25 Mayıs 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

25 Mayıs 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milli küme maçları (Guneş, uçoku u 3-1 yendi | Üçoklülar birinci devreyı eyihâkim bir oyunla il-0-galib bitirdi. İki gol fırsatı kaçırdılar İstanbul, 24 (Hususi muha- 1 birimizden) — Üçok, dün ikin- | (ei maçını " Güneşle yaptı “ve 3:1. mağlüp oldu. Maçı, hâkem Sait salâhad- .din idare etti. Üçok takımı, *Galatasaraya çıkardığı şekli muhafaza — ediyordu. Yalnız Mehmedin yerine 'küçük Ke- imali almıştı. Rasih oynamıyordu. Birinci devrede çok güzel bir oyun çıkaran | Üçoklular, birkaç gol fırsatı kaçırdılar. Fevkalâde güzel oynıyan Saidin paslarını kul- lanamadılar. Mazhar dört met- reden kafa ile bir vuruş yaptı, | topu dışarı attı. Namık, - iki metreden boş kaleye atamadı. 43 üncü dakikada gene Said- den bir pas alan küçük Ke- mal, ilk golü yaptı ve devre 1-0 İzmirin galibiyeti ile bitti. Güneşte İkinci devrede rüzgâr Güneş aleyhine idi, çok -bozuk oy- MAHKEMELERDE Bürhaneddini | kil aldı. | oyunlarını hıyan Güneşlilerin, sahadan mağlüb çıkacakları tahmin edi- liyordu. Büyük kulübler taraf- tarları, İzmirtleri teşvik edi- yorlardı. Güneşliler, 4 üncü dakikada Rebiinin ayağile ilk ve iki da- kika sonra da ikinci gollerini attılar. Bu gollerden sonra öyun Güneşlilerin hâkimiyeti altına girdi. İkinci devrenin 'nısfından sonra oyun Çok tadsız bir şe- Hakem, İzmirin sol muavinini oyundan çıkardı, bu suretle İzmirliler 10 kişi oyna- dılar. *1 inci dakikada Salâ- haddin Güneşin Üüçüncü go- lünü de yaptı ve maç 3—1 Üçokun mağlübiyetile netice- lendi. Üçoklular, birinci devredeki muhafaza — etse idiler ve iki muhkkak golü kaçırınasaydılar sahadan galib çıkabileceklerdi. metresi mi teşvik etmiş Biçağını beş defa saplıyan Bür- haneddin neler söyledi Tepecik pazarında bakkal ve buzcu B. Hüseyini öldür- mekle maznun Bürhaneddin ile metresi Nazifenin muha- kemelerine dün şehrimiz Ağır- ceza mahkemesinde başlan- mıştır. Mahkeme » salonu çok kalabalıktı. Evvelâ istintak ka- rarnamesi okundu, bunda Bür- haneddinin kasden katil su- çundan Türk ceza kanununun 448 inci maddesi mucibince ve metresi Nazifenin de, Bur- haniddini cinayete teşvik su- çundan yordu. Maznun Bürhaneddin, vakayı şu suretle anlattı: — Metresim Nazife ile pa- zara gitmiştim, sebze vesaire alacaktık, Hüseyinin sergisine yaklaştığımız sırada çok fena bir şekilde küfrettiğini duy- dum ve üzerime dirhem attı, sonra da peynir kesmeğe mah- sus bıçakla hücum etti kapış- tık, bilâhare ne olduğunu bil- miyorum. Reis sordu: — Bir çocuk var. Metresi- nin üç yaşındaki kızı Hayri- ye.. Sen bu çocuğu çok sevi- yormuşsun — babası, mahkeme kararile kararile kızı anasın- dan a'ıaca kızmışsin bir ara- baya binerek Nazife ile bir- likte Hüseyinin dükkânı önü- ne kadar gitmişsin, bir defa da mahalledeki kahveye giderek babasına kızı görmek istediğini söylemişsin bababası da seni kovmüş. Evine de gitmişsin. Nasıl oldu ise anlat. Bürhan — Bu çocuk be- nim değil ki ona karşı bir sevgim olsun. Nazife ile be- râber yaşıyorduk amma ni- kâhlım değil ki.. Bunlar uy- durma şeylerdir. Diğer maznun Nazife lendi ve: — Pazardan öteberi alma- ğa gitmiştik, eski kocım. Bür: muhakemesi — isteni- | din* haneddine küfür etti, kavga çıkınca ben kaçtım, ne oldu- ğundan haberim yoktur. Dedi. Maktulün kardeşi B. İzzet şahid sıfatile dinlendi, Hüse- yinle birlikte sergide öteberi satarken Bürhaneddin gelerek Hüseyine: — Gel görüşelim. Dediğini, Hüseyinin de: — Şimdi işim var. Cevabını vermesi üzerine Bürhaneddi- nin: — Sen görürsün bunu. Diyerek zeytinyağı tenekesi üzerine parmağile bir işaret yaptığını, sustalı çakı çıkarıp Hüseyinin üzerine atıldığını, kaçan Hü- seyinin arkasından yetişerek beş yerinden yaralam suretile öldürdüğünü söylemiş ve: Bu Nazife de Hüseyin oradan kaçarken Bürhaned- dine: — Koş, koş! Diye bağırdı, onu teşvik etti. Dedi. Şahit ikinci komiser B. Re- cep ve üçüncü komiser B. Şemsittin, hâdise tahkikatına el koyduklarını, Pazaryerinde, Hüseyini ölü bulduklarını söy- lediler ve: — Bürhanı yakaladık, Hü- seyin kendisine sövdüğü için kızmış, vurmuş. Suçunu itiraf etti. Ve bizim kanaatimize göre Bürhanettini bu suça Nazife teşvik etmiştir. Dediler. Şahit Selim: — Bürhaneddin, Hüseyinle kucak kucağa geldi, bıçağını kaldırdı, vuracağı sırada ben düşüp bayıldım, ayıldığım va- kit Hüseyini yerde ölü buldum. Dedi. Şahit İbrahim de: — Bürhaneddin, Hüseyini takib ediyordu. Arkasından yetişti, bıçakla iki defa vurdu, Hüseyin yere düştü, düştük- ve yaz aynı zamanda bir ANADOLU |inönü ile Yunan Kralırara Kermes aei sinda mühim müzakeler Yunan gazeteleri, Başuekılımızın Atin seyahatinden hararetle bahsediyorlar — Başı T nci sahifede— yonda Başvekil, Vekiller, kral na- yeveri tarafından kargılan: maştır. İstasyon, Türk-Yunan — bay- raklarile Yüzlerce mına süslenmiştir. da ve yollarda Gene- | ü selâmlamiştır. Kral Majeste İkinci Yorgi, bü akşam Başvekilimizi kab'al edecek. tir. General İnönü, Yunün Başve. kili ile beynelmilel variyeti, Bal. kan antantım #slâkadar cden mese- leleri ve iki devlet münasebatını tetkik ve müzakere edeceklerdir. Yanobul, 24 (Humü) — Baş- Yekilimiz yarın Güneysu vapuru ile Pireden İstanbula hareket edecek. tir. General İnönü, çarşamba günü Istanbula gelmiş bulunacaklar - ve derbal Ankaraya — hareket — ede. ceklerdir. Başvekilimiz, ayın 28 inde büd. çe müzakeresi münasebetile Kamu: tayda mühim bir nutuk irad ede. gekler, umum? siyaseti ve mali va- ziyetimizi izah eyliyeceklerdi Atina, 23 JALA.) rkiye Başvekili İsmet İoönünün ziyare- tinden bahseden Katimerini gaze- tesi diyor ki: “Türkiye Başvekilinin Atinayı ziyareti bütün Yunanistamı Ti yeye bağlıyan tecrübe edilmiş dostlüktarı mülhem — sami hislerile karşılanmaktadır.,. Gazete, G. İsmet İaönünün bir- vinç çok son görüşmelerden sonra veki olan yabancı şahsiyetlerle yaptığı bu ziyaretin ebemmiyetini bilbassa kayıd ve işaret ettikten sonra de. vam ediyor: “Aymı yolu takib oden ve aymı Balkan barışı ve külerile muttasıf bulunan Yunanis- tan ve Türkiyenin zimamdarlarının vakit vakit noktal nazar teati et- melerinden — istifadeleri — aşikârdır. Fakat bu mülâhazanın haricinde olarak Atina güzide Türk devlet kabul etmekle hassaten sevinmektedir.., Atina, 24 (AA) — Atina Ajansı bildiriyor: Başvekil İsmet İnönünü hâ- mil tren Yugoslavya toprak- larında rotar yaptığından İn- önü Atinaya ancak bu akşam muvasalatlarında Başvekil Me- taksasla Yunan devlet adam- ları tarafından karşılanacaktır. Selânik, 24 (A.A.) — Baş vekil İsmet İnönü trenin Yur goslavyada teahhur yapması dolayısile Selâniğe tam saat 12 de varmış istasyonda Makedonya umumi valisi, kol- ordu kumandanı, belediye reisi yüksek memurlar ve konso- loslar tarafından karşılamıştır. Başvekil kendisini karşıla- mağa gelen zevata teşekkür ettikten — sonra — otomobille doğru Atatürkün doğduğu cve giderek evi ziyaret etmiş ve bu ziyeret esnasında kendisine Makedonya umumi valisi ile Selânik belediye reisi de re- fakat eylemiştir. Başvekil kendisine edilen vagon salonla — saat 13,30 da Selânikten hareket etmiştir. Başvekil Atinaya saat 24 de varacaktır. Atina, 24(A.A) Ajansı bildiriyor: Elen efkârı umumiyesinin hissiyatına tercüman olan ga- zeteler, Türkiye Başvekili İs- met İnönünün Atinayı ziyare- tini çok büyük bir sevinçle selâmlamakta ve bu ziyaretin umumt barış ül. adamını ve tahsis — Atina ten sonra da Bürhaneddin üzerine eğildi, iki' defa daha sapladı ve Hüseyin öldü, dedi. Hâdiseyi gören bazı şahit- ler gelmemişlerdi, bu şahitle:- rin celbi için muhakeme, baş- ka bir güne bırkıldı. iki memleketi biribirlhe bağ: hyan - sıki ve itimâtlı “döstlu: ğun yeni bir teğahörü “öldü- ğunu tebarüz 'ettirmektedir. Elefferoh Vima gazetesi di- yor ki: Tahakkuku için en mühim föllerden birini ve İsmet İn- önünün oynadığı tarihi Türk- Elen paktının imzasından beri iki memleket arasındaki müna- sebetler öyle bir inkişafa maz- har olmuştur ki, Türk Nazır- larının Atinayı ve Elen Nazır- larının Ankarayı ziyaretleri her defasında beynelmile! siyasetin siyasctin bütün bütün mesele- lerinde iki memleket arasın- daki tıkı iş birliği münâsebet: lerindeki samimiyeti gösteren yeni bürhanlar halinde tecelli eylemektedir. Türkiye Başvekilinin bu yeni ziynretinin de bu manayı ih- tiva etmekte olması dolayısile Elen hükümet merkezi ahalisi General İsmet İnönünü dost ve müttefik bir hükümetin reisi sıfatile sevinçle selâmlar. Etniki gazetesi diyor ki: General İsmet İnönü kendi- yapılacak resmi kabul merasiminden başka ayrıca bu ziyaretini iki memleket arasındaki sıkı dostluk bağla- Tınin “yönü bir börküni 'olarak telâkki eden Elen milleti tara- fından büyük bir sevinçle ş İki hükümeti bağlıyan — samimi dostluk iki milletin kalbinde de yer etmiş bulunmaktadır. Bugün Türkiye Başvekilinin ziyareti dolayısile şunu bütün kalbimizle temin edebiliriz ki Türkiye ile Yunanistan ara: sındaki bağlar daima' çözül- mez olarak kalacak ve bilâkis her gün daha ziyade kuvvet- lenecektir. Diğer gazeteler de aynı his- siyata mülhem olarak samimi makaleler yezmaktadır. İstanbul, 24 ( Hususi ) — Başbakanımız General İsmet İnönü, henüz Atinadır. Başvekilimiz ile Yunan kralı rasında mühim müzakereler- den behsolunuyor. Yunan Başbakanı General Metaksas, bu gece Başbaka- nımiz şerefine mükellef bir ziyafet vermiştir. Ziyafette, bütün Yunan ri- cali, Atina sefirimiz B. Ruşen Eşref ile Romanya ve Yugos- lavya sefirleri hazır bulun- muşlardır. İsmet İnönü, Selânikten ge: çerken, Büyük Şefimizin doğ- dukları evi ziyaret etmişlerdir. Veysel hamamı açıldı Birbuçuk senedenberi kapalı kalan Kemeraltı caddesindeki çıkmaz sokakta Veysel hamamı bu kere yeniden tamir edil- mek ve mükemmelen - tezyin olunmak üzere tecdiden muh- terem Mmüşterilerimize amade bir vaziyete getirilmiştir. Tek- mil mobilyası da yeniden te- darik olunarak saygıli müşte- rilerimizin hertürlü istirahat- leri temin olunmuştur. Teşrif edeceklerin herhalde memnun kalacakları birinci defada belli olacaktır. Fiatler de son derece ucuzdur. Hbeenü sine dağıttılar. Birin Bayramı fbfıahgı. oyunlııın başlamasıtmı | Bekliyor.. İzmir, Manisa Vvalileri, ku- mandanlar, İzitirden giden bir: çok inünevverler, seyyahlar, || Bergamalılar, köylüler, hınca hınç vaziyette.. Davul seslerile beraber milli rakıslar başlıyor. Eski zey- bek kıyafetlerile meydana çı- kan en güzide, en mahir köylü oyuncular, davulun, zurnanın binlerce çift gözün önünde evvelâ Bengi, sonra da Dağlı oyunlarını veriyorlar, Bu iki oyuna sid fikrimi gene bugünkü nüshamızda yaz- dığım için, tekrar etmiyece- ğim, Ancak, bu oyunun figür- lerindeki şiiriyetin ve estetiğin benim gibi, oradâ bulunan bütün kalabalığı mestettiğini yazabilirim. Bergama köyleri- nin yiğitleri, Türk raksının bu en gözel iki parçasını, yudum yudum tatlı bir sarhoşluk ha- linde içimize döktüler.. Bengi, halka teşkil edilerek oynanır, fakat hora gibi muvazenesiz ve rasgele sıçrayıp - tepinme- lere benzemez. Dağlı, tek kol esası ile oy- nanır. Yirmi, elli, yüz zeybek oynar bunu.. Ve dizi kolu, bazan cephe değiştirince harp nizamında bir ilerleyişle oyu- na vevam eder..Ne bedii, ne ince, ne şaheser oyunlardır? Tekrar tekrar oynattık yiyi- ğitleri.. Programın başladı: Cirid.. Bu milli oyunu bir kaç defa seyretmiştim. Fakat Bergama sahasındaki heyecan ve tatlılığı bulamamıştım. Kıv- fasılları diğer Milyarder : Rokfeller öld! eei geee — Bn;ı T inci sahıfuıll petrolu büm hâlinde ” kuyulatli alıb temizleme fabrikalarına leden yörler olmuştar. Bu ı-r' ya, petrolun gerek satışmda, ll istihsalinde — yaptığı ıslahat ile V| kipsiz bir hale gelm Rokfeller, birçok iyilik Ve a yar müceseceleri kurimuğtar İazın başında — Şikağo n..ı“-ııı* bütün yada imsanların — salâhına Rokfeller mücssesesi vardır. B Ü ve ilim işlerine verdiği para, milyara yakındır. 1500 Çakmak ta$! tıb tabarri enstitüsü da bulundu Karşıyakada ölen ve te dirildiği hakkında çeşit şayialara mevzu olan kı'—* B. Lütfinin dükkânında Huf ku şahsiye hâkimliği tari dan terkesinin — tesbiti €© sında üç şişe içinde 1500? ne kaçak çakmak taşı buldi muştur. Müddeiumumilik " taşların müsaderesine M vermiştir. Yeni aşı Ziraat Vekâleti namına 4 rimize gelmiş olan baytari yet, Menemen köylerinde y tığı gibi Kuşadası koyJ deki hayvanlara da yeni bon aşısını tatbik için Kuşadasına gitmiştir. Ölen Lütfinin dükkân ) | İ d Alenen teşekk Uzun zamandan beri M tomi ile apandisitten IM çeken refikamı yeniden h', kavuşturan Manisa mem!f hastanesi sertabibi ve #Ç dahiliye mütehassısı Bay Faiz Usmanla Rontken rak yerli atların üstüne, tam dedeleri gibi yapışan ve: — Haydece! Naraları ile biribirini ko- valayıp cirid atanlar, hakiki bir savaş sahnesinin bütün kalb çarpıntısını verebiliyar- lardı. Atalarımızı — hatırladım. Üzüldüm ve: — Yazık - diye mırıldan- dım - cirid de gidiyor, okat- ma da.. Daha dün gene bu sahada Bergama — okçuları, sahanın tam ortasına gerilen hedefe, yaylarının — sert kirişinden fır- byan okları saplamışlardı. Fa- kat kaç kişi? O kadar azki.. At üstünde, omuzu yaylı, atın eyeri sadaklı (ok koymağa mahsus kılıf) ve kalkanlı, kol- toğunun altı kargılı, mızraklı beli kılıçli en büyük - tarih neslinin çocukları olduğumuz için, bu ata yadigârlarının sönmesine gönlüm çok acıyor. Nitekim biraz sonra kalkan oynıyanları seyrederken, —on- ların da artık yaşım, başını almış * vatandaşlar — olduğunu gördüm. Demek ki, kalkan, bizden artık uzaklaşmakta olan ve gençlerimizin öğrenemiye- cekleri bir hatıra olarak ta- rihe geçecek. Ne yazık?.. Sonra cop kaldırdılar. Bu- nu da belki gören vardır. At üstünde, sürat, zekâ, çalâki, idare ve manevra kabiliyeti istiyen bir Türk oyunu.. Heyecanımız, mütemadiyen yatak değiştiren bir çay gibi, gönlümüzün içinde oyundan oyuna geçiyor.. Kazananlara verilen mükâ- fatın şekli ve bu mükâfatın veriliş tarzı da boş.. Ciridçilere kumaş parçaları liği Somıdın tehassısı dahiliye doktoru j Enver Gögene, tedavisi P detince durmadan candan ka gösteren Bayan hemşift” alenen teşekkürlerimin YÜY gazetenizle neşrini rica 60€ Ödemiş uray hııM Mehmed Sonar Şahbaz Mustafa, ikinciliğ? 4 ran nahiyesinden Ömer © Hüseyin aldı. Fakat M oğlu Bayram namındaki | cin, atından ziyade kendi gi ve kavrayışına istinad cirid oynama hünerini mamek İâzım.. Güneş ufukta, yavaş rengini, hararetini kaybet” Bergama Kermesinin *” gününün de geçtiğini tıyor.. Vali Fazlı Güleç de, F ramın üçüncü gününün tına aid direktiflerini Şehre — dönen - yol mahşer kalabalığı alıınl tü. Atlar kişniyor, — düV zurnalar çalınıyor, key'" delikanlılarının, süvariler!” / raları duyuluyor ve bir Türk obası, Orta A” göç yapıyor.. İzmir - valisinin bu eserini takdir ve tebrik © borcumuzdur. Aynı V yorulmadan çalışan P kaymakamı ile Parti v€ diye reislerini ve B müzesinin genç, ıevıml' törü Bay Osman Ba; de unutmamak - lâzım' Yarın, beşinci gü'“"” rak edecek ölan — bE Kozak yaylalarının 40 ye kadar yükselen çaff larma — çıkarak; lıir ” Dikili sahillerine, bi Bergama cihetine ıe"ı yumılw r. d |

Bu sayıdan diğer sayfalar: