23 Mayıs 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

23 Mayıs 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZaaZ RER İT G6 — N A ç ÇAŞRA — ZTT " $ ) | | | j k Sayfa 2 — - Mlta Şahsiyet terbiyesi İnsanın şu yeryözündeki hayatının gayesi: kendi derinliğindeki iyilik, doğruluk ve güzellik yaratma kudretlerini uyararak bunları cemi- yetin ilerlemesine gittikçe daha kavvetli Amil yapabilmektir. Bu küdretler, insana, dünyaya gelirken armağan — edilmiş değildir. Ana, baba ve okül da hap hazır veremez. Bu küdretler, insanın şahsi- yetini teşkil ederki ancak: insamn eşya, hâdise, insaalar ve fikirlerle temasa gelmesi, gittikçe artan hayat tecrübeleri ile meydana gelir. Ve, dikkat edilirse, ömrün sonuna kadar hergün biraz daha artar. Şahsiye- Ümizin tekâmülü için münbani çizmek istersek ba hattın daima yüksek istikamette olmadığını görürüz. Hat, bazan urun müddet hiç yükselmer; oldağa yerde kalır. Bazan gerilemeler bile olur. Bunun içindir ki cski- ler şöyle derdi: İnsan, beşer Yoldan şaşar Üçer, beşer Hata işler Yalmız dikkat etmelidir ki bu hatalar, hiç olmazsa, bilmeksizin düş tüğümüz hatalar olsun, Bilinince bir daha yapmamak için azmimiz sağ- lam olsun. İyilik, doğruluk, güzellik kudretlerimizi artırmak suretile şahsiyeti- mizi tekâmül ettirmek demek: kendimizi fethetmek, kendimizi lena in.: siyakların tesirinden kurtarmak, aydınlık ve enerjide daima yükselmek, ikinci doğuş demektir. Fakat buna ancak: hatalarımızı düzeltme yolun- da yüksek bir niyet ve bu bususta gittikçe artan bir mücahede ile nail olabiliriz. Ea büyük mücahede: seciyemizi yükseltme işinde, fena insi- yaklarımızla olan çarpışmadır. Bir insan, bu noktaları anlayıb inanma: dıkça, onda feyizli bir şabsiyet hayatı henüz başlamamış demektir. Şahsiyet teşekkül etmedikçe, kendimizi lethetmek imkânsızdır. Şah- siyet nedir? — Statik değildir. Kuvvetlerimizin dinamik — muvazenc ve armonisidir ki, hemen daima bunu (yeniden muvazene ve ahenklendir. mek) gerektir. Bizde iki çeşid kuvvet vardır. Bo iki türlü kuvvet, çok kere biribirile çarpışma halindedir. Bazan da elele vermiş bir haldedir. Kuvvetlerin birinci nevi: insiyak ve ilca kuvvetleclmizdir. Bu nevi kuv- Zvetler, çocuklarda pek şiddetli bir halde olub bunlar bir cemiyet hayatı» nn istediği durumlara henüz intibak edemezler. Bu ilca ve — insiyaklar, çocukta, bütün terbiye edilmesi devresi süresince, düseltilmeğe ve (süblime 1 ilâ) edilmeğe muhtaçtır. Terbiyenin vazifesi budur: Ham kuvvet olan iosiyak kuvvetlerini, yükseltib kıymetlendirmek.. Ham mer- merden kiymetli ve güzel heykeller yapmak... Türk filezoflarının en büyüklerinden olan Konyalı Celileddin; bu maksadla: Ger senkü sahrı vü mermer şevi Ger besahibi dil resi gevher şevi “Taş, kaya ve mermer bile olsan, arif bir terbiyeciye ulaşırsan cev. her olursan,, der. İkinci nevi kuvvetlere: (Medenileştirici kuvvetler) diyebiliriz. İnsanın terbiye ve kültür derecesi, bu nevi kuvvetlerin insiyak ve ilca kuvvetle- rini yenebilmesile ölçülür. Şahsiyetini terbiye etmiş insanda, bu iyi kuvvetler öteki fena kuvvet ve ihtirasları yener. (Medenileştirici kavvetler): Yüksek hisler, hassas vicdan, yüksek se- ciye ve tam zekâdır. Bu bakımdan insanları tasnif edersek başlıca üç mmda girerler: ;; î;:;l;::l—i;:..:l lî—.ıll.ı-:ı' B* el z B . yi üvvetleri ayakta olub - vicdan ve akıllarını .'ı() İkisi ortasında bocalıyanlar. ötü insiyakları: Karanlık; medenileştirici kuvvetleri: Nur içü Ttemsil eder. İçimizde bu nur ile zulmet d-!ı.ı çarpışma u—ı.ıl u'-.-..c.;t cadelelerin en büyüğü, böylece içimizde olmaktadır. Galebe kâbh (nur)un, kâh (zulmet)in oluyor. Şabsiyeti tanı teşekkül etmiş insmlarda ise fnar), hemen daima galcbe eder. Ayak sürçmesi azdır. Gönlümüze, |medenileç. tirici kuvyet| ler, nur inmek için, onu ilk önce kör ilca ve insiyaklar- dan kurtarıb - tertemiz yapmak mecburiyetindeyiz. Nur, yüksek — hisli, yüksek #eciyeli gönüllere iner. Her cemiyet, böyle favr| Ja insanlara muhtaçtır. Çünkü bunlar, cemiyetin en feragatli ve fedakâr ferdleri olub cemiyet için daima iyi, doğru Ve güzel şeyler ararlar ve yaratırlar. 'Ter- biyenin en üst vazifesi de budur. Rahmi Balaban vaklamınne —Alak dama 5 Satılık adalar İngilterede İskoçya sahille- rinde mevcud adacıklardan beşi satılıktır. Bunların en küçüğü olan Ensoy adacığı ancak yedi kilometre murab- bamdadır ve bunun fiati 100 İngiliz lirasıdır. 100 İngiliz lirasına bir nevi hükümdarlık satın alınmaz mı hiç? Muhnik gazle idam! Her memleketin kendisine mahsus bir idam usulü var- dır. Fransada kiyotin, İngille- rede salben idam, Amerikada elektrik ile idam gibi.. Hiç şüphe yoktur ki bunun en korkuncu ve tabiatile en gayrimedenisi Çindeki — kılıç ile kafa uçurma ve Almanya- | daki balta ile idamdır, Bu usuüllere- şimdi bir de zehirli gazle idam usulü ka- tılmıştır. Geçenlerde muhnik gazle mahküm idamı Litvan- yada yapılmıştır, Bugün doğacak çocuklar.. — Bugün, zührenin tesiri altında kalacak ve gençler için görünüş itibarile çok zevkli ve mesud ge- gecektir. Fakat bugünün zevkleri- nin bir kısınının acı âkıbetleri vardır; bunların bir kısmı, hemen cek ve bazı facialar bile olacaktır, Bir kssmı da, uzak atileri berbad ve tahrib edecek mabiyettedir. Zührevi —hastalıklar " için ea müsaid günlerden biri de bugün- dür; dikkat lâzımdır. Bugün doğacak — çocuklar ça Tışkanlıkları ve zeküvetleri ile mazar — dikkati — celbedeceklerdir. Hükümet işlerinde yüksek mevki- ler kazanacaklardır. Bugün doğacak - kızlar, fazi. Tetli ve mükemmel aile kadını olacaklardır. Ruhsatsız radyo bugünün akçamında tecelli ede- || ANADOLU Sümerbank umum müdürü Salı günü İzmire geliyor Sümarbank umum müdürü B. Nurullah Esad, salı günü ekspresle İstanbuldan şehrimize gelecek ve Nazilliye gide- cektir. B. Nurullah Esad, Na- zilli pamuk dokuma fabrika- sının inşaat vaziyetini tetkik edecek ve İzmirde de bazı tetkikler yapacaktır. Buca nahiyesinde — oturan Hüseyin oğlu Benli Mustafayı bıçakla yaralıyarak bir kolunun yüzde 30 nisbetinde sakat halde kalmasına sebebiyet ver- mekle maznun Mustafa oğlu Mustafanın muhakemesine dün Buca suyu şehrimiz Ağırceza mahkeme- y sinde devam edilmiştir. meselesı Vak'anın sebebi, iki bağ komşusu arasında mübadil sı- fatile mal almaktan doğmuştu. Mustafa, kendi elinde bulunan emvali metrukeden bir yerin Benli Mustafa tarafından tefviz edilmesinden iki komşu, biri- birine darılmışlardı. Bir gün Benli Mustafanın buğına misafirleri gelmişti, ye- mek zamanı Benli Mustafa, oğlunu su almağa göndermişti. Çocuk gecikince Benli Mus- tafa, komşusu Mustafanın ku- lesinin önüne gelmiş, oğlunun içeride bulunması ihtimaline karşı seslenmişti. O — vakit Mustafa, evinden çıkmış: Belediye reisi Anka. radan geldi Bucaya getirilecek — temiz içme suyu meselesi için An- karaya gitmiş olan Buca be- lediye reisi B. Nazım Anık, şehrimize dönmüştür. Haber aldığımıza göre Bucaya temiz su isalesi için yapılacak tesi- sata sarfedilmek üzere beledi- yeler bankası tarafından lâzım- gelen miktarda ikrazatta bu- kunulacaktır. Hayvan sağlık işlefi — Senin oğlun benim evi- ü . Bi bilmi- Vekdıel, neler yapıl. ;::r î:::?z unu sen bilmi: Diye bağırarak küfre baş- lamış, Benli Mustafa da mu- kabele etmiş, Mustafa bıçağı- me apbeselk — Ronli Muotalam: sağ kolundan ağır surette ya- ralamıştı. Türk ceza kanununun 456 imcı maddesinin ikinci fıkra- sına göre mahkemeye sevke- dilen Mustafanın muhakemesi, bir buçuk senedenberi Tüyet olunuyordu. Son celsede bir uzvun yüzde otuz beş derece- sinde daimi zafa veya atalete uğramasının tavzihi için İstan- bulda Tıbbradli meclisinin mü- taleasının alınmasına karar ve- rilmişti. Meclisten gelen rapor dünkü celsede okundu. Gerek avukat, gerek hâkimlerimiz için çok mühim bulduğumuz bu raporu yazıyoruz: *Kanunun kasdettiği uzuv- dan maksadın ne olduğu belli değildir. Tıpta dahi uzvun iyice belli bir tarifi yoktur. Meselâ kol, el ve parmaklar da içinde bulunduğu halde bunların her biri ayrı ayrı birer uzuv sayı- labildiği gibi hepsi birden de tek bir uzuv sayılabilir. Çünkü uzuv herhangi bir belli vazife ile mükellef ve birkaç kısım- dan mürekkep bir beden kıs mı demektir. Bu bakımdan el, kol ve parmaklardan her biri ayrıca kendilerine göre birer iş yaptıkları gibi hepsi birden de biribirlerine yardım TUT L D Tek/onii5i TAYYARE SİNEMASINDA Bu akşam Muhlis Sabahaddin ve çocakları Bugün gündüz saat 4 de maline GÜL FATMA AYŞE Matine fiatleri: 75 * 50 2 35 _N"f""f"' mevkilerin fiatleri 100 - 75 - 50 - 35 Temsillerin sonunda her semte otobüs, Karşıyakaya vapur vardır dığını soruyor Ziraat Vekâletinden vilâyete gelen bir tamimde belediye ve hıfzissıhha kanununun mez- bahalar mevzuunda belediye- leri mükellef kılmış olduğu mecburiyetlerden, mıntaka da- hilindeki belediyeler tarafın- dan hangilerinin - yaptırılmış olduğu ve bunlardan bilhassa hayvan sağlık kanununun 31 inci maddesinin tarif ettiği, bele- diye kanununun 15 inci mad- desinin 42 inci paragrafına uygun pislik tutmaz, temizlen- mesi, yani dezenfektesi müm- kün ve - hertarafı mazbut bay- van pazar yerleri yaptırılmış olub olmadığı sorulmuştur. Yaptırılmışsa bunların eb'ad ve evsafı bakkında, yaptırıl- mâmışsa sebebine dair malü: mat istenmiştir. Bir müdür hakkında adliyeye şikâyet edildi Singer kumpanyasının İzmir müdürü B. Jakın Bucada bu- | lunan evinde ruhsatiyesiz rad- yo kullandığı - Posta, Telgraf ve Telefon Başmüdürlüğünden Müddeiumumiliğe bildirilmiştir. B. Jak hakkında takibat ya- pılacaktır. Türk cezakanununda tatili uzuv meselesi Bütün hâkim ve avukat- ları alâkadar eden rapor Yüzde yîrmî_l;eşten fazlası tatili uzuv sayılacak 23 Mayıa 937 İ. Hakkı Veral ——— Bu sabah Aydına gitti Evelki akşam Ankaradafi şehrimize gelen üzüm kurumu müdürü B. İsmail Hakkı Ve ral, bu sabahki ekspresle Ay" dına gidecek, orada yeni teğ kil edilmiş olan incir satif kooparatifleri — işlerile meş: olacaktır. B. İsmail Hakkı Veral, ak* şam Aydından dönecek V€ pazartesi günü İstanbul yolile Romanyaya giderek kutuluk İ reste işleri için Romanyadâ — alâkadarlarla temaslarda bu* lunacaktır. Yeni şarbon aşıst Ziraat Vekâletince yeni ke$” fedilmiş olân şarbön aşısınif tatbiki için baytarlardan mü” rekkep bir heyet yarın Kuşâ? dasına gidecek, bütün köyleri gezecektir. Heyet, geze köylerdeki hayvanlara yeni V€ çok müessir aşıyı tatbik ede” cektir. etmek suretile bazı işleri ya- parlar. Buna göre herbiri ayrmıca birer utuv sayılabildikten baş: ka tümürün birden bir uzuv sayılması da mümkündür. Bu- na göre parmağın kesik ol- ması tatili uzuv - olabileceği gibi bütün bir kolun da ek- sik olması tatili uzuv sayıla- bilir. Halbuki bundan - çıka- cak karışıklık çok büyüktür ve hiçbir zaman bu eksiklik- ler oiribirlerine karşılıklı ol- mazlar. Bunun iş ve güce kar- şı olan kabiliyeti bakımından parmağın eksik olmasının so- nu tabiatile bir olmaz. Bundan başka el ve kolun vazifesi tutmak ve buna ben- zer işler olduğu göz önüne alınırsa tutmak gibi işleri gö- ren yalnız bir kol ve o kolun gelir gibi görünür. Halbuli | fıkradaki öbür kısımlar göf önüne alınırsa bu pek ço olabileceği gibi yalnız | parmağın uzuv - sayılması linde de fıkranın öbür kısıtit £ larına bakarak az olur. | İşte birçok zamanlardanbef” meclisimiz yaptığı incele sonunda vardığı bu sonudf el ve parmakları -olmayıp öbür kol ile el ve parmak- | göre, işe karşı olan bedeti larının da bu işte görecek | gücünü yüzde 25 ine kadaf vazifeleri vardır. Bir kolun | eksilten arızaları uzvun dali zafı ve yüzde 25 ve ondan fazlasını eksiltenleri de tatili uzuv saymağı kabul etmiştif-e Rapor okunduktan — sonlf mahkeme, kararın tefhimi İ muhakemeyi önümüzdeki gününe bırakmıştır. WNVali B. Fazlı,Güleç Tirede eksik olması tutmak işini ek- siltir ise de büsbütün ortadan kuldırmaz. Bunun için bu va: zifeyi gören iki kol ve elleri ile parmakları olmasına göre, Yakili suruu kolun birden yok olması lâzım v almal çi oe li Tire.ı (Hususi) — Valimiz B. Fazlı Güleç, son defa Tit seyahatinde Kaymakamlarla görüşmüş, kâzamıza ait işler üze rinde tetkiklerde bulunmuştur. Gönderdiğim fotoğrafta, Bay Fazlı Güleç, Tire ve Bayındır Kaymakamları ve Parti erkâf” ile birlikte görülüyor. Tire Idmanyurdu 17 yaşında Tire, (Hususi) — Tire İdmunynrdu kulübünün 17 inci ıel'ı devriyesi münasebetile kulüb azalarına ve Tirelilere TopleP'** 300 kişilik bir ziyafet verilmiştir. Ziyafetten sonra kulüb mensubini aralarında eğlenceler tef tib edilmiş, milli oyunlar oynanmış, çok zevkli bir gün rilmiştir. Resmimiz, İdmanyurdu gençleri ile davetlilerden gruba aittir. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: