Babsar, onnu, Ödemiş yanın da çifilikte oturan halasının yanıma göndermişti. Orada tam İki ay kalmıştı. Adoan sltı ya tında bir yavracuktu. Eva dö Düşünde annesini — bulamadı, babasına sorda: — Baba, annem nereye gitti? Babası yorgün ve tttek bir sesle cevab verdi: — Bir seyahate çıktı oğlum.. — Ne vakit dönecak baba cığım? — Çok yakında. Belki de birkaç güne kadar.. Haydi gitte oyna yavrum, benimde görü lecek İşlerim var.. Adaan bu konuşmadan sonra oydamağa çıktı, Günler geçti. Haftalar geldi ve otlar da biribirlne eklen. meğe başladı. Fakat, bu ana sızlığın — bir türlü sonu gelmi. miyordu. Ne bir küçük haber, ne bir mektab.. — Fakat baba -diyordu ne den bu kadar geç kaldı annem?. Babası, onun yüzüne bak- madan cevab veriyordu; v — Merak etme — Adnan'ım, worak etme — çocuğüm, — gelir, yakında gelir. Bir sabahb Adnan, komşu ço- cuğu Sabih'le oynamağa çıktı. Onlar, çok sevişen İki çocuk. tolar. Epiyce oynamış ve yo- rulmaşlırdı. Sokak — kapısının merdivenlerine İlişerek konu- şayorlardı. Sabih rordu: — Adaan, annven ne vaklt gelecek? Adnan ağır ağır, eder gibi cevab verdi: — Bilmiyorüm. — Bilmiyor musun ben ne anlıyorum ya Adnan? — Ne onlıyorson?. — Bena öyle geliyor ki, annen bir daha gelmiyecek!, Adnan titriyerek ve - gözleri korku — İle açılarak - sordü: — Neden?. Açık söyle, ne demek İstiyorsun? — Ben o fikirdeyim ki, senin annen öldü. Adnan tıkanarak ve sendillye- rek bağırdı: — Bayır!.. Benim annem ölmedi. Sen yalan söylüyorsan.. Sen kötü bir çocuksun. Ben seninle artık konuşmıyacağım. , Yalancı! Adnan'ın gözleri yaş İçin- deydi. Dayanamadı, — Sabih'in üslüne atıldı: — Yalancı senli. Sabih kaçtı, dakat evlerinin kapısından girerken gene ayol geyi söyledi: — Göreceksin, annen gel miyecek!, Çânkü annen öldü!. » teroddüd O gece, Adnan gene şbaba sına sordu: — Neden dedi- annem ne- den hâlâ dönmedi? Babosı, yüzünü okudağu gt setenin arkasına aakladı; — İstanbul'dan Edirne'ye geçti de oğlam, ondan! . — Peki amma, neden bir mektab yazmadı sana! — Kimbilir, belki de pos. tada kayboldu. Bırak ta çu ga- zetemi okuyayım.. sAdnan, zeki bir - çocuktu, Babasının hareketini çok garib buldu. Zaten farkındaydı: Babası çok kederli ve yor- göndü. Sanki — çarçabak — ih- tiyarlamış gibiydi. Omuzlarında ağır bir yük taşıyor görünü- yordu... Hlzmetçi onu odasna Orhan Rahmi Gökçe çıkarırken, Adoan hıçkırdı: — Hiç yalan söylememiş. Anbem urtık bir dahu dönml yecek, çönkü o, öldü. Yatağında geç vekte kadar küçücük kafası İle düşündü ve bir aralık uykuya daldı. Rüya görüyordu: Cennete gitmiş, annesini bal- muşto.. Clcl annesi, güzel an. nesi, onu kollarına alınış, bağ rına basmıştı. Bu öyle bir vüya Idi ki, hiç üyanmak İstemedi. Annesi, de mek cennette idi. Ertesi sebuh geç vakit uyan mıştı. Babası, yüzi masasınıa başında otüruyor. ve - telefonla kenaşuyordu.. O kahvealtısını yaparken babası ayağa kalktı: — Adnan, çocuğum . dedi - ben çarçabuk bir yere kadar gidip geleceğim ve senl gezme ğe götüreceğim.. Olur mu yaç rum ? — Peki baba!l.. Ve, babası çıktıktan - sonra bir şey hatırlamış gibi doğrul. dü; yazı. masaşına yaklaşarak telefonun abizesini kaldırdı, Annesl İle konuşacaktı. O, birkaç delu teyzesinin İzmir- deki kızları İle telefonla ko nuşmuştu. Bundan başka bili yorda ki, eğer, şehirden dışa- rıda birlel ile konuşmak İsterse saatralı bulacak, ve o süretle konuşacaktı. Babası, bazı nu. maraları liste hallöde masanın bir kenarına - İliştirmişti. Ora- dan santralı buldü ve çevirdi. Uzak bir ses duyuldu: — Neresini lstiyorsunuz!.. — Şey.. Benim adım Ad nan., Adnan diyorum.. Bay Falih'in oğlu.. Cennetle konuş mak İstiyorum.. Annem ölmüş de oraya gitmiş. Annemin adı bayan Aysel. Telefondaki ves cevab verdi: — Reki yavram, bak annen karşında seninle konuşacak! Vo, bir gee duyaldu: — Yavram, Adnan'ım. ço cuğum, rahum, iki gözüm Adnan'ım! O da bağırdı: — Anneciğim, şeker enneci. glm.. Sen seni bıraktın da öl. dün, cennete gittin hal.. Biz burada senelz yapamıyoroz. Ba- bam ve ben, yapa yalnız kal- dik adneciğim. Cennet kimbi- lir me kadar ozaklardr! Babam Ihtiyar olda, artık anne.. Telefondaki o tatlı, o gözel tes hıçkırdı: — Yavram, Adnan'ım... — Apne.,. Annectgim!.. Adanan, — konüşabilmek — için sandalyanın —üstüne çıkmıştı, sandalya anzısın devrildi ve yavrucuğan başı, masanın ke- narına çarptı, oradan çarpılarak düşürken — telefon yuvarlandı, ayağını İncitti. Adnan bayıldı, kaldı. W GA Gözlerini açtğı vakit — ken- dini istirap içinde — bulda. Ba- başı doktorlar — baş ucundaydı: lar : — Baba dedi- annemls ko- nuştam.. Cennete gitmiş an- nem.. — Ağlıyorda — anneciğim, Ah ©o — şandalya düşmeseydi, kim bilir daha me kadar ko- Buşacaktık! Bu sırada doktor başını sal: hyarak dışarıya çıkıyordu. Te lefon du çalmıştı. Bay — Falih mikrofonu aldı; — Buyurunl!. Bir ses, bir kadın — sesl, tit. DA T — A AA Bir. Hiç Yüzün- den Kan Döküldü —— ,. .A Bir Kavgada Bir Köy- lü Diğerini Vurdu Ad.- liyeye Teslim Oldu Balıkesir - (özel) — Şamlı kamanunun Toybelen köyün den Şakir oğlu M, Emin ile ayni köyden Rüşen oğlu Ra mazanın areları tarla — sürmek mes'elesinden — uçılmıştır. — İki gün önce Ramazsa ile M, Emin bu yüzden gavgaya tu tuüşmuşlardır. Remazan - taşıdı tabancayı çekerek Şakir - oğla Mehmede beş el ateş etmiştir. Çıkan korşanlar Mehmedi kar- nından ağır sürette — yarala- mıştır. Rumazan bu kanlı hâdiseden sonra hemen kaçmıştır. Vak'ayı haber ulanlar koşark kendisin den geçmiş bir halde ve kan lar içinde yerde uzanan Meh medi kaldırmışlardır. — Jandar- ma vak'a özerine suçluyu ya- kalamak üzere derbal fanliyetd geçmiş ve sıkı tertibat almış tır. Ramazan b - tertibat kar. pısında daha fazla gizlenmenin fayda vermiyeceğini —anlıyarak dün