Yartanyan Minime gîdin;e, üç arkadaş ta yata- ANADOLU Yazan: Aleksandr. Düma cak yerlerini hazırlamağa başladılar Dartanyan dedi ki: — Bu plâa hoşuma gitti, fa- && onu nasıl ve uııdo bul- tahı? — Vakit, azizim, vakit ele Psat düşürür; fırsat — insanın odi elindedir; yolunu bekle- tek şartile, cesaret gösterdik- © kazancımız artar. — Evet, fakat beklerken et- #ımızda katiller ve zebirleyi- iler var, Atos dedi ki: — Adam sen del Allah bizi 'a zamana kadar korudu, bun- İân sonra da koruyacaktır. — Evet, bizi; bundan başka üz erkeğiz; ve her ihtimale Vargı hayatımızı tehlikeye kuy- dak bizim işimizdir; fakat © Adın, diye yavaş sesle — ilâve Bti, — Hangi kadın? diye Atos ordu. — Konstanıl — Madam Bonasyö mü? Ah! İa doğru. Zavallı arkadaşım #nin Aşık olduğunu unutmuş- U, Aramis dedi kir —Pek âlâ, fakat katilin üze- İtde bulduğunuz mektuptan Vir manastıra kapatıldığını öğ- #ümediniz mi? O manastırda dek rahat olabilir, ve La Roşel Buhasarası biter bitmez ben teadi hesabıma söz veririm ki.... * Srer Ki B — Ayamit, izin düşüncelerinizde dini bir ilâka olduğun * hepimiz biliriz. İ, Aramis tevazu ile cevap ver- — Şimdiki balde bir silâh Atos yavaş sesle dedi ki: — Ey, metresinden haber danberi epeyce zaman geç- iş fakat aldırma, biz herşeyi iyoruz. Portos dedi ki: — Bana herşey kolay görü- 'Ne gibi? diye Dartanyan — Onun bir Manastırda bw yanu söylemiyor musunuz? — Pek âlâ, muhasara biter z onu manastırdan — kaçı- — Fakat zannederim ki ben anladım. Onu manastıra ka- kraliçedir. demek — iste- f musun, Dartanyan? ” Evet; bana öyle geliyor. — Bu halde Portos bize dim eder. — Nasıl, rica ederim? diye 08 sordu. — Ne demek, — markiriniz, Rumf - 1354 2i Cumartesi Arabi - 1357 Rebiülerel 20 düşesiniz, prensesiniz vasıtasiy- le; anun eli uzundur. Portos dudaklarına bir par- mağını koyarak 'cevap verdi: — Susunuz! Zananıma — göre © Kardinsl taraftarıdır, ve onun bu husasta bir şey bilmemesi lâzımdır. — O halde, onun hakkında malümat almağı ben üzerime alıyorum, diye Aramis söze âtıldı. — Siz mi, Aramisi Nasil? diye üç arkadaş bağırdıları Aramis kızarak cevap verdi: — Çok ahpabim olan krali- çenin papazı vasitasiyle. Ba teminat üzerine hafil ye- meklerini bitiren arkadaşlar o akşam tekrar Buluşmak üzere ayrılmışlardı. Dartanyan Mini- me gitti ve üç silâhşorlar da kendi yatacak yerlerini hazır- lamak üzere kralın karargâhına gtmişlerdi, XLITI KIZIL GÜVERC.NLİK MEY- HANESİ Bu sırada kral yeni gelmiş olmakla beraber düşmanla kar- şılaşmak için acele ediyor, ve Bukinghama karşı kin besle- mekte Kardinalden daha haklı bulunduğu için, evvalâ bütün ordunun İngilizleri Re adasın- dan sürüp çıkarmasını ve on- dan sonra da Li Roşel muha- sarasını sıkıştırmasını istiyordu; fakat, onun bu ciddi arzasuna karşı M. Bassompie ile M. Şambörg taraflarından Dük Dangulem aleyhinde ihdas edi- len nifak yüzünden herşey geri kalıyordu. M. Bassompie ile Şambörg Fransa mareşalları bulundukları için orduya kral emri altında olarak kumanda etmek — kendi hakları olduğunu iddia ediyor- lardı; fakat Kardinal, Bassom- pienin kalben protestan olma- sından çekinerek din kardeşleri olan İngiliz ve Roşellilere kar- şı daha zayf harp edeceğini düşündüğünden kendi — iltiması üzerine krala ferik ceneral yap- tırdığı Dük Dangülemi kuman- dan yapmak istiyordu. Bunun neticesi olarak, M. Bassompie ile Şambörg tarafından ordu- nun terkedilmesinden çekinile- rek herbirine ayrı kumanda ve- milmek mecburiyeti hasıl olmüş- tu; Bassompie ordusunu şehrin şimal tarahadan Le Lö ile Eampie arasına; Dük Dangalem şarkına ve Dompie ile Perinyi arasına; ve M. dö Şambörg de cenubuna ve Perinyi ile Angue ton arasına yerleştirmişti. Veliahd 'ordusu Dompiede yer tutmuştu. Kralın kumanda ettiği ordu ise bazan Estrede ve bazan da La Jari de bulunacaktı. Nihayet Kardinalin karargâ: h da La Pier köprüsünde bu- lanan sırtlardaki basit ve mu- ::ıxııı bir evde bulunuyor Bu suretle veliahd Bassom- pieyi, kral Dangalemi, ve Kar- dinâl da M. dö Şambörgü göz altında bulunduracaktı. Bu teşkiller yapılır yapılmaz İngilizleri adadan çıkarmak te şebbüsüne girişmişlerdi. Tahminleri müsait gidiyordu. İyi assker olmak için iyi yemek mecburiyetinde bulunan İngiliz- ler yalnız tuzlu etle fena pek Simet yedikleri için karârgâh- larında birçokları hastalanmış- tı; bundan başka senenin bu mevsiminde Bahrimuhit sahille- rinin her yerinde pek fena olân deniz, he gün bir iki tane ge- mi parçalıyor, ve Larguyon burnundan hendeklere kadar olân sahil ise met ve cezirde kotra ve sandal parça- lari ile doluyordu; işte bu se- beplerden dolayı, kral ordusu harekete. geçmese bile, adada sıtf inat sevkile tutunmakta bu- lanan Bukingham, ergeç muha- sarayı kaldırmak mecburiyetin- de kalacaktı. Fakat, M. dö Tuarak — tara- hından verilen mtlümata göre, düşman tarafında yeni bir hü- cum için büyük bir hazırlık va- pılmakta bulanduğu — anlaşıldı- gından, kral da işe nihay vermek lâzim geldiğine kani olmuş ve kat'i bir hareket em- rinNİ vermişti Maksadımız muhasaranın bü- tün safhalarını söylemek olma- yıp yalaız hikayem 26 münase- beti olan vak'aları bildirmek olduğu için, kralın taaccübüne ve Kardinalin arına olarak seferin fakıyetle — netice- lendiğini kelime ile söyle mekle kanaat edeceğiz. Iıgilız- ler, her bücumda adım adım i miş ve Lua adası üııxu:ü:h:ı edilmiş g: lunduklarından gemilerine kaçy mağa mecbur olarak adadaki hârp meydanında — bıraktıkları 1 iki bin caszat arasında baş mi. râlay,'üç kaymakam iki yüz elli yüzbaşı, ve N tane rütbeli asılzade ile ber dört par- ça top, altmış bayrak da bu- Tlunmuştu ki, bunlar da Klut dö Sen Simon ” tarafından Parise götürülerek Notr Dam kilisesi kubbelerine büyük bir alayla asılmıştı. Orduda zafer şarkıları okun- muş ve bu şarkılar bütün Fran- süya yml-utı ht var — Casus değil, Halkevı köşesi - Evimizn Bergama gezisi- ne iştirak etmak üzere isimleri- ni kaydeltirip te paralarını ver- miyen arkadaşların bu akşam saat 17 ye kadar evimiz sekre- terliğine alelhesap birer buçuk lira yatırmaları lâzimdır. Parar larını yatıranların adedine göre | otobüs temin edileceğinden sa- &t 17 ye kadar yatırmayanlaı geziye iştirak edemiyeceklerdir. Otobüsler pazar sabahı tam saat yedide — halkevinden ve 7,45 de Karşıyaka İskele mey- danından hareket edeceklerdir. 2- 24/5/938 Salı günü akşa- mı saât 21 de Evimiz salonun- da İstanbul konservatuvar mu- allimlerinden Violonist bay İs- kender Ardan tarafından — bir keman konseri verilecektir. Gel- mek istiyenlerin Hilkevi sekre- terl ğine müracaat etmeleri. 3-21/5/ 938 —Cumartesi günü evimiz bahçesinde güreş vardır. Bu güreşe herkes davet: lidir. 4-21/5/938 Cumartesi günü saat 15 de Müze ve Sergi şu- bemizin umuni toplantısı vardır. 