58 |Birinci Fransova BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA Çevire Dük d'Alb, Fransız kralının serbest bıra- kılmasına şiddetle itiraz ediyordu.. Geceleri gözünün önünden galib ve yenilmez olan Fran- Sova'nın hayali hiç ağyrılmı Yordu. Gene - böyle- en - karanlık dfjiüncrlere daldığı bir sırada bir nedimi kapıdan görün- dü ve: — Sir.. Ordularınız. muzal- 'f:l' olmuştur; Fransız kralı bi- rinci Fransova esir ve yara. hdırl! Dedi. İmparator bu haberle bir« den_bir: büyük bir heyecan Wrtği._ sap-sarı oldu. Düşme- e çin tutunmak — mecburi- ğî*' h'“f“i. Uzun bir zaman vaî“yy:îl')'e:ıedi.. Sonra ya- K $ kendini toplıya- — Birinci Fransova, Fransa rrılı esir mi oldu, harb ordu- arım tarafından mi - kaza- nıldı?. Diyebildi. Ve yerinden kalkarak he- men Meryem tasviri önüne gitti, diz çöktü ve bu zafer için Allah'a — şükranlarını - ar- zetti! İbadetten sonra, — tahtına dohfiüğü zaman, Şarlken'de hiçbir sevinç yoktu. Tebrike ü n _lefîrle e€ de,kir sevinç b_lmetı göstermedi. Bu zaferi uyı'ik “h"“"')'iî Ve merasimle tes'idi tavsiye edenlere de red î_vfabı verdi. Yalnız - büyük '_]'“Ye- siyah elbiseler giyin- miş olduğu halde giderken: — Hiristiyanlar, ancak Müs- lümanlar üzerine kazanılan za- ferler için şenlik yaparlar! Dedi, Ve tebaasını da şenlik yap- maktan menetti! Biraz sonra saltanat şürü- sını, mağlüb ve esir krala ne yapılmak lâzımgeleceğini tes- bit etmek için topladı. Kralın papazı sükün ve iti- dal istedi, ve: — Mağlüb krala bir kardeş ve bir dost muamelesi yap- malısınız; kendisini hemen ser- b_tft bırakmalı ve şart olarak Sizinle ittifakını ileri sürmeli- Siniz! Bu suretle haşmetmaab 'azretleri Fransa'nın dostlu- _nîı elde edecek ve bundan 'Öyle Avrupa'ya sulh hâkim olacaktır! e Dedi. Fakat, Şarlken'in çok şımart- Hiği kibirli, mütehakkim ve zalim dük d'Albo hemen ileri âtıldı: t — Papas hazretleri, bu fa- zilet davalarını mukaddes su Serptiği kimselere - izah. etme- Hidir, hükümet idaresi bu ka- dar basit birşey değildir. Hü- Fl:lındarlaı ve devlet —erkânı için hususi ahkâm vardır. Mü- samahakârlık ve afperverlik, hamusluluk- ve merhamet, in- Saniyetperverlik sadece — basit ll_llınlnr için iyi şeyler ve fa- ziletlerdir. Fakaf hükümdarlar için sıfır şeylerdir! Bu saltanatı idame edebil- mek için - istikbali sağlam ve Maddi esaslara istinaden ha- zırlamalıdır! Bu- faziletleriniz, en parlak göründüğü anda ::ğbolan Mart güneşine ben- Dedi. Mecliste hiçbir * kimse bir | | Ron nehrinin kendine mahsus söz - söyliyemedi; bu & gene dük d'Albo bozdu: olmadıkları esir bir kralla mi- safir bir kral arasında bir fark görmiyebilirler ve esir Fransa kralının izaz ve ikramını, gene aleyhimize saldırmak leketine gönderilmesini bilirler. Fakat bu hükümeti idare edenler böyle hareket edemezler| Eğer Fransova'yı salıverirsek, Fransız'lar bize ahmak diyecekler, evvelâ gü- lecekler ve sonra da yeni taar- ruz ordusu