sasat dokuzda şebrimlz ge- nel savamanlığına gelerek — tes Hm olmuştur. Mahkümlar ve Ekmek Paraları, ( dTelgrafları | Italya, Endişe Içinde Ye- ni Teklifler Yapmış.. Çünkü Ingiltere ve Fransa Arasında Sosyetede Bir Anlaşma Görülmüştür İstanbul 4 (ÇÖzel) — Uluslar sosyetesinin son - toplantısında elli hükümetin Kalya aloyhinde zecri tedbirler tetbikına karar vermiİş olması, İııgllıen tıyasasının — bir kuvvet ve nüfuzu, ayal zamanda sosyete — otoritesinin sağlam olduğu çeklinde telâkki edilmiştir. Bu süretle. İogiltere baş murahhası M. Eden de kendi hesa bıma bir zafer kazanmış olmaktadır. Çünkü İngiltere psriâmen tosunun son toplantısındakl — bazı nazar noktaları — ve söylevler, M. Eden'in sosyetedeki foaliyetinin tenkit edildiği şeklinde bir zan uyandırmıştı. Müzakerelerde bilhassa göze çarpan, sosyete otoritesini hâkim kılmak bususunda — İngiltere ile Fransa arasında mevcat anlaş- madır. Bona ve son kararı gören, ayni zamanda devam edecok müzakerelerden hiçbir netlce ummıyan İtelya, vaziyeti endişe e kargılamıştır. Ba sebeble Fransa ve İtalya'ya, anlaşma için yeni ve mülâyim tekliflerde bolunmuştur. Ingiltere - kalya Harbını M. Laval Durdurabilmiş. Lstanbul 4 (Özel) — Tatihabat dolayisile İngiliz amele partisi müstaklileri yan! amele partizinin -e0l cenakı- neşrettiği bir be- yannamede, İngiltere hökümetinin İtalya ile harba tutuşmamış, olması, M. Laval'ın vesalr devletlerin bu elyaseto taraftar olma- masından doğmuştar. İngiliz amele partisi, yanlış hareket etmek- tedir. Fakat müstakiller, ne barb latiyenlerln, ne de harba ha- zırlananların mevkli iktidara geçmesine taraftar — olinıyacaktır. Para Cezalı Mahküâmla- Denilmektedir. ra Ekmek verilmiyecek Cezaevleri ve mahkeme bina ları doşanı karşılığı olarak mah kümlara ödettirilecek yiyecek bedelleri bakkında dün Tüze bakanlığından genel savaman hığa bir bildirim gelmiştir. Buna göre borçlarından ötürü tahalli emval kanununa göre hapsen tezyiklerine karar verilen mah kümlara cezaevleri direktörlük. lerince ekmek verilmemesi icap etmektedir. Ba hüküm; para cezaşından çevrilme mahkümi- yetlere münbasırdır. Ve yalımz para cesasına mukabil — hapsen tazyik edilenlere tatbik edile- cektir. Herhangl bir mahküm; ekmeğini kendi tedarik etmek kterse cezaevi direktörlüğü bu gibilere ekmek vermiyecektir. ——— . rok, dşina, uzak bir kadın eli g — Falib, affet, benim, ben!. Eski karın Aysel.. Demin yav. rumla konuşuyordum, mükâle- me birdenbiro kesildi.. Tosadüf bu, yavracuğam, beni cennette zannederek arıyormuş. Tam o sırada benden İstanbal'dan ona telefon ediyordum, karşılaştık.. Yavramu ver de konuşaylm: — Bayan Âysel,, Yavrumuz agır — yaralandı. Konuşarken sandalyeden düştü. Telefondaki kadın - hıçkırdı: — Falihi,.. — Falihl.. Beni affet!. “İster mistin geleyim?. Çocuğumun sesioi duydüktan #onra ne kadar hoyocana