ST e ” Tamaearı İ İ | İ HUNN — Sayta & Tariht wfril;.: 22 Ateşin Hâkimi Napolyon Bonapart'ın Maceraları BIRINSI KISIM — HİND YOLU Befil adam, bir deniz har binde ve akdenizin anları İçla. de ölmek İstemiyordu, Süfli san'atı — icabı. olarak — pekçok kimselerin hayat ve mematı üzerine plânlar kurmuş, casus laklar yapmıştı; fakat kendi hayatını mubafaza hususunda çok titiz idi. Bu sefil, parayı çok severdi; fakat mahud hasisler gibi köp- lere doldurmak ve bu küpleri toprak altina — saklamak — İçin sevmezdi. Boğazına ve — kadın- lara çok düşkündü, Bu iki zevki için para kazanırdı. Casusluk ona kâfi bir servet temin etmişti. Fakat kazanmak birsi henüz sönmüş değildi. Kumarla hiç alâkanı — yoktu. Tali oyunlarını — sevmemekle beraber, bu defa mukadderatını talihe bırakmaya karar verdi, Kendi kendisine: — Adam sen de bu en kârlı İşi bir Ihtimal özerine bırakıb kaçmakta bir mana yok. Daha llk topler atılırken ben hemen denize atlarım; bir balık kadar yüzen bir adamım. İngiliz ge milerine yaklaşır Pit'in adamı- nin bana verdiği parola esye sinde kapağı bir İngiliz geml: sine atarım. Ücretimi alır, sonra Bestiz, sedasız Paris'e döner artık akıllı, uslu yaşarım. Dedi. İşte, Napolyon pencere ba- şında — barometresini — müayene ederek yerine döndüğü — vaklt casas banları düşünüyordu. Napolyon: — Hava bozuyor! Dedi. Cusos ta: — Çok can sıkıcı bir ceza, Dedi ve sonra ilave etti; — Bu veziyet — azimetinizi tehire sebeb olur sanırım! Dedi. Napolyon bu söze cevab vermedi. Yalaız gülümsedi ve; — Çalışalım! Dedi. Casus, yarım saat kadar töh retli talebesine Mısır'da lâzim gelecek Arapça cümleleri, Arap: çanın sarfını öğretti. Napolyon şayanı bayret — bir derslerinde - ilerliyorda. Ders yarım saat kadar devam ettİği zaman, açık olan pence. Teden esen rüzgâr masa Üzerin de bulunan bir-İki kâğıdı uçur- du. Lefukard hemen — yerinden fırladı, fakat Napolyon kendi slne yakit bırakmadı. ve bir hamlede pencerenin — yanına gitu. Ufak adamakıllı pekaz evvel kararmıştı; bu kader — sakin ddi L Günlük Siyasal Gazete Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet İdarebanesi: İzmir İkinci Beyler sokağı €. Halk Partisi biyııııı'lg(ııdo Tolgraf: İzmir « ANADOLU Telefon: 2776 » Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ; Yallığı 1200, Altı aylığı 700, Üç aylığı 500 kuruştur. Yabancı memleketler için senelik aböne ücreti 27 liradır. Heryerde 5 Kuruştur, - ünü geçmiş nüshalar 25 kuruşlur, T ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR olan sakin ölan denizde dalga cıklar peydu olmuşta, Rüzgür, senki görünmes bir - iradenin emrile birdenbire byrekete geç- mişti ve gittikçe —hareketini şiddetlendiriyordu, — Barometre görülmemiş bir hızla düşüyor dü, Şiddetli bir fırtına mubak- kaktı. Bunun — özerine Napolyon Arapça muallimine: — Eh... «dedi. - bügün - için bu kadar dere yeter, Mizir'a gidinceye kadar ders - alacak yaktimiz çok olacaktır, Buradaki — ismile — yözbaşı Bresmuley askerce bir. selâm verdi; çekilmeden evrel Napol- yon gel renk bir manto aldı ve Casusun — giderken yarı açık bıraktığı kepidan: — Börtiye! Diye seslendi. — Emriniz - generalim!.. — Haydi, gidiyoruz. Başka hiçbir şey söylemeden Napolyon — Bertiye tarafından takib edildiği halde bürodan çıktı ve bahriye dalresini ter- kederken de: — Piyadi köprüsüne! Dedi, Napolyon bu noktadan gemi. lerle dolu körfezi dahm- güzel seyredebilecekti. Fırtıba artık çiddetlenmişti! Mantosunun cebinden çıkar- diği bir dürbin İle uzaklara baktı. Nelson'an gemileri acele manevrular yapıyorlar ve edeta kaçışıyorlardı. Napplyon