2 Eylül 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

2 Eylül 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GANR AAAT FAŞT TATUY N — TP TRYAŞT D Sayfa 6 Numara/— 81 İki gemi, meçhul geminin üstüne saldırırken —onun üs- tündeki tayfalar da baştardaya doğru kaçtılar. Venedikliler, kancaları atmiş ve yanaşır ya- naşmaz, baltalar, kılıçlarla ve: — Huml Avazeleri ile atıldılar. Her iki gemide, eli silâh tutan tek ferd kalmamıştı. Hepsi de di- ğer gemiye geçmişlerdi. Yüzü yamalı olan ve Amiral vazi- yetinde bulunan kaptan, am- bar kapaklarını kapalı görünce: — Kırınız! Diye bağırmıştı. Birdenbire 'baltalar, kapaklara havale edil- miş ve kısa birkaç dakika içinde kapaklar açılmıştı. Bu gemi, çok büyük, eski kadır- galar şeklinde, hantal birşeydi. Ambarlarında iki yüz kişi fe- rah ferah barınabilirdi. Onlar amhara inerken, en geride kalan biri, yüz metre kadâr mesalede, gittikçe bü- yüyen bir hayalet, bir gemi silüeti sezer gibi oldu. Fakat aldırmadı. —Belki de bizimkilerdendir. Deyib ambara atıldı. Gemi- nin içine inenler hayretle ba- kıyorlardı: Kimse yoktu. Şimdi karan- lıkta hepsi de durmuşlardı. Amiral vekili: â — Bu bir oyundur; Diye bağırdı. — Yakın, bir meş'ale, bir ışık yakın! Yaktılar, fakat gene bir şey göremediler.. — Şu hâalde yağma edin. Hiç bir şey kalmasın! Sonra da ateşe verin gemiyil. Tam bu sırada güverteye çıkan bir tayfa, heyecanla haykırdı: — Mahvolduk!.. Gemiler- den biri yok. Öbürünü de çekiyorlar.. Diğer meçhul bir gemi, on- lara emsali az bir oyun oyna- mişü, Karanlık o kadar ke- sifti ki, onu hiç görmüyorlardı. Bu gemi, mesafeyi lâyıkile tayin ederek ileride, iki Vene- dik gemisinin, bu boş gemiye saldırmasını beklemiş ve her iki gemi efradının oraya geç- tiklerini kavrar kavramez, yel- kenlerini yıldırım gibi açarak hedefine koşmuştu. Derhal gemilerden birini, kendi boş gemisinden ayırarak, gemiyi idare için kendi tayfalarından bir kısmını oraya — aktarımış, kendisi de, bir manevra ile diğer gemiye yanaşmıştı. İşte tam o sırada Venedikliler, tay- fanın feryadı ile akıllarını baş- larına toplamışlar, itişe kakışa, yarı şaşkınlık, yarı korku için- de yukarı çıkmağa başlamış- lardı. Fakat bu vaziyette, ba- riz bir karmakarışıklık vardı. Dışarı çıkanlar, güfür atarak biribirine giriyorlardı. Geminin ikincisinde de ya- bancılar vardı ve kancaların bir kısmını çekiyorlardı. Bir kaç Venedikli atılmak istedi- ler. Fakât gene - birkaç kılıç darbesi, onları kanlar içinde ve cansız olarak denize yuvar- layıverdi.. Gecenin karanlığında, sert, okanın askerleri gördükleri bü- yük gemiye rampa etmişlerdi. aslan sesine benziyen gürle- yici bir ses duyuldu: —Heeeey Venedikliler, ben- den Dokaya selâm söyleyin!. Bunu, bir yığın tayfanın kahkahası takib etti. Evet, kendilerine bu oyunu oynıyan meçhi geminin tayfaları, şimdi onlarla alay ediyor ve yavaş yavaş açılıyorlardı. Birdenbire, denizin üstünde Türkçe bir şarkı inlemeğe başladı: Yol verin ey denizler! Enginleri aşalım Düşmanın mirasını Açıkta paylaşalım Şanlı kılıcımıza Varmıdır. dayanacak Savaşta nâramızla Ufuklar uyanacak. Korsanlar tetik durun; Bu denizler sizindir Ölünce cesedimiz Bu güzel denizindir. Venedikliler delilikten bir perde aşağıda bir kafa şaşkın: lığı içinde idiler. Küfürler yağ- mur gibi yağıyordu. Dişlerini gıcırdatıyor, yumruk- larını sıkıyor, bağrışıyorlardı. Cihan tayyareciliği ve ANADOLU Yazan: M. Ayhi n Fakat aldırış eden yoktu. Esir verdikleri iki gemi, di- ğer meçhul geminin gerisinden, || biraz sağ ve solundan süzü- lüb gidiyorlardı. Nitekim biraz || sonra üçünün de gölgesi kay- boluvermişti. Amiral vekili, başını yum- ruklıyordu: — Bu rezaleti örtmek için hepimizin gebermesi lâzımdır. Tayfalardan biri bağırdı: — Evet, gebermeliyiz! Yüz elli kişi de bu sese iştirak etti: — Gebermeliyiz!, Fakat bu sırada bir ses yükseldi: — Biz niçin geberelim, ka- bahat Amiralındır, Amiral ge- bermelidir? Gene yüz elli kişi bu defa başka türlü bağırmağa başladı: —Admiral gebermelidir. Yuh Amirala!. Bu, öyle bir facia idi ki, karşısında ayni zamanda kah- kahalarla ıumeğe lâyıktı. Kah- ramanlar, partiyi kaybetmişler ve Venediğin iki gemisi esir düşmüştü. — Sonu var — Türk havacılığı tarihçesi — Başı 5 inci sahifede — tayyare ile bu sefere Fransız tayyarecisi Doktur, yanında Ru isminde bir yolcu olduğu halde çıktı. Fakat Toros dağ- ları üzerinde motörü sakat- landı. Üzerindekilere birşey olmadı ise de tayyare artık uçamadı ve içindekiler de bu seferden — vazgeçerek — geri döndüler. Bu sırada bır taâkım Fransız tayyareleri İstanbula gelmeğe başlamışlardı., Bu hava yarı- şına iştirak, kendilerine teklif edildiği zaman Fethi ve Nuri çok sevindiler. 329 senesi İkincikânunun 26 ncı günü Fethi, yanında Sadık bulunduğu halde “Mu- aveneti milliye,, ismindeki tay- yaresile bu uzun sefere hava- landı. Bunun arkasından da Nuri “Prens Celâlettin,, isimli tayyare ile yanında İsmail Hakkı olduğu halde uçacaktı. İkinci tayyare bir çok defa- lar sisler içinde yolunu kay- betmiş ve Lefkeye inerek orada| gecelemeğe mecbur olmuştu. 29 İkincikânunda Fethi ve Sadık — tayyarelerile Torosu aşarak Mut ve Adana üzerin- den T ı inmişlerdi. Bu sırada Nuri, motördeki bir bozukluk dolayısile Bozö- yükte yere inmişti; makineyi tamir ettikten sora gene ha- valanmıştı. Fethi ile Sadık 14 Şubatta Beyrut şehrine inmiş- ler, motörleri bozulmuş, fakat gene tamir ederek oraya gelen “Prens Celâlettin ,, tayyaresi ile buluşmak — üzere Şama doğru uçmuşlardı. *Prens Celâleddin , tayya- resi Şama inmiş, fakat uzun müddet beklendiği halde “Mu: aveneti milliye, görülmemişti. Görülemiyecekti de. Çünkü bu kahraman Türk havacıları Ta- beriye — kazasında Şemeriye nahiyesi civarında üçyüz met- reden düşmüşler, tayyarelerinin altında kalarak ölmüşlerdi. Bu feci kaza üzerine Nuriye dahilden uçmaktan vazgeçerek Beyruta gidip oradan sahili takib etmesi emri verilmişti. Onlar da bu yol üzerinden giderlerken 26 Şubatta başka bir kaza olmuş, “Prens Celâ- leddin, tayyaresi Yafa açık- larında 200 metreden denize düşmüş, İsmail Hakkı yüzme bildiği için yüzerek kurtulmuş, Nuri ise baygın bir halde gö- türüldüğü hastanede üç saat sonra ölmütü. Büyük harbe kadar olan tayyareciliğimizin ilk devirlerine aid tarihçeyi burada tamam- hyoruz. İlk hava - şehitlerimiz olan Fethi, Sadık ve Nuri şimdi Şamda Salâhaddini Ey- yubi türbesi bahçesinde, taş- ları üzerine birer ay yıldız kondurulmuş üç mezarda yan- yana yatmaktadırlar. N. A. (Ulus) Kitapçı Hüseyin Avni Her lisandan ceki kitablar, ga- zeto, mecmud ve romanlar alınır ve satılır. Sorulacak evallere veri- lecek cevablar için altı kuruşluk pul konulması