30 Temmuz 937 Uzak Şarkta 3 şef, bir hayalet mücadelesi 3 Şeften biri Ce;ıgiz Han sülâlesinden geldiğini iddia ediyor. Kumanda, General Duahireda!. ——— ANADOLU İ — Sinema Marlen Dietrichin | enteressan fikirleri Sahne işi bitince, kocasını ve çocuğunu seven bir kadın ol- Eski bir ruh mu? Bir eserde okudum ve esa- sen de biliyorum: İnsanl r, vahşet devirlerin- de, cinsi insiyaklar meselesin- de bıpki hayvanlar gibi imiş- DT H YSLA BZ Zi e NGi Meşhur Japon (T) pi p Sağ tarafta Japon generali Duahira, solda Japon(T) plânının tatbik edildiği saha Feng-Tiyene gitmek müm- ün müdür? — Miralay Duahiradan sor- Mak lâzımdır! — Asaletlâ Şen-Hsian-Hsu e zaman teşrif edeceklerdir? — Miralay Duahiradan s0- Tunuz.. k' Şuranın fotografını çe- ebilir miyim? — Hay, hay, fakat miralay 'tahiradan aldıktan Sonra,, ıu_Mlnçuridr bu herşeye hâ- kim olan miralay Duahira 'mdir? n .ılponyımıı Mançuri - işgal *dusu — kumandanı — general izin jonun — erkânıharbiyesine Mensub olan miralay Duahira, i bir sürü evrak ile dolu :ş:... başında gazetecileri, “Byonerleri, siyasetçileri, & kacakçılarını. — Cinden, 'tdan ve zincirden kurtularak '©n ordusuna iltica eden k!)'d'ldlırı, müstehzi fakat füleyüzle kabul eden işgal Otdüsu siyasi bürosu şefidir! 'yrende, Pekinde, Harbinde, hasılı bütün —Uzak Şarkta k kında birçok harikulâde- 6?' rivayet edilen miralay 'Uahira, bütün Japonlar gibi Süleyüzlü ve... Riyakâr, haş Tetlâ Mikadonun bütün za- bitleri gibi bir diplomattan dflf' hilekâr, bir mürid kadar Sipline riayetkâr bir adamdır. lançuko hükümetinin Ja- Ponlar tarafından cebren tesi- "fi'n sonra general olan Du- ita, Kuantong sahasına nak- | ilmiş ve orada dört sene 'pP" ordusu siyasi bürosu İği yapmıştır.. M"Inlong, Porartorun bu- 'duğü yarımada ve civatıdır; a:'fâl Japonyanın Çin üzerin- “*ki niyetlerinin en kuvvetli bir #tinatgâhıdır. Burası, 1898'de Çirlar tarafından ve Çinliler: n cebren 25 sene müddetle talanmış ve bir zamanlar * Çarlık Rusyasının Çin üze- eki niyetlerinin en kuv- li bir istinatgâhı olmuş fa- St 1905 deki mağlübiyet Zerine bu kira kunturatosu “Ponlara devredilmişti. Man- hükümetinin. ihdasıriıdan Nra Duahira Mançuri impa- | dirle haşmetlü Pu-Yinin nez- k € Japon fevkalâde mü- ':'“'İ vazifesini görmüş ve içş'h“' (T) plânının tabakkuku 9 çalışmıştır. T. Plânı nedir? ye Eneral Tanaka tarafından İçde getirilen bu (T) plânı, - Ponyanın Çinde tevessüü *Asetinin sıdır. Ve general Araki tarafından idare edilen “generaller partisi, ile Japon Erkânmıharbiyei umumiye- sinin de plânıdır. Plânın esası şudür: — Şimali Çindeki Beş eyaleti, Şantung, Sahar, Hopey, Şansi ve yuanı Çin hükümetinden ayı rarak Mançuriye ve bu suretle Japonyaya ilhak etmek, bun dan sonra Mogolistanı yut maktır! Bu muazzam plânı, Duahira müuvaffakıyetle tatbik etmek- tedir ve Çin generalı Yin:Yu- Şeng bugün Hapey ile Saha- rın muhtariyeti hareketini an- cak Duahiranın mektedir. | Prens Teh-Vah Japonların Çin üzerine yeni istilâ kuvvetleri tahrik ettikleri u ava, gelicra Duahira - faali emrile — iste- yet sahasını da ha genişletmiş- tir. Şimali Çin de bir Japon- Çin harbi baş- Jamak iken prens Teh Vah ta fırsat kollamaktadır! BuPrens kim- dir? Prensin kendi iddiasına | ve gösterdiği şeceresine göre Çin generali Prens — Teh- Yun-You-Chen Vah, Cengiz Hanın doğrudan doğruya gelen hafididir! Bu Prens, senelerdenberi Mongo- listan ittihadını vücu le gelir- mek için çalışmaktadır. Sov yetlerin — idaresi altında beş altı milyon Mongol vardır. Şimali kısımda da iki milyon kadar Mongol Mançüriye tabi gibidir. Fakat bunlar Prensin idaresi altındadırlar. Japonlar üzere Vali B. Fazlı Gü vazifeye başlıyacaklardır. | h esaret ânı nedir? bü Prensi, Prens Teh-Vahı el- çin ” her'fedakâr ymaktad tabif Dual pon T plâ larıni — hazırlıya şüphe yoktur Prens - yan Mongolistanda umumi harb- den sonra geçmiş bir Baltıklı Baron ÜngermSternberg ma- Cengiz Han sülâlesinden olduğunu iddia eden Prens Teh-Vah cerası vardır. Re < çAaSı Yütalinden sonra - Mo- golistanda epeyce zaman is- tiklâl üzere ve cenkcuyane Ve bü- maceraları Cicin Nayon yani “harb mabudu,, heyulâ:- sına islinad etmiştir. Bütün Mogolları, — J pon veya Çin, Rus veya Amerika- boyunduruğundan uzaklaştırabilecek midir? bir hayat sürmüştür. tün ni parçalamak, beş şimali vilâyeti Japonya ilkak etmek Mogolistanı - bir — Japon müstemlekesi yapmak istiyen üç adam, Japon Generalı Du- ahira, Çin Generalı Yin-Yu- Şeng ve Mogol Prensi Teh: Vah bu tek - faaliyet karşısın- da - ricate lar midir? ve mecbur - kalacak- Tayyare kazası Paris, 29 (Radyo) — Villa Kuble tayyare meydanında bir askeri tayyare düşmüş ve iki çavuş ölmüştür. kontrolör başmuavini kin bir | yerinden fırlamış ve kardeşinin | ötedeki ecdadımızın kuyruklu —- —- ler.. Bugün ormanlardaki hay- vanlar, nasıl lar hareket ediyor- onlarda.da aynı hal 1gö rülüyormuş. Ne ahlâk, ne utan mâki nekbil;içtinetdormül. Ev daşrçölemüyakı dikket ve|çir n bizim Anadolu- haber vardı: On beş yaşında otururken, anasının, ba- n çıkıp - gittil ve bir genç; ni gör- müş bir de bakmış ki, evde, kendisi ile kız kardeşin- ka kimescikler yok.. Hemen, tıpkı bir hayvan gibi üstüne atılmış. Oncağız da beş yaşındal.. Düşünün artık ve- zaletil.. Ve zavallıyı berbad etmiş. Bu haberi okuyunca, deh- şet ve hiddetimden kalam al- lak bullak oldu.- Sonra hatı- rima gelen şu oldu: Acaba bu hayasızda, en olarak yaşadıkları zamana ait bir ruh bulunmasınl!.. Mealüm ya, bir tenasüp nazariyesi, var- dır. ve bu nazariyeye göre, ruh, kalıp değiş! . Meselâ siz veya şu, bu, dört asır ev. vel Siyamda yaşamış bir yarı vahşinin, yahutyüz sene evel Paris cambazhanelerinde tepe takla bir cambazın ruhuna tevarüs ede- veraset, aynı zamanda itiyad- lar üzerinde de tesir yapar. Meselâ, o yarı vahşi Siyamlı gibi ağaçlara tırmanmak, bir şeyler parçalamak, çiy et yemek © cambaz gibi atlayıp sıçramak- istersiniz. İçinizden böyle istekler gelir ve onlara mukavemet edemezsiniz.,, yuvarlanıp - ölmüş veya Marlen Ditrih Sanatına ve güzelliğine bü- tün dünyanın hayret ettiği larından Nena Bermonte konuşmasında şunları miştir: — Çoök para meşhur - oluyoruz. bir söyle- kazanıyor; Fakat ne pahasına-biliyor musunuz? Me- selâ; ben dün öğledenberi yemek yemedim. Cemiyet ha yatı, arkadaşlarla eğlenmiye, hayatı ve içinde bulunduğum muhiti görmek ve tanımak biricik eylencemdir. Lâkin ne yazık ki bunların hepsi bana memnudur. Ertesi günü saat altıda kalkmak üzere hemen sentermil vuürda Mali KAZIA ŞİKAYET ettiğim yoktur. Çünkü san'a- Filimi sahneye tercih ediyorum. Başlangıcım tiyatro ile olmuştu. Fakat şimdi oraya dönmek te iste- mem. Aleyhimde yazılan her şeyi okumak ta — âdetimdir. Hususi hayatımı kimse bilmez. Maamafih onu gene anlatmağa tımı severim. Son çirkin ve hatta şeni hâdise karşısında ben de bunu Bir insanın beş yaşındaki masum hemşiresinin düşündüm. *velevki büyük de olsa- üs- tüne saldırabilmesi için ahlâk- sızlık denilen şey kâfi gelmez. Ahlâksızlığın hududa bayrak çekmiş olan- lar bile bunu yapmazlar. Şu hâlde olsa o'sa, herifte, şu eski ruh hortlamış - olacak. en ötesindeki | Başka ne denebilir?. Çimdik Defterdar muavini Vilâyet defterdar muavini B. Kemale Maliye Vekâletince kşama kadar devam edilmiştir. Ticaret Odası umumi kâtibi B. Mehmet Ali, Dr. pro- B. Nazmi ve kontrolör Cevdetten mü- ere ayrı, ayrı sualler sormuşlar ve imtihan etmişlerdir. Odaya gelerek yarım saat kadar kalmış ve imtihanları bulunan yerlere gönderilecekler ve bir ay mezuniyet verilmiştir. ( METEE MK KDN W Yumurta kursunu bitiren gençlere vesika verildi Yirmi gündenberi Kız Lisesinde açılan yumurta kursuna devam eden gençler, dün Ticret ve Sanayi Odasında imtihan vererek köntrolör vesikası almışlardır. İmtihana sabahleyin başlanmış ve a Nadir Uysal, Baytar müdürü B. Adil, fesör B. Bade, İktısat Vekâleti rekkep bir heyet, kursa devam edenl sabahleyin takib etmiştir. Yeni kontrolörler, yumurta kooperalifleri Ziraat başmüdürü Bay çalışanlar çoktur. Kocamı gör- mek istemediğimi — gazeteler yazıyorlar. Kocam Paristedir. İşi ile meşguldür. Holivud ile Paris arası uzaktır.. Kocam yanıma gelse bir dedikodu- dur başlar. Yanımda bulun- masa ayrıldığımız haberi çıkar. Eğer erkek arkadaşlarımdan birisile yezmeğe çıksam çıktı- ğım Aarkadaş hemen âşıkım sanılı. Kocam da bir kadınla görüşse kadın, kocamın âşıkı telâkki edilir. Dilmiyorlar ki, gerek benim, gerek kocamın arkadaşları — ekseriyetle evli veya - nişanlıdırlar. İkimiz de mesudüz. Çıldırasıya sevdiğimiz küçük bir kızımız vardır, şimdi Av- rupadadır. Ben Amerikadan dönsem bile onu orada bıra- kacağım ve tahsilini yaptıra- cağım, İzdivacımızdan beri, her çift gibi bizde bir çok zah- metler ve saadetler gördük. Fakat bu hususi herkes gibi kendimizde sakla- mak saadetine malik değiliz. Biz halka sanatımızı, istidadı- mızı, çalışmamızı - borçluyuz. Fakat herkes gibi husust bir hayatımız olması arzu edilmez mi? İşi bittikten sonra herkes evine gelir; evinde istediği şeyi yapar. Bunu biz yapama- yız. Çünkü yaptığımız her şey o anda halka duyulur. Herkes gibi biz de insanız, hislerimi Marlen Dietrich artist arkadaş: mak isterim, diyor.. viyoruz. Bir gayri tabiiliğimiz ve harikulâdeliğimiz yoktur. Bizim gösterdiğimiz bir - çokları muhtelif meşguliyetleri içinde mükemmelen gösteriyorlar. Gelelim benim Şöven Von Stembergle münasebetime; ona san'atta borçlu olduğumu hiç- bir zaman inkâr etmem. Ancak benim de bir san'at payımın olduğunu söylemek isterim. San'atkârlık fıtridir. Bir di- rektörün mehareti ne kadar büyük olursa olsun şahsiyetsiz ve değersiz ne bir kadına, ne de bir erkeğe san'at mevhi- besi veremez.. Bunlarla kendi- min fevkalâde birşey olduğunu söylemek istemiyorum, Ben, sevdiğim bir san'atta elimden geleni yapıyorum. Yaşattığım şahsiyetlerin için: de tamâmen yaşamak ve on- lara tamamen benzemek iste- rim. Fakat rolüm ve sahnem bittiği zaman, artık kendim olmak isterim, Yani kocasını ve çocuğunu seven — basit bir kadın. İstediğim bu mudur?... filimde muvaffakıyetleri şeyler çok B. Ali Refet öldü, y ayaLala hizmetler ifa eden ve Yusuf Rıza mektebi müdürlüğünde senelerce bulunmak - suretile binlerce talebe yetiştiren eski ve çok faziletli öğretmenleri- mizden Giridli B. Ali Refet, kısa bir hastalıktan sonra dün ölmüştür. Bu emektar öğretmeni Gar- bi Anadoluda tanımıyan kim- seler azdır. Onun yetiştirdiğ talebenin birçoğu, bugün yük- sek mevkiler işgal etmektedir. İhtiyar ve fakat fikren çok zinde ve tam manasile teced- düdperver bir Türk olduğunu daima ispat etmiş ve talebe- sine de ayni inancı vermiş olan bu muhterem pirin ufulü, cidden bir kayıptır. Cenazesi bugün Eşrefpaşa- daki evinden kaldırılacak ve Paşamezarlığına gömülecektir. Ailesi efradına taziyetlerimizi — sunarız. Patrik Barnayenin cenaze alayında panik çıktı Belgrad, 29 (Radyo)— Yu- goslavya Patriği Barnayenin cenaze merasimi bugün ol — muştur. Cenaze alayı, Milan cadde- sinden geçerken, âni bir pas nik başgöstermiştir. Fakat, az sonra sükünet hasıl olmuş ve alay, Ayasava kilisesine var- mıştır. Muhalifler, alay esnasında beyannameler dağntarak, Pat- riğin, düşmanları - tarafından — zehirlendiğini iddia etmişler. — dir. Buna rağmen alınan ted- birler sayesinde asayişin ihlâ- line meydan verilmemiştir. Almanya sefiri, cenazeye bir — aynı şeyleri düşünüyoruz, se> celenk koymuştur.