Çarl Grevil, Emmaya şu suali da- tevcih etmişti: — Şimdi de beni seviyor musun? — Evet şimdi de.. Ben günahkâ- h. Ne yaptımsa yaptım; fakat se- Hİ Bevmeketen bir an bile geri kal- Tüdım. Bunu — söylemek, belki de AVptır; fakat...> Çarl Grevil, bu sözlerden sonra AYağa kalkmış ve güzel kadına dike bakmıştı. Emma, biraz sonra, Grevilin kolları arasında sıkış- Tüş kalmıştı ! Çari Grevil, güzel kadınla dudak gelmiş, hafifçe mırıldanma- Ü başlamıştı ğ — Berabar yaşıyacağız, Ben, zen- '*u_ bir adam değilim. Hariciye Neza- ':—ım ufak bir vazifem — vardır. Ununla beraber aldığım maaş, kim- * Muhtaç olmadan yaşamamıza T Sen şmdi, soyadını — değiştirecek- Çünkü, doktor Grahamın kılini- Nden kaybolan şifa perisinin; Em- Pa Laiyon olduğunu - bütün Lohdra “İliyor, , Sonra, bana sadık kalacağına dalt VZ vereceksin.: Güzel kadın, Çari Grevilin bu söz- ÇENi can kulağiyle, dinlemekte de- AM etmişti. Birdenbire, kollarını aç- ve Çarl Grevilin boynuna dolaya- Onu tekrar öpmüş: — Sevgilim, — istediğin teminatı ge hazırım. Yalnız Grevil, beni irdan kurtaran ve senin de ya- Kiklan arkadaşın olan Romneyi bir- ::ğnn nasıl terkedeyim? Bu adam, im veli nimetimdir. Bir çare dü- Hün de, ben de ona göre hareket ede- Tim , Diyerek yalvarmıştı. Çari Grevil, — başını ı ilâve etmişti: sallamış ve — Hayır, hayır, Romneyi terket- Riteceksin. Ona poz vermek ; üzere ender X şimdi oturduğun evi Sim evime geleceksin. Ben, seninle olan eski — alâkamı :om.,. anlatacağım. O, derhal va- Veti kavrayacaktır.> Rmma, biraz düşündükten sonra: — Ah Grevil, bana ne kadar hayir- Ş davrandığını — bilmezsin. —Onun , beni nankörlükle itham eder di- Ykuyorum.» . Çari Grevil, güzel kadını tekrar öp- Ve tebessüm ederek, şanları söy- bemişti — Müsterih ol, Romneyin, bana İatyı ne hisle bağlı olduğunu bilmez- "in. O, bilâkis memnun olacaktır. Zi- Ve sana lı;ııı olan aşkı, — tamamen Sikadır. ; çok sevdiği san'atı için WLdiatbe faydalı olmakta devam ode. Köini anladıktan sonra, zerre kadar Ssür duymiyacaktir.> b:ı;:ıııı. Çarl Grevili tekrar kucak- ve hararetle öpmüştü.. Miy irgevdazede, biribirini - kucakla- t “Mukları halde öpüşürlerken, res- Romney iri Tiştr. & Öksek san'atkâr, odanın ortasın- #aşırmış bir halde baka kalmıştı. .L"- Çari Grevilin kollarından sıy- ayağa kalkmıştı.. hdti Grevil, gülerek güzel kadmı ve yerinden fırlamış ve Romne- bırakıp be- haj ş h üyük san'atkâr, derin bir sükünet- Çari Grevilin - söylediklerini dinle- sonra: Di Mukadderat ne ise, © olacak !> ve Emmaya yakla; n Nİ kadı li yaklaşarak, gü - KĞTT birkaç ay — sonra — büyük Atkâra gu mektubu yazmıştı vı'f':'"lıhnı menfaat âleti yapmış "&ı:; €n çok para verenlere vakitli Va ' teşhir etmekten çekinmemiş, değ Sf bir adamın elinde iken, yük- Bi sesini duyarak be- ...:'mmmı. bir baba gibi benimse- ı_.__';;::.y. ettiniz. Çamurlardan Hq—n kadın, ev kadını olmak Vedamnızın 1 Ve böyle bir hayata — susamış :: bir zavallı idi. Onun içindir ki, karşı, &Mİ minnettarlık hislerile| N bulunuyorum — ve ömrü-' öE Nakledenm Kâmi Orat mün sonuna kadar öyle kalacağım. çıkmasmı, kat'i surette menet- Arkadaşınız Çarl Grevi Güzel kadın, resam Romneyin tâbi olarak bütün ümidlerimle ona mesai dairesine giderken bile, anasile bağlandığım gündenberi, — kendisine beraber gitmeğe alışmıştı. sadık bir hayat arkadağı ve bir ev ka-| — Çarl Grevil; evin masrafları - için dini olmakla haz düymaktayım.