyde esash değişiklikler vücüde getirilmiş, çocuk esirgeme ku- rumü ile birleşilerek fakir talebe ye- idirilmiş ve geydirilmiş, parasızlara iküyde ve şehirde meceanen bakilmiş, ulüsal ve dil bayramları lüyik olduğu şekilde kutlanmış, müteaddid gecöler tertip edilmiş, toplantılara — bilhasaa e ehemmiyet verilmiş ve hoparlörle gün K lük havadis neşriyatına — devam edile mekte bulunulmuştur. " Başkanlık a mevkini Ümer Atım Aksoydan sotra işgal eden Bay Muhtar Göğüş de evi ayni muvaffakıyetle çalıştırmakta ve bütün muhitin bu müesaşseye alüka- sını temin eylemiş bulunmaktadır. A Antebin içtimai sahada da ilerleme- si için çalışılmakladır. Bu bususta Halkevinin rolü ve tesiri çoktur. Ev; takyadan gelme yatılı. yüzler- | konferansları, toplantıları, — temsille- ce talebesi vardır. Y eti Do İr.|'i, Hoşriyatı, spor hareketleri ve bah- yadır. Zengin bir kütüpmesi, keopa, |celeriyle bu sahada büyük hizmet yap- İratifi ve izel — teşkil; lâboratuarı | Miş ve yapmaktadır. Kıymetli idareci Bay Ali Rıza Çeviğin eseri olan şehir kulübü de kalkınma üzerine mücssir olmuştur. Bir tarihte (Halkevi tara- fından açılmış, azalığa horkes alınmı- HY yormuş) gibi bir İstanbul gazetesine uld, kadar akseden dedikodular, hakikatın anlaşılması üzerine ortadan kalkımş- tar, İlbay bu güzel eseri maddi sıkın- tıları yenmek süretiyle meydana ge- tirmiş ve Antebin önemli bir ihtiyacı- m) temin etmiştir. Halkeviyle en ufak bir alâkası olmuyan kulübe her beş li- kimsesizlere ve Kızılaya yardım kol- ları vardır. Her sene biraz daha terakki ve in- kşaf eden bu çok — kıymetli ilim mer- kezinin yegâne ihtiyacı binadır. Mev- cud binalar ev tarzında yapılmış. ra. tap. biribirlerinden ayrı ve mesafeli, gehre iki kilemetre uzakta ve tek ke lime ile bu işo elverişsirdir. Antebin ve Antep Lisosinin haix oldukları mevkile mütenasip medeni bir binaya giddetle lazum vardır. Eğer bu ihti- yaç biran evel giderilmiyecek olursa gösterilmekte olan rağbetin düşmesi ve azalması ihtimali kuvvetle mev. cuddur. Sosyal hareketlerin bu canlılığında Ht Gaziantepte dlk tedrisat da pek| Güziântep gazetesine düşen hisse de edip gitmek büyüktür. Gaziantepli ve çok kıymet- llır-'_ olan Bay Ali Nadi Ün- tün vilâyette 79 mektep Mmevcuddur.|ltr senelerdenberi başında bulunduğu Buralarda sekiz bine yakın çocuk o-| Gaziantep gazetesinin tokümülü vo kumakta ve her sene binlerece mezun | Muhit için faydalı olması uğrunda verilmektedir. Gazi yurdun değerli il- | feragat ve enerji ile çahşmış, vatan- bayı Bay Ali Rıza Çevik ve kıymetli | daşlara okuma aşkım aşılamış ve Hal- bilhassa köüy okullarına Tazla önem vermişlerdir. Btraftaki köylerden ço-| ğunda yeni mektepler açılmış olduğu gibi hüdud köylerinden çokunda da Maarif Vekâletinin plânına uygun şe- kilde, sıhhi şartları cami tahsil mers. kezleri yükselmiştir. vücude getirdikleri nefis el- Antepte okuma zevki oldukça ee | işleri Amerikada dahi rağbet görmüş- kidir. Fakat dünün zevkiyle bugünün|tür- Diş mektebinden mezun ve Üni. sevgsi arasında öyle farklar hüsüle| Yersiteye müdavim kızları — vardır. gelmiştir ki, ne mukayesesi, ne de ta- | Açik olan üç biçki, dikiş yurdundan Fifi mümkün değildir. Bu husus Lise | Yüzlerce san'atkâr yetişmetir. mevcudunun sekiz yüze çıkması ve an| — Yalnız çarşaf ve peçenin — kaldırıl- İlkmektebin de hınca hinç denccek su-|ması biraz uzamıştır. Birçok kasaba- yette dolu olarak yeni mektepler açıl-|larımızda utılan bu iptidal kisve An- masına Tüzüm hasıl olmüş bülünma-|tepte daha çok yaşamıştır. Fakat ah- isiyle sabittir. Kırkını — geçmiş vatan, daşlar bile gece mekteplerinden çık- miş, bu mektepleri - doldurmakta bu- | vi lunmuştur. Antebin eveldenberi bir — eğlence j şehri olarak tanındığını söylemiştik. Bugün de iki sineması, iki - barı, iki satı, iki Çalgısız güzinosu, müteaddid Gaşiantep Halke vaffak olmuş olarak sayılan Gaziantep Halkevinin bu muvaffakıyetindeki sırrı - baştaki-. lerde aramak - lâzımdır. Filvaki hu dığı elemanlarla yeceli - gündüzlü de- Haydar Rüşdü ÖKTEM neçek sürette ve büyük bir feragatla | Umuml peşeiyet ve yam işleri müdü çalışarak bugünkü muvaffakıyeto va- me. bamdi Nüzhet ÇANÇadk rılmasında başlıca müeasir ve âmil ol- ESİ Hemir İkinci Beyler sokağı CBalk Fartisi binası içinde Telçreti İsmiz — ANADOLU Talelemı 2776 . Posla kutusu: 405 Frisi edebiyata müteallik olmak tizere altı geer yazmaş, Öz Türkçe kuraları- |) 'va idare otmiş, komiteyi programlı şe- || kilde çalıştarmış ve elamanlarda de- rin bir çalışma sovgisi uyandırmıştır. Kıymetli saylav Halkeviyle alâkası|| kalmtmış olduğu halde meelis tatilih- de Gaziantepte bulunduğu müddetçe bu çatı altımda eskisi gibi çalışmaktan hiçbir an fariğ olmamıştır. Evin güzel bir caz takıtıı, kiymetli İ meslek arkadaşım Bay Vedüd Ürfinin idaresi altında çalışan bir termsil he-