* üretile — girebilmişlerdir. 80 Günde Jan Kokto levyork, yerde bulamadığını lan ve alan bir şehirdir.. — Bu garib dans «vakıa Patis- * de oynanmaktadır. Jozefin ayker'in rağbat ve muvaffa- yet kazanması da dansları- M biraz. bu dansa benzeme- aden ileri gelmiştir. Harlem- ır. Beyaz Amerika'lılar içinde | arlem'in bu dans âlemlerine, « Jozefin Bayker sistemi dan- — özlerine iptilâsı - pek büyük- x. Fakat buraya girmek be- azlar için kâfi derecede güç * tehlikelidir. Harlem'deki zenciler birçok sbepler altında kanunla baş- irı haş olmiıyan adamlardan dürekkeptir. Bu zenciler ara- ında kuvvetli bir intikam his- l de inkişaf etmektedir. Bunun Şin beyazların Harlem'de va- iyetleri daima- tehlikeli ve B Bununla beraber Harlem sevk maballerinde birçok be- az Amerika'lı da vardır. Bun- ar, bazı zenci kabadayıların Himayesinde para jile temir Bu ühet, Harlem zencileri için Dir irad membardır. Harlem'de şimdi cazın ye- Ani, Sving almıştır. Bu isim, yeni bir zenci mezik heyetinin ösmidir; öyle bir muzik ki, ruhları yumruklamaktan başka birşey yapmaz. Cazbandın gü- tültüsü, itüsü ıııdı"hıç 1 ah — HÜ j 1... « Nevyork'un en Büyük der- dini işsizler teşkil eder. Beyaz- Tar işsiz, amele işsiz, zenciler — işsiz! Hükümet bunları meşgul edecek şeyler icad ediyor, Bu — icadın en başlıcası, işsizlere mahsus 38 tiyatrodur! Nevyork'un Stripstease de- ıılı_çokıihııh “Baştan çıkaran çı; laklar, demek daha Böyle bir artist haftada 2500 — dolar kazanabilirler. Bunlar binlerce seyirciyi celb ve cezb — ederler. Bu sahnelere namuslu — âile reislerinin devamı muvafık k değildir. Çok dekoltedir. Nevyork için sür'at şehri diyenler çoktur; buna inanan- lar daha çoktur. Halbuki Nev- york Paris'den çok - batidir; burada bir mektub Paris pos- — tasından daha seri yerine git- miyor. Arabalar, otomobiller de devriâlem AD Nevyotk şehri - yerde bula- madığını gökte aramıştır. Dar bir sahada milyonlarcamüfusu barındıracak binalar için arsa bulmak mümkün değildir. Arsa darlığına”karşı'binâları göklere doğru yükseltmek suretile mu- kabele edilmiştir. Paris'te 1000 metre murabbar bir arsada faraza 25 yazıhane istiabede- gek bir bina yapılır; bu bina mihayet 5-6 kat olur. Fakai Nevyork'da sayni genişlikteki arsa üzerine 250 yazıbane ala- uk bu bina kurulur ve bu Bu göklere doğru yükselmiş binalarda asansörler başdön- dürücü bir sür'atla inib çıkar- lar, fakat bu sür'at, iş için sür'at temin etmez. İşte Nev- york'un betaeti buradan doğ- maktadır. — Sonu var — Urla hâkiminin Katli dâvası.. tile ölümüne sebebiyet ver- mekle mazaun Yasin Fehmi ile arkadaşlarının muhakeme- lerin> Ağırcezada devam edil- miştir. Verese vekilinin mahkemc- ye gelmesi için yazılan tezke- reye aradan uzun zaman geç- tiği ve muhakeme, müteaddit defalar - tehir edildiği halde elân gelmediği görülmüş ve mahkemece celbinden sarfına- Müddeiumumiye iddiasını sor- muştür. Müddejumumi —mua- vini Şevki Suner, evvelce id- diasında dermeyan ettiği gibi maznunların, bu cinayette alâ- kaları bulunduğu sabit olma- dığından beraatlerine karar verilmesi hakkındaki dileğini tekrar etmiştir. Maznunlar da masum olduklarını söylemiş- lerdir. Kararın tefhimi için muhakeme - önümüzdeki Salı gününe bırakılmıştır. Menemen Menemen ziraat memurlu- böyledir. Şehrin Avrupa şehir- Ziraat Memurluğu.. ruluş guna ziraat vekâletince Ham- di Torgay tayin edilmiştir. 