11 Nisan 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

11 Nisan 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 11/4/937 Zaman yürüyor.. Dün; Eskiden — irdivaçlarda bir genç kızdan şöyle bahsedi- lirdi: — Ayın on dördü kâfirin kızı.. Tabak gibi yasyuvarlak yüzü., Pembe mi pembe ya- nakları.. Kaşları parmak gibi.. Saçları topuğuna değiyor. Pem- be topukları nalının, — terliğin kenarından öyle bir görünü- yor ki..., Terlediği vakit bur- cam burcam.. Ahmediyeyi, Mu- hammediyeyi bitirmiş.. Çama- şır yıkar, bez dokür, yemek pişirir. Yürürken göğüsleri pel- te pelte titriyor. Bilezikler, kollarına dar geliyor.. muza birebir gelecek alimal- lah.. Ağzı var, dili yok.. Yıl- da bir, yediveren asma gibi doğurur mu, doğurur. Fukara kızı amma, zararı yok.. Bugün: — İnce, servi dâlı gibi bir kız.. Yürürken omuzlarını kal- dirip, ayaklarını sektirip öyle bir gidiyor ki... Beyaz mı be- yaz!.. Kaşlarını da hilâl gibi aldırmış.. Konuşurken bülbül şakıyor sanırsın.. Hele piya- nonun başına geçince, Alla- hım, bitiriyor insanı., Tavus gibi, pırıl pıril,. Saç- ları dalga dalga savrüluyor.. Bir gülüşü var ki, öte sokak- lardan duyuluyor. Ev işi bilmiyor 'amma, pa- rası var.. Babasından — mal, Mülk kalınış. İki çıplak bir hamamda yakışır.. Böylesine canım kurban.. Asrt dediğin bBöyle olur..; Hem güzel, hem paralı.. Hizmetçiler ne güne duruyor.. Çocuk doğurup ta başa derd mi çıkaracak?. Gül gibi kız vallahi... Yarin: Oğlum, alacağı kızı tetkik etmişı Ben de gördüm, sor- dum, araştırdım.. Kız pek gü- zel değil, fakat çok faziletkâr.. Evvelâ, çok terbiyeli ve mu- vazeneli... Tahsili de, aşağı yukarı, -oğlumunkine yakın.. Mükemmel konuşuyor, mükem- mel fikirleri var.. —?% Oğlu- | şvekili dün akşam Belgrada müteveccihen ANADOLU yanaaz —— İsmet İnönü, Belgadda 10 gün kalacak ! miz General İsmet İnönü, 9azeteleri İstanbuldan hareket ettiler Wü— Başı I nci sahifede — Muzika ile asker ve polis kıtaları ihtiram resmini yap- mıştır. — İstasyonu ve Haydar- paşa rıhtımını -dolduran bin- lerce halk General İnönünü coşkun alkışlar ve yaşa ses- lerile — karşılamıştır. Başvekil kendisini karşılıyanlarla bera- ber Akay idaresinin Kadıköy vapuruna binmiş ve Köprüye Güzel bir | kütüpanesi var, elinde de bir | mesleği.. Sonra, sporla da uğraşıyor, kanlı, canlı birşey.. Güzelliğini, boya ile değil, sihhati ile te- min ediyor.. Sade, tabii bir kız.. Oğlumla, onun yaşının ahengi de var.. Çalışmasına şimdilik ihtiyacımız yok.. ir anne, münevver bir kadın olacağını tamamile biliyorum.. Bütün bir eve öyle kâkim ki, tasavvur edemezsin.. Evin içi i j çıkmıştır. Köprüde ve Galata rıhtımında da kesif bir halk kütlesi muhterem Başvekile büyük tezahürat yapmış ve kendisini hararetle alkışlamış- lardır. Başvekilimiz oradan otomo- bille Perapalasa gitmişlerdir. İstanbul, 10 ( Hususi ) — Başvekilimiz, refikalarile bir- likte bu sabah İstanbulu şe- reflendirdiler ve büyük — teza- hüratla karşılandılar. Başvekilimiz, akşam, Avru- pa trenine bağlanan hususi yagonla Belurada hareket et- tiler. Sirkeci istasyonunda, se- firler, binlerce halk, “askeri ve mülki rical General İsmet İn- önünü uğurladılar. Başvekilimiz, Sofyada Bul- gar Başvekili Bay Köse İva- nofla trende konuşacak — ve fazla durmadan yoluna devam edecektir. Başvekilimizin Belgrad seya- hati on gün sürecektir. Belgrad matbuatı, General südece zevk, sadece inlizam.. Herşey, makine gibi yürüyor ve işliyor.. Çocuk da doğura- cak ve eminim ki, çocuğu da sağlam olacak ve iyi bir ba: kım görecek... ıdi Dün, bugün ve yarın arasın- da telâkkilerin arzettiği bu seri — değişiklik, — hakikaten çok mühimdir.. Anamızla ka- rımız, kızkardeşlerimiz ve kız- larımız, bu üç başlı değişikli- ğin ayrı ayrı simalarıdır.. Âr- tık hokka çeneli, ayva göbek- li, katmer gerdanlı, çatık kaşlı kız tipi kalimadı. Onun yerine, iki devir arasında yetişmiş bir tip doğacaktı ki, o da bugü- nün kızıdır. Fakat çok yakın- da, o da yerini, asıl kıymetli ve hakiki kız ve kadın tipine verecektir.. Çimdik —-. İsmet İnönünün, dört gün Bel- gradda kalacağını ve misafire- tinin mütebaki zamanını Bos- nada yapacağı bir seyahatle geçireceğini, bu ayın yirmi ikisinde Ankaraya döneceğini yazmakta, Başvekilimiz hak- kında sitayişkârane makaleler neşreylemektedirler. İstanbul, 10 (A.A.) — Baş- vekil İsmet İnönü hareketinden biraz evel Perapalasta Yügös- lav ve Türk matbuatı mümes- sillerile Anadolu Ajansının bir muhabirini kabul ederek şu beyanatta bulunmuştur: Yugoslavyaya, içimde buyük bir- sevinçle gidiyorum. Hareketimden biraz evel fev- kalâde olarak toplanan İcra | Vekilleri Heyeti Yugoslavyaya Türkiyenin samimi ve candan bağlılığını- iblâğ etmeği ben- den istedi. Son dakikada Bü- Yük Şefim teisicumhur Atatürk bata verilen vazife ile yakın- dan alâka göstererek bilhassa Yugoslavya ile Türkiyeyi bağlı- rabıtaların sağlamlığını tebarüz ettirmek Tütfunda bulunmaş- lardır. Ankarada İstanbulda bütün balk bana tevdi edilen bu va- zifeden fevkalâde olduğunu göstermiş ve bütün tezahüratile Yugoslav milletine Türk milli sempatisinin bildi- rilmesini istemiştir. Bunlar bütün Türk milleti- | nn tek bir kitle halinde Yu- | goslavyaya seyahatimiz esna- sında sadakat hislerimizin te- zahüratına — iştirak beliğ emarelerdir. Bu dostane tezahürler —esnasında şüphe yoök ki Türk milletinimw bu hissi alâkası bütün dünyanın nazarı memhun edeceğine | dikkatini — celbetmekten — hali kalmıyacaktır. Yugoslavyanın yüksek devlet adamı Türkiyenin samimi dostu Başvekil Bay Stoyadinaviçi bir an evel görmeğe sabırsızlanı- yorum. Dost Yugoslavyanın Başvekilinin memleketimiz ef- kârı umumiyesinde yarattığı iyi tesir o derecededir ki ha- tırası hâlâ canlıdır. Yugoslavya devlet adamla- rının yüksek meziyetleri bizde daima takdir edilmiş ve bü- yük bir itimad telkin ctmıstır Fırtına Ali | : orsan Yazan: M. A!hun, Faik ğmnddm -116. omanı Fırtına Ali, kalbini sadece | içinde bir kasırga koptu ve kendisine veren -ve “belki de | Alinin tayfaları, iki yaralı ile hayatta 'bir daha -göremiyeceği ilber Yunan kızının kucağına düşmüştü. Yukarıda harb vardı. Aşağıda, aşkın ilâht buhur- danı tütüyordu.. Beş |dakika sonra, ambar ağzında Fırtına Alinin sesi duyuldu: — Çucuklar, gemiye âtlayın. Mücadele hâlâ *devam edi- ordu. Bu sert kümtanda bır— iki şehitlerini kaldırarak gemi- lerine atladılar. Ali de, hayatında hiç tat- madığı bir heyecan ve sersem- likle onları takib etti. Ali ve Mariyadan başka hiç bir kimse, ne olub bittiğinin farkında değildi. Harb neden durmuştu? Fırtına Ali, galip bir vazi- yeti nasıl terketmişti? Mınyı, sararmış, yorgun bıı- | heykel gibi kadar dünyayı mavi gözlerinin bakışları ile seyreden dilber korsan değil, kendini aşkın ı kucağına atıvermiş bir kadın- dan ibaretti.. Kalbi de mağlüp olmuştu, korsanlığı da.. Aşk, neler devirmiyordu? Gemiler açılıyordu. Mariya Aliyi görüyordu: Bir köprü — üstünde durmuştu.. Son bir veda se- Tâmı verecek oldu. Fakat tay- falarından çekindi.. Gözleri yaşarmıştı. Gene ayni endişe ile kendini tuttu.. Yerde üç yaralı, üç ölü vardı.. Onlara doğru yaklaşarak diz çöktü, istavroz çıkardı.. Diğer kor- sanlar da aynı hareketi tek- | rarladiılar. Marıiya, onlara Daki se —i ğümü —— i Naibi saltanat Altes Prehs Pola şahsen saygılarımı'arzede- bileceğimden — bilhassa şeref ve saadet düyüyorüm. Ben ve arkadaşım Hariciye Vekili Dr. B. Aras Yüğoslavyaya “içten ve dostça könuşmağa — gidi- yorüz. Türkiye ve Yugoslavya Bal- kan misakının başlangıcından beri en sadık azalarından bu- lunmüşlar ve her firsatta Bal- kan misakının takviyesi için çalışmışlardır. Bugünkü vazi- yetin içinde Balkan misakı Avrupa için her zamankinden kiymetli olan sulhün - esas te- şekküllerinden biri - olmuştur. Umumiyetle Balkan misakı azası ve husüsile Türkiye-Yu- göoslavya münasebatının — bey- nelmikl anlaşıma ve aklı seli- min en esaslı Tükünlerinden olduğunu açıkça göstereceğiz. Türkiye ve Yugoslavyanın Avrupa sulhunu halde koru- mak ve atide onu tehdit ede- tek hâdisata kârşı koymak Uğrunda değerli hizmet sar- fettiklerine kaniiz. Beynelmilel sahadaki nüfu- zumuzu olduğundan fazla gör mek istemiyoruz. Eakat teva: zuumuz istihkar edilmemeli- dir. Açık sözlülüğümüz, -dü- rüstlüğümüz ve bilhassa mü- nâsebetlerimiz. her türlü sui | niyetten varestedir. Bu itibar- la kendimizde müşterek siya- setimizden — müftehir olmak | hakkını görmemiz kolay an- | laşılır. Vasıtınızla dost Yugaslav milleti nezdinde Türk mille- tinin en samimi hissiyatının tercümanı olmanızı rica ede- rim. Yugoslav “matbuatı Türk elkârı umümiyesinde lâyik ol: duğu mevkili bihakkın ihraz etmiştir. Avrupa sulhu ve Balkanlâr arasında teşriki mesai lehine daima çalışmağı bilmiş olan dost memleket — matbuatının vatanperverlik ve dürendişli- ğini daima takdir ettik. Her iki taraf matbuatinın — kendili- ğinden biribirini anlayışı iki memleketin milli işlerine ve müşterek davalarına her vakit faydalı olmuştur. Çoktanberi içimde güzel müttefik memle- kıybcnik. Beni öldürecekti. Kılıcımı ayağının altına attim. Kahraman bir korsanmış. Ne kihetmi aldı, ne de yüzüme baktı, dönüp çekildi. Harbe devam edebilirdin. Fakat be- nim inadım, sizin hayatınıza da mal olacaktı. Çünkü ümidsiz bir vaziyet ile karşılaşmıştık. Kendimde o hakkı göremedim. Kiminizin anası, kiminizin sev- gilisi, kiminizin de çocukları, karıları var.. Marko da yaralılar içinde idi. Mariyanın yalanına hepsi inanmışlardı. Tayfalardan biri: — Kaptan -dedi- sen kah- raman bir kizsin.. Önü - bilir- dik, fakat bu kadar akıllı ve iyi düşünceli olduğunu bil- mezdik.. Onlar bizden fazla keti ziyaret Glütek arzusu var- dır, Bügün bu “avzünun tahak- kukundan — dolüyi “düydüğüm Yevk ve heyecan kolay anlaşı. lır. Kardeş Ve Tnüttefik “mifle- 'tin en Samimi sâadet ve teali temennilerimizi kabul etmesini dilerim. Belgrad, 10 (Radyo) — Yin akşam Belgrada gelecek Ve Oparlak merasimle istikbal edilecek olan Türkiye Başba- kanı İsmet İnönüne “samimi merasim yapılacaktır. Türkiye Başbakanına, Hariciye Vekili Bay Dr. Rüştü Arâs Yefakat etmektedir. Türkiye-Yügöslav- ya siyasi münasabatı, muhtelif devrelerden geçmiş ve çok samimi bir hâlde devam ede- gelmiştir. Gazetelerin yözdik- ları gibi bu siyaset, bundan sonra dâ âynı samimiyetle de- vam edecektir. Yugoslavya gazeteleri, bu ziyarete dair yazdıkları başma- kalelerde Türkiye ve Balkan devletleri arasındaki * samimi münasebetler hakkında Yugos- lavya Başvekili Bay Stoyadi- noviçin beyanatından bahse- derek Türkiyenin boğazlar me- selesile çok kuvvet bulduğunu, Bulgaristan ve İtalya ile müna: sebatının da iyi olduğunu kay- dediyorlar, — Gazeteler, Ata- türkün en büyük arkadaşının yarın akşam Belgtrada gelece- ğini yazıyorlar. Bütün gazete- ler, Türkiye Başbakanı yeneral İsmet İnönünün mühtelif pöz- larda “Yesimlerini basmakta- dirlâr. General İsmet —İnönünün kayatı hakkında konferanslar neşredecektir. Politika gazetesi, Türkiye- nin önbeş senelik terakkisi hakkında bir başmakale neş: retmiş, bu terakkinin tarihte emsali bulünmadığını yazmış- Miştır. Belgrad, 10 (Radyo) — Tür- kiye gazetecilerinin Belgrada gelmeleri münasebetile bir ma- kale neşreden Hamotava ga- zetesi ezcümle diyor ki: * — Türkiye gazeteleri, mo- dern devletlerin gazetelerinden aşağı kalmamaktadır. Bu mu- vaflaktyeti alkışlarız. İsmet İn- önünün seyahatinin ehemimi- | din... Yalnız, küsüra bakmaz- san bir şey