! ! ı.sıylı6 Düşman içinde . genç Türk casusları.. Velı kendisine küfeden sarho TU, zabiti yere yuvarlamıştı.. - ? v — İmparatoru vurmak, um- | duğumuzdan kolay görünüyor I banal. — Bana da öyle geliyor | Ahmed.. Kararı verelim: — Kur'a çekeceğiz — Veli.. Hangimize düşerse, suikasti o yapacak.. — Hayır, ben kur'aya razı değilim. — Şu halde beh gideyim! — O da olmaz! — Peki, ne yapacağız? — Ben gideceğim. Düşün ki, sen yaşamağa mecbursun.. O kızcağızı ben bile unutamı- yorum. Canlı bir çiçeğe ben- ziyor. Hem de şehir bahçıva- ninin elini değirmediği bir yaban çiçeği... Senin ölümün, onun da ölümü demektir. Sen kendini, daima kalbinden ge- be olan bir insan yerinde dü- şünmelisin.. Bir satır darbesi altında iki kişi can verecektir. Bana gelince, yalnızım. Haydi helâllaşalım. Sen müsterih ol, yakalanırsam bile, kimse bana tek söz söyletemiyecektir. Hat- tâ, Türk olduğum bile zor anlaşılacaktır. İki delikanlı biribirini ku- cakladılar ve öpüştüler.. — Hakkım helâl olsun Veli.. — Benim de öyle, yerden göğe kadar helâl olsun Ah- medi Veli, belindeki hançeri ve kuburu yokladı, sessizce ka- ranlığa daldı. Ahmed onun arkasından bir nevi dehşetle bakıyordu. Veli'nin iri gölgesi, biraz ileride zifiri karanlığın içinde boğuldu. Ahmed, buradan biraz uzak- laşmağı lüzumlu görüyordu. En muvafıkı, ormanın en ka- ranlık bir köşesine çekilmekti. Burada Karpat silsilesinin kü- çük bir parçası vardı ki, üstü koyu yeşil bir kalpak gibi ormanla örtülü idi. — O, nasıl olsa sağ dön- miyecek! Diye mırıldandı yarım saat kadar yürüdü.. Düşüb kalkı- yordu. El yordamile ilerlemek- ten başka çare göremiyordu. Terlediğini hissetti, bir ağa- cın dibine oturdu. Yorgundu. Gözlerini hafifçe yumdu, uyu- ya kaldı. Aradan ne kadar geçti bil- miyordu.. Ormanın içinden bir hayvan kişnemesi işitti. Sesi derhal tanıdı. Bu, Veli'nin hay- vanı idi. Bunu, bir ıslık sesi takibetti ve sevincinden bir ok gibi fırladı. Bu ıslık, Veli'nin ıslığı, da- ha doğrusu kendi parolası idi. Biraz ileride durdu, ayni parola ile mukabele etti. Veli de karşılık verdi: Artık karşi karşıya gelmiş- lerdi: — Ne oldu? — Sorma, hiçbir şey yapa- madım. Yalnız bir. Avusturya zabitini, taşın üstüne yatırarak kestim.. — Anlat, anlat! Veli, sıkıntılı ;öıul:uyoıdu. — Ne ınllîıcılım. tığım halde., Bir ipek çadır ki, ışıklar içinde parıl panl | parlıyor. Etrafı nöbetçilerden bir çenber içinde.. Eğleniyor- larmış galiba; Kadın kahka- haları duyuluyordu.. Hem de ne kahkahalar; sorma med.. Sen olsan onları din- lerken çileden çıkardın.. Anla- dım ki, sabaha kadar çadırın etrafı boşalmıyacak.. Elimi cebime soktum, yürü- meğe başladım. Ne yapaca: gımı şaşırmıştım... Epice ay- rıldim. Vardığım yer, çok tenhalıktı. Baktım: Bir dere kenarından genç, süslü bir kadın, kahkaha ata- rak, koşarak imparatorun ça- dırı istikametinde ilerliyor. — Yakalamadın mı sakın? — Yakalayıp ta ne yapa- caktım?. Kadın avına mı çık- tım ben?.. Sözümü kesip