hazırlamağa başlı- yacaklardır! Dedi. Şarlken hiçbir söz söyleme- den bu sözleri dinledi. Ve... Eğer Fransova'nın eline ken- disi düşmüş olsa, ne muamele göreceğini düşündü! * ** Hükümet naibi olan validei krali birden kulak kabarttı ve: — Duyuyor musunuz?. Din- leyiniz! Dedi, İsli kandillerin soluk ziya- ları altında kanapelere uzan- mış olan nedimeler kalktılar; gürültüsünden başka at nalla- rından çıkan sesler de — gel- mekteydi. Nedimelerden birisi hemen kapıya geldi: — Madam.. İtalya'dan sai geldi! Haberini verdi. Validei krali, zaten bir gece mantosuna sarılmış olduğu hal- de kalkmış bulunuyordu; kalbi şiddetle çarpıyor, içinde bü- yük bir sıkıntı vardı. Sainin getirdiği mektubu aldı, sür'atle ve heyecanla okudu, sonra: — Eyvah.. Sözlerime kulak asmak istemedi. Kendisine o kadar söyledim.. Aman ya- rabbi.. Yanıyorum.. Oğlum, sevgili oğlum!. Diye haykırdı. Ve bayılmak, yere devrilmek üzere idi. Düpra hürmetle yaklaşarak — validei kraliyi tuttu. Madam kendini zapta çalışırken göğsü üze- rinde bir haç çıkardı: — Allah neylerse güzel ey- ler! Dedi. —Sonu var — Rekoltemiz.. Bu sene çok iyidir. Şeker fabrikalarımı- zın faaliyeti artacak Ankara, 7 (A.A)— Memle- ketimizin bu seneki Pancar rekoltesi çok iyidir. 10 Ağs- tostan itibaren sırasile kam- panyalarına — başlıyacak olan şeker fabrikalarımız bu mah- sul vaziyetinden dolayı bu sene mühim bir faaliyet senesi ge- çireceklerdir. Rekoltenin yük- sek olduğu senelerde her çift- çinin vermeyi taahhüt ettiği miktardan fazla pancar mah- sulünün biraz daha aşağı fiatla alınması mutad olmakla bera- ber köylüyü korumak ve kuv- vetlendirmek istiyen fabrika- larımız bu sene fazla mahsu- lü de taahhütlü pancarlar fia- tına satın almağa karar ver- mişlerdir. " Şemseddin Benlioğlu — Saray erkâmı, iş insanları | ANADOLU Düne hasret her- şey için Fakat plâj ve vakidir! ı;ı;yo bahsinde aslâ.. Yalnız.. tinden farkı, sadece süs ve dantelâsında- idi. Yirminci asrın iptidalarında kadın plâj madasını ihdas et- mişti. Fakat bundan 36 sene evelki plâjda kadın mayo de- ğil, dalgıç elbisesini andıran bir nevi garip, sakil kiyafete malikti. İnanmiyorsanız. o zamanın albümlerinden alınmış resimle | rine bakabilirsiniz. Baldırlarını bile, denize gi- rerken dahi göstermekten sa- kınan kadın, o zaman — şimdi- kinden daha mahcup ve daha ilfetli. miydi?. Ne gezer?. Bu dalgıç elbi- sesini andıran kıyafet clinde şimdikinden fazla ne skandal ler sahneleri olub- geçiyordu. Kadını en- ziyade- olduğu | gibi ve en güzel gösterenma- yolar saltanatı umuti harptan sonta başlamıştır. Mayo gittikçe kısalan, git- likce güzelleşen, gittikce'en cazib şekil alan birşey - ol muştur. Mayo, düne en kahir Eski mayolardan bir örnek daha Vâkıa ezeli bir âdettir. Ade- min evlâdları, daima ikiye ay: rılmış bulunuyorlar. Bir kısımı “Düne hasret, tirler, dünün mezaya ve saadetlerinden mü- temadiyen bahsederler. Diğer