55 — İnad edersin fdiye öyle üzülüyordum ki.. — Sorma Ayçiçeği,-baban, bu işe tesadüfi bir şekil ver- İçeriye girdiler. Lâmia & annesi, kızların “sesini duy- muştu. Merdivenlerden inerken; — Hele şükür -Diye seslen- Yuu:oıhma hmızın, gönlümüzün bir par- çası, yüzünü göremediğimiz köylerde dolaşıyordu.. O da Rizan'ı ayni şefkat ve hararetle öpüp kucakladı. — Yüzbaşı nerede? — Daireye uğradı. — Sağolsun, hep böyle.. Lâmia da, annesi de dik- katle Rizan'a bakıyorlardı. ! :- si de onu biraz solmuş bul- dular, Biraz dı yorgun ve SesSsiz.. ljmnııı “nişanlısı da i. Bunun Çuval hırsızlığı Birinci kordonda Ziraat hankasının emtea deposuna girerek beş tane-boş çuval çalan. sabıkalılardan Rüstem oğlu Mustafa zabıtaca yaka- lanmuştır. Otomobil kazası Şehitler taddesinde şoför Ali oğlu Enver, idaresinde bulunan 14 numaralı otomo- bili, Mehmed oğlu Hasan'a çarptırarak ci ve ayağından yaralanmasına sebebiyet ver- diğinden tutulmuştur. Kardeşini döğmüş Karşıyaka'da — Osmanzade mevkünde Etem - oğlu Hüse- yin, kardeşi Bekir'i döğdü- ğünden yakalanmıştır. Sebepsiz dayak Karşıyaka'da — Kemalpaşa caddesinde Ayçoa birahanesi sahibi Sami oğlu Niyazi se- bepsiz olarak İbrahim oğlu Abdullahı döğmüş ve zabıtaca yakalanmıştır. Bıiçak taşımak Namazgâh caddesinde sa- bıkalılardan Uşak'lı — Yusuf oğlu İsmail'de bir bıçak bu- lunmuş ve zabıtaca alınmıştır. EHP Göztepe ocağı kongresi C. H. P. Göztepe ocak kongresi cuma günü saat 21 de toplanmıştır. İdare heyetinin Bir senelik raporu ve hesabatı tasdik edilmiştir. Kongrede Vali ve Parti başkanımız Fazlı Güleç te bulunmuş ve partili arkadaşların kendi — semtleri ve umumi mâahiyetteki dilek- lerile yakından alâkadar ol- muştur. Bu meyanda körfez vapurlarının Reşadiye'ye tek- rar işletilmesi ve Sadıkbey polis karakolunun tekrar açıl- ması husüsunda çalışacağını da vâdetmiştir. Yapılan seçimde Nazmiye, avukat Ahmed Enver, Yümnü, Ekrem ve Muammer üyeliklere, Ahmed Enver ve avukat Haş- met nahiye kongresi murah- haslıklarına seçilmişlerdir, Mu- vaffakıyetler dileriz. Hapisane müdürlüğü Şehrimiz hapisane müdürü Arif istifa etmiş ve istifası Ad- Hiye Vekâletince kabul edi- miştir. Hapisane müdürlüğü vazifesini vekâleten adliye teb- ligat müdürü Etem ifaya baş- lamıştır. Kemalpaşa orman mühendisliği Kemalpaşa kazası orman mühendis'iğine orman fakülte-" sinin 93S senesi mezunların- dan Derviş tayin edilmiştir. masını hiç istememişlerdi. Fa- kat yüzbaşı bir saat sonra içeriye girince Lâmia'ya bir mektub uzatmış, — Nişanlından geldi, göz- lerin aydın! Demişti. O da yaptığının farkına varmış, müteessir ol- muştu, amma, ne çare? Yüz- başının kalbi böyle şeylerde çok gilli geşsizdi. Kafasının © tarafı işlenmemişti. Lâmia, mektubu açmamış, derhal ce- bine indirmişti. * .. Aradan bir sene geçmişti. Rizan, o sene de gene köye dönmüştü. Hâdisesiz, sakin, meyüs, mütevekkel ve musta- rip bir yıl da geçti, gitti. Onu unutamıyordu. Köyün her taşında, her ağacında on- dan bir hatıra, bir iz, birşey ANADOLU Pransa'da matbuat der. di nihayet patlak verdi Fransadahiliye nazırıbe- yanatta bulundu Lokarno, Orta Avrupa, İspanya ve İtalyasİngiltere işleri M. Delbos Paris, 14 (Radyo) — Âyan meclisi