erkâmı — harbiye relsine: — Bertelo beni aldatmadı. Fırtınanın saatıcı dakikası da- kikasına baber verdi. Bizi bek. Uyen İogiliz barp gemlleri uzak tahillerde kendilerine sığınacak yer aramağa mecbur kaldılar, Dedi, Biraz sastuktan sonra: — Ben ve Nelsan hakiki bir saklambaç oyunu — oynıya: ceğız ve zaferin bende kalaca: ğına da eminim! “Bertiye, dostum, şimdi ra- bat uyayabiliriz. Diye lâve eti — Sonu Var — Kâğıt Fabrikamızın kolaylıkla İİnşaatı Çok İlerledi... İşlemeğe — başladığı zaman Türkiye küğıt ihtiyacının yüzde 50 sinli temin edecek olan İzmit kâğıt fabrikamızın ioşa ve montoj çalışmaları hararetle devam etmektedir, Fabrikanın — küğit — yapacak kışmi tamamen bitmiş ve işle- meğe hazır bir — vaziyete gel- miştir. Bundan başka kezan, direktörlük binası, 'âboratavar binası foşantı da sona — ermiş, tamirbene, muvakkat — santral ve İltisak hattı çalışmağa baş: başlamıştır. Su alma İstasyonunan, yanl süzme durulma ve talumba da- irclerinin —ioşaatı ay sonunda bitecek ve montaj işi altı hafta #ürecektir. Türbinin montejı da gabatın ilk bhaftasında bitmiş olacaktır. Fabrikanın aa - ihtiyacını te- min edecek olan dereden fab rikaya kadar boörü döşeme İşi bitirilmiştir. Aymıca demiryola hattının altından bir geçit ya. pılacaktır. Ba geçidin. projesl hezirlanmış ve devlet demir. yollarile ba hüsusta — gereken anlaşma yapılmıştır. Fabrikanın martta çalışmağa başlıyabileceği tahmin edilmak- tedir. Nakleden: FAİK snuı.onlı Köycülük Davosı Köylü Ruhiyatı Ve Köy Çocuğu. 5a Vakın Anadolü — yaylasının toprakları çorak ve katıdır. Fakat ba sert topraklar — üze rinde o kadar yamuşak ve ve- rimli ruhlar yaşamaktadırlar ki.. Anadolu'ya verimsiz — diyenler aldanır, köye yangözle bakan. ların gözü körolar, köylüyü hakir görerek beyenmeyenle- rin de ruhunda Türk'ün, İnkı lâpçı ruhü boğulur. Çöünkü köyler ve köylüler bizim var Iığımız içla varlıklarını — vnut muş yerler ve İnsanlardır. Biraz sonra kararmış taş yı gınları gibi kabaran köy evle rinlo siluetl göründü, burada daba uzaktan Cumuriyetin izeri olan okul Skurağı boyanık ve küçük yerden bir zafer arabası gibi göründü. İçimde sevinçla karışık bir ürperme,.. Daba ötede köyün büyük ve genliş mezarlığı, dünkü köy lâ iztırabini acı bir. dille söy- Jüyordu, Ba kara taşlarda se bepsiz ölenlerin, sörekli salgın ların yanık meralyeleri — yazılı kdl... Bu urada İhtiyarsızca ma zi ne kadar zalimmiş demeden geçemedim.. Biraz sonra büyükçe bir göl kıyısından geçiyorduk - bu göl den bayvonlar yıkatılır, icabın: da İnsanlar da sulanır dediler.. Geçtim. Şimde de köylülerin biraz ürkek bakan gözleri önünden geçiyor verilen İçten selâmları toplıyordum. Yalnız dünün te #el olsa gerekki hâlâ köylü kendine yabandan — gelenleri biraz ihtirazla bakıyor. Bozuk kaldırımlı sokaklar nihayet ya- Tama amaca erdirmişti... — Cu- muriyetin mübarek - İzlerinden olan bu kurağ İşte köylünüh göneşi ve varlık alacağı, benlik sahibi olaceğı fanlsl idi... — Ür- türide... Köyü yeni güneş okulu cümlesi geçmişin kirli yüzüne kavvetli bir öpjektif gibi vu- rüyordu... Bu yavanın saf zeküâlı ço- cukları biraz sonra arabanın etrafiını alarak hoş geldiniz öğretmenim, kaç gündür yol gözetliyoruz, öteki bizi beğen- miyerek kaçan — öğretmenimiz gibi sizide kaçıverir - diye ne kadar üzüldük, Bir taraftanda elimi kacınca gibl — örüyorlar, ve öpüyorlardı. Ba arada bu rüh ve asalet karçıtında gene Irkildim. Gene gözlerim dolda. Arabadaki eşya bu çocak. ların ecemer güneş yanığı elle- rinde odaya — taşınmış haberim olmamış. Biraz sonra — bir ağl kıyıtındeki evimin — toprak s0 fasından uzaklara baktım. Ka- saba dümanlı mavi bir huva içine batmıştı. Nedendir - bil. mem, köyden köylü gözüle bakılırsa — kasaba — başka — bir biçimde görünüyor. Baktım ki çocuklar etrafımı almış benimle konuşmak — lati: yorlardı. Berşeyde olduğu gibi benimde gözüm İlk kez üst- başlarına ilişti. Rengi uçmuş saçları ozamış, elbiseleri renk tenk ve ceki, derileri gene yaz güneşinin yanıklarile kızar. muş. Fakat bu yanık — beden. lerde, bu reogl uçmuş traşsız kafalarda, bu yırtık — elbise içinde yatan — vücatlarda be- nimde göremiyeceğim ve ifade edemliyeceğim yükseklik'er, fa- giletler, varlıkler, — İasanlıklar senlet ve kahramanlıklar, m:rt- Hikler saklıydı. Gözlerinde — bugünün TELEFON Macar Ve Avusturya Siyasası Avusturya Başvekilinin Prag Seyahati önemlidir. F kat Macar, Avusturya Siyasası Değişmiyecektir. Peşte, 15 (Radyo) — Viya ma'dan alınan haberlere göre, Avustarya — başvekilinin — Prag seyabatl dolayisile — Avusturya siyasetinde bir tabavvül hnsule geleceği bakkındaki haberler yalandır. Bundan başka, Macaristan siyasetinin de değlşeceği —hak- kındaki şaylalar yalandır. Ma carlatan slyaseti biçbir. — vakit İngiliz dostlağana İstinat et memiştir. Macaristan ticaret bakanının yaplığı — seyahatta — Berlin'den Romaya kudar dovam edecektir. Macar ricalladen birlel: “ Avastarya'nın menafll Tu na bavzası elyasetine bağlı kal maktadır. Macaristan de böy ledir. Almanya ve İtalya, bu dostloklardan — İstifade edecek ler ve merkezi Avrupa'da sul bu temin — eyliyeceklerdir. ,, Demiştir. Prağ, 16 (Radyo) — Avus tarya başveklili Şuşolng'in ziya reti dolayısile Çekoslovakya &a meteleri, bararetli yazılar neş ağı yanıyor, — rüuhlarında — Atatörk ateşi kor halinde kızarıyordu. Dedim ki işte Atatürk'ün cu muriyet ve deyvrimi emanet ettiği kahramanlar, yeni nesil diye hitap ettiği varlıklar bun- lardan başka nedir ki. Toprak tabanlı ve - toprak örtülü evime girdiğim zaman odanın loş ve asırlık karanlığı ve kokusu içinden şu sesi duy- düm: — İşte köy tipi benim. Köy- lâ de benlim. Atatürk'ün gös terdiği amaç da benim, sen ve senin gibi olanlar bana ve bize işık yarlık vereceksiniz.. Ben- den ve bizden kaçmayın, biz- den kaçmak demek hakikattan kaçmak demektir. Benim çeh- remi siz kızartacak, karanlık. larımı slz boğacak, bu köyün sokaklarını ix — temizliyecek, sularını eİiz 18lâh edecek, me. zarlıklarını elz daraltacak, bu köyün çocuklarını siz adam edecek nihayet bu köye &z varlık ve - bilgi vereceksiniz dedi... Bu sca karşısında ürkmedim, Dinledim, zira bu bir Bes de. ğil, bir İşaretti... O günden sonra köyden kaçanlara tavşan yürekli, köylüyü beyenmiyen- lere diki rahla diyorum.. Köy- de bir çok şeyler yok. Fakat bununla beraber hiç bir yerde olmuyan ve bulunmiyan — bir şey var ki oda fazilet ve Ia: sanlıktır., Köylere seferberlik — halinde koşmayınca köylüyü ve köyü yükseltmek güçtür. Asıl ülkü köy olmalıdır. Bu suretle kırk bir bin köy ve onüç milyon köylü Comhuriyetin ışığı altına alınacaktır. Genç, yaşlı, her Münevver, ülküyü ba yolda aramalıdır. Yoksa kltapta okur gibi Tomantik olarak köycü olmanın zamanı değildir. Köy eülük köye gitmekle, köylü ruhiyatını okumakla olar. Genç arkadaş. Köye doğru dön.. Köylüye yanaş orada ha kiki rtuhu ve varlığı bulacaksın. Tarhan Toker SON HABER DA YELCRAF retmektedirler. Gezeteler bu 2i yaretten mes'ad netlceler alın- masını temenni etmekte ve iki devlet siyasi ve İktısadi müna sebetlerinin düzeleceğini ümid eylemektedirler. Ziyaret resmiğ mahiyeti baiz olmamakla beraber, bu ziyarete fazla bir ehemmiyet vermekte dirler. TYELSiİZLE Bu ziyazetin İyi neticeler ve' receğini yazan — Narodnl Listl güzetesi: “Avusturya'nın başvekili bö yük bir siyasidir, memleketlo!t İstiklâli için bibokkın çalışııi tır. Bu mesalsinde komşu dt letlerin emoiyet ve lilma nt ve küçük itilâfin da yardımın! temin etmiştir., demektedir. Tayyare Faciaları Birbi: rini Takib Ediyor. Bir Amerikan Tayyaresi Parçalandı: Bir Fransız Deniz Tayyaresi de Battı: Nevyork, 15 (Radyo) — Nevyork ile Los Ancelos arasında posta seferlerini yapan büyüök Amerikan yolcu tayyaresi, (Tavsen) bataklıklarına düşmüştür. — Yolculardan 14 kişi 50 metre sah& dahilinde parça parça bulunmuştur. Bunların arasında 3 kadın ve İki çocuk vardır. Bu kaza, Amerika'da derin bir tecmsür uyandırmıştır. Kaza bakkında tahkikata başlannuştır. Parla, 15 (Radyo) — Fransa ile Amerika arasında seferler yapan Framsanın en büyük yolcu tayyarelerinden (Liyotenan Pari) adındaki deniz tayyaresi, Amerikanın Pezakola Mmanında denize famiş olduğu bir zamanda şiddetli bir kasırgaya maruz kalarak denize gömülmüştür. Yolcularla pilotların hepsl karaya çıkmış olduklarından İnsanca zayıst yoktur. Berlin -Ispanya Tayyare Uçuşu.. Berlin, I5 (Radyo) — Alman” tayyarecileri, General Göring şerefine bir şölen vermiİşler ve bu gşölende Berlin'den İspan: ya'ya kader bir uçuş yapmağı Rauf Istan- bul'a Döndü. Istanbul, 15 (özel) — Anka: ra'ya gitmiş olan csk! başbakan I Rauf, bu akşam dönmüştür. Mısır Tahvi- kararlaştırmışlardır. lâtını Kazananlar| ,7 Döposmdü' K Kahire 15 (Radyo) — Yüz : . do (ç falsli kredi Fonsiye tah. 129 _Amer:kan Gencı.l. villerinin bugünkü - çekilişinde ..Nw:ın:ııfıııı:ğıı ık:lı:ıı: 1886 senesi — tehvillerinden m”""m.m ' b 382424 numura 50 bin frank, kadaşile beraber vapara.binen 1903 — senesi — tahvillerinden Amerikalı bir. genç vapurun 522029 numara 50 bi frank; | buz deposuna girmiş ve depo- 1911 — genesi — tahvillerinden | nun kapanması yüzünden ou 318202 mumara yüzbin frank | gün depo içinde kalmıştır. kazanmıştır. Vapurun Balgar'a muvasala: M. Laval Eı- tında buz deposu açılmış ve Amerika'lı genç, elleri ve ayak- çilerle Konuştu.. | '"z donmu olduğu balde bu: Parla 15 ( Radyo) — Fran- lunmuştur. sız başbakonı M, Laval, bugün İtalyanın — Paris — elçisi Slayor (Çeroti) yi ve Fransa'nın Roma elçisi (Kont Dö Şambron) u ve IS ler kömltesi başkanı (Vas Konsella) yı kabul ederek konuşmuştur. (Vas Konsella), ulaslar kurumunun bu ayın 20 sinde toplanacağını söyle Dülştir. Isveç Mavi Kitab Çıkardı.. Stokbolm 15 (Radyo) — Dış bakanlığı bir mavl — kitab neş retmiştir. Ba kitab, zceri ted. birlere müteallik vesikaları ih- tiva eylemekte ve kollektif bu- reketlerin imkânını — göster: mektedir. Fransızca Dersler Dijon üniversitesinde — tahsil görmüş bir amatör tarafından hususi Franszca dersleri veril: mektedir. Yeni beveslileri ve bu dersten zayıf kalmış mektep talebelerini a zamanda yetiş- tirle ve - imtihanda muvuf fak kılar. En kısa zamanda konuş- mağı öğretir. İstenildiği takdirde gündüz ve gece talebo evlerine gider. Ücret ucuzdar, Taliplerin idarehanemize — müracaatı, Muallim Doktor A. Hulüsi Alataşi Iç hastalıkları mütehassısı Şamlı sokak No. 20 Telefon 2780 Fidan Meraklılarına Müjde Türkiye ve Avropa'dan getirilmiş en tarfanda ve nadide damızlıklardan aşılanmış ve gayet İtina İle yetiştirilmiş muh telif clona ve yaşta meyva fidanları ucuza satılıktır. Görmek ve toptan almak İstiyenler Kayas İstasyonu yanında yeni çifi- Üğe, perakende almak ve sipariş vermek - İatiyenlerin — Başdu- rakta Batak hanına müracaat etmeleri ilân olunur,