Sabifa — 4 A Acele — acele (T. Kö.) Aciz — beceriksiz, yetsiz Aferin — yaşe, varol, bura, alkış Afiyet — sağlık Ahiren — sonradan Alle — atle (T. Kö.) Allevi — aylesel Alt — ilişik, ilişikli Akab — gonra, ökçe ard Akı! — uz Akli — akliğ Akim kalmak — suya düş mek, yüzüstü kalmak, yarım kalmak Alelamya körlemeden Alem — bayrak Alenen — açıkça Alosseviye — birboyda Alet — aygıt Alât ve edevat — iş takımı Alil — Iğdir Âminen — esenlikle Araz — düşke (bak: kaza) (fr.) accident Acıı — düşkel, (fr.) ae cindentel Arızalı — engebeli Arızaya uğramaık — aksamak Âşk — imre AÂzap — azap (T. Kö.) B baba — Tiat buba (tutuşulan bahis) — ba bis (T.K3.) bahs tutuşmak — bahis tu: tuşmak bahs — bahs (T.Kö) bahsetmek — bahaetmek, söz açmak bakıye — artım, kalım baki kalmak — arda kalmak basit — 1 basit (T. Kö.), 2 yalın (Terim) (fr.) simple bazen — aradabir bazı — bazı (T.Kö.) bedbaht — bah ıkötü beden — gövde bels — bels (V.Kö.) benam — aogın bergözar — anmaç beste — beste (T.Kö.) bestekâr — besteliyen bigâne — kayıtsız bihakkın — yerinde bihude — böşyere, yökyero, boşuna bihuzur — dirliksiz, yadır. binnetice — sonunda, sonun.- eun, sonucunda bünye — yapılış, kuruluş, kuram ösnek: İktısadi bünye, eko nonik kuram, C Cazibe kuvveti — çekerge Cehd — çaba Cemiyet — cemiyet (fr.) as soclatlon örnek: hilâliahmer cemiyetl. Kızılay cemiyeti. Hilmayeletfal cemiyeti. Çocuk esirgel miyeti, Osmanlıca'dan Türk.çeye Karşılıklar Kılavuzuna Katmalar. Cev — cev (T. kö.) Cibaz — cihaz (T. kö.) Cüz'i — Cüziğ Çazel hal — kotarma yolu D Dalr — ilişik, Hişikli Dava — dava (T. kö.) Dimağ — dimağ (T. kö) Divem mubasebat — sağışkar Divanı temyizi askeri sü yargutay E Ehliyet — (bak: kifayet, ka- biliyet) Emlâk — Mülk (T. kö.) Esas — esas (T. kö.) Esasen — esastan E Faaliyet — kınav Faaliyette bulunmak — kın mak, kımaymak Falk — bas Faza — boşluk, cev (T.K) Fiat — flat (T.Kö) G Gayri münbit — kıraç Güfte — güfte (T.K3.) Güzel san'atlar — ar Güzel san'atlar akademisi — ar akademisi H Hacalet — utanç Hadaset — gençlik, yenllik Haddi zatında — oluşunda, osasında, aslında, aslın Hadid — demir Hadşe — tırmalam, bere Hafif — yeğal Hafflik — yeğollik » Hedef — hedek (T.Kö.) Hendese — hendese Heyet (misyon anlamına) — salgıt Heyecan — heyecan (T.Kö.) Hilâl — ayça Hırfet — zanaat (fe.) metler I Kstırap — İstırap (T. Kö.) Iskat etmek — hükümsüz kılmak Islah etmek — uzlamak Islahat — uzlatım 1 lddia etmek — savlamak lddianame — snva hhalât — girit İhracat — çıkat İbtilâf — anlaşmazlık İhata (Süel terim) — ku: şatına, (Ür.) İnvestlesement, mo- üvement enveloppanı. İhata etmek (Süel terim) — kuşatmak, (fr.) envelopper, İn- vestir İkame — konutum ZMWEİ ae ATES ARASINDA — Tefrika numaran: 47 Üölri başka (bali — vardı. Bana ozattı. Karşıma geçerek bağdaş kurdu: — Oğul «dedi- sana birşey soracağım.. — Sor baba, sor.. — Pir Mustafa Kemal var- mış.. Nerede, görsek ki... Müahakkak ki asabım çok bozak ve benim kafam artık çok — değişmiştir. — Parmağım Uzattım, kalbinl gösterdim: Yazan: Orban Rahmi Gökçe rüyor musun; ben de Mustafa Kemal'im.. Bak, şuraya bak, şa kundürasına yama — voran nefer de Müostafa Kemal'dir. Şaşkın şaşkın yözüme bakı- yordu; İevam ettim: — Evet baba, biz şimdi Mustafa Kemal denilen — bir milletiz. Fakat bu adı hepimiz taşıyamayız. Onu bir kişi taşır ki en büyük Türk'tür.. — Kim o evlâd? — Mustafa Kemal!.. İhtiyar maksadımı anlamıştı, -. İkame etmek — konatmak İktiham etmek — öslemek Hlan — İlan (T. Kö.) İlave — ilave (T. Kö) İlkah etmek — aşpılamak Hİlizam — yanda İltizam etmek — yandamak İmal etmek — unmak İnfaz etmek — yerine getir mek İnsani — insaniğ İptida? madde — lik madde lera etmek — çevirmek, gö türmek, döndürmek br — L izer, 2 iz, Çir.) L trace, 2- trace Tatlnval etmek — malsıramak İstienatyet — ayralık K Kabiliyet — kapasite Kılavuzda Yapıla- « aa —— ——— Kayd, irtibat — bağın Kubbe — tum M Mahiyet — özlük Mahkemel temyiz — gutay Malt — finansal Maliye — finens Matrah — salanak (finans terimi) Meftun olmak, meşbur - ol. mak — gönül vermek büyü- lenmek Mensub, müntesib — İzdeş Merhamet — acın, acım Merkezi siklet — dengey Mesafe — uza yar. Meşgale — İşlev Meşhur — angın Metin — Betin cak Düzeltmeler. Adli — tözel (fr.) jadeinire Alâka — İilgi (bak: müna- sebet) Alelacayip (bak: garip) Alim — ilimmen Asli — özgün Asliyet — özgünlük Aza (uzuv anlamına) örgen (fr.) organe Bina — kurag (yapı anla: mına) kuram (İoşa anlamına) | Cözü — cüzü (T. kö.) (tike karşılığı çıkarılacaktır. Cüz'i — cüziğ (tükel karyı: Dığı çıkarılacaktır.) Dilraba — gönül kapan Eser — eser (T. kö.) (izer sözü İsir kargılığıdır.) — (fr.) oeuvre Facla — acık Gayri münbit — çorak Güsia — tasa Hasbihal — söyleni (mono log anlamına) hassa, hasiyet, hususiyet — özgülük Hususi şahsi, zati — özel, 1flâs — batka İflân etmek « batkamak İktısad — ekonomi İktısadi — ekonomik İltisak noktası — kavgıt İnad — inad (T. kö.) İnadına (Bu söz kaldırıla- caktır.) lazibat — yasav İpoloji — dbipoloji, İspoloji Kurbun — 1- sunam, (fr.) olfrande, 2- kurban (T. kö.) (Ez.) vlctime Mahrek — yörünge, yürünge şuurunua altı İle kavramıştı.. Ayağa kalktı, tabakasını kalın kuşağının arasına - skıştırdı.. Şimdi Monavakta birkaç gün evvel verdiğimiz muhurebeleri batırlıyorum da tekrar iman ediyorum: Biz kurtulacağız!.. Düşman bizden belki elli misli fazlaydı. Akşama kadar dövüştük. Düşmana verdirdiği- miz telefat mühimdi. Akçama kadar çarpıştık.. Muharebenin en zorlu kısmı Marmara gölü civarında geçl. yordu. Bizim de — telefatımız vardı. Ertesi gün muntazam bir ricat yaptık.. Dört fırkalık bir kuvvete karşı bir tabur saker, bir miktar çete ve rast. gele toplanan halk ne yapabi- lirdi? Düşman W. Ppeşimizi aa ee n Muharrik — elebaşı, İtgin, ttgiç Manzora — 1 görü, (fr.) vac, 2 görey, (fr.) paysage, 3- görünüm, görün, ((r.) aspect Mekteb — okul Ç(okuludun) Mesahal sathiye — yüzölçe Mizan — tartaç, terazli Müubatara (aşıt) karşılığı kal- kacak (bak: tehlike) yazılacak Murahhas — (salgit) — karşılığı kalkacaktır. Bu kelime heyetfn ' (misyon) karşılığıdır. Mutavassıt — aracı Muztarib olmak — göyünmek Mübahi — övünür Müdafsa — savga Müntehir — ölnük Mürekkeb — katın Müstesna — ayral Mütecezzi — ezgin Müttebit — (bleleşit karşılığı kalkacaktır. Bu söz cemiyet an- Tamına geçmiştir.) Müttehiden — birlikle, bir- Hik olarak Rehgözar — uğrak Sehbv — sürç seyyale — akız Şahsiyet — şahsiyet (T.Kö.) (özlük sözü kalkacak) Şumul — kapsam Taaazi — örgüt Taszzi ettirmek — örgemek Tacir — tecimer Tabakkuk ettirmek — ke- sinletmek Telin etmek — İlenmek Terkib — katınç Tevkif — tutsama Tezabur — gösteri Umman — dalay bırakmıyor.. Ertesl gün (Bintepeler) ge- risinde, çif ılik arkasındaki sırt larda gene yüzyüze geldik. (Allah diyen tepesi) nde kesif bir — ateş var, Türbünümle baktım; Milli kuvvetler ric'at halinde ve düşman İlerliyor.. İşte böyle, ağır ağır Mona- vat'a kadar “çekildik. Burada aldığımız ikl kara haber do şanlardı: Alaşehir ve Salihli de düştü. . .. Şimdi Cünayda'yız. Her adımda, bergüs; bir miktar arazi, biriki şehir ve beşon köy bizden — çıkıyor, arkada kalıyor ve — düşmanın olayor.. — Ba toprakları bir. daha göremiyecek miyiz? Pa eAK K ” OARE I (EESTERRR DN Mezak — zevk Mimar — mimar Mimari — mimarlık Minval (bak: vocih, tarz) Miras — mirsa (T. kö) Müamele — İş Muszzam — okan Mucibince — gereğince, müm künce, ona göre Magabpni — Sayra Muhallil — eritgen Mühasara (Süel terim)— sar- ma, (Ür.) siege Muhasara etmek (şüel terim)— sarmak, (fr.) aösleger Mükavemet etme — karşı durmak Mukayese — kıyaslama Mükim olmak — otaurmak Musanna — sanatlı Musibet — sınat Muvakkat — geceğen Mostarib — ıstırablı Muvaffakıyet — başarı Mücadil — uğraşkan Müdabale — arsıma, (fr.) In- terventlon Müdabsale etmek — aramak, (fr.) Intervenir Müddel — savaman Müddel umumi — genel sa vaman Mukadder olmak — keder: lenmek Mülk — mülk (T. kö.) Mümessil — oruntak Mümsik — tutumlu Münazan — çekişme Mürekkep — |1 - bingeşik, 2 - katımlanan, katıpık, 3 - ka- tın (terim) compose örnek: ecsamı basite ve mü- rekkebe, yalın ve katın cisimler Mütesallik — ilişik, Mişikli Mütecesir etmek (terim) — etgindirmek Müicessir olmak (terim) — etginmek Mütelif — anlaşık (müttefik tözünün altında) örnek: büyük harb müttefik ve mütelif devletler urasında olmuştur, büyük harb bağlaşık ve anlaşık devletler arasında olmuştur. Müteşebble — gişişmen N Neşriyat — yayın Nüfust — nüfas (T. Kö.) R Raci — ilişik, ilişikli Ruzname — gündem S Salah — uzlam Salah bulmak — uzlanımak Sam — sam Sanayi — endustri Sınsi — endustriyel Diye düşünüyoram.. Geceleri, tablat sstizlaşınca, duyan bir rüb neler düşün. müyor?, Şurasından, burasından — du- man tüten, silâh sesleri gelen ba toprak, sanki gece olunca derin derin ağlıyor. Rüzgârları bir hıçrık zennediliyor. Gözler, koca dağların gürurlü başlarının Iğildiğini görür gibi oluyor. İnsanın İçi parça parça oluyor. Zavallı vatan, seni nihayet ne hale getirdiler? Uzaklarda köyler yanıyor, bunu görüyorsunuz.. — Fakat ellaladen gelen hiçbir şey yok. Gidemiyorennoz. Glitseniz - bile fayda vermez. Gene biliyorsunuz; — oralarda şimdi losan iniltileri, çığlıklar göklere çıkıyor, toprağı sarsıyor. Gene - biliyorsunuz ki; ara. Sıklet merkezl — Üt7 Sulkast — yağınç Ş Şahsi — şahsiğ Şahsiyet — şabalyet Şebeke — örü Şefaat — ötün Şe'ni — gerçel (fr.) ":I; 'niyet — gerçe VU Şabe — guğbe (1KS) T Tehalüf — uymazlık Teganni — sayra -’/ Taganni etmek — * Tahammoz etmek — lanmak Tekibatı adliye —— terkinler Tarafgir — yançektf Taraf gizrlik — yıl""' Tebadül — değişim Tedhiş — yıldırgı gol Temeyyü etmek — mak Temsil etmek — 'M oruntamak ZMf Temyiz mahkemesi g ta Z “Terktb; 1 — bisgerle ? katınç 3 — katım mllb bi Örnek: terkibinde yolar lunan — katımında “:ıılj Terkibetmek — H'm._/ Terkib etmek — bOEL Tesir etmek — Ct çeti Teşebbüs — girişlüi: Teşebbümt — "M,ıı/ Teşebbüs etmek — B ge Teşkilât (bak: tasatl) güt, (fr.) organisatlon Teşri' — törütüm Tevhid etmek — Tazahur — gö üngü U Unsur — unsur ( K5) Telefon: 2776 « Posta ABONE ŞER w p o A x —x l-no pirlerii L B0 L b d p