4 7/4/937 Milislerin tecemmü yer- yerleri tesbit edildi — Başı | nci sahifede — Bemmü halipde olduklarını tesbit etmişlerdir. Enday, 6 (Radyo) — Espanya kruvazörü baric olmak üzere Ka- Barya, Almiranta Çerora kruvaxör. leri ve dato topçekeri Biskay sa- hillerini mütemadiyen bombardı- Mman etmektedirler, Cebelüttarık, © (Radyo) — Asi- lere mensub harb - sefineleri cum- huriyete mensub İimanları bom- bardıman etmiş ve dün de Cebe- Tüttarık boğazında dört ecnebi va- Pur tevkif etmişlerdir. Bu vapurlar #ilâh ve mübimmat yüklüdürler. Valensiya, 6 (A.A.) — Dün cumhuriyet hava kuvvetleri bü- Yük bir faaliyet göstermişler- dir. Birçok hava filoları Tala- vera, Avila, Somosierra ve Cordoue cephelerini bombar- dıman etmişlerdir. Madrid, 6 (A. A.) — Polis hükümete karşı suikasd hazır- lıyan mühim bir teşkilâtın ele- başılarını tevkif etmiştir. Tev- kif edilenlerin hemen hepsi balık borsası idaresine men- supturlar ve şehrin merkezinde bir otelde toplanmakta idiler. Teşkilât, milliyetperver or- dular Madride girdikleri za- man bunlara yardım etmeği düşünüyordu. Silâhlı mukave- metin merkezi bu otelle balık borsası olacaktı. Keza binada mühim bir silâh ve mühimmat deposu keşfedilmiştir. Polis araştırmalarına devam etmektedir. Pek yakında başka kimselerin de tevkifi beklen- mektedir. Bilbao, 6 (A.A.) — Cum- huriyetçiler tarafından neşre- dilen bir tebliğde, asilerin Bizcabe cebhesinde ve bik hassa Ochandiano mıntaka- sındaki tazyiklerinin dün bü- tün gün devam ettiği kayde- dilmekte ise de hakikatte asi- lerin yaptığı bütün hücumlar şiddetle geri püskürtülmüştür. Bask cebhesinde Cumhu- riyet topçu kuvvetleri Ouda- ECENUL A LAYT CNU O KAKEGAE . .ye Halkevi kötesi M',;fğ';î*îîi_,î_,"_'"ğğ I,',.h Halkevinde 1 — 7/4/937 tarihine ras- tHıyan çarşamba günü saat 16 da Sosyal yardım komi- tesinin umumi toplantısı vardır. 2 — 7 /4/ 937 çarşamba günü saat 17 de Halk dersa- neleri; ve kurslar şubesinin komite toplantısı vardır. 3 — 7 /4/ 937 çarşamba günü akşamı saat 20,30 da (Kör) piyesi temsil edilecektir. 4 — 8 /4/ 937 perşembe günü akşamı saat 20,30 da (Hülleci) diyesi vardır. * L_Fırtı -Il2. Bu arada, Şaşı Pandelinin, denize bir sandal indirdiğini görmüş ve kuvveti tazelenmişti. Kendisini kaybetimek — üzere idi ki, bir kolun, omuzundan yakaladığını duydu. Gözlerini açtığı vakit, gemi- de idi.. — Allahım -diye mırıldandı- çok şükürl. İnanamıyordu. Gözlerini sıkı sıkı yumup açtı: — Aldanmıyorum, Pandeli, 5 in değil ni j b | na Ali orsan Romanı Yazan: M. Ayhan, Faik Şemseddin roa mıntakasındaki asi mev- zileyini kesif bir ateş altına almışlardır. Sautander cebhe- sinde — milisler — zabtettikleri mevzileri tahkim etmekle meş- güldürler. Oviedo cebhesinde cumhuriyet topçu kuvvetleri Escamplere mıntakasındaki asi mevzilerini bombardıman et- mişlerdir. Salamanka, 6 ( A.A. ) — Resmi bir tebliğde Ochandi- anonun 5 kilometre ilerisinde yeni mevziler tesis ettik. Ha- vanın pek fena gitmesine rağ- men kıt'alarımız. muzallerane ileri hareketlerine devam et. mektedirler. Düşmanın yaptığı bir mukabil taarruz tardedil. miştir. Hükümet milisleri bir- çok ölü ve esir vermişler ve mühim miktarda harb mal- zemesi terketimişlerdir. Madrid cephesinde Pingar- ron mıntakasında ve Casas Del Portal civarında düşma- nın yaptığı iki taarruz — geri püskürtülmüştür. — Endülüste bütün — mıntakalarda piyade ateşi teati edilmiştir. Madrid, 6 ( A.A. ) — Ha- riciye Nazırı B. Delvayo Va- lensiadan buraya — gelmiştir. Nazır, Madrid mıntakası ko- miserlerinin bir içtimana riya- set ettikten sonra derhal Va- lensiyaya dönmüştür. Yolcu Tayyarelerimiz temmuzda geli yor İstanbul, 6 (Hususi) — İn- giltereye ısmarladığımız yedi yolcu tayyaresi, temmuzda tes- Him edilecektir. Tayyareler ge- lir gelmez, İstanbulla Ankara arasında yolcu nakliyatı baş- lıyacaktır. Tayyarelerin ikisi, Karabükle Ankara arasında işliyecektir. Karabükte bir tayyare - istas- yonu yapılması mukarrerdir. zeytin. budama — mevsiminde Milâs merkezile Selimiye na- hiyesi Kızılcayıllık köylerinde muhtelif tarihlerde beşer gün- lük ameli budama kursları açılmış ve 75 budayıcı amele ve usta yetiştirilmiştir. Budama mevsiminde mınta- kanın her tarafında — zeytin ağaçları budanmıştır. Budama işleri bitmiş, aşı işlerine baş- lanmıştır. Yağlık ve salamuralık zey- tin yetiştirmek için Edremid, Gemlik, Mudanya havalisinden aşı kalemleri getirtilmiştir. e parmağımdı Zeliha yüzüğü derhal tanıdı. Pandeli eğildi: — Kolunuzdan tutayım da sizi kamaraya indireyim. Çün- kü sırsıklam vaziyettesiniz.. Belki üşür, hastalanırsınız. — Evet, zaten heyecandan titriyorum.. — Buyurun, kalkın! Pandeli, Zelihanın koluna girdiği vakit tayfalara da em- retti: — Karaki minin pqı_ Spor ve mide Evelki gün bir doktor ar. kadaşla, sporcularımızın bede- ni vaziyetleri etrafında konu- şuyorduk. Doktor arkadaş, İn- giliz sporcularını mevzubahs ettir —Saatlerce en sert oyunlara tahammül eden, yorulmıyan, yılmıyan İngilizler ilh.. Diye anlatmağa başladı ve sonra, bizim çocukların gıda meselelerine dokunarak - şöyle söyledi: — İngilizleri bilir misiniz; amma hakiki İngilizleri?.. Ben, vaktile Büyük Britanyada bir doktora misafir oldum.. Saba- hın saat beşbuçuğu. Kapı vu- ruldu ve bir hemşire, elinde tepsi ile girdi. Baktım, muh- ANADOLU telif pisküvilerden beş on tane, bir bardak ta çay... Fikrimce, bu, kahvaltı idi. Biraz sonra ben de giyindim ve misafiri bulunduğum doktorun yanına gittim.. Baktım, önünde, zen- gin bir masa: Reçel, tereyağı, süt, pisküvi, Çay, gravyar, zeylin vesaire,. — Haydi - dedi - bekliyo- Tüm., Şaşaladım ve: — Ben kahvaltı yaptım! Dedim. Güldü. Meğer be- nim yaptığım, uykucan kalkın- ca karyoladan kahvcaltı ma- sasına kadar insanı ve mideyi oyalıyacak birşeymiş. Bilmec: buriye oturdum ve yidim.. Saat oniki olmuştu: Hizmetçi, bana bir et suyu ile bir parça ekmek getirdi. Yidim, karnım doydu. Yarım saat sonra tekrar geldi ve doktorun beni beklediğini söy- ledi. Gittim: Bir de ne göreyim: Sofra... Bu da ne doktor, diye sardum.. Meğer, âdet öy- leymiş.. Fazla ekmek yimek, âdetleri değil.. Kaloriyi başka şeylerden alıyorlar. Bir insanın Lir defasında yidiği yemek, bizde iki insanın iki defada yidiğinden fazla... İkindiyi biraz geçmişti ki, bir kahvaltı daha yaptık. Ve, uzatmıyayım, akşam ol- du. Gene bir masaya oturduk. Öyle bir masa ki, tasavvurun fevkinde.. Gırtlağıma kadar dolmuştum, hastalanıp yattım.. Benim midem, yani Türk olan midem, bu azim hamuleyi çe- kemiyordu. Bittabi bu kadar ve bu çe- şid yemek yiyen insanların sporcuları ile bizim sporcula- rımız arasında fark vardır ve, olacaktır. Baba pi CĞ — e A G e di — Bu ne felâkettir. hanım, | Sen onların eline nasıl düştün? Seni nasıl kaçırabildiler? — Bir tuzak, hem de müd. hiş bir tuzak... Petro namın- daki casusunu adaya ve ko- nağımıza kadar soktu ve beni bahçede — bulunmaklığımızdan istifade ederek yaman bir hile ile yakaladı... — Fırtına Ali duyarsa küp- lere binecek... . Zeliha şaşırdı: — Alinin nerede olduğunu biliyorda mı söylüyorsum? — Nerelerde mi?. Bu civar- da, bu açıklarda... Tersliğe bak, Ali ne vakittenberi onu arıyordu. Esasen Adaya uğra- mayışı da hep ondan.. Zelihanın yüreğine su ser- Suriyede Dürzü isyanı veha. met kesbediyor İstanbul, 6 (Hususi) — Ce- belidürüzde vaziyet çok ka- rışıktır. İsyanın gittikçe geniş- lemesinden ve vehamet kes: betmesinden korkulmaktadır. Vatanilerin tayin ettikleri Lâz- kıye valisi Mazhar Paşa vazi- yeti idare edememektedir. Bu havalide, bilâ mübalâga Su- riye idaresini istiyen tek bir adam kalmamıştır. Cebeli Dürüz ve Lâzkıyede intihabat neticesiz kaldığından meclisin nisan içtimamna bu- ralardan meb'us gelmemiştir. Dürzüler, Fransa-Suriye mua- hedesi ahkâmını kat'iyen ka- bul etmemekte, idari ve mali istiklâl istemektedirler. Şeker konferansı bir tebliğ neşretti.. Londra, 6 (A.A.) — Şeker konferansı tarafından neşredi- len tebliğde deniyor ki: Şeker konferansı mesaisine devam — için bir takım ameli tedbirler alınmış ve bu me- yanda konferansın verdiği is- tatistikleri tetkik etmek üzere bir teknik tali komite teşkil eylemiştir. Bu tali komite Amarika, Hindistan, Almanya, Hollanda — beynelmilel ziraat enstitüsü Polonya ve Fransa mümessillerinden mürekkeptir. Yedi hatip söz alarak kendi memleketlerinin hususi vaziye. tini anlatmışlar ve hükümetle- rinin başlıca alâkadar devlet- lere umumi menfaat - iktizası olarak herkes için bazı feda- kârlıklar icabettiren bir anlaş- ma iza ederlerse takib etmeye hazır oldukları siyaseti bildir- mişlerdir. Şehinşah Tahrana döndü. Tahran, 6G(A.A.) — Şehin: şah ile Veliahd bir aydanberi garp ve cenup eyaletlerinde yapmakta oldukları seyahat- ten avdet etmişlerdir. Doktor arkadaş bunları söy- | lerken, ben, bizim sporcuların neler yidiklerini düşündüm, fakat hiçte imrenmedim. Son- ra, şunu hatırladım: Umumi harpte, Çanakkale cephesinde Mehmetçik aç kar- nına, karşı tarafın puro içen, Ççikolata ile, konserve ile bes- lenip semiren kahramanlarına da meydan okumuştu. Bizim kendi kanımız, bizi bes- ler... Maamafih bundan sonra, sporcunun midesini de sağlam- laşlırmak ve sıcak tutmak lâ- zımdır, hanil... Çimdik rahat rahat olacak, kalbi tertemiz bir gök gibi aydınla- nacaktı. — Halbuki -diye mırıldandı- neler düşünmüştük? — Anlaşılıyor ki hanımım, Ali onu ararken o da Ada etrafında pusu kuruyormuş ola- | cak.. İşte, benim kamarama geldik. Kapıyı arkasından iyice kapayınız. Benim palto gibi şeylerim var.. Temiz çamaşır- larım da var.. Ne yapalım, | burada Mariya yok ki, size kadın elbisesi versem hanımım. .Yaş çamaşırları da bana veri- niz, bir yere sereyim, derhal kurusun. Bana aynı zamanda biraz müsaade edin, çıkıp va- ziyeti göreyim.. — Peki Pandeli! Odayı kapadı. Kandil ışığı İktısadi inhitat Bay Hul, buna dair verdiği söylevde ne diyor? Bay Hul Nevyork, 6 (A.A.) — Vil. son Mmüessesesinin kendisine vermiş olduğu madalya dola- yısile bir nutuk söyliyen Bay Hul demiştir ki: — 1929 senesindeki iktısa- di inhitatın sebebi milletler arasında salim ve yapıcı bir siyaset kabul edilmemesi ol- duğu ve beynelmilel münase- betlerde her harbi sulh takip etmedikçe hakiki iktısadi sa- lâh ve kalkınma ümidini bes- lemek mümkün — olmıyacağı mutaleasındayım. Amerika bu- nu anlamıştır. Ve üç seneden- beri 16 ticaret muahedena- mesi akdedilmesi keyfiyetinin de delâlet ettiği veçhile diğer milletler tarafından müsaid bir surette karşılanmış bulunan bu yeni siyaseti takib eyle- miştir. Bunun üzerine beynelmilel ufuk aydınlanmağa yüz tutmuş idi. Maatteessüf vifak ve iti- lâfi bozan diğer bir takım te- mayül ortaya çıkmıştır. İktısa- di fakrü zaruret yüzünden esa- sen sıkıntı çekmekte olan bir takım milletlerin pek - zayıf olan servetlerini varidat men:- balarını teslihat uğrunda tü- ketmiye başlamalarına şahid olduk. Dostane rabitalar ve mesai birliği esaslarına istinad ede- cek beynelmilel siyasi ve iktı- sadi münasebetleri yeniden tesis etmek için hep birlikte mesâi sarfı elzemdir. Nevyork, 6 (AA.) — Ga- teler Amerikanın umumi giri- şinin 20 inci yıldönümü müna- sebetile Amerikanın o zaman- ki hissiyatile bugünkü duygu- ları arasında mukayeseler yap- maktadır. Nevyork Post gazetesi di- yor ki: Geçenlerde yapılan bir an- kette Amerika milletinin dörtte üçü Amerikanın umumi harbe girmekle büyük bir hata işle- diği kanaatini izhar etmiştir. 1914 de Amerikanın umumi çamaşın rasgele sırtına, aya- ğına geçirdi. Sevincinden ağ- hyordu. Saadet, bol ve temiz göz yaşları halinde yanakla- rından yuvarlanıyordu. Acaba felâket bitmiş mi idi? Başına daha başka - facialar gelmiyecek mi idi? Birdenbire bir top sesi işi- tildi: — Kapıştılar! Diye mırıldandı. Evet, top sesleri karşılıklı olark artıyor- du. Gemi, bu endahtlarla ağır ağır sallanıyordu. Kapıyı açtı ve yaş çamaşır- larını alarak çıktı.. Güverteye çıktığı zaman, yeni doğan ay ışığı altındaki bu gece çarpışmasının hakika- ten seyredilecek bir manzara arzettiğini gördü: —| göstermemişlerdi. 4 G0T MN LOT — Üzüm satışları Ç. Alıcı K. S.- Koti 70 A.R.üzüm. 12 50 13 45 Kâz. Taner 10 75 12 29 Vitel şüre, 12 12 18 J. Taranto 11 50 13 50 — 13 P. Paci 10 n j 11 E. Feher —10 -S0 12 S0 11 Şınlak oğlu 11 75 15 10 M. J. Taran. 14 25 14 S0 6 Suphi Ergin 13 50 13 50 $ J. Kohen 13 50 13 50 218 Yekün 1424544 Eski satış 425162 U. satış Zahire satışları Çu. Ginsi K.S. KS 143 Susam 14 50 15 $ 162 B. Pamuk 41 8$ MH » 41 43 40 Ton P. çekir. 3 25 118 Ken. Pala. 470 —- 3 4710 — İngiliz sefiri — Memleketimizin güzelliğini takdir etti a Ankara, 6 (Hususi muhabi- T Karabük Demir Çelik fabrikalarımızın temel atma merasiminde hazır bulun- muş olan İngiliz sefiri Si Persi Loren Ankaraya dönün gazetecilere beyanatta buluca- rak: — Türk işçisinin yüksek li- yakat, ciddiyet ve kabiliyetini memnuniyetle gördüm, takdil ettim. S Demiş, memleketimizin gistik noktasından güzell! > işaret ederek, bu hususun ç “z önünde tutulmasını — tavsiyı etmiştir. Büyük menderes Mıntakasında havalar iyi gidiyor Ş Aydın, 6 (A.A.) — Büyül Mendres mıntakasında havalar çok müsaid gitmektedir. hassa birkaç gündenberi de vam eden bol yağmurlar pa- muk ve tütün ziraati yapan çiftçiyi sevindirmiştir. a Bugün dahi hava olmasına rağmen küme yağmur bulutları vardır. B. Rıdvan Nafız Aydın Kültür işlerini tettiş ediyor Aydın, 6 (A.A.) — müsteşarı Bay Rıdvan Edguer Kültür — işlerini tefi için Aydına gelmiştir. harbe girmesi aleyhinde rey miş olan ayan azasından cum! riyetçi Norris matbuat ko ransında dün söylediği b nutukta - Amerikanın — umut harbe girmekle hiçbir mi işlemediği büyük bir düştüğünü beyan etmiştir. işinde, yıldızlar ve yarım ay parlıyordu. Mariyanın ; misi birkaç mil mesafede züküyor ve beyaz yelkenler arasından ara sıra, top tından doğan kızıl alevle kıyordu.. Ve daneler, ki gemilerinin biraz ilerisi! raz gerisine düştükçe, minareler halinde su fışkırıyordu. Pandeli, bizzat top b idi.. Gemi, biraz yan ya olduğu halde, Mariyanın misine doğru ilerleyor, hem kaçıyor, hem al yordu. Bu takib, tamam birbi saat sürdü. Daneler her tarafta da en küçük bir