5* 21/5/938 Cumartesi günü saat İ7 de Ar komite ve saat 15de temsil komitesinin haftalık toplantısı & Karşıyaka Halkevin: de 19 Mayıs 19 Mayıs gecesi, Karşıyaka Halkenine de büyük tezahürat olmüş ve bu meyanda, baytar B. Sıdkı Şükrü bir söylev ve. rerek, 19 Mayisa — tekaddüm eden beş karagünü tesbit etmiş, hiyarak me geçen ahvali türkü Samsuna götüren küçük vapurun, Peygamber Nuhu Cu- di dağına indiren kayık gibi, bir memleket halâsını hazırla- | dığimı ve Alatürkün, omuzundaki| apoletleri sarayın ne ııgık. bun yıoı'ı':. ır':'y'ı.n- bir generali değil, Türk mille- tnia bir neferi olarak çalışa- cağını bildird ğini tebarüz ettir. miş ve #İkışlanmıştır. Müf ttiş geldi Kültür Bakanlığı müfettijle- rinden B. Kadri, dün Ankara- dan şehrimize gelmiştir. İzmir okullarında teltişlerde buluna- caktır. fakat bir aşk kahramanı Onun yüzünden düelloda şimdiye kadar yedi kişi can vermiş! Bir Lebli kontesn Almanya taralında tevkilf olunarak casus> Tuk suçu ile ebedi hapse mah- küm edildiğini, — kocasının da Hitlere müracaat edeceğini yaz- mıştık. Varşovadan verilen malüma- ta göre, Almanya — kocasının teklifi mucibince kontes Vielo- polskanın Lehistana iadesini ka- bul etmiştir. Yalnız; buna mu kabil, Lehistanda mevkuf bulu- nan Alman casuşlarından ikisi- nin Almanyaya iade edilmesi istenmekte dir. Ayni zamanda Almanya ta- rafından bu kararın verilmesin- de kontesin kocasından ziyade altı yaşındaki kızının tesiri söy- miyor. Kontes Vielopolska AlL manyada tevkif edildiği sıralar: da yani bundan altı ay — evel, kocası, kızının ağzından, Hitle- re bir mektup yazmıştır. Bun> da küçük kız, şöyle diyor: (Sayıa Bay Hitler; (Lütfen annemi serbest bira- rısını kurtarmak için, bütün ser- vetini feda ettiği haber verili- yor. Karısı tevkil — olunduktan- beri mütemadiyen uğraşan kont, bu uğurda bir çok para harcar mış, mühtelif kimselerin tavas sutanu temin için Almanyaya adamlar göndermiştir. Bundan başka, kont Vielopols- ki gene karısının tevkifi dola- yisile Varşova civarında iki dü- ello yapmıştır. Düsllo yaptığı kimseler Leh — asilzadeleridir. Kontun eskidenberi rakibi olan bu adamlar, kontesin Almanyar da casuslukla ittiham edilerek tevkif olunmasını vesile bilerek Viclopolskiye hücum etmişler ve karısının şerefini rencide edecek sözler söylemişlerdir. Kont, bunlara kızarak, ikisi- ni de düelloya davet etmiş ve ikisi ile de aymı ayrı çarpışmış- tır. Bu düecllolarda — kontesin kocası galip çıkmıştır. Kontes Vıdı'ıhhı Varşovâ- nn en güzel kadınlarından bi ri olarak tanınmıştır. ( Kırmızı saçlı güzel ) diye mazuf olan Bulgar ve Alman gazetelerine göre önasya paktı, Türkiye ve İngiltere Misir. Kralhınin memleketimizi ziyaretinden neler bekliyorlar Türk -Yunan - Mısır paktı arifesinde 11 Mayıs . tatihli — Bulgarca Daes gazetesi, Kurier Varşave- ki gazetesinin 3 Mayıs tarihli sayısında doktor Rüşdü —Aras ih Mısir seyahati münasebetiy- le İstanbul muhabirine atfen çıkan yukarıki başlıklı yazısını iktibas etmektedir. Bu yazıyı aynen alıyoruz: * Türk diplomasisinin, bir zamanlar Osmanlı idaresi mü- tekkebatından sayılan de vletler: le umumi menfaatlerinin bağlı bulunduğu diğer komşu mem- leketler arasında politik bir ya- kınlık temi çin büyük bir fa- aliyet sarfettiği malümdur. 1934 de imzalanan Balkan paktı ile eçen yıl meydana getirilen ve gık Paktı âdını taşıyan Garbi hep bu dir. Şâark İrak ve Afgı dahildir. Bu e gireceği söyleniyorsa da — bu, Araplarla Türkler arasında kök: leşmiş bulunan münaferet; yü- zünden henüz tahakkuk edeme- miştir. Bununla beraber bu pak. tâ Misirin girmesi ineselesi, M sır basınında bir çok kereler mevruu — bahsolmuştur. Prensip olarak umumiyetle kabul edi- len nokta, Misirin bü — pakta girmesinde hiç bir menfaati ol- madığı ve fazla olarak memle- keti üzamsuz ve kendi kudre- tinin fevkinde baz mükelletfi- yetlere sokacığıdır. Buna rağmea Tükiye - Mısır arasındaki iki taraflı bir yakın- lık mevcuddur. Ve bu yalnız Rüşdü Arasın baş'ıca ileri sür- düğü ekonomik esaslara müste- nid değildir. Bu iki memleke- tin, Akdenizin şarkındaki