lâzımdır. Hariçten sipariş kabul olunur. Ege kitap evi Hisarönü Numara 46 Neteğiiğeiileşeiönemirkrli Birinci Sınıf Mutahassıs Dr. Demir Ali Kamçı oğlu Cilt ve Tenasül hastalık: ları v ktrik tedavisi İzmir - Birinci beyler sokağı Elhamra Sineması arkasında Telefon : 3479 YApımAnd HdEL — Başı 4 ncü sahifede — rının Bahrimuhiti atlasiye geç- melerine her zaman için mani olabilmektedir. Bunun - için Londra kabineleri karşı tarafta büyük bir devletin tutunması- na meydan vermemişlerdir;fo kadar ki, İngiliz Hariciye Ne- zaretinin değişmez bir kararı, Götöye İspanyadan başka! bir devletin ayak basmamasıdır. Cebelüttarıkın karşısına düşen bu mevki, ancak 22 kilometre uzaktadır. Cebelüttarık kadar kuvvetli olmamakla beraber, Afrika sahilinin bu kısmına yerleşecek bir düşman, İngiliz donanmasının boğazdan geç- mesini tehdit edebilir! 1904 senesinde — “Antant Kordiyal,, akdedilirken İngil- tere Fransayı Fası yutmakta serbest bırakmış, fakat Götöye İspanyadan başka bir devletin yerleşmesine Fransanın da mu- halefetini temin etmiştir. Az daha aşağıda ve Atlas denizinin sahilinde bulunan Tanca Fas şehri için de İngi- lizlerin noktainazarı ve siyaseti aynidir. 1859-1860 - İspanyol- Fas harbinde, İngiltere hükü- metinin kat'i ve şiddetli bir notasile İspanya Tancayı iş- galden sarfınazarara mecbur kalmıştır. İngiltere ayni za- manda Fransızların da bu şehir| ve limandan istifadesine meydan, bırakmamıştır. Elcezire konfe- ransında — Almanların şehrin Fas sultanının polisine terke- dilmesi teklifini İngiltere red- detmiştir. Bu reddin sebebi, Tancanın — Fas sultanından Fransaya geçmesi ihtimali ve korkusudur. 1911 de, Almanların siyasi hezimetinden sonra Tanca, İngilizlerin arzusile beynelmi- lel bir şehir haline sokulk: muştur. Bu siyasi faaliyetler Cebe- lüttarığın kıymet ve ehemmi- yetini birinci dereceden aşa- Nİ gıya düşürmemiştir. Ve eğer bir gün Almanların Götöye son sistem uzun menzilli toplar yerleştirdiği haberi çıkarsa, Ingilterenin malik olduğu bü- tün kuvvetlerile ayaklanaca- ğına şüphe yoktur. Ve, Manş denizinin beri ta- rafindeki büyük devletin can damarı İtalya veya Almanya- nın Cebelüttarığa yakın yer- lerde yerleşmemesidir! Maamafih, İngiltere hükü- meti Malta müstahkem üssü- bahrisi, İtalyan ve Libya sa- hillerini kontrol altında bulun- durmakradır. Girinti ve çıkıntısı pek çok olan bu adacığın birçok filo, tahtelbahir, tayyare melceleri vardır. Fakat bu ada, bir İngiliz- Yelek cebine ve el çantasına JUNIOR Türkiye umumi satış hakkı: İsmail Ömer İşçen Galata Haraççı sokak No. 5 Fuarda satış yeri TRAKYA pav. yonu karşısında Akdenizin üç kilidi ve çarpışan siyasetler 2 Eylai p37 Büyük kolaylı O Çamura - Çukura - Kazaya || ç. K TKİÜ K $ karşı sigorta sığar kolaylıkla taşınır. Ceb fenerleri İtalyan harbi ihtimalinde Sü- veyşteki İngiliz kuvvetlerinin Cebelüttarıka geçmesini temin edemez; çünkü Sicilya ile ara- sında büyük bir mesafe yok- tur. Kuvvetli bir İtalyan do- nanmasının mevcudiyeti, Mal- tanın kıymetini kâfi derecede düşürmüştür. Habeş harbin- den sonra, İngilizler bu ada- da, beşer kudreti fevkinde mesai sartile müdhiş tahkimat ve müdafaa tesisatı vücude getirmişlerdir. İtalyanların san- dıkları gibi Maltanın kıyme- tini büsbütün kaybettiğini ka- bul etmek te kat'i bir deli- liktir. Ronteloryo İtalyan ada- sındaki İtalyan tahkimatı da kıymetsizdir; çünkü bu adada ne bir iltica İlimanı, ne bir tayyaâre meydanı vücude geti- rilemez. O kadar ki kâfi de- recede bir cephanelik bile ya- pılamamıştır. Şarkta, en kıymetli geçid ve kilit Süveyş kanalıdır. Ya- rım asırdanberi — İngiliz siya- seti bu dar kanal üzerinde dönmektedir. Arabi paâşa mes- elesinden sonra, İnıiltue Sü- veyş ve Mısıra hâkim olmuş- tur. Mısır İngiltereye: 1 — Kınl denize geçmek, 2 — Cenubi Afrikaya yol vermek ile çok hizmet etmiştir. Umümi — harb, İngiltereye Süveyşten başka kir de Filis- tin, Maverayişeria ve İrak Bahreyn karayolunu açmıştır. Bu sayede de Süveyş kanalının müdafaası için bir İskenderiye Hayfa ve Kıbris müsellesi te- şekkül etmiştir. Şu halde, İngiltere neden korkuyor? Komşu büyük dev- letlerden hiç birisi İngitere ile boy ölçüşemezler; Fransa Su- riyeye yerleşmiş bir İngiliz müttefikidir; ve Musul petrol- larına şiddetle muhtaçtır. İtalya da vakka Rodos, Ler- yoz ve 12 adaya maliktir; bu- ralarda mükemmel taarruz üs- sübahrileri vücude getirmiştir. Fakat bir harb ihtimalinde İngilterenin ne kadar müttefik ile hareket edeceğini tahmin- den âcizdir. İngilterenin 2 Kâ- nunusani Centlemen Agrement itilâfı ile İtalyadan korktuğunu sanmak doğru değildir. Bu hareketi bir aciz eseri telâkki edenler, İngilterenin hakiki çahresini bilmiyenlerdir! Biran için ve İtalyanın deniz kuvvet- lerinin artmasile bozulmuş gibi görünen ÂAkdeniz muvazenesi, tedrici surette düzelmektedir. 35000 tonluk iki İtalyan zırh- hsının — yapılmasına mukabil İngilterede pek çok ve Fran- sada da Rişelyo ve Jan Bart zırhlıları yapılmıştır. Sulhu, silâhlanma temin et- miş demektir; İngilizlerin si- 887 F. Solari — 14 18 SA1 Alyoti bira. 14 25 21 412 M. J. Tara. 13 16 375 398 Ü. Kurumu 12 75 16 75 235 A.R. Üzüm. 14 50 17 212 K. Taner 15 18 184 D. Arditi 13 50 21 $0 147 Vitel 15 S0 17 157 All 13 50 20 117 J. Kohen 13 19625 116 Ali Mulla 0.13 — 20 50 98 Keten İzzet 15 75 16 15 98 Ş. Rıza Ha 14 — 16 50 86 S. Erkin — 14 17 25 82 Paterson — 13 50 17 80 H. Mutaf — 14 50 16 25 76 Memiş o. H. 14 18i 74 M. İzmir — 13 25 14 25 62 H. Alberti 15 — 22 50 60 S. Öktem 12 13 5$8 Abdul. Maz. 12 50 15 75 56 A. Cemil Si. 13 M 75 48 A.H. Nazlı 14 16 39 Ş. Bencuya 11 25 16 37 C. Alişar 13 50 15 50 31 Y.İ. Talât 15 25 15 25 36 S. Beyazıt 14 25 19 29 S. Berksoy 12 75 12 75 28 M. Hıfzı — 1325 13 75 25 Ş. Remzi 1275 14 20 P. Paci 15 75 16 28 K. Nişli — 1525 15 75 23 Beşikçi o. 15 7S 16 15 F. Sabit — 15 S0 16 8H.M. 21 21 6 J. Taranto 16 16 6 N. Börekçi 16 16 2 K. Akyiğit 17 17 4702 15418 20120 İncir satışları f Çü. Alıcı Ki'8r Ki 922 Tütsü ile t.in.7 — 13 762 Ş. Remzi — 675 13 241 M. Cevdet 775 7 71 P. Paci 825 13 70 İzzi ve Ali 850 9 50 H. Levi 7 7 35 H. Şeşbeş B 13 18 E. R. Roditi 10 12 $ M. J. Taran. 12 12 2174 19968 22142 Zahire satışları . Cinsi sK Ğ 1860 Buğday — 5625 6 30 Ton 50 Nohut $25 3 2000 ,, Yapak & , İzmir birind_ icra memurle” ğundan: Güzelyalı caddesinde 111f sayılı evde iken halen nered* Emlâk ve Eytam İzmir şubesine borcunuz 2546 lira 23 kuruştan bankaya - ipotekli tramvay caddesinde 1119 yılı evinize ehli vukufca 3567 dosyamızla T. L. bir sulhtur, müsellâh bir hun da ömrü çok kısadır. kat ne yapalım? Kısa da sulh beşeriyet için gene nimettir!

Bu sayıdan diğer sayfalar: