n -— menR En müdhiş harb.. Vaktile çıkan küçül Bir hikâ bir Alman'la tamışlım. Üç beş tem kıravatımı, caketimi, gömleğimi, şa Gözlerimin içine büyük bir dikkat! Siz, beynelmilel bir limana telif venkte, muhtelif yabancı — met İrfan Hazar ân hulâsası şuydu; (Paris'te genç n sonra senli lduk. Bir gün pkamı parmaklarile ayrı ayrı yokladı. le baktı; sonra, benziyorsunuz! Dedi; etrafımızda mub- mleketlerin bayrakları dalgalanıyor. yem Bunların içiade sizi, yani Türk bayrağım, Türk işçisini de aramak iste- dim, bulamadım. Dostumun ma anlamakta Elbisem gecikmedi: Nerdesiniz rica ederim sir? mı birden kavrayamadıun. Lâkin sonra, kızararak baştan.başa — Fransız, şapkamı İtalyan, gömleğim Tugiliz, potialerimle kıravatım Alman olduktan sonra elbet te ben beynelmilel yamalı bir bohçaya Genç Alman'ın şu cümloleri © — Kötü de olsa, kondi man işçisinin göz nuruyla ve alın des eserlerd memi Bu bayram, ve alın teriylb meydana koydukları lerimi, kıravantımı göksüm — kabara, Okgadım.. Şu yıllarda, topraklanımızdan fişkırirken, bu muazzam ve çetin « geri bir zafer olduğuna düşünmek; duğunu bilmemek demektir Yirminci asrın muhakkak ki, göz daba yıkıcı ve daha x e tutulmiyan görül Hayvanlarda sür'at! Alfrika ve Hindistan'da hay- vanların sür'ati hakkında mü- him ve dikkate şayan tecrübe ve müşahedeler yapılmıştır. Aslanların, hayvanların şa hi olmalarina rağmen - saalte 5060 kilometreden fazla bir sür'at elde edememektedir. Geyik saâtte kolayca kilometre mesafe kat'etmek » tedir. - dir. — yağhaneleri Hind kaplanları 80-100 ki- lometre sür'at gösterebilmek- tedirler. Yabani domuzlar, deve kuv- vetleri SO0 kilometre her vakit göstermektedirler. 1387 Senelik gemi İngiliz ticaret filosunun en ihtiyar gemisi kenlidir. 1800 senesinde inşa edildiğine göre 137 yaşında demektir. 4000 Tonilatoluk olan Jan yelkenlisi ticarete mahsus ol- makla beraber Napolyon aley- hindeki deniz harplerine de iştirak etmiştir. 1855 de Kırım seferine iş- Hiraki dolayısile Jan yelkenlisi bizim tarihimizle de alâkadar- Bu gemi son günlerde yeni bir amatörün eline geç- miş ve yeniden uzak seferlere tahsis edilmiştir. İlim ve efkâr! Yunanca sür'ati Jan isimli yel- gazetelerin Pazar nüshalarında okuduğumuz şu haber çok tuhaftır: — Milâttan evel — yetişmiş Yunan müneccimlerinden Ta- |/7 zlara bakarak bereket | fakat | bundan hiçbir. kimseye bah- | les, yıld Senesini — keşfedermiş; setmez; Sakız ve Ege sahille rinde eski pan Milet şehri birer, birer kira- civarındaki — larmış. Mahsul idrak edilip te fev- kalâde zeytin elde edildiği zaman, âlim Tales bir muhte- / kir sıfatile bu yağhaneleri 20 | ihtiyaç 30 defa daha bahalı fiatlerle erbabına — kiralat ve Obu sayede pek Çok-para ka- “zanırmı: yeni bir caddel Berlin'de, seyrüsefer işlerini kendimi aynada çöyle bir süzd ve elle 65 | zamanlarda bulu- benzeyecektim. n kulaklarımda çınlıyor: timin malım giyerim. Onlar, Al- teriyle meydana getirdikleri mukad- Türk işçisinin göz nuruyla a şapkamı, elbisemi, pötin: , kabara: ben de birer birer eserlerde sevdim, çeşid ç kambinalar, fabrikalar aşın Viyana önlerindeki zaferlerden iktısadi harbın ne müdhiş birşey ol ve gözle görülmiyen iktısadi harbi; tutulan diğer —barblerden kat kat düzletmek için yeni bir usul düşünülmüş ve Şarlotenburg caddesine tatbik edilmiştir. Bu caddede bir takım elek- trik fenerleri konmuştur. Bu fenerler yandığı zaman