Hayatı, Cariyeleri ve Sarayı —a Hamid'in yözünde korkunç bir hal vardı; biç kallanılmamış denecek kadar yeni olan Nagant tabancasının soğuk manzaraşı, zaten — Sinirleri çok Kevşemlş olan Büsmümlesli çok korkutta ve tiremeğe başladı. — Zavollı kiz, hemen, hemen - bayılmak üzere İdi. Boreket versin ki, bu korka ve helecan çok sürmedi; tam bu sırada, Hamld'in halvet oda Sinin kapısı varalda ve dişarı dan bir ses geldi. Bu ses: — Benlm, azametmaab haz Tetleri, ben Ceavherağa köleniz!, Dedi, ü Hamld, Haremağasının sesini k""!ıı tanıdı. ve elindekl kor- u'::dîleıı gene yastığın altına Hamld, sevgili ve eadık ha Temağası Cevher'in ancak fev- kalâde hallerde böyle — balvet Odanna kader gölerek — zatıha. Mayanlarını (1?) rahatsız ed bi. leceğini bilirdi, Şa halde?. Çok mühim birşey var demek di. Bunun içla, sultan hele- tanla Cevher ağaya ve kapıyı henüz açmadan: — Ne var, bana e haber Vereceksin?.. Diye bağırdı. Hamid — bunları beraber, kapıyi gene açmadı. Kulağını kapı; Uzun dinledi! Flıııfllıinln doğrasa çıl, zel söylemekle ' dayadı, uzün, tablatını, — daha gınlıklarını pek gü ve belki de herkesten fazla len Cevher ağa da dışarıdan: — Velinimet biminnetimiz. dco bu kusür ve cesaretimin alfını İstirham ederim! Dedi., — Hamid bu sözleri duy Mamış gibi fakat hâlâ hlddetle: — Çabuk töyle.. Ne var, ne oluyor?. i Diye sordu. Fakst bu sirada Hamld'in Yüzünde hiddet Izleri kayboldu Ve yerine korku ve telâş İzleri Reçti. Arab dışarıdan: “l;d İılrincl Kadinefendi haz- CEŞ İrdenbtre bastalandılar ı_m"l:;ıhîmyulınnııı Tütfen Dedi Di İstl.ham ediyorlar. Hamid « Fsiye vvelâ ademlmeman bi *Yan eden bir hurekette ;l:::dn' fakat bu vaziyet, çok eç A lt yıldırim — sür'atile : î*l- Böyle bir hâdisede, hla. h'ılk Bösteremezdi. Ve nihayet ı' Yet dalresinin kepitim açtı, SEr giren Kızlaı üsülen kadar eğllerek hürmet Ve selüm vezifesini yeplı, padi Sahin omuzuna İpekli kumaştan Yapılmış bir hırka koyda, ü Sulten, hâlâ kuryolada ve aplan — postu yorgan altında Yarıçıplak ve korku |içlade ya tan Hüsnümleai'e bir defa olsun bakımadan hızlı adımlarla harem dalresine doğrü yollandı... Gençlik yaşlarından, altımış beşlik bir Abtiyar yaşına gelin. tİye kadar emsalsiz bir. kadın düşkünü olan Abdülhamid'in Yitmi kadar oğlu ve kızı vardı. Fakat bunlar Içinde en ziyade tovdiğl Şehzade — Bürhünettin Efendi 1di, Hamid, çok zalim, çok his dİr, Çok hotkâm bir adamdı. CüRiNeNilE « Skik Gözünde mukaddesattan hiçbir sey yoktü. Yalnız kendisini, kendi hayat ve mhbatını, kondi zevk ve sefahatını düşünürdü. Otuzbeş milyonluk tebaası, bir hiçten başka birşey değildi! Bun- lar isterlerse ölsünler... Ehem- miyeti yoktul Saraydaki kadın ve örkekle rin de bir kıymeti yoktu! Saray halkı, erkek İseler hiz metisi, kadın İseler - zevkini yapmağa, tatmine memüur ve mecbur idiler. Bamid, kendi sİni bütün İnsanların fovkinde, hemen hemen semavi bir mulı lük addettiği için bütün mev cudatın da keyfine bizmetle mükellef olduğuna çok fazla İnanmıştı. Alle mef humunu da tanımaz ve bilmezdi.. Fakat... Şebzade Bürhanettin Efendiye gelince,.. Vaziyeti büs bütün değişirdi! Vakit olurda ki, Hamlid'in bütün meavcudiye- tHioi bu şehzadeyo hasrettiği aşikâr sarette farkedIlirdi! Hamid, Bürhanettin Efendi bin maddi lerila ve manevi vazlyet pek fazla alâkadar idi. Hattâ Kanunu Osmani hilâfına olarak Bamld'in şehzade Bür | hanettin'i birkaç büyük erkek kerdeşine ve amucam — Sultan Aziz'in oğla Yusuf İzzeddin'e, resmi vellahd olan Reşad Efen diye rağmca vellahd ilân etmeği düşündüğünü de söylüyorlardı. Hamld'in, Ahbmed Bürhanet. Ho'in maddi ve manevi vazi: yetlerile çok fazla alâkadar ol doğanu yazmıştık; bü sözleri mizden Hamid'in bir derece yükşelmiş bir şehzade yetlştir meğe çalıştığı manası usla Tılmamalıdır! Hamld, cahil olduğu kadar da eski kafalı ve muhafazakâr idi. Çok sevdiği — söylenmesine Tağmen — şehzade — Bürhanettin Efendiye ,Elifbu”, “Kırast,, ve biraz da “Farisi ve Arabiyanı,, değeri, İlmi, görgüsü pekâz fa: kat etek öpmede ustalığı pek fazla bir ,Sarığı ve çarığı bü- yük“ hoca öğretmekte Idi, Bir çocoğu abmak, kabili. yetsiz ve şımarık yapmak İçin esasen fazla düşünmeğe de ha cet yoktu; Saltan Hamid'in ha rem dalresinde ve sarayında bir müddetçik totmak yetişirdi! — Sonu var — Borsada Üzüm satışları: Ç. Abca 97 Y. L Tadât 13 50 49 A. Alyoti — 14 50 146 Bugünkü satış 488309 Dünkü yekün 488455 Umutn « Zahire satışları: Ç. Cinsi 614 Buğday 40 Akdarı 14095 P. çekirdek 2 136 B. pamuk 43 M ea 68 K.S. K. 13 15 s. $ 25 25 65 50 60| 8. Ti K. 6 4 K. B 2 4 65 23 43 43 Piyasa Vaziyeti Üzüm üzerine veziyet dur" gündar, Buğday —üzerine — muamele hareretlidir. Fistler — yenlden Yükselmiştir. Bu akşam Kemeraltı'nda Hi Iâl, Güzelyalı'da Altıntaş, Til kilik'te Falk, Eşrefpaşa'da Eş Tefpaşa cczaneleri açıktır, *' Zabıta : ı Yakalanmış: ; Karantina'da Şükülfe saka ında Kadriye'ola evladen ça Losa kurşun boraların hırsizi olduğu şöphe edilen Mehmed yakalanmış soruşturmaya başlanmıştır. Çamaşır Çalmış Göztepede tramvay caddesin Cemal'in evine giren hırsız 23 parça İç çamaşırı çalmıştır. ve de Ramazan - oğlu Alacak yüzünden kavga: Kentelli caddesinde Hüseyin oğlu Hamid ile — kah İbrahim oğla Mehmed arasında bir alacak meselesin. den kavga çıkmış —Hamid de. mirle Mehmed'i başından hafif surette yaralamıştır. vecl Borular çalınmış Güzelyalı'da Şeref sokağında Comal karıtı Makbule'nin evin den karşun boru çalan Mehmed oğla Mehmed tutulmuştur. Sarhoşluk ve yaralanmak Güneş mahallesinde Gelincik sokağında Şemuel oğlu Yazuf sarhoşluk yözünden yere düş- müş ve o gırada elinde bulunan çakı ile bacağından hafif su rette yaralanınıştır. Sarhoşluk ve ustura taşımak Kemer caddesinde sarhoş ol dağa halde elinde ustara İle dolrşan Ahmed oğlu Burhan tatulmaştar. Bıçak taşımak: İkincl kordanda Ali Osman oğlu Süleyman'da bir bıçak bulunarak alınmıştır. Belediye memurunu dövmek: Fevzipaşa bulvarında beledi. ye nizamnamesine aykırı bir şekilde seyyar — satıcılık eden Hasan oğla Süleyman kendisi ni meneden belediye memurla. rından Mustafayı tahkir ederek taşla dövmüştür. Saat HırsızIrğı Sinekli caddesinde — oturan AH oğlu Ömerin evine giren Kayserli İsbak bir — saat çal: diği sırada tatnlmuştar. Kız yüzüuden kavga; Kahramanlar'da meydan - 10- kağında Mustafa oğlu Mustafa- nin metresi | Fatma'nın — evine giden Fatma'nın - kizi Tesli: me'nin — ulşanlısi Temali - oğla Rifatı tahta ve şemelyoe ile hü- cum ederek döven Müstal Fatma - tatulmuşlardır. Ikinci Plân — Baştarafı ci sayfada — politikası güdemiyen koskoca oe manlı imparatorloğunun, ortanca bir Balkan devletine nisbetle, ne kadar fakir bir müşteri olduğunu 1912 ve daha önceki istatistiklere bakarak — öğrenebiliriz. Enternas yönel piyasalarda, dünya endüst risi ile rekiplik he ve eski yeni ihtiyaçlarından şüp: hesiz birçoğunu dışardan temin etmek — zaruretinde bulunan mera: Teketler bilâkia, buhranın hafif lemesine yardım cden — unsurlar gibi muhakeme edilmelidirler. Bundan başka, eğer bütün bi- taraflıklar, Amerikanın tasarladığı Bibi olursa, birgün, herhangi bir Karruza uğrayan memleketin, san sak bezi getirmesine bile imkân kalmıyacaktır, Abluka, bir milleti müdalaa ve asgari bayat vaşıtalarından mahrum eden bir felâket olmaktan, ancak, müllk en: düstrinin tamamlanması ile çıkabilir. | İlk'beş senelik plândan sonra, ikinci beş senelik plân haberinin halkta uyandırdığı yüksek şevk ve heyecan bu hakikatin — şuurları: mızda yer etmesinden, bu inşanın, ilk tereddüdlerden sonra, her ta. tafta ancak hoşaudlukla karpılan: makta olması da, yukarda saydığı: miz sebeblerden ileri geliyor. F. R, Atay ÜĞ E üi ai (ANABULU 7 t Konseyin tısında ölen Kralın Mezi- yetlerinden Bahsedildi. — Baştarafı lci sayfada — unutmak kolay — değildir.,, de- mlştir. M. Litvinof: *Beşinel Corc'an zamanı sal- tanatı böyük müşkülâtla dolu geçmiş olmakla beraber, müte- vefla sulhün müdefaası ve mu- hafazası için çok büyük mu- vaffakiyetler elde etmiştir,, de- miştir. İapnaya murahbası, İspanya e İngiltere'yi birbirine bağlı- yan küvvetli — bağlardan — bah- Betmiştir. M. Bek Lehistan mamına vöz söylemiş ve Arjantin İle Şili murahhaaları da tekrirlerini alenen söylemişlerdir. Portekiz murahhası, İngilte renin asırlardanberi devam edeu Paortekiz dostlağandan, — Danl- merka mürahhası — müteveffa kralın validesinin Danlmarkalı olduğunu İşaret ederek Dani marka'nın da matemzedeliğin den bahsetmiştir. Türkiye murahbası Tevfik Rüştü Aras bir nutuk ile mü tevef fadan bahsetmiş, Romaoya murabhası M, Titülesko bütün Romanya'nın matemde - olda guna söylemletir. M. Eden bütün bu sözler ve tebamüslerden dolayı teşekkür- lerlol beyan etmiş ve ba me rasln — hüsebile başka hiçbir mes'ele müzakere edilmemiştir. Cenevre, 22 (Radyo) —Ulus lar könseyi, bogün öğleden sonra tekrar toplanmış ve ulut- lar kurumu fevkalâde komlse- rinin Danzig bakkındaki rapo- ronn müzakere etmiştir. Bu raporda, Danzig'de Alman na- zilerinle, halkı tethiş - ettikleri bildirilmektedir. Fransz murahhası M. Aleks Leje, bu mes'ele hakkında söz almış ve müteakiben — Polonya di bakanı M, (Bek) te, Po- lonya İle Danzik arasındaki münasebatı İzah — eylemlştir. Bundan sonra Danzik — fevka- lüde komliseri dinlenmiştir. hagiltere delegesi Lord Eden, bu mes'ele bakkında bir rapor yapılmasını teklif — etmiştir. OÖnsekizler komltesi ise - öğ- leden sonra M. Vas Konselleşin başkanlığında toplanmıştır. Bu toplantıda — bolanmıyan — Lord Eden'in bir mektuba okun- müuştür. İngilterevin, Türkiyo Yunanistan, İspanya, Yugoslav- ya ve Fransa'ya vermiş olduğu n bahsedilmekte ve alınan ar — bildirilmektedir. Ko Mite, yukarıda İsimleri geçen devletlerden İngiltere'ye verilen cevabları neşredecektir. İtalyan başmurahbası Baron Alolizi, Akdeniz'de — İngiltere için hiçbir zaman tehlike mev- Züubaha olmadığını söylemiş ve İndlıeıc'ılıı notasını Jüzamsuz görmüştür. Komite, bilâhara hususi surette toplanmış ve 18 ler komltesi için tabdlsat verilmesi mesele #ini müzakere etmiştir. İtalyan delegesi Baron Alolzi, tahalsata lözüm olmadığını ve çünkü ko- mitenin, uluslar kurumu teşki- lâtından sayılamıyacağını söyle- miştir. Arjantin murabhası, ba mes- lenin konseyde mevzunbahı olma sını ve reye konmasını İste- miştir. Baron Alolzi buna iti- Kaz etmiş ve tahslent verilmesi Hotar için ekseriyet — değli, — İttifak lâzım — olduğunu beysu etmiç- tir. Komlte başkam, ekseriye- Ha kâli olduğunu söylemiş ve bu mes'elenin — yarına - talik edilmesiai teklif etmiştir. Bu teklif kabul edilmiştir, Cenevre, 22 (Radyo) — İtal- ya delegesi Baron Alolizi, Ce- nevre'den hareket etmeden ev- vel M, Laval'la ve Mütcakiben de Polonya dış bikamı Baran Bek ve Romanya dış bakanı Titalesko ile konuşmuaştur. İtalyan murabhası , — Lord Edenle de konuşmuş ve kırua- hn vefati münasebetile taziyot- lerlal beyan etmekle beraber bir nebze de İtalya Habeş fhtl lâfından bahseylemiştir. Cenevre 22 (Radyo) — Kon- seyin — toplantısında -Romenya delegesli Andam'ın mundalar komltesinin mesalsinden babhse- den takririnin müzakeresl esna- sında Dabzig ayan mecllel relsl do hazır bulunmuştur. M. Eden söz almış, Danzig mes'elesinin vehametinden brh- setmiş, Uluslar sosyetesinin da- ba emin tedbirler almış - oldu- ganu söylemiş ve demiştir ki: *—Konseyin urtık Denzing mes'elesile meşgul olmıyacağıdı zannediyordum. Halbuki yapılan kenunu esesiye muhalif hare- kesler olmuş ve Ihtilâf genişle miş, vaziyet vahamet kesbet- miştir. Buna bir son vermek lâzımdır.,, M. Laval, Dün Kabinesinin Istifasını Verdi.. —— .— — Baştarofı 1 el enbifede — M. Laval orkadaşları, yeni — kabinenin — teşekkülüne kadar vekâleten tedviri umur edeceklerdir. Bazı nazırlar, İstifanın aley- binde olduklarımı bildirmişler. dir. Ezcümle sandalyasiz nazır- lardan (Lol Maren); Radikal nezırların İstifalarını — vebepsla gördüğünü ve çönkü böyle bir zamanda Fransa'da — vukubula- cak olan bir kabine buhranı- mo, çok fona sonuçlar vereceğl- Di bildirmiİştir. M. Laval, sant 17 buçukta Kedorsa'ya dönmüş ve gazete eileri kabul ederek şunları söy lemiştir: — Kabinenin stifasını Ca mur başkanı M. Lebrun'a tak- dim ettlm. Kendileri yeni ka binenin teşkilini tekrar bana teklif etmişlerse de bunu kabal edemiyeceğimi arzettim. Ben, Fransa İçin çalıştım ve vezifemi Va ettiğime kaniim. Frangı kur- terdim ve İletikrarımı temin ettim. Bötçe, perlamento tara- fından kabal edilmiştir. Ekonomik ve tarımsel vazlye: tnizi slâh için ve olbayet devletin bütün menafli için ne yapılmak Jüzımsa hepsini yaptım. Dış elyasamız da, bütün müş külâta — rağmen — İntizamdadır. Fransa, İstikbal için çok kuv- vetlidir. Demiştir. Camur başkanı Elber Lebrun ssat 17 buçukta Âyan başkanı M. (Dejanne) ile parlamento başkacı (Fernan Bişon)u nez- dine çağırmış ve yenl kabiye- ve & Dış Piyasada Dış piyasadaki — mahsal vazı İyeti etrafında Türkofise “şa telgraflar gelmiştir; Üsüm: Londra borsasında; Töyk malş No 7 peşin 39.60 sekix vadelj 31.42 dokuz peşin 20.28 Yu: nan özümleri Kandiye No 3 peşin 39 Kandiye dürt vedeli 41.60 — Kaliforniye — özümleri tomsan peşin 36 vadeli 33 natürel peşin 37 matörel vedel| 24 Avustoralya üzümleri yeni mal 40.46 İran üzümleri peyiy 28.37 şilindir. Hambarg borsasında: — Türk üzümleri No 7 peşin 18 seklz peşin 18.50 dokuz peçin 19 T. Hlrası, Yanan özümleri Kan: diye No 3 peşin 16.32 fi, Ka: llforalya matürel peşla - 6.85 dolar. İran özümleri peşin 33.38 şillodir. İncir: Londra borsasında: Türk müli genula natörel peşla 34 vadeli Z4 ekeleton 4” cromvn 1 İlb, peşin 45 beş peçin 48 altı pe. şin SO yedi peşin 65 şilindir. Hamburg borsasında; Türk incirleri extrlesima vadeli 24.26 genula peşlo 14 rhdir. Musiki —Baştarafı 3 cü sahifede — maoların — tesirinde ve musiki terbiyesinde aramak — gerektir. O nesll hangi nesildir: Doğdu doğalı huyatın dalga ları arasında yuvarlanmış; yıp- Tanınış, tebeasümünü kaybetmiş, kendi rubi ıztırabının meza- rına diri diri girmiş bir nesll! Copheden cepheye koşmuş, aç, sefll kalmış, okuyamamış, arsu ve heyecanları bir filim kur- delâsının — kopuşu — gibl yarıda kalmış, sadece hasretle, ümld- sizlikle, yelsle boğulmuş bir neeli!.. Ksturap artık önün — varlığını İkinci bir şaur, iklaci bir ba- let halinde filizlenmiştir. O, aucak kendi acısının teselllsini verecek bir ses, bir. musiki arar ve onun kafası, kültürü: nön garibliği me kadar ileri giderse gitein, bu zevki damu- re uğramağa İmkâu yoktur. Yenl muşikiye bir. kaymet ve: ripte ayni İnkilâbin tahakku- kunu İstiyen ba yurddaşlar, kendi ruühi âlemlerinde esen bu esrarlı, bu İçli şark musl- kisinden kurtalamazlar. Bunu tabli görelim. Nerede kaldı ki, halk parça- larımız bile; bâlâ şerk musiki- — *l kadrosu içinde bulondurul- maktadır. Bunlar ki, diğerleri Ne alâkadar değillerdir. Fakat islâb edilmişlerdir, ne de armonize.. Arab muslkisine ta. raftar olanlar, ellerloden gelse, bunları da taşa — tatacaklardır. İşte W#rat ile tefrit bana derler. Orhan Rahmi Gökçe — ne nto, kimin edilmesi lâzımgeleceği etrafında müzakerelerde bulunmuştur. (Parl Süvar) gazeterine göre Müsyü ( FI ), M. ( Alber Saro), M. ( Kamli Şotan ), M. Heryo ve daha birçok zevut kabine — teşkilini kabul — etme: mektedirler. Yalmız (Jorj Mun- del) ve (Marşel Renye) Için blr ümit vardır. Meabazâ onların. da kabal sdip — etmiyecekleri belli değildir. Siyasal mehafli, kabine buh: ranından kurtulmak için ya saylav seçimini derhal iİlân et mek veyabat ta müahtelif par- tilerden bir temerköz — kabinsl teşkil etmek. — Ru iki — şiktan baoglsinin tercih edileceği he- vöz belli değildir. ŞA a DA F eĞ a Dünkü Toplan-