18 Ağustos 937 İstihlâk koope- | Osm e | Resimli ratifinin tarih- çesine bir mu- kaddeme Yozan: Yames Drury Çevizea: V. Karadayı Mal sahibi işçilerinin istihsali İstihlâk kooperat bar olan Rochds inin mem- mürşidleri- nin zamanındanberi ferdler ve gruplar kooperasyonu evelden tasavvur ettikleri istikbal ör- neğine uydurmağa çalıştılar. Büyük Britanyada kooperatifin ilk günlerinde işçilerin koope- ratif esaslarına göre - fabrika- lara ve maden kuyularına sahip olacaklarını ve müstahsilin ce- miyetlerin bu suretle istihsal edilmiş malları istihlâk ede- ceklerini iddia edenler vardı. İşçiliğe karşı olan sempatileri yüzünden-azalar arasında- bu çok Müstahsiller tarafından tesbit edilen bir piyasanın garanti edilemiyeceği, ne koaperatil şirketlerinin ve ne-de bu fab- rikalarır. bu şerait altında mü- kemmel iş görmeğe müsaid olmıyacağı hakkında fikir yü- rütenler olmuşsa da bu plân tatbika başlandı. Pek az zaman sonra istih- lâke hazır bulunan bir pazarın mevcudiyeti müstahsillere boş bir emniyet vardiği ve daha ucuza mal etmek ayni zamanda kaliteyi de ıslah etmek kaygısı ile fatlerin düşürüldüğü gö- rüldü. Müstehlikler cemiyeti ayni mallar için açık pazara nazaran kendilerinin daha çok para verdiklerini ve azalarına bu malları tavsiye ederken harici piyasanın rekabeti kar- şısında kaybetmiş- olduklarını gördüler. Fakat herşeye - rağ- men müstahsil cemiyetleri mali cihetten — yürüyemiyecek - bir hale gelinciye kadar bu plânın tatbikat sahasına çıkabilmesi için uğraştılar. Bu teşebbüslerin bir kısmı akim kaldığı gibi bir kısmı da müstehlik cemi- yetleri tarafından elân muvaf- fakıyetle — işletilmektedir. Bu mal sahibi işçi teşebbüslerinin bir kısmı garanti edilmiş bir pazar tesirinden kurtulduktan sonra işlerini ıslah ederek bu gün harici piyasa ile muvaf- fakıyetle rekabet etmektedir. Kooperatif tarihçesinin ilk sahifeleri bu gibi tecrübelerle doludur. Fakat lâk koo- peratifinin temelini teşkil eden pratik idealizm bu tecrübe- lerden doğmuştur. Kooperatif tarihçesine bu ışıktan yakla- şılmalıdır. Ferdiyetçilik Bu tetkikte fazla ileri — git- meden kooperasyonun - bazı esaslı vasıfları göze çarpar. Bunların üçünü ele alalım. Birincisi, istihlâk kooperatif- lerinin - ferdiyetçiliğidir. Koo- perasyon, son doksan sene zarfında nazariye ve tatbikat bakımından inkişaf etmekte olan bir iktısadi tefekkür mek- tebidir. Kooperatif mektebinin babası Fransız ekonomisti Charles Gidedir. Bir iktısad tarihçisi olmak itibarile bütün dünyaca tanınmış bir şöhreti vardır. Profesör Charles Rist ile beraber yazdığı — “İktısadi mezhbepler,, (1) tarihi adlı ki- tabı bu sahada bir otoritedir. (1) İktasadi mezbepler - tarihi Şükrü Kaya ve Muammer beyler tarafından dilimize çevrilmiştir. noktainazar yayılmıştı Bu vatandaşlar T ae Haklarına kavuştu. rulmalıdır Balkan İkinciaziziy Dün, den ve muhacirlerin- mahâi lesinde 46 numorada oturan İsa ve Mumcukahvesinde Dağlı sokakta 6 lih ında iki vatandı numarada