karşı- dan gelen her nakliye vasıtası | durmağa mecburdur. ve lâm balar, otomobil veya kamyon- lar vasıtasile değil, yaya olup ta eaddenin bir tarafından diğer tarafına geçecek olanlar tarafından yakılacaktır. Fena bir usul değil, fakat caddeyi bir taraftan diğer bir tarafa geçmek için lâmbayı yakan bir yaya, işi bittikten sonra söndürmezse?. Şoförle- rin hali rice olacaktır?. — Bergama |müze müdürü Başbakanımız İsmet İnön Bergama seyahatlerinde Ber- gama müzesi müdürü Bay Os- man Bayat Tekin'in fevkalâde çalışkanlığını takdir. etmiş ve on gün Berlin'deki müzelerde tetkiklerde — bulunması — için emir vermiştir. Tashih Arkadaşımız K. Ö, nün pa- par nüshamızda çıkan “Pede- goöji ve dayak,, — başlıklı yazı: sında “Bir kaidenip gerçek tarafı çoktur, cümlesinin son kelimesi yanlışlıkla ve maale- sef mânâyı da bozacak kilde “Yoktur, olarak di: miştir. Tashih eder, özür di- leriz. şe TU Bugün doğacak çocuklar.. Yıldızların bugün sez özerine yapacakları tesirler birbirine d Zühre ile müşterinin müesseselerde mühim için hiç te olacaktır. tesirleri rol oynuyan müdücdler iyi olmuyacaktır. Bugün doğan çocuklar, mu- hayyelesi kuüvyetli ve velüd ola- caklar, güzel kan'atlar ve edebi. yatta — kabiliyet — göstereceklerdir. Fakat buna mukabil maddi ha. ticaret âleminde mütevazi bir mematdan başka birşey ola: mayacaklardır. — Kızlar ndan da bir iki parlak sinema yıldızı doğacaktır. yatta ANADOLU YEHİRMABERLERİ © Mamsa 'da Ağaç bayramı yapıldı.. Manisa (Hususi telefon) — Burada ağaç bayramı büyük tezahürat içinde tes'it edilmiş ve şehrin yangın yerlerine baştan-başa fidan dikilmiştir. Bayrama Valimiz Lütfü Kır- dar'la kumandan da iştirak etmiştir. Fidanlık sahası, İz- mir'deki Bahribaba parkı ha- line ifrağ olunacaktır. Bayram çok alâkalı geçmiştir. Bugün Şehrimize bir saeyyah vapuru Bu sabah limanımıza büyük bir İngiliz seyyah vapuru ge- lecektir. Vapurda " Londra'nın yüksek mensup Bayan ve Baylar bulunmakta- dır. Seyyahlar, 315 kişilik bir kafiledir. Bunlardan bir kısını bu sabah saat 9 da trenle Efez'e gidecekler ve bir kısmı da Bergama'yı gezecek- ler, şehri dolaşacaklardır. Vapur, bu gece limanımız- | ler ve bir gün dan ayrılacak ve Mersin'e gi- | hatırlarıma ; decektir. ! lanı yerden kali Manisa dag sporcuları Bayramın ikinci günü, Bu- ca'da bir cinayet olmuş, iki kişi öldürülmüştür. Yaptığımız tahkikata göre vak'a şu sır retle olmuştur: İlyas, Mümin, Mustafa, ko- cakafa Mehmed ve Tikveş'li Hakkı Buca'nın yukarı oturan beş arkadaş, bayramın birinci gelecek. Üa e günü araları isminde ve mahallesinde kumâr öynar ede kavga ede- ayrıl: mışlar ve neti rek birbirlerile dargın mışlardır. Kocakafa Mehmed ile veş'li Hakkı: diğer a bazı ağır sözler de söy- bırakıp — kaçmiş- sösyetesine Tik- adaş- larını. lemişl lardır. hususi ev ve Tiyan içmiş; kavga bulund ııb Ertesi günü Mümin, ve Mustala birlikte rakı evelki Ödemiş Bozdağ'ına kayakspor tatbikatına gittiler. Manisa dağ sporcuları İzmir'den geçerken Manisa Dağspor kulübünden (150) kişilik büyük bir kafile, pazar günü Manisa'dan şehrimize gelmiş ve buradan da Öde.