> — | Emmanın anasına senede yüz ve Em- «Müstakbel Ledi Hamiltonun, bu'manın süsü ve elbiseleri için de otuz yazılarında göründüğü gibi samimi lira vermeği tanhhüd etmişti. olup . olmadığını, Tamanımızın ileri-| Güzel - Emma, Çarl Bi gösterecektir.» İle mesud bir hayat yaşamıştı. Grevil- Güzel Çarl Grevil, Emmanın anasını da kadın, br defter tutmağ ve gündelik beraber almış ve ona; ev hayatında, masraflar hakkında sevgilisine san- vekilharçlık — vazifesini tevdi eyle- timine kadar hesap vermeğe alışmış- mişti. |tı. Artık, ev kadımı olmuştu. Çarl Grevilin oturduğu evi, dayıla- rından birisi kendisine bağışlamıştı. Evin harici manzarası, n Ressam Romney, Çarl Greville bir- leştiktön az bir zaman sonra, Emma- tamamen sö-/ya muayyen bir para vermeği taah- nük kalmıştı. Dahili kısmı ise, büsbü. hüd etmişti. Bu para da, güzel kadı- tün başka bir şekle sokulmuş, davar- (P Muhtelif masraflarına medar ol- e & müştu. ları güzel venadide tablolarla süslen- Emma, bidayette veli nimetinden mişti. Bu tablolar arasında, — büyük san'atkâr Romneyin, sureti mahsusa- ;'m:'f:;ı ::':"’“; :z:nk;""":; '::”;' lira kabul etmek ıztırarında kalmıştı. Mmevki almıştı. | Öyle bir zaman gelmişti ki, güzel Güzel kadın, Çarl Grevilin h“m_fıummm en büyük ve zevkli eğlencesi, ları altında ve anası ile bir arada, büyük san'atkâr Romneyin — tablola- çok mesud bir hayat geçirmeğe baş- rından ibaret kalmıştı. Hele; güzelli- lamıştı. Kendisi; kaptan Con Peynle zinin, muhtelif pozlarda ebedileştiği- yaşarken yaptığı gibi, piyano ile meş-'ni görünce, son derece sevinmeğe ve gul olmak ve lisan öğrenmek sevdası-|bir gün Romneyin evine gitmese, sı- na düşmüştü. kılmğa başlamıştı. Çari Grevil, Emmanım, — gezmeğe| — ARKASI VAR — Fransada: En küçük yaştaki bü- yük anne kimdir? para almak istememişti; fakat, Rom- neyin 1srarı karşısında, senede seksen anne oldum, diye sevinçle bağırdı. Fransanın, belki dünyanın en küçük haminnesi İvon Delport- is minde, otuz yaşında bir genç ka- dındır. Bir oğlu vardır ve bugün on ye-ı di yaşında olan bu delikanlı bir ço- cuk sahibi olmuş, annesini de büyük lanne payesine çıkarmıştır. İvon Delport, seyyar bir tiyatro kupanyasında çalışan annesinin ya- mında yaşamaktadır. Bugün 30 ya- #anda, torununun çocuğunu gören bu kadın, falcılıkla ve bazı ihtiyar kadın rollerinde çalışarak geçinmek- tedir. Kendilerine hem araba, hem ev vazifesini gören, araba - kulübe içinde en genç büyük anne, bu <Hâ- diseyi» şu şekilde anlatmaktadır: — Bir gün oğlum, koşa koşa ya- nıma geldi ve: — Anne ben evleneceğim dedi. Genç nine we torunu — Acelen ne, oğlum? dedim..İniyorlar, beni gösteriyorlardı. Ön yedi yaşındasın.. Daha gençsin,| Ben mütemadiyen zıplamakta ve vaktin var.. bağırmakta idim. Nihayet deliliği- Bunun üzerine oğlanı bir keder|min farkına vardım ve hemen ken- aldı. Somurttu bir kenara oturdu..|dimi toparladım. Eve koşup, çocu- O zaman anladım ki bunda bir iş|ğu kucaklıyarak öptüm. var. Sordum. Söyledi.. Diyebilirim ki ismini Lilyan koy- Ben de evlenmesine müsaade|duğumuz bu küçük kızı annesin- ettim. Doğrusu sevinmiştim. Bul|den, babasından daha fazla ben se- yaşta gelin sahibi olacaktım, biraz| viyorum. ğ sonra da torunumu görecektim. Bu| — İvon Delport, 12 yaşında iken sevinç arasında oğlumun kabahati- | €Ylenmiştir ve oğlu ilk çocuğudur. ni de affettim, — * oğlunu erken evlendirdiğine sevini- Anmnem' de, bu hâdiseden benim | Yer ve bundan sonra bütün ailesine kadar memnun olmuştu. çünkü o| *ken evlenmelerini tavsiye ediyor. da henüz pek ihtiyar olmadığı halde DA DAĞT Bulgar torununun Çocuğunu görecekti. Oğlumuzu evlendirdik. Bu, bir D . tayyarecileri Begrad, 9 (A.A.) — Bulgar wmkmidiv:hiıhbrih&ıcıh— şıyordu. Evimize gelin geldikten tayyarec'leri heyeti Yugaslavya- da kısa br. müddet kaldıktan sonra, lohusa hazırlığına başladık. sonra Sofyaya döamek üzere ğlum para- biriktirdi. Bu mesud &L,g zengin kimseler gibi karşı- dün akşam tayyare ile Belgrad- lamak istiyorduk. Bugün, işte bu gördüğünüz yav- ru dünyaya ıv:ni! hulııuuyı:r: Do: dan ayrılmışlardır. anda öyle sevindim ki, ö t ; dağa ada n gti kir y e| Pirede, mühim bir — Otuz yaşında büyük anne ol maç olacak idum, diye avaz avaz kağa fırladım. Ahali başıma ıoplnıın_ıu. deli oli duğumu zannederek biraz. korkül Yunan aporcular. arasında mü- yorlardı. Biribirlerine: him bir maç yapılacağı haber — Burada! Burada! diye sesle-! verilmektedir. Atina, 9 (Radyo) — Fransız donanmasının Pire limanını zi- yaretinde, Fransız bahriyelilerile ANADOLU Haziran 10 Kadın casuslar faaliyeti! Onlar nasıl düşünür, nasıl geçi- nir ve nasıl çalışırlar? Vazifeleri son nefeslerinde biten, düşman zabitlerinin cebinden geçinen ve vatanından hiçbir şey istemiyen vazife kahramanları lanan casus? C — Düşman hizmetindeki casu- bütün gayretlerine Tağmen, olduğu muvaffakıyetsizliklere uğ- rar. S — Düşman hizmetideki casu- K 'ıun akibeti nedir? SAA İT C — Darağacı | S— Ya vatan hizmetinde çalı İşan casusun en nihayet eline geçe- İceği nedir> C — şeref. S— Harpte gösterdiğiniz ea alelâde faaliyetlerden birkaçıı zik- İreder misiniz? ; C — Harpte gösterdiğim en ale- lâde faaliyetlerimden şunları sayar bilirim: Düşman denizaltı gemileri- ni torpilledim, bazı fabrikaları işti- Jal ettirdim, hayvan sürülerini zehir- lemek suretile düşmanı zarara uğ- # j j f 4 , b Casus icabında kalbinün sevdiği erke|ği öldürür, döyle çalar ve kaybohur Fransiz mecmualarından — biriniş le, imzasız ihbar mektuplarına, hır- muharriri, Vir casusun TUh ve karak-|sızlığa, zehirlenmeğe, uyumakta terini, ne suretle çalıştığını tesbit et-|olan düşmanın üzerine elde - silâh| mek üzere şüyle bir repörtaj Yapmış-hücum etmeğe, zorlama veya kat-| tır: letme suretile sirkate.. Sual — Niçin casus olmak isti-| S— Vatan hizmetindeki casusun yorsunuz, bize söyler misiniz? faziletlerini bize sayar mısınız? Cevap — Tehdid edilen vatana| C — Kahramanlık, zekâ, açık hizmet etmek, ölülerimizin intika- | kalblilik, şahsi menfaate karşı kat't? mını almak ve medeni hukukun | ve topyekün bir lâkaydi.. İşte vatan| galebesini temin etmek için casus hizmetinde bir casusun faziletleri. teşkilâtına girmeği siddetle arzu| $ — Ya düşman hizmetindeki! ederim. casusun karakterleri nedir? $ — Casus teşkilâtma girmeği| C— Alçaklık, bilekârlık, ahmak- mamil bir şçe-|hık. adilik. iğrenç ve hasislik! İşte ye'takip ediyorsunuz) düşman hizmetindeki casusun ka- C — Yapılmış vazifenin verdiği rakteri.. asil ve temiz saadet yegâne < $ — Vatan hizmetindeki casu- yemdir. sun elde ettiği neticeler nelerdir? S — Bu asil ve temiz ideali ta- - C— Vatan hizmetindeki casus hakkuk ettirmek için nasıl bir çare-| güçlük çekmeden ve devamlı suret- ye başvuruyorsunuz? İte şanlı zaferler kazanır. C — Yalana, emniyeti suüistima- — S — Ya düşman hizmetinde bu- Sözlü sinemanın mucidi Gözleri kör olarak vefat etti ——./.