düştüm bilmezsin.. Kabahatların - çoğu sende... Beni fazla — hirpalıyor- dun.. Geleyim mi, söyle, ceklel kadar benl — bırpalamıyacağım vadet.. — Gel Aysel, gel... Bu sırada Adnan, tutunarak İçeriye girdi: — Anenem mil.. — Aanem mi baba?. Cenaetten ml konu- şüyor anneml, Bay Falih mikrotonda cevap verdi: —, Dar, dur, bizl barıştıran oğlunla da konüş Aysell dıvara * Yaşnatını | — T Günün Haberleri $ Takke giyenler "hathk Y:Sneum İkiçeşmelik caddesinde Ce- urulu mal oğlu Müustafa, Mehmed ve Hbaylık yönetim kurulu dün Karşıyakada Söüleyman — takke toplanmış, biriken İşleri çıkar | giyerek çapka yasasıne aykırı mıştir. bareket ettiklerinden “zabıtaca Tarım espekteri: lvıtnlflluolıı'dır. « Tarım Bakkanlığı İzmir böl- | Titsiz v "3."8" gesl — espekteri Nadir. Üysal dıxs:ıı:’*ı' da m k:'ıu' izinle gitmiş olduğu Buldandan oğlu n a tüfeğile dolaştığı görüldüğünden l'.Md“ gelmiş ödevinea bes tatolmuştur. lamıştır. Şilâh taşıyanlar: Kemer'de Lâle sokağında Ha san oğla Halil'de bir — sustalı çakı ve Arlf'te bir vetura bu- Tanmuş ve zabıtaca - alınmıştır. Burnava Haberleri Burnava, (Özel ) — Ankara belediyeler koöngresine iştirak etmiş olan şarbay Fehmi An: kara'dan dönmüştür. Şar işleri: Hilâl mektebinin önünden yeniden lâğım ve kaldırım ya- pılmasına başlanmıştır. Cumu- riyet parkına yeniden parterler yapılmakta ve mevslm fldanları dikilmektedir. Şebrin temizliği ve tenviratı mutazamdır. Yalnız otobüs seferteri bozuk gitmek- tedir, Halkın — istirahatına hiç dikkat olumuyor, arabalar, müş teriler bindiği zaman temizlen mekte ve yıkanmaktadır ki bu, çok yersiz birşeydir. Mersinli'ye kadar dalma faüla yolca alın- maktadır. Belediyenin ba İşle alâkadar olmasını ve balkın bu Tarım Genel Direktörü Şebrimizdeki Tarım teşkllâ tını teftiş etmek İçla Ankara dan gelmiş olan Tarım (Ziraat) genel direktörü Abidin dün Manisa'ya gitmiş ve oradaki teşkilâtı teftiş etmiştir. Yasak Silâh Bulundu Karçıyaka'da — Kahramanlar sokağında Lâtif oğlu — Musta fa'nın evinde kaçak et aranır: ken bir Yunan gra tüfeği bu Tunmuş, zabıtaca — alınmıştır. çocuklar arasında Bahribaba parkında Yusuf oğla 12 yaşlarında Bekir ile İsmall oğla 12 yaşında Ahmed salıncakta sellanırken - araların : da kavga çıkmış ve*Bekir taşla Ahmed'i baaşından yaralamıştır, Ağırcezaya Verildiler. Eşrefpaşa'da Yüzbaşı Hasan ağa sokağında Hlüseyini öldü ren marangoz Salih'in ve Ay- din bira — fabrikası — direktörü - dör, onbeş yaşlarında bir geBtt Feyleri tabanca karşunu ile beş yerinden yaralıyan ve mukinlet Macar tebaalı Tiber'i öldüren kavas Lütfi baklarında Müstan- tiklikce yapılmakta olan tahki- kat bitmiş ve saçlalar mevku- fen Ağırcoeza hakyerine veril mişlerdir. Asliyeceza Hakyerinde.. Taşçılar içinde Arab Ahmedi ağır Bsurette yaralıyan Tatar Şabau İle Türk bayrağını tezlil etmekle suçlu Mehmed Hüaeyin meliyecesa —bhakyerine