dur- ma, bir susarsam on yıl ağ- zımı âçamazsın.. — Peki, sustum, haydi sen anlat! — Derken, kadının arka- sından da uzun boylu, yakı- şiklı bir zabit göründü. Ga- liba, kadının hovardası - imiş. Dere içinde evlenip, eğlenip sevişmişler. Herifci oğlu ka- dının arkasından gitmedi, An- laşılan, o kadın saraylı - idi. Belki de imparatorun birşeyil. Zabit, benden 20 metre ötede idi. Ben bir ağacın dibine sinip oturdum. Tam üstüme gelip çarpmasın mı?, Kör-kü- tük sarhoşmuş.. — Ulan ayı köylü -dedi- ne halt işliyorsun burada? — Uyuyordum.. Dedim. Bir kahkaha attı: — Dama gir «dedi- damda uyul Kanımsbeynime sıçradı. İki çizmesinden yakalayıb birden bire çekince, küt dedi herif; boylu boyuna uzandı. Hançe- rimi gırtlağına — dayadım ve sapladım. Geberdi, gitti, ses bile çıkaramadı. Bir dakika sürmedi vallahi Ahmed... Be- lindeki kayışı alacaktım, vaz geçtim. Herifin geberişi şüp- hede kalsın daha iyi.. Şimdi leşini bulunca: — Onu düşmanları veya imparator öldürttü! Diyerek dedikodular çıka- racaklar aldırma, iyi geçti.. — İyi ki kendini belli et- medin. Aferin Veli, işi tamam ört-bas etmişsin.. Yoksa, bizi takibe çıkar ve yakalarlardı. Şimdi ne olacak. yeni bir ka- rar vermek mecburiyetindeyiz. — Bak, güneş — doğmak üzerel. Benim anladığım, iki ordu, yakında temasa — gele- cekler.. Biz yavaş yavaş sıy- rılalım, nehrin öbir tarafına geçelim.. — Ya geçemezsek? — Geçeriz sanırım, ne ya- palım, fevkalâde bir iş çıkar- mak fırsatı düşmedi elimize!. Şu şaraptan — biraz da ben zıkkımlanacağım.. Yiyecek var değil mi sende?. — Varl.. Alizin verdiği yi- yecek daha iki,üç gün yeter Ah- Pazar) Maçı Altınordu 5- S. K. 3 İzmirspo- ta 6-1 Ege- spor'u yendiler. Maçlar, ümid edildiğinden|fazla bir heyecanla takib edildi. Altınordu takımı Pazar günü Alsancak saha: sında senenin ve şampiyona- nın en hararetli ve heyecanlı maçlarından |birine "şahid ol- duk. Altınordu - İzmirspor ta- kımları karşılaştı ve Altınordu yidiği 3 gole mukabil 5 golle mukabele ederek bu çetin mü- sabakayı kazandı. Oyun saat. 15,30 da Salâ- hiddin'in idaresi altında ve Altınordu'nun avutla neticele- nen akınile başladı. Mukabil hücuma geçen İzmirspor'lular Altınordu kalesi önünde bir biri üzerine iki tehlike yarat: mağa muvaffak olmuşlarsa da istifade edemediler. ÂAyni va- ziyette Altınordu takımı Said'in ayağından iki gol fırsatı ka- çırdı. Oyun müsavi akınlarla cere- yan ederken 8 inci dakikada Altınordu'lular müsavatı boz- dular. Bu golü 10 uncu daki- kada Altınordu lehine verilen bir penaltı takip etti. Fakat İzmirspor kalecisi yerinde yap- tığı bir plonğonle topu ayuta attı ve kalesini muhakkak bir golden kurlardı. Bu dakikadan sonra İzmir- spor'luların daha canlı oyna- dığını gördük. Nitekim 15 inci ve 23 üncü dakikalarda elde ettikleri iki fırsatı göle tahvil etmek suretile mağlüp vazi- yetten galip vaziyete düştüler. Fakat Altınordu'lular — şuurlu olarak oynadıklarından 41 inci dakikada müsavatı temin et- tiler. Bu dakikadan sonra başka sayı olmadı ve devre 2 — 2 berabere bitti. İkinci devrenin daha 2 nci dakikasında 3 ncü gollerini atan İzmirspor'lular fazla gol atmak hevesine düştüler ve oyunu tam mânâsile açtılar. Bundan istifade yolunu bilen Altınordu'lular sağaçıkları va- sıtasile mülemadiyen aktılar ve 6 ncı, 15 nci 24 ncü da- kikalarda 3 ncü 4 ncü ve 5 nci sayılarını da kayda mu- valfak oldular, Bu dakikadan sonra İzmirspor takımı var kuvvetile Altınordu kalesine yüklenmiş ise de neticeyi de- giştirmeğe muvaflak olamadı. Ve-oyun'da Altınordunun 5-3 üstünlüğile nihayete erdi. Altınordu takımı — dünkü oyunda sağ ve sol orta müda- filerin yaptıkları favüller istis- | ha edilirse çok güzel oynadı. muhacim — hattının İzmirspor takımına gelince Muhacimlerin (lgeriye yardım etmemeleri yüzünden bütün yük müdafaaya yüklendi ve bu suretle enerjik bir oyun oynıyan — Altınordu'lular kuvvetlerile İzmirspor kalesine aktılar ve enerjileri sayesinde bu mühim müsabakayı bihak- kın kazandılar. Bu müsabakadan evel K. S. K. - Egespor takımları kar- şılaştı. Daha ilk dakikalardan itibaren hâkim bir oyun oyn- yan K. S.K. takımı Egespor kalesine yüklendi ve birbiri üzerine attığı d golle devreyi 4 - O lehine bitirdi, İkinci dev- renin ilk dakikalarında Ege- spor enerji ile bir sayı ka- zandı fakat K. S.K.ın daha var Karşıyakadan akisler - Başı 3 ncü sahifede - suya kavuşur, | tılması, 10 kuruşa dü- | caat sahipleri hem de tarife şebilirdi, Denecektir ki: — İzmir'e âid istikraz pa- rasından Karşıyaka'ya 250 bin lira kadar sarfiyat yapıldı. Onu, her yılın sarfiyatı takip etti, bu, ne olacak? Bu, bir hesap mes'elesidir. Buna — mukabil, belediyenin yıllardan beri - Karşıyaka'dan temin ettiği varidat meydana çıkarılır ve eğer borç kalırsa, yeni Karşıyaka belediyesi ta- rafından taahhüd edilebilir. Diğer mes'elelere gelince: Karşıyaka bugün 16-17 bin nüfuslu bir kasabadır. Gün geçtikçe büyümekte, nüfusu kalabalıklaşmaktadır. 927 ve 935 tahririne nazaran, kasa- banın nüfusunun ne kadar arttığı meydandadır. Keza, İzmir kö vapurları — idare- sinin istatistikleri de, Karşı- yaka yolcularının gittikçe ka- bardığını açıkça göstermekte- dir. Evvelki senelerde, sabah- ları 8 ve 8,5 seferlerinde bir vapur işlemekte iken şimdi iki vapur bile az gelmektedir. Yamanlar suyu gelelidenberi Karşıyaka'ya rağbet artmıştır. Halbuki bu kadar fazla fuslu bir şehirde, ne münferid bir hâkimlik, ne tapu, ne de nüfus idaresi vardır. Halkın bir kısmı, İzmir'de iş tutmakta bulunabilir. Fakat daimi ika metgâh Karşıyaka'dır. ve bi- zatihi Karşıyaka'da çalışan binlerce vatandaş vardır. Herkesin, zaman zaman işin- | den kaybederek, vapur parası nü- vererek, nüfus, mahkeme, ta> pu gibi her zaman başvuru- lan daireleri İzmir'de aramıya iki golüne mani olamadı. Oyu-| gitmeleri kat'iyyen doğru de- nu da K.S.K. 6- 1 kazandı. Ayni kulüblerin B. takımla- rı Halk sahasında karşılaştılar * ve Altınordu. 2-0 İzmirspor'u mağlüp etti. K. S. K. - Ege- spor maçında da K. S.K. takımı sahaya gelmediğinden Egespor seremoni yapmak su- retile oyunu kazandı. Londra maçı Londra 14 (A.A) — Fran- sız ve İngiliz ordularının fut- bol takımları arasında yapılan maçta Fransız'lar sıfıra karşı*|- altı gölle İngilizlere galib gelmişlerdir. Birinci haftayımda Fransız- lar sıfıra karşı bir gölle galib vaziyette bulunmakta idiler. Yüksek atlama dünya rekoru kırıldı Nevyork 14 (A.A) — Ame- rikahı üniversite talebesi Ge- regolera Varoff yeni bir sırık- la yüksek atlama dünya reko- ru tesis eylemiştir. Eski dünya rekoru ancak 4 metre 3,4 santimetre iken Varoff 4 met- re 39 santimetre atlamıştır. 5000'göçmen vilâ. yetimizde iskân edilecek Vilâyetimizde iskân edilecek göçmenler için şimdiden ha- zırlıklara başlanmıştır. Bu sene Romanya ve Bulgaristan'dan getirilecek 40,000 göçmenden beş bini vilâyetimize - tertip edilecek ve iskân olunacaktır. Türk-Sovyet ticaret anlaşması | Türk-Sovyet seyrisefain mu- | ahedesile ticaret anlaşmasının bir ay daha mer'iyyette bıra- kıldığ şehrimiz — Türkofisine | ğildir, İzmir'le Karşıyoka ara- sında hem deniz, hem uzun bir kara yolu vardır. - Karşı- yaka, başlı-başını büyük bir sayfiye şehridir. Binaenaleyh müstakil bir teşkilâta maliki- yeti, en tabii hakkıdır. Karşıyaka, böyle bir teşki- lâta kavuştuğu takdirde gös- terilecek ilk faaliyet, şehirci- liğe aid olabilir. bit edelim: 1 — Karşıyaka tramvayla- Kısaca tes- .ı]î aşı'na kadar uza- 2 Tenvirat vesu mes'e- n halli. — Bataklıkların tamamile kurutulması. 4 — Tamteşkilâtlı bir spor sahası, bir tenis kordu tesisi. 5 — Çocuk bahçesinde bü- yük bir gazino açılması. 6 — Şehirdeki lâğım der- dinin tedkiki ve senelere ay- rılmış bir programla izalesi. 7 — Bostanlıya kadar rıh- tının uzatılması. 8 — Yamanlar - suyundaki kaynıkların arttırılması 9 Bostanlıda bir yat ku- lüb inşası ve burada, ayrıca Karşıyaka'daki bütün - sandal ve deniz - vasıtalarını istiap edebilecek bir yer — açılması.. Kulübün, gazinolu. konförlü olması. Esas itibarile hatıra gelen- ler bunlardır. Yakında, yeni vapurlar geleceğine göre, Kar- şıyaka'ya seferler de artacaktır. Hülâsa, tam teşkilâta kavuş- tuğu ve bu işlerin tatbikine geçildiği zaman, Karşıyaka, hem gürelleşecek, hem halk her - ihtiyacını kendi ayağında bulacak, hem nüfus artacak, hem de ziyaretçi çokluğu ile varidat ta fazlalaşacaktır. İşte Karşıyaka'da dolaşan fikirler, bu merkezdedir. Ya- rın da birçok Karşıyaka'lıların fikirlerini yıncıgıı #i Vilâyet hıfzıssıkha meclisi Vilâyet hıfzıssıhha meclisi dün vali Fazlı Güleç'in riya- setinde toplanmış ve vilâyetin sıhhi durumunu tetkik etmiştir. l DORSA Üzüm satışları Çu. Alıcı K S K 366 Ü. Kurumu 12 50 20 199 A, R. üzüm. 13 16 50 193 Esnaf ban. 14 25 17 S0 61 S. Ergin — 1375 14 59 S. Gömel 11 50 12 878 412810 413688 Zahire satışları Çu. . Ginsi — K.S. K.$ 292 Buğday 6 7 15 4 Mercimek 9 9 | 36 Ton P.çekir. 3 35 33 BAŞ VE Dİ? AĞRILARINI KESE