—— O çalıştı, kazancına başkaları kondu |Düşman sabitleri baştan — çıkarmak için maheubiyeti berakır, mazlı — olur rattım, onun generallerinden bazı — Devamı 8 incide — Parıs S dean — 3 N>san | ordu hizmau p:k mühimdiır. tahs sat verilmes.ne karar ver 1896 tarıu..d> üem ses, hem l Bu adam, çok dela hayatını | miştir. de maazarayı tılm üzerinde tes- | tehl keye koymaş, icad ett.ği Bıron, 1 Hazran 1938 taris öite muvaffak olan Baroa Aug> | fo:oğrafı _"""__el_““ yereştire- | hine kadar bu mitevazı binada, üste, “bü ilk icadını herk.sden | bilmek için ö.üm dakıkaları | p ç5.i kör olarak yaşamış ve sıcıadı. — İlim akademisndes | YütAmIştır. Ööüm oau mütekaitler yardunda profesör Macey, Baron'un bu | | Harbin sonunda kendi yakalım ştı. bir az yardım ed.lmesi için hür ilk fimmi ilk defa seyrettiği Avgasce Baronun hayat kita. kümnete müracaat eden Asvgıs yapraklara lı;ı_ı.:?iıı n 'eııuerwî:ıd. ıı:l:: te Buron, ondan şu cevabi ak :,:::üıbuo:u:“go-ı Mario eden profesör, himi seyreden Viüdün' tizüüt tüi Rounstanın — Maarif Vekilliği diğer dostları gibi, icadın son- suz kıymeti üzerinde ötede be- ride söz söylemeğe başladı. Nibhayet, filmin sırrı. meydana sıralarında, sözlü sinema muci- dine Lejyon Donör n.şanı verik mişti. Belçika kralı da salib nişanile onu tahif etmişti, refini kazanmış bulunuyorsunuz. Sze başka ne yapabiliriz? değerli Buhdan sonradır ki muüci Ü. hayatı pek ai çıktı. - Zavallı mucid, tek bir | Pi p. Gene o siralarda, ihtiyar frank bile kazanmadan, eser k.ı"., "::;" daimi bir ıı.yı * âlim için iane tıııîlııııı ve bu <ye i birfabe | löleside — yıkanan fabrikalarda | iâne on bin beşyüz frangı bul- rıkaya devretmek / mecbariyer | l L L LA n Baron, | Müştu. tinde kaldı. Halbuki bunu mey" Perosiz ve sikl ' klaağ, “aacak Bütün bu yardımları Anguste dana getirebilmek için Baron Auguste kendi kesesinden 200 bin fzank harcamıştı. Fakat hiç birşeyden mütest- sir olmiyan bu ın ze- kâsı, bu defa başka sahalarda yeni yeni keşifler yapmağa ça- lıştı. Bilhassa tayyareye yerleş- tirilen yeni bir fotoğraf aleti, kendi kendine arazinin resim- lerini alıyor, bu suüretle yere inca tayyareci zahmetsiz bir surette muvaffakıyetli — klişeler elde ediyordu. Bu makine, yüz kilometrelik mesafeyi mükem. melen içine alıyordu. Avgaste'ün amumü harpteki Baron kendisine değil, fakat gene yeni icadlarına sarfetmek büyüklüğünü göstermiştir. Gözleri görmediği halde, kazı madam — Gandine — yaptırdığı piânları ve yazdırdığı yazılarile yeni bir fılm makinesinin icadı arifesinde iken dünyaya veda etti. Eğer gözlerinin tedavisi müm- kün olsa idi, beşsriyet onun sayesinde yeni ve pek mühim keşiflere kavuşurdu. Çünkü Aw güste Baron — körlükten çok mustarib olduğunu söyler, göz- süz — birşey — yapılamıyacağını iddia ederd karısının hususi surette verdiği Piyano derslerile ömrünü ge çirmeğe başlamştır. Bu sıkıntılı zamanlarda bile Baron yeni yeni keşifler yap- mış, fıkat bütün bu keşiflerin getireceği — parı kendisi de- g, başkaları konmuştur. Artık sefalet her t raftan hü- cuma başlamıştır. Bedbaht mw cid, nihsyet kendisini Neuiliy- deki mütekaid âlimler yurduna yazdırmak mecburiyetinde kal. mıştır. İlim akademisi de Auguste Barona yılda 1,300 iranklız bir