söyliyeceğim. — Söyle, dinliyorum.. — Bu adam bize bir ders verdi.. — Ne gibi?. — Biz onun nişanlısını ka- çırmıştık. Halbuki o isteseydi, seni bile alır, götürürdü. Mariya, hafifçe sarardı. Ken- di kendine: — Ah -dedi- keşki gütür- seydi.. Fakat o benim vücu- dumu ancak bir defa sararak burada bıraktı, - kalbimi alıp götürdü. Bu düşünteden sonra, der- hal tayfaya cevap verdi: — Fakat, bizim kendi ni- şanlısını ikinci defa olarak ka- çırdığımızdan haberi yok. Bi Nadir. Uysal bugün Sayte > B Alman Aınntuıyaya nedel hücum ediyorlar, Viyana, 9 (AA) — Müte kait Avusturyalı bir mımm zahiri hiçbir sebeb olmaksızı Binz civarında Leon Ding mezarlığında yatan — Hitlerii akrabalarının mezarına Hitle: rizm hakkında medihkâr bij cümleyi-havi >bir çekuk ması üzerine 250 'Cezasina Mahküm âdl'hu" “tekâaüt tavaşının da — Kesil üzerine Alman yüzeteleri findan Yapilan hücümlar Vi Yanada büyük bir heydekn tevlid etmiştir. : Siyasi mahfellter bu Hü Türin federal Matbüat şefi imin Berline “seyabati v de yapılmasını hayretle £ lamaktadır. Bundan müddi vak'anın bir Sene evel cereylin etmiş olduğu Iuydedıîm'&ı r. v Bu âni kücümlar k Viyana şüphe ve ımddrıı de kalmıştır. ve bu hüs mutlaka bir ketümiyet ııııı'&-ı faza edilmektedir. İyi haber alan mahfeller Hitlerin akrabalarına ait me zarın polisçe nezaret altına alındığı hakkında Berlinde do- laşan şayiaları tekzib etmek- tedir. Berlin, 9 (ALA.) — N mal Sosyalist partisinin maşiri efkân olan Volkisch Beobahter gazetesi Avusturyi hükümeti aleyhinde şiddetli bir makâle neşrederek bhükümeti Hitlerin akrabalarının yattığı mezara Nosyonal Sosyalistleri yaklaştırıkamak istemekle itti- ham etmekte ve Alman letine Karşı yapılan — tahrikin Avustutya bükümeti tarafınd tamir edilmesini istemektedir. © - < yeti çok büyüktür. memleketlerinin kıymetli mü dafii olan Türkiyenin Başvekili Genetal İsmet İnönü ve onun arkdaşı Bay Rüşdü Aras bu- Faya göliyor. Bu mühim ziya: rölle şetefyap bülunuyoruz., — Belgrada gelmiş olan Türk gazetecileri; tâsartuf sandıkları hakkında tetkikler yapmışlar, Belgrad fuarı için malüm almışlar, askeri ve mülki tay- yare meydanını gezmişler, iza- hat almışlar, askeri müzede tetkikler yapmişlardir. Gazete- Giler, Tüna civarında otomo- bille bir gezinti yıpıııw Belgrıd radyosu pazartesi ü nü Türkçe, Fransızca, lav ve İngiliz dillerinde Heş- ri: tıldıı y e bu Kareketi ile Şân Ve 'şölre- tüni arırmak istiyor.. |t ediyorüm, — düşmamımız 'bbzk kuvvetli... A — Tekin yöre ona “Fırtına, * dememişler kaptan!. Bu Heuh lerde ona eş Çi nni sanmiyorum.. 4 Mariya, bu sözlere cevab vermedi.. 4 — Haydi -dedi- yınlı ar: kadaşlarımızı kaldiralım. lerimizi de, yaşayıp Niym— j leri denizin kutağında, Allahin. ve Yesuun büyüklüğüne ve affına terkedelim.. N — Sonu yarın — —O Ziraat müdürü Vilâyet Ziraat müdîvu

Bu sayıdan diğer sayfalar: