21 Şubat 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

Tei a tü LA FU AM e A Teşkilâtı sasiyedeki değişiklik nasıl oldu? | Kamutayın bu celsesinde dikkate — şayan müzakereler geçmiştir. AŞ Şi olarak kanunlarımızı bugünün icaplarını ve maddi zaruretle- Tini gözönünde tutarak yap- Omalıyız. Memleketin maddi hayatı ancak bu suüretle kür- | tuulr. Maneviyatı için Türk'ün temiz ahlâkını inkişaf ettirmek kâfidir. Onun içindir ki biz her şeyden evel İâikliğimizi ilân ettik. Kanunlarımızı ona göre yaptık, şimdi de teşkilâtı esasiye kanunumuza koymak istiyoruz. Eşhasın vicdan hür- riyetine ve istedikleri dinlere Cintisabına zerre kadar müda- halemiz yoktur. Herkesin vic- danı hürdür. Bizim istediğimiz hürriyet, lâikten maksadımız “dinin memleket işlerinde mü- essir ve âmil olmamasını te- — min etmektir. Bizde lâikliğin © çerçevesi ve hududu budur. —| Arkadaşlar; biz şerayiü salife- —© nin geçmiş hükümlerinden çok zarar gören bir milletiz. Onun fena göreneklerinden gene en © çok zararı biz Türk'ler gör- müşüzdür. Çünkü Türk'lerin | hasleti ve karakteri, inandığı $ şeye sadıkane rapti kalbetmek Ve onun uğrunda kanını dök- — meği ve hayatını feda etmeği | emreder. Fert ve aile hayatın- beğendiğimiz ve inandığı- mız ahlâk esaslarına bağlılığı- — mız da bundan gelir. Lütfi Müfid Özdeş (Kırşe- Ühir) — Yiğit millettir. — Da.V. Bay Şükrü Kaya (De wamla) — Hiçbir din kendi- — sini müdafaa için Türk'ler tadar azimkâr, Türk'ler kadar edakâr bir millet bulamamış- tır. (Bravo sesleri, alkışlar) Eğer, dünyada islâmiyet yaşıyorsa, 10 asırdanberi ken- disini. Bay Rasih Kaplan (Antal- “ya) — Tam 12 asırdanberi.. V. B. Şükrü Kaya (De- ) — 1012 asırdanberi i müdafaa eden Türk- ün koluna, kanına ve kafa- medyundur. (Bravo ses- , alkışlar) Bizim davamız bu hakika- da çok fevkinde bir da- hır. Biz diyoruz ki dinler, Hedanlarda — ve mabetlerde İsın maddi hayat ve dünya ine karışmasın. Karıştırmı- oruz. ve — karıştırmıyacağız. 'avo sesleri, alkışlar) Türk'lerin fena miras olarak diğer şeyi de bir takım tari- katlara salik olmasıdır. Bizim idiğimiz, Türk için yegâne yol ve tarikat müsbet ilimlere dayanan milliyetçilik- tir. Bu yolu tutmak Türk'ün ddi ve manevi hayatı için büyük kuvvettir. (Bravo ses- i, alkışlar) Bunun içindir ki er şurada burada vatandaş- darımızın kalbinde bu yanlış gidişlere küçük bir rabıta kal- © rabıtayı B.M. Meclisi- hin kararile kökünden silerek tarikatlardan uzaklaştırmak üyoruz. (Bravo sesleri) Koy- duğumuz - prensiplerden biri budur. Diğer prensiplerimizden mad- delerde tesadüf edeceğiniz bir nokta daha vardır. Bun- urdan biri; çiftçiyi toprak sa- Hbi yapmaktır. Arkadaşlar; milyon Türk'ün 15 milyonu Bu 15 milyonun bir çoğu kendi toprağında çalışmaz.Çift- çiyi, Türk çiftçisini toprak sa- hibi yapmak demek, Türk çiltçisini yani Türk ekseriye- tini kendi ekonomik mukad- deratına sahip kılarak bu mem- leket için hayırlı ve aktif bir eleman yapmak demektir. Bu büyük kütleden eğer büyük bir menfaat bekliyorsak, öte- kinin, berikinin olacak olan topraklara hâkim kılmalıyız. (Kurtaracağız sesleri). Asırlardan ve asırlardanberi canlarile, kanlarile müdafaa ettikleri topraklardan - elinde kalan kısımdan olsun kendi- sine hür ve efendice yaşıya- bileceği kadar bir parça ver- mek, hiç bir kimseye çok gö- rülmez zannederim. ( Bravo sesleri, alkışlar ). Bunun tatbikini kolaylaştır- mak için Teşkilâtı Esasiye ka- nununa bir kayıt koyduk. Bu kayıt büyük Başvekilimizin de bilvesile söylediği gibi, hiç kimsenin hukuku - tasarrufiye- sine bir taarruz teşkil etmez. Biz işlenmiyen toprakları işletmek için, sessiz kalan topraksız köylüyü topraklan- dırmak için kanun yapıyoruz. Elbette toprağını işliyen ve işletebilen çiftçi bizim en bü- yük yardımımıza ve himaye- mize mazhar olacak bir ele- mandır. (Bravo sesleri) Güm- rük kanunlarımızın, ekonomik kanunlarımızın hedefleri hep budur. Eğer biz çiftçinin yük- sek istihsal kabiliyetinden is- tifade ederek onu ayni za- manda müstehlik bir vaziyete koymazsak ekonomide yaptı- ğımız işler dahili pazarda müş- terisiz kalır. "Bizde köylünün ocağı tütmezse fabrikanın ba- cası söner. Yaptığımız ekono- mik hareketlerin verimli - ola- bilmesi için behemehal Türk köylüsünü ve Türk çiftçisini müstahsil olduğu kadar müs- tehlik vaziyete de koyacağır, Bugün ancak kendini ge- çindirir vaziyetten kurtararak, medeniyetin verdiğii saadetten, zevkten hissedar etmek isti- yoruz. (Alkışlar) Medeniyetin bugünkü yüksek huzur ve re- fahından Türk milletini mah- rum bırakmak bizim için zül ve şin olur. Elbette ki mah- rum bırakmıyacağız, elbette ki Türk milleti kendini umumi refah ve saadet seviyesine çı- karacaktır. Bu da istihsal ka- biliyetini arttırmak sayesinde olacaktır. Koyduğumuz kayıt bundan ibarettir. Diğer kayıt gene büyük Başvekilin sırasın- da söylediği gibi hükümet teş- kilâtında görülen bir lüzum üzerine yapılmıştır. Hükümette siyasi müsteşarlar ihdası dü- şünülmüş ve bunun zarureti görülmüştür ve icabı hissedil- miştir. Bunun tatbikatı için teşkilâtı esasiye kanununda formaliteye aid bazı madde- lerin değişmesi icabetmiştir. Son olarak getirilen tadil tek- lifi de ondan ibarettir. Arkadaşlar; tadili icabeden zaruretleri ve Cumhuriyet Halk Partisinin prensiplerini yüksek huzurunuzda muhtasaran arzet- miş oluyorum. — Devam edecek — Ai Isırmak İkinci kordonda Kâzım Di- rik caddesinde bakkal Akif'in çarap ve tütün mağazasına giden Mehmet oğlu İbrahim kavga etmiş, Akif, İbrahim'i dudağından ısırmıştır. Boru çalmak Birinci kordonda İbrahim oğlu Mustafa ve Mustafa oğlu Kadri, çeltik fabrikası ile be- lediyeye ait arsadan saçak borularını çalıp kaçarlarken yakalanmışlardır. Bu da öyle Birinci kordonda Sümer ga- zinosunda Veysel oğlu Karani ve Mustafa oğlu Kadri, Gazi- nonun kurşun borularını çalar- larken yakalanmışlardır. Hırsızlık Kemeraltı caddesinde Hamid oğlu Receb, kazak almak be- hanesile İbrahim oğlu Yusuf'un dükkânına giderek meşguliye- tinden bilistifade 6 fadet bel kayışı ile 4 çift çorap çaldığı görülerek yakalanmıştır. Eve taarruz Gaziler mahallesinin Rana sokağında oturan Hüseyin oğlu Mustafa, Mustafa kızı Nazlı ile kızı Esma'nın evine gide- rek kapıyı tekmelemek ve ba- ğırıp çağırmak suretile tecavüz ve taarruzda — bulunduğundan yakalanmıştır. ANAVULU ontenjan cari iken 1S- marlanan eşya.. Iktısad Vekâleti, tüccarlarımızı|Bu akşamki program alâkadar eden bir tamım gönderdi Kontenjan kararnamesi za- manında ısmarlanan ve güm- rüklerde kalmış bulunan mal- ların ne gibi muameleye tâbi tutulacağı hakkında - İktısad Vekâletinden Türkofis'e bir tamim gelmiştir. Ehemmiyetine binaen bu tamimi aynen ya- zıyoruz: Gümrüklerimize 1 Şubat 937 tarihinden önce gelmiş bazı mallar vardır. Bir kısım tüc- car, bunları ya bundan evelki kontenjan kararnamesi zama- nında sipariş ettiğinden veya yanlışlıkla getirdiğinden ve bu yüzden zarara girmekte olduğundan veya mümasili se- beblerden bahsile Vekâlete müracaat etmektedirler. Vekâletin ise bu kabil itha- lât taleplerini umumi prensibe | bağlıyarak ve herkes için ka- bili istifade olmak üzere ilân etmeden tatbik etmemekte ol- duğu malümdur. Bu mülâhaza ile vaziyet tetkik edilmiş ve aşağıdaki — prensip kararına varılmıştır. 1 — Bu mallardan genel ithalât rejimine bağlı A ve M listelerine girenlerin itha- line müsaade edilmiyecektir. 2 — 7Listelerine giren mak ların ithaline aşağıdaki iki ka- yıd haricinde müsaade olunur: A — 7Listesine dahil olup, makine ve sınai tesisata taal- lük eden maddeler, bundan evel vekâletçe tesbit edilmiş olan prensiplere bağlıdır. Bu prensipleri alâkadarlar, sanayi umum müdürlüğünden öğrene- bilirler. Bu kabil maddeler ancak bu prensipler ve esas- ları dahilinde devam edile- bilecektir. B — 7 Listesine dahil mal- lardan, hemen hemen tamamı mensucattan ibaret bir kısım pozisyonlar ise, milli sanayiü yakından alâkadar eden mad- delerdir. Bu maddelerin listesi ve her birinden ne miktar ve şeraitle ithali kabil olacağı da bu prensip kararile -birlikte ayni zamânda tesbit edilmiş bulunmaktadır. Alâkadarlar, bu hususları da sanayi umum mü- dürlüğüne müracaatla öğrene- bilirler. Hayvan cinslerinin ıslâhı Kollej'e Türk -Köykalkınma plânına gö re hazırlanan program Elli aygır, yetmiş eşek aygırı ve dörtyüz elli boğa satın alınacaktır bayrağı çekildi.. — Başı 3 üncü sahifede — — Akdeniz'de çok şiddetli fırtmalar hüküm sürüyor ve binaenaleyh, vapur hareketini tehir etti. Mister Maclachlen, Ameri- ka'lı milyarderden, kendisine misafir olmasını rica ediyor. O da bu ricayı reddetmiyor. Vapur üç gün yolundan kalı- yor ve fırtınanın geçmesini bekliyor. Bu üç günden birinde, ken- disine meşgale arıyan Âmeri- ka'lı, mektep müdürüne soru- yor: — Daha güzel bir yerde, daha büyük %:zyeııi birymek. tep kurulamaz mı?.. Böyle bir yer yok mudur? Müdür, derhal faaliyete ge- çiyor ve o tarihlerde bağlık olan bu araziyi buluyor. He- sap, kitap, nihâyet (600) bin Türk altınına çıkacağını an- hyor. Milyarder, bizzat gelip araziyi görüyor ve derhal bir *Çek., kesiyor: 600 bin Türk altını.. İşte, mektep böyle ve bu zat tarafından kurulmuştur. Fakat kapısında müessis ola- rak Maclachlan gözükmekte- dir. Bir müddet sonra Mister Kenedi ölmüş, fakat karısı Misis Kenedi, mektep büdçe- sinin dar olduğu yıllarda yar- dımda devam etmiştir. Yâni mektep, üç gün süren fırtınanın yardigândır ve bu- gün bizimdir. Cumhuriyet ida- resine şükran ve selâm! *H0 Şekerciler ve tuhafiyeciler Şehrimizde şeker satan bazı ticarethane sahipleri ile tuha- fiyeciler, — vilâyete müracaat ederek bayram münasebetile bu pazar günü dükkânlarının açık bulundurulmasına ve sa- tış yapmalarına müsaade edil- mesini istemişlerdir. Hafta ta- tili kanununa aykırı hiçbir muamele yapılamıyacağı ken- dilerine bildirilmiştir. Vilâyetin hazırlanan beş yıl- hk köy kalkınma programında hayvan cinslerinin ıslâhı işine büyük ehemmiyet verilmiştir. Vilâyetin emrile baytar müdür- lüğü tarafından hazırlanan pro- grama göre beş yıl içinde mü- him miktarda aygır ve boğa satın alınacak ve işe yaramıyan hayvanlar iğdiç edilecektir. Vilâyette 1877 kısrak var- dır. Her sene en az onar ay- gir alınmak süretile beş yılda elli aygır satın alınacaktır. Gene vilâyetimizde bulunan 25169 dişi eşek için 70 tane eşek aygırı ve 78914 baş inek için 450 boğa satın alına- caktır. Boğalar; Plevne ve Montafon cinsinden olacaktır. Programa göre beş yıl içinde vilâyetteki bütün hayvan cins- leri ıslâh edilecektir. Buseneki büdçe ile gelecek seneki büdçelerde ayrılacak tahsisatla Buca civarında ko- şu heyeti ahırları yanındaki geniş arsada, içine 144 hay- van alacak büyüklükte bir (Ehli hayvan sergisi) binası yaptı- rılacaktır. Mevcud aygırlardan ihtiyar- lyan, işe yaramaz hale gelen- lerle telef olan yerlerine alına- HEREMARAM D CIT Buca'da Kızılay kurumu kongresi Kızılay kurumu Buca şube- sinin yıllık kongresi, dün ak- şam parti salonunda 200 üye- nin — iştirakile — toplanmıştır. Toplantıya Bay Hüsameddin riyâset etmiş, yıllık iş raporu okunarak — tasdik - edilmiştir. Yeni idare heyetine; başkan- lığa Bay doktor Fehmi Hâki, üyeliklere Bay Fikri Ohte, Hâki Ararat, Nahid ve Bayan Muallâ seçilmişlerdir. cak yenileri için her sene vi- lâyet büdçesinde 4137 şer lira ayrılacaktır. Beş yılda mevcud aygırların satın alınması — için sarfedilmiş olan 20685 lira ayrılmış olacaktır. Sifad işleri, Tepeköy'deki aygır deposunda kısmen sun'i tohumlama usulile yapılacaktır. Uçurumdan mı düşmüş? Hâdise yerinde tetkikat yapıldı Cumaovası nahiyesinin Sandı köyü civarında 90 yaşında Ahmed dayıyı, bir kuzusunu kestiği için döğerek ölümüne sebebiyet vermekle maznun muhtar Hasan'ın ağırcezada devam etmekte olan muha- kemesi