S na idareha nemize geldi. Bunlar, Balkan muhacirleri oldukları için kendilerine, Ur- lada, bağ, tarla, zeytinlik gibi bazı gayri menkuller edilmiş ve ellerine, muvakkat tasarruf vesikaları verilmiştir. Bu vesikaları gördük. Diyor ki: Yukarıdaki emvalin intifa hakları kendilerine verilmiştir. Emir gelince tapuları da ve- rilecektir. tahsis Halbuki bu vatandaşlar, ta pu almaktan sarfınazar, — iki senedenberi bu emvâle tesa hub bile edememekte, yani intifa haklarına kavuşamamak- tadırlar. Muhtelif müracaatleri akim kalmıştır. Ne tapu veril- miştir, ne de mal ellerindedir. Biz de bu. muameleyi doğ- ru görmüyoruz. Vesikayı ver- mekla ; iş bitmiyor. - Emvalin kendilerine teslimi lâzımdır. Vilâyet makamının ehemmi- yelle nazarı dikkatini celbe- deriz; Museviler Bildiklerini okuyorlar Sabaköle. yüni, açılan. biz gazinoda Musevi vatandaşların Türkçe görüşmek — vazile ve nezaketini düşünmiyerek mü temadiyen İspanyolca ve F sızca görüştükleri idarehane mize şikâyet edilmiştir. Gerek ran- tramvaylarla diğer pakil vası talarında, gerekse şur-da bu rada - hem de evelce vaki a içimeğe rağmen - dilinden başka diller kullanıl- dığı da tekrar olunmaktadır Bunun imünasebetsizlik ve isa betsizliğini vazile biliriz. gene tekrar etmeği bir mam; muasırları Gidein bu alanda ansiklopedik bilgisi olduğunu kabul etmekle beraber kendi- sinin bir mektep tesis etmiş olduğunu reddettiler, Gidein birçok yazılarında işaret edildiği gibi kooperas- yon herhangi bir içtimai veya iktısadi hareketin üvey çocuğu değildir, kendinin ferdiyeti var- dir. Klâsik liveral mektebin olduğu gibi kooperasyonun da ayni umumi gayesi vardır: Servet bolluğu, her ferdi azami şekilde tatmin etmek için Tâzungelen ucuzluk. Klâ- sik ekonomi politiğin kabul etmiş olduğu başlıca esasların hepsini kabul eder. Hürriyete inanır ve gayesine varmak için hüsnüniyet sahibi olan insanlığın kendi arzularile bir araya gelerek şirket kurmala- rından başka bir yol araştır. maz. Mümkün olduğu kadar az regülasyon ister. Diğer cihetten: Kooperatilçiler doğru fiat Üust pris) i garanti etmek için arzı taleb kanununun kâfi geldiğine inanmazlar. Dünya- nın vaziyetini mülâhaza ettik- leri zaman armoniden ziyade tezadın olduğuna kanidirler. Kooperatilçilerin rekabete iti- madları yoktur. Ferdin alâka- larının cemiyetin alâkalarile birleşmesinin lüzumuna ina- nırlar. (Arkası gelecek muallim sahifesinde) ANADOLU Haberleri Dük ve Düşes dö Kent Avrupayı dolaşmaktadır; gü- zel Düşes Marinanın güzel tebessümü bu hafta Lehlilere nasib olmuştur. nşlarında —Fon Browsiç,bir Mersedes ile, sade arkadaşı Karakiolayı geçmiş değil, tec- | tübe rekorlerini de kırmıştır. İstirahate çekildi; Tayyareci Merrilin yol arka- daşı Harri Rişman, Atlantik de- nizini geçmekten ümici kesin- ce Dövilde istirabati daha muvafık bulmuştur! Mareşsl — Çan - Kay - Çek, Japonlara karşı harekâtı ida- | re ederken bayan Çan-Kay: Çek de Çin kadınlarını Ja: ponlara karşı mukevemete teş- vik