- miş'e geçmişlerdir. Kafile, kordonu takiben geçerken İzmir'liler tarafından bü: yük bir gıpta ve takdirle karşılanmıştır. İçlerinde kızların da bulunduğu dağsporcular, hakikâten çok iyi giyinmişlerdi. Bü- tün dağspor levazımını beraberlerinde taşıyorlardı ve tam bir intizam arzediyorlardı! Manisa muhabirimizin telefonla bildirdiğine göre, Manisa'da hararetle teşyi edilmiş ve şehir içinde, bando mu- zika ile bir yürüyüş yapmışlardır Sporcular, Ödemiş'ten Bozdağ'a çıkacak ve buradaki mü- said karlı sahada kayakspor tatbikatı yapacaklardır. Dağda, bir hafta kadar kalmaları muhtemeldir. Geçen yıl " kayakspor ve dağcılıkla iştigal etmiş bir cenebi Bozdağ'a çıkmış ve bu: rada spora çok elverişli yerler görmüştü. Manisa'lı gençler de ayni sahalarda çalışacaklardır Aydın lik ;1;;?;;1 devamda sporcular Aydın spor takımı Aydın, (Hususi) — Futbol ve voleybol lik maçlarına dün de Aydın spor alanında devam edildi. Dünkü maçlarda Söke ve Aydın takımları ikişer sayı ile berabere kaldı. Nazilli; Ka rapınar'ı sıfıra karşı iki sayı 'ile yendi. VOLEYBOLDA Çine - Aydın, Nazilli - Karapınar maçında Nazilli ve Aydiın* Söke maçında da Aydın takımları galip gelmişlerdir. Nazilli maçında Nazilli, Aydın - Karapınar maçında! Bucada iki, Dolaplıkuyu- da bir kişi öldürüldü İki cmayetten biri kumar, biri de alacak mes'elesinden olmuştur cakafa ile Tikveşli Hakkı'yı aramıya başlamışlardır. Üç sarhoş, yolda her ikisi- ne de tesadüf etmişler ve ara- larında yeni bir kavga başla- mıştır. Bu sırada üç arkadaş- tan biri tabancasını çekerek Tikveşli Hakkı'ya ateş etmiş ve öldürmüştür. Mehmed, kurtar- mak için gözleri kararmış olan bu üç canavarın üzerine atıl- mış, fakat kafasına bir balta darbesi yiyerek yere yuvarlan- mıştır. Sarhoşlar, ikinci bir balta darbesi ile Kocakafa'yı- da öldürdükten sonra kaçmıya başlamışlar Jandarmalar larafından derhal yakalanarak adliyeye teslim edilmişlerdir. Diğer bir cinayet Evelki gece Dolaplıkuyu'da olmuş, Esad isminde biri, bakkal Cemal'i bıçakla kalbinden ve karnın- dan yaralıyarak öldürmüştür. Hâdise şöyle olmuştur. Bakkal Cemal, o gece dük- kânını kapadıktan sonra ve evine giderken yolda Esad'a kendisini ve da bir cinayet | tesadüf etmiş ve kendisinden eski borcunu istemiştir. Sar- hoş bir halde bulunan Esad, bakkalla bu yüzden kavgaya | tutuşmuş ve bir aralık ta bi- çâğını çekerik Cemal'in kür- kalbine - saplamıştır. Cinayeti müteakip katil yaka- lanmış, ağır yaralı olan bak- kal otomobille hastaneye kal- dırılbrken yolda ölmüştür. nına ve Tahkikata müddeiumumi mHüyini' Bay Nadix (tarklmdan vak'a'nın şahitleri isticvab edilmiş ve maktulün cesedine otopsi yap yaptırılmıştır. Aydın ydın Devlet kinini istiyor Aydım, (Husüsi) —Aydıü'da halk fazlaca kinin almak mec- buriyetindedir. Halk hem ucuz- luğundan ve hem de daha emniyetli olmasından devlet kininine rağbet ediyor. Fakat, bir yıldır. Aydın'lılar devlet nini muntazaman bulmak imkânını bulamıyorlar. Bazan gelir arası biraz geçer bayi- lerde kalmaz. Bir haftadır gene hiç bir bayide kinin kal- mamıştır. Sıhhat Vekâletinin bu dikkat nazarlarını çeker, dın gibi kinin yalerde bulun el konmuş, işe Ay- fazla devlet kinini ihtiyacı aima urulmasının teminini di- leriz. Zavallı yavrucuk Aydın, ( Hususi ) Köşk kamununa bağlı kızılcaköyde Mehmed'in üç yaşındaki çocu- ğunun Üzerine de kizgin su bulunan kazan devrilmiş, çocuk haşlanarak — ölmüştür. Müddeiumumi — ve - hükümet doktoru hâdise yerine giderek tahkikata başlamışlardır. Trabzon valisi İstanbul'da vefat etli. İstanbul, 25 Tedavi buraya bulunan Trabzon valisi Rifat dün ölmüştür. için geliniş Bay (Hususi) — | Bay am 'Hadiseleri.. Balkan itilâfinin At konse. yi