kısım da “Dün, ü ve hatlâ *Bugün, ü beğenmezler, her şeyi yarından umarlar. Gene vakıa, 18 Yışmdııı | 35 yaşına kadar yüzlerce er- keği güzelliği - karşısında oy- | natmış ve bugün yüzü buruş- muş ellilik bir kadın için hal ve istikbal kaç para eder?. | Onun için bu tatlı maziden daha ekmel ne olabilir?.. İhtiyar ve mefluç bir &dam da hiç şüphesiz dünkü zinde liğini, dünkü hayatını herşey- den güzel ve iyi bulur! Fakat, inkâr - kabil değil- dir ki düne nisbetle bugünün güzelliklerinde artmış pekçok noktaları vardır.. Yirminci asrın çok yakın ve düne göre pek acayıp olan safhaları vardır : Meselâ... Bu gün insanlar havalara hâkim- dirler ; tayyarelerle devriâlem- ler yapılıyor ; tayyarelerle ha- vada canbazlık yapmak müm- kündür ; tayyarelerle yolcudan | başka ordulara asker, mühim: mat da sevkolunabiliyor. Ha: va süratı, akıllara hayret veri- yor. Buna rağmen tayyarenin, havaya insan hâkimiycu;n 'la; rihi asırlar evele mi aitlir * Hayır.. Daha 1908 de Hanri Karman havada ilk kilometre mesafeyi katetmiş idi ! Çcyr_ek asırda elde edilen bu değişik- lik müthiştir ! Ben bu kadar az bir zaman içinde elde edilen (Dün - Bu gün) farkı bilhassa plâjlarda, kadın mayo ve banyo şekille- rinde çok büyüktür. Bu hususta bir asır evvele gitmeğe ne hacet; kadının © zaman için plâja gitmesine e Ve... *zanetmiyorum ki “bizim gençliğimizdeki m ve deniz banyo kıyafe! ne güzeldir?,, Diyebilecek ka- dın ve yahud bir erkek çıka- bilsin! Hayır.. Hayırl. Hatâ etti- ğime' şüphe yok.. Dü baş- dan başa kapalı den'z kya- fetine taraftar olanlar yok de- mah- ud güzelliğinden ihtiyarla: rum o'anlar ve... ihtiy ları için ahlâk ve faziletlen daha fazla dem vuran kadın- galebesini “bugün,, çalmıştır. lar!.. 1900 den itibaren kadın ve erkek mayolarının Yunanistan'da vaziyet düzeliyor. —Başı T inci sahifede— grevin akim kaldığım ilâve eyle- mektedir. Gazeteler, eskisi gibi intişara başlamıştır. Yeni kabime, haftada Viki defa toplanınağa - karar — ver- miştir. Yeni maliye nazırı M. Zaviç- yanonun başkanlığı altında sık-ak toplanacak olan mali komite, halka tefah temin etmeğe gayret edecek- Ür. Bu - komite, saylavların maaş- larımı hazineye iade edecektir. Başbakan — general — Metaksas, bügün gazetecilerle cenebi muha- | birleri kabül ederek uzum beyanat- ta bulünmaş ve son - vaziyelin icu- bi olarak diktatörlükten başka şe- kilde hüreket etmenin kabil madığımı &ö ştir. bir habere göre, olna. gelen e bulunmakta alan (Skave- nos) tan başka bütün komünist say- Tavlar ” yakalanmış ve tevkif — edil- | miştir. Yeni nazırlar, bugün vazi. felerine geçmişlerdir. Atina, 7 (Radyo) — Yunan kralı ikinci Yorgi, bugün bir destruyerle Korfo adasına ha- reket etmişrir. Atina, 7 (AA) — Birçok Yunan harp gemisi bu sabah Selânik'e gelmiş ve orada birçok komünist tevkif edil- miştir. Bir tayyare Fransız gemi- sine bomba attı Marsilya, 7 (Radyo) — Ce- belüttank — boğazından geç mekte olan bir Fransız ticaret vapuruna meçhul bir tayyare bile imkân yoktu ve kadın: | ların sokak - kıyafetinin bir Karmelit rahibesinin - kıyale- tarafından bomba atılmıştır. Baomba isabet etmemiş ve 200 metre uzağa düşmüştür. Z tü el l eeei * — zekğe zi lit ei aa ASA R di Seği ei PS Di e Zai Se00 e geçirdiği istihaleler.. ermrar oAi AArALAELALALAKAL DN AA LAKELALALA ZABİTA: KeSTAZLEL MT ge Pencereden düşen çocuk Cedid mahallesinde 650 sa- kağında oturan Priştine'li Aki- | fin yedi yaşındaki kızı Fatma, pencere içinde otururken üç metre yüksekten yere düşmüş, başile yüzünden yaralanmıştır. Yaralı çocuk, memleket has- tanesine kaldırılmıştır. Bir kaza daha İkincisultaniye mahallesinde Birincinezaket sokağında otu- ran Mehmed kızı 70 yaşların- da Arap Zehra, gaz satınal- mak için bakkala giderken ayağı kaymış ve yere — düş- müştür. Elinde tuttuğu gaz şişesi kırılmış ve Zehra'yı sol bileğinden yaralamıştır. Hırsızlık Bayraklı'da Karşıyaka cad- desinde oturan İbrahim kızı Nafize'nin evinden birkaç gün evel yedi lirasını çalan Hasan kızı Fikriye zabıtaca tutul- muştur. Kanuna küfretmek Bayraklı'da oturan Hasan oğlu Emin, kanunlara küfret- tiğinden 'zabıtaca tululmuştur. Kavga Kemer caddesinde arabacı Mustafa oğlu Ömer, şaka ola- rak araba tamircisi Mehmed oğlu Boşnak İbrahime: — Pis Boşnak! Diye hitap etmiş, bu yüzden çıkan kavga sonunda İbrahim keserle Öme- ri başından yaralamış ve tu- tularak adliyeye verilmiştir. Misafirlikte kavga Karantina'da Arap deresi mevkiinde Şerif oğlu Süley- manın evine misafirliğe giden YA ! | e— &nn Ti l e e ÜD GA Eskiden kadın mayosu böyleydi. Donanmamız ve İzmir'in sevinci. — Başı Tinci sahifede — Çi teftiş için Kemalpaşa kaza- sında bulunduğundan amiral, vali muavini — Cavid Üneri aiyaret et- miştir. Bilâhara kışlada müstah. kem mevki komultanı Ceneral Bur- haneddini ve daha — sonra da bele. diyeye giderek belediye reisi dok- tor Bebçet Uzun ziyaret etmiştir. Öğle mulanı — ve üzeri vali muavini, ko- belediye reisi Yavuz zarblısına giderek amirola xiyaret iade etmişlerdir. Dönüşlerinde mü- teadilit selâm- topları atılnlştır. GUN ACK SDEREL TC SAODENN kayın biraderi Ali oğlu bar- dakçı Mekmed ve kayınpederi Ahmed oğlu Ali ile baldızları Zeliha ve Sıdıka, ağız müna- kaşası yapmışlardır. Sıdıka Süleymana fena sözler söyle- miş ve Süleyman da Sıdıkaya küfretmiştir. Çıkan kavga sonunda Meh- med kazma ve taşla Süley- manı başından yaralamıştır. Elbise hırsızlığı Bozyaka'da Ağabey mınta- kasında oturan Hüseyin oğlu İbrahim'in evine giren — hırsız tarafından bir kat elbise ve bir manto çalınmıştır. Bir kaza Halkapınar'da Şayak fabri- kasında dokuma kısmında bir kaza olmuştur. Ameleden Ko- sova'lı Ali oğlu Hasan, makine başında çalışırken, yanıbaşın- daki tezgâhın mel yatağın- dan fırlamış ve göğsüne çarp- mıştır. Hasan bayılmış ve der- hal Memleket hastanesine kal- dırılmıştır.