ANADOLU Ruht tezahürlerin, insan çehresi üzerinde, bakışlarda, dudakların kıurımlarında, hatta başın duruşunda, kaşların vaziyetinde kendini sarahatle gösterir. Âdeta çehre ve başımızın hareketleri, ruhumuzun aynasını teşkil ederler. İşte size “Anne Madma- zel, filiminin yaratıcısı güzel Daniellein ayrı ayrı ruhi haletleri ifade eden portreleri: Soldan aşağı, vaziyetle eınnıyel telâş, tahayyül, ortada, sükün ve huzur, yanda, dargınlık ve solda neşe ve sevinç ifade ederken.. Madam Şeyne- yin sonu! Evvelâ haber verelim: Ma- dam Şeyney şen, şuh, güzel dul bir. kadındır! Her - vakit olduğu gibi yüksek ve aristok- rat sosyetelerden birisine da- vet edilmiş ve orada fevka- lâde muvaffak olmuş Ve... Bil- hassa Kart Varlgon Lord Kel- ton ile güzel ve nazik, genç ve kibar Lord Arnor Diblengin nazarı dikkatini celbetmiştir. Bu nazarı dikkati celb cüm- lesi, filimdeki vakıanın haki mahiyetini ifede edemez; çün- kü hem kart hem de taze Lord, Şen Dolle evlenmeğe talib olmuşlardır! Genç kadın her ikisini de idareyi muvafık görmüştür. Fakat bu kadın bir hırsızdır; bir âşıkı, bir oda kizmetçisi ve birkaç hizmetçi dalia suç ortağıdır. Bir ger- danlık çaldığı - sıradâ — tevkif edilmek tehlikesine düşmüş ve bu tehlikeden ancak genç Lord sayesinde kurtulmuş ve ikinci olarak genç Lordun Zevcesi olmağı kabul etmiştir. Bu filim, Frederik Lomdolün eseridir; bundan evel 1930 da lime alınmış ve Normaşerer n Dul rolünü yapmıştır. Kadın kalbini çalan bir genç, J€n ve şatır genç Lord ve ih- tiyar Lord bu filimin ruhudur; ve komik sahneler, tesa- Nesl kulesi Mişel Zevakonun romanlarının maruf kulesi Nesl kulesi, haddizatında maruf bir isimdir. Mişel Za- vakonu romanlarının ruhu bu kule ve maceralarından alın mıştır. Böyle bir mevzuun şimdiye kadar sinemaya alınmaması cidden hayreti muciptir. Çün- kü Buridanın,|kraliçe Margrite: — Sen ne kızsın, dın, ne zevce, ne de bir anal Diye haykırdığı hâdiseler filimde bir harika teşkil eder! Bu hitabın manası nedir? Doğrudan doğruya “sen bir fahişe, bir ahlâksız, bir cani- sini, demek değil mi: Margrit, genç biribirlerini sev. ihtiraslı ne ka- Buridan ile lik çağında miş iki ateşli, sandır. Bir aralık iki ikiz doğmuş ve kaybolmuştur. Bu ikizlerin annesi, kraliçe olduğu zaman, çocuklarını ölmüş - biliyordu. Olnay kardeşler, yani bu ikiz çocuklar bu filimde anneleri- nin hataları, ahlâksızlıkları yü- zünden ölüyorlar. Fakat Bu- SETRTMETENU GA MT FDT KGRDNETUN düfler biribirini takibeder. Jan Kravlord, Madam Şey- ney rolünde birinci derecede bir muvaffakıyet göstermiştir. Frank Lorgan genç Lordu, Jeni Ralf ihtiyar İngiliz kadı- nını çok güzel yaşatmıştır. beyaz perdede | ridan sahnede kalıyor. Birçok kahramanlıklar, birçok feda- kârlıklar, birçok boğuşma ve düellolar.. filmi süslemektedir. | — Filimi canlandıran Madam Tanya Tedordur. Margıi kadında yenideri carlanmıştır. Jan Veber Olnay kardeşleri hakkile yaratmaktadır. eei GEEEAL Y Aelaye ça “O ayının kızı Miyarka,, bu x'_ ÜLRA. ARURMAMDCEE BU L DAT AMADT Çingeneler... Güya heryerde menfur insanlardır. Fakat çin- genelerin zevk muhitlerindeki mevcudiyeti, gene ba insanlar arasında ihtiras ve neşe fr tınaları yaratmaktadır. İşte Paris.. İşte Parisin on Ne oluyor? İzmirde bir benzin deposu infilâk etti, İstanbul bunu kıs- kandı ve orada da bir gaz ve Bu yetişmiyormuş gibi, Üsküdar adliye binasını da alevler aldı, götürdü Mübarek İzmir, benzin gemisi ateş aldı meğer ne hassosmış? Haydi banca mantarlarından, uydur- ma gibi, (dakat tehlikeli bir infilâk ve yangın dahal. bakalım, eczalı ta. — Ne oluyoruz? Demeğe kalmadan, İstan: n bir haber daha: — Bakırköy barut fabrika- sının bir kısımı yânmış, Şaşmamak elden gelmiyor. Allah hayreylesin şamma, ne oluyoruz? * encamını Bizim ve ecnebi gazeteler- le, son günlerde sık sık gö- rülen vak'alardan bir kısmı aşağı yukarı şöyledir: — Bir zevç, kıskançlık yü- zünden karısını öldürmüş.. — Sinirli bir baba, oğlunu, gırtlağını sıkarak boğmuş. — Bir evlâd, sebebsiz yere annesini hançerleyip öldürmüş ve yakalanmış. — Bir kadın, metres ola: rak yaşamasına müsaade et- miyen oğlunu kuyuya atmış. — İki erkek kardeş, hem- şirelerinin bir erkekle müna- sebetinden Plâjlarda kadı Muamele vergisi tarhiyatın: da görülen noksan ve yanlış hakkında Vekâletinden vilâyete mim gelmiştir, Bu devlet varidatı arasında mü him bir mevki tutan muamele vergisinin tarh ve tahakkuk, itiraz ve temyiz muamelelerine lâyık olduğu derecede ehem miyet açıkça yazılı hükümler hilâfına hareket olunduğu ve münhası- ran alâkadar memur ve âmir lerin dikkatsizlikleri ve kanun hükümlerini ve umumi tebli gatı okumamaları yüzünden muameleler bir. ta- tamime atfedilmiyerek kanunda asabileşerek knı D amdır? hazinenin izrar edildiği anla- şılmıştır. Tatbikatta görülen noksan ve yanlış muameleler şu suretle bildirilmiştir: 1 — 2430 numaralı kanu- nun 7 inci ve 8 inci maddeleri mücibince banka ve banger- lerle sigorta şirketleri ve sınai müessesler tarafından bir aya aid muamele ve satışları gös termek üzere ertesi ayın ön KTLRAMERATTAMDART. G e S öldürmüş toprağa göm- müşler.. Bu hale de Yahu oluyor? Dememesine ve bakıp insanın: ne oluyoruz, ne imkân — var Çimdik nların ria- yet edecekleri;şeyler;£ Bir Fransız gazetesi diyor ki: | Aman bayanlar, plâjlarda karnaval kıyafetini andıracak şekilde giyinmeyi sakın nıza koymayınız. Bunun ka- dar menfi tesir yapan bir plâj usulü yoktur! Bu gülünç hal- leri başkalarına bırakmak, en akıllıca bir harekettir! Yıldız- dırlar diye, Binni Barnesi ve Glorya Stuartı hiç taklit et- meyiniz,. Bu acaib kıyafetler, bu yıldızları, bulut ârkasında kalmış zühre dâön: dürüyorl!. Vakıa, plâjlarda koyu alaca renkler aranmıyor değil, fakat renkler arasında ahenk yıldızına ve binlerce zevkperesti.. Roman: yadan gelmiş ve kızı Miyarka, denilen çingene kızı, çingene “rakkasesi için çıldırmış gibidirler! Bu çingene kızının asıl ismi Rama-Tahedir. Matahari ka: dar muvaffakıyet ve mevki kazanan bir dilber, bütün dilberlerden başka, cazibeli bir dilber!, aklı- | “O ayının | aranmaz ve renklerin yakışığı nazarı dikkatten uzak lursa... Bence maküs olur! Plâjlarda baldır gösterecek olanlar, evvelâ - kılları - temiz- lemelidirler; kıllı bir. bacak veya baldır kadar göze çirkin görünen bir şey var mıdır? Plâjlarda An Şeridanı da taklidden sakımnmayı tavsiye ederiz: Meksika şapkasının bir plâjda ne kadar sakil ola- cağını düşünmemek bir - sal hktır! Annamlı, Meksikalı ve- ya Hindli