Te P & 31 or 936 Ü2 4 Ben <dedi- Kibris'a gi- Geeşek diye dolaşırm; şa- h. 'eisin kızı bu şeytan az- © herifi severse.. x Bak; gene oraya gidi- ı; n yanına gidiyor.. andeli bir bölmeyi geçti. 9. tarafta bir pençere vardı. a kadar gitti, tekrar dön- ; “e kapıya adımını attı. İ eli dik bir kadın sesi u n | PW:H kollarını kavuştura- inaranın ortasına kadar Pi di. Genç bir kız, uzan- Bar, SErden sıçradı ve çıplak M ndaki tüle iyice sanl- e *kat her ne olursa olsun, * ' Mevzun, beyaz ve olgun ». Ücud, heykel gibi ayakta 4Yordu, V da dışarıda zincire vu- ı * kız kadar güzeldi, fa- Sarışındı. Altın parıltılarla Dan saçlarını arkasına l’—d'—'li Şuurunu kaybetmiş hayvan gibi, ses çı- Gene sen, gene sen mi- “içindeki ışıklar gittikçe bir şekil alıyordu. Genç 4 Bözleri dki namlı gibi Ateş püskürüyordu, Kaş- ç Bu — yaptığın “diye ba- < Bilir misin nedir? ğina kiymet — veri- Sanıyorsun? İ sen benim nazarımda j Babamın - bir ğ $ « n Ben ise bir reis kı- e i );?ıi'nin göğsündeki kıl- I' d Yiyordu, nerede ise < ._kh; fakat seviyordu, | Bibi seviyordu. Hiddeti Ü Yâvaş dağıldı: | d.îö!lc. söylel, Ben sana ça nılmam, hattâ kalbime bi ıi!)laıın gene şikâyet SSi im... P bdı:' iğreniyorum senden.. Ük>n . Pis ve zelilsin ki.... | Sen seni sevdiğim için Üa Ebi, sadaka - gibi is- B ı.' istiyorum. Düşün, h © Seni mes'ud. ede- l Beşriyat ve yazı işleri $ Hamdi Nüzhet Çançar . —— Haj ni Beyler sokağı Tqm' Partisi binası içinde ön, İzmir — ANADOLU anm -Posta kutusu 105 T ıngE ŞERAİTİ » altı aylığı 700, üç #Yi 500 karıştur İ anetüleketler için senelik B & ücreti 27 lizadır Yazan: M. sına bir kapı çıktı. Bu | Pi Yarıya kadar açılmıştı. n ona bakıyor ve göz- 'Umm.,. Rök zillet değildir, mer- ; ' ,Yanımda son vııkcn ! Ku Büyük Korsan Romanı l . han, Faik denizlrrin devi, denizlerin ga- zaballahı olacağım, — terihler yaratacağım ve bunlara senin adını yazdıracağım.. Genç kız bir kahkaha attı: — Sen galiba aklını da raman doğmaz a yavrum.. İleri gidiyorsunuz.. Haydudun eli, gayri ihtiyari hançerinin gümüş kabzasına gitmişti. Mariya yıldırım gibi | bir bakışla bunu kavramıştı. | Kanı beynine sıçramıştı. O da denizlerin bir kızı idi. — Demek ki - dedi - beni tehdid ediyorsun, beni tahkir ediyorsun hal Ve bunu söyler söylemez, sedirin üstündeki diğer bir şalı kaparak omuzlarına attı, kapıya doğru yürüdü. Fakat şaşı Pandeli kapıyı tutmuştu : — Bir rezalet çıkacak, bir felâket çıkacak Mariyal İyi düşün, kalbini yokla, hakika- ten beni sevmiyor musun ve hiç sevemiyecek misin? Genç kiz. başını şiddetle silkti : — Sevmek ne demek? Nef- ret ediyorum senden. İğreni- yorum senden. Yüzünü gör- dükçe >bir yılan görmüş gibi ürperiyorum, Şaşı Pandeli dişlerini gıcir- dattı. Genç kaza doğru bir adım tti : — Şu halde!-dedi- şühalde! Mariya, müstehzi birtavırla güldü : — Şu hâlde, devam &t ba- kalım.. — Başkasını seviyorsun sen! Mariyabir kahkaha savurdu: — Budala herifl Benim kal- bim, senin bildiğin korsan adalarına benzemez. Hiçbir kahraman doğmamıştır ki be- nim kalbimi zaptetsin ve ona kâkim olsun. Haydi bakalım, bundan da cevabını aldın. Çek arabanıl Şaşı Pandeli ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırmıştı. Aşkı, hakikaten onu zelilleştirmişti. Yaralı bir hayvan iniltisi ile: — Gideceğim -dedi- merak etme gideceğim. Hem de ce- hennemin , dibine kadar gi- deceğim ve bundan sonra bu gemide benim gölgemi görmi- yeceksin, benim sesimi duy- mıyacaksın. Kalbimi ayakları- mın altında çiğniye çiğniye gi- deceğim, — Seni unutacağım. Senin aşkım, gemide ölmüş bir insan gibi dalgalara fırla- tacağım ve yalnız, dünyaya düşman kesilmiş bir korsan' olarak yaşıyacağım. Ölümüm gene bu azgın denizlerde ola- caktır. Ve bir gün.. Şaşı Pandeli sustu. Kinli kitli baktı : — Ve bir gün bu deniz- lerde seni-bir başkasile yaka- larsam, Tanrının bütün melek- leri denize inseler seni elim- den kurtaramıyacaklar. Mariya bir kahkaha daha savurdu, Ba kabkahalar, bu müstehzi tavır şaşı Pandeli'yi büsbütün çıldırtıyordu : — Göül -diye bağırdı- gül, fakat bir gün ağlıyacaksın. Güzelliğine o kadar imağrur- sun ki onu bir hançer gibi de kullanıyorsun. Bu hençeri kal- bimde taşıyarak çıkacağım, Fakat her zaman rüyalarına gireceğim. Uykunu haram ede- ceğim, Kâbuslar, buhranlar İ zeçireceksin. Üi e e n SÖON AA emseddin bozdun. Sümüklüböcek'ten kah- zatı takdirle kaydetmeği ken- ! (Karşıyaka vapurları ve halk Bizim körfez vapurları mua- yene edilmiş. Duymuşsunuz- dur elbet: Ancak ikisinin işliyebileceği bakkında rapor — verilmiş. Bu haber, Karşıyaka'lıların etek- lerini tutuşturmuş. — Yahu -Diyorlar- iki de- ğil, beş tanesi işliyor şimdi.. Demek ki üçünün ayarı bozuk ve başımıza ne marifetler çı- karacakları meçhul. Olur mu olur; istermisiniz, bir gece fır- tınalı havada İzmir'den Karşe yaka'ya gelirken, Al bakalım köhne vapur; Diyerek deniz şeytanları va- puru, maa muhteviyat denizin dibine çeksinler. İki yeni va- pur — alıpacakmış, deniliyor. Balıklar kavağa değil, gemi direklerine çıktıktan — sonraya kalırsa halimiz neye varır? Karşıyaka'lıları haklı gör- memeğe imkân yoktur. Âyni zamanda bu sağlam ve seyri- sefere yarar vapurların hangi- leri ofduklan da şimdilik meçhul.. Dün Karşıyaka'da Zeki'nin kahvehanesinde ve diğer kah- vehanelerde bunu - soruşturu- yorlardı. Çift mi, tek mi oy- nar gibi mes'ele bir nevi fal- cılığa düşürülmüş. Nihayet Gördes'li bunu bulmuş: — Otobüs -Demiş- en sağ- lam ve en emin olan nesne, — Fakat -Diye sormuşlar- evelki akşamki kazayı işittik. Keza, Bursa otobüsünün ba- şına gelen de malüm.. Kâzım düşünmüş, taşınmış: nihayet — Buldum -Demiş- en emin hareket nedir bilir misiniz? — Nedir? — Ya maşiyen alakademin gitmek veya.. — Veya? — Rahatla burada oturmak ve İzmir'le alâkayı kesmek.. Kâğıtçı Kadri ve eski kay- makamlardan — Tahsin bunu işitince gidip Gördes'li Kâ- zam'ı tebrik etmişler. — Yalnız -Demişler- İzmir'e inersen İiman idaresinin önün: den geçme, ne olur ne olmaz, böyle bir fikir icattan dolayı elbette seni okşıyacak değil- lerdir. Çimdik Böyle çalışmalı! Nazilli'nin Pirlebey köyü Parti ocak Başkanı Mehmed | Yoğcıuoğlundan bir mektup al- Kâzım dık. Bunda bildirildiğine göre, 250 haneli ve 1200 nüfuslu olan bu köyün toprakları vak- tile sulanmıya alışmıştır. Fakat son senelerde kuraklığa uğra- mıiş, vaziyeti fenalaşmıştır. tarihlerde bu köyde, şimdi de Hacıbeyli'de muallim bulunan Şükrü Erdem köylünün vazi- yetini tetkik ile sulama ihtiya- cını görmüş, Kaymakam İh- san'ın nazarı dikkatini celbet- miş, Kaymakam da derhal alâkadar olmuştur. Bu suretle bereket başlamış- ve - köyün çok çalışkan muhtarı Mustafa Candemir bu yolda ne kadar lâzımsa o kadar emek sarfet- miş, keza Kaza Parti Başkanı Tevfik Bilgin'de ssnedsiz, müd- detsiz olarak köylüye dört yüz lira vermiş ve nihayet sulama işi başarılmış, köylü bu sene iyi mahsul almıştır. Bu kadir- | şinaslık, bu çalışma ve yüksek alâka köylüyü çok sevindir- miştir. Anadolu — Biz debu dört ANADOLU Kral Karol Mazarik'i ziyaret etti. Prag görüşmelerinden iyi neticeler elde edildi K. itilâf, Tuna me;e_lı;nde Avustur ya, İtalya, Almanya ile anlaşmak arzusunda! Kral Karol ve veliahd Mişel bir merasimde Prag, 30 (Radyo) —Roman- ya Kralı Karol'un Şato De Lani'de Mazarik'i ziyaretinden sonra, civardaki ava iştirak etmiş ve akşam üzeri Prag'a dönmüş, âyan ve meb'usan içtimalarında hazır bulunmuş- tur. Akşam da şereline bir gala suvare tertip edilmiştir. Kral Karol ve M. Benes, ve diğer cihetten M. Antonesko ve M. Krofta, iki devlet ve küçük itilâf mes'eleleri üzerine görüşmüşlerdir. Bu görüşme- lerin neticeleri memnuniyet bahştır. Küçük itilâf ve Almanya Prağ, 30 (Radyo) — Kral Karol'un Prağ seyahati, Ro- —Başı T inci sahifede— bettiklerini bildirmekte ve ih- tilâlcilerin eline külliyetli mik- tarda Rus topu ile Rus tank- lan geçliğini, Rusça'dan baş- ka dil bilmiyen bir sürü Rus askeri esir olduğunu ilâve ey- lemektedir. İhlilâlcilerin cline esir düşen bir Rus zabiti, mü- him ifşaatta bulunmuştur. Bu ifşaata göre, hükümet kuvvet- lerini idare eden, Moskoya'dan sureti mahsusada celbedilen bir Rus generalidir. Pravda'nın makalesi Moskova, 30 (Radyo) — Pravda gazetesi bir başmaka- lesinde: “General Franko faik kuv- vetler, İtalya, Almanya ve Portekiz gibi faşist devletlerin yardımile Madrid meşru hükü- metini imhaya çalışmakta ve paytahtı caniyane bir şekilde havadan bombardıman etmek- tedirler. Bu vaziyet edemiyecektir. Madrid kuvvetlerinin muka- vemet imkânı henüz kaybedil- miş değildir. Madrid'lilerin ne pahaya olursa olsun müdafaaya devam etmesi lâzımdır. Bu hususta lâzım gelen bütün va- sıtalara maliktirler. böyle devam ram münasebetile giydirmiş ve sevindirmiştir. dır. Bu akşam da Kültü erkânını | dedir. rparkta manya ile Çekoslovakya siya- setinde tam bir mutabakat teminine hizmet etmiştir. Alâ- kadar mehafil, aradaki noktai nazar birliğinin, yalnız Roman- ya ile Çekoslovakya arasında değil, küçük antant manzume- sinde tamamen cari olduğu kanaatindedirler. Küçük antant, Tuna mes'e- lesinde Avusturya ve İtalya, hattâ Almanya ıle de . birlik taraftarıdır, Fransız siyasal mehafili, bu | vaziyetten endişe etmemekte- dir, Zira küçük. antant,biçbir zaman Fransaya rağmen hiçbir hareket yapamamak mevkiin- Ispanyadaki harb Madrid, sonuna kadar mu- kavemet sayesinde muvaflak olacaktır., Demektedir. İspanya'ya giden gönüllüler Marsilya 30 (Radyo) — İs- panyol ( Çodat Di Barselona) vapuru Marsilya'dari birçok anarşist ve komünist gönüllü- ler ve bir miktar mühimmat yükletmiştir. Barselon'da iki Rus vapuru batırıldı. Burgos, 30 (Radyo) —Dün âsi tayyare kuvvetleri, Barselon Timanını bombardıman etmiş- ler ve mühimmat tahliye et- mekte olan iki Sovyet vapu- runu batırmışlardır. Sovyet'lerin yardımı Sayfa 5 H, Ankara'da siya- sal görüşmeler başladı. — Başı birinci sayfada — Bakanı Dr. Tevlik Rüşdü Aras'ın refakatinde olarak sa- hadan ayrılırken hâlk büyük misafire karşı büyük bir sevgi tezahürünü göstermiştir. Bil- hassa büyük misafirin ikamet ettik'eri —Ankarapalas — otöli önünde toaplanmış olan bin- lerce kalkın iki hükümet rei- sinin resmi geçitten otele dö- nüşleri e:rnasında göstermiş oldukları tezahürat fevkalâde “bir manzara arzetmiştir. Otele - gelişlerini müteakib iki hükümet şefi ve hâriciye Veki imiz erasında yörüşme- lere başlarir'mıştır."Epice uzün süzrmüş olan bu müzakere esnasında etelin önünde top- lanmış bulunan halk mühterem misafiri alkışlamış ve içten sevgi tezahürü karşısında Ek- selâns Stoyadinoviç ile Başve- kil İsmet İnönü balkona “çıka- rak halka teşekkür etmişlerdir. Ankara, 30 (Hususi) Dost ve müttefik Yugoslavya- nın koymetli'başvekili M.“Sto- yadinoviç, bugün şehrin bazı yerlerini gezmiştir. Öğleyin, Hariciye — Vekilimiz |döktor Tevfik Rüştü Aras, misafiri- miz şerefine bir öğle ziyafeti vermiş, ziyafette, Başvekil İs- met İnönü, Vekillerimiz, meb- uslar bulunmuştur. Misafirimiz, öğleden sonra Gazi Orman çiftliğini gezmiş- lerdir. Akşam Yugoslayya el- çisi M. Lazareviç tarafından bir ziyafet verilmiş ve bu zi- yafeti bir süvare takib eyle- Miştir. M. Stoyadir oviç, dün geceyi Büyük Şefimizle birlikte geçir- miştir. Yugoslav gazetecilerini Önder'imize takdim ederken: — Benim mesai arkadaşla- rım. Demiştir. Ankara, 30 (Hususi) — Baş- vekil İsmet -İnönü ile Rüştü Aras ve Yugoslavya Başvekili M. Stoyadinoviç — arasındaki mühim siyasal görüşmelere bu gün de devam edilmiştir. Ankara, 30 (Radyo) — 'M. Stoyadinoviç bugün, Ankara- da yeni yapılan Yugoslavya sefarethanesinin küşad resmini yapmıştır. Yunan prensesleri Barselon, 30 (Radyo)—Sov- İCenaze merasiminde yet'ler şimdiye kadar Kata- (bulunmak üzere lonya hükümetine 20 milyon |Atina'ya gelecekler. Ruble iane göndermiştir. Âsi tayyareler faaliyette Sevill, 30 (Radyo) — Âsi tayyareler dün dört Madrid tayyaresi düşürmüşlerdir. Va- lansiya'da ayni tayyareler bom- bardıman etmişlerdir. Bazı tayyarcler Madrid üzerinde uçmuşlar ve yeniden beyanna- melerle Madrid'i teslime davet etmişlerdir. eleri ile bi At'na 30 (Radyo) — Mü- teveffa eski kral ve kraliçe- lerin cenaze merasimi bütün kralın hemşireleri prenses He- len Dö Romani ve İrini ile Katerini beklenmektedir. Prens Niko ve Prens Hiris- tokoro ve Gran Dük Dimitri de geleceklerdir. Prens ' ve Prenseslerin hepsi de sarayda kralın misafiri olacaklardır. C.H. Partisi Esnaf ve İşçi Birlikleri, her sene olduğu gibi, bu sene de ikiyüz yavruyu bay- Çocuklar bu münasebetle tezahürat yapmışlar- SKDN d d