verilmiş lerdir. dileğini halletmesini bekleriz. Kulüb — gençlik: Barnava gençler birliği fi. küstüre dahil oldu. Busene de lik maçlarına giriyor. Gençler; Burnava'da! ekzersizlerine mun- tazaman devam etmektedirler. Burnava; şimdiye kadar teşkilâr harici oldağa içla Burnava'lı gençlerin bir. kısmı İzmir fe dere kulüblerinde çalışıyorlurdı. Altay'ın bekl Fuad gibi kuvvetli bir oyuncu da bunlar arasında bulaunmaktadır. Böyle olmakla beraber Barnava'nın — busene genç oyunculerla sahaya çıka enı İşli rlııh. şitiyoraz, muvaf fakıyot Görüşler Sezişler Yazamı Eczacı K. ,"w Çok Utandım Dün çok utandım, çöyle ©4 foab etti bir. mektap y-a" ; bezı ihmallerim olayor, K tertip Arap barflerile yazmışııı | Gonç, mektabu geri ıbnll"“'v altına öz Türk'çe ve yeni bharflerile şöyle yazmış: — Sayın Bay Aktaş; bel zin yazınızı okuyamadım, b gün ANADOLU'nun — görüt! © sezişlerinde tatlı tatlı oküit | gum, gâh gölüp, gâh düşünüP üzerinde durduğum cezadı Ö” taş'ın bu defa bana y mektabu okuyamayışımdan müteesalir oldum. Çünkü Türk inkılâbının düpe düğ çocuğuyum, Osmanlıca'yı, ArIP harflerile yazılanş cskli * Türk'çeyli okuyamıyoraum. Bunu bir eksiklik mi düşündüm, bayır değilmi Aktaş?, Delikanlının bana bu biçit” de cevap vererek Arap hıl“J İle yazılı mektubu tereyüf ab mesi bir taraftan boşuma 'ıllı öte taraftan da beni utandıfdı — ben bu gencin yüzüne aei bakacağım diye hülâ yorum. Ben bir költür ı’_ yam, bir genç bana böyle sın; ben kendi besabıma Diyorum, çok utamıyorum; kimseyi utandırmasın... Demirspor Türkspor — kalübü; spor'un da İştirak ettiği, 1 İ günkü genel toplantısında ğ mir Demirspor kulübü,, alarak heriki kolüb te bu " — van altında birleşmişlerdir. —— — Genel toplantının gını yapan İşletme hukuk çavirl — Hasib |bu dolayı her iki tarafı da ederek kısa bir. söylev tir. Bundan — sonra yapılan seçimde, birinci Atölyeler müdürü Mehmet ikinci relsliğe — işletme sekreteri — Lütfi Cemal, sekreterliğe Atölye kalem Lütfi, vezmedarlığa kaleminden Hüseyin mubasibliğe ambarlar yetinden Abdülrezzak, | * n SA AÇ & Ü Â $ $ Vimai haslığa atölyeden Sadık, ; lıklara da atölyeden 38 Naci, Şahap ve Abdülhallm birliğlle seçilmişlerdir. T. CD.D. ı.ı.c..ııl"",lı Tahsin'in hami relsliğe "»'4 başmüfettişi — Salt'in do "./ refaliğe seçimleri sevinçle pel gılanmış ve genel toplantk J kanın teklifile cumuriyet " —— gile nihayet bulmuştur. )-’ Demiraporlilara, — epof , larında da — müvaffakıyetleif — lerizr. Bir Izah ör Sayın gazetenizla dllk:’ hasının - dördüncü — sabil Bt zabıta sâtonunda hk“'—(y çecilerde pislik yüzünde? y lediyece mühürlenmiış efendi — camlinin © bozduğu) yazılıdır. Bahse mevza olan yör p cami olmayıb uzün Y' pir berl boş ve metrük b:: be yapıdır. İçerleine Uİ'HM rikinin ve &i meti için mühürlecmittir |i Keyfiyetin bu saretl* bini dilerim. İzmir vakıflar d H. Kunter