şapka ve sarıklarını sahiblerine bırakmak, plâjlar- da kendini göstermek istiyen- ler için en iyi bir harekettir! Damalı veya raye mayo tutu- | üzerine çiçekli bir manto, plâj- larda en sakil bir teşkil eder. Jan Jojenin veya May Ves- tin vücudleri artık devrin iş- tahlı gözünü eskisi kadar çek- miyor. May Vest her zaman geçen bir tiptir; fakat 44 ya- şındaki kadından ziyade sport- men, mevzun ve taze bir vü- manzara cuddel! Maliye | Sayfa 5 $ |Muamele vergisinde yapılan yanlışlıkla Teşviki sanayiden isti: fade eden muesseseleı Mamul maddelerı ıİıraç edenlerle birlikti muamele / vergisine tabi tutulacaklar .— | beşinci günü akşamına kadar | verilen beyannameler üzerine derhal tetkikat yapılarak vers gilerin tahakkuk ettirilmesi ve tahakkukatın - tahsilâta tevdi olunması lâzımgelirken - bazı beyannamelerin bir tarafa atıldığı ve bazı yer lerde muhasebe kalemleri ta- rafından alımp tahsilât müzek- keresile vez- neye sevkolunduğu ve varidat idaresinin bunlarla hiç alâka- dar olmadığı haber alınmıştır. Muamele vergisinin tarh ve tahakkuku aid defterlerin tutulması, tahakkuk ettirilen vergilerin tahsilât ser- visine verilmesi vazifeleri, va- ridat idarelerine aittir. Bu verginin tahakkuku - için tutu- lacak defterler, biri sınai mü: esseselere, diğeri banka ve bangerlere, üçüncüsü de görta şirketlerine ait olmak üzere üç nevidir. Şimdiye kadar bu defterler tesis olunmamışsa hemen tesisi icab eder, Varidat memurları mıntakaları dahilinde bulunan vergisine tâbi olan müesseseleri tesbit ede- rek bunların her ay müddet- leri zarfında beyanname verip vermediklerini araştırmak ve beyanname vermiyenler hak- kında kanunun 91 inci mad:- desini tatbik etmekle mükeb- Varidat memurları, bu beyannameleri alınca der- hal iptiai tetkikat yaparak gösterilen satış kıymetleri; O müessesenin imal — ettiği maddelerin hakiki satış kıy- metlerine mutabık olup olma- dığını, tahakkukat gösterilip gösterilmediği, beyannamede gösterilen iptidaf madde ten- zilâtının, İcra Vekilleri Heyetin ce musaddak nisbetlere muvafık ve hesabr- yerlerce bu muhteviyatının ve — bunlara ve muamele leftirler. n, cedvelde yazılı nın doğru olmadığını, muafen giren iptidaf madde- araştıracak ve verginin hesabında bir yanlış lık yapılmışsa olup lerin miktarını düzeltilmesini İhtilâfh gö- takdir hey- etine gönderilecektir. temin edecektir rülen muameleler, Senenin gayri muayyen za- manlarında müesseseler nez dinde musaddak defter ve evrakı müsbitelerin gözden geçirilmesi ve — müesseselerin münasebette bulunduğu tica- rethaneler hesaplarına da ba- kılarak esaslı tedkikat yapıl- ması ve mektum vergi mat- rahi olup olmadığı tahkik edi- lecektir. 2 — Kanunun 9 uncu mad- mucibince — mamulâtını memleket - dahilinde sarfeden ve kısmen de ecnebi memleketlere satan veya sat tıran müesseselerin ihraç güm- rüğüne sarfettikleri mamul mad- deleri için vergi tarh edilme- diği anlaşılmıştır. Halbuki, bu nevi mamul maddelere de vergi tarh edilecektir. Her» hangi bir sınai müessese ma- mulâtını memleket dahilinde hiçbir. suretle sarfetmiyerek tamamen ve daima ecnebi memleketlere çıkardığı ve bu cihet tahkikatla sabit olduğu takdirde, ancak bu müessese- — Sonu 6 ıncı sahifede — desi kısmen