hariciye encümeni M. Beranje'nin sorduğu - suallere karşı M. -Delbos'un - verdiği cevabları dinlemiştir. M. Delbos, hâdisatın -kısa bir hülâsasını yapınış ve bu mes'eleler etrafındaki müşkülleri izah etmiş ve demiştir ki: — Lokarno mes'elesi -etra: fındaki müzakerelerde bir ta- kım ihtilâflar çıkmıştır. Yeni Lokarno mukavelesi tam bir mükemmeliyet ve - ittifak arz- etmelidir. Lokarno işi şarki ve garbi Avrupa, ayni zaman- da ve ayni küvvette şamil olmalıdır. İspanya — işlerine — gelince; takib ettiğimiz siyaset açıktır, ademi müdahaleğesasına müs- tenittir. Diğer devletlerle bu hususta tamamen müttefikiz. Bu siyaseti değiştirmek husu- sunda bir lüzum hissetmiyoruz. Bu siyasete devam edeceğiz. Merkerzi Avrupa'da devam eden müzakereler, aktedilen uzlaşmalar mühimdir. Bizim mesaimiz, yaptığımız paktlar ancak —muahedelere hürmet esasına müstenittir. İtalya - İngiltere arasındaki münasebetlerin salâhım, Fran- sa memnuniyetle karşılamak- tadır. Bu salâh, umumi sulh lehine atılmış bir adımdır. M. Ruzvelt'in cihan sulhu hakkındaki tasavvur ve teşeb- büslerini bir sulh dostu sıfa- tile alkışlarım. Encümen reisi M. Peranje, hariciye bakanının açık ve temiz izahatına teşekkür et- miştir. Paris, 14 (Radyo) — Dün arıyor ve buluyor gibiydi. Birgün, bağlar — arasında onun sesini duyar gibi oldu. Bu da güzel bir sesti. Fakat onun sesi değildi. Durdu, din- ledi ve geçti.. Bir gece. gene keman ça- liyordu. Gene pencereler açık tı. Gene ay ışığı odasına — vu- ruyordu. O şarkıyı söylüyordu. O kadar dalmış, kendinden ©o kadar geçmişti ki, tâ kar- şiki divarın dibinde, gene onun esini r gibi ol du. Kîllgı' den"gg:;ınxsıncıdı ve yastığına kupanarak, uzun uzadıya ığlıdı Gene bir gün, onu ilk ve son defa dudaklarından öp- tüğü yere kadar gitti. Bir me- zarı ziyaret edenlere mahsus hisler içindeydi. Fakat orasını, tamamile de- meclisi meb'usan büyük gü- rültülere sahne olmuştur. Gü- rültüler meclise verilen bir takrirden dağmuştur. Bu tak- rir yalan haberlerenazarı dik- kati - celbetmektedir. Bunun üzerine meclis ekseriyeti hü- kümete yeni matbuat kanu- nunu koymak salâhiyetini ver- miştir. Bu kanun sayesinde yalan haberler, iftiralar neş- redenleri cezalandırmak müm- kün olacaktır. Paris, 14 (Radyo) — M. Blum,fsolcenah murahhaslarını ziyaret ederek İspanya hâdise ve mes'elelerini izah etmiştir. M. ki'nin riyasetinde bulunan Radikaller M.Blum'un izahatını dikkatle — dinlemiş: lerdir. M. Blum demiştir ki: — Hükümet İspanya işlerine ademi müdahale siyasetine de- vam fikrindedir. İspanya'nın dahili işlerine müdahale etmi- yeceğiz. nya'ya gizli veya aşikâr hiçbir şey gönderme- mek için ilk teşebbüsü yapan Fransa'dır. Bunun için bu siya- seti değiştirmek manasızdır. M.Blum'un azimetinden evel sollar murahhasları hükümetin siyasetini tasvib etmişlerdir. İtalya'da 15/11/936 - Bi Burakşamki program İstanbul Saat 12,30-14 Türkmusi- kisi, plâkla halk şarkıları, ha- berler, 18,30:da plâkla hafif muzik, 14 de konilerans (Suad Derviş tarafından), 20 "Belma ve arkadaşları ve 20,30 Sadi ve arkadaşları tazafından Türk musikisi, 21 Stüdyo orkestrası Mozar, Haydın ve *Buhardan parçalar, 22 Plâklarla sololar, 22,30 Ajans ve Borsa haber- leri, Ankara radyosu Saat 12,30 - 13,30 Halk şarkıları ve hafif muzik, ha- berler, 19 Türk musikisi (Ser- vet ve arkadaşları tarafından), 19,30 Hazım ve arkadaşları tarafından, 20 Saksufon solo (Nihad tarafından), 20,30 Stüd- yo orkestrası, 21,10'Dans mu- siki plâk, 21,30 Ajans haber- leri. İstanbul limanı Yenikapıda Yapılacak.. İstanbul, 14 (Hususi muha- birimizden) — İstanbul'un müs- takbel şekli ve plânı için ted- kikler yapan şehircilik müte- hassısı M. Prost, İstanbul li- manının Yenikapıda yapılma- sına lüzum göstermiştir. Ebeler Doktorlar şeklinde vergiye tâbi tutula- Yunan kralının hanedanının|caklar gibi görünüyor.. kemikleri getirilmek üzere| — Ankara, 14(Hususi) — Ka- ı Fioransa, 14 (Radyo) — Bu akşam üzeri Yunan kral ve kraliçelerinin istirahat ruhları için âyin yapılmıştır. Tabutlar Roma'ya getirilmişlerdir. Tabutlar yarın sabah Bren- dizi'den Averof zırblısına nak- ledileceklerdir. Brendizi , 14 ( Radyo ) — Yunan donanması kumandanı ve erkânıharbiyesi meçhul as- ker âbidesine Yunan ve İtab- yan renklerindan mürekkep bir çelenk koymuşlardır. Amerika'da Ruzvelt 17 kilometre Uzunluğundaki Köprüyü nasıl açtı? Nevyork, 13 (A.A)— Cum:- hur başkanı Ruzvelt San Fran- sisko ile Okland arasındaki yeni bir köprüyü bir elektrik düğmesine basarak modern tenvirat tesisatını faaliyete koy- mak suretile buradaki daire- sinden açmıştır. Köprünün uzun- luğu 17 kilometre ve sarfedi- len para 77 milyon dolardır. ğişmiş buldu. Toprağı sür- müşler, fidanlar dikmişlerdi. O yılın tek hâdisesi, Fat- ma'nın nişanlanması oldu. Fatma, kendisine hiçbirşey sorulmadan, zengince bir köy delikanlısına nişanlandırılmıştı. Delikanlı askerdi. İzinli gel- mişti. Nişan, birdenbire olu- vermişti. Hattâ Rizan bile bunu doğ- ru bulmamış, muhtara - çıkış- mıştı: — Ne garip insanlar sınız, Demişti- Kızınıza sordunuz mu hiç? Siz kadını, bir sürüden rastgele seçilip götürülen ko- unlara benzetiyorsunuz. Muhtar boynunu bükmüş, sadece şu cevabı vermişti: — Hoca hanım, ben - ihti- yarladım artık. Oğlumdan hiç haber yok bana! «Sağ dönüp mutayın dünkü toplantısında, doktorlardan — olduğu — gibi, ebelerden de oturdukları bi- naların kirası nisbetinde ver- gi alınması hakkındaki lâyiha müzakere edilmiş, münakaşa- lar olmuştur. Meclis, ebelerin de doktorlar gibi serbest mes- lek erbabından olup olmadık- larının tayini için lâyiha maz- batası Maliye encümenlerine sevkine karar vermiştir. İstanbul'da Halk ve kaldırımlarda yürüyüş İstanbul, 14 (Hususi) — Ya- yaların; kaldırımların sağ ta- raflarını takib etmeleri hak- kındaki karar, şimdiye kadar yalnız köprüde tatbik edili- yordu. Belediyenin bu kararı, bugünden — itibaren Beyoğlu İstiklâl caddesine de - teşmil edilmiştir. Yayalardan, sağ kaldırımları takib etmiyenler, birer Tira ceza vermektedirler. __ dönmiyeceğini de Allah bilir. Kızı evlendireyim. Baş-göz ol- sun, dedim, Temiz oğlan, he- sabını, kitabını bilir.. Okumak, yazmak onda da yok amma, akillıdır. Hayvanı, haşaratı var. Bir değirmen de aldı. Kö- yün altında 80 dönüm kadar tarlası, onbeş dönüm de bağı duruyor. Bu izdivaç felsefesi, gün- lerce Rizan'ı meşgul etmişti. Fatmacığa sormuştu: — Tanıyor musun onu? — Tanıyorum hoca hanım.. — Nasıl bir genç! — Ebür, cübür, çelimsiz birşey.. İşi, gücü hep çalışmak. — Doğru söyle Fatma, hiç kimseyi hatırından geçirmiş- miydin? — Sonu var —