yazdığımmz, ümid ve temenni ettiğimiz şekilde yani tam bir iti. lâf ve tam bir görüş mutabakatı ile neticelendi. Balkan itilâfinin nasıl coğraf , Biyasf ve hattâ iktısadi bir sararet neticesinde doğduğunu takdir ve idrak etmiş olanlar için bundan tabil birşey olamazdı. Yugoklavya- Bulgaristan itilâfim Balkan antantı in bir bomba gibi kullanmak is- tiyenler muhayyel ve nihayet belki mutasavver Yugoslavya - Macaristan yakınlaşması ile küçük itilâfi kun- daklamak ümidine kapılanlar ha- tuna uğradılar. paluvya başvekili yeni bağı lantıların evkilerini ihlâl etmek şöyle vvetlendircceğini söylemek ve temin etmek suretile Balkan milletlerinin ne büyük bir siyasi olgunluğa varmış olduklarını ve artık bundan sönra şu veya bu büyük devletin oyuneağı olmaktan müebbeden kurtulduklarını bir. ke re daha ifade ve izbat etmiş oldu. Balk: kısa zaman zarfında akitlerinin en hayati meulaatlerine —müstenid ol- duğunu müteaddid vesilelerle isbat etmiştir. Bu ili-ln bundan sonra bir şekildo zayıflamı değil, bilâkis, ber vesileden, her fırsaktan istifade ederek mütema- diyen kuvretlenmesine intizar et- mek Vâzimgelir. yal dursun bilükis kı antantı aktedildiği çok herban Anadolu'nan çıkmadığı bayram günleri zarfında kayıt — ve işaret ediliniye değer ikinci dise de İpgiliz'lerin silâhlarını art- tırmak yölunda — attıkları - kat'i adımdır. Filhakika iki-üç gün ev- kamarasında başvekil cidden mabirane bir mühim hâ. vel Avamı Baldvin'in müdafaasından sonra kabinenin is- tediği dörtyüz milyon İngiliz lira- hik istikcaz teklili kabul — edildi. Bu önümüzdel beş ay zarfında silâhlanma işlerine adi ve fevkalâde büdçe tahsisatile tam birbuçuk — milyar İngiliz lirası sarfedecek demektir. Bir tahtada hiçbir. hükümetin altından kalkamıyacağı kadar mu- azzam ve korkunç olun bu para ile İngiliz'ler bilhassa hava kuvvetle. rini erişilmez bir faikiyyet derece- sine çıkarmak azmindedirler. Dünyada sulhu korumak ve kurtarmak - için silâhlanmaktan ve müdbiş bir surette silâhlanmaktan başka çıkar bir yol kalmadığı v0 bit olduğuna göre sulha taraf tarlı- ğımı her — vesile ile meydana koy- muş olan İngiltere'nin bu kararın- dan dolayı gene sulh namına memn- mnun olmak bir vaziledir. Bayram günlerinin tebarüz et- türmek istediğimiz üçüncü hâdise- #i de Prusya başvekili general Gö- seyahatidir. Orta Avrupa — devlet adamları arasında son zamanlarda avlanmak, av eğ- lencel, iştirak etmek bir moda değil de, adetâ bir iptilâ şeklini aldı. Bu defaki Varçova — seyahati- 6 gene böyle bir av eğlencesi Telgraflar haltâ gene ral Göring'in bir defada iki — kurd muvaffak olduğunu bile temin ediyorlar. Yalmız bize kalırsa bu edildiği gibi bir kurd avundan — ziyade bir tilki avuma, — hattâ doğrusu bir müttefik avuno benziyor. Mütelikleri Polonya'lılar el den gidecek, şark çemberi biraz gayıt lıyacak diye Franuz'ların giz- liyemedikleri telâşa bakılırsa bu teşbihte bir hata olmadığına inan- mak icabeder. Filhakika —Alman- Polomya'lılar — arasında bir Danzig ihti var. Alman'lar ko: ridoru müebbeden — Polonya'lılara bırakmak — mukabilinde — Danzig'i kendileri almak ve bu — paylaşma ile Polooya'yı gene kendi siyaset: kazanmak — ümidindedirler. General Göring'in avlanmıya çık: an evel avlamak — ihtiyacile Polonya — diktar ile uzunca bir — Şonu 4ncü sahifede — süretle İngiltere ring'in Varşova nin vesil avlamıya defaki av öyle temin daha lerine