esnasında hâdise ye- rinde keşif yapılması isten- mişti. Maznun Hasan; vak'a yerinde bir uçurum bulundu- ğunu ve Ahmed dayının bu uçurumdan düşerek yaralan- dığını söylemişti. Hâdise mev- künde keşifte bulunan adliye heyeti, raporunu hazırlıyarak mahkeme reisliğine verecektir. Bir İtalyan harp gemisi battı. Atina, 19 (A.A) — Erida- no adındaki İtalyan muavin zırblisi Antisiter adası civa- rında batmıştır. Yunan hükü- meti kaza mahalline tahlisiye gemileri, doktor ve ilâç gön dermiştir. Gemi mürettebatın- dan biri kaybolmuştur. Rusya da iltihak etti Londra 19 (A.A) — Sov- yet hükümetinin 27 Kânunu- evvel 1936 tarihinden itiba: ren denizallı harpleri muka- velesine iltihak etmiş olduğu resmen teyit olunmaktadır. İstanbul radyosu Saat 12,30 Halk türküleri, haberler, 13 hafif musiki, 14 Ankara Halkevindeki mera- sim ve nutuklar, Saat 18,30 Ambasador'dan naklen varyete musikisi, 19,30 konferans Bay Selim, 20 Ba- yan Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi, 20,30 Arap'ça söylev, 20,45 Bayan Belma ve arkadaşları tarafın- dan Türk musikisi, 21,15 Stöd- yo orkestrası, 22,15 Ajans ve Borsa haberleri, 22,30 plâkla sololar. Kızı zorla kaçırmışlar.. Jandarm:iar vak'a faillerini yakaladı Menemen kazasının Çukür köyünde bir kız kaçırma vak'- ası olmuştur. Davudlar köyün- de bulundukları bir düğünden Çukur köyüne dönmek üzere yola çıkan Ahmed kızı 15 yaşında Fatma ile ninesi Ay- şe, teyzesi Şefika ve yeğeni Haticenin önlerine geçen Şe- rif oğlu Mehmed ve kardeşi Mustafa Fatma'yı zorla kaçır- mışlardır. Buna mâni -olmak istiyen Haticeyi de döven Mehmed ve Mustafa jandar- malar tarafından tutulmuş ve adliyeye verilmişlerdir. Biçerova cinayeti seliğkiyi li EE İki şahid, mühim ifadatta bulundu 1929 yılında Menemen ka- zasının Biçerova mevkiinde bir bataklık içinde parçalan- mıiş cesedi - bulunan Muüs- tafa'yı, öldürmekle maznun muhtar İbrahimin muhakeme- sine şehrimiz ağırceza mahke- mesinde devam edilmektedir. Dünkü celsede maznunun gös terdiği iki müdafaa şahidi dinlenmiştir. Mehmed ve İs- mail adlarını taşıyan bu şahid- ler, bugün Mehmed İlhami'nin kendilerine gelip: — Muhtar - İbrahim, - size çok hakaret ediyor. Bana da çok şeyler yapmıştı. Ben de dört şahid buldum, Ona idam cezası verdireceğim. Beş altı sene evel Biçerova mevkiinde bir ölü bulunmuştu. Onun ka- tili, muhtar İbrahim'dir. Siz de böyle söyleyin. Dedi, fakat biz medik. Mubakeme son safhaya gel- diği için önümüzdeki celsede müddelumumi, iddiasını ser- dedecektir. B. Flânden İzahat İstiyor. Paris, 20 (Radyo) — Res: mi mahafil ve matbuat, sabık Bakanlardan B. Flânden'in umumi siyaset hakkında iza: hat talebine dair olan takri: rine büyük bir ehemmiyet vermektedir. B. Flânden, B. Blum'den son beyanatının izahını istiye: cektir. Figaro gazetesi: *Sosyalist partisi Komünisi partisi ile birleşmek üzeredir. B. Blum buna mâni olmağı çalişiyor., Demektedir. kabul et-