Sta- tüyü muhafaza için daha yakın vedaha samimi bir dostluk yaratmak isteyecekleri şüphe- sizdir. Türkiyenin bu mıntıker daki politikası, gerçi müttefiki bulunan İran ve İrakı ilgilen- dirmemektedir. Fakat bu pol- tika ötedenberi Mısırla dostane münasebetlerde bulunan Yuna- nistanı ciddi bir surette alâka- dâr etmektedir. Hakikat olan şudur ki, Rüşdü Aras Mısıra gderken Atinaya uğrayacak ve bu uğrayışı, hiç şüphesiz, ale- lâde bir ziyaret olmıyacaktır. Bu seyahatin gayesi, Akdeniz meselesinde bir Türk- Yunan - Misir yakınlığı meydana geti: mektir. aö Bu.üç memleketin kapladığı geniş deniz mıntakasının hemen ortasında Kıbrıs adası bulun- maktadır. Bu ada Türklerle ve Rumlarla mesküadur. Buna mu- kabil bir başka devletin idare- sindedir. Esasen bü işin karak- teristik olan ciheti de şudur: Atina ve Ankarada — büyük bir nüfuza malik bulunan Bri- tanya hükâümeti, bu yeni poli- tik kombinezonu da idaresi ab tına almakla Albionan! Hindis- tan yolunu ıı:ınluhıııl ge- kontes, kızkea de bir çok genç. lerin düclle etmelerine sebeb olmuştu. Hatta onun için düel- lo edenler arasında yedi kişi hayatımı bu uğurda feda etmiştir. yesini takip etmektedir. Bu kombinezon'un tahakkuk edip etmiyeceği henuz malüm değildir. Fakat, bu husustaki bütün projeler — hazırlanmıştır ve bu Foreya Olisin kabili in- kâr olmıyan faaliyetlerinin — bir neticesidir. Alman Basını : (“Arnstadter Anzeiger,, Ara: tadt - 5.5.1938) gazetesinden : Başvekil ve Hariciye Vekili- mizin son seyahatlerinden bü- his bir yazıda, Atinadan Bek grada ve oradan da Bükreşe geçmek mutasavver iken bun- dan kasden sarfınazar edildiği, çünkü Atinada imzalanan hudut emniyeti hakkındaki munzam muahedenin Balkan — Aatantı dahilindeki taahhütlerle alâkası olmadığından Yugoslavyaya kar- pt bir saygı gözelilerek Atina- dan Ankaraya dörülüp Anka- radan Belgrada g dildiği, so1- baharda da Bükreş» gidileceğ, başkaca Hiriciye Vekilim za Canubi Amerikaya da bi; seya- hati mukarrer olduğu ve o/ala bir Türk selareti açıla Tür- kiyenin Cenubi Amerika ile emtea mübadelesini artırmaz istediği kaydedil yo . Bu yazıda Saadabad Paktr hakkında şöyle deniyor: “Tür kiye - İran » İrak ve Afganistan arasında aktedilen bu paıkt, rejiyonal bir pakt olup Ballan antantının şarkta da bir naziresini toşkil etmekte ve Ösasya dev- letlerinin müstakil dış politika- larının müştereken — tanzimini istihdaf eylemektedir. Mısırın bu pakta iltihakı, — paktın reji- yonal karakterini ihlâl edeceği için bundan vazgeçilmiştir. Çün- kü Mısır bu pakt akidelerinden olup da birbiriyle müşterek hu- dutları bulunan Özasya dev letlerinia hiç birisiyle hemhudut değildir. ve Afrikada — bulu- muyor. . Rüştü Arasın Kahirede Kral Faruk'u Türkiyeyo davet ettiği, bu davetin kabul olunduğu, öaümüzdeki yaz içinde Atatür- küa İstanbulda bulunduğu sıra- da bu ziyaretin vukuu beklen: diği, Kral Farukun da mütevel- fa Yugoslavya Kralı Aleksander ve sabık İagiliz. Kralı Edvard gibi geyri resmi merasimle ka- bul edileceği, bu kabül gayri tesmi olmasile değişmiyeceği, nitekim zikri geçen Kralların İstanbulu ziyaretlerinde hakla: madaki merasimin tesmi olma- masına rağmen ve bılh de ler ” üzerinde geniş mikyasta müsbet tesirler husule getirdiği yazılıyor. Balkanlararası deniz hattı. Balkân ittifakı iktisad konle- ransının verdiği karâr üzerine Balkanlararası hattının ilk se- ferini yapan Yugoslav bandıralı — Zetsko Plovdbo A. D. Kotor kumpanyasının Lovgen vapuru bagda limanımıza gelecek ve hattın Aaçılması — münasebetile yarın saat 12,5 da vapurda me- rasim yapılacak, bir de ziyalet verilecektir. —