etmektedir. Yukarıda ( mutörize atlama) Bundan harikülâde bir at- Jama yapabilmek için bir in: makinesine ve sinirle- itimadi. olması lâ mak istiyen bir öküzün göl- gesi. Bu resim son boğa koşu yarışlarında alınmıştır. Altta (Moda sefiri) Evet, Almanların moda Fü- reri matmazel Hela Strehl Paristedir. Pariste siyasi sefir- lerden fazla saygı ve sevgi görmektedi sanın rive çok zımdır. Salda (Boğu koşuları) İşte binii üzerinden at- Revirin karşıdan görünüşü Gaziemirde modern bir revir binası inşa edilmiştir. Haki- katen güzel bir eser olan bu binanın küşad resmi Orgeneral İzzeddin Çalışlar, Valimiz B. Fazlı Güleç, Korgeneral Mu: Muğlah, K. Bürhaneddin, Tümgeneral Rasim Aktuğ, Tu; neral R. Evinş, Şarbay B. Dr. Behçet Uz ve diğer güzide davetlilerin huzurile parlak bir surette yapılmıştır. Orgeneral İzzeddin Çalışlar, bu münasebetle kısa ve özlü bir nutuk söylemiş, bundan sonra davetliler reviri gezmişler- dir. Bu güzel varlığı meydana getiren kumandanlar, subaylar ve erler, davetliler tarafından takdir ve tebrik edilmişlerdir. Daha sonra davetliler hazırlanan büfede izaz ve ikram edilmişlerdir. —&ıva Parsada imar faaliyeti Mekteb ve beledi. ye de kuruluyor.. Montekarloda otomobil ya-| vardı. Fakat açıktan akıyor, ! | huriyet | miün avlusuna duvar çekilerek | Parsa, (Hususi muhabirimiz den) — Parsa belediye heyeti, köyün imarı hususunda hum- malı bir faaliyet göstermekte- din. Bon' göslemie; Yapılan üy ler şu süretle hülâsa edilebilir Su işi: Köyün en mühim bir der- dini su meselesi teşkil ediyor: du. Filvaki köyün bir suyu halk bundan lâyıkile istifade edemiyordu. Şimdi bu su bo- rular içine alınmış bulunmak- tadır. Yeni su, halkın ihtiyacını Sayfa 5 Fokkrrla öşesi Denizde su yok!,. Pazar günü Karşıyakada bir | yangın başlangıcı görüldü. Bü- | tün halk kahvelerden koşuştu, her kafadan bir. ses çıkmağa başladı — Çabuk itfaiyeye haber veriniz! Haydi telefona, itlaiyeyi çağırınız!, Derken aradan on dakika geçti. Ve nihayet... Çangır çun- gür çan çalarak bir - itfaiye otomobili yetişti. Makine de- niz kıyısına yanaştı, hortumlar uzatıldı. Motör dehşetli horul- tularla işletildi. Fakat; karşıladığı gibi parkın sulan- masına, mezbaha ve yeni ya- pilan helânın temilenmesine de bol bol yetmektedir. Bun- dan başka -23. metre murab- bamda ve dört metre genişli- ginde kârgir bir köprü yapıl: miş ve ayrıca 29 metre mü- rabbat menfez ve kanal açıl- Bu menfez ve kanal. lardan bahçelere bol su veril- | mektedir. 18 Metre murabbar bir sahanın üstü kısmen betön | ve kısmen de kemerli tuğlalarla örtülerek burada köyün ihti- yacını karşılıyacak büyük bir | pazar yeri yapılmıştır. Atatürk büstü: Köyün güzel bir parkı var. Parkın en güzel yerine büyük bir kaide yapılmış ve üzerine Büyük Şefimiz Atatürkün büs- tü konulmuştur. Köyün medhali ve mekteb: İzmir caddesi üzerinde cum mıştır. meydanı önünde ca: üzeri parmaklık ve kapılarla çevrilmiş, bu —suretle köyün medhali gayet güzel bir şek- le sokulmüştür. Yeni yapıl- makta olan ve henüz bitirile- miyen mektebin bir dersha- nesinin taban, tavan ve sı | vaları — belediyece — deruhte | edilmiş ve yapılmıştır. Bu yıl | mektebde tedrisata başlana- cağı ümid edilmektedir. Yeni belediye biuası Parsada yeni bir belediye binası yapılmak üzere beledi- ı ye büdeesine tahsisat konul- muş ve müteahhidine ihale edilmiştir. Beş yıl evel park ve cumhuriyet meydanı olarak | istimlâk edilen yerlerin borç- ları belediyece ödenmiş, mez- kür yerlerin tapuları alın- mıştır. Sıtma mücadelesi için bir muayene odası yaptırılmış ve | buna aidlevazım hazırlanarak | hastalar bu yeni odada mua- i yeneye başlanmıştır. Paris sergisi Bugünlerde üçyüz bin kişi tarafından ziyaret edildi Paris, 17 (Radyo) — Dün 15 Ağustos yortuları devam etmiş ve Paris sergisi de bir rekor olmuştur. Bu günde ser- giyi 300,000 kişi ziyaret et- miştir. Açık muhabere: Bayındırda belediye kahve- hanesi müsteciri B. Nazmiye: Kanunen mektubunuzun neş- rine imkân yoktur. Madamki kahvehanenizde — böyle bir hırsizlik yaptığımı iddia etti- ğiniz şahıs yakalanmıştır; el- bette mensub bulunduğu daire icabına bakacaktır. Yazı İşleri Müdürlüğü — Su yok!. Biri sordu; — Su mu yok; yahu deniz- de su tükenir mi?. — Yok işte. Motör işliyor, bortumlar hazır amma su gel miyor. — Haydi yahu! Çabuk su verin. Marş! Nalile su gelmiyordu. * .« Yanmağa başlıyan evde ko- valarla, maşrapalarla bir faa- liyet görüldü. On beş yirmi dakika sonra da ateş söndü- rüldü, duman tütmez oldu ve | tam yangın bastırılınca Karşı- yaka itfaiyesinin otomobili de işlemeğe başladı. Hortum şişti, | hortumun ağzından dehşetli | bir su başladı. Fakat yangın söndüğü için bu sefer su İâzim değildi. Sesler, bağırıyordu: — Su kesl. Nasıl olur? Mademki ma- kine işliyor su kesilir mi hi Ve bu sefer, yangını sön- dürmek için değil, evi berbad etinek için su verildi... Her- kes te bu gayretle parmak ısırdı. şelâlesi boşanmağa « * .. Kırk beş dakıka - sonra İz- mirden de bir yangın söndür- me otomobili gelekodu amma, yangın söndüğü için bu zah- met te beyhudeye gitti. Birisi sordu: — Neden bu kadar geç geldi bu makine?. — Yolda lâstik patladı da,., —| Ne ise, bu mazeret bir de- receye kadar haklı olabilirdi. Fakat yarım saatte denizden — su çıkaramıyan Karşıyaka ma- kinesine ne demeli?. Zakkumoğlu Uşakta konferans Uşak, 17 (Hususi) — ce Halkevimizi teftişe memur edilen Manisa saylavı Bay Közim Duru tarafından 14 ağustos — cumartesi —akşamı Halkevi salonunda bir konle- rans verilmiştir. Yüzlerce din- leyici önünde verilen bu kon-- feransın mevzuunu devlet partimizin ana prensiblerinden olan (Altıok) teşkil ediyordu. Konferans, derin bir alâka ile dinlenmiş ve alkışlanmıştır. İrlandada çarpış lar oldu j Dublin, 17 (Radyo) — Mil- tarları arasında inusademi olmuştur. Milliyetperverler Derriye hücum etmişler ve bazı binaları yakmıya kalkış- mışlardır. Heriki taraftan ya- ralılar vardır. sürate CŞ H. Partisi genel sekreterlğin